Bizimle iletişime geçin

GENEL

Yalıtımsız ya da Yalıtımı Yetersiz Binalarda Nem ve Küfün Önüne Geçmek İmkansız

Yayınlandı

-

Sağlık profesyonelleri, evlerimizde, iş yerlerimizde ve okullarımızda nemden kaynaklanan küf oluşumlarının alerjik reaksiyonlardan solunum rahatsızlıklarına ve mikotoksin zehirlenmelerine birçok alanda insan sağlığına tehdit oluşturabildiğine dikkat çekiyor. Öte yandan nem ve rutubet kaynaklı küf oluşumu, duvarlara, kaplamalara ve mobilyalara hasar vermenin de ötesinde, kolon ve kiriş gibi taşıyıcı elemanları ve duvarları zayıflatıp, binaların dayanımına zarar verebiliyor. Doğru yapılmış su ve ısı yalıtımı uygulamaları, insan ve bina sağlığına tehdit oluşturan nem ve rutubete bağlı küf ve mantar oluşumlarına karşı en etkili önemler arasında yer alıyor.

Evlerimizde, iş yerlerimizde ve okullarımızda, özellikle zemin ve bodrum katlarında, banyo ve mutfak gibi nemli yerlerde, salonlarımız ve yatak odalarımız gibi yalıtımsız dış cephe ile temas eden iç duvarlarda, pervazlarda köşelerde ıslaklık, sıva kabarması ve dökülmesi, rengi yeşilden siyaha dönüşebilen küf oluşumları, sıklıkla karşılaşabildiğimiz durumlar. Yapılan farklı araştırmalar, halk arasında rutubet olarak bilinen bu sorunun oldukça karşılaşılan bir durum olduğuna işaret ediyor. TUİK’in 2018 tarihli bir çalışması, ülkemizde rutubetli, nemli ve küflü konutların oranını yüzde 36 olarak veriyor. 

Nem, Rutubet ve Küf, Bina ve İnsan Sağlını Tehdit Ediyor, Ciddi Maddi Kayıplara Neden Olabiliyor

Evlerimizde ve iş yerlerimizde nem ve rutubetten kaynaklı küf oluşumu insan sağlığına tehdit oluşturabiliyor. Küf oluşumları, sağlığa çeşitli zararlar verebilecek mikroorganizmaları içeriyor. Küf sporlarının yayılması ve insanlar tarafından solunması ve bunlara temas edilmesi, özellikle akciğer sorunları olan bebekler, çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar için ciddi riskler oluşturabiliyor. 

Sağlık profesyonelleri, küfe maruz kalmanın alerjik reaksiyonların yanı sıra akciğer enfeksiyonlarına ve nefes darlığına neden olabildiğine, astım, KOAH gibi kronik rahatsızlıklara kötü etki yapabildiğine dikkat çekiyorlar. Küfe maruz kalmak bronşit, deri sorunları gibi rahatsızlıklara ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabiliyor; bazı mikotoksinler zehirlenmelere dahi yol açabiliyor.

Ayrıca nem ve rutubet kaynaklı küf oluşumu, duvarlara, kaplamalara ve mobilyalara hasar vermenin de ötesinde, kolon ve kiriş gibi taşıyıcı elemanları ve duvarları zayıflatıp, binaların dayanımına zarar verebiliyor. Öte yandan nem, rutubet ve küf oluşumu, duvarlarda ve mobilyalarda tamirat masraflarından artan ısınma giderlerine ciddi maddi kayıplara da neden olabiliyor.

Yalıtımsız ya da Yalıtımı Yetersiz Binalarda Nem ve Küfün Önüne Geçilemez

Doğru yapılmış su ve ısı yalıtımı uygulamaları, insan ve bina sağlığına tehdit oluşturan nem ve rutubete bağlı küf ve mantar oluşumlarına karşı en etkili önemler arasında yer alıyor. Yalıtım sektörünün yüzde 100 yerli sermayeli tek Türk markası Bonus Yalıtım’ı bünyesinde barındıran Eryap Grup’un Satış ve Pazarlama Müdürü Tolga Ceylan, küf ve mantar oluşumlarının en önemli nedeninin su ve ısı yalıtımı eksikliği olduğunu ifade ederek, bu konuda yapılabilecekler hakkında bilgi aktardı.

Eryap Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Tolga Ceylan: “Bonus Membran ürün ailemiz yaşam alanlarına konfor sağlanması ve yapıların suyun neden olduğu olumsuz etkilere karşı korunması için kullanılan su yalıtım malzemeleridir. Yalıtım yokluğu ya da yetersizliği nedeniyle yeraltı sularına maruz kalan temeller ve ıslak zeminle temas eden duvarlar, insan sağlığını ve bina güvenliğini tehdit eden rutubet oluşumuna neden olur. Toprak ile temas eden duvarlar, temeller ve zemine oturan döşemeler, suyun yapı dışında birikebileceği veya suyun basabileceği seviyenin altındaki dış duvarlar, balkonlar, teras ve eğimli çatılar ile banyo, lavabo, tuvalet gibi ıslak hacimler, bitümlü su yalıtım membranlarının genel kullanım alanlarıdır. Bonus Taş Yünü ve Bonus Membran yalıtım ürünlerimiz, insan sağlığına ve bina dayanımına risk oluşturan, estetik hasarlara ve maddi kayıp oluşturan nem ve küfe dur demeye yardımcı olur” dedi.

Sonradan da yapılabilecek doğru yalıtım uygulamalarından olan ısı yalıtımının nem, rutubet ve küf kaynaklı sağlık ve bina dayanımı risklerinin önlenmesinde önemli rol oynadığını belirten Tolga Ceylan, “İç mekanlarda küf ve mantar oluşumlarının diğer nedenlerinden biri de, sıcak ve nemli havanın soğuk yüzeylere temasıyla oluşan halk arasındaki ismiyle terlemedir. Yoğuşmanın su ve ısı yalıtımı olmadan önlenmesi oldukça zordur. Örnek olarak, sektörümüzün en modern tesisi olan Hendek Sakarya tesislerimizde üretimini gerçekleştirdiğimiz ve çatı, cephe, döşeme, ara bölme duvar gibi alanlarda kullanılabilen Bonus Taş Yünü ürünümüz, lifli yapısı sayesinde nemin birikmesini engeller. Isı yalıtımı sağlarken, iç ve dış sıcaklık farkını minimize ederek yoğuşmayı azaltır. Doğru uygulandığında, taş yünü küf ve rutubet oluşumunu önlemede oldukça etkilidir. Bonus Taş Yünü ürünü uygulaması, iç ortamın mevcut 22°C oda sıcaklığının, -10°C’deki dış ortam sıcaklığı karşısında 20.5°C hissedilmesini sağlayarak yaşam alanında konfor şartlarının devam etmesine yardımcı olur, küf oluşumuna neden olabilecek nem ve rutubetin önüne geçer, yapıya dayanıklılık kazandırır. Volkanik kayaçlardan elde edilen mineral, inorganik taşların elyaf haline getirilmesiyle üretilen, ekolojik sisteme uyumlu ve çevre dostu Bonus Taş Yünü ürünümüz, aynı zamanda yangına dayanıklı ve alev geciktirici özelliğe sahiptir ve bunun yanı sıra ses izolasyonu sayesinde de daha konforlu bir alan sağlar” dedi. 

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Şişecam RE+ Fuarı’nda Güneş Enerjisi Camlarını Sergiledi

Yayınlandı

-

Düz Cam faaliyet alanında dünyanın en büyük beş global üreticisi arasında yer alan Şişecam, 9-12 Eylül 2024 tarihleri arasında RE+ Fuarı’na katıldı. Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Anaheim Convention Center’da düzenlenen

RE+ Fuarı’nda Şişecam, güneş enerjisi camlarını ve ürün çeşitlerini sergiledi.

13.09.2024 – Camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global oyuncu olan Şişecam, Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Anaheim Convention Center’da düzenlenen RE+ Fuarı’nda ürünlerini tanıttı. Şişecam, sektör profesyonellerinin bir araya geldiği fuarda, güneş enerjisi sektörü için Sandy ve Prisma desenleriyle ürettiği ve fotovoltaik modüllerde kullanılan güneş enerjisi camlarını sergiledi. Şişecam ayrıca standında güneş enerjisi camlarıyla ilgili yeni teknolojiler ve trendler hakkında ziyaretçileri bilgilendirdi.

Şişecam’ın, ürün gamında yer alan güneş enerjisi camlarının yüzeylerine uygulanan özel Anti-Reflektif kaplama, geçirgenliği artırırken ışık yansımalarını en aza indiriyor. Bu da güneş panellerinde performans artışı ve yüksek verimlilik sağlıyor. Ayrıca güneş paneli camlarının temperlenmesi mukavemeti artırıyor ve güneş panellerini çevresel koşullara karşı koruyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Serge Ferrari, Avrupa turnesinin startını İstanbul’da verdi

Yayınlandı

-

15 ülkede güneş koruma çözümlerini tanıtıyor

Güneş koruma ürünlerini Avrupa’ya tanıtmak için Soltis Tour organizasyonuna imza atan Serge Ferrari Group, başlangıç etkinliğini 9-10 Eylül tarihlerinde Hilton Bosphorus Otel’de gerçekleştirdi. 2025 yılına kadar sürmesi planlanan Soltis Tour kapsamında Serge Ferrari Group, iki tırla birlikte 15 ülke ve 60 farklı noktada güneş koruma çözümlerini sergileyecek.

Esnek kompozit malzeme teknolojisinde dünyanın önde gelen markalarından olan Serge Ferrari Group, ilkini 2023 yılında gerçekleştirdiği Soltis Tour’un ikincisini İstanbul’da başlattı. İlk kez Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı Soltis Tour etkinliği çerçevesinde; Serge Ferrari tırlarının kapıları, 9-10 Eylül’de Hilton Bosphorus Otel’de açtı. Etkinlikte Serge Ferrari ürünlerinin kullanıldığı, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin simgeleri haline gelen Ziraat Bankası ve Vakıf Bank genel merkezlerinin vaka analizleri yapıldı. 

Üç farklı konsept bir arada

Serge Ferrari, büyük ölçekli Avrupa tanıtım turunda daha gelişmiş bir deneyim sunmak için bu yıl iki tır kullanıyor. Tırlardan biri markanın yeniliklerini ve teknik performansını sergileyen üç farklı konsept sunuyor. “Dönüşüm” konseptinde kumaş üretiminde daha fazla geri dönüştürülmüş malzeme kullanılmasına yer veriliyor. “Dış Mekan Güneş Kontrol Deneyimleri” konsepti ise kumaşların direnç, akustik ve şeffaflık gibi kıstaslar üzerinde performanslarının test edilmesine olanak tanıyor. Bir diğer konsept “İç Mekan Güneş Kontrol Deneyimleri”nde markanın yeni iç mekan güneş kontrol sisteminin de ilk tanıtımı yapıldı. Kullanılacak ikinci tır ise Serge Ferrari Group’un partner markalarına ev sahipliği yapıyor. 

Ziraat Bankası ve VakıfBank’ın tasarım keşfine çıkıldı

Soltis Tour etkinliği kapsamında, Serge Ferrari ürünlerinin kullanıldığı Ziraat Bankası ve VakıfBank genel merkezlerinin vaka analizleri gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü ArcheThink kurucusu Selin Uysal’ın üstlendiği etkinlik çerçevesinde; 9 Eylül’de, Aukett Swanke Genel Müdürü Burcu Şenparlak, VakıfBank Genel Merkezi’nde bir vaka analizi konuşması yaparak, yapının iç mimari prensiplerini ve tasarım süreçlerini paylaştı. 

10 Eylül’de ise Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nde, A Tasarım Mimarlık Kurucu Başkanı Ali Osman Öztürk ve A Tasarım Mimarlık Başkan Yardımcısı Levent Çiftçi’nin katılımıyla ikinci vaka analizi” etkinliği düzenlendi. Etkinlikte, binanın gün ışığı ile olan ilişkisi ve çalışan konforu odaklı kontrol mekanizmaları anlatıldı. Ayrıca, mimari tasarımın yeşili ve peyzajı iç mekanlara nasıl taşıdığına, doğa ile insan arasında kurulan bu bağın çalışma alanlarında yarattığı pozitif etkilere dikkat çekildi. Bu vaka analizlerinde, her iki merkezin yalnızca birer iş yeri olarak değil, aynı zamanda yaşam alanı olarak tasarlandığına vurgu yapıldı. Nefes alma ve sosyalleşme alanlarının detaylıca ele alındığı bu örnekler, modern mimarinin iş yerlerine kattığı yenilikleri ve çalışan odaklı tasarımın değerini gözler önüne serdi.

Katılımcılar tarafından ilgi gören Soltis Tour; Eylül 2024’ten Şubat 2025’e kadar 15 ülke ve 60 farklı noktada düzenlenecek. Bir önceki edisyonunda 3.000’den fazla profesyonel katılımcıya ev sahipliği yapan tur, bu kez 9.000’den fazla montajcı, üretici, mimar ve meslek profesyoneli ile bir araya gelmeyi hedefliyor. 

Okumaya Devam Et

GENEL

İZODER TESİSAT YALITIMININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR

Yayınlandı

-

Enerji kayıplarını önleyen tesisat yalıtımı sanayinin rekabet gücünü artırıyor

Enerji maliyetlerinin azaltılmasında tesisat yalıtımının önemli rol oynadığını biliyor muydunuz? Yalıtım, yaygın olarak dış cephelerde uygulansa da binalardaki tesisatlara da yalıtım yapılması ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden önemli oranda tasarruf edilmesini sağlıyor. Konu hakkında bir açıklama yapan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Tesisat yalıtımı ekonomik avantajları kadar sürdürülebilirlik açısından da kritik önem taşıyor” dedi.

Tesisat yalıtımı; içinden akışkan geçen borular, vanalar, havalandırma amaçlı kullanılan kanallar, tanklar, kazanlar, vb. tesisat elemanlarına ve kazan daireleri gibi tesisat elemanlarının bulunduğu mekanik odalarda ısı, ses ve yangın yalıtımı yapılması anlamına geliyor. Endüstriyel proseslerde ve binalarda ısıtma veya soğutma için harcanan enerjiden tasarruf edilmesinde büyük rol oynayan tesisat yalıtımı sayesinde enerji tüketimi ile birlikte atmosfere yayılan sera gazı miktarı da azalıyor. Bu noktada küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede de tesisat yalıtımı önemli bir araç rolü üstleniyor.

Tesisat yalıtımı, endüstriyel tesislerin sürdürülebilirliğinde önemli bir adım

Tesisat yalıtımının ekonomik avantajları kadar sürdürülebilirlik açısından da dikkate değer katkılar sunduğunu dile getiren İZODER-Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizde nihai enerji tüketiminin sektörel dağılımı incelendiğinde yüzde 33 ile sanayi sektörünün binalar ile birlikte başı çektiği görülüyor. Sanayide enerji tüketiminin ağırlıklı kısmı proses ve alan ısıtması veya soğutmasında kullanılıyor. Endüstriyel proseslerde yapılacak olan ısı yalıtımı uygulamaları, sağlamış oldukları enerji verimliliği ile kendini çok kısa sürede geri ödüyor. Öte yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), uluslararası ticaret arenasında rekabetçi olmak isteyen tüm sanayi tesislerinin enerji verimliliği projelerini hayata geçirmeye ve karbon ayak izlerini azaltmaya teşvik ediyor. Dolayısıyla endüstriyel tesislerde yapılacak tesisat yalıtımı uygulamaları sağladıkları enerji verimliliği ve sera gazı salımlarındaki azalma ile sürdürülebilirlik anlamında öne çıkıyor. Hayata geçirilecek olan tesisat yalıtımı uygulamaları; üretim maliyetlerindeki enerji yükünü azaltırken uluslararası pazarlarda daha rekabetçi çözümler sunulması ile mali sürdürülebilirliğe de önemli kazanımlar getirebiliyor. Yalıtım uygulamaları ile düşük karbonlu ve enerji verimli üretime geçmemiz coğrafi yakınlık avantajı ile ülkemizin AB ülkelerine olan ihracatının artmasına da olanak sağlayabilir” dedi.

Tesisat yalıtımı bazı iş kazalarının minimize edilmesini sağlayabilir

Tesisat yalıtımının bazı iş kazalarından korunmada da etkin rol oynadığını söyleyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, açıklamalarına şöyle devam etti; “Endüstriyel proseslerde tesisat elemanlarında farklı sıcaklıklarda sıcak veya soğuk su, kızgın buhar, kızgın yağ, süt vb. birçok akışkan taşınabiliyor. Sıcak su, kızgın buhar veya kızgın yağ taşınan hatlarda yüzey sıcaklıkları çok yüksek oluyor. Çalışanların istemsiz veya kazara söz konusu tesisat elemanlarına temas etmeleri durumunda meydana gelecek iş kazalarına karşı tesisat yalıtımı yapılıp, yüzeyin makul sıcaklıklara getirilmesi işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından şart. Ayrıca düşük sıcaklıklarda akışkanların taşındığı hatlarda da yalıtım yaparak yoğuşmanın ve tesisatın ömrünün korozyonla azalmasının önlenmesi mümkün. Bu noktada tüm tesisat elemanlarına mutlaka yalıtım yapılması gerekiyor.”

Isı, su, ses, tesisat ve yangın yalıtımının tek tek ya da birlikte ele alındığında, binanın ve tesisatın ömrüne de önemli katkılar sunduğuna değinen Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: “Tesisatlarımız vücudumuzdaki damarlar gibi binalarda tüm alanlara dağılıyor. Bu yolla yaşamımız ve konforumuz için gerekli temiz ve şartlandırılmış hava, ısı gibi tüm unsurların taşınması sağlanıyor. Bu çerçevede gürültü ve yangının zararlı etkilerinin tesisatlar vasıtasıyla yayılmaması için yalıtım tedbirlerinin alınması gerekiyor. Bir binada tesisata ısı yalıtımı ile birlikte ses yalıtımı da yaptırılırsa binalarda gürültü azalır ve böylece konfor artmış olur. Tesisat boruları, havalandırma kanalları, elektrik kablolarının şaftları gibi olası bir yangın durumunda en riskli noktaları oluşturan yerlerde yangın yalıtımı yapılması ise can ve mal kaybını ciddi oranda azaltarak daha güvenli binalara kavuşmamızı sağlar. Yeni yapılacak binalarda tesisat yalıtımına da diğer yalıtım uygulamaları kadar öncelik verilmesini ve yapı inşasının vazgeçilmez bir ögesi olarak kabul edilmesini önemli buluyoruz. Enerji verimli, güvenli ve konforlu yapılar için tüm yalıtım uygulamalarını kaliteli malzemeler ile doğru olarak uygulanması gerekiyor.”

Okumaya Devam Et

Trendler

Egepen


Kapanma Süresi 20Saniye