Bizimle iletişime geçin

GENEL

YAPI ÜRÜNLERİ ÜRETİCİLERİ GENÇLERLE BULUŞTU

Yayınlandı

-

TÜRKÇİMENTO’nun desteği ile Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu ve Eskişehir Teknik Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen “Yapılarda Kullanılan Beton ve Harçlar ile Bileşenleri Semineri” sektörün öncü isimlerini gençlerle bir araya getirdi. 

Sektör temsilcilerinin oluşturduğu Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF), sanayi faaliyetlerinin yanı sıra sosyal sorumluluk misyonuyla farklı projelere imza atmayı sürdürüyor. Bu kapsamda YÜF her yıl düzenlediği “Yapılarda Kullanılan Beton ve Harçlar ile Bileşenleri Semineri” ile gençlerle sektör uzmanlarını bir araya getirerek deneyimlerini paylaşmalarına imkân tanıyor.

Yapılarda Kullanılan Beton ve Harçlar ile Bileşenleri Semineri bu kez Eskişehir Teknik Üniversitesi iş birliği ve ev sahipliğinde 28 Kasım Perşembe günü düzenlendi. Seminerde üniversite adayı gençler sektördeki en son teknolojileri, sektör analizlerini, rakamsal verileri, üretim süreçlerini, dünyadaki ve ülkemizdeki uygulamaları konunun uzmanlarından dinledi.

Seminerin açılışı, Eskişehir Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aynur Şensoy Şorman’ın konuşmasıyla başladı. Ardından Seramik Araştırma Merkezi Test-Analiz Müdürü Doç. Dr. Erhan Ayas’ın konuşma yaptığı seminer,  konuşmasıyla son buldu.

Seminerde misafir konuşmacı olarak yer alan TED Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Can Baran Aktaş ise “Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu Tanıtımı” ilgili genel bilgilendirmede bulundu. 

Seminer sırasında öğrenciler, uzmanlara sunumları ile ilgili soru sorma fırsatı yakaladılar.

ETKİNLİKTEN NOTLAR: 

TÜRKÇİMENTO Teknik Asistanı Barış AKBELEN ‘Çimento ve Beton Teknolojisindeki Gelişmeler’ başlıklı sunumuyla katılımcıları bilgilendirdi. Akbelen sunumunda çimento ve betonun, inşaat sektörünün temel yapı taşları olmaya devam ettiğini, artan beklenti ve değişen ihtiyaçlarla birlikte sektörün yenilikçi çözümler üretmek amacıyla Ar-Ge faaliyetlerini hızla sürdürdüğünü belirtti. 

1 Ocak 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek olan Yeşil Çimentoların Yaygınlaştırılması Tebliği ile Türk çimento sektörünün 10 yılda 11 milyon ton CO2 emisyon azaltımı yaparak 500 milyon ağaca eş değer çevresel fayda sağlayacağını vurguladı. 

Ayrıca, halihazırda 16 fabrikada 25 hat ile yaklaşık 566.000 hanenin günlük elektrik tüketimine eş değer atık ısı geri kazanımının sağlandığını ve planlanan yatırımların devreye alınmasıyla 2 milyon hanenin günlük elektrik tüketimine denk geri kazanımın mümkün olacağını belirtti. 

Sektörün yüksek karbon emisyonuna yol açan fosil yakıtları atıklarla ikame etme çalışmalarına devam ettiğini ve 2007 yılında 47 bin ton olan alternatif yakıt kullanımının 2023 yılında 1,8 milyon tona ulaştığını belirtti.

3 boyutlu beton ve esnek beton gibi yenilikçi beton tipleriyle farklı ihtiyaçlara yönelik en verimli çözümlerin üretildiğini vurgulayan Akbelen, her metrekaresi dakikada 200 litre suyun geçişine izin veren geçirimli beton uygulamasıyla yağmur sularının yer altı su kaynaklarıyla buluşmasının ve doğal su döngüsünün korunmasıyla sürdürülebilir çevreye ciddi katkılarda bulunmanın mümkün olduğunu belirtti. 

Ayrıca, ülkemizde otoyolların ve devlet yollarının sadece %10’unun, il yollarının ve yerel yönetim yol ağının %40’ının beton yol olmasıyla; ilk yapım maliyetinde yaklaşık 2,4 milyar dolar, bakım-onarım maliyetinde yaklaşık 450 milyon dolar olmak üzere, 10 yılda 3 milyar dolar tasarruf sağlanabileceğini belirtti. 

Seminere Türkiye Hazır Beton Birliğini temsilen THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez katıldı. Birliğin çalışmaları hakkında bilgiler veren Reşat Sönmez ülkemizde kaliteli beton üretimine ve bununla doğru orantılı olarak kaliteli yapılaşmaya önemli bir katkıda bulunuyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’nin hazır beton üretim hacmi açısından Avrupa’da lider olduğuna işaret eden Reşat Sönmez, “Sektörümüz 2023 yılı verilerine göre 40 bine ulaşan istihdam hacmi ve yıllık 115 milyon metreküplük üretimiyle inşaat sektörüne ve buna bağlı olarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır.” dedi. Beton sınıflarının günümüze kadar geçirdiği değişime değinen Reşat Sönmez, beton kalitesinin zaman içerisinde yükseldiğinin ve Türkiye’deki ortalama beton dayanımının C30 seviyesine ulaştığının altını çizdi. Seminerde betonu ve özelliklerini anlatan Reşat Sönmez, betonun tarihçesi ve beton bileşenleri hakkında bilgi verdi. Betonun yerleştirilmesi, bakımı ve kürü konusunu ele aldı. Beton sorunlarına da değinen Reşat Sönmez, bu sorunların başında çatlakların geldiğini belirterek farklı tipte çatlakların sebepleri ve engellenmesi için alınacak önlemlerden bahsetti. 

Durabilite konusunun da önemine değinen Reşat Sönmez, yapıların servis ömürleri boyunca maruz kalacakları çevresel etkilerin önceden belirlenerek betonun bu etkileri karşılayacak şekilde tasarlanması gerektiğini belirtti. Sunumuna betonun türleri ve çeşitli ihtiyaç ve zorluklara göre üretilebilecek farklı özel betonlar hakkında bilgiler vererek devam Reşat Sönmez, betonda yeni trendleri ve güncel konuları anlatarak sunumunu tamamladı.

Agrega Üreticileri Birliği üyesi Emre Coşkun ise “Yaşanabilir Kentlerin Ana Hammaddesi: Agregalar” başlıklı sunumunda agreganın kum, çakıl ve kırmataş gibi malzemelerin genel adı olduğunu belirterek “Agrega dünyada sudan fazla en çok tüketilen doğal kaynaktır. Bu nedenle yaşamın ana hammaddesidir demek hiç de abartılı bir ifade olmayacaktır. Beton içinde hacimsel olarak %85, asfalt içinde ise % 95 civarında yer alan agrega, inşaat sektörü için vazgeçilmez bir yapı hammaddesidir. Agrega olmadan ne beton ne de asfaltın üretilemeyeceği düşünüldüğünde inşaat sektörünün altyapı ve üstyapı faaliyetleri için en değerli yapıtaşının agrega olduğunu görüyoruz. Ancak her taştan, her kayaçtan kaliteli agrega olmayacağını ifade etmeliyiz. Kaliteli agrega üretimi için birçok standartta tanımlanan deneylerin yapılması gerekiyor. Bu deneylerin sonucuna göre beton ya da asfaltta kullanılabilirliği belirleniyor. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada Agrega maden üretimi toplam maden üretiminin %65’ini oluşturmaktadır. Türkiye’de yıllık 300 milyon ton seviyelerinde üretim gerçekleştirilmektedir. 2018 yılına kadar bu rakamın 450 milyon tonlara kadar ulaştığını biliyoruz. Ancak 2018 yılında başlayan ekonomik durgunluktan sonra henüz tekrar o rakamlara ulaşamadık. Fakat ülkemizin agrega üretim potansiyelinin çok güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Agrega sektörü Türkiye’de yaklaşık 25.000 kişi ile madencilik sektörü içinde istihdamın en fazla desteklendiği sektör konumundadır.” şeklinde konuştu.

Türkiye Prefabrik Birliği’nden İnşaat Mühendisi Alper Uçar “Beton Prefabrikasyon” başlıklı sunumunda prefabrikasyon yapıyı oluşturan elemanların yapım aşamalarına değinip, kullanım alanlarını yurtiçi ve yurtdışı örnekleriyle gösterdi. Sektörün istatistiki bilgilerinin paylaşmasının ardından, sistemin avantajlarını detaylı olarak anlattı. Devamında prefabrike beton yapı sistemleri ve Türkiye’de kullanım şartlarına kısaca değindi. Daha sonrasında prefabrik birleşim yöntemleri, öngerme, ardgerme teknolojileri hakkında bilgiler verdi.

Katkı Üreticileri Birliği (KÜB) adına Ürün Yöneticisi Devrim Nazlıkol, “Beton Bileşenleri ve Fiberler” başlıklı sunum gerçekleştirdi. 

Nazlıkol, “Kimyasal Beton Katkıları, beton performansını geliştirmek amacı ile tarih boyunca birçok yapının içerisinde yer almış ve günümüzde betonun vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Ülkemizde TS EN 934-2 standardına uygun üretilen kimyasal katkılar ile depreme dayanıklı, uzun ömürlü ve sürdürülebilir yapıların elde edilmesi mümkün olmuştur.  İhtiyaca uygun, inovatif tasarlanan katkıların kullanılması giderek yaygınlaşmaktadır” dedi.

“KÜB olarak inşaat ekonomisine büyük faydası olan, beton ve harç katkıları ve sentetik fiber donatıların üretiminin evrensel kalite ölçülerine, ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılmasına destek olmak, kaliteden ve etik değerlerden ödün vermeksizin, sektörün dinamik ve verimli bir şekilde gelişmesi için faaliyet göstermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu

Kireç Sanayicileri Derneği (KİSAD) adına Genel Sekreter Coşkun Gönültaş sunumunda, Kireç, insanlık tarihinde inşaat malzemesi olarak uzun zamandır bilinmesine karşın, endüstrideki kullanımının çeşitliliği ve önemi çoğu kişi tarafından halen bilinmiyor. Oysa kirecin üretimi ve kullanım alanları zamanla genişledi ve modern endüstrinin de temel yapı taşlarından biri oldu. 20. yüzyılın başında hızla gelişen kimya ve demir çelik endüstrisi çok büyük miktarlarda kireç kullanılmaya başlandı. Kirecin endüstri, tarım ve çevre sektörlerindeki gittikçe artan kullanımı; kireç üretim yerlerinin yaygınlığı, kullanım yerlerine yakınlığı, üretim teknolojisinin geliştirilmesi ve bu sayede fiyatının aynı işi yapabilecek diğer kimyasallara oranla oldukça ucuz olmasının bir sonucu olarak gerçekleşti” diye konuştu. Gönültaş, açıklamasının devamında “Bu konudaki en iyi örnek zemin stabilizasyonudur: İnşaat faaliyetlerinde taban zeminindeki zayıflık hem binalar için hem de yol çalışmaları için birçok problem yaratmaktadır. Bu tür zeminlerde ve uygulamalarda zemin kireç ile iyileştirilerek sağlam ekonomik bir taban zemini oluşturulabilmektedir. Zemin genellikle kuru ağırlığının %3-5 aralığında kireç ile iyileştirilerek klasik yönteme göre birçok işlem yapmaktan kurtulmuş olunur” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

2. Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi ”Sürdürülebilir Gelecek” ana teması ile sektöre yön vermeyi amaçlayacak.

Yayınlandı

-

TESYÖN (Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aylin İlgen, 2. Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi hakkında yaptığı açıklamada, tesis yönetimi süreçlerinin sürdürülebilirlik odaklı bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çizdi. Dr. İlgen, binaların yapım sürecinin yalnızca birkaç yıl sürdüğünü, ancak yönetim ve işletim süreçlerinin 50 yılı aşkın bir zaman dilimine yayıldığını vurguladı. Bu nedenle, yapıların tasarımından yönetimine kadar tüm aşamalarda sürdürülebilirlik prensiplerinin benimsenmesi gerektiğini belirtti.

Dr. İlgen, zirvenin yalnızca konuşmalar ve teorik tartışmalarla sınırlı kalmayacağını, sektörde uygulanabilir çözüm önerileri sunmayı hedeflediğini ifade etti. Zirvede, tesislerde sürdürülebilir gelecek vizyonu, tesislerde enerji yönetimi, var olan sistemlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine, afet yönetiminden dijitalleşmeye kadar birçok önemli başlık ele alınacak. Dr. İlgen, tesis yönetimi alanında iyi uygulama örneklerinin paylaşılmasının, sektörde farkındalığı artıracağını ve yenilikçi yaklaşımları teşvik edeceğini sözlerine ekledi.

Bu zirveyle, tesis yönetimi sektöründe paydaşların bir araya gelerek, sürdürülebilir mimari ve yönetim anlayışlarını tartışmaları ve standartlar oluşturulması amaçlanıyor. Zirve, 29 Nisan 2025’te İstanbul Nişantaşı Üniversitesi’nde düzenlenecek ve ”Sürdürülebilir Gelecek” ana teması ile sektöre yön vermeyi amaçlayacak.

Okumaya Devam Et

GENEL

Gree Klima 8. Bayi ve İş Ortakları Toplantısı Bakü’de Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Türkiye’nin iklimlendirme sektöründeki önemli oyuncularından Gree Klima, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlediği 8. Bayi ve İş Ortakları Toplantısı ile iş ortaklarını buluşturdu. Etkinlikte, markanın 2024 yılı başarıları değerlendirilirken, 2025 yılına yönelik hedefler ve stratejiler de detaylı bir şekilde paylaşıldı.

Dünyanın en büyük klima üreticisi olarak sektördeki liderliğini sürdüren Gree Klima, iş ortaklarını Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 8. Bayi ve İş Ortakları Toplantısı’nda bir araya getirdi. 200’den fazla katılımcının yer aldığı toplantıda, 2024 yılında hayata geçirilen projeler, elde edilen başarılar ve karşılaşılan fırsatlar detaylı bir şekilde değerlendirildi. Aynı zamanda, 2025 yılına dair hedefler, büyüme stratejileri ve iş ortaklarının katkılarıyla hayata geçirilecek yenilikçi çözümler masaya yatırıldı.

Gree Klima, “Birlikte Değişiyor, Birlikte Güçleniyoruz” mottosundan hareketle, iş ortaklarıyla güçlü bağlar kurarak hem yerel pazardaki liderliğini hem de uluslararası arenadaki stratejik vizyonunu pekiştirmeyi hedefledi. Geleceğe yönelik planların ve inovasyon odaklı projelerin detaylandırıldığı toplantı, aynı zamanda katılımcılar için bilgi alışverişi ve yeni iş birliklerinin temellerini atma fırsatı sundu.

2025 Vizyonu Masaya Yatırıldı

Toplantının ilk günü, Gree Klima’nın Türkiye Temsilcisi TLC Klima Yönetim Kurulu Başkanı Akın Telci’nin hoş geldiniz konuşmasıyla başladı. Ardından Genel Müdür Yardımcısı Filiz Doğan’ın açılış konuşmasıyla toplantının ana hatları çizildi. Program, Türkiye Satış Direktörü Gökhan Külahi’nin Satış Hedefleri ve Pazar Durumu başlıklı sunumuyla devam etti. Satış Merkez Müdürü Oğuzhan Ömer Emre, 2025 Satış Stratejisi ve Uygulamaları konulu sunumunda yeni dönemin hedeflerini ve yöntemlerini detaylandırdı.

Pazarlama Müdürü Serdar Ekmekçi ise Müşteri Deneyimi ve Pazarlama Uygulamaları sunumuyla müşteri odaklı yeniliklere ve sektördeki pazarlama stratejilerine ışık tuttu. Lojistik Müdürü Uğur Emektar, sürdürülebilirlik vurgusu yaparak Yeşil Lojistik başlıklı sunumunda lojistik süreçlerin çevre dostu yaklaşımlarla nasıl optimize edileceğini anlattı.

Günün bir başka dikkat çekici anlarından biri, Eğitimci ve İş Stratejisti Onur Tuğman’ın Güçlü Adımlarla Geleceğe başlıklı sunumu oldu. Tuğman, iş dünyasında sürdürülebilir başarı için stratejik planlama ve liderlik becerilerinin önemine dair ilham verici bir konuşma yaptı.

Program, Gree Klima’nın Türkiye Temsilcisi TLC Klima Yönetici Ortağı Sema Tunar’ın içten teşekkürlerini sunduğu kapanış konuşmasıyla sona ererken, katılımcılar için verimli bir paylaşım ve öğrenim ortamı sağlandı.

“Birlikte Değişiyor, Birlikte Güçleniyoruz”

Gree Klima’nın Türkiye Temsilcisi TLC Klima Yönetici Ortağı Sema Tunar, “Birlikte Değişiyor, Birlikte Güçleniyoruz” mottomuzla, sektördeki yenilikçi ve müşteri odaklı yaklaşımlarımızı iş ortaklarımızla paylaşmaya devam ediyoruz. Bakü’de düzenlenen bu toplantı, markamızın sektördeki güçlü konumunu ve iş ortaklarıyla olan yakın iş birliğimizi bir kez daha gözler önüne serdi.” ifadelerini kullandı.

Gala Gecesiyle Kutlama: Coşkun Sabah ile Unutulmaz Anlar

Toplantının ardından ikinci gün düzenlenen gala yemeği, Gree Klima’nın iş ortaklarıyla paylaştığı başarıların taçlandığı unutulmaz bir kutlama oldu. Türk müziğinin efsane isimlerinden Coşkun Sabah’ın sahne aldığı gecede, katılımcılar keyifli anlar yaşarken, başarıların kutlandığı bu özel etkinlik, iş ortakları arasındaki bağı daha da güçlendirdi. Samimi atmosferi ve eşsiz müzik performansıyla gala, Gree Klima ailesi için bir motivasyon kaynağı oldu.

Okumaya Devam Et

GENEL

Dalaman Havalimanı’nda Aldağ Fancoil Cihazları Hizmet Veriyor

Yayınlandı

-

Akdeniz’in en cazip turizm bölgesine, Türk Rivierası’na açılan kapı olarak hizmet veren Dalaman Havalimanı iç ve dış hat terminal binaları toplam büyüklüğü 222.446 metrekare alana sahip. Türkiye’nin en yoğun altıncı ve uluslararası yolcu açısından beşinci büyük havalimanı olan Dalaman Havalimanı terminal binaları ve 5.656 metrekarelik Duty Free mağazalarında Aldağ fancoilleri ve yüksek basınçlı fancoilleri hizmet veriyor.

Aldağ A.Ş., 2023 yılında 5.2 milyon yolcuya hizmet veren uluslararası havalimanı için; titreşim önleyici özel kauçuk elemanlar ile gövdeye bağlanan, statik ve dinamik balansları alınmış fanları ile sessiz, güvenli ve verimli olarak çalışan AFC Serisi Yüksek Basınçlı Fancoil ünitelerini üreterek teslim etti.

Aldağ AFC serisi yüksek basınçlı fan coil üniteleri 4,25 – 24,5 kW soğutma kapasite aralığında 7 değişik tipte, 2 borulu veya 4 borulu sisteme uygun olarak üretiliyor.

Mekan içerisindeki sıcaklık dağılımının düzgün halde yapılmasını sağlayan, ince, zarif bir tasarıma sahip Aldağ fancoiller, aerodinamik radyal fanı ve büyük çaplı türbin dizaynı, gelişmiş 3D yazılım kullanımının yanı sıra sessiz çalışması ile yüksek konfor koşulları sunuyor.

Türkiye İklimlendirme Endüstrisinin 58 yıllık köklü geleneği Aldağ A.Ş., ulusal veya uluslararası yeni projelerde de Türk mühendisliğinin bayrağını dalgalandırmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler