Bizimle iletişime geçin

GENEL

Ravago Bina Çözümleri, yüksek enerji tasarrufu için bölgelere göre ısı yalıtımının önemine dikkat çekiyor

Yayınlandı

-

İklime göre uygulanacak doğru ısı yalıtım kalınlıkları enerjide dışa bağımlılığı azaltır

Türkiye’nin enerji tasarrufu hedeflerine ulaşmasında, bölgelere özel yalıtım çözümleri kritik rol oynuyor. Doğalgazda yüzde 99 oranında dışa bağımlı olan ülkemizde, doğalgaz tüketiminin hane başına en yüksek olduğu iller Hakkâri ve Erzurum olurken, en düşük tüketim ise Adana ve Osmaniye’de kaydedildi. Bu farklılıkların ısı yalıtımının bölgelere göre değişen ihtiyaçlarını açıkça ortaya koyduğunu söyleyen Ravago Bina Çözümleri Mineral Yünler Satış ve Pazarlama Direktörü Özge Müçek, “Yenilenen TS 825 standardına göre Türkiye altı iklim bölgesine ayrılıyor. Dış cephe yalıtım kalınlıkları 12 santimetreden başlayarak en sert iklim koşullarına sahip bölgelerde 20 santimetreye kadar çıkıyor. Teras ve çatı yalıtım kalınlıkları ise 17 santimetreden 26 santimetreye kadar değişiyor” dedi. Müçek, ayrıca iklime göre yalıtım uygulamalarının yaygınlaştırılmasıyla, 2024 yılında Türkiye’nin enerji tasarrufunun yüzde 44’ünü oluşturan bina ve hizmet sektörünün çok daha yüksek bir orana erişebileceğini belirtti. 

Enerji maliyetlerinin hızla arttığı ve kaynakların azaldığı son yıllarda, binalarda ısı yalıtımı hem ekonomik hem de çevresel açıdan çok daha büyük önem taşımaya başladı. Isı yalıtımı olmayan binalar nedeniyle kış aylarında iç ortam havasını ısıtmak ve yaz aylarında soğutmak için tüketilen yoğun enerji nedeniyle Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı da gittikçe artıyor. Ravago Bina Çözümleri Mineral Yünler Satış ve Pazarlama Direktörü Özge Müçek, bu noktada iklime ve bölgeye uygun kaliteli yalıtım çözümleriyle binalardaki enerji tüketiminin büyük oranda düşürülebileceğine dikkat çekiyor.   

İklime uygun yalıtım çözümleriyle enerji tüketiminde yüze 50 tasarruf mümkün

Günümüzde enerji verimliliğinin sürdürülebilir bir gelecek için en önemli adımlardan biri haline geldiğini hatırlatan Özge Müçek, “Enerji verimliliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, binalarda enerji tasarrufu sağlamak üzere çeşitli yönetmelikler ve standartlar hayata geçiriliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenen İkinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında, 2024 yılında enerji tasarrufu hedefine ulaşma oranı yüzde 129 olarak gerçekleştirildi. Bu büyük başarı sayesinde 4 milyon 775 bin tondan fazla karbon emisyonunun önüne geçildi. Elde edilen tasarrufun yüzde 44’ü ise bina ve hizmetler sektöründe gerçekleştirildi. Bu da binalarda enerji verimliliği uygulamalarının kritik rol oynadığını bir kez daha ortaya koydu. Çünkü Türkiye, doğalgazda yüzde 99 oranında dışa bağımlı bir ülke olarak yaklaşık 70 milyar doları bulan yıllık enerji ithalatının büyük bir kısmını bu kaynağa harcıyor. Ancak, iklime uygun ısı yalıtımı ile binalardaki enerji tüketiminde yaklaşık yüzde 50 oranında tasarruf sağlanabiliyor. Ayrıca kışın doğalgaz kullanımıyla ısıtma, yazın ise elektrik tüketimiyle soğutma ihtiyaçları göz önünde alındığında kaliteli ürünlerle yapılan ısı yalıtımı sayesinde yıllık enerji faturalarında da yaklaşık yüzde 30’luk düşüş elde etmek mümkün hale geliyor. Bu noktada, Türkiye’nin farklı iklim bölgelerine göre uygun ısı yalıtımı çözümlerinin hayata geçirilmesi ülkemizi enerji ithalatında dışa bağımlılıktan özgürleştirmeye katkıda bulunacak önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor” diye konuştu. 

