Bizimle iletişime geçin

GENEL

Yeni Yönetmelik ile 1,5 Yılda Mogan Gölü Kadar Sudan Tasarruf Hedefleniyor

Yayınlandı

-

Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği güncellendi. Belli büyüklük ve tipteki kamu binaları ile özel binalarda yağmur suyu ve gri su sistemlerinin kurulumunu zorunlu kılan düzenleme sayesinde 1,5 yılda Mogan Gölü kadar sudan tasarruf edilmesi hedefleniyor.

Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, atık suyun 2/3’ünü oluşturan gri su kullanımı ile sağlanacak avantajlara, depolama sistemlerinin kurulum maliyetlerine, amortisman sürelerine ve güvenli depolamanın önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Yıllık ortalama 4 milyon metreküp su tasarrufu sağlanacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikte binalarda yağmur suyu ve gri su kullanımı konusunda değişikliğe gidildi. Buna göre, gri su sistemleri, yatak sayısı 200’den fazla olan konaklama tesisleri, yapı inşaat alanı 10 bin metrekareden büyük olan AVM’ler ve yapı inşaat alanı 30 bin metrekareden büyük kamu binalarında zorunlu olacak. Böylece binalarda yıllık ortalama 4 milyon metreküp su tasarrufu sağlanacak.

“Yağmur suyu ve gri su kullanımını teşvik eden Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile 1,5 yılda Mogan Gölü kadar sudan tasarruf edilmesi hedefleniyor” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, gri su kullanımının önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu:

“Gri su olarak adlandırılan kullanım suyu, tuvaletlerden gelen ve fosseptik atığı içeren siyah su haricindeki suları kapsıyor. Apartmanlarda, otellerde ve işletmelerde; duş alma, el yıkama, bulaşık veya çamaşır yıkama amacıyla kullanılan atık su, gri su olarak tanımlanıyor. 

“Sudan yüzde 30 ila 50’lere varan oranlarda tasarruf sağlıyor”

TÜİK’in yayınladığı 2022 yılı ‘Su ve Atık Su İstatistikleri’ne göre; belediyeler tarafından içme ve kullanma suyu şebekesine çekilen kişi başı günlük ortalama su miktarı 229 litre iken kişi başı günlük ortalama atık su miktarı 197 litre. Atık suyun 2/3’ünü oluşturan gri suyun; bahçe sulamada, tuvalet rezervuarlarında ve temizlik amacıyla kullanılması sayesinde sudan yüzde 30 ila 50’lere varan oranlarda tasarruf sağlanabiliyor. Böylece gri su kullanarak hem kişilerin su ayak izini hem de su giderlerini düşürmek mümkün hale geliyor.

Kanalizasyon sistemleri üzerindeki yükü azaltıyor

Üstelik gri su kullanımı yalnızca ekonomik değil, çevresel fayda da sağlıyor. Gri su, kanalizasyon sistemleri üzerindeki yükü azaltıyor. Sağladığı bu avantaj, taşkınlarla mücadelede kritik önem taşıyor. Ayıca yeraltı su kaynaklarını koruyor ve suyun geri dönüştürülmesini sağlayarak, ekosistem üzerindeki baskıyı hafifletiyor” dedi.

Osman Yağız, gri su depolama sistemlerinin kurulum maliyetleri ve amortisman süreleri hakkında da şunları söyledi:

“Proje maliyetini ortalama yüzde 0.5 ila 0.7 artırıyor”

Yağmur suyu ve gri su depolama sistemlerinin kurulum bedelleri, GRP su deposunun ve basınçlandırma sistemlerinin kapasitesine ve projeye göre değişiyor. Konutlara kurulan küçük sistemler için fiyatlar 1.500 ila 5 bin dolar aralığında değişiyor. Endüstriyel ve büyük ölçekli projeler içinse fiyatlar 10 bin dolardan başlıyor. Bu sistemlerin yeni inşa edilen binalara eklenmesi proje maliyetiniortalama yüzde 0.5 ila 0.7 oranında artırıyor. Ancak sistem, sağladığı su tasarrufu sayesinde yatırım maliyetini 5 ila 10 yıl içerisinde amorti ediyor.

