GENEL
Warmhaus’tan Uçtan Uca Dijital Dönüşüm: Teknolojiyle Güçlenen Verimlilik ve Müşteri Deneyimi
Yayınlandı
3 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Erdem Ertuna/ Warmhaus Genel Müdürü
Warmhaus, üretimden satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçlerinde yapay zekâ ve otomasyon teknolojileriyle verimliliği artırırken, müşteri memnuniyetini dijital çözümlerle en üst seviyeye taşıyor.
- Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, Dijital Dönüşüm Yolculuğunuz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde (TEKNOSAB) bulunan 46 bin metrekare üretim alanına sahip üretim tesisimizde yüzde yüz yerli sermaye ile panel radyatör, kombi, şofben ve duvar tipi yoğuşmalı kazan üretiyoruz. Odağımızda çevreye zarar vermeyecek, enerjiyi en verimli şekilde kullanabilen, tasarruf sağlayan ve teknolojisi ile fark yaratacak ürünler geliştirmek var.
Warmhaus olarak dijitalleşmenin, iş ortaklarımız ve müşterilerimizin memnuniyetinin temellerini oluşturduğunun farkındayız. Bundan dolayı üretimden ürünün müşteriye teslimatına teslimattan satış sonrası hizmetlere kadar bütün süreçleri entegre etmek için Dijital Dönüşüm Yolculuğumuza 2018 yılında başladık. İlk fazda İnsan Kaynakları süreçlerimizde bazı uygulamaları devreye aldık. Daha sonra tüm operasyonel süreçlerimiz için SAP ERP S/4 Hana Sistemleri Projesini hayata geçirdik. Bayi ve müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek amacıyla CRM alt yapısını kurduk ve SAP Commerce Web portalını devreye aldık. Son kullanıcı ve satış sonrası hizmetlerimizde daha iyi hizmet verebilmek amacıyla SAP C4C servis otomasyonu projesi devreye alındı ve servis ağımıza hizmete sunuldu.
Ayrıca ürün ve hizmetlerimizin verimli ve kolay kullanımı için müşteri ve iş ortaklarımıza yönelik olarak dijital uygulamalar da geliştiriyoruz. IOT alt yapısında mobil erişim sağlayan ve kombiyi uzaktan kontrol etmeyi sağlayan Wi-Fi Akıllı Oda Termostatı RecoWa bunlardan birisi. Kusursuz müşteri deneyimini sağlamak amacıyla müşterilerimiz için özel geliştirdiğimiz Warmhaus 360 Mobil Uygulamamız CX Awards Turkey’den Dijital Müşteri Deneyimi Kategorisinde “Büyük Düşünce Ödülü”’nü aldı.
Yaptığımız işin her adımında dijital dönüşüm odaklı olarak ilerliyoruz. Gerek ürün gerekse sunduğumuz hizmetlerde tüm iş süreçlerimizi dijitalleştirme yolunda önemli adımlar attık. Bunlara devam edeceğiz.
Son zamanlarda, tedarikten üretime ve üretimden satışa ilgili tüm operasyonel süreçlerinizdeki Teknolojik Değişimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Dijital dönüşümdeki yeni yol haritamız iş zekasında; veri analitiği, veri kaynaklarının optimum hale getirilmesi, veri madenciliği veri görselleştirmedir. Sahadan %100 uyum ile veri toplama ve PowerBI ortamında görselleştirme ve raporlama tarafında hızlı adımlar atıyoruz. Robotik programlamada RPA teknolojisi ile tekrar eden süreçleri iş birimleriyle kazıyıp personellerin hata yapma riskini ortadan kaldırıyoruz ve daha katma değerli işlere yönelimi arttırmayı amaçlıyoruz. BPM alt yapımız ile talimatlarımıza uygun süreçleri dijital ortama taşıyarak verimlilik artışı, şeffaflık sağlanarak hata ve risklerden kaçınmış oluyoruz.
Dijital dönüşüm yolculuğunuzda Yapay Zeka’yı (YZ) kullanıyor musunuz?
Bu yolculukta yapay zekayı güçlü bir şekilde kullanabilmek amacıyla PoC çalışmaları ile uygun alt yapı oluşturuyoruz. Robotik otomasyonda Agentic AI konumlandırması ile süreçlerimizin otonom bir şekilde ilerlemesinin alt yapı hazırlığı devam ediyor. Yine operasyon tarafında sahadan topladığımız MES verileri ile kestirimci bakımın makine öğrenmesi alanında araştırmalarımız devam ediyor.
Tüm operasyonel süreçleriniz kapsamında Yapay Zeka’nın sağladığı avantajlar ya da karşılaştığınız zorluklar hakkında neler söylemek istersiniz?
Tüm operasyonel süreçlerimiz kapsamında insan iş gücünde verimlilik, iş süreçlerimizde iyileştirme ve iş modellerinde gelişim anlamında avantaj sağladığını belirtebilirim. Yapay zeka yeni bir konu olduğu için yetkin uzmanlık alanları henüz tam gelişmedi. Bu konuda biz de kendimizi ve çalışanlarımızı geliştiriyoruz. Verilerimiz yapılandırıldı ancak modelleştirme konusunda çalışmalarımız sürüyor.
AR-GE süreçlerinizde Yapay Zeka destekli veri analizi ve tahminleme teknolojileri ürün geliştirmeye nasıl katkı sağlamaktadır? Ürün inovasyon süreçlerinizde bu teknolojilerin yeri nedir?
Yapay zekâ destekli veri analizi ve tahminleme teknolojilerini yeni ürün ve tasarım başlangıçlarında araştırma amaçlı veri ve alternatif fikirleri toplayıp geliştirmek için kullanıyoruz. Ürün inovasyon süreçlerinde doğru ürün ve modellerin kıyaslama için belirlenmesi, pazar analizi ve bu süreçlerin süresini kısaltıp etkinliğimizi artırıyor. Böylelikle odak noktamızı doğru yönlendirmede fayda sağlıyor.
Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz?
Ürün gamımızda konutlar için bireysel kullanım amaçlı panel radyatör, kombi, şofben, oda termostatı ürünleri ve merkezi ısıtmada da yüksek kapasiteli yoğuşmalı kazanlarımız bulunuyor. Ayrıca bu ürünlerimiz ticari ve endüstriyel ihtiyaçlara da uygun şekilde projelerde talep edilen ısıtma kapasitesine göre 20kW’tan 150 kW’a kadar ısıtma gücü sağlamakta olup, 14 cihaza kadar kaskad bağlantılı çalışma özelliği sayesinde 2100 kW’a kadar farklı ısıtma gücü taleplerine cevap verebiliyor.
Ürünlerinizle ilgili biraz da teknik bilgi alabilir miyiz? Bu sistemlerin çalışma prensipleri, kullanıcıya sunduğu avantajlar ve çevre dostu yönleri nelerdir?
Çevreye zarar vermeyen, enerji ve su gibi önemli kaynakları en verimli ve tasarruflu şekilde kullandıracak ürünler tasarlamak ve üretmek için çalışıyoruz. SmartGas Teknolojisi olarak adlandırdığımız Gaz Adaptif Sistemli kombilerimiz, yanma kalitesini sürekli olarak denetliyor, gazın kalitesinde ya da çevresel etkenlere bağlı olarak oluşabilecek değişikliklerde sistem parametrelerini adapte ederek yanma kalitesini maksimum düzeyde tutabiliyor. Bu sayede gaz tüketimini minimum seviyede tutarken yanma kalitesini de maksimum seviyede tutuyor ve böylece maksimum tasarruf sağlıyor.
Kombilerimizde bulunan “Pre-heat” özelliği sıcak suyun musluğa gelme süresini düşürerek, suyun ısınması için beklenen süreyi minimuma indiriyor. Bu özellik sayesinde sıcak suyunuz hep hazır olurken suyun boşa akmasının da önüne geçiyor.
Ürünlerimizin en verimli şekilde kullanılmasını sağlayan dijital uygulamalarımız da mevcut. Bu uygulamalardan RecoWa özellikle tüketicilerimiz tarafından tercih edilen ürünlerimizden birisi. Çünkü mobil uygulaması ile kombiyi uzaktan kontrol etmeyi sağlayan Wi-Fi Akıllı Oda Termostatı RecoWa bu sayede enerjinin en verimli ve tasarruflu şekilde kullanılmasını mümkün kılıyor.
Sürdürülebilirlik odağında en çok karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
Son zamanlarda artarak etkileri hissedilmeye başlanan iklim krizlerinin özellikle yeni nesil başta olmak üzere tüketicilerin çevreye duyarlı, su ve enerji tüketimini en az şekilde sağlayacak ürünleri tercih etmesine neden oluyor. Biz de sorumlu bir marka olarak bu konuda Ar-Ge’miz ile birlikte yeni ürünlerin gelişimi için çalışıyoruz. Ancak bu konuda bilincin henüz yeterli seviyede olmadığını düşünüyorum. Burada hepimize önemli görevler düşüyor. Toplumda çevre bilincini artırmak, farkındalık yaratarak bu bilincin davranışa dönüşmesini yani insanların çevreci ürünleri tercih etmesini sağlamak hepimizin görevi diye düşünüyorum.
Küresel enerji krizleri ve karbon emisyonu hedefleriniz doğrultusunda, üretim hatlarınızda gerçekleştirdiğiniz enerji verimliliği uygulamalarınız nelerdir? Bu kapsamda geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?
TEKNOSAB’da bulunan yeni üretim tesisimizde sürdürülebilir bir üretim modeline geçmeyi hedefliyoruz. Enerji verimliliği yüksek ve endüstri 4.0 özelliklerine sahip bir üretim tesisi olması için özellikle bu konuda önemli yatırımlar yapıyoruz.
Birkaç örnek vermem gerekirse; yeni hatlara yapılan otomasyon kontrolü ile verimliliği artırarak enerji kullanımını düşürdük. Aynı zamanda enerji verimliğini sağlayan modülasyonlu pompa sistemleri kullanıyoruz. Kısa vadede çatıya GES Projesi için çalışmalarımıza başlayacağız. Yenilenebilir enerjiye geçişle birlikte, enerji tüketimi azaltılacak ve sürdürülebilir üretim süreçleri desteklenmiş olacaktır. Kompresör ve boyahane ısı geri kazanımı ile birlikte fabrika iç ısınma hedefliyoruz. Bununla birlikte ürün başına düşen/harcanan enerjinin düşürülmesini hedefliyoruz. Bu yıl ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi sertifikası alma hedefimiz bulunuyor. Tesisimizde Sıfır Atık Belgemiz mevcut. Ayrıca tehlikeli ve tehlikesiz atıkların ayrıştırılması da uzman personelimiz tarafından yapılmaktadır.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
Dört Mevsim Konfor için Düzenli Klima Bakımı Şart
Yayınlandı
4 saat önce-
Ekim 27, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, klimaların her mevsimde yüksek verimlilik ve konforla çalışabilmesi için düzenli bakımın önemine dikkat çekiyor. Klimalardaki toz filtrelerinin ve ısı değiştiricilerin düzenli olarak değiştirilmesi veya temizlenmesi, enerji tüketimini yüzde 15’e kadar azaltabiliyor. Şirket, kaliteli ve uzun ömürlü ürünlerinin yanı sıra güçlü servis ağıyla kullanıcılarına dört mevsim boyunca beklentilerinin ötesinde bir deneyim yaşatmayı hedefliyor.
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, yüksek kaliteli ürünler sunmanın yanı sıra satış sonrası hizmetlerde de fark yaratıyor. Türkiye genelinde 200’ü aşkın iş ortağı ve yetkili servis ağıyla periyodik koruyucu ve önleyici bakım hizmetleri sunan şirket, geliştirdiği özel yazılımlar ve kontrol cihazlarıyla ihtiyaç dahilinde klimaların çalışma verilerini analiz ediyor. Bu sistem sayesinde olası arızalar önceden tespit edilerek hızlı çözümler üretiliyor, kullanıcıların konforunun ve cihaz performansının kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi hedefleniyor. Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, sunduğu servis hizmetleriyle işletme maliyetlerinin düşürülmesini ve enerji tasarrufu sağlanmasını hedefliyor.
Yılda En Az İki Kez Bakım Önem Taşıyor
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, sunduğu servis hizmetleriyle işletme maliyetlerini düşürmeyi ve enerji tasarrufu sağlamayı amaçlıyor. Şirket, klimalarda yılda en az iki kez bakım yapılması gerektiğini vurguluyor. Düzenli bakım, yalnızca enerji verimliliğini artırmakla kalmıyor; cihazın kullanım ömrünü uzatarak hem çevreye hem de kullanıcı bütçesine katkı sağlıyor. Klimalardaki toz filtrelerinin ve ısı değiştiricilerin düzenli temizliği, performansı büyük ölçüde artırabiliyor. Kirli toz filtreleri ise hava akışını kısıtlayarak cihazların performansının düşmesine neden oluyor. ABD Enerji Bakanlığı’nın 2024’te yayınladığı rapora[1] göre, klima filtrelerinin düzenli olarak değiştirilmesi veya temizlenmesi, enerji tüketimini yüzde 5 ila yüzde 15 arasında azaltabiliyor.
Satış sonrası hizmet anlayışını ServisFit konseptiyle sürekli geliştiren Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, kullanıcı deneyiminde de mükemmelliği hedefliyor. Bu kapsamda tüm servis süreçlerini daha hızlı, etkin ve müşteri odaklı hale getirmeye devam ediyor.
Periyodik Bakım, Klimaların Verimli Çalışmasında Temel Koşul
Mitsubishi Electric Klima Sistemleri, dünya genelinde benimsediği sorunsuz hizmet anlayışıyla iklimlendirme sektörüne yüksek teknolojili, dayanıklı ve çevre dostu çözümler sunuyor. Şirket, yalnızca ürün kalitesiyle değil; satış sonrası hizmetlerde de ‘Mükemmellik Dengesi’ yaklaşımıyla fark yaratmayı ve sektördeki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.
Türkiye’de en uzun garanti süresi avantajıyla öne çıkan Mitsubishi Electric klimalar, 3 yıla ek 7 yıl ile toplamda 10 yıl garanti fırsatıyla kullanıcılarına güvence sağlıyor. Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, kaliteli ve uzun ömürlü ürünlerinin yanı sıra güçlü servis ağıyla kullanıcılarına dört mevsim boyunca beklentilerinin ötesinde bir deneyim yaşatmayı hedefliyor.
[1] https://www.energy.gov/energysaver/articles/energy-saver-101-home-cooling-infographic?utm_
GENEL
Türkiye’nin ilk ‘Platin’ CSC Sertifikalı çimento fabrikası olan Limak Anka Çimento Fabrikası’na sertifikası takdim edildi
Yayınlandı
4 saat önce-
Ekim 27, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından ülkemize tanıtılan Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin (Concrete Sustainability Council) belgelendirmeleri devam ediyor. Konseyin Belgelendirme Kuruluşu olan KGS’nin yaptığı denetimler sonucunda Limak Anka Çimento Fabrikası “Platin” seviyesinde belgelendirildi. Böylece Limak Anka Çimento Fabrikası, Türkiye’de “Platin” CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası oldu.
Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 37 yıldır uğraş veren THBB, “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi”nce belgelendirilmek üzere başvuran firmalara yönelik çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor.
Bu doğrultuda, Limak Anka Çimento Fabrikasının belgelendirilmesi için başvuruda bulunuldu. Konseyin Belgelendirme Kuruluşu olan KGS’nin yaptığı denetimler sonucunda Limak Anka Çimento Fabrikası 1 Ekim 2025 tarihinde “Platin” seviyesinde belgelendirildi. Limak Anka Çimento Fabrikası, bu belgelendirmeyle Türkiye’de “Platin” CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası oldu.
Bu önemli başarıya imza atan fabrikanın sertifikasının takdimi için, Limak Çimento’nun ev sahipliğinde 20 Ekim 2025 tarihinde Ankara’da bir tören düzenlendi. Limak Anka Çimento Fabrikası’nda yapılan törene; Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, Limak Çimento Grup İnsan, Kültür ve Sürdürülebilirlik Direktörü Şule Öztürk, THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, THBB Teknik ve Sürdürülebilirlik Direktörü Koray Saçlıtüre, KGS Müdürü Çağlar Şaşmaz, THBB Kurumsal İletişim Müdürü Hakan Zengin’in yanı sıra Limak Çimento yetkilileri ve Limak Anka Çimento Fabrikası çalışanları katıldı.
Sürdürülebilirlik konusuna son derece önem veriyoruz
THBB Başkanı Yavuz Işık, törende yaptığı konuşmada, “Birçok sektörde olduğu gibi ‘sürdürülebilirlik’ konusuna son derece önem vermekteyiz. Bildiğiniz üzere, ‘Sürdürülebilirlik’ ekonomik büyümenin çevresel ve sosyal bir denge içerisinde ele alınması ve bu süreçte doğal kaynakların etkin kullanımının sağlanmasıdır. Sürdürülebilirliğe dair sektörümüzle ilgili dünyadaki en önemli gelişmelerden biri 2016 yılında Beton Sürdürebilirlik Konseyinin (CSC) kurulması olmuştur. Biz de güçlü alt yapımız ve teknik kadromuzla 2017 yılında Konsey üyesi ve Türkiye “Bölgesel Sistem Operatörü” olarak ülkemizde çalışmalarımıza etkin bir şekilde başladık. Bağımsız öz denetim mekanizmamız olan KGS de Konsey tarafından yetkilendirilerek “Belgelendirme Kuruluşu” olarak atandı. Konsey; beton, agrega, çimento ve prefabrik üreticilerinin sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının, güvenilir, bağımsız, verilere dayanan bir belgelendirme sistemi ile ödüllendirilmesi imkânı sunmaktadır. Bu Belgelendirme Sistemi, üreticilerimizin, sürdürülebilirlik konusunda göstermiş olduğu hassasiyet ve çabalarını tüm dünyaya göstermekte; böylece üreticilerin sürdürülebilirlik açısından yüksek standartlara ulaşmasına katkı sağlamaktadır.” dedi.
CSC Belgelendirme Sistemi’nin üreticileri “Yönetim”, “Çevre”, “Ekonomi” ve “Sosyal” olmak üzere dört ana başlıkta incelediğini ifade eden THBB Başkanı Yavuz Işık, “Bugün itibarıyla dünya genelinde 1514 tesisin aktif belgesi bulunmaktadır. Ülkemizde 9 çimento üretim tesisi, 12 beton üretim tesisi ve 5 agrega üretim tesisi olmak üzere toplam 26 tesis CSC belgeli olarak faaliyet göstermektedir. Birliğimizin üyesi Limak Çimento’nun Anka Çimento Fabrikası, Türkiye’de “Platin” seviyesinde CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası olarak sektörde öncü bir adım atmıştır. Birliğimiz üyesi Limak Çimento’yu bu değerli kazanımdan dolayı kutluyor, sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının sektörlerimize ilham kaynağı olmasını ve çalışmalarının artarak devam etmesini diliyorum.” diye konuştu.