Türkiye’de ısı yalıtımı uygulamaları bölgesel farklılıklara göre 6’ya ayrılıyor

Türkiye’nin enerji verimliliği hedeflerine ulaşma noktasında her bölgenin özelliklerine uygun yalıtım çözümleri uygulanması gerektiğine vurgu yapan Özge Müçek, “Son veriler, Türkiye’de doğalgaz tüketiminin en yüksek olduğu illerin 1.401 metreküp ile Hakkâri, 1.348 metreküp ile Erzurum ve Ardahan olduğunu gösteriyor. En düşük tüketim ise Adana, Osmaniye ve Mersin gibi iklimi daha ılıman olan illerde görülüyor. İstanbul’da hane başı ortalama doğalgaz tüketimi 869 metreküp olurken, Ankara’da bu rakam 1.067, İzmir’de ise 736 metreküp olarak kaydediliyor. Bu farklılıklar, Türkiye’nin ısı yalıtımı ihtiyacının bölgesel şartlara göre değişiklik gösterdiğini ortaya koyuyor. TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki güncellemelere göre, Türkiye artık 6 farklı iklim bölgesine ayrılıyor ve her bölgeye özel belirli yalıtım kalınlıkları öneriliyor. İlk üç iklim bölgesinde yeni inşa edilecek binalarda dış cephe yalıtım kalınlığı 12 santimetre olarak belirlenirken, dördüncü bölgede bu rakam 15 santimetreye çıkıyor. Beşinci ve altıncı iklim bölgelerinde ise dış cephe yalıtım kalınlığının 20 santimetre olarak uygulanması zorunlu hale getirildi. Teras ve çatı yalıtım kalınlıkları da benzer şekilde bölgesel farklılık gösteriyor. Birinci, ikinci ve üçüncü iklim bölgelerinde 17 santimetre olan bu değer, dördüncü bölgede 21 santimetreye, beşinci iklim bölgesinde 25 santimetreye ve altıncı iklim bölgesinde 26 santimetreye kadar çıkıyor” dedi. 

“Sert iklimlerde enerji tasarrufu ve yangın dayanımı için taş yünü tercih edilmeli”  

Türkiye’nin farklı iklim bölgelerinde etkili ısı yalıtımı için kaliteli malzeme seçiminin önemine de işaret eden Özge Müçek, “Akdeniz, Ege ve Marmara’nın ılıman kesimlerinde genellikle soğutma, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Kuzeydoğu gibi sert kış koşullarının yaşandığı bölgelerde ise ısıtma için A1sınıfı, düşük ısı iletkenlik katsayısı olan, taş yünü gibi yalıtım performansı sunan malzemeler kullanılmalı. İnşaatın kalbindeki çözüm ortağı misyonuyla çalışan Ravago Bina Çözümleri olarak, biz de özellikle konutlarda taş yünü ve yüksek ısı yalıtımı gerektiren endüstriyel binalarda ise seramik yünü başta olmak üzere yüksek kaliteli ısı yalıtım ürünlerimizle binalarda enerji verimliliğini artırmaya öncülük ediyoruz. Ayrıca ürettiğimiz ürünlerin lojistik operasyonlarından başlayarak üretim ve depolama süreçlerine kadar tüm aşamalarda çevresel etkileri minimize etmek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için pek çok adım atıyoruz. Çünkü gelecek nesillerin bize emaneti olan bu dünyaya bugünden sahip çıkmanın hepimizin sorumluluğu olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.  

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

KALE ALARM’DAN GÜVENLİKTE YENİ BİR DÖNEM: KALE ALARM X

Yayınlandı

-

Türkiye’nin öncü güvenlik markalarından Kale Alarm düzenlenen lansman toplantısıyla, güvenlik teknolojilerinde yeni bir sayfa açan Kale Alarm X ürün grubunu tanıttı. En ileri teknolojileri, kullanıcı dostu arayüzleri ve kişiselleştirilebilir yapısıyla öne çıkan Kale Alarm X, hem bireysel hem kurumsal kullanıcılar için güvenlikte yeni bir standart oluşturuyor.