“Mülk değerini yüzde 5 ila 15 artırıyor”

Su yönetiminde çevre dostu ve ekonomik avantajlar sunan yağmur suyu ve gri su depolama sistemleri, mülk değerini de yüzde 5 ila 15 oranında artırıyor. Üstelik modüler olan GRP su depoları, mevcut binalara da kolaylıkla kurulabiliyor.” dedi.

Osman Yağız, konuşmasında, gri su sistemlerinde güvenli depolamanın önemine de dikkat çekti:

“Gri suyu toplayıp, DIN 4046 standardına uygun kalitede arıtıp, güvenlik ve sağlık kriterlerini karşılayacak şekilde depolamak gerekiyor.

Su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor

Ekomaxi olarak, yüksek mühendislik malzemesi olan cam elyaf takviyeli kompozit malzemeyle ürettiğimiz GRP su depolarımız ile suyun kalitesini koruyoruz. Çünkü GRP depo, geleneksel sistemlerde olduğu gibi aşırı sıcak ve aşırı soğuklarda dış ortam şartlarından etkilenmiyor. GRP panellerin pürüzsüz yüzey yapısı ve cam elyaf içeriği sayesinde UV ışınlarının geçirgenliği sıfıra yakın olduğu için su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Filli Boya, Dow Türkiye ve Ahbap’tan, Deprem Bölgesinde İstihdama Katkı İçin Seferberlik

Yayınlandı

-

Yeniden yapılanma sürecinin devam ettiği deprem bölgesinde çalışmaların daha hızlı ilerlemesi için gerekli nitelikli iş gücü bulunamazken, çok sayıda depremzede hala iş arayışında. Filli Boya, Ahbap ve Dow Türkiye iş birliğinde “Birlikte Ustayız” denilerek gerçekleştirilecek olan Boya Ustası Eğitim Programı ile bu iki sorunun çözümüne destek olunması hedefleniyor. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep illerinde 18-45 yaş arasında meslek edinmek isteyen, ustalık mesleğine yatkın ve boya ustası olmaya istekli depremzedelerin www.ahbap.org üzerinden başvuruda bulunabildiği program kapsamında verilecek eğitimlerle toplam 200 boya ustası yetiştirilecek. Mesleğe ilk adımlarına destek olmak üzere boya ustalarının ilk ücretli işi ise bölgede yeniden inşa edilen iki okulun boya işlerini gerçekleştirmek olacak.

Türkiye’yi sarsan 6 Şubat depremlerinin ardından iki yılı aşkın süre geçti. Acısı hiçbir zaman unutulmayacak olan bu depremlerden en çok etkilenen şehirlerde toplam 600 bin konutun inşa edilmesi için yeniden yapılandırma çalışmaları devam ediyor. Konut ve bina yapımı için en çok ihtiyaç duyulan kaynaklardan biri ise nitelikli insan gücü. Deprem sonrası ciddi bir göç veren bölgede bu kaynağa ulaşmak zorlaşırken, memleketlerini bırakmayarak yaşamaya çalışan ve işe ihtiyacı olan çok sayıda depremzede var. 

Nitelikli usta yetiştirmek konusunda öncü rol üstlenen Filli Boya, Dow Türkiye ve Ahbap da bu alandaki sorunlara ortak çözüm bulmak için güç birliği yaparak deprem bölgesinde boya ustası eğitim seferberliği başlatıyor. Yeniden yapılandırma sürecindeki boya ustası açığına ve istihdam sorununa katkıda bulunmak amacıyla kolları sıvayan üç şirket, “Birlikte Ustayız” diyerek hayata geçirdikleri Boya Ustası Eğitim Programı ile meslek sahibi olacak 200 kişiye eğitim sağlayarak nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanmasına yönelik aktif destek vermeye hazırlanıyor.

Toplam 200 boya ustası yetiştirilecek

Filli Boya’nın eğitimler verip, bilgi ve becerisini aktaracağı programın diğer destekçisi Dow Türkiye olurken, Ahbap da ilgili bölgelerde gerekli koordinasyonların yürütülmesinden sorumlu olacak. Başvurular www.ahbap.org web sitesi üzerinden alınıyor olup eğitim duyuruları Ahbap web sitesi ve sosyal medya hesaplarından duyuruluyor. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep illerindeki depremzedeler arasından 18-45 yaş arasındaki kişilerin başvurabildiği programda her eğitim, 20’şerli gruplar halinde iki hafta sürecek. Gerçekleştirilmesi planlanan 10 eğitim ile toplam 200 boya ustası yetiştirilecek.

Katılımcılar hem teorik hem de pratik eğitimlerde boyanın inceliklerini, hangi zeminde, nasıl uygulanacağını öğrenirken, boya öncesi hazırlık ve sonraki uygulamalar aşama aşama ve bol uygulama ile anlatılacak. Adaylar, boyanın kimyasından sektörde kullanılan terimlere kadar pek çok farklı modülde eğitimin yanı sıra sosyal medya, iletişim, girişimcilik, pazarlama gibi konularda da eğitim alacak. İş güvenliği hakkında da bilinçlendirilecek olan usta adayları, eğitimlerin tamamlanmasının ardından tüm masrafları yine program tarafından karşılanacak olan Mesleki Yeterlilik Sınavı’na girerek başarılı olan ustalar sertifikalarını alacak. 

İlk işleri, iki okulun boyanması olacak

Başvuru süreci devam eden program ile Filli Boya, Dow Türkiye ve Ahbap’ın hedeflerinden biri de depremzedeleri meslek sahibi yapmanın yanı sıra profesyonel hayata ilk adımlarında da destek sağlamak. Bu kapsamda program mezunu boya ustalarının ilk işi, işçilik bedelleri ödenerek depremden sonra yıkılan ve yeniden inşa edilen iki okulun boya işlerinin yapılması olacak.

Okumaya Devam Et

GENEL

Çeşme’nin Gözdesi Reges Hotel, Konfor ve Enerjide Form Endüstri Ürünleri’ni Seçti

Yayınlandı

-

Çeşme’nin en prestijli otellerinden Reges, a Luxury Collection Resort & SPA,  cihaz yenileme ve ek alanların iklimlendirilmesinde Form Endüstri Ürünleri’nin deniz suyu kaynaklı sistemlerini tercih etti. Projede kullanılan yüksek verimli ısı pompaları, eş zamanlı ısıtma-soğutma kabiliyeti, 78°C’ye kadar sıcak su üretimi ve 7.5 üzeri mevsimsel verimlilik değerleriyle maksimum konfor ve enerji tasarrufu sağlıyor.

Yüksek verimlilik ve maksimum konforu bir araya getiren Form Endüstri Ürünleri’nin deniz kaynaklı HVAC çözümleri, Çeşme’nin en seçkin otellerinden biri olan Reges, a Luxury Collection Resort & SPA’nın tercihi oldu. Daha önce de Form’un benzer sistemlerini tercih eden ve İzmir’in gözde lokasyonlarından Çeşme Boyalık’ta yer alan Reges, a Luxury Collection Resort & SPA, cihaz yenilemeleri ve ilave bölümlerin iklimlendirilmesi amacıyla yine Form kalitesine güvenerek, ısıtma ve soğutmada eşzamanlı verimlilik sağlayan çözümlere yöneldi.

Projede 2 adet WSHN-XEE2 MF 80.2, 2 adet WSHH-LEE1 45.2 ve 1 adet WSHN-XEE2 60.2 olmak üzere toplam 5 adet, aynı anda birbirinden bağımsız soğuk ve sıcak su üretebilen ve kendi içinde yüzde 100 ısı geri kazanım yapabilen ısı pompası kullanıldı. Bu cihazlar ile 255 kW, 2×328 kW ve 2×184 kW kapasite sağlandı. Bu sayede sistem hem yaz hem kış mevsiminde farklı alanlardaki iklimlendirme ihtiyaçlarını eşzamanlı karşılayabilecek şekilde tasarlanmış oldu.

Deniz suyu kaynaklı sistemlerle yüksek verim ve tam konfor

Reges, a Luxury Collection Resort & SPA, Çeşme projesine Form Endüstri Ürünleri tarafından sağlanan tüm cihazlarda deniz suyu kaynak olarak kullanılıyor. Bu sayede otelin mutfak alanları, odalardaki duşlar ve SPA bölümlerinde 78°C’ye kadar sıcak su ihtiyacı güvenle karşılanabiliyor. MF tipteki multifonksiyonel cihazlar, atık ısıdan faydalanarak yılın her günü eş zamanlı ısıtma ve soğutma sağlayabiliyor. Böylece hem enerji tasarrufu elde ediliyor hem de konfordan ödün verilmiyor.

Sistemin öne çıkan avantajları arasında; kompresörlerin yedekli çalışabilmesi, ihtiyaca göre ısıtma veya soğutma moduna geçebilmesi ve MF cihazlar ile eş zamanlı ısıtma-soğutma imkânı yer alıyor. Proje kapsamında kullanılan sistemlerin ısıtma ve soğutma süreçlerinde 7.5 üzerinde mevsimsel verimlilik değerine ulaşması ise enerji performansı açısından önemli bir gösterge oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Azalan güvene rağmen inşaat hareketli

Yayınlandı

-

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2025 Mayıs Ayı Raporu’nu açıkladı. Mayıs ayında Faaliyet ile Güven Endeksleri arasındaki makas son 4 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Faaliyetin yükselmesine rağmen güvenin dip yapması, sektörün bu performansı koruyamayacağının en net göstergesidir.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.

Hazır Beton Endeksi 2025 Mayıs Ayı Raporu’na göre, mart ve nisan aylarında eşik değer civarında hareket eden Faaliyet Endeksi mayısta önemli bir yükseliş kaydetmiştir. Faaliyetteki bu yükselişe rağmen Beklenti Endeksi mayıs ayında düşüş göstermiştir. Güven Endeksi ise oldukça düşük bir seviyeye gerilemiş görünmektedir. Faaliyet ile Güven Endeksleri arasındaki makas son 4 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Faaliyetin yükselmesine rağmen güvenin dip yapması, sektörün bu performansı koruyamayacağının en net göstergesidir. Son olarak birleşik Beton Endeksi, faaliyetteki yükselişe rağmen nisan ayı seviyesinde ve negatif tarafta bir hareket göstermiştir.

Geride bıraktığımız mayıs ayında Faaliyet dışındaki endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalmış durumdadır. En fazla düşüş Güven Endeksi’nde görünmektedir. Faaliyetteki yükseliş, endeksin değerinin eşik değerin üzerinde olmasına rağmen Beklenti ve Güven Endekslerindeki gerileme ile birlikte dikkate alınmalıdır. Bu durumda Faaliyetteki yükselişin geçici olduğu değerlendirilebilecektir. Beklenti Endeksi ve Hazır Beton Endeksi de benzer oranlarda, geçen yılın aynı ayına göre gerilemiştir.

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Mayıs ayında Faaliyet ile Güven Endeksleri arasındaki makas son 4 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Faaliyetin yükselmesine rağmen güvenin dip yapması, sektörün bu performansı koruyamayacağının en net göstergesidir. Geçen yılın aynı ayına göre Faaliyetteki yükseliş, endeksin değerinin eşik değerin üzerinde olmasına rağmen Beklenti ve Güven Endekslerindeki gerileme ile birlikte dikkate alınmalıdır. Bu durumda Faaliyetteki yükselişin geçici olduğu değerlendirilebilecektir.” dedi.

Ekonomik gelişmeleri değerlendiren THBB Başkanı Yavuz Işık, “Jeopolitik gelişmeler başta olmak üzere uygulanan para politikası inşaat sektörünü de etkilemektedir. Son açıklanan Ciro Endeksi sonuçlarına göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında Ciro Endeksi, 2025 yılı nisan ayında yıllık %32,7 artış kaydetmiştir. Aynı dönemde İnşaat Ciro Endeksi yıllık %41,0 artış oranı ile ortalamanın üzerine çıkmıştır ancak nisan ayında inşaat sektörünün cirosu %0,4 artış gösterirken İnşaat Maliyet Endeksi nisan ayında bir önceki aya göre %1,67 artış kaydetmiştir. Buna göre inşaat maliyetlerindeki artışa kıyasla sektörün satışlarındaki artış oldukça sınırlı kalmıştır. Para politikasında Türkiye’nin bir sonraki faz olan “faiz indirimi” koridoruna girmediği sürece inşaat başta olmak üzere ona girdi sağlayan imalat sanayinde yavaşlama ve devamında daralma kaçınılmaz olacaktır.” dedi.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler