Bizimle iletişime geçin

GENEL

Nitelikli Isı Yalıtımı Deprem Riskine  Karşı Kalkan Görevi Görüyor

Yayınlandı

-

Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 73’ü, birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde yaşıyor. Bu orana karşın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkemizde 19 milyon civarında olan yapı stokunun ortalama 6-7 milyonluk kısmı riskli statüde yer alıyor. 

Söz konusu veriler dikkate alındığında, Türkiye’deki yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi hayati önem taşıyor. Bu kapsamda binaların inşasında uygun proje ve denetimlerin yanı sıra nitelikli ısı yalıtımı da kritik bir rol oynuyor. 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan Baumit Türkiye Teknik Müdürü Meltem Bayraktar San, yalıtım malzemelerinin dış etmenlere karşı binanın direncini artırarak, deprem sırasında yapısal bütünlüğün korunmasına yardımcı olduğunu belirtti. San ayrıca, ısı yalıtımının binalarda oluşabilecek nem, yoğuşma, korozyon gibi sorunların önüne geçerek yapının sağlam kalmasına önemli katkıda bulunduğunu vurguladı. 

Depreme dayanıklı binalar denildiğinde akla ilk gelen unsurlar sağlam temel ve güçlü taşıyıcı sistemler olsa da bina bütünlüğünü koruyan ısı yalıtımı da bu anlamda kritik bir role sahip. 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında dayanıklı binalar için yalıtımın önemine dikkat çeken Baumit Türkiye Teknik Müdürü Meltem Bayraktar San, nitelikli ısı yalıtımının binanın enerji verimliliğini artırmanın yanı sıra bina mukavemetini de artırarak deprem anında ve sonrasında yapı güvenliğine katkı sağladığını vurguladı. 

“Türkiye’deki yapı stokunun yüzde 40’ının acilen yenilenmesi gerekiyor”

Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde yapıların sağlam zemine oturtulması ve zemin etüdü çalışmalarının titizlikle yapılması gerektiğini vurgulayan Meltem Bayraktar San; “İTÜ Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 43’ü birinci derece deprem bölgesinde, yüzde 30’u da ikinci derece deprem bölgesinde yaşıyor. Yani ülkemizdeki nüfusun yaklaşık yüzde 73’ü, deprem açısından riskli bölgelerde hayatını sürdürüyor. Diğer yandan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konut bulunuyor. Bunlardan 1999 depreminden sonra yapılan yaklaşık 5 milyon konutun iyi durumda olduğu değerlendirilirken, 14 milyon konutun afet riski yönünden incelenmesi gerekiyor. Deprem tasarımı ve malzeme dayanımı yetersiz olan yapılar ile mühendislik hizmeti almadan kaçak olarak inşa edilen yapılar gözetildiğinde, bakanlık verilerine göre ülkemizdeki toplam yapı stokunun yaklaşık yüzde 40‘ına denk gelen 6-7 milyon konutun yenilenmesinin veya güçlendirilmesinin gerektiği tahmin ediliyor. Bu verileri dikkate aldığımızda, depreme karşı dayanıklı binalar inşa etmenin önemi, su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Bu kapsamda yapıların mühendislik kurallarına uygun şekilde projelendirilmesi ve inşaat sürecinin denetimli yürütülmesi, depreme karşı güvenliği artıran en önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Ayrıca bina bütünlüğünü sağlayan nitelikli ısı yalıtımı da bina mukavemetini artırarak yapı güvenliğine ciddi katkıda bulunuyor. Çünkü ısı yalıtımı, ısı hareketlerini ve buhar yoğuşmasını azaltarak yapılarda oluşabilecek nem, yoğuşma, korozyon gibi sorunların önüne geçerek yapının korunmasına yardımcı oluyor” dedi. 

“Isı yalıtımı olmayan binalar zamanla dayanıksız hale geliyor”  

Uzun vadede daha sağlıklı ve güvenli yaşam alanları için ısı yalıtımının gerekli olduğuna işaret eden San; “Yapı cephelerinde doğru ve kesintisiz uygulanmış nitelikli bir ısı yalıtım sisteminin olmaması, binanın zamanla dayanıklılığını kaybetmesine yol açabiliyor. Depreme dayanıklı yapıların oluşturulmasında ısı yalıtımının standart hale getirilmesi, gelecekte yaşanabilecek felaketlerin etkisini en aza indirmeye yardımcı olur. Nitelikli ısı yalıtımının bir inşaatın proje aşamasına dahil edilmiş olması elbette önemli. Ülkemizde, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 2017 yılından sonra inşa edilen binalarda ısı yalıtımı zorunlu olarak uygulandı. Ancak unutulmamalı ki bu tarihten önce inşa edilmiş, ısı yalıtımı olmayan ya da yeterli ve nitelikli bir ısı yalıtımı uygulaması bulunmayan binalarda bu uygulama sonradan da yapılabiliyor. Binaları yoğuşma ve korozyondan koruyabilmek için geç olmadan mantolama yaptırmak bina ömrünü uzatmaya yardımcı oluyor. Bu noktada, kamu ve özel sektörün iş birliği içinde hareket etmesi ve denetim mekanizmalarının etkin çalışması büyük önem taşıyor. Yapı yönetmeliklerine uyum sağlanması ve binalarda enerji verimliliği sağlayan çözümlerin teşvik edilmesi hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik bir adım. Sonuç olarak nitelikli ısı yalıtımı sayesinde yapıların ömrünün ve dayanıklılığının artması, deprem güvenliğini sağlamaya ciddi bir katkıda bulunuyor. Baumit olarak biz de sektörde oluşturduğumuz bilinçle sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulmasına destek olmayı hedefliyoruz. Depreme karşı dirençli şehirler oluşturmak için inovatif ve yapı güvenliğini ön planda tutan çözümler üretmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. 

