Bizimle iletişime geçin

GENEL

Sistem Alüminyum Turquality Marka Destek Programı’na dahil oldu: ‘’Türkiye’yi alüminyum sektörünün küresel merkezlerinden biri yapacağız’’

Yayınlandı

-

Sistem Alüminyum, Türk markalarının küresel rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Turquality Programı’na dahil oldu. 2001 yılından bu yana 4 kıta 75 ülkeye ihracat yaptıklarına dikkat çeken Sistem Alüminyum İcra Kurulu Başkanı Ayhan Yerekaban, 2024 yılında 20 milyon dolarlık yatırım hayata geçirdiklerini ve Turquality Marka Destek Programı’yla birlikte küresel pazardaki konumlarını daha ileri seviyeye taşıyacaklarını belirtti. 

Türkiye alüminyum sektörünün önde gelen firmalarından Sistem Alüminyum, 30. yılında önemli bir gelişmeye daha imza atarak Turquality Marka Destek Programı’na dahil oldu. 2004 yılında uygulamaya alınan ve küresel Türk markalarını desteklemeyi hedefleyen Turquality Marka Destek Programı, yurt içinde ve yurt dışında Türk markalarını güçlendirmeyi misyon ediniyor. Program, firmalara global marka olma yolunda strateji, operasyon, organizasyon ve teknoloji danışmanlığı sağlarken, yöneticilere de eğitim desteği sunuyor. Türk markalarının global arenada başarıya ulaşması için inkübatör ve katalizör rolü üstlenen programla Sistem Alüminyum, özellikle yurt dışı çalışmalarına ivme katmayı hedefliyor. 

‘’Toplam üretimimizin yüzde 64’ünü ihraç ettik’’

Programa dahil olmalarının ana etkenlerine değinen Sistem Alüminyum İcra Kurulu Başkanı Ayhan Yerekaban, ‘’Şirket olarak, kuruluşumuzdan itibaren sürdürülebilir bir büyüme gösterdik. Çeyrek asrı aşan yolculuğumuzda her yıl yüzde 30’a yakın reel büyüme gerçekleştirdik. Bugüne kadar, 4 kıtada 75 ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Son 6 yılda ihracat rakamlarımızı 3 kat artırdık, 2023 yılında ise toplam üretimimizin yüzde 64’ünü ihraç ettik. Bu başarılarımızla birlikte, Türkiye’nin alüminyum çözümleri alanında dünya pazarlarında rekabet gücünün artmasına da katkı sunduk’’ diye konuştu.  

‘’Ülkemiz alüminyumda önemli bir merkez haline gelecek’’

Turquality Marka Destek Programı’yla birlikte gösterecekleri gelişime dair de konuşan Yerekaban, şunları söyledi: ‘’Bu yıl hem üretim kapasitemizi artırmak hem de sanayide daha fazla sektöre alüminyum çözümleri sunmak adına 20 milyon dolara ulaşan yatırım gerçekleştirdik. Bu noktada, yeni dövme tesisimiz, dikey boya hattımız, yüksek stoklama tesisimizi devreye aldık ayrıca kompozit panel üretim kapasitemizi de yüzde 50 artırdık. Turquality Marka Destek Programı’yla, güçlü üretim kapasitemiz ve ihracat potansiyelimizi küresel pazarlarda çok daha etkin bir şekilde hissettireceğiz. Markamız uluslararası pazarda rekabet gücünü artırırken, ülkemiz de alüminyum çözümleri alanında önemli merkez haline gelecek. Sorumluluklarımızın farkında olarak programdan en üst düzeyde istifade etmek için tüm bileşenlerimizle hazırız. 2024 yılı itibariyle Türkiye’yi dünya genelinde temsil eden bir marka olma sürecimiz önemli bir ivme kazanmıştır.’’

