Bizimle iletişime geçin

GENEL

Yüksek Performanslı Beton ve Uygulamaları

Yayınlandı

-

Beton, inşaat sektöründe en yaygın kullanılan yapı malzemelerinden biridir ve yapısal dayanıklılığı, maliyet etkinliği ve çok yönlülüğü nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. Son yıllarda, inşaat projelerinin gereksinimlerini karşılamak ve yapısal performansı artırmak için “yüksek performanslı beton” (YPB) kullanımı yaygınlaşmıştır. Yüksek performanslı beton, geleneksel betondan daha üstün özelliklere sahip olan ve çeşitli özel uygulamalar için geliştirilen bir beton türüdür.

Yüksek Performanslı Beton Nedir?

Yüksek performanslı beton, dayanıklılık, mukavemet, işlenebilirlik ve çevresel faktörlere karşı direnç gibi belirli performans kriterlerini karşılamak üzere özel olarak formüle edilen bir beton türüdür. Genellikle yüksek dayanımlı beton ile karıştırılsa da, YPB sadece yüksek mukavemet anlamına gelmez; aynı zamanda uzun ömür, düşük geçirgenlik, aşınma direnci ve kimyasal dayanıklılık gibi özellikleri de kapsar. YPB, yapıların daha uzun ömürlü, daha güvenli ve daha verimli olmasını sağlar.

Yüksek Performanslı Betonun Özellikleri

1. Yüksek Basınç Dayanımı

YPB, geleneksel betonlara göre çok daha yüksek basınç dayanımına sahiptir. Standart betonların basınç dayanımı genellikle 20-40 MPa (megapaskal) arasında değişirken, YPB’nin basınç dayanımı 60 MPa ve üzeri değerlere ulaşabilir. Bu, YPB’nin daha büyük yükleri taşıyabileceği ve daha ince kesitler halinde kullanılabileceği anlamına gelir.

2. Düşük Geçirgenlik

YPB, düşük geçirgenlik oranına sahiptir, bu da su ve kimyasal maddelerin betona nüfuz etmesini zorlaştırır. Bu özellik, betonun donma-çözülme döngülerine, klorür ve sülfat saldırılarına ve diğer zararlı çevresel etkilere karşı daha dirençli olmasını sağlar. Özellikle deniz yapılarında, köprülerde ve yer altı yapılarında bu özellik büyük önem taşır.

3. Yüksek Dayanıklılık ve Uzun Ömür

Yüksek performanslı beton, hem fiziksel hem de kimyasal etkilere karşı üstün dayanıklılık gösterir. YPB’nin bileşenleri, betonun uzun süre boyunca performansını korumasını sağlar. Bu özellik, bakım maliyetlerini azaltır ve yapıların ömrünü uzatır.

4. Gelişmiş İşlenebilirlik

YPB, işlenebilirliği artırmak için özel katkı maddeleri ile tasarlanır. Bu özellik, betonun kolayca dökülmesini ve kalıplara yerleştirilmesini sağlar. Özellikle karmaşık ve ince kesitli yapılarda, betonun her noktaya homojen şekilde dağılması işlenebilirliği önemli hale getirir.

5. Düşük Büzülme ve Çatlama Eğilimi

YPB, düşük büzülme özellikleriyle bilinir. Bu, betonun kuruma sürecinde hacim kaybının ve buna bağlı olarak oluşabilecek çatlakların minimum seviyede olmasını sağlar. Düşük çatlama eğilimi, betonun uzun süre boyunca yapısal bütünlüğünü korumasına yardımcı olur.

Yüksek Performanslı Betonun Bileşenleri

YPB, genellikle geleneksel betondan farklı bileşenlerin bir kombinasyonu ile üretilir:

  • Yüksek Kaliteli Çimento: YPB üretiminde, genellikle Portland çimentosu veya özel çimento türleri kullanılır.
  • Düşük Su-Çimento Oranı: YPB, genellikle 0,25-0,35 su-çimento oranına sahiptir. Bu oran, betonun yüksek mukavemet ve düşük geçirgenlik sağlamasına yardımcı olur.
  • Süper Akışkanlaştırıcılar: Betonun işlenebilirliğini artırmak ve düşük su-çimento oranını korumak için süper akışkanlaştırıcı katkı maddeleri kullanılır.
  • Mineral Katkılar: Silika dumanı, uçucu kül veya cüruf gibi mineral katkılar, betonun mikroyapısını iyileştirir ve dayanıklılığını artırır.
  • Agrega: Yüksek performanslı beton için seçilen agrega, daha sıkı granülometriye sahip olmalıdır ve genellikle sert ve dayanıklı taşlardan seçilir.

Yüksek Performanslı Betonun Uygulamaları

1. Köprüler ve Viyadükler

YPB’nin yüksek mukavemet ve dayanıklılık özellikleri, köprü ve viyadük gibi yapısal elemanlarda tercih edilmesini sağlar. Bu tür yapıların büyük yükleri taşıması ve uzun ömürlü olması gerektiğinden, YPB ideal bir seçenektir. Ayrıca, düşük geçirgenlik ve kimyasal dayanıklılık özellikleri sayesinde deniz yapıları ve kıyı bölgelerinde kullanımı da yaygındır.

2. Yüksek Katlı Binalar

Yüksek performanslı beton, yüksek katlı binalarda kolon, kiriş ve döşeme gibi taşıyıcı elemanların yapımında yaygın olarak kullanılır. Yüksek mukavemet özelliği sayesinde daha ince kesitlerle büyük yükleri taşımak mümkündür, bu da hem malzeme tasarrufu sağlar hem de yapının ağırlığını azaltır.

3. Deniz Yapıları

Deniz yapıları, suyun ve tuzlu atmosferin neden olduğu korozyon ve diğer kimyasal saldırılara karşı dayanıklı olmalıdır. YPB’nin düşük geçirgenlik ve yüksek dayanıklılık özellikleri, bu tür yapılarda ideal bir çözüm sunar. Liman, iskele, dalgakıran ve açık deniz yapılarında yüksek performanslı beton kullanımı, yapıların ömrünü uzatır ve bakım maliyetlerini düşürür.

4. Tüneller ve Yer Altı Yapıları

Tünel ve yer altı yapıları, yüksek basınç dayanımı ve düşük geçirgenlik gerektiren projelerdir. YPB, bu tür yapılarda su sızıntılarına ve yeraltı basınçlarına karşı üstün koruma sağlar. Ayrıca, yangın dayanıklılığı gibi ek avantajlar sunarak güvenliği artırır.

5. Yenileme ve Güçlendirme Projeleri

Mevcut yapılarının yenilenmesi ve güçlendirilmesi gerektiğinde, YPB kullanımı sıkça tercih edilir. Yüksek mukavemetli beton, yapıların taşıma kapasitesini artırmak ve dayanıklılık özelliklerini iyileştirmek için idealdir. Özellikle deprem bölgelerinde, YPB kullanımı güvenlik ve yapı performansını artırabilir.

Yüksek Performanslı Betonun Avantajları ve Dezavantajları

Avantajları

  • Yüksek Mukavemet: Büyük yükleri taşıma kapasitesi ile daha ince kesitlerin kullanılmasına olanak tanır.
  • Uzun Ömür: Dayanıklı yapısıyla yapı ömrünü uzatır ve bakım maliyetlerini azaltır.
  • Düşük Geçirgenlik: Su ve kimyasal maddelere karşı yüksek direnç sağlar.
  • Esnek Kullanım Alanı: Köprülerden yüksek binalara, deniz yapılarından yer altı yapılarına kadar geniş bir uygulama yelpazesi sunar.

Dezavantajları

  • Maliyet: Özel bileşenler ve katkı maddeleri kullanılması nedeniyle maliyeti geleneksel betondan yüksektir.
  • Üretim ve İşçilik: Düşük su-çimento oranı ve özel katkı maddeleri nedeniyle üretim ve döküm işlemleri daha fazla uzmanlık gerektirir.

Yüksek performanslı beton, geleneksel betonun ötesine geçen özellikleri ile yapı sektöründe giderek daha fazla tercih edilen bir malzemedir. Yüksek mukavemet, dayanıklılık, düşük geçirgenlik ve uzun ömür gibi avantajları sayesinde, köprülerden yüksek katlı binalara, deniz yapılarından yer altı projelerine kadar geniş bir uygulama alanı bulur. Ancak, yüksek maliyet ve özel işçilik gereksinimleri, kullanımı sınırlayan faktörler olarak karşımıza çıkar. Tüm bu özellikler dikkate alındığında, YPB, doğru uygulamalarda kullanıldığında yapıların performansını ve güvenliğini artırarak inşaat sektörüne önemli katkılar sağlar.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Polisan Holding 60 Yaşında!

Yayınlandı

-

Polisan Holding, kurucusu Necmettin Bitlis’in attığı sağlam temeller ve güçlü vizyonla 60. yılını kutluyor. Kimya, boya, liman işletmeciliği ve gayrimenkul sektörlerindeki faaliyetleriyle ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan Polisan Holding, yarım asrı aşan bu yolculuğunda güçlü iş birlikleri ve inovatif çözümlerle adını geleceğe taşırken 60. yılına özel reklam filmini dijital mecralarda yayınladı.

