GENEL
İklim Değişikliğiyle Mücadelenin Önündeki Algı Sorunları ve Yapılabilecekler
Yayınlandı
3 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
İklim değişikliği, modern dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bilimsel kanıtlar, insan faaliyetlerinin atmosferdeki sera gazı konsantrasyonlarını artırarak küresel ısınmaya yol açtığını gösteriyor. Ancak, bu durumun ciddiyetine rağmen, küresel ölçekte gerekli eylemler yeterince hızlı ve kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmiyor.
İklim değişikliğiyle mücadelede geç kalındığına dair artan bir bilimsel ve toplumsal kabul var. Birçok araştırma, küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için kritik eşiğin çoktan aşıldığını ve gerekli önlemlerin zamanında alınmadığını gösteriyor. Örneğin, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yayımlanan raporlarda, sera gazı emisyonlarının 2020’li yılların başlarında zirveye ulaşması gerektiği belirtilmiş ancak bu hedeflere ulaşılamadığı için küresel ısınmanın 1.5°C sınırının aşılmasının neredeyse kaçınılmaz olduğu vurgulanmıştır (WMO, 2020; UNEP, 2019). Diğer yandan IPCC’nin 2021 raporu, mevcut politikalar ve emisyon seviyeleri ile 2030 yılına kadar 1.5°C hedefinin çok ötesine geçileceğini ve bu durumun geri döndürülemez çevresel ve sosyal etkiler yaratacağını belirtmektedir. Bu veriler, iklim değişikliği ile mücadelede zamanında ve etkili önlemler alınmadığını ve bu gecikmenin olumsuz sonuçlarının şimdiden görülmeye başladığını açıkça ortaya koyuyor.. Bu gecikmenin ardında yatan temel sebeplerden biri, iklim değişikliğiyle ilgili toplumsal algı sorunları ve iklim eylemini geciktirmeye yönelik çeşitli söylemler olduğunu düşünüyorum.
İklim değişikliğiyle mücadeleyi engelleyen yaygın algı sorunlarını ve bu sorunların üstesinden gelmek için atılabilecek adımları birlikte inceleyelim.
İklim Eylemini Geciktirme Söylemleri
William F. Lamb ve arkadaşlarının 2020 yılında yayınladığı “İklim Eylemini Geciktirme Söylemleri” çalışması, iklim değişikliğiyle mücadeleyi geciktiren argümanları dört ana başlık altında topluyor:
Sorumluluğu Yönlendirme:
Bireycilik: Bu söylem, iklim değişikliğiyle mücadelenin bireysel davranış değişiklikleriyle çözülebileceğini savunur. Örneğin, büyük kirleticileri düzenlemek yerine bireylerin karbon ayak izini azaltması gerektiği öne sürülür. Bu yaklaşım, sistemik değişikliklerin önüne geçer ve toplumsal sorumluluğu bireylere yükler.
Başkalarını Suçlama: Bu söylem, iklim değişikliğiyle mücadelenin sorumluluğunu diğer ülkelere veya sektörlere kaydırarak kendi ülkesinin veya sektörünün hareketsizliğini haklı çıkarır. Örneğin, bir ülke yüksek emisyonları olan diğer ülkeleri işaret ederek kendi hareketsizliğini meşrulaştırabilir.
Bedavacılık Kaygısı: Bu söylem, herkesin harekete geçmediği sürece bireysel çabaların boşuna olduğunu ve diğer ülkelerin katkı yapmadan faydalanacağını iddia eder. Bu durum, ulusal çabaların anlamsız olduğunu savunarak küresel işbirliğini zorlaştırır.
Dönüşümsel Olmayan Çözümleri Teşvik Etme:
Teknolojik İyimserlik: Bu söylem, gelecekteki teknolojik gelişmelerin iklim değişikliği sorununu çözeceğini öne sürer ve acil eyleme gerek olmadığını savunur. Örneğin, karbon yakalama veya füzyon gücü gibi henüz kanıtlanmamış teknolojilere aşırı güven duyulur.