KEREM ÖZKAN: “YALNIZCA BİR ÜRÜN DEĞİL, BİR GÜVENLİK EKOSİSTEMİ SUNUYORUZ”

Lansman toplantısında konuşan Kale Alarm Grup Müdürü Kerem Özkan, Kale Alarm X’in bir güvenlik sisteminden çok daha fazlasını sunduğunu belirtti:
“Güvenlik, artık sadece tehditleri önlemekle sınırlı değil; kullanıcıya akıllı, sezgisel ve her an kontrol edilebilir bir deneyim sunmak gerekiyor. Biz de Kale Alarm X ile tam olarak bunu hayata geçiriyoruz. Bu ürün grubunu oluştururken temel hedefimiz; kullanıcıların her türlü güvenlik ihtiyaçlarını, tek bir platformdan, en akıllı şekilde yönetebilmelerini sağlamak oldu.”

Özkan ayrıca, Kale Alarm X’in vizyonunu şu sözlerle özetledi:
“Kale Alarm X, sadece bugünün değil, geleceğin de güvenlik ihtiyaçlarına cevap veren bir yapı sunuyor. Kablosuz yapısıyla kurulum kolaylığı sağlarken, modüler mimarisiyle de esneklik ve büyüme imkanı sunuyor. Güvenlikte sınırları yeniden çiziyoruz.”

AKILLI TEKNOLOJİLERLE GÜVENLİKTE DÖNÜŞÜM

Kale Alarm X; hareket sensörleri, su baskını ve duman dedektörleri, kapı/pencere sensörleri ve uzaktan kontrol edilebilen alarm sistemleri ile eksiksiz bir güvenlik çözümü sunuyor. Kablosuz altyapısı sayesinde tüm sistemler mobil uygulama üzerinden anlık olarak izlenebiliyor ve yönetilebiliyor.

Kerem Özkan bu noktaya da dikkat çekerek şunları söyledi:

“Güvenlik artık her an erişilebilir olmalı. Mobil uygulamamızla kullanıcılar, dünyanın neresinde olursa olsun alarm sistemlerini kontrol edebiliyor, kamera görüntülerine anında ulaşabiliyor ve herhangi bir olumsuz durumda anlık bildirimlerle harekete geçebiliyor. Bu, günümüz kullanıcıları için vazgeçilmez bir özellik.”

KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR VE GELİŞTİRİLEBİLİR GÜVENLİK SİSTEMLERİ

Kale Alarm X’in sunduğu en önemli avantajlardan biri de kişiye özel güvenlik çözümleri sunabilmesi. Modüler yapı sayesinde her kullanıcı, ihtiyacına göre sistemini yapılandırabiliyor ve zamanla yeni bileşenler ekleyerek genişletebiliyor.

Kerem Özkan’ın sözleriyle:
“Kale Alarm X, her kullanıcı için farklı senaryoları destekleyebilen esnek bir sistem. Evini korumak isteyen biriyle bir işletmeyi korumak isteyen kullanıcı aynı çözüm içinde farklı bileşenleri tercih edebiliyor. Bu da Kale Alarm X’i yalnızca bir alarm sistemi olmaktan çıkarıp, bir güvenlik ekosistemine dönüştürüyor.”

GÜVENLİKTE YENİ BİR ÇAĞ BAŞLIYOR

Kale Alarm X, güvenliği daha akıllı, daha erişilebilir ve daha kullanıcı odaklı hale getirerek sektöre öncülük ediyor. Kale Alarm’ın güvenlikteki uzmanlığı ve teknolojik yetkinliğiyle geliştirilen bu yeni ürün grubu, hem bugünün hem de yarının güvenlik ihtiyaçlarına eksiksiz çözüm sunmayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Tepe Servis’in yeni genel müdürü Sertay Sargın oldu

Yayınlandı

-

Tepe Servis ve Yönetim AŞ’de üst düzey bir atama gerçekleşti. Şirketin genel müdürlük görevine, daha önce Bilkent Holding çatısı altındaki şirketlerde yöneticilik yapmış olan Sertay Sargın atandı.

Tepe Servis ve Yönetim AŞ’de genel müdürlük görevine Sertay Sargın getirildi. Bilkent Holding çatısı altında uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Sargın, Nisan 2025 itibarıyla Tepe Servis’in yeni genel müdürü olarak görevine başladı. İş geliştirme, operasyon yönetimi ve dijital dönüşüm alanlarında geniş deneyime sahip olan Sargın, Tepe Servis’in büyüme hedeflerine liderlik edecek.

Sertay Sargın kimdir?

Lisans eğitimini Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisat Bölümü’nde tamamlayan Sertay Sargın, kariyerine Baker Tilly Güreli YMM şirketinin SPK denetim departmanında başladı. Sonrasında TAV Havalimanları Holding A.Ş. bütçe departmanında kariyerine devam eden Sargın, ilerleyen yıllarda İDO Sanayi ve Ticaret A.Ş. bütçe departmanında görevine devam etmiştir. Bilkent Holding’deki kariyerine bütçe ve satın alma süreçlerinden sorumlu yönetici olarak başlayan Sargın, Holding’in SAP S/4HANA dijital dönüşüm projesinde liderlik rolü üstlendi. Ardından Holding şirketlerinde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.

Bütçe ve finansal raporlama, stratejik yönetim, operasyonel verimlilik ve teknoloji tabanlı dönüşüm konularında uzmanlığı bulunmakta olan Sargın son olarak Adonis Endüstriyel Temizlik Ürünleri AŞ’de Genel Müdür olarak görev aldı.

Okumaya Devam Et

GENEL

KONUTDER’in Yeni Başkanı Ziya Yılmaz Oldu

Yayınlandı

-

Türkiye konut sektörünün önde gelen sivil toplum kuruluşu Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), 16 Nisan’da gerçekleştirdiği Genel Kurul Toplantısı’nda yeni başkanını seçti. DAP Holding Yönetim Kurulu Başkan Ziya Yılmaz, Ramadan Kumova’dan görevi devralarak KONUTDER’in yeni dönem başkanı olarak göreve başladı.

KONUTDER’deki yeni döneme ilişkin konuşan Ramadan Kumova, “KONUTDER olarak bugüne değin, konut ihtiyacının belirlenmesine yönelik kapsamlı rapor ve araştırmalar ile konuta erişimi kolaylaştıracak modeller gibi birçok başlıkta çözüm odaklı çalışmalar ortaya koyduk. Yeni yönetim bu başarıları daha da ileriye taşıyacaktır.” dedi.

Genel Kurul’da oy birliği ile başkanlığa seçilen Ziya Yılmaz ise şunları söyledi:

KONUTDER, bugüne kadar sektörümüzün nabzını tutan, kamuoyunu doğru bilgilerle yönlendiren ve karar vericilere yol gösteren çalışmalara imza atmış önemli bir kuruluş. Bu başarıda emeği geçen başta Sayın Ramadan Kumova olmak üzere tüm önceki dönem başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ediyorum. Biz de yeni yönetim olarak bu değerli mirası daha da ileriye taşımak için yola çıktık.

Yeni dönemde de İstanbul’un gelecek 10 yıllık konut ihtiyacını analiz eden, konut ihtiyacının sosyolojik boyutlarını ele alan ve sektörün nabzını tutan çalışmalarımıza devam etmekle kalmayıp, bu çalışmaların kapsamını genişleten yeni araştırmalarla zenginleştireceğiz. KONUTDER’in bu alandaki bilimsel ve analitik kapasitesini daha da güçlendirip sektöre katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Aynı zamanda konuta erişimi artıracak finansman modelleri, deprem güvenliğini öne alan nitelikli konut arzının artırılmasına yönelik çalışmalar, yapı tasarruf sistemleri, kentsel dönüşüm ve sürdürülebilir şehirleşme gibi kritik başlıklarda da politika geliştiren ve çözüm üreten bir aktör olmaya devam edeceğiz.”

Yeni yönetim döneminde KONUTDER, derneğin stratejik araştırma gücünü ve kamuoyundaki etkinliğini artırarak, Türkiye’de nitelikli konut üretiminin sürdürülebilir şekilde büyümesine katkı sağlamayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

Trendler