Bizimle iletişime geçin

GENEL

Gayrimenkul Sektörünün Referans Yayını GYODER Gösterge 10 Yaşında

Yayınlandı

-


Gayrimenkul sektörünün veriye dayalı en kapsamlı yayınlarından biri olan GYODER Gösterge, 10. yılında 40. sayısıyla sektörle buluştu. On yıldır, şeffaf ve kapsayıcı yayıncılık anlayışıyla sektöre ışık tutan Gösterge, makroekonomik göstergelerden piyasa verilerine, sektörel eğilimlerden uzman görüşlerine kadar geniş bir çerçevede gayrimenkul ekosistemine yön veren içerikler sunuyor. “Kentsel Dönüşümün Neresindeyiz?” dosya konusuyla yayımlanan 40. sayıda, konut satışlarının bir önceki çeyreğe göre yüzde 34 artış gösterdiği, fiyat artış eğiliminin sürdüğü, ofis, AVM ve lojistikte arz-talep dengesinin yeniden şekillendiği görülüyor. Öte yandan yabancıya satışlarda düşüş yaşanırken, kiraların baskı altında olduğu; gayrimenkul yatırım fonlarının ise büyüme ivmesini koruduğu dikkat çekiyor.

GYODER’in Ziraat GYO katkılarıyla hazırladığı GYODER Gösterge 2025/2 Raporu’na göre, 2025’in ikinci çeyreğinde Türkiye’de toplam konut satışları 2024 aynı dönemine göre yüzde 34,1, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 6,1 artarak 356.107 adede ulaştı. Bu, veri tarihindeki en yüksek ikinci çeyrek satış performansı olarak kayda geçti. En yüksek ikinci çeyrek rakamı ise 2022’de 406.335 adetle gerçekleşmişti. Satış türlerine bakıldığında, ikinci çeyrekte ilk satışlar yüzde 26,7 artışla 107.748 adede, ikinci el satışlar ise yüzde 33,7 artışla 248.359 adede çıktı. İlk satışların toplam içindeki payı yüzde 30,3’e yükseldi. Satış şekline göre değerlendirildiğinde, ipotekli satışlar yüzde 115,9 artışla 51.361 adede ulaştı. Buna karşın, toplam satışlar içindeki ipotekli satış oranı 1 puan düşerek yüzde 14,4 seviyesinde gerçekleşti.

Yabancıya satışta durağanlık

Yabancılara yönelik konut satışlarındaki gerileme eğilimi sürdü. 2025’in ikinci çeyreğinde yabancıya satış adedi 4.776 olarak sabit kaldı. Toplam içindeki pay ise yüzde 1,3’e geriledi. Faiz indirimi beklentisi, krediye erişimin kolaylaşması ve yatırımcıların gayrimenkule yönelmesi piyasadaki hareketliliği destekleyen temel unsurlar oldu.

Konut fiyatları artmaya devam ediyor

Rapora göre, konut fiyatlarındaki yukarı yönlü eğilim sürdü. Yıllık fiyat artışı ilk çeyrekte yüzde 31,8 iken, ikinci çeyrek sonunda yüzde 32,7’ye yükseldi. Böylece artış trendi üç çeyrektir devam etmiş oldu. Reel bazda fiyatlar, haziran itibarıyla yüzde 1,7 geriledi. Ankara’da reel değişim yüzde 5,3 ile pozitif kalırken, İstanbul’da yüzde 1,8, İzmir’de ise yüzde 2,4 düşüş kaydedildi. Yeni konut fiyatlarında ise sınırlı bir gerileme gözlendi. Yıllık artış oranı yüzde 33,5’ten yüzde 32,3’e düştü. Reel bazda yeni konut fiyatları, haziranda yüzde 1,9 geriledi. Türkiye’de konut birim fiyatı 39.738 TL/metrekareye ulaştı. Bu rakam İstanbul’da 63.279 TL, İzmir’de 43.963 TL, Ankara’da ise 35.674 TL olarak hesaplandı.

Ofis pazarında daralma sinyalleri

2025 yılının ilk yarısında İstanbul ofis piyasasında toplam kiralama işlemi 103.367 metrekareye ulaştı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15’lik bir düşüşe işaret ediyor. İlk çeyrekte 67.089 metrekare, ikinci çeyrekte ise 36.278 metrekare kiralama işlemi gerçekleşti. Arz ise 7,18 milyon metrekare seviyesinde sabit kaldı. Boşluk oranı yüzde 9,9 ile sınırlı bir artış göstererek durağanlığını korudu. Gerçekleşen işlemlerin yüzde 81’i metrekare yüzde 62’si adet bazında yeni kiralamalardan oluştu. Ancak yeni kiralama işlemleri metrekare bazında geçen yıla göre yüzde 23 azaldı. Bu azalma, kiracıların yüksek kira seviyeleri nedeniyle yeni alanlara geçmek yerine mevcut sözleşmelerini yenilemeyi tercih ettiğini gösteriyor. Bölgesel dağılıma bakıldığında, kiralama işlemlerinin yüzde 47’si merkezi iş alanlarında (MİA), yüzde 47’si ise Anadolu Yakası’nda gerçekleşti. Büyük metrekareli ofis alanlarının sınırlı olması nedeniyle şirketlerin daha küçük metrekareli alanlara yöneldiği gözlemleniyor. Bu eğilim, birincil kira seviyeleri üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmaya devam ediyor.

AVM pazarında istikrarlı büyüme sürüyor

2025 yılı Temmuz ayı itibarıyla Türkiye genelinde 437 alışveriş merkezi bulunuyor. Toplam kiralanabilir alan yaklaşık 13,5 milyon metrekareye ulaştı. Yıl sonuna kadar 162 bin metrekare büyüklüğünde 5 yeni AVM’nin açılması planlanıyor. Böylece 2025 sonunda toplam arzın 13,7 milyon metrekare seviyesine çıkması bekleniyor. Organize perakende yoğunluğu, Türkiye genelinde 1.000 kişi başına 158 metrekare düzeyindeyken, İstanbul 307 metrekare ile ülke ortalamasının yaklaşık iki katı yoğunlukla öne çıkıyor. Yıl sonuna kadar bu yoğunluğun Türkiye genelinde 160 metrekareye ulaşması öngörülüyor.

Lojistikte talep güçlü, arz sınırlı

İstanbul-Kocaeli ekseninde ticari amaçlı 7,5 milyon metrekare lojistik alan bulunurken, inşaat halindeki projeler yalnızca 500 bin metrekare ile sınırlı kalıyor. Bu durum kiralama hacmini etkiledi; yılın ilk yarısında kiralama işlemleri geçen yıla göre yüzde 71 azaldı ve 55.654 metrekareye geriledi. En çok kiralama yapan sektör yüzde 77 ile perakende oldu. Boşluk oranları İstanbul Avrupa’da yüzde 2, İstanbul Asya’da yüzde 1,2, Kocaeli’nde ise yüzde 1,8 seviyelerinde. Aylık birincil kira, dolar bazında 11 dolar, TL bazında ise 420 TL seviyesine ulaştı. Arzın sınırlı kalması, kira fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.

Turizmde dengelenme süreci

2025’in ilk yarısında Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 azalarak 15,6 milyon kişi oldu. Ziyaretçilerin yüzde 44,8’i İstanbul’u, yüzde 22,9’u Antalya’yı tercih etti. Ülkede toplam 873 bin odalık 21.196 işletme belgeli ve 65 bin odalık 629 yatırım belgeli tesis bulunuyor. Antalya, 288 bin oda ile en yüksek kapasiteye sahip şehir konumunda. 2025 ikinci çeyreği itibarıyla ülke genelinde ortalama doluluk oranı yüzde 38 olarak kaydedildi. STR verilerine göre doluluk oranı yüzde 58,2, ortalama oda fiyatı 110,5 Euro oldu. İstanbul’da doluluk yüzde 64,6, oda fiyatı 125,35 Euro iken; Bodrum’da doluluk yüzde 21,3’e geriledi, ancak oda fiyatı yüzde 28 artarak 258,58 Euro’ya ulaştı. Paris’te doluluk yüzde 79,2, oda fiyatı 325,60 Euro; Dubai’de doluluk yüzde 81,3, oda fiyatı ise 177,34 Euro oldu. İstanbul, dolulukta Paris ve Dubai’nin gerisinde kalsa da oda fiyatında Paris’in ardından üçüncü sırada yer aldı.

GYF pazarı büyümesini sürdürüyor

30 Haziran 2025 itibarıyla yatırım almış 244 gayrimenkul yatırım fonu bulunuyor. GYF büyüklüğü bir önceki çeyreğe göre yüzde 19,3 artarak 175,1 milyar TL’ye ulaştı. 2024’ün ikinci çeyreğiyle kıyaslandığında pazarın yıllık büyüme oranı yüzde 78,9 oldu. En fazla gayrimenkul yatırım fonu yöneten şirketler RePie, Neo, Albaraka, Nurol ve 24 Gayrimenkul olarak sıralandı.

Sektöre ayna tutan 40. sayı

GYODER Başkanı Neşecan Çekici, Gösterge’nin 40. sayısına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Her yeni sayı, sektöre ayna tutma görevimizin bir adım daha ötesine geçtiğimizi gösterdi. Bu yayın, GYODER’in bilgi üretme misyonunun taşıyıcısı oldu. Ama sadece verileri değil, bu verilerin rehberlik ettiği stratejileri, yönelimleri ve dönüşümleri de sundu. 40 sayı boyunca zamanın ruhunu verilerle anlatan bu yayının parçası olmaktan gurur duyuyorum.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Elite World, Rezidans Konseptine İstanbul’da Bir Halka Daha Ekledi 

Yayınlandı

-

Elite World Hotels & Resorts, franchise iş modeliyle büyümeye devam ediyor. Zincir, rezidans kategorisindeki yeni oteli Elite World Residence İstanbul Başakşehir için Hayat Group İnşaat ile anlaşma imzaladı.

Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, rezidans konseptindeki otellerine bir yenisini daha ekledi. Zincir, bu kapsamda İstanbul’un gelişen bölgesi Başakşehir’de Hayat Group İnşaat ile Elite World Residence İstanbul Başakşehir projesi için franchise anlaşması imzaladı.

Konforlu Yaşam Alanları ve Geniş Sosyal Olanaklar

2027 Ocak ayında kapılarını açması planlanan Elite World Residence İstanbul Başakşehir, 45 otel odası ve 70 rezidans dairesi ile misafirlerini ağırlayacak. 2 bloktan oluşan ve 15 katlı ana binası otel ve rezidans olarak konumlandırılan proje, 600 metrekare alana sahip spa ve fitness alanı, 250 metrekarelik restoranı, açık alışveriş alanı, havuzu ve 400 kişilik 2 toplantı salonuyla iş ve tatil amaçlı konaklamalar için ideal bir deneyim sunacak. İstanbul Havalimanı ve Taksim’e 30 kilometre, Çam Sakura Hastanesi’ne yürüme mesafesinde yer alan proje, hem uzun hem de kısa süreli konaklamalarda iş seyahati, tatil ve sağlık turizmi hedef kitlesine hitap edecek şekilde tasarlandı.

Yeni Dönem İçin Güçlü Adım

Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu,  “Elite World Hotels & Resorts olarak, markamızı Türkiye’nin ve dünyanın farklı noktalarına taşımak için yatırımcılarımızla güç birliği yapmaya devam ediyoruz. Yeni otelimizle birlikte sadece konaklama değil; bulunduğumuz şehre değer katacak, istihdam ve turizm potansiyeli yaratacak adımlar atıyoruz. Elite World Residence İstanbul Başakşehir, zincirimizin rezidans konseptindeki 3. oteli olarak sürdürülebilir büyümemizin örneğini teşkil ediyor. Misafirlerimizin ihtiyaçlarına uygun konfor ve hizmet standartlarımızı her geçen gün daha geniş bir kitleyle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi. 

Elite World Hotels & Resorts CEO’su Orkun Petekçi ise  “Bugün imza attığımız bu anlaşma, franchise iş modeliyle büyüme stratejimizdeki kararlılığımızın önemli bir örneğini oluşturuyor. Zincirimizin İstanbul’daki 9’uncu oteli olacak bu tesis, portföyümüzdeki çeşitliliğin de önemli bir parçası olacak. Yeni otelimizin, İstanbul turizminin gelişimine katkı sağlayacağına ve markamızın büyüme yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz. Yatırımcılarımızın vizyonunu Elite World’ün uluslararası hizmet kalitesiyle buluşturarak güçlü ve sürdürülebilir büyümeye devam ediyoruz.” diye konuştu.

Hayat Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Abdel Halim ise yatırımla ilgili olarak şunları kaydetti: “Gayrimenkul ve karma yaşam projelerinde edindiğimiz deneyimi, turizm sektörünün güçlü markalarından Elite World ile yeni bir boyuta taşıyoruz. Elite World Residence İstanbul Başakşehir, grup olarak markalı otel ve rezidans projelerimizdeki ilk büyük adımımız olacak. Elite World’ün uluslararası hizmet kalitesiyle bölgeye ve İstanbul’a değer katacağımıza inanıyoruz.” 

Okumaya Devam Et

GENEL

Şeffaf iletişim marka sadakatini yüzde 94’e çıkarıyor

Yayınlandı

-

Günümüzde markaların tüketicilerle kurduğu ilişkinin doğası köklü bir değişimden geçiyor. Sadece kaliteli bir ürün ya da hizmet sunmak, müşterilerin güvenini kazanmak için artık yeterli değil. Tüketiciler, markaların arkasındaki değerleri, iş yapış biçimlerini, toplumsal sorumluluklarını ve hatta kriz anlarında sergiledikleri tavırları daha yakından takip ediyor. Özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı çağımızda bilgiye erişimin hiç olmadığı kadar kolay hale geldiğini vurgulayan İnomist iletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, şeffaf iletişimin markalara kazandırdığı avantajlara dikkat çekiyor.

Tüketicilerin yüzde 90’ı satın alma kararında şeffaflığa öncelik veriyor

Şeffaf iletişimin artık bir tercih olmanın ötesinde zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken Sibel Selvi, şunları söylüyor: Araştırmalar bu dönüşümü net bir şekilde ortaya koyuyor. NielsenIQ verilerine göre tüketicilerin yüzde 72’si, bir markanın amacını ve değerlerini açıkça ortaya koymasının satın alma kararlarını doğrudan etkilediğini belirtiyor. Label Insight tarafından yapılan başka bir araştırma ise tüketicilerin yüzde 94’ünün şeffaf davranan markalara daha sadık kaldığını gösteriyor. Benzer şekilde WebFX’in yayımladığı istatistiklere göre tüketicilerin yaklaşık yüzde 90’ı satın alma kararında şeffaflığı en önemli faktörlerden biri olarak görüyor. Bu oranlar, şeffaflığın artık marka değerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.

Güven inşa etmenin en etkili yolu açık iletişim

Peki, şeffaf iletişim neden bu kadar önemli? Öncelikle güven inşa etmenin en etkili yolu açık iletişimden geçiyor. Tüketiciler, markaların hatalarını gizlemesindense sorumluluk almasını ve çözüm yolunu şeffaf şekilde paylaşmasını tercih ediyor. Kriz dönemlerinde şeffaf iletişimi öncelik haline getiren şirketler, tüketiciler tarafından çok daha güvenilir bulunuyor. Bu da itibar yönetiminde şeffaflığın kritik bir rol oynadığını gösteriyor. Bununla birlikte şeffaflık, müşteri sadakatini ve marka bağlılığını artırıyor. Şeffaf markalar yalnızca tercih edilmekle kalmıyor, aynı zamanda tüketicilerin gözünde “savunulmaya değer” hale geliyor.

Şeffaflık, verilerin güvenilir şekilde paylaşılmasını gerektiriyor

Elbette markaların şeffaflık konusunda adım atması kolay değil. Ölçülmesi güç veriler, farklı kültürel beklentiler ve rekabet kaygıları şirketlerin önüne önemli engeller çıkarabiliyor. Bu noktada şeffaflık sağlamak, birçok farklı aktörün verilerinin uyumlu ve güvenilir şekilde paylaşılmasını gerektiriyor. Ancak bu süreçte bilgi eksiklikleri veya doğrulama sorunları yaşanabiliyor. Şeffaflık ile “ticari sırların korunması” arasındaki ince denge, markalar için zaman zaman kafa karıştırıcı bir alan oluşturuyor. Çok fazla bilgi paylaşımı rakipler için avantaj yaratabileceği gibi tüketicilerde de karmaşa doğurabiliyor. Bununla birlikte, dünyada öne çıkan uygulamalar şeffaf iletişimin doğru şekilde kurgulandığında markalar için ciddi bir değer yarattığını ortaya koyuyor. Vogue Business tarafından “radikal dürüstlük” olarak tanımlanan akım, markaların başarılarının yanı sıra hatalarını da samimiyetle paylaşmasını kapsıyor. Bu yaklaşım özellikle genç kuşak tüketiciler arasında büyük yankı buluyor.

Uzun vadeli başarının temel koşulu, şeffaf iletişim stratejisi

Gelinen noktada şeffaf iletişim stratejisi oluşturmak günümüz markaları için artık bir tercih değil, uzun vadeli başarının temel koşullarından biri. Tüketiciler markalardan dürüstlük, hesap verebilirlik ve samimiyet bekliyor. Bu beklentiyi karşılayabilen şirketler hem güven hem de sadakat kazanarak rekabette öne çıkıyor. Buna karşın şeffaflıktan uzak duran markaların, dijital çağda itibarlarını koruması giderek zorlaşıyor. Şeffaf iletişim, geleceğin güçlü markalarının olmazsa olmaz yapıtaşı olmaya aday görünüyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

GAYRİMENKULDE İLKLERİN MARKASI BİZİM EVLER, YAPAY ZEKAYLA HAZIRLANAN İKİNCİ REKLAM FİLMİYLE YENİDEN SAHNEDE

Yayınlandı

-

“Sektörde ilk yapay zekâ reklam filmi de Bizim Evler için hazırlanmıştı” 

İhlas Holding İnşaat Grubu, binlerce aileyi ev sahibi yaptığı Ispartakule bölgesindeki Bizim Evler markalı projeleri için yeni bir reklam filmi hazırlattı. Şubat ayında yayınlanan ve gayrimenkul sektöründe ilk olma özelliği taşıyan yapay zekâ destekli reklam filmiyle büyük ses getiren marka, şimdi ikinci filmle bu yenilikçi yaklaşımı sürdürüyor. Bizim Evler için yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan her iki reklam filminde de yarım asra yakın tecrübesiyle Fikirevim Reklam Ajansı’nın imzası bulunuyor.

İstanbul’da planlı şehir hayatının en başarılı örnekleri arasında yer alan Ispartakule bölgesinin, en güçlü inşaat firması İhlas Holding İnşaat Grubu, Bizim Evler markası için yapay zekâ teknolojisiyle yeni bir reklam filmi hazırlattı. Daha önce Şubat ayında hazırlanan ve büyük ses getiren reklam filmi, “Yapay zekâ teknolojisiyle gayrimenkul sektöründe hazırlanan ilk reklam filmi” olmuştu.

HER DETAYDA YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ

Senaryodan müziğe, görsellerden metinlere kadar tüm aşamalarda yapay zekâ teknolojisiyle üretilen yeni reklam filminde, teslime hazır Bizim Evler 10 ve yapımı süren Bizim Evler 11 projesindeki 48 aylık vade kampanyası anlatılıyor. Bu öncü çalışmada, yapay zeka teknolojisiyle hazırlanan ilk reklam filminde olduğu gibi yarım asra yaklaşan tecrübesi ve yenilikçi bakış açısına sahip Fikirevim Reklam Ajansı’nın imzası bulunuyor.

GEÇMİŞTEN İLHAM, GELECEĞE VİZYON

Hazırlanan yeni reklam filminde, Bizim Evler projeleriyle özlenen mahalle kültürü ve  komşuluk değerlerinin yeniden hayat bulduğu mesajı veriliyor. Ayrıca yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan yeni reklam filmiyle İhlas Holding İnşaat Grubu, tıpkı ilk filmde olduğu gibi teknoloji ile gayrimenkul sektörü arasında önemli bir bağ kurarak benzersiz bir müşteri deneyimi yaşatmayı hedefliyor. 

Okumaya Devam Et

Trendler