İzocam, Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2025’te “Yatırım Özel Ödülü”nü evine taşıdı! - Yapı İnşaat Dergisi
Bizimle iletişime geçin

GENEL

İzocam, Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2025’te “Yatırım Özel Ödülü”nü evine taşıdı!

Yayınlandı

-

Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi İzocam, Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2025’in kazananları arasında yer alarak, sektördeki gücünü özel ödülle taçlandırdı! Geçtiğimiz aylarda stratejik bir hamle ile Kayseri’de faaliyet gösteren His Yalıtım’ı bünyesine katan lider firma, bu yatırım hamlesi ile “Yatırım Özel Ödülüne” layık görüldü.

Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi İzocam, sektördeki gücünü pekiştiren stratejik yatırım hamlesi ile “Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri 2025”in kazananları arasında yer aldı. Geçtiğimiz aylarda Kayseri’de faaliyet gösteren His Yalıtım’ı bünyesine katan lider firma, “Yatırım Özel Ödülü”ne layık görüldü.

Bu yıl 20. kez sahiplerini bulan, yalıtım sektörünün gelenekselleşen organizasyonu Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri, 16 Ocak Perşembe günü Makina Hangar-Kartal yerleşkesinde A. Metin Duruk salonunda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. İzocam’ın ödülü, İZODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen tarafından İzocam Yatırımlar ve Üretim Direktörü Ahmet Oruç’a takdim edildi.

Yalıtım sektöründe son yıllarda gerçekleştirilmiş en büyük satın alma

2024 yılı sonuna doğru Kayseri’de faaliyet gösteren His Yalıtım’ı bünyesine katan firmanın, stratejik bir hamle ile gerçekleştirdiği Kayseri Tesisi yatırımı, yalıtım sektöründe son yıllarda gerçekleştirilmiş en büyük satın alma oldu. İzocam, Kayseri’de 220 bin m² alan üzerinde kurulu bulunan yeni üretim tesisi ile yalıtım sektöründeki üretim gücünü de büyük oranda arttırdı! Bu yatırım hamlesi ile Türkiye’nin en büyük mineral yün üreticisi konumuna gelen İzocam, ülke ekonomisine çok daha fazla katma değer sağlamaya hazırlanıyor. Kayseride yer alan tesisin, özellikle Türkiye’nin doğu, kuzey ve güneydoğusundaki komşu ülkelere ihracat potansiyelini artırarak, Türkiye’nin rekabet gücünü yükselteceği belirtiliyor. Tesisin coğrafi konumunun, daha düşük nakliye maliyetleriyle daha geniş pazarlara erişim imkanı sunacağı ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacağı vurgulanıyor. İzocam’ın yeni yatırımı, enerji verimliliğini artırmaya yönelik çözümlerle Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedeflerine de katkı sağlayacak. Çevresel açıdan “sürdürülebilir üretim süreçleri” ve “yüksek kaliteli ürün” stratejisiyle hareket eden İzocam, %80’e kadar geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı ile doğaya dost ürünler sunarak yeşil ekonomiye de katkıda bulunacak.

60. kuruluş yılında “Biz Geleceğiz” mesajı veriyor

1965 yılında Türkiye’de, sadece yalıtım ürünü üretmek amacıyla kurulmuş ilk firma olan İzocam, ülkemizde ve faaliyet göstermiş olduğu ihracat pazarlarında öncü faaliyetlerini sürdürüyor. Uzun yılların deneyim ve tecrübesi ile ISO ilk 500’de daima yerini alan firma, yapımında geri dönüştürülmüş malzemelerin de kullanıldığı, insan sağlığına zarar vermediği ve çevre dostu olduğu kanıtlanmış ürünleriyle, faaliyete başladığı ilk günden bu yana sürdürülebilir geleceğe katkı sağlıyor. 60’ıncı kuruluş yıldönümünü kutladığı 2025 yılında da ülkemizin enerji verimliliği ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarına doğrudan katkı sağlayan çalışmalara öncülük etmeye hazırlanan İzocam, 2025 yılı için belirlediği “Biz Geleceğiz” mesajı ile liderlik, güvenilirlik, çevreye duyarlılık, yenilikçilik ve enerji verimliliğine odaklandığı stratejik yaklaşımını geleceğe de taşımayı hedefliyor. “Bugünlere Yalıtım, Yarınlara Yatırım” mottosu ile yaz-kış enerji sarfiyatından tasarruf sağlarken, doğanın korunmasına destek olmayı amaçlayan firma, sektöre kazandırdığı kaliteli ve güvenli ürünlerle birlikte 2025 yılında da alt yapı çalışmalarından havalimanlarına, enerji santrali projelerinden renovasyon projelerine, AVM’lerden fabrikalara, hastanelerden toplu konutlara kadar Türkiye’nin ve ihracat pazarlarının önde gelen projelerinde yer almayı sürdürüyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Modüler inşa teknikleri proje maliyetini azaltıyor

Yayınlandı

-

Günümüzde nitelikli işçi, usta bulmak oldukça zor bir hale geldi. Gelişmekte olan hatta az gelişmiş ülkelerde bile usta bulunması konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “Maraş depreminden sonra gördük ki tüm imkânlara sahip olunsa bile işçi bulmak büyük bir sorun, nitelikli personelin azlığı mevcut personel maliyetlerini de artırıyor. Bu paralelde inşaat sektöründe bir dönüşüm yaşanmakta. İnşaatlara artık birer ürün gözüyle bakılıyor ve modern inşa yöntemleri arasında modüler yapılar öne çıkıyor. Bir projede sadece modüler banyo ve mutfak podlarının kullanılması bile toplam maliyeti yüzde 20 azaltıyor.” diyor.

Nitelikli personelin yetişemediği sektörde önümüzdeki dönemde usta bulmanın daha da zorlaşacağı öngörülüyor. Personel maliyetlerini artıran bu durum beraberinde sektörde bir dönüşüme yol açıyor. 

Modüler sistemler maliyetleri yüzde 20 azaltıyor

Nitelikli personelin az bulunması nedeniyle aktif olarak çalışan ustaların maliyetini karşılamanın da gittikçe zorlaştığını belirten Melih Şimşek, “Büyük çaplı projelerde bu maliyetin altından kalkılması oldukça güç bir hale geldi. Küçük çaplı banyo veya mutfak inşasında minimum 2’şer kişiden oluşan 8-10 kişilik bir usta ekibinin çalışması gerekiyor, bu da maliyetleri daha da artıyor. Bu paralelde inşaat sektöründe bir dönüşüm yaşanıyor ve modüler inşa teknikleri son dönemde daha çok tercih ediliyor. Bir projede; sadece modüler banyo ve mutfak podlarının kullanılması bile toplam maliyeti yüzde 20 azaltıyor. Bu yöntemle inşaatta hem işler hem de maliyet daha kontrollü gerçekleştiriliyor. İnşaat sahasında her koşulda vardiyalı çalışmak mümkün değil, buna karşın modüler yapılar 7/24 fabrika ortamında üretilebiliyor.” dedi.

Süreci yüzde 40’a varan oranda kısaltıyor 

Modüler inşaat, geleneksel yöntemlerden farklı olarak, 2 veya 3 boyutlu modüllerin fabrikalarda üretilip şantiyede birleştirilmesini içeriyor. Bu yöntem, inşaat sürecini hızlandırırken iş gücü ihtiyacını da azaltıyor. Modüler teknikler, inşaatın planlama, tasarım ve montaj aşamalarını eş zamanlı yürüterek, geleneksel yöntemlere göre süreci yüzde 40’a varan oranda kısaltıyor.

Endüstriyel ve modüler yapı sistemlerinin sağladığı birçok avantaj var. Bu sistemler sayesinde; beklenmeyen maliyet artışları önlendiği gibi, çoğu işin fabrikada gerçekleştirilmesi nedeniyle iklim gibi olumsuz durumların yaratacağı gecikmeler ve sürpriz harcamaların da önüne geçiliyor. Üretimin fabrikada yapılarak alanda birleştirildiği “off-site construction”, sahadaki inşaatlarda karşılaşılabilecek insan hatalarını ortadan kaldırıyor. 

Modüler yapıların yapı fiziğine olumlu katkılarının başında gelen enerji verimliliğini de unutmamak gerekiyor. Yapılan araştırmalar modüler inşaat sektörünün dünyada 2040 yılına kadar yüzde 6’yla yüzde 10 arasında yıllık büyümeyle 1,1 trilyon dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşabileceğini gösteriyor. 

Modüler tekniklerin yaygınlaştırılması büyük miktarda istihdam yaratabilir

Depremlerde yıkılmayacak yapıların inşa edilmesinin can ve mal kayıplarını önlemesinin yanında büyük ekonomik kayıpların da önüne geçeceğinin altını çizen Şimşek, “Bir senede 300 bin konut üretebilmek için 2 milyon ton yapısal çelik gerekiyor. Ülkemizin kapasitesi ise 50 milyon ton. Bu üretim için 72 bin adet insan gücüne ihtiyaç var. Ülkemizin tüm bu ihtiyacı karşılayacak çelik malzeme üretimine sahip olduğunun altını çizmek isterim. Ayrıca, bu miktarda bir üretim gerçekleştirmek için yaklaşık 72 bin mavi yaka insan kaynağına ihtiyacımız bulunmakta, bu da büyük miktarda bir istihdam yaratmak anlamına geliyor. Çelik yapıların gelişip yaygınlaşması için kamuya da büyük iş düşüyor. Kamu, çelik yapıların gelişimi ve kullanımı teşvik ederek bu konuya destek olabilir.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Okumaya Devam Et

GENEL

NG Kütahya Seramik, ‘2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı!

Yayınlandı

-

KARBON NÖTR ODAKLI TEKNOLOJİ VE GES YATIRIMLARIYLA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE YÜKSEK KATMA DEĞER SAĞLADI!

Enerji verimliliği, dijitalleşme ve karbon nötr yatırımlarına odaklanan NG Kütahya Seramik, 2024 yılında 111 milyon euroluk ileri teknoloji anlaşmasına, 8,9 milyon TL’lik Ar-Ge projesine ve 19,4 milyon TL’lik çevre yatırımına imza attı. Katma değerli sürdürülebilirlik projeleriyle atık miktarını bir yılda yüzde 20 azaltan, suyunun ise yüzde 65’ini geri kazanan NG Kütahya Seramik, ayrıca Kırık Seramik Öğütme Tesisi kurarak yaklaşık 269,47 ton eşdeğer karbon emisyonunun önüne geçti.

Yenilikçi üretim anlayışıyla sektörün lider markalarından NG Kütahya Seramik, “2024 Sürdürülebilirlik Raporu”nu kamuoyu ile paylaştı. Sürdürülebilirlik hedeflerini enerji, dijital dönüşüm, teknoloji ve çevre yatırımlarıyla destekleyen marka; doğal kaynakların verimli kullanımı, enerji tasarrufu, su ve atık yönetimi ile düşük karbon emisyonu gibi alanlarda yürüttüğü iyileştirme faaliyetlerinin sonuçlarını ve yüksek teknoloji yatırımlarını raporda açıkladı. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel bir sorumluluk olarak değil, aynı zamanda sosyal, toplumsal ve ekonomik boyutlarıyla bir bütün olarak ele alan NG Kütahya Seramik, bu dönemde sektördeki rekabet avantajını artıran enerji verimliliği, dijitalleşme ve karbon nötr yatırımlarına odaklandı.

Üretim, tasarım ve ileri teknoloji yatırımlarıyla sektörel dönüşüme katma değer sağladı

2024 yılı, Türkiye seramik sektörü için hem iç pazarda hem de ihracatta canlanmanın hissedildiği bir dönem oldu. Raporda, enerji geri kazanımıdüşük emisyonlu üretim teknolojileri ve dijital dönüşüm odaklı sistemlerin sektöre yön verdiği vurgulandı. Raporda ayrıca, Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Türkiye’de yürütülmekte olan Emisyon Ticaret Sistemi hazırlıkları doğrultusunda karbon yönetiminin sektörde öncelikli gündem olduğu ifade edildi.

“Çevresel performansı belgeleyen EPD sertifikalı ürünler, yeşil bina kriterleriyle uyumlu yüzey çözümleri ve antibakteriyel seramikler pazarda öne çıkıyor. Seramik sektörünün en büyük ve en ileri teknolojiyle donatılmış altyapılarından birine sahip olarak; sürdürülebilir üretim anlayışı, ileri teknoloji yatırımları, güçlü tasarım kabiliyeti ve çevresel sorumluluk yaklaşımıyla sektörün dönüşümüne ve ekonomiye yüksek katma değer sağlıyoruz. Enerji verimliliği, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla düşük karbonlu üretimi destekliyor, küresel sürdürülebilirlik hedefleriyle uyum içinde ilerliyoruz.” denildi.

100. yıl fabrikaları ve GES yatırımıyla sürdürülebilir üretimde örnek oldu

Avrupa’dan Amerika’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya kadar 70’ten fazla ülkeye ihracat yapan NG Kütahya Seramik için 2024 yılı, sürdürülebilir dönüşüm hedeflerinin yatırımlarla desteklendiği bir dönem oldu. Raporda, markanın yıllık toplam üretim kapasitesini 54 milyon metrekareye çıkaran 100. Yıl Fabrikaları’nın, sürdürülebilir üretimin sembolü olduğu kaydedildi. Kütahya 30 Ağustos Organize Sanayi Bölgesi’nde konumlanan ve şirketin sekizinci üretim tesisi olan bu yeni fabrikalar; Endüstri 4.0 uyumlu altyapıları, dijital dönüşüm destekli üretim sistemleri ve yenilenebilir enerji kullanımıyla sektöründe örnek bir model olarak öne çıktı.

2024 yılında enerji verimliliğini artırmak ve karbon salımlarını azaltmak amacıyla devreye alınan 25 MW kapasiteli GES yatırımı sayesinde, NG Kütahya Seramik yıllık ortalama 39 milyon kWh elektrik üretimi gerçekleştiriyor. Bu yatırımla fabrikaların yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’si karşılanıyor ve her yıl 47 bin 373 ton karbon emisyonu önleniyor. Enerji tüketimi ve emisyon kaynakları sistematik olarak izleniyor.

Kaynak Verimliliğinde Güçlü Adımlar: Atıkta %20 Azalma, Suda %65 Geri Kazanım

Rapor verilerine göre NG Kütahya Seramik’te atık, su, hammadde ve ambalajların üretim döngüsüne yeniden kazandırılmasıyla, 2024 yılında toplam atık miktarında bir önceki yıla göre yüzde 20’den fazla azalma sağlandı. Pişmiş seramiklerde oluşan kırıkların geri dönüşüm sürecine dâhil edilerek yeniden hammadde üretimine kazandırılması için kurulan Kırık Seramik Öğütme Tesisi, yıllık 21.640 ton kapasitesiyle Türkiye’de bölgesindeki tek ıskarta seramik öğütme tesisi oldu. Tesisin çevresel katkısı raporda şöyle ifade edildi: “Pişmiş atıklar yeniden işlenerek ve belirli oranlarda yer ve duvar karosu üretiminde değerlendirilerek yaklaşık 269,47 ton eşdeğer CO₂ sera gazı emisyonu önlendi.”

Ayrıca, NG Kütahya Seramik’te su yönetiminin entegre bir sistemle yürütüldüğü, tesislerde 7 adet arıtma tesisi bulunduğu ve 2024 yılında üretim süreçlerinde kullanılan suyun yüzde 65,49’unun geri kazanılarak yeniden değerlendirildiği vurgulandı.

111 milyon euroluk teknoloji anlaşmasıyla dijitalleşmede güçlendi

Raporda, 2024 yılında İtalyan Sacmi firması ile yapılan 111 milyon euroluk ileri teknoloji anlaşması sayesinde NG Kütahya Seramik’in hem üretim kapasitesini artırdığı hem de dijitalleşmede güç kazandığı belirtildi. Bu yatırımla birlikte verimlilik odaklı üretim süreçleri devreye alındı. NG Ar-Ge Merkezi’nin 2024’te 8,9 milyon TL tutarında proje yatırımıgerçekleştirdiği veçevresel yatırım harcamalarının toplamının 19.366.883 TL olarak kaydedildiği raporda, şirketin önümüzdeki dönemde üretim kapasitesini artırmak ve ileri teknolojiye dayalı üretim altyapısını güçlendirmek amacıyla yeni porselen seramik üretim tesisi yatırımı planladığı da ifade edildi.

Okumaya Devam Et

GENEL

Form Şirketler Grubu, 60 yıllık başarı hikayesini unutulmaz bir geceyle taçlandırdı

Yayınlandı

-

Form Şirketler Grubu, 60. kuruluş yılını tüm çalışanlarının katıldığı unutulmaz bir geceyle kutladı. Türkiye’nin iklimlendirme sektörünün öncü markası Form, bu anlamlı gecede geçmişin değerlerini, bugünün başarılarını ve geleceğe duyulan inancı aynı sahnede buluşturdu. Film gösterimleri, ödül törenleri ve Işın Karaca’nın sahne performansıyla renklenen kutlama, Form ailesinin 60 yıllık yolculuğuna duyduğu gururu ve birlikte büyümenin heyecanını yansıttı.

Türkiye’nin iklimlendirme sektöründeki en köklü markalarından Form Şirketler Grubu, 60. yılını büyük bir coşkuyla kutladı. 23 Ekim akşamı Yeşilyurt Renaissance Polat Hotel’de düzenlenen özel davette, Form Grup şirketlerinin tüm çalışanları bir araya geldi. 1965’te başlayan yolculuğun gururu, anılarla, ödüllerle ve müzikle dolu bir geceyle kutlandı.

Gece, Form’un 60 yıllık serüvenini anlatan özel film ile başladı

Form’un 60. yıl kutlamalarının ilk ayağı geçtiğimiz haftalarda İzmir’de fabrika çalışanlarıyla gerçekleştirilmişti. İstanbul’da düzenlenen büyük buluşmada ise tüm Form ailesi aynı çatı altında toplandı. Akşamın ilk bölümünde konuklar, Form’un 60 yıllık serüvenini anlatan özel film gösterimleriyle geçmişe kısa bir yolculuk yaptı. Ardından, şirketin Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun ve Yönetim Kurulu Başkanı Figen Korun açılış konuşmalarını yaptı. 

60 yıldır sektörümüzün gelişimine yön verirken, Türkiye’de pek çok ilke imza attık”

Form’un 60. yılını yalnızca bir dönüm noktası değil, aynı zamanda birlikte yazılmış bir başarı hikayesi olarak gördüklerini belirten Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Bugün hep beraber büyük bir onur ile 60. yılımızı kutluyoruz ve aramızdan ayrılan kurucularımız Bedi Korun ve Yaşar Korun Bey’i sevgiyle anıyoruz. Aslında bu 60 yıl bir anlamda Türkiye’nin sanayileşme ve iklimlendirme sektörünün oluşumunun hikayesi.  60 yılı söylemesi kolay oluyor ama bu süreçte Türkiye de yaşanılan ekonomik ve siyasi krizlerin çokluğunu dikkate aldığınızda, gerçekten bu koşullarda ayakta kalmayı bırakın, bir de bunun üstüne istikrarlı büyümeyi sürdürmek çok büyük bir adanmışlık ve emek istiyor. 60 yıl içinde hep birlikte güçlendik, hep birlikte büyüdük. Bundan sonra da aynı inançla, aynı birliktelikle, büyük önderimiz Atatürk’ün gösterdiği yolda devam edeceğiz. Bu büyük aileye kattığınız değer için her birinize yürekten teşekkür ediyorum.” 

“Form, sadece iklimlendirme sektörünün değil, Türkiye’nin sanayileşme sürecinin de önemli bir parçası oldu”

Form’un altmış yıldır mühendislik, yenilik ve güven temelleri üzerinde büyüyen bir marka olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Form Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Figen Korun ise duygularını şu sözlerle ifade etti: “Bugün burada kurucu yani 1. nesli temsilen bulunuyorum. Sevgili eşim, şirketlerimizin kurucusu ve vizyoneri Bedi Bey’di, geçen yıl aramızdan ayrıldı ama hissediyorum ki şimdi de bizimle. Uzun yıllarını Form’a vermiş, işinin ehli, profesyonel arkadaşlarımız olmadan bu gelişmeyi sağlayamazdık. Birlikte geçirdiğimiz yılları, bugün birer andaç ile kutlayacağız. İşimizi, varlığımızı, çalışmamızı sürdürmek azmindeyiz. Gelişen bir sektördeyiz. Birlikte toplum için önemli bir değer üretiyoruz. Yolumuz açık, her birimizin katkısı ile başarımız daim olsun!” 

Onur ve kıdem ödülleriyle taçlanan gece, sürpriz performansla zirveye taştı

Açılış konuşmalarının ardından gece, Form’un başarılarına katkı sunan isimlere verilen ‘Onur Ödülleri’ ile devam etti; salondaki coşku, 60. yıla özel hazırlanan filmin gösterimiyle ortak bir hafızaya dönüştü. Bu duygulu anları, uzun yıllardır emek veren çalışma arkadaşlarına verilen “Kıdem Ödülleri” izledi.  Ödül törenlerinin ardından Türk müziğinin güçlü sesi Işın Karaca sahne aldı ve enerji dolu performansıyla kutlamanın temposunu yükseltti. 

Nice 60 yıllara Form Şirketler Grubu…

Okumaya Devam Et

Trendler