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı: Yeni Yönetmelikler ve Mühendislik Yaklaşımları

Yayınlandı

-

Türkiye gibi aktif fay hatlarının geçtiği bir coğrafyada, depreme dayanıklı yapı tasarımı yalnızca mühendislik başarısı değil; aynı zamanda toplumsal sorumluluktur. Son yıllarda yaşanan yıkıcı depremler, yapı güvenliğinin önemini bir kez daha gündeme getirmiştir. Bu nedenle yapı sektöründe, yeni yönetmeliklere uyumlu, bilimsel temellere dayanan ve teknolojik gelişmelerle desteklenen bir anlayış zorunlu hale gelmiştir.

1. Deprem Yönetmeliği 2018 ve Güncellemeleri

Türkiye’de depreme dayanıklı yapıların tasarımına yön veren temel doküman Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) 2018’dir. 2007 yönetmeliğinin ardından gelen bu yeni düzenleme, mühendislik uygulamalarında ciddi değişiklikler ve modern yaklaşımlar getirmiştir. Öne çıkan bazı başlıklar: Performansa dayalı tasarım modeli Yeni bina türleri ve malzemelere özel tanımlar Deprem tehlike haritasının güncellenmesi Taşıyıcı sistem davranış katsayılarında değişiklik Zemin sınıflandırmasının genişletilmesi Yönetmelik, hem betonarme hem de çelik yapılar için daha ayrıntılı analiz ve performans beklentilerini zorunlu kılar.

2. Performansa Dayalı Tasarım Yaklaşımı

Yeni yönetmelikle birlikte performans temelli tasarım anlayışı öne çıkmıştır. Bu yaklaşıma göre, bir yapının sadece “çökmemesi” yeterli değildir. Belirli bir deprem seviyesinde yapının nasıl davranacağı, ne tür hasar alacağı ve fonksiyonunu sürdürülebilirliği analiz edilir. Performans düzeyleri genellikle şöyle sınıflandırılır: Göçme Öncesi Can Güvenliği Yapısal Hasar Kullanımda Kalma Bu yöntem özellikle hastane, okul, AVM gibi kamuya açık binalarda zorunlu hale gelmiştir.

3. Zemin Etüdü ve Mikro-bölgeleme Çalışmaları

Depreme dayanıklı yapı tasarımında zemin verisi hayati önem taşır. Yapının oturduğu zeminin türü, sıvılaşma riski, eğim durumu ve taşıma kapasitesi doğrudan tasarımı etkiler. Son dönemde yaygınlaşan mikro-bölgeleme çalışmaları sayesinde, bir ilin, ilçenin hatta mahallenin sismik karakteristiği belirlenmekte ve yapılaşma bu doğrultuda yönlendirilmektedir. Zemin sınıfları: ZA, ZB, ZC, ZD, ZE olarak sınıflandırılır. Özellikle ZE gibi zayıf zeminlerde, taşıyıcı sistem detaylarının özel olarak tasarlanması gerekir.

4. Taşıyıcı Sistem Seçiminde Yeni Yaklaşımlar

Deprem anında en kritik işlevi gören yapı öğeleri taşıyıcı sistemlerdir. Doğru malzeme, geometri ve detaylandırma ile can güvenliği büyük ölçüde sağlanabilir. Güncel taşıyıcı sistem çözümleri: Perdeli betonarme sistemler Çelik çerçeve + betonarme perde hibrit yapılar Sönümleyici (damping) sistemler Temel izolasyonu (base isolation) Sismik mafsallı bağlantılar Özellikle yüksek yapılar, köprüler ve endüstriyel tesislerde bu sistemlerin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.

5. Deprem İzolatörleri ve Enerji Sönümleyiciler

Son yıllarda teknolojik gelişmelerin etkisiyle deprem izolatörleri ve enerji sönümleyici sistemler, yapıların depreme dayanıklılığını artırmada önemli rol oynamaktadır. Deprem izolatörü, yapının temelinde kullanılarak sarsıntının yapıya iletilmesini azaltır. Türkiye’de bazı şehir hastaneleri, havaalanları ve kamu binalarında zorunlu hale getirilmiştir. Enerji sönümleyiciler ise taşıyıcı sistem içinde yer alarak, deprem anında oluşan enerjiyi yapıya zarar vermeden absorbe eder.

6. Yapay Zeka ve Simülasyon Teknolojilerinin Kullanımı

Deprem mühendisliğinde, yapay zeka destekli analiz yazılımları ve 3D simülasyonlar artık vazgeçilmez hale gelmiştir. Bu teknolojiler, bir yapının farklı deprem senaryolarındaki davranışlarını önceden görmeyi ve buna göre müdahale etmeyi mümkün kılar. Kullanılan bazı yazılımlar: ETABS SAP2000 Sta4CAD Plaxis Ansys (sismik modelleme amaçlı) Bu yazılımlar, hem mimarlara hem de mühendislik ekiplerine projenin dayanıklılığını çok boyutlu olarak değerlendirme imkanı sunar.

7. Mevcut Binaların Güçlendirilmesi

Sadece yeni binaların değil, mevcut yapı stokunun da depreme karşı güçlendirilmesi gerekir. Türkiye genelinde özellikle 2000 öncesi yapılan konutların önemli bir kısmı risklidir. Güçlendirme yöntemleri: Karbon fiber kaplama Mantolama ile kolon-kiriş takviyesi Çelik çapraz takviyeler Sismik perde ilavesi Temel altı enjeksiyon ile zemin iyileştirmesi Bu işlemler, binayı yıkmadan yeniden işlevsel ve güvenli hale getirebilir.

8. Eğitim, Denetim ve Uygulama Kalitesi

Depreme dayanıklı yapı sadece çizim masasında değil, şantiye uygulamasında ve denetimde kazanılır. Bu nedenle; Şantiye personeli ve uygulayıcı ustaların eğitimi Bağımsız denetim firmalarının etkin çalışması Malzeme kalitesi ve imalat kontrolleri Proje müellifi sorumluluklarının takibi gibi konular hayati önem taşır. Aksi halde en iyi projeler bile sahada başarısız olabilir.

Okumaya Devam Et

GENEL

İnşaatta Maliyet Kontrolü Nasıl Sağlanır? Başarılı Projelerin Uyguladığı 5 Strateji

Yayınlandı

-

İnşaatta Maliyet Kontrolü Nasıl Sağlanır? Başarılı Projelerin Uyguladığı 5 Strateji

İnşaat projelerinde başarının en kritik göstergelerinden biri bütçe yönetimidir. Küçük sapmalar bile büyük projelerde milyonlarca liralık kayıplara yol açabilir. Peki, inşaat maliyetleri nasıl kontrol altına alınır? Bu yazıda, başarılı projelerin uyguladığı 5 etkili maliyet kontrol stratejisini detaylıca ele alıyoruz.


1. Detaylı ve Gerçekçi Bütçeleme

Maliyet kontrolünün ilk adımı, proje başlamadan önce yapılan gerçekçi bütçelemedir. Malzeme, iş gücü, ekipman, taşeron, bürokratik izinler gibi tüm kalemler detaylı şekilde ele alınmalıdır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Teklif almadan önce piyasa araştırması yapılmalı
  • Kaba tahminler yerine birim fiyat analizleri kullanılmalı
  • Risk payları ve beklenmedik giderler için %10-15’lik bir rezerv bütçe ayrılmalı

İpucu: “Görünmeyen giderler” için ayrı bir satır açın. Küçük kalemler zamanla büyük fark yaratır.


2. Malzeme ve Tedarik Zinciri Yönetimi

Malzeme maliyetleri genellikle toplam bütçenin %40-60’ını oluşturur. Bu nedenle, malzeme alımı zamanlaması, kalitesi ve tedarikçi seçimi kritik öneme sahiptir.