Poliport, Polisan Kimya, Polisan Yapıkim, Polisan Hellas gibi sektöründe öncü şirketleri bünyesinde bulunduran Polisan Holding, Polisan Kansai Boya ve Rohm and Haas ile olan güçlü ortaklıklarıyla 60. yılını kutluyor. “60 Yıllık Değer” temasıyla hazırlanan reklam filmi, Polisan Holding’in altmış yıllık başarı dolu hikayesini, tecrübesini ve kurduğu güçlü iş birliklerini vurgularken; 60. yıl için özel tasarlanan logo da bu anlamlı yolculuğa eşlik ediyor.

Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler: “60 yıllık bu mirasa sahip olmak bizler için büyük bir gurur kaynağı”

Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler, 60. yıl değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Polisan Holding’in 60 yıllık tarihi, yalnızca bir büyüme hikayesi değil, aynı zamanda sektöre yön veren yenilikçi ve yerli çözümlerin doğuşuna tanıklık eden bir başarı öyküsüdür. Bu süreçte birçok ilke imza atarak ülke ekonomisine büyük katkılarda bulundu. Bu mirası bizlere kazandıran, vizyonuyla yolumuzu açan kıymetli kurucumuz rahmetli Necmettin Bitlis’e ve 60 yılda bu büyük başarıya emek veren, katkıda bulunan, şu an aramızda olan ya da olmayan herkese, teşekkür ediyor, minnetlerimizi sunuyorum. 60 yıllık bu değerli mirasa sahip olmak, bizler için büyük bir gurur kaynağı. Polisan Holding olarak köklü geçmişimiz ve sürekli gelişim arzusu sayesinde yerli ve milli markalarımızla sektörde öncü olmayı sürdürerek, bu başarı dolu yolculuğu daha da ileriye taşıyacağız.

Okumaya Devam Et

GENEL

Şebeke Suyunu Yönetirken ve Kullanırken Bunlara Dikkat!

Yayınlandı

-

Yaşam alanlarında kişisel bakım ve temizlik amacıyla kullandığımız şebeke suyunu içmek bizleri endişelendiriyor. Ancak uzmanlar, şebeke suyunun kalitesini yalnızca içerken değil, kullanırken de sorgulamamız gerektiğini söylüyor.

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, şebeke suyunun güvenliği konusunda vatandaşları ve belediyeleri uyararak, güvenli su yönetimi için yapılması gerekenleri paylaştı.

Musluk suyu, günlük hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Evlerde, okullarda, hastanelerde,  işyerlerinde ve daha birçok yaşam alanında kişisel bakım ve temizlik amacıyla kullanılan hatta birçok ilimizde içme suyu olarak da tüketilen şebeke suyunun kalitesi, insan sağlığı açısından kritik önem taşıyor.

Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, şebeke suyunun güvenliği konusunda vatandaşları ve belediyeleri uyararak, güvenli su yönetimi için yapılması gerekenleri paylaştı:

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır”

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır. Musluktan akan suyun kalitesini etkileyen bazı önemli unsurlar vardır. Bu unsurlar; belediyeler tarafından suyun depolandığı tesisler, şehirlerdeki su boruları, binalardaki su tesisatı ve su depolarıdır.

Suyu, depolama ve taşıma yöntemlerine dikkat!

Su, yaşam alanlarına ulaşmadan önce belediyeler tarafından tedarik edilip, depolanıyor. Şebeke suyunu depolama tesislerinde yaygın olarak kullanılan betonarme depolarda muhafaza etmek yüksek risk taşıyor.  Çünkü betonarme depolarda zamanla oksitlenme oluşabiliyor. Depoda oluşan bu deformasyon ise suyun kimyasal yapısını bozuyor. İçme ve kullanma suyunun güvenli bir şekilde depolanması, suyun depolandıktan sonra kalitesinin bozulmaması ve insan sağlığını tehdit edebilecek mikroorganizmalar oluşturmayacak şekilde muhafaza edilmesi için GRP modüler su deposu sistemini tercih etmek kritik önem taşıyor. Avrupa’da oldukça yaygın olan bu sistemler, suyu, kalitesini bozmadan uzun yıllar güvenli bir şekilde muhafaza ediyor. Yüksek mühendislik malzemesi olarak tanımlanan ve SMC olarak adlandırılan ‘cam elyaf takviyeli kompozit malzeme’ ile üretilen GRP su depoları, geleneksel sistemlerden farklı olarak, aşırı sıcak ve aşırı soğuk dış ortam şartlarından etkilenmiyor. GRP panellerin pürüzsüz yüzey yapısı ve cam elyaf içeriği nedeniyle UV ışınlarının geçirgenliği sıfıra yakın olduğu için su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşmuyor. 

