İzocam 60 Yıllık Deneyimiyle Geleceği İnşa Ediyor: Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka ile Yeni Nesil Yalıtım Çözümleri - Yapı İnşaat Dergisi
Bizimle iletişime geçin

GENEL

İzocam 60 Yıllık Deneyimiyle Geleceği İnşa Ediyor: Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka ile Yeni Nesil Yalıtım Çözümleri

Yayınlandı

-

Murat Savcı (İzocam Genel Direktörü)

Türkiye’de yalıtım sektörünün kurucusu olan İzocam, 60. yılında “Biz Geleceğiz” vizyonuyla dijital dönüşümde güçlü adımlar atıyor. ERP’den CRM’e, RPA’dan yapay zeka destekli satış tahmin sistemlerine kadar birçok teknolojiyi iş süreçlerine entegre eden şirket, hem üretim verimliliğini artırıyor hem de çevre dostu, yüksek performanslı ürünleriyle sektöre öncülük ediyor.

  1. Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, Dijital Dönüşüm Yolculuğunuz hakkında bilgi alabilir miyiz? Son zamanlarda, tedarikten üretime ve üretimden satışa ilgili tüm operasyonel süreçlerinizdeki Teknolojik Değişimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Türkiye’de yalıtım sektörünün öncüsü olan İzocam, 1965 yılında, sadece yalıtım ürünü üretmek amacıyla kurulmuş ilk firmadır. Ülkemizde yalıtım sektörü 60 yıl önce İzocam ile başlamıştır. Gebze’de ilk camyünü tesisimizle başlayan yolculuğumuz, bugün 5 farklı tesisimizle gerçekleştirdiğimiz üretimlerle devam etmektedir. Ürün portföyümüzde Camyünü, Taşyünü, Ekstrüde Polistiren (Foamboard), Ekspande Polistiren (İzopor Plus), Kauçuk Köpük (Optiflex), Polietilen Köpük, Mineral Yün, PU ve PIR yalıtımlı sandviç panel ile Trapez levha (İzocam Tekiz) yer almaktadır.

Kurulduğumuz günden bu yana ürün kalitemiz, çevreye saygılı üretimimiz, yalıtım bilincini geliştirmek için yaptığımız çalışmalar ve uzun yılların deneyim ve tecrübesi ile pek çok alanda elde ettiğimiz başarılarla birlikte ISO ilk 500 listesinde istikrarlı bir şekilde bulunmaktayız, ayrıca “Superbrands Türkiye” araştırmasına göre de “Türkiye’nin Süper Markaları” arasında yer almaktayız.

İzocam olarak, 60’ıncı kuruluş yıldönümümüzü kutladığımız 2025 yılı için belirlediğimiz “Biz Geleceğiz” mesajı ile liderlik, güvenilirlik, çevreye duyarlılık, yenilikçilik ve enerji verimliliğine odaklandığımız stratejik yaklaşımımızı geleceğe de taşımayı hedeflemekteyiz. Bu kapsamdaki teknoloji yatırımlarımız, iş süreçlerimizi hızlandırmak, verimliliği artırmak ve müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için stratejik bir öneme sahiptir. Dijital dönüşüm vizyonumuz doğrultusunda, ERP, CRM, BI, AI, Cloud ve RPA projelerine büyük önem vermekteyiz. Önceliğimiz, tüm iş süreçlerimizi dijitalleştirerek operasyonel mükemmeliyeti yakalamak ve yenilikçi teknolojilerle rekabet avantajımızı sürdürülebilir kılmaktır.

  1. Dijital dönüşüm yolculuğunuzda Yapay Zeka’yı (YZ) kullanıyor musunuz? Tüm operasyonel süreçleriniz kapsamında Yapay Zeka’nın sağladığı avantajlar ya da karşılaştığınız zorluklar hakkında neler söylemek istersiniz? Yapay Zeka’nın Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) entegrasyonu ile ilgili operasyonel süreçlerin verimliliğinde nasıl sonuçlar elde edildiğini öğrenebilir miyiz? 

