Bizimle iletişime geçin

GENEL

İnşaatı daha iyi hale getirecek yeni uygulama ve teknolojiler sahada

Yayınlandı

-

İnşaat sektörünün çözüm ortağı olarak konumlanan Hilti, yeni ürün ve uygulamalarını saha ekipleriyle deneyimlediği Marketing Wave etkinliğini Tuzla’da bulunan Tamir ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirdi. Etkinlikte, depreme dayanıklı yapılar için güçlendirme ürün portföyünü ve yepyeni NURON teknolojilerini tanıtan Hilti Türkiye, benzersiz tasarımı ve üstün verimliliği ile yeni geliştirdiği mekanik dübeli HST-4 R’nin lansmanını gerçekleştirdi. NURON akülü el aletleri ailesinin yeni ürünlerini de tanıtan Hilti Türkiye, öncü olduğu inşaat sektörünü daha iyi hale getirme amacını bir kez daha vurguladı.

Üstün performans ve dayanıklılığa sahip ürünleri, katma değer yaratan hizmet ve servisleriyle inşaat sektöründe değer yaratan Hilti, satış ekibine özel olarak düzenlediği geleneksel Marketing Wave etkinliğini gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında ‘Tüm uygulamalar için tek platform’ mottosuyla geliştirilen NURON’un yeni ürün demolarının yanı sıra şirketin mühendislik alanındaki yeni ürünü olan HST-4 R mekanik dübelinin lansmanı yapıldı. Şirket ayrıca, müşterilerinin verimliliklerini artırmayı ve maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen El Aleti Parkı Yönetimi (TPM) servisi üzerine de saha ekibi ile eğitimler gerçekleştirdi. Bu özel etkinlik, saha ekiplerinin Hilti ürün, servis ve yazılımlarını bizzat uygulamasına ve müşterilerin en iyi partneri olmak için şirketin sunduğu deneyimi yakından tanımasına olanak sağladı.

NURON’a yeni ürünler eklendi

İnşaat sahalarına ve iş ortaklarına katma değerli çözümler sunan ürün, servis ve hizmetlerle müşterilerinin en iyi partneri olmaya devam edeceklerini vurgulayan Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmetcan Tufan: “Şirketimizin tarihinde en büyük lansman olan ve 2023 yılında sektörde devrim yaratan NURON’da bizi mutlu eden gelişmeler yaşanıyor. Bu kapsamda portföyümüze yeni kattığımız ürünler ile birlikte ahşap, metal, beton ana malzemeleri üzerinde kesme, zımparalama, silme, sabitleme gibi uygulamaların demolarını gerçekleştirdik. Pazara sunduğumuz bu yeni teknolojiler sayesinde inşaatı daha iyi hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Şantiyelerdeki tüm uygulamaları kapsayan en geniş akülü platform olan NURON ile inşaat sahalarındaki dijital dönüşüme öncülük etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

Tasarımı ve verimliliği ile rakip tanımayan yeni mekanik dübel; HST 4

Yılın geri kalanında müşterilerinin verimliliklerine odaklandıklarını belirten Mehmetcan Tufan; “Bu doğrultuda, El Aleti Parkı Yönetimi (TPM) servisimizle müşterilerimizin el aleti parkurlarını optimize etmek ve verimliliklerini artırırken maliyetlerini düşürmek için saha ekiplerimizle eğitimler gerçekleştirdik. Gerçek senaryolar üzerinden ilerlediğimiz bu eğitimlerde ekibimizin konuyla ilgili deneyim paylaşımına imkân tanıdık. Marketing Wave etkinliğimizde diğer bir gündem konumuz ise her zaman önceliğimizde olan deprem oldu. Depremden sonra pazarda ön plana çıkan güçlendirme uygulamaları için Hilti Türkiye olarak konunun tüm safhalarında çözüm sunuyoruz. Bu noktada mühendislik alanında geliştirdiğimiz ve yeni tasarımıyla şirket tarihimizde bugüne kadar tasarlanmış en iyi dübel olan INP HST-4 R’nin lansmanını da gerçekleştirdik. Sürekli yeniliklere imza atan bir şirket olarak; mühendislik hizmetleri, yazılım hizmetleri, sahada uygulama eğitimleri ve diğer tüm mühendislik servislerimizin yanı sıra donatı tarama cihazlarımız, karot makinelerimiz, kırıcı-delici el aletlerimiz ve sarflarımızla birlikte tüm süreci bütünsel bir yaklaşımla ele alıp müşterilerimizin güçlendirme projelerine tam sistem çözümü sağlıyoruz. Müşterilerimize filiz ekimi uygulamasında delik temizliğine gerek kalmadan kimyasal dübel uygulaması yapabilmelerini sağlayan tozsuz delim ucu ve vakum teknolojileri sunuyoruz. Bu teknolojimiz sayesinde tozsuz çalışma alanları sağlayarak müşterilerimizin İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) açısından daha sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışmalarına olanak tanıyoruz. Bundan sonra da inşaat sahalarına katma değer yaratacak çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Doğanın Enerjisini Aironn’un Gücüyle Buluşturan Proje

Yayınlandı

-

Modern şehir yaşamının dinamikleri ile doğanın enerjisini birleştiren bu özel projede, Aironn’un ileri teknolojiye sahip fan sistemleri başrolde yer alıyor. Dünya standartlarındaki mühendislik çözümleri ve yüksek performansıyla fark yaratan Aironn fanları, projeye üstün hava kalitesi sunarak sürdürülebilir yaşam standartlarına katkı sağlıyor.

Aironn, çevre dostu yaklaşımlarıyla modern projelerin ihtiyaçlarına yanıt verirken teknolojinin sınırlarını zorluyor. Fan Mühendisliğindeki uzmanlığı ve çevresel duyarlılığıyla öne çıkan Aironn, projelerin hava kalitesini artıran güvenilir çözümler sunmaya devam ediyor. Enerji verimliliğini artıran sistemleriyle doğaya duyarlı bir yaşam için güçlü bir altyapı oluşturuyor. Bu proje, Aironn’un sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda hayata geçirdiği bir diğer başarı hikayesi olarak dikkat çekiyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

SAVUNMA SANAYİ İÇİN ÇOK YÖNLÜ ÇÖZÜM: FLOKSER ANAFARTA

Yayınlandı

-

Flokser Kimya ve Flokser İleri Kimya Teknolojileri, savunma sanayi için geliştirdiği yenilikçi poliüretan çözümleriyle dikkat çekiyor. Poliüretan teknolojilerindeki uzmanlığı sayesinde, çeşitli askeri uygulamalara yönelik dayanıklılık ve koruyucu özelliklere sahip ürünler geliştiren marka, Flokser Anafarta ile yüksek balistik dayanıklılığı, geniş kullanım alanı ve uzun ömrüyle güven odaklı bir kaplama çözümü sunuyor.

45 yıldan fazla tecrübeye sahip Flokser Kimya ve savunma sanayi için ileri kimya ürünleri üreten Flokser İleri Kimya Teknolojileri, ilk kez SAHA EXPO-24 Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda tanıttığı Flokser Anafarta ürünü ile savunma sanayindeki varlığını güçlendiriyor.  Savunma sanayinde ve endüstriyel alanlarda kullanılan, kaplandığı yüzeylerin balistik direncini artırarak üstün koruma sağlayan yüksek dayanımlı ürün olan Flokser Anafarta, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) envanterinde de yer alarak hem askeri hem de endüstriyel alanlarda güvenle kullanılabilecek bir çözüm olarak konumlanıyor. Yüksek balistik dayanıklılığı, geniş kullanım alanı ve uzun ömrüyle yenilikçi ve güvenlik odaklı bir kaplama çözümü olan Flokser Anafarta, özel bir makine ile sprey yöntemi kullanılarak uygulanıyor. Sprey yöntemi sayesinde kaplama yapıldıktan sonra yüzey, 10-15 saniye içerisinde hızlıca kürleniyor ve ek yeri olmadan tek parça halinde kaplama sağlanıyor. Bu özellik, her türlü yüzeyde kesintisiz ve dayanıklı bir kaplama elde edilmesine imkan sağlıyor.

Milli Savunma Bakanlığı envanterine girdi: Sahadaki zorlu ve gerçekçi senaryolarda etkin koruma

Balistik dayanım sağlayan yenilikçi yapısıyla sektörde fark yaratan bir ürün olan Flokser Anafarta’yı rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerden biri de Milli Savunma Bakanlığı (MSB) envanterine dahil edilmiş olması. Bu durum, ürünün güvenilirliğini ve balistik koruma kabiliyetini resmi olarak kanıtlıyor. Ayrıca, Flokser Anafarta’nın performansı, MSB desteğiyle gerçekleştirilen gerçek patlatma testleri ile doğrulanmış durumda. Bu testler, ürünün yalnızca laboratuvar koşullarında değil, sahadaki zorlu ve gerçekçi senaryolarda da etkin bir koruma sunduğunu gösteriyor. Yalnızca savunma sanayine değil, endüstriyel alanlara da hitap eden Flokser Anafarta, kaplandığı yüzeylerin balistik dayanımını artırarak çok yönlü kullanım imkanı sunuyor.

Ar-Ge süreci bilimsel yaklaşımlarla desteklendi: Gerçek koşullarda test edildi

Flokser Anafarta’nın Ar-Ge süreci, savunma sanayinin zorlu gereksinimlerini karşılayacak şekilde, kapsamlı ve titiz bir şekilde yürütüldü. Ar-Ge çalışmalarına öncelikle balistik koruma alanındaki ihtiyaçların analiziyle başlandı. Bu analizler, sahadaki gerçek ihtiyaçları belirlemek ve ürünün kullanım alanlarını netleştirmek için kritik öneme sahipti. Süreç boyunca, ulusal ve uluslararası standartlar ile sektörün talepleri dikkate alındı. Ürünün formülasyonu ve performansı, teorik modelleme ve laboratuvar testleri ile geliştirildi. Ardından, MSB desteğiyle gerçekleştirilen gerçek patlatma testleri ile ürünün sahada nasıl bir performans sergilediği detaylı bir şekilde ölçümlendi. Bu aşama, ürünün balistik dayanıklılığını en yüksek seviyeye çıkarma ve saha gereksinimlerini birebir karşılayacak bir yapı oluşturma açısından kritik bir adım oldu.

Ar-Ge sürecinde kullanılan ileri teknoloji ve yenilikçi malzemeler, Flokser Anafarta’nın hem savunma sanayi hem de endüstriyel alanlar için uygun, yüksek performanslı bir çözüm olarak geliştirilmesini sağladı. Sonuç olarak, Flokser Anafarta’nın Ar-Ge süreci, kullanıcı ihtiyaçlarına odaklanan, bilimsel yaklaşımlarla desteklenen ve gerçek koşullarda test edilmiş bir ürün ortaya konmuş oldu.

“Savunma sanayine yönelik çok yönlü bir çözüm sunuyor”

Flokser Anafarta’nın savunma sanayinde ihtiyaç duyulan balistik koruma çözümlerine yenilikçi bir yaklaşım getirdiğini söyleyen Flokser Kimya CEO’su Ekin Tükek, “Ürün, kaplandığı yüzeylerin dayanıklılığını artırarak güvenlik standartlarını üst seviyeye çıkararak stratejik öneme sahip alanlarda üstün koruma sağlıyor. Savunma sanayine yönelik geliştirilen bu ürün, farklı yüzeylere uygulanabilen yapısıyla askeri araçlardan stratejik tesislere kadar geniş bir kullanım yelpazesi sunuyor. Bu esneklik, ürünün savunma sanayi için çok yönlü bir çözüm olmasını sağlıyor. Ayrıca, Flokser Anafarta’nın üretiminde kullanılan yerli ve milli teknolojiler, dışa bağımlılığı azaltarak sektöre maliyet avantajı da sağlıyor” dedi. Uzun ömürlü yapısı sayesinde zorlu çevre koşullarında bile etkinliğini koruyan ürünün sürdürülebilir güvenlik çözümleri için ideal bir tercih haline geldiğini söyleyen Tükek, Flokser Anafarta’nın savunma sanayine sağladığı yenilikçi çözümlerle stratejik bir değer kattığını ve sektöre güvenilir, çok yönlü ve sürdürülebilir bir katkı sunduğunu belirtti.

Okumaya Devam Et

GENEL

Legrand Türkiye Grubu, Data Center İstanbul’da Veri Merkezi Sektöründeki Yenilikçi Çözümlerini Tanıttı!

Yayınlandı

-

Legrand Türkiye Grubu, Data Center İstanbul’a Katıldı

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, 3 Aralık tarihinde Grand Cevahir Hotel’de gerçekleştirilen Data Center İstanbul’a katıldı. Ulusal çapta veri merkezi ve IT profesyonellerini bir araya getiren Data Center İstanbul’da bronz sponsor olarak yerini alan Legrand Türkiye Grubu, ziyaretçilere veri merkezleri için geliştirdiği yenilikçi ürünlerini tanıttı.

Legrand Türkiye Grubu, ulusal çapta veri merkezi ve IT profesyonellerini bir araya getiren Data Center İstanbul etkinliğine bronz sponsor olarak katıldı. Legrand Türkiye Grubu, özellikle veri merkezleri için geliştirdiği çözümlerle dijital dönüşüm ve güvenilir altyapı ihtiyaçlarına yönelik sunduğu yenilikçi ürünlerini tanıttı. Sergilenen ürünler arasında yüksek enerji verimliliği sağlayan PDU (Power Distribution Unit) sistemleri ve modüler kabin çözümleri öne çıktı. Legrand Türkiye Grubu, etkinlik boyunca standını ziyaret eden sektör temsilcilerine yenilikçi ürünlerini tanıtma fırsatı buldu ve veri merkezi sektöründeki gelişmeleri yakından takip eden paydaşlarıyla fikir alışverişinde bulundu.

Etkinlik ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “Data Center Network Turkey, sektörün öncüleriyle bir araya geldiğimiz, çözümlerimizi tanıttığımız ve yeni iş birliği fırsatlarını değerlendirdiğimiz önemli bir platform. Legrand Türkiye Grubu olarak, veri merkezlerinin sürdürülebilirliğini ve verimliliğini artırmak için çalışmaya devam ediyoruz. Bu alanda liderliğimizi koruyarak sektöre değer katmayı hedefliyoruz.” açıklamalarında bulundu.   

Okumaya Devam Et

Trendler