Bizimle iletişime geçin

GENEL

Türkiye’nin karbondan arındırma yolculuğundaki güçlü çözüm ortağı Danfoss, 25.yılını kutluyor

Yayınlandı

-

25’inci yılını kutlayan Danfoss Türkiye, İklimlendirme Çözümleri, Güç Çözümleri, Güç Elektroniği ve Sürücüler olmak üzere üç iş kolunda son beş yılda büyümesini üç katına çıkardı. Danfoss Türkiye, 25. yıl dönümünü aralarında Türkiye pazarının Danfoss’un derin bilgi birikimin sürdürülebilir inovasyona olan bağlılığıyla mükemmel bir şekilde örtüştüğünü söyleyen Başkan ve CEO Kim Fausing’in de bulunduğu üst düzey konuklarla kutluyor.

Danimarkalı bir aile şirketi olan Danfoss, makine verimliliğini artıran, karbon emisyonlarını azaltan ve enerji verimliliği sağlayarak elektrifikasyonu mümkün kılan çözümlerle karbondan arındırma ve yeşil enerjiye geçişteki taahhüdünü güçlendirerek Türkiye’deki 25. yılını kutluyor.

İklim değişikliği, şehirleşme, su ve gıda tedariki, dijitalleşme ve elektrifikasyon gibi mega trendleri odağına alan Danfoss, geçtiğimiz 5 yılda Türkiye’deki faaliyetleriyle üç haneli büyüme rakamlarına ulaştı.

Grup olarak, yüzde 15’i organik olmak üzere yüzde 30’luk kayda değer bir büyümenin yanı sıra, şirket birleşmeleri ve satın almalar yoluyla önemli gelişmeler kaydetti. Grup içi süreçlerinde inovasyonu ön planda tutarak, dijitalleşmeyi ana odağına aldı. 2023 yılında rekabetçi ve yenilikçi çözümlerini genişletmek için cesur yatırımlar yapmaya devam etti. Bir önceki yıla kıyasla, FAVÖK (EBITA) yüzde 10, nakit akışında ise yüzde 49’luk artış bildirdi. Geçtiğimiz yıl, Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonları (satın almalardan önce), %2’lik organik satış artışından ayrılarak yüzde 18 oranında azaldı.

Danfoss Türkiye’nin 25. yılı etkinliği kapsamında konuşan Danfoss Başkanı ve CEO’su Kim Fausing,  “Türkiye’deki operasyonlarımızın 25. yılını İstanbul’da kutlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Daha iyi bir gelecek inşa etmek yolunda Türkiye’nin karbondan arınma, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik yolculuğunun bir parçası olduğumuz için gururluyuz. Yetenekli ve rekabetçi bir iş gücü ve derin bilgi birikimimizle, partnerlerimiz için değer yaratmak amacıyla sürdürülebilir inovasyona yön veriyoruz. Danfoss, Türkiye’nin 2053 yılına kadar net sıfır hedeflerine ulaşılabilmesi için destek olmaya hazır.” açıklamasında bulundu.

Kim Fausing şunları ekledi: “Yerel işlerdeki üç haneli büyüme, ürünlerimizin yüksek kalitesinin ve enerji verimliliğini artıran ve emisyonları azaltan çözümlere doğru önemli değişimin kanıtıdır. Türkiye, Avrupa elektrik sektöründe altıncı, jeotermal enerji kapasitesinde küresel dördüncü, tarım üretiminde Avrupa’da birinci, küresel ölçekte onuncu sırada yer alan, bölgedeki çok önemli bir pazara sahip. Ülke dinamik iş fırsatları sunan, ticareti ve pazar genişlemesini kolaylaştıran, hızla büyüyen bir ekonomiye sahip.”