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

KALE ALARM’DAN GÜVENLİKTE YENİ BİR DÖNEM: KALE ALARM X

Yayınlandı

-

Türkiye’nin öncü güvenlik markalarından Kale Alarm düzenlenen lansman toplantısıyla, güvenlik teknolojilerinde yeni bir sayfa açan Kale Alarm X ürün grubunu tanıttı. En ileri teknolojileri, kullanıcı dostu arayüzleri ve kişiselleştirilebilir yapısıyla öne çıkan Kale Alarm X, hem bireysel hem kurumsal kullanıcılar için güvenlikte yeni bir standart oluşturuyor.

KEREM ÖZKAN: “YALNIZCA BİR ÜRÜN DEĞİL, BİR GÜVENLİK EKOSİSTEMİ SUNUYORUZ”

Lansman toplantısında konuşan Kale Alarm Grup Müdürü Kerem Özkan, Kale Alarm X’in bir güvenlik sisteminden çok daha fazlasını sunduğunu belirtti:
“Güvenlik, artık sadece tehditleri önlemekle sınırlı değil; kullanıcıya akıllı, sezgisel ve her an kontrol edilebilir bir deneyim sunmak gerekiyor. Biz de Kale Alarm X ile tam olarak bunu hayata geçiriyoruz. Bu ürün grubunu oluştururken temel hedefimiz; kullanıcıların her türlü güvenlik ihtiyaçlarını, tek bir platformdan, en akıllı şekilde yönetebilmelerini sağlamak oldu.”

Özkan ayrıca, Kale Alarm X’in vizyonunu şu sözlerle özetledi:
“Kale Alarm X, sadece bugünün değil, geleceğin de güvenlik ihtiyaçlarına cevap veren bir yapı sunuyor. Kablosuz yapısıyla kurulum kolaylığı sağlarken, modüler mimarisiyle de esneklik ve büyüme imkanı sunuyor. Güvenlikte sınırları yeniden çiziyoruz.”

AKILLI TEKNOLOJİLERLE GÜVENLİKTE DÖNÜŞÜM

Kale Alarm X; hareket sensörleri, su baskını ve duman dedektörleri, kapı/pencere sensörleri ve uzaktan kontrol edilebilen alarm sistemleri ile eksiksiz bir güvenlik çözümü sunuyor. Kablosuz altyapısı sayesinde tüm sistemler mobil uygulama üzerinden anlık olarak izlenebiliyor ve yönetilebiliyor.

Kerem Özkan bu noktaya da dikkat çekerek şunları söyledi:

“Güvenlik artık her an erişilebilir olmalı. Mobil uygulamamızla kullanıcılar, dünyanın neresinde olursa olsun alarm sistemlerini kontrol edebiliyor, kamera görüntülerine anında ulaşabiliyor ve herhangi bir olumsuz durumda anlık bildirimlerle harekete geçebiliyor. Bu, günümüz kullanıcıları için vazgeçilmez bir özellik.”

KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR VE GELİŞTİRİLEBİLİR GÜVENLİK SİSTEMLERİ

Kale Alarm X’in sunduğu en önemli avantajlardan biri de kişiye özel güvenlik çözümleri sunabilmesi. Modüler yapı sayesinde her kullanıcı, ihtiyacına göre sistemini yapılandırabiliyor ve zamanla yeni bileşenler ekleyerek genişletebiliyor.

Kerem Özkan’ın sözleriyle:
“Kale Alarm X, her kullanıcı için farklı senaryoları destekleyebilen esnek bir sistem. Evini korumak isteyen biriyle bir işletmeyi korumak isteyen kullanıcı aynı çözüm içinde farklı bileşenleri tercih edebiliyor. Bu da Kale Alarm X’i yalnızca bir alarm sistemi olmaktan çıkarıp, bir güvenlik ekosistemine dönüştürüyor.”

GÜVENLİKTE YENİ BİR ÇAĞ BAŞLIYOR

Kale Alarm X, güvenliği daha akıllı, daha erişilebilir ve daha kullanıcı odaklı hale getirerek sektöre öncülük ediyor. Kale Alarm’ın güvenlikteki uzmanlığı ve teknolojik yetkinliğiyle geliştirilen bu yeni ürün grubu, hem bugünün hem de yarının güvenlik ihtiyaçlarına eksiksiz çözüm sunmayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Tepe Servis’in yeni genel müdürü Sertay Sargın oldu

Yayınlandı

-

Tepe Servis ve Yönetim AŞ’de üst düzey bir atama gerçekleşti. Şirketin genel müdürlük görevine, daha önce Bilkent Holding çatısı altındaki şirketlerde yöneticilik yapmış olan Sertay Sargın atandı.

Tepe Servis ve Yönetim AŞ’de genel müdürlük görevine Sertay Sargın getirildi. Bilkent Holding çatısı altında uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Sargın, Nisan 2025 itibarıyla Tepe Servis’in yeni genel müdürü olarak görevine başladı. İş geliştirme, operasyon yönetimi ve dijital dönüşüm alanlarında geniş deneyime sahip olan Sargın, Tepe Servis’in büyüme hedeflerine liderlik edecek.

Sertay Sargın kimdir?

Lisans eğitimini Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisat Bölümü’nde tamamlayan Sertay Sargın, kariyerine Baker Tilly Güreli YMM şirketinin SPK denetim departmanında başladı. Sonrasında TAV Havalimanları Holding A.Ş. bütçe departmanında kariyerine devam eden Sargın, ilerleyen yıllarda İDO Sanayi ve Ticaret A.Ş. bütçe departmanında görevine devam etmiştir. Bilkent Holding’deki kariyerine bütçe ve satın alma süreçlerinden sorumlu yönetici olarak başlayan Sargın, Holding’in SAP S/4HANA dijital dönüşüm projesinde liderlik rolü üstlendi. Ardından Holding şirketlerinde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.

Bütçe ve finansal raporlama, stratejik yönetim, operasyonel verimlilik ve teknoloji tabanlı dönüşüm konularında uzmanlığı bulunmakta olan Sargın son olarak Adonis Endüstriyel Temizlik Ürünleri AŞ’de Genel Müdür olarak görev aldı.

Okumaya Devam Et

GENEL

KONUTDER’in Yeni Başkanı Ziya Yılmaz Oldu

Yayınlandı

-

Türkiye konut sektörünün önde gelen sivil toplum kuruluşu Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), 16 Nisan’da gerçekleştirdiği Genel Kurul Toplantısı’nda yeni başkanını seçti. DAP Holding Yönetim Kurulu Başkan Ziya Yılmaz, Ramadan Kumova’dan görevi devralarak KONUTDER’in yeni dönem başkanı olarak göreve başladı.

KONUTDER’deki yeni döneme ilişkin konuşan Ramadan Kumova, “KONUTDER olarak bugüne değin, konut ihtiyacının belirlenmesine yönelik kapsamlı rapor ve araştırmalar ile konuta erişimi kolaylaştıracak modeller gibi birçok başlıkta çözüm odaklı çalışmalar ortaya koyduk. Yeni yönetim bu başarıları daha da ileriye taşıyacaktır.” dedi.

Genel Kurul’da oy birliği ile başkanlığa seçilen Ziya Yılmaz ise şunları söyledi:

KONUTDER, bugüne kadar sektörümüzün nabzını tutan, kamuoyunu doğru bilgilerle yönlendiren ve karar vericilere yol gösteren çalışmalara imza atmış önemli bir kuruluş. Bu başarıda emeği geçen başta Sayın Ramadan Kumova olmak üzere tüm önceki dönem başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ediyorum. Biz de yeni yönetim olarak bu değerli mirası daha da ileriye taşımak için yola çıktık.

Yeni dönemde de İstanbul’un gelecek 10 yıllık konut ihtiyacını analiz eden, konut ihtiyacının sosyolojik boyutlarını ele alan ve sektörün nabzını tutan çalışmalarımıza devam etmekle kalmayıp, bu çalışmaların kapsamını genişleten yeni araştırmalarla zenginleştireceğiz. KONUTDER’in bu alandaki bilimsel ve analitik kapasitesini daha da güçlendirip sektöre katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Aynı zamanda konuta erişimi artıracak finansman modelleri, deprem güvenliğini öne alan nitelikli konut arzının artırılmasına yönelik çalışmalar, yapı tasarruf sistemleri, kentsel dönüşüm ve sürdürülebilir şehirleşme gibi kritik başlıklarda da politika geliştiren ve çözüm üreten bir aktör olmaya devam edeceğiz.”

Yeni yönetim döneminde KONUTDER, derneğin stratejik araştırma gücünü ve kamuoyundaki etkinliğini artırarak, Türkiye’de nitelikli konut üretiminin sürdürülebilir şekilde büyümesine katkı sağlamayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

Trendler