GENEL
“Bir Tasarım Problemi” etkinliğinin üçüncüsü gerçekleştirildi. Mimar, iç mimar ve moda tasarımcısı üç konuşmacı cesur çözümlerini anlattı
Yayınlandı
4 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisiMimarlık ve tasarım iletişiminde yenilikçi fikirler sunan ArcheThink’in, tasarım dünyasına ilham olma hedefiyle hayata geçirdiği “Bir Tasarım Problemi” etkinliğinin üçüncüsünü Zorlu PSM Sky Lounge’da gerçekleştirdi. İç mimar Atilla Kuzu, moda tasarımcısı Arzu Kaprol ve mimar Durmuş Dilekci’nin konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte; tasarım süreçlerinde yaşanan problemler, cesur bakış açıları ve çözümler paylaşıldı.
“Bir Tasarım Problemi” etkinliğinin üçüncüsü, Deceuninck Grup bünyesindeki IQ Alüminyum sponsorluğunda Zorlu PSM Sky Lounge’da düzenlendi. Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan İç Mimar Atilla Kuzu “Akışkan Bütünlük”, Moda Tasarımcısı Arzu Kaprol “Antartika Gibi Düşünmek”, Mimar Durmuş Dilekci ise “Yıkmadan Yapmak” isimli sunumlarda seçtikleri projelerde yaşadıkları bir problemi ve özgün çözümlerini anlattı.
Mimarlıktan iç mimarlık ve modaya kadar tasarım çözümleri konuşuldu
Bir Tasarım Problemi’ nin üçüncüsünde iç mimar Atilla Kuzu, moda tasarımcısı Arzu Kaprol ve Durmus Dilekci, 15’er dakikalık sunumlar gerçekleştirdi. Atilla Kuzu, endüstriyel tasarım ve iç mimarinin bir araya geldiği “Akışkan Bütünlük” sunumuyla sahnede yer alan ilk isim oldu. Tasarımlarında sadece estetiğe değil, aynı zamanda mekanların kullanımına ve insan ihtiyaçlarına da odağına alan Atilla Kuzu, “Akışkan Bütünlük” isimli sunumunda Bursa Nilüfer’de konumlanan Doruk Hastanesi’nin yenilenen iç mimarisinin hikayesini anlattı. Boşluk ve soğukluğun verdiği duyguları kağıda aktararak, hayal gücünü yansıttığı akışkan bir tasarım ortaya çıkardığını belirtti. Tasarımda, kendi kendine oluşmuş bir kabuk hissi yaratmayı hedeflediklerini söyleyen Kuzu, doğal formlardan ve dalga hareketlerinden esinlenerek tasarımı şekillendirdiklerini ifade etti.
Antartika’da görev yapan Türk bilim insanları için tasarlanan kıyafet tasarladı
Türkiye’nin önde gelen moda tasarımcılarından biri olarak 30 yılı aşkın bir süredir sektörde yer alan Arzu Kaprol, “Antarktika Gibi Düşünmek” isimli sunumunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK ile birlikte gerçekleştirdiği, moda ve teknolojiyi buluşturan koruyucu kıyafetlerin tasarım hikayesini paylaştı. Eksi 45°C’ye varan soğuklarda çalışmalarını sürdüren bilim insanları için, yalnızca dayanıklı değil, aynı zamanda hareket kabiliyetini artıran ve vücut ısısını koruyan özel kıyafetlerin büyük önem taşıdığını söyleyen Kaprol, doğadan ilham alarak Ankara keçisinin yünü gibi Türkiye’ye özgü doğal malzemelerle birlikte yüksek performans kumaşları kullanarak koruma kıyafetleri tasarladığını anlattı. Kıyafetlerin, güneş enerjisiyle ısıtma sağlayan ve sensörler aracılığıyla vücut ısısını izleyen teknolojik özelliklere sahip olduğunu belirten Kaprol, “Bu projede tasarımın sınırlarını zorlayarak hem işlevsel hem de estetik bir çözüm sunduk.” diye konuştu.
Yıkmayarak 5 bin 600 ton karbon ayak izi azaltıldı
Oturumun son konuşmacısı olan mimar Durmuş Dilekci, sunumunda yöre halkının senelerce Sheraton Çeşme Hotel olarak deneyimlediği, zamanla orijinal yapıya pek çok ekleme yapılarak deforme olmuş otel projesinin dönüşüm sürecini anlattı. ‘’Yıkmadan Yapmak’’ sunumu ile 11 katlı Swissotel Resort and Residences Çeşme projesinde yıkmadan tasarlanan yapının çalışma sürecini paylaştı. Dilekci, 1988 Deprem Yönetmeliği’ne göre inşa edilen ve 1999 İzmit Depremi sonrasında artık kullanım ömrünün sonuna gelen Sheraton Çeşme Hotel’i, yıkmak yerine, zamanla iyice hantallaşan ve güvensiz bir hale gelen yapının %74’ünü koruyarak, yapıyı güçlendirdiklerini ifade etti. “5 bin 600 ton yıkımı kurtararak hem 14 ay zaman tasarrufu elde ettik hem de karbon ayak izini azaltmış olduk” diyen Dilekci, “Mevcut yapıyı koruyarak yenilediğimiz yapının cephesini daha estetik ve Ege’nin ruhuna uygun bir mimari tasarımla dönüştürdük. Bu dönüşüm, binanın ömrünü uzatırken çevresel etkiyi de minimuma indirdi.” ifadelerini kullandı.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
BOSTIK’İN BAŞARISI TAÇLANDIRILDI
Yayınlandı
14 saat önce-
Ocak 23, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisiBlock X740 Cementech Extra, en başarılı su yalıtımı kategorisinde “Yılın Ödülü”ne layık görüldü
Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’ndesu yalıtımı kategorisinde en başarılı ürün seçildi. Yenilikçi çözümleri ve üstün kalite anlayışıyla inşaat sektöründe fark yaratan Bostik, su yalıtımı konusundaki uzmanlığını Block X740 Cementech Extra ile bir adım daha ileri taşıdı.
Bostik Block X740 Cementech Extra, çift bileşenli yapısı ve akrilik dispersiyonlu formülü sayesinde, 1,5 mm’ye kadar çatlakları köprüleyebiliyor. Bu kabiliyeti ile sektördeki diğer su yalıtım harçlarından ayrışarak uzun ömürlü bir korumayı garanti ediyor. Su depoları ve havuz uygulamalarında basınçlı suya karşı dayanıklılığıyla öne çıkıyor. Benzersiz hijyenik formülü sayesinde içme suyu depolarında dahi güvenle kullanılabiliyor. Block X740 Cementech Extra fırça veya püskürtme yöntemiyle hızlıca uygulanabiliyor. Onu rakiplerinden ayıran bu en önemli özellik sayesinde işçilik süresini kısaltarak maliyeti düşürüyor.
Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörü Bilgehan Türkkan, aldıkları ödül ile gurur duyduklarını ifade etti. Türkkan, “Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım dergisi tarafından bu yıl 20. si gerçekleştirilen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde kendi kategorisinde yılın ödülüne layık görüldü. Block X740 Cementech Extra, hem performans hem de güvenilirlik açısından en yüksek standartları karşılayarak sektöre ilham veriyor. Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu enflasyonist ortama rağmen teknoloji yatırımlarımızda hız kesmedik, reçetelerimizde kalitemizden ödün vermedik. Bu yüzden bu ödülü almak bizim için çok değerli.” dedi.
GENEL
Binalarda yangın sistemi nasıl olmalı, yangınlara nasıl müdahale edilmeli!
Yayınlandı
14 saat önce-
Ocak 23, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisiUzmanı yangına karşı alınması gereken önlemleri anlattı!
Kaçış yollarını gösteren ışıklar 1 saniye bile kapanmamalı!
Yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlatan İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, 4 katlı veya daha yüksek binalarda yangın tüplerinin, her 25 metrede bir yerleştirilmesi, bu tüplerin yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunması gerektiğini kaydetti.
Yangın söndürme tüplerinden kaçış yollarına kadar birçok kritik detaya dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli.” diye konuştu.
4 katlı ve üzeri binalarda yangın önlemlerin zorunlu olduğunu ifade eden Dr. Uçan, “Yangın anında tüm bu sistemlerin eksiksiz çalışması şart.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğini anlattı.
Koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir
Bir binada yangına karşı nasıl önlem alınması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Öncelikle, 4 katlı veya daha yüksek binalarda alınması gereken yangın önlemlerine bir örnek üzerinden bakalım. İlk olarak, binalarda yangın tüplerinin bulunması gerekiyor. Yangın tüpleri, her 25 metrede bir yerleştirilmelidir. Bu tüpler, yerden 30-40 cm yukarıda, duvara asılı bir şekilde bulunmalıdır ve düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Eğer koridor uzunluğu 25 metreyi geçiyorsa, 2 veya 3 tüp yerleştirilebilir. Bu durum, binanın büyüklüğüne ve yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” dedi.
Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gerekli
Yangın merdivenlerinin önemine dikkat çeken Uçan, “Her binada en az iki yangın merdiveni bulunması gereklidir. Binanın büyüklüğüne bağlı olarak bu sayı artabilir; örneğin, bazı binalarda üç yangın merdiveni bulunabilir. Katlarda kat planı yer almalı. Bu plan, her kattaki kişilerin nasıl tahliye olacağını ve hangi yollardan kurtulacaklarını göstermeli. Bir binaya, otele ya da hastaneye gittiğimizde bu tür bilgilendirmeleri mutlaka incelemeliyiz. Bu bilgiler, yangın anında nasıl hareket edeceğimizi bilmemiz açısından oldukça önemlidir.” diye konuştu.
Acil yardım butonu ve yangın dolabı bulunmalı!
Acil durum butonuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şöyle devam etti:
“Bu buton kırılarak yangın başladığına dair uyarı verilmeli. Bu uyarı, yüksek sesle duyulabilir ve böylece hızlı bir şekilde harekete geçilmiş olur. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri de olay anında, özellikle karanlıkta, bu tür talimatları okumanın mümkün olmaması. Acil çıkış ışığı olmalı ve elektrikler kesildiği anda akü, jeneratör, batarya…gibi sistemlerle beslenerek çıkış yönünü göstermeli. Binalarda yangın dolabı bulunmalı. Yangın dolabının içinde genellikle 25 metre uzunluğunda bir alana erişim sağlayan hortum olmalı.”
Yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya konulmamalı
Yangın merdivenlerinin kapısının kilitli olmamasının önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın merdivenleri binanın dışında çelikten yapılmış olabilir ya da içeride konumlandırılmış olabilir. Bu merdivenler, acil durumlarda insanların tahliye edilmesi için çok önemlidir. Ancak ne yazık ki apartmanlarda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanlara eşya koyuluyor. Bu kesinlikle yapılmamalıdır. Yangın planının uygulandığı bu alanlar tamamen boş bırakılmalıdır, çünkü kaçış anında bu eşyalar ciddi engeller oluşturabilir. Ayrıca her katta, o katın kaçıncı kat olduğunu belirten bir işaret bulunmalıdır.” dedi.
Fıskiye sistemleri ve duman dedektörleri erken müdahale için kritik!
Normal apartmanlarda sprink (fıskiye) sistemlerinin gerekmeyebileceğini ancak birçok kişinin bulunduğu binalarda sprinklerin de olması gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Yangın anında alarm devreye girdiğinde ya da duman algılandığında bu sistemler otomatik olarak çalışır. İçlerindeki cam bir güvenlik mekanizmasıyla kırılır ve su püskürterek yangını bastırır. Bu sayede yangının yayılması önlenmiş olur. Bu sistemler, yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir. Duman dedektörü de olmalıdır. Bu dedektörler, dumanı algıladığı anda alarm veriyor ve sistem devreye giriyor. Bu da yangın anında erken müdahale için kritik bir role sahip.” şeklinde konuştu.
Düzenli kontrol ve bakım şart!
Yangın pompasının aylık olarak test edilmesi ve yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmesi, yangın algılama sisitemlerinde duman ve ısı sensörlerinin 6 ayda bir kontrol edilmesi ve gerektiğinde kalibrasyon yapılması, yangın alarm panosunun da aylık olarak kontrol edilerek sistemin çalışır durumda olduğunun raporlanması gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sprink sistemlerinin yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilerek test edilmesi gerektiğini ve kaçış yolları ile merdivenlerin de haftalık olarak denetlenmesi, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmasının önemini vurguladı.