Su depolama tesislerinin yanı sıra şehirlerdeki su borularına da dikkat etmek gerekiyor. Çünkü suyu, belediyelerin depolama tesislerinden binalara taşıyan borular da suyun kalitesinde önemli rol oynuyor. Borularda zamanla meydana gelen pas ve sızıntılar, şebeke suyunun kalitesini bozuyor. Bu durumun kontrolü ve düzeltilmesi noktasında da belediyelere büyük sorumluluklar düşüyor.

Su, borular vasıtasıyla binalara ulaştıktan sonra da kirletici unsurlar bulunuyor. Binalardaki su tesisatı ve betonarme depolama yöntemleri de en büyük kirletici sınıfında yer alıyor.

Binalarda da belediyelerin depolama tesislerinde olduğu gibi GRP su depoları tercih etmek ve su tesisatının bakımını yaptırmak gerekiyor. Bu konuda da ev sahiplerine, site yönetimlerine ve işletmelere önemli sorumluluklar düşüyor. 

Su yönetiminde bu hususlara hassasiyet gösterdiğimiz taktirde musluk suyunu güvenle kullanabilir, hatta içebilirsiniz.”dedi.

Osman Yağız,  konuşmasında her GRP su deposunun aynı kalite ve standartlarda üretilmediğinin, marka tercihi yapılırken sistemin, ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğuna dikkat edilmesi gerektiğinin de altını çizdi:

WRAS tarafından tescillenmeli

“GRP su deposu tercihinde dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS (Water Regulations Advisory Scheme) belgesi önemli bir satın alma kriteridir.  Ancak tercih aşamasında ürünün hangi derecelendirme sınıfı ile belgelendirildiğine dikkat edilmesi gerekiyor. Türkiye’de kullanılan bazı GRP panellerde depolanan su, 23 0C’ye kadar sağlıklı kalabiliyor. Biz Ekomaxi olarak,  üretimde yakaladığımız yüksek standartlar ile yurt içinde bu oranı 27 0C daha arttırarak 50 0C’ye çıkarabilen tek firma olma unvanını taşıyoruz. WRAS belgesi ve bu kapsamda GRP panelin sunduğu sıcaklık değeri, önemli bir satın alma kriteri olarak kabul ediliyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et

GENEL

Legrand Türkiye Grubu, A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na Katıldı

Yayınlandı

-

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, 2-5 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Bu yıl 7. kez düzenlenen A-Tech 2024 Akıllı Bina Teknolojileri, Elektrik, Aydınlatma ve Elektronik Fuarı, akıllı bina teknolojileri ve elektrik sistemleri alanındaki en son yenilikleri sergilemek üzere sektördeki profesyonelleri bir araya getirdi.

Legrand Türkiye Grubu, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Legrand Türkiye Grubu, ev otomasyon sistemlerinden alçak gerilim dağıtım ve koruma ürünlerine, anahtar priz ve çalışma ortamı çözümlerinden aydınlatma kontrol sistemleri ve UPS-kesintisiz güç kaynaklarına ürün ve sistemlerini, sektör profesyonellerinin ve fuar ziyaretçilerinin beğenisine sundu. Özellikle son kullanıcıya yönelik IoT çözümlerimiz ve kablolu/kablosuz otomasyon sistemlerimiz, akıllı bina projelerinde dijital altyapı ve verimliliği artıran özellikleriyle öne çıktı. Ziyaretçiler, stantta yer alan bu çözümleri yakından inceleyerek, uzmanlardan teknik detaylar hakkında bilgi aldı.

Fuar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “A-Tech Fuarı, sektördeki profesyonellerle bir araya gelmek ve inovatif çözümlerimizi paylaşmak adına bizler için önemli bir platform oldu. Özellikle sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğine odaklanan ürünlerimiz, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik için çalışan bir firma olarak değerlerimizi ve kurumsal sosyal sorumluluk taahhütlerimizi, aynı zamanda genç profesyonellere fırsatlar sunan Genç Kurul gibi inisiyatiflerimizi tanıtma fırsatı bulduk. Akıllı bina teknolojilerinde sunduğumuz çözümlerle, geleceğin sürdürülebilir yaşam alanlarına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Okumaya Devam Et

Trendler

Kitap


Kapanma Süresi 20Saniye