Bizimle iletişime geçin

GENEL

HAVA TEMİZLEME CİHAZLARIYLA KAPALI ALANLARDA  FERAH NEFES

Yayınlandı

-

Okulların açılması ve kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte, kapalı alanlarda geçirilen zaman artıyor. Kapalı ortamların havasını temiz tutmak, özellikle öğrenciler ve alerjik bünyeye sahip kişiler için büyük önem taşıyor.  Daikin’in teknolojisiyle fark yaratan hava temizleme cihazları, iç mekanlarda ideal hava kalitesi sağlayarak, sağlıklı bir yaşam alanı için etkili çözümler sunuyor.

Sonbaharın gelmesi ve yazın bitmesiyle, okul ve iş yerleri gibi kapalı alanlarda geçirilen zaman giderek artıyor. Bu durum, iç mekan hava kalitesinde düşüşe ve beraberinde birçok sağlık sorununa yol açabiliyor. Özellikle okulların açıldığı bu dönemde, kapalı alanlarda zaman geçiren çocukların sağlığını korumak daha da önemli hale geliyor. Hava kalitesini iyileştirmenin yollarından biri de gelişmiş hava temizleme teknolojilerine başvurmak. İklimlendirme sektörünün 100 yıllık markası Daikin’in hava temizleme cihazları, iç mekanlarda daha temiz ve sağlıklı bir hava sunarak kullanıcılarına önemli avantajlar sağlıyor.

HAVANIN SAĞLIĞIMIZ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Hayatımızın vazgeçilemez bir parçası olan hava, sağlığımız için de büyük bir önem arz ediyor. Kapalı alanlarda yetersiz hava sirkülasyonu, havada biriken zararlı partiküllerin vücut sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmasına neden oluyor. Yüksek oranda toz, polen, bakteriler ve diğer kirleticiler, solunum yolu hastalıklarının artmasına zemin hazırlıyor. Özellikle alerjik bünyeye sahip kişiler ve çocuklar, bu kirli hava koşullarından daha fazla etkileniyor. Hayatımızı bu kadar etkileyen hava kalitesini iyileştirmenin yollarından biri de gelişmiş hava temizleme teknolojilerine başvurmak. Daikin’in hava temizleme cihazları, iç mekanlarda daha temiz ve sağlıklı bir hava sunarak, kullanıcılarına önemli avantajlar sağlıyor.

HER MEVSİM TEMİZ HAVA MÜMKÜN

İklimlendirme sektörünün inovatif markası Daikin, geliştirdiği ileri teknoloji hava temizleme cihazlarıyla kapalı alanların hava kalitesini iyileştirerek, kullanıcılarının en sağlıklı havayı solumasını hedefliyor. Daikin’in patentli ‘Flash Streamer’ teknolojisi, hava temizleme cihazlarının en önemli özelliklerinden biri olarak, yüksek hızlı elektronlar sayesinde havadaki zararlı maddeleri etkili bir şekilde ayrıştırıp yok ediyor. Toz, polen, koku gibi istenmeyen faktörlerin moleküllerini ayrıştırarak yok edilmesi esasına dayalı olarak çalışan bir teknoloji olan Flash Streamer sayesinde partiküller, daha ilk aşamada yok olmaya başlıyor. Ayrıca cihazların sahip olduğu elektrostatik HEPA filtre, havada bulunan en küçük partikülleri bile yakalayarak, kapalı mekanlarda solunan havanın kalitesini artırıyor ve koku giderici filtre tarafından emilen partikülerleri ayrıştırarak kötü kokulardan kurtarıyor.

Daikin hava temizleme cihazlarını piyasadan ayrıştıran bir diğer özellikte uzun filtre ömrü. Geleneksel hava temizleyicilerden farklı olarak, cihazlar için özel olarak tasarlanmış filtreler 10 yıla kadar kullanılabiliyor, düzenli bakım ve temizlikle ilk günkü gibi çalışmaya devam ediyor.   

OKULLARDAKİ HAVA KALİTESİNDE KONFOR VE SAĞLIK İLK PLANDA 

Daikin, kullanıcılarının konforu ve sağlığına öncelik vererek iç ortam hava kalitesini artıran çözümler sunuyor. Özellikle okullarda, öğrencilerin zamanlarının büyük bir kısmını geçirdiği sınıf gibi kapalı alanlardaki hava kalitesi, eğitim ortamını doğrudan etkiliyor. Eğitim ortamlarının verimliliği, yalnızca verilen derslere bağlı değildir. Öğrencilerin sağlıklı bir şekilde öğrenim görmesi ve odaklanma seviyelerinin yüksek tutulması, iç mekan hava kalitesine de bağlıdır. Yetersiz havalandırma ve düşük hava kalitesi, öğrencilerin dikkatinin dağılmasına sebep olabilir ve uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, okulların iç mekan hava kalitesini iyileştirmek, eğitim sürecinin önemli bir parçası olmalıdır. Daikin, eğitim alanlarında temiz, sağlıklı ve verimli bir ortam sunmaya yönelik çözümleriyle fark yaratıyor. Daikin hava temizleme cihazları, havanın her zaman taze ve kalitesinin üst seviyede kalmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, Daikin’in nemlendirme fonksiyonuna sahip cihazları, “humidity” modu ile ortamın nem dengesini sağlarken, soğuk ve kuru kış aylarında ideal nem seviyesini korumaya yardımcı oluyor.

Sessiz çalışma özelliği sayesinde dersliklerde kesintisiz bir öğrenim ortamı sağlayan bu cihazlar, özellikle okullar, evler ve ofisler gibi kapalı ortamlarda kullanılmak üzere ideal çözümler sunuyor. Sessizliğin önemli olduğu derslikler gibi alanlarda kullanım kolaylığı sağlıyor. 

Ayrıca Daikin hava temizleme cihazları, telefondan kontrol edilebilme, hava kalitesini gerçek zamanlı izleyebilme gibi birçok özelliği beraberinde getirirken, enerji tasarruflu çalışma modlarıyla çevre dostu bir kullanım sunarak bütçeyi de koruma altına alıyor. Daikin’in üstün teknolojili hava temizleme cihazları, yaşam alanlarınızı temiz hava ile buluştururken sağlığınızı da koruma altına alıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Polisan Holding 60 Yaşında!

Yayınlandı

-

Polisan Holding, kurucusu Necmettin Bitlis’in attığı sağlam temeller ve güçlü vizyonla 60. yılını kutluyor. Kimya, boya, liman işletmeciliği ve gayrimenkul sektörlerindeki faaliyetleriyle ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan Polisan Holding, yarım asrı aşan bu yolculuğunda güçlü iş birlikleri ve inovatif çözümlerle adını geleceğe taşırken 60. yılına özel reklam filmini dijital mecralarda yayınladı.

Poliport, Polisan Kimya, Polisan Yapıkim, Polisan Hellas gibi sektöründe öncü şirketleri bünyesinde bulunduran Polisan Holding, Polisan Kansai Boya ve Rohm and Haas ile olan güçlü ortaklıklarıyla 60. yılını kutluyor. “60 Yıllık Değer” temasıyla hazırlanan reklam filmi, Polisan Holding’in altmış yıllık başarı dolu hikayesini, tecrübesini ve kurduğu güçlü iş birliklerini vurgularken; 60. yıl için özel tasarlanan logo da bu anlamlı yolculuğa eşlik ediyor.

Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler: “60 yıllık bu mirasa sahip olmak bizler için büyük bir gurur kaynağı”

Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler, 60. yıl değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Polisan Holding’in 60 yıllık tarihi, yalnızca bir büyüme hikayesi değil, aynı zamanda sektöre yön veren yenilikçi ve yerli çözümlerin doğuşuna tanıklık eden bir başarı öyküsüdür. Bu süreçte birçok ilke imza atarak ülke ekonomisine büyük katkılarda bulundu. Bu mirası bizlere kazandıran, vizyonuyla yolumuzu açan kıymetli kurucumuz rahmetli Necmettin Bitlis’e ve 60 yılda bu büyük başarıya emek veren, katkıda bulunan, şu an aramızda olan ya da olmayan herkese, teşekkür ediyor, minnetlerimizi sunuyorum. 60 yıllık bu değerli mirasa sahip olmak, bizler için büyük bir gurur kaynağı. Polisan Holding olarak köklü geçmişimiz ve sürekli gelişim arzusu sayesinde yerli ve milli markalarımızla sektörde öncü olmayı sürdürerek, bu başarı dolu yolculuğu daha da ileriye taşıyacağız.

Okumaya Devam Et

GENEL

Şebeke Suyunu Yönetirken ve Kullanırken Bunlara Dikkat!

Yayınlandı

-

Yaşam alanlarında kişisel bakım ve temizlik amacıyla kullandığımız şebeke suyunu içmek bizleri endişelendiriyor. Ancak uzmanlar, şebeke suyunun kalitesini yalnızca içerken değil, kullanırken de sorgulamamız gerektiğini söylüyor.

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, şebeke suyunun güvenliği konusunda vatandaşları ve belediyeleri uyararak, güvenli su yönetimi için yapılması gerekenleri paylaştı.

Musluk suyu, günlük hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Evlerde, okullarda, hastanelerde,  işyerlerinde ve daha birçok yaşam alanında kişisel bakım ve temizlik amacıyla kullanılan hatta birçok ilimizde içme suyu olarak da tüketilen şebeke suyunun kalitesi, insan sağlığı açısından kritik önem taşıyor.

Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, şebeke suyunun güvenliği konusunda vatandaşları ve belediyeleri uyararak, güvenli su yönetimi için yapılması gerekenleri paylaştı:

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır”

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır. Musluktan akan suyun kalitesini etkileyen bazı önemli unsurlar vardır. Bu unsurlar; belediyeler tarafından suyun depolandığı tesisler, şehirlerdeki su boruları, binalardaki su tesisatı ve su depolarıdır.

Suyu, depolama ve taşıma yöntemlerine dikkat!

Su, yaşam alanlarına ulaşmadan önce belediyeler tarafından tedarik edilip, depolanıyor. Şebeke suyunu depolama tesislerinde yaygın olarak kullanılan betonarme depolarda muhafaza etmek yüksek risk taşıyor.  Çünkü betonarme depolarda zamanla oksitlenme oluşabiliyor. Depoda oluşan bu deformasyon ise suyun kimyasal yapısını bozuyor. İçme ve kullanma suyunun güvenli bir şekilde depolanması, suyun depolandıktan sonra kalitesinin bozulmaması ve insan sağlığını tehdit edebilecek mikroorganizmalar oluşturmayacak şekilde muhafaza edilmesi için GRP modüler su deposu sistemini tercih etmek kritik önem taşıyor. Avrupa’da oldukça yaygın olan bu sistemler, suyu, kalitesini bozmadan uzun yıllar güvenli bir şekilde muhafaza ediyor. Yüksek mühendislik malzemesi olarak tanımlanan ve SMC olarak adlandırılan ‘cam elyaf takviyeli kompozit malzeme’ ile üretilen GRP su depoları, geleneksel sistemlerden farklı olarak, aşırı sıcak ve aşırı soğuk dış ortam şartlarından etkilenmiyor. GRP panellerin pürüzsüz yüzey yapısı ve cam elyaf içeriği nedeniyle UV ışınlarının geçirgenliği sıfıra yakın olduğu için su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşmuyor. 

Su depolama tesislerinin yanı sıra şehirlerdeki su borularına da dikkat etmek gerekiyor. Çünkü suyu, belediyelerin depolama tesislerinden binalara taşıyan borular da suyun kalitesinde önemli rol oynuyor. Borularda zamanla meydana gelen pas ve sızıntılar, şebeke suyunun kalitesini bozuyor. Bu durumun kontrolü ve düzeltilmesi noktasında da belediyelere büyük sorumluluklar düşüyor.

Su, borular vasıtasıyla binalara ulaştıktan sonra da kirletici unsurlar bulunuyor. Binalardaki su tesisatı ve betonarme depolama yöntemleri de en büyük kirletici sınıfında yer alıyor.

Binalarda da belediyelerin depolama tesislerinde olduğu gibi GRP su depoları tercih etmek ve su tesisatının bakımını yaptırmak gerekiyor. Bu konuda da ev sahiplerine, site yönetimlerine ve işletmelere önemli sorumluluklar düşüyor. 

Su yönetiminde bu hususlara hassasiyet gösterdiğimiz taktirde musluk suyunu güvenle kullanabilir, hatta içebilirsiniz.”dedi.

Osman Yağız,  konuşmasında her GRP su deposunun aynı kalite ve standartlarda üretilmediğinin, marka tercihi yapılırken sistemin, ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğuna dikkat edilmesi gerektiğinin de altını çizdi:

WRAS tarafından tescillenmeli

“GRP su deposu tercihinde dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS (Water Regulations Advisory Scheme) belgesi önemli bir satın alma kriteridir.  Ancak tercih aşamasında ürünün hangi derecelendirme sınıfı ile belgelendirildiğine dikkat edilmesi gerekiyor. Türkiye’de kullanılan bazı GRP panellerde depolanan su, 23 0C’ye kadar sağlıklı kalabiliyor. Biz Ekomaxi olarak,  üretimde yakaladığımız yüksek standartlar ile yurt içinde bu oranı 27 0C daha arttırarak 50 0C’ye çıkarabilen tek firma olma unvanını taşıyoruz. WRAS belgesi ve bu kapsamda GRP panelin sunduğu sıcaklık değeri, önemli bir satın alma kriteri olarak kabul ediliyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et

GENEL

Legrand Türkiye Grubu, A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na Katıldı

Yayınlandı

-

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, 2-5 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Bu yıl 7. kez düzenlenen A-Tech 2024 Akıllı Bina Teknolojileri, Elektrik, Aydınlatma ve Elektronik Fuarı, akıllı bina teknolojileri ve elektrik sistemleri alanındaki en son yenilikleri sergilemek üzere sektördeki profesyonelleri bir araya getirdi.

Legrand Türkiye Grubu, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Legrand Türkiye Grubu, ev otomasyon sistemlerinden alçak gerilim dağıtım ve koruma ürünlerine, anahtar priz ve çalışma ortamı çözümlerinden aydınlatma kontrol sistemleri ve UPS-kesintisiz güç kaynaklarına ürün ve sistemlerini, sektör profesyonellerinin ve fuar ziyaretçilerinin beğenisine sundu. Özellikle son kullanıcıya yönelik IoT çözümlerimiz ve kablolu/kablosuz otomasyon sistemlerimiz, akıllı bina projelerinde dijital altyapı ve verimliliği artıran özellikleriyle öne çıktı. Ziyaretçiler, stantta yer alan bu çözümleri yakından inceleyerek, uzmanlardan teknik detaylar hakkında bilgi aldı.

Fuar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “A-Tech Fuarı, sektördeki profesyonellerle bir araya gelmek ve inovatif çözümlerimizi paylaşmak adına bizler için önemli bir platform oldu. Özellikle sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğine odaklanan ürünlerimiz, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik için çalışan bir firma olarak değerlerimizi ve kurumsal sosyal sorumluluk taahhütlerimizi, aynı zamanda genç profesyonellere fırsatlar sunan Genç Kurul gibi inisiyatiflerimizi tanıtma fırsatı bulduk. Akıllı bina teknolojilerinde sunduğumuz çözümlerle, geleceğin sürdürülebilir yaşam alanlarına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Okumaya Devam Et

Trendler

Kitap


Kapanma Süresi 20Saniye