Danfoss Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Ziad Al Bawaliz şunları anlattı: “Sürdürülebilir bir yarın tasarlama konusundaki kararlılığımız, Türkiye’nin en önemli simge yapılarından bazılarında görülüyor. Örneğin, 2.000’den fazla frekans dönüştürücü kurduğumuz İstanbul Havalimanı, yılda yaklaşık 500 ton CO2 emisyonu tasarrufu sağlıyor ve bu da ürünlerimize ne kadar ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Danfoss’un Soma kentiyle olan ortaklığı, vatandaşlara yıllık 29.205 ton CO2 azaltımı ve yüzde 66 maliyet ve enerji tasarrufu gibi önemli faydalar da sağladı. Bireysel kazanların bölgesel ısıtmayla değiştirilmesiyle hava kirliliği azaldı. Bu güvenilir sistem sürekli konfor sağlıyor.”

Danfoss Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi İklimlendirme Çözümleri Kıdemli Satış Direktörü ve Danfoss Türkiye Genel Müdürü Mert Kalafatoğlu, “Danfoss’un Türkiye operasyonları ilk olarak 1998 yılında yerel müşterilere destek sağlamak amacıyla bir irtibat bürosunun açılmasıyla başladı, daha sonra 2003 yılından itibaren ısıtma ve sürücü iş kollarına odaklanan bir satış ofisini de kapsayacak şekilde genişletildi. Sonraki yıllarda, iş kollarımızın üçünü de kapsayacak şekilde genişledi: İklimlendirme Çözümleri, Güç Çözümleri, Güç Elektroniği ve Sürücüler. Bugün 2000’den fazla çalışanımızla hem Türkiye hem de Dünya pazarlarına yönelik üretim yapan, 4 üretim tesisi ve 2 satış ofisine de sahip olan Danfoss Türkiye olarak, 2023’te yıllık 300 milyon Euro’ya yakın ciro elde ettik. Bu başarı yetkin ilgili ekiplerimiz ve güçlü iş ortaklarımızla olan iş birliğimiz sayesindedir. Müşterilerimizin tercih ettiği karbondan arındırma ortağı olarak yenilikçi çözümlerimizi Türkiye pazarına sunmaya devam edeceğiz.” dedi.

Danfoss Polimer Kauçuk Özel Markalar ve SEL Hortumları İş Birimi Başkan Yardımcısı Aron Bensason şunları ekledi; “Polimer Kauçuk olarak Danfoss’un bünyesine katıldığımızdan bu yana pazar lideri konumumuzu korurken, aynı zamanda büyüme stratejisinin merkezinde hidrolik işi bulunan küresel bir sistemin parçası olmanın da büyük faydasını gördük. Danfoss’un mühendislik uzmanlığımıza ve Ar-Ge faaliyetlerimize yatırım yapmasıyla, Çerkezköy’de bulunan dünyanın en büyük hortum üretim tesislerinden biri, yeni entegre işletmemizde iş ortaklarımıza yönelik yeni tekliflerimizi geliştirmeye devam edeceğiz.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Doğanın Enerjisini Aironn’un Gücüyle Buluşturan Proje

Yayınlandı

-

Modern şehir yaşamının dinamikleri ile doğanın enerjisini birleştiren bu özel projede, Aironn’un ileri teknolojiye sahip fan sistemleri başrolde yer alıyor. Dünya standartlarındaki mühendislik çözümleri ve yüksek performansıyla fark yaratan Aironn fanları, projeye üstün hava kalitesi sunarak sürdürülebilir yaşam standartlarına katkı sağlıyor.

Aironn, çevre dostu yaklaşımlarıyla modern projelerin ihtiyaçlarına yanıt verirken teknolojinin sınırlarını zorluyor. Fan Mühendisliğindeki uzmanlığı ve çevresel duyarlılığıyla öne çıkan Aironn, projelerin hava kalitesini artıran güvenilir çözümler sunmaya devam ediyor. Enerji verimliliğini artıran sistemleriyle doğaya duyarlı bir yaşam için güçlü bir altyapı oluşturuyor. Bu proje, Aironn’un sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda hayata geçirdiği bir diğer başarı hikayesi olarak dikkat çekiyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

SAVUNMA SANAYİ İÇİN ÇOK YÖNLÜ ÇÖZÜM: FLOKSER ANAFARTA

Yayınlandı

-

Flokser Kimya ve Flokser İleri Kimya Teknolojileri, savunma sanayi için geliştirdiği yenilikçi poliüretan çözümleriyle dikkat çekiyor. Poliüretan teknolojilerindeki uzmanlığı sayesinde, çeşitli askeri uygulamalara yönelik dayanıklılık ve koruyucu özelliklere sahip ürünler geliştiren marka, Flokser Anafarta ile yüksek balistik dayanıklılığı, geniş kullanım alanı ve uzun ömrüyle güven odaklı bir kaplama çözümü sunuyor.

45 yıldan fazla tecrübeye sahip Flokser Kimya ve savunma sanayi için ileri kimya ürünleri üreten Flokser İleri Kimya Teknolojileri, ilk kez SAHA EXPO-24 Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda tanıttığı Flokser Anafarta ürünü ile savunma sanayindeki varlığını güçlendiriyor.  Savunma sanayinde ve endüstriyel alanlarda kullanılan, kaplandığı yüzeylerin balistik direncini artırarak üstün koruma sağlayan yüksek dayanımlı ürün olan Flokser Anafarta, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) envanterinde de yer alarak hem askeri hem de endüstriyel alanlarda güvenle kullanılabilecek bir çözüm olarak konumlanıyor. Yüksek balistik dayanıklılığı, geniş kullanım alanı ve uzun ömrüyle yenilikçi ve güvenlik odaklı bir kaplama çözümü olan Flokser Anafarta, özel bir makine ile sprey yöntemi kullanılarak uygulanıyor. Sprey yöntemi sayesinde kaplama yapıldıktan sonra yüzey, 10-15 saniye içerisinde hızlıca kürleniyor ve ek yeri olmadan tek parça halinde kaplama sağlanıyor. Bu özellik, her türlü yüzeyde kesintisiz ve dayanıklı bir kaplama elde edilmesine imkan sağlıyor.

Milli Savunma Bakanlığı envanterine girdi: Sahadaki zorlu ve gerçekçi senaryolarda etkin koruma

Balistik dayanım sağlayan yenilikçi yapısıyla sektörde fark yaratan bir ürün olan Flokser Anafarta’yı rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerden biri de Milli Savunma Bakanlığı (MSB) envanterine dahil edilmiş olması. Bu durum, ürünün güvenilirliğini ve balistik koruma kabiliyetini resmi olarak kanıtlıyor. Ayrıca, Flokser Anafarta’nın performansı, MSB desteğiyle gerçekleştirilen gerçek patlatma testleri ile doğrulanmış durumda. Bu testler, ürünün yalnızca laboratuvar koşullarında değil, sahadaki zorlu ve gerçekçi senaryolarda da etkin bir koruma sunduğunu gösteriyor. Yalnızca savunma sanayine değil, endüstriyel alanlara da hitap eden Flokser Anafarta, kaplandığı yüzeylerin balistik dayanımını artırarak çok yönlü kullanım imkanı sunuyor.

Ar-Ge süreci bilimsel yaklaşımlarla desteklendi: Gerçek koşullarda test edildi

Flokser Anafarta’nın Ar-Ge süreci, savunma sanayinin zorlu gereksinimlerini karşılayacak şekilde, kapsamlı ve titiz bir şekilde yürütüldü. Ar-Ge çalışmalarına öncelikle balistik koruma alanındaki ihtiyaçların analiziyle başlandı. Bu analizler, sahadaki gerçek ihtiyaçları belirlemek ve ürünün kullanım alanlarını netleştirmek için kritik öneme sahipti. Süreç boyunca, ulusal ve uluslararası standartlar ile sektörün talepleri dikkate alındı. Ürünün formülasyonu ve performansı, teorik modelleme ve laboratuvar testleri ile geliştirildi. Ardından, MSB desteğiyle gerçekleştirilen gerçek patlatma testleri ile ürünün sahada nasıl bir performans sergilediği detaylı bir şekilde ölçümlendi. Bu aşama, ürünün balistik dayanıklılığını en yüksek seviyeye çıkarma ve saha gereksinimlerini birebir karşılayacak bir yapı oluşturma açısından kritik bir adım oldu.

Ar-Ge sürecinde kullanılan ileri teknoloji ve yenilikçi malzemeler, Flokser Anafarta’nın hem savunma sanayi hem de endüstriyel alanlar için uygun, yüksek performanslı bir çözüm olarak geliştirilmesini sağladı. Sonuç olarak, Flokser Anafarta’nın Ar-Ge süreci, kullanıcı ihtiyaçlarına odaklanan, bilimsel yaklaşımlarla desteklenen ve gerçek koşullarda test edilmiş bir ürün ortaya konmuş oldu.

“Savunma sanayine yönelik çok yönlü bir çözüm sunuyor”

Flokser Anafarta’nın savunma sanayinde ihtiyaç duyulan balistik koruma çözümlerine yenilikçi bir yaklaşım getirdiğini söyleyen Flokser Kimya CEO’su Ekin Tükek, “Ürün, kaplandığı yüzeylerin dayanıklılığını artırarak güvenlik standartlarını üst seviyeye çıkararak stratejik öneme sahip alanlarda üstün koruma sağlıyor. Savunma sanayine yönelik geliştirilen bu ürün, farklı yüzeylere uygulanabilen yapısıyla askeri araçlardan stratejik tesislere kadar geniş bir kullanım yelpazesi sunuyor. Bu esneklik, ürünün savunma sanayi için çok yönlü bir çözüm olmasını sağlıyor. Ayrıca, Flokser Anafarta’nın üretiminde kullanılan yerli ve milli teknolojiler, dışa bağımlılığı azaltarak sektöre maliyet avantajı da sağlıyor” dedi. Uzun ömürlü yapısı sayesinde zorlu çevre koşullarında bile etkinliğini koruyan ürünün sürdürülebilir güvenlik çözümleri için ideal bir tercih haline geldiğini söyleyen Tükek, Flokser Anafarta’nın savunma sanayine sağladığı yenilikçi çözümlerle stratejik bir değer kattığını ve sektöre güvenilir, çok yönlü ve sürdürülebilir bir katkı sunduğunu belirtti.

Okumaya Devam Et

GENEL

Legrand Türkiye Grubu, Data Center İstanbul’da Veri Merkezi Sektöründeki Yenilikçi Çözümlerini Tanıttı!

Yayınlandı

-

Legrand Türkiye Grubu, Data Center İstanbul’a Katıldı

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, 3 Aralık tarihinde Grand Cevahir Hotel’de gerçekleştirilen Data Center İstanbul’a katıldı. Ulusal çapta veri merkezi ve IT profesyonellerini bir araya getiren Data Center İstanbul’da bronz sponsor olarak yerini alan Legrand Türkiye Grubu, ziyaretçilere veri merkezleri için geliştirdiği yenilikçi ürünlerini tanıttı.

Legrand Türkiye Grubu, ulusal çapta veri merkezi ve IT profesyonellerini bir araya getiren Data Center İstanbul etkinliğine bronz sponsor olarak katıldı. Legrand Türkiye Grubu, özellikle veri merkezleri için geliştirdiği çözümlerle dijital dönüşüm ve güvenilir altyapı ihtiyaçlarına yönelik sunduğu yenilikçi ürünlerini tanıttı. Sergilenen ürünler arasında yüksek enerji verimliliği sağlayan PDU (Power Distribution Unit) sistemleri ve modüler kabin çözümleri öne çıktı. Legrand Türkiye Grubu, etkinlik boyunca standını ziyaret eden sektör temsilcilerine yenilikçi ürünlerini tanıtma fırsatı buldu ve veri merkezi sektöründeki gelişmeleri yakından takip eden paydaşlarıyla fikir alışverişinde bulundu.

Etkinlik ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “Data Center Network Turkey, sektörün öncüleriyle bir araya geldiğimiz, çözümlerimizi tanıttığımız ve yeni iş birliği fırsatlarını değerlendirdiğimiz önemli bir platform. Legrand Türkiye Grubu olarak, veri merkezlerinin sürdürülebilirliğini ve verimliliğini artırmak için çalışmaya devam ediyoruz. Bu alanda liderliğimizi koruyarak sektöre değer katmayı hedefliyoruz.” açıklamalarında bulundu.   

Okumaya Devam Et

Trendler