Fosil Yakıt Bağımlılığı: Bu söylem, fosil yakıt şirketlerinin çözümün bir parçası olduğunu iddia eder ve bu şirketlerin reklam kampanyalarıyla yenilenebilir enerji yatırımlarını vurgular. Ancak, fosil yakıtların kullanımının devam etmesi, uzun vadede iklim değişikliğiyle mücadeleyi zorlaştırır.
Çok Konuşma, Az Eylem: Bu söylem, geçmiş başarıları veya gelecekteki hedefleri vurgulayarak somut önlemler almaktan kaçınır. Örneğin, uzun vadeli iklim hedefleri belirlemek, somut politikalar olmadan yeterli değildir.
Sadece Olumsuz Yanlara Odaklanma
Sosyal Maliyetler: Bu söylem, iklim politikalarının topluma getireceği sosyal ve ekonomik maliyetleri vurgular ve bu politikaların yükünün iklim değişikliğiyle mücadele etmenin sonuçlarından daha ağır olduğunu ima eder. r.Ayrıca iklim politikalarının yaşam standartlarını ciddi şekilde düşüreceğini ve ekonomik felakete yol açacağını öne sürer. Örneğin, karbon vergilerinin düşük gelirli aileleri orantısız şekilde etkileyeceği iddia edilir veya fosil yakıtların hızlı bir şekilde terk edilmesinin yaygın işsizlik ve yoksullukla sonuçlanacağı savunulur.
Politika Mükemmeliyetçiliği: Bu söylem, mevcut önerilerin kusurlu olduğunu savunarak mükemmel politikalar geliştirilene kadar eyleme geçilmemesi gerektiğini iddia eder. Bu, politika uygulamasını ertelemek için bir bahane olarak kullanılır.
Teslimiyet:
Değişim İmkansız: Bu söylem, gerekli sosyo-ekonomik dönüşümlerin gerçekçi veya uygulanabilir olmadığını iddia eder. Örneğin, düşük karbon ekonomisine geçişin mevcut toplumsal kapasitelerin ötesinde olduğu savunulur.
Kıyamet Söylemi: Bu söylem, herhangi bir eylemin yetersiz olduğunu ve iklim felaketinin kaçınılmaz olduğunu iddia eder. Bu, insanların iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi bırakmasına yol açabilir.
Ekonomik Çıkarların Rolü
Ekonomik çıkarlar, iklim eylemini geciktirme argümanlarını teşvik etmede önemli bir rol oynar. Birçok endüstri, özellikle fosil yakıt sektörleri, iklim değişikliği politikalarının uygulanmasından doğrudan etkilenir ve bu politikaların kendi ekonomik çıkarlarına zarar vereceğini düşünür. Bu sebeple, bu sektörler genellikle iklim eylemini geciktirmeye yönelik söylemleri ve politikaları desteklerler.
Lobicilik ve Etki Alanları: Fosil yakıt endüstrisi ve diğer büyük kirleticiler, politikacılara ve karar vericilere yönelik yoğun lobicilik faaliyetlerinde bulunur. Bu gruplar, iklim politikalarının ekonomik büyümeyi ve iş fırsatlarını tehdit edeceğini iddia eder ve bu söylemlerle kamuoyunu ve politika yapıcıları etkiler.
Medya ve Halkla İlişkiler Kampanyaları: Şirketler, halkı etkilemek ve kendi çıkarlarını korumak amacıyla geniş çaplı medya ve halkla ilişkiler kampanyaları yürütürler. Bu kampanyalar, iklim politikalarının ekonomik maliyetlerine odaklanır ve bu politikaların günlük yaşamı olumsuz etkileyeceğini vurgular. Örneğin, fosil yakıt şirketleri, temiz enerjiye geçişin iş kayıplarına ve enerji fiyatlarının artmasına yol açacağını iddia eder.
Yatırım ve Ekonomik Teşvikler: Büyük enerji şirketleri, fosil yakıt yatırımlarını korumak ve yeni fosil yakıt projelerine yatırım çekmek için ekonomik teşvikler sunar. Bu şirketler, yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik teşvikleri azaltmak veya geciktirmek için politik baskı yaparlar. Bu durum, temiz enerjiye geçişi yavaşlatır ve fosil yakıtların kullanımını sürdürür.
Politik Etkiler: Ekonomik çıkar grupları, siyasi partilere ve kampanyalara finansal destek sağlayarak politikalarını etkileyebilir. Bu destek, iklim politikalarına karşı çıkan veya bu politikaları geciktiren adayların ve partilerin seçilmesine katkıda bulunur. Bu da, iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını olumsuz yönde etkiler.
Ekonomik çıkarların, iklim eylemini geciktirme argümanlarını teşvik etmede oynadığı bu rol, iklim değişikliğiyle mücadelede daha güçlü ve kararlı adımlar atılmasını zorlaştırır. Ancak, bu engellerin üstesinden gelmek için daha şeffaf ve hesap verebilir politikalar geliştirmek, ekonomik çıkar gruplarının etkisini azaltmak ve toplumun geniş kesimlerini iklim eylemi konusunda bilgilendirmek önemlidir.
İklim Eylemini Geciktirme Söylemlerine Karşı Stratejiler
Bu algı sorunlarının üstesinden gelmek ve iklim değişikliğiyle mücadelede etkili adımlar atmak için bazı stratejiler önerilebilir:
Bilgilendirme ve Farkındalık Arttırma: Toplumun geniş kesimlerine, iklim değişikliğinin bilimsel temelleri ve bu değişikliklerin potansiyel etkileri hakkında doğru bilgi sağlamak önemlidir. Eğitim programları, kamu kampanyaları ve medya aracılığıyla farkındalık artırılabilir. Doğru ve güvenilir bilgilerin yayılması, yanlış bilgilerin ve mitlerin önüne geçerek toplumsal bilinci artırabilir.
Kapsayıcı Politikalar ve Sosyal Adalet: İklim politikalarının, toplumun tüm kesimlerinin çıkarlarını gözeten ve sosyal adaleti sağlayan bir yaklaşımla tasarlanması gereklidir. Düşük gelirli ailelerin ve kırılgan grupların bu politikaların olumsuz etkilerinden korunması için destek mekanizmaları oluşturulmalıdır. Bu şekilde, iklim politikalarının toplumsal kabulü artırılabilir ve adil bir geçiş sağlanabilir.
Dönüşümsel ve Sistemik Çözümler: İklim değişikliğiyle mücadelede sadece bireysel çabalar değil, sistemik ve dönüşümsel çözümler gereklidir. Hükümetler, büyük kirleticileri düzenlemeli, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmalı ve fosil yakıtlardan kademeli olarak vazgeçmelidir. Bu, uzun vadede sürdürülebilir ve etkili bir iklim politikası oluşturulmasına katkı sağlar.
İletişim ve Diyalog: İklim değişikliği konusundaki tartışmalarda şeffaf ve açık iletişim önemlidir. Politika yapıcılar, bilim insanları ve toplum arasında etkili bir diyalog kurulmalı, yanlış bilgilerin önüne geçilmeli ve iklim eylemi için ortak bir zemin oluşturulmalıdır. Bu, toplumsal katılımı ve desteği artırabilir.
Tüm bu bilgiler ışığında iklim değişikliği, geleceğimizi şekillendirecek en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için sadece bilimsel çözümler değil; aynı zamanda toplumsal algıların değiştirilmesi ve iklim eylemini geciktiren söylemlerin etkisiz hale getirilmesi gerekiyor. Ekonomik çıkarlar, bu söylemleri teşvik etmekte büyük rol oynasa da, bilgilendirme, kapsayıcı politikalar, dönüşümsel çözümler ve etkili iletişim ile bu engeller aşılabilir. Hep birlikte, sorumluluk alarak ve kararlılıkla hareket ederek, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltabilir ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edebiliriz.
Saygılarımla,
Dr. Emre Ilıcalı
Altensis Yönetici Ortağı
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
Volvo Trucks, Göz Takip Teknolojisi İle Sürücü Uyarı Destek Sistemini Üst Seviyeye Taşıyor!
Yayınlandı
3 gün önce-
Kasım 7, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Volvo Trucks, uzun yol şoförlerini desteklemek ve yol güvenliğini artırmak amacıyla “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”ni (Driver Alert Support) “Göz-Takip Kamerası” ile güçlendiriyor!
Volvo Trucks, uzun saatler boyunca yolculuk yapan kamyon şoförlerinin dikkat ve konsantrasyonlarının korunması için yeni teknolojileri devreye alıyor. Volvo Trucks, mevcut sistemini daha da geliştirerek yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren sürücüleri tespit edip uyarıyor. Volvo Trucks, sürücülerin yanında olmayı ve trafikteki herkesin güvenliğini desteklemeyi hedefliyor.


Volvo Trucks’ın geliştirilmiş “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”, iki kamera kullanıyor. Yan taraftaki ekranın üzerine yerleştirilen yeni “Göz-takip Kamerası”, sürücünün bakış yönü üzerinden dikkat dağınıklığı belirtilerini tanıyor, sürücüyü açılan mesaj penceresiyle ve sesli uyarı ile bilgilendiriyor. Mevcut sistemde bulunan, öne dönük kamera ise şeridin konumunu, kamyonun şerit içindeki yerini ve yol kenarına yakınlığını izliyor. Böylece uyku halindeki ya da dikkat dağınıklığı yaşayan bir sürücünün tipik davranış özellikleri tespit edilebiliyor.
Volvo Trucks Trafik ve Ürün Güvenliği Direktörü Anna Wrige Berling; “Birkaç saatlik sürüşün ardından direksiyon başında uyanık ve odaklı kalmak zor olabilir. Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemimiz, yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren bir sürücüyü algılama ve uyarmada çok daha iyi sonuçlar veriyor. Amacımız, sürücüleri desteklemek ve onlar ile aynı yolu paylaşan kişileri korumaya yardımcı olmak. Sürekli olarak ek güvenlik sistemleri geliştiriyoruz ve devreye alıyoruz. Volvo Trucks’ta uzun vadeli vizyonumuz olan ‘Sıfır Kaza’ ve güvenlik yaptığımız her faaliyetin merkezinde yer alıyor” dedi.
Sistem, güncel GSR2 (General Safety Regulation) standardını karşılıyor
Temmuz 2026’da yürürlüğe girecek ikinci adım dahil olmak üzere, Avrupa Birliği (AB) içindeki tüm kamyonların “Gelişmiş Sürücü Dikkatsizlik Uyarısı” (ADDW) sistemleriyle donatılması şart koşuluyor. Göz-takip Kamerası, 18 km/s üzerindeki hızlarda aktif hale geliyor.
Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi, AB’deki Volvo FH ve Volvo FM ile Volvo FL ve Volvo FE için standart olarak sunulacak. Sistem ayrıca Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık gibi bazı AB dışı pazarlarda da geçerli olacak. Diğer pazarlarda ise isteğe bağlı sipariş edilebilecek. Sistem, Kasım 2025’te üretime geçiyor. AB dışındaki pazarlarda, bugünkü ön kameralı Sürücü Uyarı Destek Sistemi sunulmaya devam edilecek.
Güvenlik, Volvo Trucks için temel bir değer. Şirketin en çok satılan modelleri Volvo FH ve Volvo FM, 2024’te ağır kamyonlar için ilk kez gerçekleştirilen Euro NCAP güvenlik testlerinde, en yüksek puan olan 5 yıldız ile ödüllendirildi. Volvo Trucks’ın 2024’teki ilk başarısının ardından; Euro NCAP’in 2025 yılında gerçekleştirdiği, ağır ticari araçlara yönelik ikinci güvenlik testinde, hem Volvo FH Aero hem de Volvo FM, en yüksek puan olan 5 yıldızla yeniden ödüllendirildi.
Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi özellikleri:
- Sistem iki kameraya dayanıyor: Göz-takip Kamerası, sürücünün nereye baktığını izleyerek dikkatsizlik belirtilerini algılıyor. Ön yönlü kamera ise şerit işaretleriyle sürücünün direksiyon hareketlerini karşılaştırıyor.
- Dikkatsizlik ya da uykulu sürüş belirtileri algılandığında, ekranda açılan mesajla ve sesli uyarıyla bilgilendiriliyor.
- Dikkatsiz sürüş devam ederse sesli uyarı seviyesi yükseliyor.
- Sistem, kontağın açılmasıyla otomatik olarak devreye giriyor.
GENEL
TÜRKİYE ÇİMENTO SEKTÖRÜNDE OYAK VE SİNTEK’TEN ÖNEMLİ İŞ BİRLİĞİ
Yayınlandı
3 gün önce-
Kasım 7, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye çimento sektöründe kapasite artışına yönelik yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda OYAK Çimento Fabrikaları A.Ş.’nin İskenderun Tesisi’nde inşaatı süren 120 t/h kapasiteli çimento değirmeni projesinin taahhüt işlerini Sintek Group başarıyla yürütüyor. Proje kapsamında Sintek Group; fore kazık, hafriyat, inşaat, mekanik işler, topraklama, yardımcı ekipman tedariği ve proje yönetimini üstlenerek, tesisin modernizasyon ve kapasite artış sürecine önemli katkı sağlıyor. Yer tesliminin ardından 12 ay 21 gün içerisinde, 1. aşama kapsamında katkı besleme hatları, yardımcı tesisler ve 2 bin ton kapasiteli çelik çimento silosu; 2. aşama kapsamında ise 20 bin ton kapasiteli betonarme çimento silosunun tamamlanması hedefleniyor…
Sintek Group, Türkiye çimento sektöründeki önemli projelerden biri olan OYAK Çimento İskenderun Tesisi Çimento Değirmeni inşaatında kritik görev üstleniyor. İnşaat kapsamında bugüne kadar yaklaşık 22 bin m³ beton döküldü ve 4 bin 800 ton demir kullanıldı. 20 bin ton kapasiteli çimento silosu, kayar kalıp yöntemiyle inşa edildi. Tüm ünitelerin inşaat işleri tamamlanırken, yol ve saha düzenleme çalışmaları ise devam ediyor. Mekanik işlerde bugüne kadar 2 bin 617 ton ekipmanın montaj ve demontajı, 1.623 ton çelik montajı başarıyla yapıldı. Proje kapsamında; çimento değirmeni, taşıma hatları, katkı besleme alanı, 2 bin tonluk çelik silo ve 20 bin tonluk betonarme silo, yollar, istinat duvarları, kompresör binası ve elektrik odasının yapımı Sintek Group tarafından yürütülüyor. Projenin sistem filtreleri, havalı bant, bunker, boru imalatları vb. ekipmanlar Sintek’in Ankara’daki atölyesinde üretiliyor. Diğer teknolojik ve mekanik ekipmanların bir kısmı da yerel üretimle sağlanıyor. Kamyon besleme bunkeri, çimento değirmeni besleme ve nakil hatlarının test ve devreye alımını yapan Sintek Group, her aşamasında mühendislik gücünü ve tecrübesini ortaya koyduğu OYAK Çimento İskenderun Tesisi Çimento Değirmeni projesini planlanan süre içerisinde tamamlamayı hedefliyor.
GENEL
Pusula Holding Antalya’da Gerçekleştirilen Lansman Toplantısıyla Tanıtıldı
Yayınlandı
3 gün önce-
Kasım 7, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye’nin Önde Gelen Markaları Katılımevim, Birevim ve Pusula Portföy Yönetimi, Pusula Holding Çatısı Altında Güçlerini Birleştirdi.
Türkiye ekonomisine değer katmayı hedefleyen Pusula Holding, Antalya Rixos Sungate Otel’de düzenlenen özel bir lansman toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı. Etkinlik, Pusula Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan’ın ev sahipliğinde, holding bünyesindeki şirketlerin yöneticileri ve çalışanlarının katılımıyla gerçekleşti.
Toplantıda konuşan Serdar Turhan, Pusula Holding’in vizyonunu ve hedeflerini katılımcılarla paylaştı. Turhan, “Kararlı adımlarla başladığımız bu yolculukta birçok başarıya imza attık. Bugün daha güçlü bir yapıyla yolumuza devam ediyoruz. Katılımevim, Birevim, Pusula Portföy Yönetimi ve diğer şirketlerimizin Pusula Holding çatısı altında güçlerini birleştirmesiyle ülke ekonomisine daha büyük katkılar sunmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Finans, yatırım, gayrimenkul ve ulaşım alanlarında faaliyet gösteren Pusula Holding, güçlü organizasyon yapısı, yenilikçi vizyonu ve sürdürülebilir büyüme hedefleriyle Türkiye’nin geleceğine yön vermeyi amaçlıyor.
Pusula Holding çatısı altında faaliyet gösteren şirketler arasında İktisat Katılım Bankası, Katılımevim Tasarruf Finansman A.Ş., Birevim Tasarruf Finansman A.Ş., Pusula Portföy Yönetimi A.Ş., Pusula Yatırım Menkul Değerler, Prime Car Filo Kiralama ve Havacılık, Katılımoto ve T6 Gayrimenkul bulunuyor.
Son Yazılar
- Volvo Trucks, Göz Takip Teknolojisi İle Sürücü Uyarı Destek Sistemini Üst Seviyeye Taşıyor! Kasım 7, 2025
- TÜRKİYE ÇİMENTO SEKTÖRÜNDE OYAK VE SİNTEK’TEN ÖNEMLİ İŞ BİRLİĞİ Kasım 7, 2025
- Pusula Holding Antalya’da Gerçekleştirilen Lansman Toplantısıyla Tanıtıldı Kasım 7, 2025
- BOMAG’ın Kasım Ayına Özel “Filtre ve Bakım Kampanyası” Başladı! Kasım 7, 2025
- İZODER’DEN DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ’NE ÖZEL AÇIKLAMA Kasım 7, 2025
- KALEKİM’DEN SEKTÖRDE GÜVEN VE KALİTEYİ GÜÇLENDİREN İMZA Kasım 7, 2025
- İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: “Yeni Düzenlemelerle Yalıtımda Yeni Bir Dönem Başlıyor!” Kasım 7, 2025
- Sabancı, çevik icra ve ortak sorumluluk kültürünü portföy odaklı yeni yönetim modeliyle güçlendiriyor. Kasım 7, 2025
- Seranit’ten İklim Koşullarına Karşı Dayanıklı Dış Cephe Çözümleri Kasım 6, 2025
- Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın operasyonel karı yılın üçüncü çeyreğinde 135 milyon Euro’ya ulaştı Kasım 6, 2025
- Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak: “Konut sahibi olmayı kolaylaştırmak için mortgage sistemi kurulmalı” Kasım 6, 2025
- Modüler inşa teknikleri proje maliyetini azaltıyor Kasım 6, 2025
- NG Kütahya Seramik, ‘2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı! Kasım 6, 2025
- Form Şirketler Grubu, 60 yıllık başarı hikayesini unutulmaz bir geceyle taçlandırdı Kasım 6, 2025
- TLC Klima, Otellerde VRF Klima Sistemlerinin Avantajlarını Antalya’da Anlattı Kasım 6, 2025
Trendler
RÖPORTAJ1 yıl önce“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
GENEL1 yıl önceAlarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
GENEL2 yıl önceEnerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
GENEL2 yıl önceSika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
GENEL1 yıl önceSektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
SEKTÖREL2 yıl önceDoka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
GENEL1 yıl önceİsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
GENEL1 yıl önceIrak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel









