Vaillant’tan Geleceğe Yatırım: Yapay Zeka ile Akıllı ve Sürdürülebilir İklimlendirme Çözümleri - Yapı İnşaat Dergisi
Bizimle iletişime geçin

GENEL

Vaillant’tan Geleceğe Yatırım: Yapay Zeka ile Akıllı ve Sürdürülebilir İklimlendirme Çözümleri

Yayınlandı

-

Vaillant Group Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan

Şofben ve kombinin mucidi Vaillant, 150 yıllık deneyimiyle iklimlendirme sektörüne yön vermeye devam ediyor. Dijitalleşmeyi sadece teknolojik bir geçiş değil, sürdürülebilirlik ve müşteri memnuniyeti odaklı stratejik bir dönüşüm olarak gören marka; yapay zekâ destekli veri analizleri, otomasyon çözümleri ve inovatif Ar-Ge yatırımlarıyla operasyonel süreçlerini yeniden tanımlıyor.

  • Öncelikle; firmanızı kısaca tanıtarak, Dijital Dönüşüm Yolculuğunuz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Son zamanlarda, tedarikten üretime ve üretimden satışa ilgili tüm operasyonel süreçlerinizdeki Teknolojik Değişimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Şofben ve kombinin mucidi Vaillant olarak 150 yıldır sadece iklimlendirme sektörüne odaklanıyor ve bu alana yatırım yapıyoruz. İlklerin markası olarak öncü kimliğimizle sektörde kombi başta olmak üzere; ısı pompaları, kaskad kazan sistemleri, klima, şofben, panel radyatör, VRF sistemleri, oda termostatı gibi çok geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet veriyoruz.

Yenilikçi ürünlerimiz, müşteri memnuniyeti ve çevre odaklı iş stratejilerimizle, iklimlendirme sektörüne yön veriyor, yeni nesil teknolojilere yatırım yapıyor ve hem sektörümüzün hem de dünyamızın geleceğini gözeterek sürdürülebilir çalışmalara imza atıyoruz.  Sürekli gelişen Ar-Ge merkezimiz ile tasarruf, uzun ömür, ısıtma -sıcak su konforu ve uzaktan erişim gibi faydalar sağlayan ürünlerimizi müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. 

Operasyonel süreçlerimizin tamamında dijitalleşme ve otomasyon odaklı projeler yürütüyoruz. Tedarikten üretime, üretimden satış ve satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçlerde verimliliği artıran teknolojik çözümler geliştiriyoruz. Enerji tüketimini azaltmakla kalmayıp, tüketilen enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz. Ayrıca, su tüketimini düşürmek, üretimde yenilenebilir enerji kullanımını artırmak ve çevre dostu araç filoları oluşturmak gibi sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerliyoruz.

  • Dijital dönüşüm yolculuğunuzda Yapay Zeka’yı (YZ) kullanıyor musunuz?
  • Tüm operasyonel süreçleriniz kapsamında Yapay Zeka’nın sağladığı avantajlar ya da karşılaştığınız zorluklar hakkında neler söylemek istersiniz?

Çağrı merkezi görüşmelerinden elde ettiğimiz müşteri geri bildirimlerini analiz ederek ürün ve hizmetlerimizi sürekli iyileştiriyoruz.

Elbette bu dönüşüm sürecinde bazı zorluklarla da karşılaşıyoruz. En büyük zorluklardan biri, yapay zekâ çözümlerinin mevcut sistemlerle entegrasyonu ve bu teknolojilerin organizasyon genelinde benimsenmesi. Ayrıca, veri güvenliği ve etik kullanım konuları da dikkatle ele aldığımız alanlar arasında yer alıyor.

Ancak tüm bu zorluklara rağmen, yapay zekânın sunduğu potansiyelin farkındayız ve bu alandaki yatırımlarımızı artırarak dijital dönüşüm yolculuğumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz.

  • Yapay Zeka’nın Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) entegrasyonu ile ilgili operasyonel süreçlerin verimliliğinde nasıl sonuçlar elde edildiğini öğrenebilir miyiz?
  • AR-GE süreçlerinizde Yapay Zeka destekli veri analizi ve tahminleme teknolojileri ürün geliştirmeye nasıl katkı sağlamaktadır? Ürün inovasyon süreçlerinizde bu teknolojilerin yeri nedir?



Yapay zekâ destekli veri analizi ve tahminleme teknolojileri, Ar-Ge süreçlerimizin geleceğinde önemli bir rol oynayacağına inandığımız ve yatırım yapmayı planladığımız stratejik bir alan. Bu teknolojilerin, ürün geliştirme ve inovasyon süreçlerimize ciddi katkılar sağlayacağının farkındayız.

Özellikle müşteri ihtiyaçlarının daha doğru analiz edilmesi, pazar eğilimlerinin öngörülmesi ve ürün performansının erken aşamalarda simüle edilmesi gibi konularda yapay zekânın sunduğu olanaklar, inovasyon kabiliyetimizi ileriye taşıyacak potansiyele sahip. Bu sayede, daha verimli, sürdürülebilir ve kullanıcı dostu ürünler geliştirme hedefimize daha hızlı ulaşabileceğimize inanıyoruz.

Ayrıca, tahminleme algoritmaları ile ürün yaşam döngüsünü daha iyi yönetmek, bakım ihtiyaçlarını önceden belirlemek ve enerji verimliliğini artırmak gibi alanlarda da yapay zekâ teknolojilerinin büyük katkılar sağlayacağını öngörüyoruz.

Bu doğrultuda, Ar-Ge altyapımızı güçlendirmek ve yapay zekâ tabanlı çözümleri süreçlerimize entegre etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu teknolojilerin, gelecekteki ürün inovasyonlarımızın temel yapı taşlarından biri olacağına inanıyoruz.

  • Müşteri Destek Hizmetlerinizde Yapay Zeka’dan faydalanıyor musunuz? Akıllı arıza tespit sistemleri ya da uzaktan izleme çözümleri gibi uygulamalarınız var mıdır? Bu doğrultuda müşterilerinizden aldığınız geri bildirimler için neler söylemek istersiniz?

Vaillant olarak dijital dönüşümümüzde birçok araç ve teknolojinin yanı sıra giderek artan oranda yapay zekadan da yararlanıyoruz. Özellikle Çağrı Merkezi hizmetlerimizde etkileşimli sesli yanıt sistemleri ve yapay zeka projeleriyle fark yaratmaya devam ediyoruz. Müşterilerimizin işlemlerini tuşlama yapmadan, otomatik olarak doğru hizmet kanalına yönlendirebilen çağrı merkezimiz, 7/24 hizmette etkili çözümler üretiyor. Teknolojiye yaptığımız yatırımlarla müşterilerimize kesintisiz bir hizmet sunan Vaillant çağrı merkezindeki yenilikçi uygulamalarımız, 7/24 hizmet anlayışımız ve müşteri odaklı yaklaşımımızla sektörümüzde öne çıkıyoruz. Vaillant Çağrı Merkezi bünyesinde yer alan bulut tabanlı platformlar, etkileşimli sesli yanıt (IVR) sistemleri ve yapay zeka destekli chatbot uygulamaları, müşteri taleplerinin karşılanmasında hız ve verimlilik kazandırırken, müşteri memnuniyetini de artırıyor.

  • Dijital dönüşümünüz kapsamında, son dönemde pazara sunduğunuz yüksek teknolojiye sahip ve enerji verimliliği ile öne çıkan ürünlerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz?
  • Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz?
  • Ürünlerinizle ilgili biraz da teknik bilgi alabilir miyiz? Bu sistemlerin çalışma prensipleri, kullanıcıya sunduğu avantajlar ve çevre dostu yönleri nelerdir?

İklimlendirme sektöründe ilkleri gerçekleştiren ve öncü marka kimliğini koruyan Vaillant olarak, “Yarın için bugünden Vaillant” söylemi ile yarının teknolojisine bugünden yatırım yapıyoruz. Hayata geçirdiğimiz tüm çalışmalarda ortak amacımızı; tüketicilerimizin, yaşanabilir bir geleceğe yatırım yapmak adına daha fazla sürdürülebilir ürün ve hizmet talep etmesini sağlamak olarak belirledik. Ürün teknolojileri, hammadde, üretim, tedarik zinciri, satış ve dağıtım kanallarında yani değer zincirinin tüm halkalarında sürdürülebilir stratejiler geliştirmeye devam ediyoruz. Sektörümüzün gelişimi ve pazarın büyümesinde çevre dostu yenilikçi ürünlerdeki artış önemli unsurlardan biri olacak. Bu noktada enerji tasarrufu ve çevre etkileriyle şekillenen müşteri beklentilerine cevap verebilmek için inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz.

Bu çerçevede sektörümüzün gündeminin en önemli ürünü ısı pompaları çevreci ve tasarruflu bir ürün olarak dikkat çekiyor. Yüksek verimlilik ve tasarruf sunan ısı pompaları hem ısıtma hem de soğutma amaçlı kullanılabilmeleri ve ihtiyaç duydukları enerjinin önemli bir kısmını doğrudan doğadan alabilmeleriyle ön plana çıkıyor. Enerji açısından geleceğin teknolojisi olarak gösterilen ısı pompası, Avrupa pazarında son 5 yılda 4 kat büyüme kaydederek toplamda 1,5 milyon adete ulaştı. Özellikle Almanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkelerinde ısı pompalarına geçişe yönelik ciddi bir hareketlilik söz konusu. Türkiye pazarında ise şu anda yıllık 25 bin adedin üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Vaillant olarak son yıllarda bu alanda yaptığımız yatırımların sonucunda geliştirdiğimiz aroTHERM plus A+++ ısı pompaları, çevresel sürdürülebilirlik ve yüksek verimlilik anlamında öncü bir ürünümüz. Ürünümüzde kullandığımız R290 soğutucu akışkan teknolojisi, çevresel etkiler açısından son derece avantajlı bir kullanım sunuyor. Propan bazlı soğutucu akışkan olan R290, geleneksel soğutuculara göre yaklaşık 700 kat daha çevreci. Bu sayede karbon salımının azaltılmasına katkı sağlıyor. aroTHERM plus’ın bir diğer avantajı ise 75C’ye varan sıcak su üretebilme kabiliyeti ile evlerde var olan radyatör vb. sistemlerin yenilenmesine gerek kalmadan cihaz kurulumunun yapılabilmesi.

Bildiğiniz gibi, Avrupa Birliği regülasyonları ve Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi kapsamında geliştirilen çevre politikalarında, enerji verimliliği ve çeşitliliği büyük önem kazandı. Binaların toplam karbon salımı içerisindeki payı yüksek olduğundan, ısıtma sistemlerinin dönüştürülmesi, net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmada öncelikli adımlardan biri haline geldi. Isı pompaları bu noktada giderek öne çıkıyor ve kullanımı yaygınlaşıyor. 

Tahminlere göre, 2030 yılına kadar ısı pompaları küresel CO2 emisyonlarını en az 500 milyon ton azaltabilir. Bu miktar, günümüzde Avrupa’daki tüm arabaların yıllık CO2 emisyonlarına eşdeğer durumda. Bu verilere baktığımız zaman ısı pompalarının evleri ısıtmada en düşük karbon emisyonlu yöntemlerinden biri olarak öne çıkmaya devam edeceğini ve gelecekte sektör standardı haline geleceğini düşünüyorum. Türkiye’de de son yıllarda ısı pompalarının yaygınlaşması için önemli adımlar atılıyor. Enerji Bakanlığı’nın stratejik planlarında ve 12. Kalkınma Planı’nda ısı pompalarının desteklenmesi hedefleniyor. Ayrıca önümüzdeki dönemde hem konutlarda hem de tarım sektöründe ısı pompası kullanımını artırmak için teşvikler ve düzenlemeler planlanıyor. Vaillant olarak biz bu değişimin öncüsü olmaya ve ısı pompalarının Türkiye’deki ve dünyadaki sürdürülebilir dönüşümde oynayacağı kilit rolü desteklemeye devam edeceğiz.

  • Sürdürülebilirlik odağında en çok karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
  • Bu kapsamda geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?

Günümüzde enerji verimliliğini sağlamak ve enerji çeşitliliği yaratmak birincil önceliğe sahip bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Artan enerji ihtiyacı paralelinde tek tip bir kaynağa bağımlı kalmak çok mümkün görünmüyor. Bu açıdan baktığımızda enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konusu, markamız için öncelikli gündemler arasında ilk sırada yer alıyor. Enerjinin güvenliği, çeşitliliği ve verimliliğine yönelik hedeflere ulaşma yolunda hibrit sistemler büyük avantajlar sağlıyor. Gaz ile çalışan kombi ya da kazan ürünlerinin, elektrikle çalışan ısı pompası veya bunların güneş enerjisiyle de takviyeli olarak çalışan diğer versiyonları ile birlikte kullanılması şeklinde tanımlanan hibrit enerji çözümleri çevre için büyük bir potansiyel taşıyor. 

Kullanıcılara sunacağınız ürünleri ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmek yani hibrit sistemleri iklimlendirme sektörüne dahil etmek enerji verimliliğinin sağlanması ve regülasyonların zorunlu kıldığı hedeflerin ulaşılmasında önemli rol oynuyor. 

Vaillant olarak bu konuda mucit kimliğimizden aldığımız güçle yeni nesil teknolojilere yatırım yapıyor ve hem sektörün hem de dünyanın geleceğini gözeterek sürdürülebilir çalışmalara imza atıyoruz. Sürdürülebilirlik alanında anlaşmalarca belirlenen hedeflerin ulaşılmasında en büyük katkıyı sağlayacak ürünlerin geliştirilmesinde öncü rol oynuyor, geniş bir yelpazede yer alan ürünlerimizle enerji çeşitliliğini sağlamanın yanında bu enerjilerin tüketicilerin kullanımına sunulması için önderlik ediyoruz.

Bu yaklaşımımız doğrultusunda, ürünlerimizi her adımda daha çevre dostu ve tasarruflu hale getirmek için uğraşırken aynı zamanda kullanıcıların ısıtma-soğutma ve sıcak su ihtiyaçlarını daha etkili bir şekilde karşılayacakları yeni teknolojileri hayata geçiriyoruz.  2011 yılında başlattığımız SEEDS Projesi ile 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmaya katkı sağlamayı hedefliyoruz. Vaillant’ın tüm süreçlerini kapsayan SEEDS Projesi, enerji tüketimini azaltmanın yanı sıra tüketilen enerjinin tümünü yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak ve su tüketimini azaltmak gibi hedefler içeriyor.

  • Son olarak, geleceğe dair öngörülerinizi ve röportajımızın sonuna eklemek istediklerinizi bizimle paylaşır mısınız?

İklimlendirme sektörü bugün büyük bir dönüşüm içerisinde. İklim değişikliğinin etkilerini giderek daha fazla hissediyor olduğumuz gerçeği, artan enerji ihtiyacı, Yeşil Mutabakat, ERP, NSEB (Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar) gibi yönetmelikler, daha verimli ve çevreci çözümleri zorunlu kılıyor. Kullanıcılara sunacağınız ürünleri ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmek yani hibrit sistemleri iklimlendirme sektörüne dahil etmek enerji verimliliğinin sağlanması ve regülasyonların zorunlu kıldığı hedeflerin ulaşılmasında önemli rol oynuyor. 

Vaillant olarak biz de bu dönüşümde öncü rolü üstleniyor; ısı pompası teknolojilerinde kullanıcı farkındalığını artırmak ve pazarı dönüştürmek üzere çalışmalar yürütüyoruz. İklimlendirme sektöründe yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendirme vizyonuyla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yüksek teknolojiye sahip ürün portföyümüz, çevreci üretim süreçlerimiz, güçlü Ar-Ge altyapımız ve müşteri odaklı hizmet yaklaşımımız ile sürdürülebilir bir dünyaya katkı sunmaya devam edeceğiz.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Volvo Trucks, Göz Takip Teknolojisi İle Sürücü Uyarı Destek Sistemini Üst Seviyeye Taşıyor!

Yayınlandı

-

Volvo Trucks, uzun yol şoförlerini desteklemek ve yol güvenliğini artırmak amacıyla “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”ni (Driver Alert Support) “Göz-Takip Kamerası” ile güçlendiriyor!

Volvo Trucks, uzun saatler boyunca yolculuk yapan kamyon şoförlerinin dikkat ve konsantrasyonlarının korunması için yeni teknolojileri devreye alıyor. Volvo Trucks, mevcut sistemini daha da geliştirerek yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren sürücüleri tespit edip uyarıyor. Volvo Trucks, sürücülerin yanında olmayı ve trafikteki herkesin güvenliğini desteklemeyi hedefliyor. 

Volvo Trucks’ın geliştirilmiş “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”, iki kamera kullanıyor. Yan taraftaki ekranın üzerine yerleştirilen yeni “Göz-takip Kamerası”, sürücünün bakış yönü üzerinden dikkat dağınıklığı belirtilerini tanıyor, sürücüyü açılan mesaj penceresiyle ve sesli uyarı ile bilgilendiriyor. Mevcut sistemde bulunan, öne dönük kamera ise şeridin konumunu, kamyonun şerit içindeki yerini ve yol kenarına yakınlığını izliyor. Böylece uyku halindeki ya da dikkat dağınıklığı yaşayan bir sürücünün tipik davranış özellikleri tespit edilebiliyor.

Volvo Trucks Trafik ve Ürün Güvenliği Direktörü Anna Wrige Berling; “Birkaç saatlik sürüşün ardından direksiyon başında uyanık ve odaklı kalmak zor olabilir. Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemimiz, yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren bir sürücüyü algılama ve uyarmada çok daha iyi sonuçlar veriyor. Amacımız, sürücüleri desteklemek ve onlar ile aynı yolu paylaşan kişileri korumaya yardımcı olmak. Sürekli olarak ek güvenlik sistemleri geliştiriyoruz ve devreye alıyoruz. Volvo Trucks’ta uzun vadeli vizyonumuz olan ‘Sıfır Kaza’ ve güvenlik yaptığımız her faaliyetin merkezinde yer alıyor” dedi. 

Sistem, güncel GSR2 (General Safety Regulation) standardını karşılıyor

Temmuz 2026’da yürürlüğe girecek ikinci adım dahil olmak üzere, Avrupa Birliği (AB) içindeki tüm kamyonların “Gelişmiş Sürücü Dikkatsizlik Uyarısı” (ADDW) sistemleriyle donatılması şart koşuluyor. Göz-takip Kamerası, 18 km/s üzerindeki hızlarda aktif hale geliyor. 

Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi, AB’deki Volvo FH ve Volvo FM ile Volvo FL ve Volvo FE için standart olarak sunulacak. Sistem ayrıca Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık gibi bazı AB dışı pazarlarda da geçerli olacak. Diğer pazarlarda ise isteğe bağlı sipariş edilebilecek. Sistem, Kasım 2025’te üretime geçiyor. AB dışındaki pazarlarda, bugünkü ön kameralı Sürücü Uyarı Destek Sistemi sunulmaya devam edilecek.

Güvenlik, Volvo Trucks için temel bir değer. Şirketin en çok satılan modelleri Volvo FH ve Volvo FM, 2024’te ağır kamyonlar için ilk kez gerçekleştirilen Euro NCAP güvenlik testlerinde, en yüksek puan olan 5 yıldız ile ödüllendirildi. Volvo Trucks’ın 2024’teki ilk başarısının ardından; Euro NCAP’in 2025 yılında gerçekleştirdiği, ağır ticari araçlara yönelik ikinci güvenlik testinde, hem Volvo FH Aero hem de Volvo FM, en yüksek puan olan 5 yıldızla yeniden ödüllendirildi.

Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi özellikleri:

  • Sistem iki kameraya dayanıyor: Göz-takip Kamerası, sürücünün nereye baktığını izleyerek dikkatsizlik belirtilerini algılıyor. Ön yönlü kamera ise şerit işaretleriyle sürücünün direksiyon hareketlerini karşılaştırıyor. 
  • Dikkatsizlik ya da uykulu sürüş belirtileri algılandığında, ekranda açılan mesajla ve sesli uyarıyla bilgilendiriliyor. 
  • Dikkatsiz sürüş devam ederse sesli uyarı seviyesi yükseliyor.
  • Sistem, kontağın açılmasıyla otomatik olarak devreye giriyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

TÜRKİYE ÇİMENTO SEKTÖRÜNDE OYAK VE SİNTEK’TEN ÖNEMLİ İŞ BİRLİĞİ

Yayınlandı

-

Türkiye çimento sektöründe kapasite artışına yönelik yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda OYAK Çimento Fabrikaları A.Ş.’nin İskenderun Tesisi’nde inşaatı süren 120 t/h kapasiteli çimento değirmeni projesinin taahhüt işlerini Sintek Group başarıyla yürütüyor. Proje kapsamında Sintek Group; fore kazık, hafriyat, inşaat, mekanik işler, topraklama, yardımcı ekipman tedariği ve proje yönetimini üstlenerek, tesisin modernizasyon ve kapasite artış sürecine önemli katkı sağlıyor. Yer tesliminin ardından 12 ay 21 gün içerisinde, 1. aşama kapsamında katkı besleme hatları, yardımcı tesisler ve 2 bin ton kapasiteli çelik çimento silosu; 2. aşama kapsamında ise 20 bin ton kapasiteli betonarme çimento silosunun tamamlanması hedefleniyor…

Sintek Group, Türkiye çimento sektöründeki önemli projelerden biri olan OYAK Çimento İskenderun Tesisi Çimento Değirmeni inşaatında kritik görev üstleniyor. İnşaat kapsamında bugüne kadar yaklaşık 22 bin m³ beton döküldü ve 4 bin 800 ton demir kullanıldı. 20 bin ton kapasiteli çimento silosu, kayar kalıp yöntemiyle inşa edildi. Tüm ünitelerin inşaat işleri tamamlanırken, yol ve saha düzenleme çalışmaları ise devam ediyor. Mekanik işlerde bugüne kadar 2 bin 617 ton ekipmanın montaj ve demontajı, 1.623 ton çelik montajı başarıyla yapıldı. Proje kapsamında; çimento değirmeni, taşıma hatları, katkı besleme alanı, 2 bin tonluk çelik silo ve 20 bin tonluk betonarme silo, yollar, istinat duvarları, kompresör binası ve elektrik odasının yapımı Sintek Group tarafından yürütülüyor. Projenin sistem filtreleri, havalı bant, bunker, boru imalatları vb. ekipmanlar Sintek’in Ankara’daki atölyesinde üretiliyor. Diğer teknolojik ve mekanik ekipmanların bir kısmı da yerel üretimle sağlanıyor. Kamyon besleme bunkeri, çimento değirmeni besleme ve nakil hatlarının test ve devreye alımını yapan Sintek Group, her aşamasında mühendislik gücünü ve tecrübesini ortaya koyduğu OYAK Çimento İskenderun Tesisi Çimento Değirmeni projesini planlanan süre içerisinde tamamlamayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Pusula Holding Antalya’da Gerçekleştirilen Lansman Toplantısıyla Tanıtıldı

Yayınlandı

-

Türkiye’nin Önde Gelen Markaları Katılımevim, Birevim ve Pusula Portföy Yönetimi, Pusula Holding Çatısı Altında Güçlerini Birleştirdi.

Türkiye ekonomisine değer katmayı hedefleyen Pusula Holding, Antalya Rixos Sungate Otel’de düzenlenen özel bir lansman toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı. Etkinlik, Pusula Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan’ın ev sahipliğinde, holding bünyesindeki şirketlerin yöneticileri ve çalışanlarının katılımıyla gerçekleşti.

Toplantıda konuşan Serdar Turhan, Pusula Holding’in vizyonunu ve hedeflerini katılımcılarla paylaştı. Turhan, “Kararlı adımlarla başladığımız bu yolculukta birçok başarıya imza attık. Bugün daha güçlü bir yapıyla yolumuza devam ediyoruz. Katılımevim, Birevim, Pusula Portföy Yönetimi ve diğer şirketlerimizin Pusula Holding çatısı altında güçlerini birleştirmesiyle ülke ekonomisine daha büyük katkılar sunmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Finans, yatırım, gayrimenkul ve ulaşım alanlarında faaliyet gösteren Pusula Holding, güçlü organizasyon yapısı, yenilikçi vizyonu ve sürdürülebilir büyüme hedefleriyle Türkiye’nin geleceğine yön vermeyi amaçlıyor.

Pusula Holding çatısı altında faaliyet gösteren şirketler arasında İktisat Katılım Bankası, Katılımevim Tasarruf Finansman A.Ş., Birevim Tasarruf Finansman A.Ş., Pusula Portföy Yönetimi A.Ş., Pusula Yatırım Menkul Değerler, Prime Car Filo Kiralama ve Havacılık, Katılımoto ve T6 Gayrimenkul bulunuyor.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler