Bizimle iletişime geçin

GENEL

İzocam’dan çağın problemi olan gürültü kirliliğine karşı profesyonel ses yalıtımı çözümleri!

Yayınlandı

-

Çağımızın en önemli problemlerinden biri haline gelen gürültü kirliliği, yaşam kalitemiz ve iş verimliliğimizin yanı sıra sağlığımızı da olumsuz etkiliyor. İzocam, her geçen gün daha da fazla maruz kaldığımız gürültü kirliliğine karşı, tüm yaşam alanlarına uygulanabilen profesyonel ses yalıtımı çözümleri öneriyor.

Gürültü kirliliği; konutlarda, iş yerlerinde, kamu hizmet binalarında ve üretim tesislerinde yaşam kalitesini ve iş verimliliğini olumsuz etkileyen en önemli sorunların başında geliyor. Bunların da ötesinde, işitme bozukluğu, kardiyovasküler rahatsızlıklar, uyku sorunları, diyabet, nörolojik sorunlar ve reprodüksiyon sorunları gibi birçok sağlık problemine yol açıyor. Türkiye’nin ilk yalıtım markası İzocam, çağımızın en önemli problemlerinden biri haline gelen ve her geçen gün daha da fazla maruz kaldığımız gürültü kirliliğinin olumsuz etkilerinden korunabilmemiz için tüm yaşam alanlarına uygulanabilen profesyonel ses yalıtımı çözümlerini öneriyor.

Avrupa Çevre Ajansı’nın (AÇA) yayınladığı ‘Noise in Europe – 2020’ (Avrupa’da Gürültü – 2020) raporuna göre, her beş Avrupalıdan en az biri halen sağlık için zararlı olduğu düşünülen gürültü seviyelerine maruz kalıyor. Rapora göre, gürültü kirliliğinin ana nedenini karayolu trafiği oluştururken, tahmini 113 milyon kişi gündüz, akşam ve gece oluşan en az 55 desibel değerinde trafik gürültüsünden uzun vadeli olarak etkileniyor. Gürültü kirliliğinin diğer önemli kaynakları ise demiryolu, hava taşıtları ve endüstri olarak sıralanıyor. 22 milyon kişi yüksek seviyede demiryolu gürültüsüne, 4 milyon kişi yüksek seviyede hava taşıtı gürültüsüne ve yaklaşık 1 milyon kişi de yüksek seviyede endüstriyel gürültüye maruz kalıyor. Önümüzdeki yıllarda bu sayının giderek artması bekleniyor. Aynı rapora göre, çevresel gürültünün yılda 48.000 yeni iskemik kalp hastalığı vakasına ve 12.000 erken ölüme katkıda bulunduğu tahmin edilirken, 22 milyon kişinin bu durumdan kronik olarak büyük ölçüde rahatsız olduğu ve 6,5 milyon kişinin de önemli ölçüde kronik uyku bozukluğu yaşadığı kaydediliyor. İş ve yaşam alanlarımızı, dünya genelinde bir halk sağlığı sorunu olarak kabul gören gürültü kirliliğinden korumanın yolu ise doğru yapılmış ses yalıtımı uygulamalarından geçiyor.

Ses yalıtımında profesyonel İzocam çözümleri!

Sağlıklı yalıtım çözümleriyle 59 yıldır sektöre liderlik eden İzocam, her türlü binaya kolay ve hızlı bir şekilde uygulanan profesyonel yalıtım ürünleri ile ısı, su ve yangın yalıtımının yanı sıra ses yalıtımı alanında da sektörde fark yaratan çözümler sunuyor. İzocam Optima Smart, İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası, İzocam Taşyünü Ara Bölme Levhası, İzocam Kalibel ve İzocam Manto Taşyünü, firmanın çağımızın sorunu haline gelen gürültü kirliğine karşı geliştirdiği profesyonel ses yalıtımı çözümleri arasında yer alıyor.

“Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2024” kapsamında “Yılın Ses Yalıtımı Ürünü” ödülünü alan yeni nesil akıllı yalıtım çözümü İzocam Optima Smart, bina duvarlarında kesintisiz yalıtım imkanı sağlıyor. Üstün ısı yalıtımı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği özelliği ile öne çıkan İzocam Optima Smart, kolay uygulama özelliğiyle de usta dostu bir yalıtım malzemesi olarak tanımlanıyor. Binalarda hafif ara bölme duvar sistemleri, dış duvarların içten yalıtımı, ara bölme ve komşu duvarlar, merdiven ve asansör boşluklarına bitişik duvarlarda kullanılmak üzere geliştirilen İzocam Optima Smart, doğal içeriği ile EUCEB belgesine sahip İzocam mineral yün kullanılarak üretilerek tüketicilerin sağlığını da koruma altına alıyor. Aynı zamanda nakliye kolaylığı, depolama alanından tasarruf, esnek boyut, hafiflik, kolay kesim, zamandan tasarruf, rahat taşıma özellikleriyle de dikkat çeken bu ürün, rulo şeklinde paketlenerek tüketicilere sunulurken, rijitliği ile kendini taşıyabiliyor ve açıldığında levha formunu alıyor. Kullanım yerine göre farklı profil arası genişlik ihtiyacı gözetilerek, 3 farklı ebatta tasarlanan İzocam Optima Smart, istenilen boyda kesilerek kullanılabiliyor. Dış duvarların iç kısmında ve ara bölmelerde U ve C profilleri, bağlantı elemanları ve aksesuarlarla birlikte kolaylıkla uygulanan İzocam Optima Smart konvansiyonel sistemlere göre zamandan ve işçilikten de tasarruf sağlıyor.

Usta dostu İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası, yüksek ısı yalıtımı özelliği, üstün ses yalıtımı gücü ve yangın güvenliğine olan katkısı ile “A” sınıfı yalıtım imkânı sağlıyor. Ses yalıtımı performansıyla dikkat çeken bu ürün, Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre profesyonel bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Mayıs 2017’de yayımlanan “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” esaslarına göre yeni yapılan binalarda ses yalıtımı zorunlu hale getirildi. Yönetmelik farklı işlevlere sahip binalarda duvar performansı bina hassasiyetleri doğrultusunda A’dan F’ye sınıflandırıyor. Bu kapsamda değerlendirilen İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası ile yüksek performanslı ses yalıtımı elde edilebiliyor. İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası esnekliği ve yumuşaklığı sayesinde hızla uygulanabiliyor ve zamandan tasarruf sağlıyor. Ürün, sahip olduğu doğal içeriği, toz yapmayan yapısı ve kolay kesimi sayesinde, uygulayıcıya rahat ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunuyor. Hafifliği sayesinde kolay taşınabilen, nakliye ve depolama avantajı ile öne çıkan İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası, herhangi bir ilave malzeme gerektirmeden, yapılan uygulamalara hız ve kalite kazandırıyor. Sektörün ve kullanıcıların beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde geliştirilen İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası, CE ve EUCEB belgelerine de sahip olarak kalitesini uluslararası alanda kanıtlıyor.

İzocam Taşyünü Ara Bölme Levhası, hafif ara bölme duvarlarda, dış duvarların içten yalıtım uygulamalarında, merdiven ve asansör boşluklarında, komşu duvarlarda ısı ve ses yalıtımı amacıyla kullanılıyor. Yüksek ısı ve ses yalıtımı özelliğinin yanı sıra yangın güvenliği, farklı ebatlarda üretimi ile öne çıkan İzocam Taşyünü Ara Bölme Levhası, uygulama yerine bağlı olarak profiller arasına taşyünü levhalar yerleştirildikten sonra iç mekana bakan yüzüne ya da her iki tarafa profiller vasıtasıyla alçı plakalar tespit edilerek uygulanıyor. Özellikle ses yalıtımı amacıyla yapılan yalıtımlarda ise taşıyıcı konstrüksiyonun duvar, döşeme ve tavan ile temas ettiği tüm yüzeylerde kauçuk (izocamtape) bantların kullanılması ile ses köprülerinin önlenmesi mümkün oluyor.

İzocam’ın, camyünü ile alçı levhayı bir arada sunduğu profesyonel ısı ve ses yalıtımı çözümü olan İzocam Kalibel, hem kolay uygulanması hem de ses yalıtım özelliği sayesinde yeni inşa edilmiş veya kullanımda olan her türlü konut ve binalarda etkili bir ses yalıtımı imkanı sağlıyor. Kolay ve hızlı uygulama avantajı sayesinde hastane, okul ve konut gibi yapılar başta olmak üzere tüm binalarda tercih edilen İzocam Kalibel, dış duvarların iç yüzeylerinde, iç bölme ve komşu duvarlarda, merdiven ve asansör boşluklarına bitişik duvarlarda, ahşap karkas yapıların içten giydirilmesinde ses ve ısı yalıtımı amacıyla kullanılıyor. Aynı anda hem mineral yün hem de alçı levhanın uygulanmasına imkân sağlayan İzocam Kalibel ile yerinde uygulama süresi kısalıyor ve iş gücünde verim artıyor.

Isıl konforla birlikte etkili bir ses yalıtımı için duvarlarda en etkin uygulamalardan biri de mantolama sistemleri olarak öne çıkıyor. İzocam Manto Taşyünü, sıvalı dış cephe yalıtım sistemlerinde ısı yalıtımı ve yangın güvenliğinin yanı sıra ses yalıtımı amacıyla da kullanılıyor. TS EN 13500’e uygun olarak üretilen İzocam Manto Taşyünü, özellikle yüksek yapılarda yangın güvenliği gerektiren binalarda uygulanırken, dışardan gelen soka

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Polisan Holding 60 Yaşında!

Yayınlandı

-

Polisan Holding, kurucusu Necmettin Bitlis’in attığı sağlam temeller ve güçlü vizyonla 60. yılını kutluyor. Kimya, boya, liman işletmeciliği ve gayrimenkul sektörlerindeki faaliyetleriyle ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan Polisan Holding, yarım asrı aşan bu yolculuğunda güçlü iş birlikleri ve inovatif çözümlerle adını geleceğe taşırken 60. yılına özel reklam filmini dijital mecralarda yayınladı.

Poliport, Polisan Kimya, Polisan Yapıkim, Polisan Hellas gibi sektöründe öncü şirketleri bünyesinde bulunduran Polisan Holding, Polisan Kansai Boya ve Rohm and Haas ile olan güçlü ortaklıklarıyla 60. yılını kutluyor. “60 Yıllık Değer” temasıyla hazırlanan reklam filmi, Polisan Holding’in altmış yıllık başarı dolu hikayesini, tecrübesini ve kurduğu güçlü iş birliklerini vurgularken; 60. yıl için özel tasarlanan logo da bu anlamlı yolculuğa eşlik ediyor.

Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler: “60 yıllık bu mirasa sahip olmak bizler için büyük bir gurur kaynağı”

Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler, 60. yıl değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Polisan Holding’in 60 yıllık tarihi, yalnızca bir büyüme hikayesi değil, aynı zamanda sektöre yön veren yenilikçi ve yerli çözümlerin doğuşuna tanıklık eden bir başarı öyküsüdür. Bu süreçte birçok ilke imza atarak ülke ekonomisine büyük katkılarda bulundu. Bu mirası bizlere kazandıran, vizyonuyla yolumuzu açan kıymetli kurucumuz rahmetli Necmettin Bitlis’e ve 60 yılda bu büyük başarıya emek veren, katkıda bulunan, şu an aramızda olan ya da olmayan herkese, teşekkür ediyor, minnetlerimizi sunuyorum. 60 yıllık bu değerli mirasa sahip olmak, bizler için büyük bir gurur kaynağı. Polisan Holding olarak köklü geçmişimiz ve sürekli gelişim arzusu sayesinde yerli ve milli markalarımızla sektörde öncü olmayı sürdürerek, bu başarı dolu yolculuğu daha da ileriye taşıyacağız.

Okumaya Devam Et

GENEL

Şebeke Suyunu Yönetirken ve Kullanırken Bunlara Dikkat!

Yayınlandı

-

Yaşam alanlarında kişisel bakım ve temizlik amacıyla kullandığımız şebeke suyunu içmek bizleri endişelendiriyor. Ancak uzmanlar, şebeke suyunun kalitesini yalnızca içerken değil, kullanırken de sorgulamamız gerektiğini söylüyor.

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, şebeke suyunun güvenliği konusunda vatandaşları ve belediyeleri uyararak, güvenli su yönetimi için yapılması gerekenleri paylaştı.

Musluk suyu, günlük hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Evlerde, okullarda, hastanelerde,  işyerlerinde ve daha birçok yaşam alanında kişisel bakım ve temizlik amacıyla kullanılan hatta birçok ilimizde içme suyu olarak da tüketilen şebeke suyunun kalitesi, insan sağlığı açısından kritik önem taşıyor.

Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, şebeke suyunun güvenliği konusunda vatandaşları ve belediyeleri uyararak, güvenli su yönetimi için yapılması gerekenleri paylaştı:

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır”

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır. Musluktan akan suyun kalitesini etkileyen bazı önemli unsurlar vardır. Bu unsurlar; belediyeler tarafından suyun depolandığı tesisler, şehirlerdeki su boruları, binalardaki su tesisatı ve su depolarıdır.

Suyu, depolama ve taşıma yöntemlerine dikkat!

Su, yaşam alanlarına ulaşmadan önce belediyeler tarafından tedarik edilip, depolanıyor. Şebeke suyunu depolama tesislerinde yaygın olarak kullanılan betonarme depolarda muhafaza etmek yüksek risk taşıyor.  Çünkü betonarme depolarda zamanla oksitlenme oluşabiliyor. Depoda oluşan bu deformasyon ise suyun kimyasal yapısını bozuyor. İçme ve kullanma suyunun güvenli bir şekilde depolanması, suyun depolandıktan sonra kalitesinin bozulmaması ve insan sağlığını tehdit edebilecek mikroorganizmalar oluşturmayacak şekilde muhafaza edilmesi için GRP modüler su deposu sistemini tercih etmek kritik önem taşıyor. Avrupa’da oldukça yaygın olan bu sistemler, suyu, kalitesini bozmadan uzun yıllar güvenli bir şekilde muhafaza ediyor. Yüksek mühendislik malzemesi olarak tanımlanan ve SMC olarak adlandırılan ‘cam elyaf takviyeli kompozit malzeme’ ile üretilen GRP su depoları, geleneksel sistemlerden farklı olarak, aşırı sıcak ve aşırı soğuk dış ortam şartlarından etkilenmiyor. GRP panellerin pürüzsüz yüzey yapısı ve cam elyaf içeriği nedeniyle UV ışınlarının geçirgenliği sıfıra yakın olduğu için su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşmuyor. 

Su depolama tesislerinin yanı sıra şehirlerdeki su borularına da dikkat etmek gerekiyor. Çünkü suyu, belediyelerin depolama tesislerinden binalara taşıyan borular da suyun kalitesinde önemli rol oynuyor. Borularda zamanla meydana gelen pas ve sızıntılar, şebeke suyunun kalitesini bozuyor. Bu durumun kontrolü ve düzeltilmesi noktasında da belediyelere büyük sorumluluklar düşüyor.

Su, borular vasıtasıyla binalara ulaştıktan sonra da kirletici unsurlar bulunuyor. Binalardaki su tesisatı ve betonarme depolama yöntemleri de en büyük kirletici sınıfında yer alıyor.

Binalarda da belediyelerin depolama tesislerinde olduğu gibi GRP su depoları tercih etmek ve su tesisatının bakımını yaptırmak gerekiyor. Bu konuda da ev sahiplerine, site yönetimlerine ve işletmelere önemli sorumluluklar düşüyor. 

Su yönetiminde bu hususlara hassasiyet gösterdiğimiz taktirde musluk suyunu güvenle kullanabilir, hatta içebilirsiniz.”dedi.

Osman Yağız,  konuşmasında her GRP su deposunun aynı kalite ve standartlarda üretilmediğinin, marka tercihi yapılırken sistemin, ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğuna dikkat edilmesi gerektiğinin de altını çizdi:

WRAS tarafından tescillenmeli

“GRP su deposu tercihinde dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS (Water Regulations Advisory Scheme) belgesi önemli bir satın alma kriteridir.  Ancak tercih aşamasında ürünün hangi derecelendirme sınıfı ile belgelendirildiğine dikkat edilmesi gerekiyor. Türkiye’de kullanılan bazı GRP panellerde depolanan su, 23 0C’ye kadar sağlıklı kalabiliyor. Biz Ekomaxi olarak,  üretimde yakaladığımız yüksek standartlar ile yurt içinde bu oranı 27 0C daha arttırarak 50 0C’ye çıkarabilen tek firma olma unvanını taşıyoruz. WRAS belgesi ve bu kapsamda GRP panelin sunduğu sıcaklık değeri, önemli bir satın alma kriteri olarak kabul ediliyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et

GENEL

Legrand Türkiye Grubu, A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na Katıldı

Yayınlandı

-

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, 2-5 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Bu yıl 7. kez düzenlenen A-Tech 2024 Akıllı Bina Teknolojileri, Elektrik, Aydınlatma ve Elektronik Fuarı, akıllı bina teknolojileri ve elektrik sistemleri alanındaki en son yenilikleri sergilemek üzere sektördeki profesyonelleri bir araya getirdi.

Legrand Türkiye Grubu, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Legrand Türkiye Grubu, ev otomasyon sistemlerinden alçak gerilim dağıtım ve koruma ürünlerine, anahtar priz ve çalışma ortamı çözümlerinden aydınlatma kontrol sistemleri ve UPS-kesintisiz güç kaynaklarına ürün ve sistemlerini, sektör profesyonellerinin ve fuar ziyaretçilerinin beğenisine sundu. Özellikle son kullanıcıya yönelik IoT çözümlerimiz ve kablolu/kablosuz otomasyon sistemlerimiz, akıllı bina projelerinde dijital altyapı ve verimliliği artıran özellikleriyle öne çıktı. Ziyaretçiler, stantta yer alan bu çözümleri yakından inceleyerek, uzmanlardan teknik detaylar hakkında bilgi aldı.

Fuar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “A-Tech Fuarı, sektördeki profesyonellerle bir araya gelmek ve inovatif çözümlerimizi paylaşmak adına bizler için önemli bir platform oldu. Özellikle sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğine odaklanan ürünlerimiz, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik için çalışan bir firma olarak değerlerimizi ve kurumsal sosyal sorumluluk taahhütlerimizi, aynı zamanda genç profesyonellere fırsatlar sunan Genç Kurul gibi inisiyatiflerimizi tanıtma fırsatı bulduk. Akıllı bina teknolojilerinde sunduğumuz çözümlerle, geleceğin sürdürülebilir yaşam alanlarına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Okumaya Devam Et

Trendler

Kitap


Kapanma Süresi 20Saniye