Uygulanabilir Stratejiler:

  • Toplu alımlarda iskonto anlaşmaları yapılmalı
  • Tedarikçilerle uzun vadeli sözleşmeler imzalanarak fiyat dalgalanmalarına karşı önlem alınmalı
  • Sahaya gelen malzemelerin fire oranı ve depo koşulları kontrol altında tutulmalı
Tedarik HatasıOlası Sonuç
Geç teslimatGecikme, işçilik maliyeti artışı
Kalitesiz ürünYeniden yapım, zaman kaybı
Fazla alımDepolama ve atıl gider artışı

3. Şantiye Süreçlerinin Dijital Takibi

İnşaat projelerinde kayıpların büyük kısmı, sahadaki kontrolsüzlükten kaynaklanır. Dijital şantiye yönetim sistemleri sayesinde her adım izlenebilir hale gelir.

Dijital Takiple Sağlanan Faydalar:

  • Günlük iş gücü ve ekipman raporları ile kontrol
  • Gecikme tespitinde anlık müdahale
  • İş akışı şemaları ve iş planı kontrolü
  • Maliyet tahminlerinde gerçek zamanlı güncellemeler

Araçlar: Procore, PlanRadar, Oracle Primavera, BIM 360 gibi yazılımlar maliyet kontrolü için idealdir.


4. Taşeron ve Alt Yüklenici Performans Yönetimi

İnşaat projelerinde taşeron hataları maliyeti ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, doğru alt yüklenici seçimi ve sözleşme yönetimi hayati önem taşır.

İyi Bir Taşeron Yönetimi İçin:

  • İş tanımları sözleşmeye net şekilde yazılmalı
  • Zamanında teslim, kalite, güvenlik gibi kriterlerle performans izlenmeli
  • Ödemeler, belirli kilometre taşlarına bağlanmalı
  • Gecikmelerde uygulanacak cezai yaptırımlar belirlenmeli

Unutmayın: Ucuz taşeron her zaman daha karlı değildir; kalite sorunu büyük maliyet doğurur.


5. Düzenli Maliyet Analizi ve Raporlama

Maliyet kontrolünde en kritik adımlardan biri, proje süresince düzenli maliyet raporları çıkarmaktır. Bu sayede sapmalar erken fark edilir ve müdahale şansı doğar.

Haftalık / Aylık Raporlarda Olması Gerekenler:

  • Planlanan maliyet vs gerçekleşen maliyet
  • Birim bazlı gider analizleri (m², m³, adet)
  • Zaman–maliyet ilişkisi
  • Kritik sapma noktaları ve önerilen aksiyonlar

Grafiklerle desteklenen raporlar, yöneticilere hızlı karar alma imkanı tanır.

Okumaya Devam Et

GENEL

Akıllı Şantiyeler Dönemi Başladı: IoT ile Şantiyelerde Verimliliği Artırmanın Yolları

Yayınlandı

-

İnşaat sektörü, geleneksel yöntemlerden uzaklaşarak dijitalleşme sürecine hızlı bir şekilde adapte oluyor. Bu dönüşümde başrolü ise Nesnelerin İnterneti (IoT) alıyor. Artık şantiyeler; sensörlerle, yapay zekâ destekli analizlerle ve uzaktan erişim sistemleriyle donatılıyor. Peki “Akıllı Şantiye” ne demek? IoT teknolojisi şantiye süreçlerini nasıl dönüştürüyor?


1. Akıllı Şantiye Nedir?

Akıllı şantiye, tüm ekipmanların, iş süreçlerinin ve çalışan hareketlerinin gerçek zamanlı olarak dijital sistemlerle izlenebildiği ve yönetilebildiği entegre şantiye modelidir. Bu sistemlerde IoT cihazları (sensör, kamera, RFID, GPS vb.) kullanılarak veri toplanır, analiz edilir ve süreçler otomatikleştirilir.

Klasik Şantiye vs. Akıllı Şantiye

ÖzellikKlasik ŞantiyeAkıllı Şantiye
İzlemeManuel, gözleme dayalıGerçek zamanlı, dijital
RaporlamaGün sonu, elleAnlık, otomatik
GüvenlikKamera veya insan kontrolüYapay zekâ destekli analiz
Kaynak yönetimiKağıt üzerindeIoT ile otomatik takip

2. IoT ile Şantiye Verimliliğini Artırmanın 7 Yolu

1. Ekipman Takibi ve Yönetimi

IoT cihazları sayesinde vinçler, kamyonlar, jeneratörler gibi makinelerin konumu, kullanımı ve bakım ihtiyacı gerçek zamanlı olarak izlenir.

Kazanım: %25’e varan ekipman kullanım verimliliği


2. Personel Güvenliği ve Takibi

Giyilebilir sensörler (akıllı kask, bileklik vb.), çalışanların konumunu, kalp atış hızını ve hareketlerini izleyerek güvenlik risklerini önceden tespit eder.

  • Yüksekten düşme algılama
  • Tehlikeli alanlara giriş uyarısı
  • Acil durumda otomatik bildirim

3. Malzeme ve Tedarik Takibi

RFID etiketleri ve akıllı stok yönetim sistemleri sayesinde malzeme giriş-çıkışı takip edilir. Kaybolma, gecikme ve israf önlenir.

Örnek: Beton, demir ve prefabrik elemanların sahadaki hareketi sensörlerle izlenebilir.


4. Enerji ve Yakıt Yönetimi

Şantiyelerde kullanılan enerji ve yakıt kaynaklarının tüketimi IoT sensörleriyle izlenerek israf önlenir, sürdürülebilirlik desteklenir.

KaynakIoT Katkısı
ElektrikAydınlatma ve cihaz kontrolü
YakıtJeneratör tüketim optimizasyonu
SuKaçak tespiti, verimli kullanım

5. Gerçek Zamanlı Durum Raporları

Proje yöneticileri, saha verilerine uzaktan ulaşarak anlık kararlar alabilir. İş ilerleyişi dijital panolarda gösterilir.

  • Günlük ilerleme grafikleri
  • Gecikme uyarıları
  • Yapay zekâ destekli tahminler

6. Şantiye Güvenliği ve İzleme

Akıllı kameralar ve hareket sensörleriyle giriş-çıkışlar kontrol edilir. Yetkisiz erişimler anında tespit edilir.

Gece vardiyalarında bile %100 gözetim sağlanabilir.


7. BIM Entegrasyonu ile Veri Paylaşımı

IoT sistemleri, Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) ile entegre çalışarak tüm taraflara proje hakkında senkronize ve güncel veri sağlar.

  • Mimar, mühendis ve şantiye şefi tek platformdan takip
  • Gerçek zamanlı görselleştirme
  • Dijital ikiz (digital twin) oluşturma imkânı

3. Akıllı Şantiyelere Geçiş Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Altyapı hazırlığı: İnternet ve elektrik altyapısının uygun olması gerekir.
  • Veri güvenliği: Toplanan verilerin korunması için siber güvenlik önlemleri şarttır.
  • Personel eğitimi: Dijital araçların etkin kullanımı için saha personeli eğitilmelidir.
  • Yasal uyum: Kişisel verilerin korunması kanunu (KVKK) ile uyumlu olunmalıdır.

4. Türkiye’de Akıllı Şantiye Örnekleri

Türkiye’de de büyük ölçekli projelerde akıllı şantiye uygulamaları kullanılmaya başlandı:

  • Kuzey Marmara Otoyolu Projesi – Drone destekli denetim ve yapay zekâ ile planlama
  • İstanbul Havalimanı – IoT tabanlı enerji ve kaynak izleme sistemleri
  • TOKİ Projeleri – BIM ve sensör destekli izleme çalışmaları

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler