Bizimle iletişime geçin

GENEL

GYODER, iş gücü sorununa çözüm için yol haritası sundu

Yayınlandı

-

GYODER tarafından BETAM’a yaptırılan “İnşaat Sektörü ve İş Gücü Dinamikleri: Türkiye’24” araştırması kamuoyu ile paylaşıldı. Depremler ve kentsel dönüşüm ihtiyaçlarının inşaat sektöründe iş gücü krizini derinleştirdiğine dikkat çeken araştırma, yeni nesil iş gücünün ağır çalışma koşulları ve gelir düzensizliği nedeniyle sektörü tercih etmediğini ortaya koyuyor. GYODER Başkanı Neşecan Çekici, daha iyi çalışma koşulları ve yıpranma hakkı gibi düzenlemelerle sektöre cazibe kazandırılması gerektiğini belirterek, “Bu kriz uzun vadeli stratejilerle aşılabilir. Raporumuzun ardından Uzun Vadeli Stratejik İş Gücü Platformu için çalışmalara başlayacağız” dedi.

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) tarafından Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’ne (BETAM) yaptırılan “İnşaat Sektörü ve İş Gücü Dinamikleri: Türkiye’24” araştırmasının sonuçları 4 Şubat’ta İstanbul Divan Otel’de düzenlenen basın toplantısında açıklandı. 

GYODER Başkanı Neşecan Çekici, YTÜ Konut ve Yapı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Serhat Başdoğan, Bahçeşehir Üniversitesi BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel ve İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü ve Kurucusu Can Selçuki araştırmanın çıktılarını ve çözüm önerilerini paylaştı. 

Basın toplantısında konuşan GYODER Başkanı Neşecan Çekici, “Sektörümüzün en büyük sorunlarından biri nitelikli işçi bulamama sorunu. Özellikle depremden sonra bu durum daha da arttı. Bu kriz yalnızca kısa vadeli çözümlerle değil, uzun vadeli stratejilerle aşılabilir. Hazırlamış olduğumuz raporumuz, sektörümüzün mevcut durumuna ışık tutarken geleceğe yönelik önemli bir yol haritası da sunuyor. Bu kapsamda, GYODER olarak iş gücünün niteliğini artırmak ve stratejik çözümler üretmek amacıyla 7 sektörel STK ve Birlik ile ‘Uzun Vadeli Stratejik İş Gücü Platformu’ oluşturma çalışmalarına başlıyoruz. Amacımız, sektörde sürdürülebilir bir kalkınmayı mümkün kılacak insan kaynağı yapısını desteklemek ve bu alanda öncü bir rol üstlenmek” dedi.

Raporda verimlilik analizi de yapıldı

İnşaat sektörünün güncel sorunlarını belirlemeyi ve bu sorunların çözümlerine yönelik önlem ve politikalar önermeyi amaçlayan “İnşaat Sektörü ve İş Gücü Dinamikleri: Türkiye’24” raporunda ekonomik dinamiklerin sektöre yansımaları da derinlemesine analiz edildi.  

2000 sonrası dönemde yatırımların inşaat ve hizmet sektörlerine kaydığı, ancak bu sektörlerde üretimin ve millî gelir içindeki payın beklenen artışı göstermediğine dikkat çeken araştırmada, bu durumun 2014 sonrası dönemde inşaat sektöründe yaşanan düşük verimlilikten kaynaklandığı vurgulanıyor.

Rapora göre, 2020’den itibaren emek verimliliğinde ciddi artışlar görüldü. Enflasyondan arındırılmış TL cinsinden çalışan başına katma değer, 2019’da 121 binden 2022’de 220 bine çıkarak yüzde 82 artarken bunun sadece yüzde 15’i TL’nin değerlenmesinden kaynaklandı. 2020’den 2022’ye çalışan sayısındaki yüzde 20’lik sınırlı artışın ise kriz döneminde inşaat firmalarının vasıflı çalışanları işten çıkarmak yerine düşük kapasitede çalıştırmayı tercih etmesiyle açıklanıyor. 

Cazip görülmüyor 

“İnşaat Sektörü ve İş Gücü Dinamikleri: Türkiye’24” araştırması kapsamında 12.037 çalışan ile anket gerçekleştirildi. İşveren tarafında da 100’e yakın kurumla derin görüşmeler yapıldı. Araştırmaya göre, bedensel güç gerektirmesi, ağır çalışma koşulları, mesai saatlerinin uzunluğu, hafta sonu çalışma, iş kazaları riskinin yüksekliği, projelerin dönemsellik taşıması ve sürdürülebilir iş imkanı sunmaması gibi sebeplerden dolayı inşaat sektörünün mecbur kalınmadıkça büyük çoğunluk tarafından çalışılmak istenmeyen bir sektör haline geldiği görülüyor. 

Raporda, Çalıştığınız işten genel olarak memnun musunuz?” sorusuna en çok “Hayır” cevabı verilen iki sektör tarım ve inşaat olarak ortaya çıkıyor. En yüksek memnuniyetsizlik oranları, yevmiyeli kesimden geliyor. İnşaatta işten memnuniyetsizliğin uzak ara en önemli nedeni gelir düzensizliği ve inşaat işlerinin ağır ve zor oluşu olarak ortaya çıkıyor. 

‘Aldığım ücret / maaş / yevmiye ya da işten elde ettiğim gelir ile geçinemiyorum’ diyenlerin oranı yüzde 54,2, ‘Ağır bir iş yapıyorum, iş sağlığıma zarar veriyor’ diyenlerin oranı yüzde 37,5, ‘Çalışma saatlerimden memnun değilim’ diyenlerin oranı ise yüzde 26,7. 

3 yevmiyeli çalışandan 2’si ayrılmayı düşünüyor

Araştırmaya göre inşaat sektöründe çalışmayı istemeyenlerin en sık belirttiği neden, işin ‘bedensel olarak yorucu’ olması. Bu nedeni, sırasıyla inşaatta çalışmanın tehlikeli oluşu, deneyim gerektirmesi ve sağlık sorunlarına yol açma ihtimali izliyor.

Neredeyse her üç yevmiyeli çalışandan ikisi sektörden ayrılmayı düşünüyor. Sektörden ayrılmayı düşünenlere nedenleri sorulduğunda yüzde 31,4 ile “Ücretin tatmin edici olmaması” yanıtı dikkat çekerken, onu yüzde 30,7 ile “İş/yaşam dengesinin iyileştirilmesi” talebi ve yüzde 23,7 ile “Daha kısa saatler çalışma” isteği takip ediyor. 

Yüksek maaşlar geçici

Araştırmada, inşaat sektöründeki kazançların diğer sektörlere göre daha yüksek olmasına rağmen, çalışma koşulları ve toplumdaki olumsuz algı nedeniyle özellikle gençler tarafından tercih edilmediğine dikkat çekiliyor. Örneğin kule vinç operatörü maaşlarının kimi zaman şantiye şefinden bile daha yüksek olduğunu belirten görüşmeciler bulunmakla birlikte, ankete katılanlar bu yüksek maaşların yalnızca dönemsel olduğunu ve kalıcı olmayacağını ifade ediyor.

Kadın çalışan oranı yüzde 5

Rapora göre Türkiye’de inşaat sektöründe kadın istihdamının payı 2022 yılında yüzde 5 iken, Almanya ve Fransa’da sırasıyla yüzde 14 ve 13, İtalya’da yaklaşık yüzde 10, İspanya ve Polonya’da yüzde 7’nin üzerinde. Raporda, Avrupa’da özellikle vasıflı mavi yakalı kadınların inşaat sektöründe bu oranlara ulaşmasının yaklaşık 30 yıllık bir sürece yayıldığı vurgulanıyor. Ayrıca uygun koşullar sağlandığında kadınların ustalık gerektiren işlerde çalışabileceği ve hatta bazı işlerde erkek ustalardan daha başarılı olabileceğine dair görüşler öne çıkıyor.

Çözüm önerileriDemografik ve sosyal olguları da ele alan raporda, Türkiye’de şehirleşme sürecinin devam ettiği, iç ve dış göçten kaynaklı nüfus artışının konut talebini yüksek tuttuğu vurgulanıyor. Deprem riski ve kentsel dönüşüm ihtiyacının ise bu talebin yakın gelecekte daha da artmasına yol açacağı ifade ediliyor.
Sağlıklı bir inşaat sektörü için arz-talep ve fiyat dengesinin önemine dikkat çekilen raporda, istikrarlı yapı üretimi için nitelikli mavi yaka çalışanların kritik rol oynadığı vurgulanıyor. Sektörün cazip hale gelmesi için gelir istikrarı, iş güvenliği, çalışma koşulları ve mesai saatlerine ilişkin düzenlemelerin şart olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, eğitim ve müfredatta köklü çalışmaların yapılması, nitelikli işçi yetiştirmeye yönelik istihdam ve setifika programlarının düzenlenmesi, inşaat işlerini fiziksel olarak kolaylaştıracak teknolojilerin devreye alınması, teşvik mekanizmalarının oluşturulması, iş güvenliği denetimlerinin etkin olarak yapılmasının yaygınlaştırılması, mavi yaka çalışanlara yıpranma hakkı tanınması da raporda sunulan çözüm önerileri arasında yer alıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Panasonic’ten işlevsel aydınlatması: LED Işıklı Ayna

Yayınlandı

-

Panasonic Electric Works Türkiye, güçlü renk sıcaklığı ve yüksek renksel geri verimli LED ışığıyla kombine edilen ayna sistemini piyasaya sürdü. Her ortamda aydınlatma sağlayan LED Işıklı Ayna, HD görüntü elde edilmesini sağlıyor.

Panasonic Electric Works Türkiye, sektöründe 100 yılı aşkın tecrübesi ve birikiminden aldığı güçle ürettiği ürün ve çözümleriyle kullanıcılarına insan odaklı yaşam çözümleri sunmayı sürdürüyor. Şirketin satışa sunduğu yeni ürünü LED Işıklı Ayna, güçlü renk sıcaklığı ve yüksek renksel geri verimli LED ışığıyla kombine edilen ayna sistemi sayesinde HD kalitesinde görüntü elde edilmesini sağlıyor.

Kişisel bakım ve genel aydınlatma ihtiyaçları için ideal olan ürün, yatak odası ve çalışma masası gibi yaşam alanlarına hem işlevsellik hem de estetik bir dokunuş katıyor. Ayrıca kablosuz olarak kullanılabilen ve USB üzerinden kolayca şarj edilebilen ürün, gövdesindeki dokunmatik tuş sayesinde yoğunluğu ayarlanabilen ışığıyla kullanıcı odaklı çözümler sunuyor.

Daha iyi ve pratik yaşam sunan ürünler geliştirme çalışmalarına hız kesmeden devam eden şirketin yeni ürünü LED Işıklı Ayna, dahili Li-ion pili ile uzun kullanım ömrü de sunuyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Termo Teknik, Yeni Ürünü ‘Lotus Kombi’yi Pazara Sundu

Yayınlandı

-

Termo Teknik, A sınıfı enerji verimliliğine sahip olan yeni kombisi Lotus’u satışa sundu.

Premix brülör teknolojisi ve paslanmaz çelik eşanjörü sayesinde; uzun ömürlü kullanım, verimli yanma ve düşük emisyon değerleri sunan Lotus yoğuşmalı kombi, ısıtma pazarında çıtayı yükseltmeye devam ediyor.

Türkiye iklimlendirme sektörünün öncü markalarından Termo Teknik, yoğuşmalı kombi ailesinin yeni üyesi Lotus kombiyi pazara sundu.

Termo Teknik Türkiye Satış Müdürü Cem Bayramoğlu, yeni Lotus yoğuşmalı kombi serisi ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

Üstün dayanım ve yüksek verim

“A sınıfı enerji verimliliğine (NOx Sınıf 6) sahip olan yeni Lotus yoğuşmalı kombi, premix brülör teknolojisi ve paslanmaz çelik eşanjörü sayesinde uzun ömürlü kullanım avantajı ve verimli yanma sağlıyor.

20, 26, 36, 42 kW kapasite seçenekleri bulunanLotus yoğuşmalı kombi,ekonomik vekonforlu ısınmanın yanı sıra aynı anda birden fazla musluktan sıcak su kullanımına da olanak tanıyor.

Kullanıcı dostu

Lotus kombi;LCD ekranı, yeni nesil dokunmatik tuş takımı ve modern ara yüze sahip olan kontrol paneliyle de kullanıcı dostu çözüm sunuyor. Kullanım suyu sıcaklığını 30-65°C, tesisat suyu sıcaklığını ise 30-80°C aralığında kontrol etme imkânı sağlayanLotus kombi, arıza durumlarında da arızanın çeşidi konusunda bilgi veriyor. Üstün dayanıma sahip olan yeni kombimizinişletim sistemindeki donma koruma fonksiyonu ise kombi çıkış suyu sıcaklığının 8°C den az olduğu durumlarda devreye girerek cihazı, donmaya karşı koruyor.

Kolay kurulum

Sadece 41,3 cm olan genişliği ve 2,5 cm olan montaj mesafesi ile mutfak gibi dar alanlarda kolay kurulum avantajı sunan Lotus kombi, estetik tasarımıyla da fark yaratıyor.” dedi.

Okumaya Devam Et

GENEL

Volvo Trucks, 2024 Yılında Avrupa’nın En Çok Tercih Edilen Ağır Ticari Araç Markası Oldu!

Yayınlandı

-

Volvo Trucks, 2024 yılında Avrupa bölgesinde 56.331 adet ağır ticari araç teslim ederek pazar payını %17,9’a yükseltti. Tarihinde ilk kez 16 ton üzeri ticari araç pazarının liderliğini kazanan Volvo Trucks, 2024’te en fazla kamyon teslimatlarını Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Polonya ve İspanya’da gerçekleştirdi. 

Volvo Trucks, tarihinde ilk defa Avrupa bölgesinde en fazla teslimat gerçekleştiren 16 ton üzeri ticari araç üreticisi olarak 2024 yılını lider olarak tamamladı. 56.331 adetlik teslimata ulaşarak pazar payını %17,9 seviyesine getiren Volvo Trucks, 2024 yılı boyunca aldığı ödüller ve başarılarla adından söz ettirdi. 0 emisyonlu Volvo FH Electric ile “2024 Uluslararası Yılın Kamyonu” ödülünü kazanarak 2024’e giriş yapan Volvo Trucks, Avrupa Yeni Araç Değerlendirme Programı Euro NCAP’in ağır hizmet kamyonlarının güvenlik ve performansının ilk kez defa test edildiği değerlendirmede 5 yıldız kazanan ilk ve tek marka olma başarısına da erişti. Volvo Trucks’ın yakıt verimliliği, güvenlik ve konfor standartlarını belirleyen ve bağımsız kuruluşlar tarafından ödüllendirilen kamyonları, uygun işletme maliyetleri sunmasıyla Avrupa bölgesinde bu önemli başarıyı getirdi. 

Yeni Aero Serisi ile Verimlilik Artırıldı

2023 yılını, Türkiye’nin ithal kamyon ve çekici pazarı olarak tamamlayan Volvo Trucks, 2024 yılında yeni ürün ve hizmetleri iş ortaklarına sunarak sektördeki konumunu güçlendirdi. Yıl boyunca yapılan teslimatlara ek olarak Mayıs 2024’te Yeni Aero Serisi’nin Türkiye lansmanı gerçekleştirildi. Tamamen yeni, aerodinamik tasarımıyla %5’e varan yakıt tüketimi avantajı sağlayan Volvo Aero Serisi, ağır vasıta segmentindeki enerji verimliliği ve akustik konfor standartlarını yükseltirken daha düşük emisyon değerleriyle de çevreci kullanım özelliklerini artırarak yeni siparişlerin alınmasını sağladı. Volvo Trucks ürün ve hizmetlerini tercih eden iş ortakları, emisyon değerlerinin düşürülmesinde, yakıt tüketiminin azaltılmasında ve işletim maliyetlerinin verimliliğinde avantaj sağlayarak sürdürülebilir bir geleceğe destek oluyor. 

Okumaya Devam Et

Trendler