İzocam olarak, dijital dönüşüm yolculuğumuzda birçok önemli projeyi hayata geçirdik ve yeni projeler planlamaya devam etmekteyiz. 2020 yılında SAP S/4 HANA’ya geçiş yaparak tüm iş süreçlerimizi entegre bir platformda yönetmeye başladık. 2021 yılında Power BI platformunu devreye aldık ve iş zekası çözümleriyle veriye dayalı karar alma süreçlerini güçlendirdik. Aynı dönemde RPA (Robotic Process Automation) teknolojisini kullanarak birçok sürecimizi otomatize ettik ve operasyonel verimliliğimizi artırdık. 2022 yılında yapay zeka (AI) tabanlı satış tahmini, maliyet tahmini, fiyat önerisi yapan projemizi devreye aldık. 2023’te Salesforce CRM projemizi başarıyla tamamladık. 2024 yılında başlattığımız diğer bir proje ile üretim ve enerji verilerini anlık olarak takip ederek süreç optimizasyonunu sağlamayı hedeflemekteyiz. Gelecek dönemde üretim süreçlerinde dijitalleşme, yapay zeka entegrasyonu ve siber güvenlik alanlarına odaklanarak daha geniş çaplı projeler hayata geçirmeyi planlamaktayız.

BT odaklı yatırımlarımız, İzocam’ın operasyonel verimliliğini ve esnekliğini artırarak sektörde fark yaratmamızı sağlamıştır. Dijitalleşme projelerimiz, üretimden satışa, sevkiyattan finansal süreçlere kadar tüm iş birimlerimizde daha hızlı, hatasız ve veri odaklı karar alma yeteneğini güçlendirmiştir. Ayrıca, RPA projelerimiz sayesinde tekrarlayan manuel iş yüklerini azaltarak insan kaynağımızı daha stratejik işlere yönlendirdik.

  1. Dijital dönüşümünüz kapsamında, son dönemde pazara sunduğunuz yüksek teknolojiye sahip ve enerji verimliliği ile öne çıkan ürünlerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz? Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz? Ürünlerinizle ilgili biraz da teknik bilgi alabilir miyiz? Bu sistemlerin çalışma prensipleri, kullanıcıya sunduğu avantajlar ve çevre dostu yönleri nelerdir?

İzocam olarak, ülkemizde yalıtım sektöründe 7 farklı ürünü aynı çatı altında üretebilen tek şirket konumunda yer almaktayız. Geniş ürün yelpazesine sahip ve her ihtiyaca uygun yalıtım çözümleri sunabilen öncü bir markayız. Zeminden, cephe ve çatıya, duvar ve döşemeden tesisata kadar her uygulama alanına uygun nitelikli yalıtım malzemeleri üretmekteyiz. Bunların yanı sıra; sanayi tesislerinden gemi sektörüne, termik santrallerden akustik panellere, vagonlardan evlerimizde kullanılan fırınlara, yangın kapılarından güneş kolektörlerine kadar geniş bir alanda ısı yalıtımı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlayan ürünlerimiz ile diğer üreticilere de malzeme temin etmekteyiz. Türkiye’yi 60 yıl önce çevre dostu ve sağlıklı yalıtımla tanıştıran lider marka olarak, çevresel açıdan “sürdürülebilir üretim süreçleri” ve “yüksek kaliteli ürün” stratejisiyle hareket etmekteyiz ve yapımında geri dönüşümlü malzemelerin de kullanıldığı, insan sağlığına zarar vermediği ve çevre dostu olduğu kanıtlanmış ürünler sunmaktayız. Üretimlerimizde geri dönüştürülmüş malzeme kullanarak döngüsel ekonomiye katkı sağlamaktayız. Çevre dostu malzemeler içeren İzocam ürünleri en az yüzde 30 oranında geri-dönüştürülmüş içeriğe sahip olup İzocam Camyünü üretiminde bu oran yüzde 80’e kadar çıkmaktadır. “Yedinci doğal kaynak” olarak adlandırılan geri dönüştürülmüş malzeme kullanarak atık yönetimini zirveye taşırken, ürünlerimizin içeriği ile sürdürülebilirliğe de hizmet etmekteyiz.

60 yıldır inovasyon ve Ar-Ge’ye verdiği değer sayesinde yalıtım sektörünün lideri konumunda yer almaktayız. Ar-Ge ile ilgili hedeflerimize ulaşırken sadece mevcut ürün gamımızı kullanarak değil, yeni teknolojilerden de faydalanarak katma değeri yüksek ürün ve çözümlerle yol kat etmekteyiz. Değişen piyasa koşullarında doğru ihtiyaca doğru çözüm geliştirme hedefi ile Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde daha ekonomik ve yüksek ısıl konfor sunan ürünleri piyasaya sunmaya devam etmekteyiz. Yanmayan, yüksek ısı yalıtımına ek olarak ses ve titreşim yalıtımına da katkı sağlayan akustik konfor sunan yeni ürünleri sektöre kazandırmaktayız. Bu vizyonumuz doğrultusunda geçtiğimiz haftalarda, ses, ısı ve yangın güvenliğinde yenilikçi çözümler sunarak iç mekanlarda estetik ve konforu bir araya getiren yeni ürünümüz “İzocam Everest Mineral Asma Tavan Levhası”nı ve sanayi tesislerine özel olarak tasarladığımız yüksek sıcaklıklarda yalıtım performansını bir üst seviyeye taşıyan yeni ürünümüz “İzocam HT Camyünü Prefabrik Boru”yu sektöre kazandırdık. 

Üstün teknik performansı şık tasarımla birleştiren özel bir ürün olan “İzocam Everest Mineral Asma Tavan Levhası”, modern mimarinin ihtiyaçlarına kusursuz bir çözüm getirirken yalıtımı da zirveye taşıyor. Yüksek performanslı mineral yün yapısı sayesinde A sınıfı yangın dayanımı sunarken, aynı zamanda ses ve ısı yalıtımında da üstün bir performans sergiliyor. Farklı en, boy ve kalınlık seçenekleri ile projelere esneklik kazandıran bu yenilikçi çözüm, üzerindeki dekoratif cam tülü kaplama sayesinde estetik beklentileri de karşılıyor. Ofislerden okullara, kamu binalarından alışveriş merkezlerine kadar birçok alanda kullanım için ideal olan ürün, mekanlara güvenli ve konforlu bir atmosfer kazandırıyor. Mineral yünün doğal ses yutma özelliği, “İzocam Everest Mineral Asma Tavan Levhası”nın en güçlü yönlerinden biri. Yansımaları engelleyerek ortamda oluşan gürültüyü önemli ölçüde azaltan daha huzurlu ve verimli yaşam alanları sunan “İzocam Everest Mineral Asma Tavan Levhası”, okul ve ofislerde hem öğrenciler hem de çalışanlar için dikkatlerini daha kolay toplayarak, performanslarını artırabilecekleri ortamların oluşmasına maksimum katkı sağlıyor.

Yüksek sıcaklıklarda yalıtım performansını bir üst seviyeye taşıyan yeni ürünümüz “İzocam HT Camyünü Prefabrik Boru” ile de endüstriyel yalıtıma güçlü bir katkı daha sunmayı amaçladık. Performans, güvenlik ve konforu bir arada sunduğumuz bu ürünümüzü sanayi tesislerine özel olarak tasarladık. “HT Camyünü Prefabrik Boru”, yüksek performanslı ısı ve ses yalıtımı ile çalışan konforunu artırmanın yanı sıra sanayi boru hatlarında güvenliği ve verimliliği aynı anda sağlıyor. Yüksek birim ağırlığa sahip camyününden imal edilen ve dış yüzeyi alüminyum folyo ile kaplanan ürünümüz, 450°C’ye kadar sıcaklıklara dayanıklılığı ile öne çıkıyor. “İzocam HT Camyünü Prefabrik Boru”; sanayi tesisleri, enerji santralleri, doğalgaz ve petrokimya hatları gibi yüksek sıcaklıkla çalışan sistemlerde ideal bir çözüm sunuyor. Yüksek performans ve kullanıcı konforunu önceliklendiren üretim anlayışının örneklerinden biri olan bu yeni ürünümüz, tesisatlarda ve boru hatlarında ısı yalıtımı, terleme ve donmaya karşı koruma gibi temel işlevlerinin yanı sıra; basınçlı su borularında titreşim ve ses yalıtımı amacıyla da kullanılıyor. A2 sınıfı yangın dayanımı ile öne çıkan “İzocam HT Camyünü Prefabrik Boru”, yangın güvenliği açısından da önemli bir avantaj sunuyor. Yüksek sıcaklıklarda bile düşük ısı iletkenlik değerleriyle mükemmel bir enerji tasarrufu sağlayan ürün, çalışanlar için daha sessiz, güvenli ve konforlu bir ortam yaratılmasına katkıda bulunuyor. Modüler yapısı sayesinde kolay montaj imkânı sunan “İzocam HT Camyünü Prefabrik Boru” ürünümüz, montaj sürecinde zaman ve iş gücünden de önemli ölçüde tasarruf edilmesini sağlıyor. Böylece büyük ölçekli endüstriyel projelerde hem ekonomik hem de verimli bir tercih olarak öne çıkıyor.

  1. Küresel enerji krizleri ve karbon emisyonu hedefleriniz doğrultusunda, üretim hatlarınızda gerçekleştirdiğiniz enerji verimliliği uygulamalarınız nelerdir? Bu kapsamda geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?

İzocam olarak, küresel enerji krizlerinin etkileri ve karbon emisyonlarını azaltma hedeflerimiz doğrultusunda üretim süreçlerimizi sürekli geliştirmekte; çevreye, insana ve ekonomiye değer katan enerji verimliliği uygulamalarını kararlılıkla hayata geçirmekteyiz. 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz doğrultusunda, sürdürülebilirliği tüm iş yapış biçimimize entegre etmiş durumdayız. Üretim tesislerimizde çevresel etkileri en aza indiren bir anlayışla hareket ederken, tüm fabrikalarımızda Sıfır Atık Belgesi ile faaliyet göstermekteyiz. Geri dönüştürülemeyen atıkları azaltmak ve üretim sürecindeki kaynakları döngüsel ekonomiye kazandırmak amacıyla başlattığımız “Zero Waste to Landfill – Düzenli Depolamaya Sıfır Atık” projesiyle önemli bir dönüşüm başlattık. Bu kapsamda proses hurdalarını enerji üretiminde değerlendirmekle kalmıyor; plastik, kağıt ve metal gibi birçok malzemeyi de geri kazanmaktayız.

Üretim reçetelerinde yapılan iyileştirmeler, cam kırığı kullanımının artırılması ve üretim ekipmanlarında verimlilik odaklı değişikliklerle birlikte karbon ayak izimizi ciddi şekilde azaltırken, enerji tüketimimizi de optimize ettik. Ayrıca tesislerimizde yenilenebilir enerji sistemlerine geçişi hızlandırdık, solar aydınlatma uygulamalarıyla enerji tasarrufu sağladık. XPS üretiminde kullanılan hammaddelerde çevreye zararlı içerikleri elimine ederken, üretim hatlarımızda dijitalleşmeye yatırım yaparak hem kaynak kullanımını azaltmakta hem de süreç verimliliğini artırmaktayız. 2024 yılında Tarsus tesisimizde devreye aldığımız dijital izleme sistemi sayesinde, üretim adımlarını anlık olarak takip edip enerji yönetimini daha etkin biçimde gerçekleştirmeye başladık. Bu sistem önümüzdeki dönemlerde diğer tesislerimize de yaygınlaştırmayı hedeflemekteyiz.

Sürdürülebilir üretim yaklaşımımızı sadece teknik yatırımlarla değil, kültürel bir dönüşümle de desteklemekteyiz. Çalışanlarımızın farkındalığını artırmak amacıyla 2022’den bu yana her yıl düzenlediğimiz Sürdürülebilirlik Günü, bu vizyonun kurumsal hafızaya yerleşmesine katkı sağlamaktadır. 2024’te gerçekleştirdiğimiz “Climate Fresk” uygulamasıyla iklim değişikliği konusunda ekiplerimizde farkındalık oluşturduk; kıyı temizliklerinden fidan dikimlerine uzanan gönüllülük projeleriyle bu bilinci sahaya taşıdık.

Tüm bu uygulamalar, sürdürülebilirliği yalnızca çevresel değil, sosyal ve yönetişimsel boyutlarıyla da ele aldığımız bütüncül bir yaklaşımın parçasıdır. İzocam olarak 60. yılımızda “Biz Geleceğiz” derken, yalnızca üretim değil, sürdürülebilirliği bir yaşam biçimi olarak benimsiyor; bu anlayışı da tüm paydaşlarımızla birlikte geleceğe taşımayı hedeflemekteyiz.

  1. Son olarak, geleceğe dair öngörülerinizi ve röportajımızın sonuna eklemek istediklerinizi bizimle paylaşır mısınız?

İzocam’ın hikayesinin başladığı 60 yıl önce varoluş amacımızı, doğal kaynaklara zarar vermeden, can ve mal güvenliğini dikkate alarak, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan çevreci ve sürdürülebilir yalıtım çözümleri geliştirmek olarak tanımlamıştık. Çıktığımız bu yolda, kaynakların verimli kullanılması, iklim değişikliği, sürdürülebilir yapıların inşası, enerji tasarrufu, çevreyi koruma ve yaşam kalitesini iyileştirme motivasyonu ile çalışan bir şirket olma özelliğimizi halen korumakta ve geleceğe taşımaktayız. 

İzocam olarak, ülkemizin sanayide ve teknolojideki gücünü tüm dünyaya göstererek, gelecek nesillere aktarabilmek için var gücümüzle çalışmaktayız. “Biz Geleceğiz” mottomuzla, köklü geçmişimizden aldığımız güç ve sorumlulukla geleceğimize hazırlanırken; 60 yıldır olduğu gibi bundan sonra da ülkemize değer katmaya, toplumu bilinçlendirmeye ve sektörde liderliğimizi sürdürmeye kararlıyız. 

Dijitalleşme alanında 2025 ve orta vadeli hedeflerimiz arasında, fabrikalarımızda dijitalleşme projelerini artırmak, yapay zeka (AI) uygulamalarını tüm iş süreçlerine entegre etmek yer almaktadır. Aynı zamanda, siber güvenlik yatırımlarımızı da genişleterek, dijital altyapımızı en güvenli şekilde yönetmeye devam edeceğiz.

Gelecek dönemde de Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarımızı da güçlendirerek Sürdürülebilir Sanayi ve Sürdürülebilir Yaşam Alanları konusunda öncü olmaya devam edeceğiz.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Volvo Trucks, Göz Takip Teknolojisi İle Sürücü Uyarı Destek Sistemini Üst Seviyeye Taşıyor!

Yayınlandı

-

Volvo Trucks, uzun yol şoförlerini desteklemek ve yol güvenliğini artırmak amacıyla “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”ni (Driver Alert Support) “Göz-Takip Kamerası” ile güçlendiriyor!

Volvo Trucks, uzun saatler boyunca yolculuk yapan kamyon şoförlerinin dikkat ve konsantrasyonlarının korunması için yeni teknolojileri devreye alıyor. Volvo Trucks, mevcut sistemini daha da geliştirerek yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren sürücüleri tespit edip uyarıyor. Volvo Trucks, sürücülerin yanında olmayı ve trafikteki herkesin güvenliğini desteklemeyi hedefliyor. 

Volvo Trucks’ın geliştirilmiş “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”, iki kamera kullanıyor. Yan taraftaki ekranın üzerine yerleştirilen yeni “Göz-takip Kamerası”, sürücünün bakış yönü üzerinden dikkat dağınıklığı belirtilerini tanıyor, sürücüyü açılan mesaj penceresiyle ve sesli uyarı ile bilgilendiriyor. Mevcut sistemde bulunan, öne dönük kamera ise şeridin konumunu, kamyonun şerit içindeki yerini ve yol kenarına yakınlığını izliyor. Böylece uyku halindeki ya da dikkat dağınıklığı yaşayan bir sürücünün tipik davranış özellikleri tespit edilebiliyor.

Volvo Trucks Trafik ve Ürün Güvenliği Direktörü Anna Wrige Berling; “Birkaç saatlik sürüşün ardından direksiyon başında uyanık ve odaklı kalmak zor olabilir. Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemimiz, yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren bir sürücüyü algılama ve uyarmada çok daha iyi sonuçlar veriyor. Amacımız, sürücüleri desteklemek ve onlar ile aynı yolu paylaşan kişileri korumaya yardımcı olmak. Sürekli olarak ek güvenlik sistemleri geliştiriyoruz ve devreye alıyoruz. Volvo Trucks’ta uzun vadeli vizyonumuz olan ‘Sıfır Kaza’ ve güvenlik yaptığımız her faaliyetin merkezinde yer alıyor” dedi. 

Sistem, güncel GSR2 (General Safety Regulation) standardını karşılıyor

Temmuz 2026’da yürürlüğe girecek ikinci adım dahil olmak üzere, Avrupa Birliği (AB) içindeki tüm kamyonların “Gelişmiş Sürücü Dikkatsizlik Uyarısı” (ADDW) sistemleriyle donatılması şart koşuluyor. Göz-takip Kamerası, 18 km/s üzerindeki hızlarda aktif hale geliyor. 

Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi, AB’deki Volvo FH ve Volvo FM ile Volvo FL ve Volvo FE için standart olarak sunulacak. Sistem ayrıca Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık gibi bazı AB dışı pazarlarda da geçerli olacak. Diğer pazarlarda ise isteğe bağlı sipariş edilebilecek. Sistem, Kasım 2025’te üretime geçiyor. AB dışındaki pazarlarda, bugünkü ön kameralı Sürücü Uyarı Destek Sistemi sunulmaya devam edilecek.

Güvenlik, Volvo Trucks için temel bir değer. Şirketin en çok satılan modelleri Volvo FH ve Volvo FM, 2024’te ağır kamyonlar için ilk kez gerçekleştirilen Euro NCAP güvenlik testlerinde, en yüksek puan olan 5 yıldız ile ödüllendirildi. Volvo Trucks’ın 2024’teki ilk başarısının ardından; Euro NCAP’in 2025 yılında gerçekleştirdiği, ağır ticari araçlara yönelik ikinci güvenlik testinde, hem Volvo FH Aero hem de Volvo FM, en yüksek puan olan 5 yıldızla yeniden ödüllendirildi.

Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi özellikleri:

  • Sistem iki kameraya dayanıyor: Göz-takip Kamerası, sürücünün nereye baktığını izleyerek dikkatsizlik belirtilerini algılıyor. Ön yönlü kamera ise şerit işaretleriyle sürücünün direksiyon hareketlerini karşılaştırıyor. 
  • Dikkatsizlik ya da uykulu sürüş belirtileri algılandığında, ekranda açılan mesajla ve sesli uyarıyla bilgilendiriliyor. 
  • Dikkatsiz sürüş devam ederse sesli uyarı seviyesi yükseliyor.
  • Sistem, kontağın açılmasıyla otomatik olarak devreye giriyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

TÜRKİYE ÇİMENTO SEKTÖRÜNDE OYAK VE SİNTEK’TEN ÖNEMLİ İŞ BİRLİĞİ

Yayınlandı

-

Türkiye çimento sektöründe kapasite artışına yönelik yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda OYAK Çimento Fabrikaları A.Ş.’nin İskenderun Tesisi’nde inşaatı süren 120 t/h kapasiteli çimento değirmeni projesinin taahhüt işlerini Sintek Group başarıyla yürütüyor. Proje kapsamında Sintek Group; fore kazık, hafriyat, inşaat, mekanik işler, topraklama, yardımcı ekipman tedariği ve proje yönetimini üstlenerek, tesisin modernizasyon ve kapasite artış sürecine önemli katkı sağlıyor. Yer tesliminin ardından 12 ay 21 gün içerisinde, 1. aşama kapsamında katkı besleme hatları, yardımcı tesisler ve 2 bin ton kapasiteli çelik çimento silosu; 2. aşama kapsamında ise 20 bin ton kapasiteli betonarme çimento silosunun tamamlanması hedefleniyor…

Sintek Group, Türkiye çimento sektöründeki önemli projelerden biri olan OYAK Çimento İskenderun Tesisi Çimento Değirmeni inşaatında kritik görev üstleniyor. İnşaat kapsamında bugüne kadar yaklaşık 22 bin m³ beton döküldü ve 4 bin 800 ton demir kullanıldı. 20 bin ton kapasiteli çimento silosu, kayar kalıp yöntemiyle inşa edildi. Tüm ünitelerin inşaat işleri tamamlanırken, yol ve saha düzenleme çalışmaları ise devam ediyor. Mekanik işlerde bugüne kadar 2 bin 617 ton ekipmanın montaj ve demontajı, 1.623 ton çelik montajı başarıyla yapıldı. Proje kapsamında; çimento değirmeni, taşıma hatları, katkı besleme alanı, 2 bin tonluk çelik silo ve 20 bin tonluk betonarme silo, yollar, istinat duvarları, kompresör binası ve elektrik odasının yapımı Sintek Group tarafından yürütülüyor. Projenin sistem filtreleri, havalı bant, bunker, boru imalatları vb. ekipmanlar Sintek’in Ankara’daki atölyesinde üretiliyor. Diğer teknolojik ve mekanik ekipmanların bir kısmı da yerel üretimle sağlanıyor. Kamyon besleme bunkeri, çimento değirmeni besleme ve nakil hatlarının test ve devreye alımını yapan Sintek Group, her aşamasında mühendislik gücünü ve tecrübesini ortaya koyduğu OYAK Çimento İskenderun Tesisi Çimento Değirmeni projesini planlanan süre içerisinde tamamlamayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Pusula Holding Antalya’da Gerçekleştirilen Lansman Toplantısıyla Tanıtıldı

Yayınlandı

-

Türkiye’nin Önde Gelen Markaları Katılımevim, Birevim ve Pusula Portföy Yönetimi, Pusula Holding Çatısı Altında Güçlerini Birleştirdi.

Türkiye ekonomisine değer katmayı hedefleyen Pusula Holding, Antalya Rixos Sungate Otel’de düzenlenen özel bir lansman toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı. Etkinlik, Pusula Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan’ın ev sahipliğinde, holding bünyesindeki şirketlerin yöneticileri ve çalışanlarının katılımıyla gerçekleşti.

Toplantıda konuşan Serdar Turhan, Pusula Holding’in vizyonunu ve hedeflerini katılımcılarla paylaştı. Turhan, “Kararlı adımlarla başladığımız bu yolculukta birçok başarıya imza attık. Bugün daha güçlü bir yapıyla yolumuza devam ediyoruz. Katılımevim, Birevim, Pusula Portföy Yönetimi ve diğer şirketlerimizin Pusula Holding çatısı altında güçlerini birleştirmesiyle ülke ekonomisine daha büyük katkılar sunmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Finans, yatırım, gayrimenkul ve ulaşım alanlarında faaliyet gösteren Pusula Holding, güçlü organizasyon yapısı, yenilikçi vizyonu ve sürdürülebilir büyüme hedefleriyle Türkiye’nin geleceğine yön vermeyi amaçlıyor.

Pusula Holding çatısı altında faaliyet gösteren şirketler arasında İktisat Katılım Bankası, Katılımevim Tasarruf Finansman A.Ş., Birevim Tasarruf Finansman A.Ş., Pusula Portföy Yönetimi A.Ş., Pusula Yatırım Menkul Değerler, Prime Car Filo Kiralama ve Havacılık, Katılımoto ve T6 Gayrimenkul bulunuyor.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler