Bizimle iletişime geçin

GENEL

Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor

Yayınlandı

-

Avrupa Yeşil Mutabakatı ile Türkiye’nin ve dünyanın öncelikli gündem maddelerinden biri haline gelen enerji verimliliği, sürdürülebilirlik için büyük önem taşıyor. Artan nüfus ve kentleşme enerji tüketimini artırırken, yeni yaşam alanlarının oluşturulmasında ve mevcut alanların enerji verimliliğinin sağlanmasında ısı yalıtımı büyük önem taşıyor.   

Günümüzde dünya nüfusu ve buna bağlı olarak kentleşme büyük bir hızla artıyor. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 68’i şehirlerde yaşayacak. Bu durum kentlerin enerji verimliliği konusunda daha dikkatli hareket etmesinin önemini ortaya koyuyor.

Enerji verimliliğinin sağlanmasında en önemli katkıların başında bilinçli tüketim ve ısı yalıtımı geliyor. Özellikle ısı yalıtım pazarına yapılan yatırım her geçen gün artıyor. Bugün tüm dünyada 100 milyar dolarlık bir pazara ulaşan ısı yalıtım endüstrisinin önümüzdeki dönemde çok daha hızlı büyüyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bunun en önemli nedenleri arasında da etkilerini her geçen gün daha şiddetli olarak yaşadığımız iklim krizi gösteriliyor. Isı yalıtım sektörü ise doğası gereği, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam alanı bırakma noktasında son derece önemli katkılar sağlıyor.

Bugün Türkiye’de tüketilen toplam enerjinin yüzde 40’ı binalarda kullanılıyor. Isı yalıtımı yapılan binalarda ise yüzde 70’e varan enerji verimliliği sağlanabiliyor. Dolayısıyla binaların ve tesislerin yalıtımı hem son derece ekonomik hem de iklim değişikliğiyle mücadele için en temel adımı oluşturuyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ile enerji tüketimini azaltılmasına ve verimli, geri dönüştürülebilir ve çevre dostu malzemelerin kullanımına verilen önemin artması, pazarın gün geçtikçe büyümesini sağlıyor. Özellikle enerji maliyetlerinin, tüketimin ve yeni konut ihtiyaçlarının ortaya çıkması yalıtım ürünlerine olan talebi de artırıyor. Kuzey Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş bölgelerde konut ve ticari uygulamalarda yalıtım malzemelerine bu talep, ürün penetrasyonu üzerinde de olumlu bir etki yaratıyor.

Isı yalıtımı ile enerji verimliliği arasında çok önemli bir ilişki var
Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor: “Binalarda ve sanayide enerji verimliliğinin önemi gün geçtikçe artıyor. Dünyamızın sürdürülebilirliği için bu konuyla ilgili olarak bilinci artırmak ve bu alana yatırım yapmak gerekiyor. Binalarda ısı yalıtımı ile enerji verimliliği arasında çok önemli bir ilişki var. Bugün ülkemiz yalnızca bina yalıtımıyla güncel fiyatlarla yıllık 15 milyar dolar enerji tasarrufu yapabilir. Öte yandan yalıtım, iklim kriziyle mücadele sürecine de büyük bir katkı sağlayacak potansiyele sahip. ODE Yalıtım olarak, iklim krizsiz bir gelecek için dünya standartlarında yüksek kaliteli yalıtım çözümlerimizle enerji tasarrufu sağlıyoruz. Özellikle gelişmiş ülkeler bu alana çok ciddi yatırım yapıyor. Biz de Türkiye’nin yalıtım malzemeleri ihracatının yüzde 16’sını üstlenerek, ülke ekonomisine hem enerji verimliliği hem de ihracatla katkı sunmaya devam ediyoruz. İZODER’in verilerine göre 2022 yılında Türkiye ısı yalıtım pazarının büyüklüğü 1 milyar dolar civarında; Türkiye’nin ısı yalıtım pazarından aldığı pay da yüzde 1 oranında. ODE Yalıtım olarak ülkemiz ihracatına katkı sağlamak ve Türkiye’nin bu alanda aldığı payı da artırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

GENEL

BOSTIK’İN BAŞARISI TAÇLANDIRILDI

Yayınlandı

-

Block X740 Cementech Extra, en başarılı su yalıtımı kategorisinde “Yılın Ödülü”ne layık görüldü

Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım Sektörü Başarı Ödüllerindesu yalıtımı kategorisinde en başarılı ürün seçildi. Yenilikçi çözümleri ve üstün kalite anlayışıyla inşaat sektöründe fark yaratan Bostik, su yalıtımı konusundaki uzmanlığını Block X740 Cementech Extra ile bir adım daha ileri taşıdı.

Bostik Block X740 Cementech Extra, çift bileşenli yapısı ve akrilik dispersiyonlu formülü sayesinde, 1,5 mm’ye kadar çatlakları köprüleyebiliyor. Bu kabiliyeti ile sektördeki diğer su yalıtım harçlarından ayrışarak uzun ömürlü bir korumayı garanti ediyor. Su depoları ve havuz uygulamalarında basınçlı suya karşı dayanıklılığıyla öne çıkıyor. Benzersiz hijyenik formülü sayesinde içme suyu depolarında dahi güvenle kullanılabiliyor. Block X740 Cementech Extra fırça veya püskürtme yöntemiyle hızlıca uygulanabiliyor. Onu rakiplerinden ayıran bu en önemli özellik sayesinde işçilik süresini kısaltarak maliyeti düşürüyor.

Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörü Bilgehan Türkkan, aldıkları ödül ile gurur duyduklarını ifade etti. Türkkan, “Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım dergisi tarafından bu yıl 20. si gerçekleştirilen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde kendi kategorisinde yılın ödülüne layık görüldü. Block X740 Cementech Extra, hem performans hem de güvenilirlik açısından en yüksek standartları karşılayarak sektöre ilham veriyor. Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu enflasyonist ortama rağmen teknoloji yatırımlarımızda hız kesmedik, reçetelerimizde kalitemizden ödün vermedik. Bu yüzden bu ödülü almak bizim için çok değerli.” dedi. 

Okumaya Devam Et

GENEL

Binalarda yangın sistemi nasıl olmalı, yangınlara nasıl müdahale edilmeli!

Yayınlandı

-

Uzmanı yangına karşı alınması gereken önlemleri anlattı!

Kaçış yollarını gösteren ışıklar 1 saniye bile kapanmamalı!

Yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlatan İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 4 katlı veya daha yüksek binalarda yangın tüplerinin, her 25 metrede bir yerleştirilmesi, bu tüplerin yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunması gerektiğini kaydetti. 

Yangın söndürme tüplerinden kaçış yollarına kadar birçok kritik detaya dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli.” diye konuştu. 

4 katlı ve üzeri binalarda yangın önlemlerin zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Uçan, “Yangın anında tüm bu sistemlerin eksiksiz çalışması şart.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.

Koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir

Bir binada yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Öncelikle, 4 katlı veya daha yüksek binalarda alınması gereken yangın önlemlerine bir örnek üzerinden bakalım. İlk olarak, binalarda yangın tüplerinin bulunması gerekiyor. Yangın tüpleri, her 25 metrede bir yerleştirilmelidir. Bu tüpler, yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunmalıdır ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Eğer koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir. Bu durum, binanın büyüklüğüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” dedi.

Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gerekli

Yangın merdivenlerinin önemine dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Binanın büyüklüğüne bağlı olarak bu sayı artabilir; örneğin, bazı binalarda üç yangın merdiveni bulunabilir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli. Bir binaya, otele ya da hastaneye gittiğimizde bu tür bilgilendirmeleri mutlaka incelemeliyiz. Bu bilgiler, yangın anında nasıl hareket edeceğimizi bilmemiz açısından oldukça önemlidir.” diye konuştu.

Acil yardım butonu ve yangın dolabı bulunmalı!

Acil durum butonuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:

“Bu buton kırılarak yangın başladığına dair uyarı verilmeli. Bu uyarı, yüksek sesle duyulabilir ve böylece hızlı bir şekilde harekete geçilmiş olur. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri de olay anında, özellikle karanlıkta, bu tür talimatları okumanın mümkün olmaması. Acil çıkış ışığı olmalı ve elektrikler kesildiği anda akü, jeneratör, batarya…gibi sistemlerle beslenerek çıkış yönünü göstermeli. Binalarda yangın dolabı bulunmalı. Yangın dolabının içinde genellikle 25 metre uzunluğunda bir alana erişim sağlayan hortum olmalı.”

Yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya konulmamalı

Yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmamasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın merdivenleri binanın dışında çelikten yapılmış olabilir ya da içeride konumlandırılmış olabilir. Bu merdivenler, acil durumlarda insanların tahliye edilmesi için çok önemlidir. Ancak ne yazık ki apartmanlarda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya koyuluyor. Bu kesinlikle yapılmamalıdır. Yangın planının uygulandığı bu alanlar tamamen boş bırakılmalıdır, çünkü kaçış anında bu eşyalar ciddi engeller oluşturabilir. Ayrıca her katta, o katın kaçıncı kat olduğunu belirten bir işaret bulunmalıdır.” dedi.

Fıskiye sistemleri ve duman dedektörleri erken müdahale için kritik!

Normal apartmanlarda sprink (fıskiye) sistemlerinin gerekmeyebileceğini ancak birçok kişinin bulunduğu binalarda sprinklerin de olması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın anında alarm devreye girdiğinde ya da duman algılandığında bu sistemler otomatik olarak çalışır. İçlerindeki cam bir güvenlik mekanizmasıyla kırılır ve su püskürterek yangını bastırır. Bu sayede yangının yayılması önlenmiş olur. Bu sistemler, yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir. Duman dedektörü de olmalıdır. Bu dedektörler, dumanı algıladığı anda alarm veriyor ve sistem devreye giriyor. Bu da yangın anında erken müdahale için kritik bir role sahip.” şeklinde konuştu.

Düzenli kontrol ve bakım şart!

Yangın pompasının aylık olarak test edilmesi ve yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmesi, yangın algılama sisitemlerinde duman ve ısı sensörlerinin 6 ayda bir kontrol edilmesi ve gerektiğinde kalibrasyon yapılması, yangın alarm panosunun da aylık olarak kontrol edilerek sistemin çalışır durumda olduğunun raporlanması gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sprink sistemlerinin yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilerek test edilmesi gerektiğini ve kaçış yolları ile merdivenlerin de haftalık olarak denetlenmesi, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmasının önemini vurguladı.

Jeneratör devreye girerek yangın pompaları hemen çalışmalı!

Yangına müdahalede yangın pompalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Uçan, “Yangın söndürme ve elektrik kesintisi durumunda hızlıca jeneratör devreye giriyor. Pompa fıskiyelerden yangın alanına su püskürtüyor. Elektriğin kesilmesiyle sistemin çalışmaması söz konusu olmamalı. Elektrikli jeneratörü yedekleyen dizel yakıtlı sistemler olmalı. Zaten yangın anında güvenlik protokolleri gereği elektrikler otomatik olarak kesiliyor. Elektrik kesildiği anda jeneratör devreye giriyor ve yangın pompaları hemen çalışmaya başlıyor. Büyük binalarda çok büyük su depoları bulunuyor. Bu depolarda yangın durumunda kullanılmak üzere özel bir alan var. Depolardaki su tamamen bitse bile, yangına özel ayrılan su miktarı bu durumu telafi ediyor. Bu sistemler, suyun kesintisiz bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Sprink sistemi çalışmaya başladığında, yangını bastırmak için su püskürtüyor. Ayrıca itfaiye ekipleri geldiğinde bu sistemler, itfaiyeye de destek sağlıyor.” dedi.

Tatbikatlar önemli!

Dr. Uçan belirli periyotlarda tatbikatların da çok önemli olduğunu söyledi ve sistem denetim periyotlarını şu şekilde ifade etti:

Sprink Sistemleri:

Sprink sistemleri yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilmeli ve test edilmelidir.

Yangın Pompa Grubu:

Yangın pompaları aylık olarak test edilmeli, yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmeli.

Yangın Algılama Sistemi:

Duman ve ısı sensörleri 6 ayda 1 kontrol edilmeli ve gerektiğinde kalibrasyon yapılmalı. Yangın alarm panosu, aylık olarak kontrol edilmeli, sistemin çalışır durumda olduğu raporlanmalı.

Kaçış Yolları ve Merdivenleri:

Haftalık olarak denetlenmeli, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmalıdır. Doi numarası: https://doi.org/10.32739/uha.id.58243

Okumaya Devam Et

GENEL

Sürdürülebilir büyüme yolunda Seranit’ten önemli bir adım

Yayınlandı

-

Seranit, halka arz yolculuğuna başlıyor

Türkiye’nin ilk porselen karo fabrikası olarak Bilecik Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan ve 1992 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Seranit Granit Seramik San. Tic. A.Ş., halka arz sürecine hazırlanıyor. Şirket, Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) taslak izahname onayı için başvurusunu tamamladı. Sektörde yenilikçi ve kaliteli hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdüren Seranit, bugünkü güçlü üretim altyapısıyla halka arz sürecinde yatırımcılara yeni fırsatlar sunmayı hedefliyor.

Seranit, 500 bin metrekare üretim kapasitesiyle başladığı yolculuğunda, bugün 700 dönümlük bir alanda iki üretim tesisi ve 14 milyon m² üretim kapasitesiyle faaliyet gösteriyor. “Yeniliklerin Merkezi” mottosuyla hareket eden, Türkiye’nin ilk teknik porselen üretim fabrikası olan Seranit, 8 mağazası, 85 yurt içi bayisi, 40 ülkede 55 satış noktası ve 3.000’den fazla müşteri portföyüyle sektördeki lider konumunu sürdürüyor. 

Sektöre öncülük eden teknoloji ve tasarımlar sunuyor

Türkiye’de yüksek teknik değerlere sahip, dayanıklı ve estetik ürünleriyle tanınan Seranit, geniş ebat ve renk seçenekleriyle dış cephe uygulamalarında sektörün ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler sunuyor. Şirket ayrıca, seramik ürünlerinin yanı sıra banyo dolabı, banyo tezgâhı, duş kabini ve duş karosu üretimi yaparken; vitrifiye ve batarya gibi aksesuarlar tedarik ediyor. Seranit Concept mağazaları ise mutfak ve banyo ihtiyaçlarını karşılayan geniş ürün çeşitliliğiyle sektöre bütünsel çözümler getiriyor. Ayrıca, Vanucci markası altında fonksiyonel ve estetik mutfak mobilyaları üreterek müşteri beklentilerini karşılıyor.

Halka arz sürecinin şirket için önemli bir kilometre taşı olduğunu belirten Seranit Genel Müdürü Fatih Kıvanç, “Teknik üstünlüğümüz, yenilikçi yapımız ve güçlü üretim kapasitemizle şirketimizin halka arzla birlikte değerinin daha da artacağına inanıyoruz. Hedefimiz, 2025 yılında halka arz sürecimizi tamamlamak. Sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzdaki bu önemli kilometre taşı, yeni pazarlara açılma, üretim kapasitesini artırma ve teknolojik yenilikleri hızlandırma imkânı sunacak. Gelecek stratejimizi, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon odaklı yatırımlarla üretim kapasitesini artırmak, Ar-Ge projeleriyle verimlilik ve modernizasyon sağlamak üzerine şekillendirdik. Ayrıca, Vanucci markamız için yeni bir fabrika yatırımı planlayarak üretim altyapımızı da genişletmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda güçlü üretim altyapısıyla, Seranit’in sektördeki öncü konumunu daha da pekiştireceğiz” dedi. 

Seranit’in halka arz başvurusu kapsamında SPK’ya sunulan taslak izahname, SPK’nın onayının ardından resmi internet sitesi www.seranit.com.tr ve aracılık hizmeti sağlayacak olan Halk Yatırım Menkul Değerler Anonim Şirketi’nin internet sitesi www.halkyatirim.com.tr adresinde yayımlanacak. Halka arz işlemleri, “sabit fiyatla talep toplama” yöntemiyle Halk Yatırım liderliğindeki bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilecek.

Okumaya Devam Et

Trendler