Jeneratör devreye girerek yangın pompaları hemen çalışmalı!
Yangına müdahalede yangın pompalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Uçan, “Yangın söndürme ve elektrik kesintisi durumunda hızlıca jeneratör devreye giriyor. Pompa fıskiyelerden yangın alanına su püskürtüyor. Elektriğin kesilmesiyle sistemin çalışmaması söz konusu olmamalı. Elektrikli jeneratörü yedekleyen dizel yakıtlı sistemler olmalı. Zaten yangın anında güvenlik protokolleri gereği elektrikler otomatik olarak kesiliyor. Elektrik kesildiği anda jeneratör devreye giriyor ve yangın pompaları hemen çalışmaya başlıyor. Büyük binalarda çok büyük su depoları bulunuyor. Bu depolarda yangın durumunda kullanılmak üzere özel bir alan var. Depolardaki su tamamen bitse bile, yangına özel ayrılan su miktarı bu durumu telafi ediyor. Bu sistemler, suyun kesintisiz bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Sprink sistemi çalışmaya başladığında, yangını bastırmak için su püskürtüyor. Ayrıca itfaiye ekipleri geldiğinde bu sistemler, itfaiyeye de destek sağlıyor.” dedi.
Tatbikatlar önemli!
Dr. Uçan belirli periyotlarda tatbikatların da çok önemli olduğunu söyledi ve sistem denetim periyotlarını şu şekilde ifade etti:
Sprink Sistemleri:
Sprink sistemleri yılda bir kez uzman ekiplerce kontrol edilmeli ve test edilmelidir.
Yangın Pompa Grubu:
Yangın pompaları aylık olarak test edilmeli, yılda bir kez kapsamlı bakımdan geçirilmeli.
Yangın Algılama Sistemi:
Duman ve ısı sensörleri 6 ayda 1 kontrol edilmeli ve gerektiğinde kalibrasyon yapılmalı. Yangın alarm panosu, aylık olarak kontrol edilmeli, sistemin çalışır durumda olduğu raporlanmalı.
Kaçış Yolları ve Merdivenleri:
Haftalık olarak denetlenmeli, kapıların açık ve engellerden arındırılmış olduğundan emin olunmalıdır. Doi numarası: https://doi.org/10.32739/uha.id.58243
GENEL
Sürdürülebilir büyüme yolunda Seranit’ten önemli bir adım
Yayınlandı
14 saat önce-
Ocak 23, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisiSeranit, halka arz yolculuğuna başlıyor
Türkiye’nin ilk porselen karo fabrikası olarak Bilecik Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan ve 1992 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Seranit Granit Seramik San. Tic. A.Ş., halka arz sürecine hazırlanıyor. Şirket, Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) taslak izahname onayı için başvurusunu tamamladı. Sektörde yenilikçi ve kaliteli hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdüren Seranit, bugünkü güçlü üretim altyapısıyla halka arz sürecinde yatırımcılara yeni fırsatlar sunmayı hedefliyor.
Seranit, 500 bin metrekare üretim kapasitesiyle başladığı yolculuğunda, bugün 700 dönümlük bir alanda iki üretim tesisi ve 14 milyon m² üretim kapasitesiyle faaliyet gösteriyor. “Yeniliklerin Merkezi” mottosuyla hareket eden, Türkiye’nin ilk teknik porselen üretim fabrikası olan Seranit, 8 mağazası, 85 yurt içi bayisi, 40 ülkede 55 satış noktası ve 3.000’den fazla müşteri portföyüyle sektördeki lider konumunu sürdürüyor.
Sektöre öncülük eden teknoloji ve tasarımlar sunuyor
Türkiye’de yüksek teknik değerlere sahip, dayanıklı ve estetik ürünleriyle tanınan Seranit, geniş ebat ve renk seçenekleriyle dış cephe uygulamalarında sektörün ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler sunuyor. Şirket ayrıca, seramik ürünlerinin yanı sıra banyo dolabı, banyo tezgâhı, duş kabini ve duş karosu üretimi yaparken; vitrifiye ve batarya gibi aksesuarlar tedarik ediyor. Seranit Concept mağazaları ise mutfak ve banyo ihtiyaçlarını karşılayan geniş ürün çeşitliliğiyle sektöre bütünsel çözümler getiriyor. Ayrıca, Vanucci markası altında fonksiyonel ve estetik mutfak mobilyaları üreterek müşteri beklentilerini karşılıyor.
Halka arz sürecinin şirket için önemli bir kilometre taşı olduğunu belirten Seranit Genel Müdürü Fatih Kıvanç, “Teknik üstünlüğümüz, yenilikçi yapımız ve güçlü üretim kapasitemizle şirketimizin halka arzla birlikte değerinin daha da artacağına inanıyoruz. Hedefimiz, 2025 yılında halka arz sürecimizi tamamlamak. Sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzdaki bu önemli kilometre taşı, yeni pazarlara açılma, üretim kapasitesini artırma ve teknolojik yenilikleri hızlandırma imkânı sunacak. Gelecek stratejimizi, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon odaklı yatırımlarla üretim kapasitesini artırmak, Ar-Ge projeleriyle verimlilik ve modernizasyon sağlamak üzerine şekillendirdik. Ayrıca, Vanucci markamız için yeni bir fabrika yatırımı planlayarak üretim altyapımızı da genişletmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda güçlü üretim altyapısıyla, Seranit’in sektördeki öncü konumunu daha da pekiştireceğiz” dedi.
Seranit’in halka arz başvurusu kapsamında SPK’ya sunulan taslak izahname, SPK’nın onayının ardından resmi internet sitesi www.seranit.com.tr ve aracılık hizmeti sağlayacak olan Halk Yatırım Menkul Değerler Anonim Şirketi’nin internet sitesi www.halkyatirim.com.tr adresinde yayımlanacak. Halka arz işlemleri, “sabit fiyatla talep toplama” yöntemiyle Halk Yatırım liderliğindeki bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilecek.
Son Yazılar
- BOSTIK’İN BAŞARISI TAÇLANDIRILDI Ocak 23, 2025
- Binalarda yangın sistemi nasıl olmalı, yangınlara nasıl müdahale edilmeli! Ocak 23, 2025
- Sürdürülebilir büyüme yolunda Seranit’ten önemli bir adım Ocak 23, 2025
- Warmhaus İş Ortakları İçin Uygulamasını Yeniledi Ocak 23, 2025
- Gree’nin Türkiye Temsilcisi TLC Klima, 2024 Büyüme Oranlarını Açıkladı Ocak 23, 2025
- İZODER: “Yangın yalıtımı tahliye için zaman kazandırır” Ocak 22, 2025
- Ahşap Mimari: Geleneksel Malzemeden Sürdürülebilir Tasarımlara Ocak 22, 2025
- Roca’nın 2025 Türkiye hedefi yüzde 56 oranında büyümek Ocak 21, 2025
- CEPHEDER (CEPHE SANAYİCİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ) OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTI-SINI GERÇEKLEŞTİRDİ. Ocak 21, 2025
- Konutder Başkanı Ramadan Kumova: “2024 Konut için Geri Dönüş Yılı Oldu” Ocak 21, 2025
- Dekorasyonda Yeni Bir Çağ: Visuelle ile Dokuların Muhteşem Hissi Ocak 21, 2025
- Systemair’den çevreyi koruyan çözümlerle enerji tasarrufuna yeşil destek Ocak 21, 2025
- NICKELODEON HOTELS & RESORTS ANTALYA’NIN ÇÖZÜM ORTAĞI WILO OLDU Ocak 21, 2025
- Legrand Türkiye Grubu Geleneksel Bayi Toplantısında İş Ortaklarıyla Bir Araya Geldi Ocak 21, 2025
- Yüksek Performanslı Cam: Yapılarda Estetik ve İşlevselliğin Uyumu Ocak 21, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ7 ay önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL8 ay önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL9 ay önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL9 ay önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL9 ay önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL8 ay önce
Yeşil Holding’den inşaatta ezber bozan teknoloji RENCO Kompozit Yapı Sistemi
- GENEL9 ay önce
TÜRKÇİMENTO: YEŞİL ÇİMENTO, ÜLKEMİZİN KARBON EMİSYONUNU DÜŞÜRECEK
- GENEL6 ay önce
Bosch, Johnson Controls ve Hitachi’den konut ve hafif ticari iklimlendirme işini satın alıyor