THBB Başkanı Yavuz Işık, konuşmasının sonunda, “Çevreye duyarlı üretim yapan ve sürdürülebilirlik odaklı çalışan hazır beton, çimento, agrega ve prefabrik sektörlerindeki tüm firmaları küresel ölçekte etkin olan bu sisteme davet ediyorum.” dedi.
“Limak Çimento olarak sürdürülebilirlik ve inovasyonda sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz”
Törende konuşan Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, CSC Platin sertifikasına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Limak Çimento olarak tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ve inovasyon odağında yürütüyor, yeşil dönüşüm odaklı ürün ve çözümlerimizle sektörümüze öncülük ediyoruz. Ankara fabrikamızın, sürdürülebilirlik alanında sektörümüzün en saygın platformlarından biri olan CSC tarafından Platin sertifikasına layık görülmesi, uluslararası ölçekte de önemli bir başarı niteliğini taşıyor. Sürdürülebilir üretim vizyonumuzun somut bir göstergesi olan bu prestijli sertifika, ‘daha sürdürülebilir bir gelecek’ için attığımız adımların uluslararası düzeyde tescillendiğinin güçlü bir kanıtı. Limak Çimento olarak sürdürülebilirlik ve inovasyonda sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz.”
Konuşmaların ardından, THBB Başkanı Yavuz Işık, Limak Anka Çimento Fabrikası’nın “Platin” seviyesindeki CSC sertifikasını Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim’e takdim etti.
Törenin devamında THBB Başkanı Yavuz Işık, fabrikanın belgelendirmesi sürecinde emeği geçen Anka Fabrika Direktörü Serdar Çelik, Anka Fabrika Direktör Yardımcısı Serdar Doğan, Anka Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Şefi Nimet Unay, Grup Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Müdürü Hande Atabey, Grup Sürdürülebilirlik Süreç Lideri Akın Yalçın, Grup Sürdürülebilirlik Süreç Lideri Samet Çetin’e plaket takdim etti.
Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim ise THBB Teknik ve Sürdürülebilirlik Direktörü Koray Saçlıtüre ve KGS Müdürü Çağlar Şaşmaz’a plaket takdim etti.
GENEL
TMB, 2025 Yılının Üçüncü Çeyreği İçin İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu Yayımladı
Yayınlandı
4 saat önce-
Ekim 27, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
İnşaat harcamaları reel olarak yüzde 20 büyüse de özel sektör temkinli duruşu sürdürüyor
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 2025 yılının üçüncü çeyreğine yönelik İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu yayımladı. Rapora göre inşaat sektörü, yılın ikinci çeyreğinde %10,9 oranında büyüyerek genel ekonominin üzerinde bir performans sergiledi. 2025 yılı ikinci çeyrek döneminde inşaat harcamaları nominal olarak %48,1’lik artışla 2,29 trilyon TL olarak gerçekleşirken, inşaat harcamaları reel olarak %20,2 arttı. Buna karşın özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli duruşunu sürdürdüğüne dikkat çekilen raporda, “Yatırımların büyük ölçüde kamu kaynaklı olması, özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli davranması ve konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır” denildi.
Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle lokomotif rolünü sürdüren inşaat sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri tarafından takip edilen İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nun Ekim 2025 sayısını yayımladı. “Küresel Ekonominin Denge Arayışı” başlıklı raporda, küresel ve ulusal ölçekte ekonomik gelişmeler ile inşaat sektörüne ilişkin güncel veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi.
İnşaat sektörü büyümesini sürdürüyor
Sektör, 2025 yılı ikinci çeyrek döneminde üst üste 11 çeyrek dönem büyüme kaydetti. TÜİK verilerine göre, inşaat harcamaları nominal olarak %48,1 artarak 2,29 trilyon TL’ye ulaşırken, reel olarak %20,2 oranında yükseldi. Buna karşın yatırımların büyük ölçüde kamu kaynaklı olduğuna dikkat çekilen raporda, “Özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli davranması ve konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır. Aynı dönemde gayrimenkul sektörü zayıf da olsa büyüme eğilimini sürdürmüş, 2025 yılı ikinci çeyreğinde %2,6 büyüyen gayrimenkul faaliyetleri zayıf bir performans sergilemiştir” denildi.
Rapora göre, ciro endeksi verileri de inşaatın genel ekonomik aktivitedeki payının arttığını gösterdi. 2025 yılı Ağustos ayında sanayi, ticaret, hizmet ve inşaat sektörlerinden oluşan toplam ciro endeksi yıllık %36,7 artarken, inşaat ciro endeksi bu dönemde %53,2 yükseldi. İnşaat üretim endeksi Ağustos ayında aylık bazda %0,9 gerilese de yıllık bazda %25’lik artışla büyüme eğilimini korudu. Bina inşaatı endeksi yıllık %26,6, bina dışı yapıların inşaatı %17,4, özel inşaat faaliyetleri ise %25,1 artış gösterdi. Bu veriler, konut ve ticari yatırımlardaki talebin sürdüğüne, kamu projelerinin ise sektöre istikrarlı destek sağladığına işaret etti.
Yönetmelik değişiklikleriyle dijitalleşme ve şeffaflık öne çıkıyor
Raporda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Eylül ayında yayımlanan “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması” ile “Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelik” değişikliklerinin sektöre önemli yenilikler getirdiğine dikkat çekildi. Şantiye şeflerine ilişkin dijital izleme uygulamalarıyla günlük ilerleme, kullanılan iş makineleri ve çalışan sayısının sistemde kayıt altına alınmasının hedeflendiği belirtilen raporda, bu adım, sektörde dijital dönüşüm, şeffaflık ve verimliliğin artırılması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
Yapı müteahhitlerinin sınıflandırılmasına ilişkin düzenlemelerin ise firmaların mali ve teknik kapasitelerine göre yetkilendirilmesini ve yeterlik sisteminin güçlendirilmesini hedeflediği ifade edilen raporda, müteahhitlik kriterlerinin esnetilmesinin, güvenli yapılaşma ve yapı kalitesi açısından risk oluşturabileceği uyarılarına yer verildi.
Yurt dışı müteahhitlikte Türkiye, dünya ikinciliğini korudu
Türk inşaat sektörü, uluslararası arenadaki güçlü konumunu 2025’in ilk dokuz ayında da korudu. Ocak-Eylül döneminde 9,2 milyar ABD Doları tutarında 128 yeni proje üstlenildi. 1972 yılından bu yana 137 ülkede yürütülen toplam proje sayısı 12.665’e, toplam proje değeri ise 546,5 milyar ABD Doları’na ulaştı.
Bu dönemde en fazla iş üstlenilen ülkeler arasında 4 milyar dolar ile Romanya ilk sırada, 1 milyar dolar ile Irak ikinci sırada yer aldı. Türk müteahhitlik firmaları, uluslararası prestij göstergesi olarak kabul edilen ENR (Engineering News Record) Dergisi’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 45 firma ile ikinci sıradaki yerini korudu. İlk 100 firma arasında 8 Türk firmasının yer alması, sektörün küresel ölçekteki rekabet gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nce 2025 yılının üçüncü çeyreğinin değerlendirildiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere yer verildi:
KONUT SATIŞLARINDA YILIN ZİRVESİ GÖRÜLDÜ, FİYATLAR REEL BAZDA GERİLİYOR: 2025 yılının Eylül ayında Türkiye genelinde konut satışları yıllık %6,9 artışla 150 bin 657’ye ulaştı. Ocak-Eylül döneminde toplam satışlar 1 milyon 128 bin 727’ye çıkarak geçen yılın aynı dönemine göre %19,2 artış kaydetti. İstanbul, 24 bin 119 satışla ilk sırada yer alırken, Ankara ve İzmir onu takip etti. İpotekli satışlar Eylül ayında %34,4 artarak 21 bin 266 olurken, toplam satışlardaki payı %14,1 olarak gerçekleşti. Konut Fiyat Endeksi (KFE) Eylül ayında aylık %1,7 artışla 195,7 seviyesine ulaşırken, yıllık bazda nominal %32,2 artış kaydetti. Ancak reel bazda %0,8 oranında gerileme, fiyat artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığını gösterdi.
YABANCIYA SATIŞ GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR: Yabancılara konut satışları aynı dönemde %7,7 gerileyerek 1.867 adette kaldı. En çok satış yapılan iller sırasıyla İstanbul, Antalya ve Mersin oldu. Yabancı alıcılar arasında Rusya, İran ve Irak vatandaşları ilk üçte yer aldı.
KÜRESEL EKONOMİDEKİ BELİRSİZLİKLER ETKİLİ OLDU: Jeopolitik riskler, yüksek maliyetler ve finansal sıkılaşma, küresel ölçekte inşaat faaliyetlerinde temkinli bir duruşa yol açtı. Kamu yatırımlarındaki yavaşlama büyümeyi sınırlandırırken, Türkiye’de kamu destekli projeler sektörde üretim ve istihdam açısından dengeleyici bir rol oynadı.
FİNANSMANA ERİŞİM VE TALEP SORUNU DEVAM EDİYOR: Raporda, sektörde faaliyet gösteren firmaların en önemli sorunlarından birinin yüksek maliyetli ve kısıtlı finansman koşulları olduğu vurgulandı. Konut kredi faizlerinin yüksek seyretmesi, özel sektör yatırımlarının yavaşlamasına ve yeni projelerin ertelenmesine yol açtı. Bu durum, büyümenin kamu kaynaklarına bağımlı şekilde sürmesine neden oldu.
İNŞAAT MALİYETLERİ ARTIŞ EĞİLİMİNİ KORUYOR: Malzeme, işçilik ve enerji fiyatlarındaki yükseliş, sektörün üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. İthal girdilere bağımlı yapı, küresel jeopolitik gelişmelerden doğrudan etkileniyor ve maliyet artışlarını tetikliyor. Bu tablo, özellikle özel sektör yatırımlarında temkinli bir yaklaşımı beraberinde getiriyor.
YENİ KONUT ARZI SINIRLI KALDI: Yüksek faiz oranları ve artan üretim maliyetleri nedeniyle konut üreticileri temkinli bir tutum sergiliyor. Talep canlılığını korusa da yeni konut arzındaki yavaşlama, özellikle büyükşehirlerde arz-talep dengesizliğini derinleştiriyor.
Son Yazılar
- Dört Mevsim Konfor için Düzenli Klima Bakımı Şart Ekim 27, 2025
- Türkiye’nin ilk ‘Platin’ CSC Sertifikalı çimento fabrikası olan Limak Anka Çimento Fabrikası’na sertifikası takdim edildi Ekim 27, 2025
- TMB, 2025 Yılının Üçüncü Çeyreği İçin İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu Yayımladı Ekim 27, 2025
- Jotun’un 2026 Global Renk Koleksiyonu “Yaşayan Mekanlar” Hikayenizi Yaratmanız İçin İlham Oluyor Ekim 27, 2025
- DemirDöküm, yeni ademiX’i satışa sundu Ekim 27, 2025
- Kayalar Kimya’dan Elazığ’a Güneş Enerjisi Yatırımı Ekim 24, 2025
- Limak Çimento, Anka Fabrikası ile Türkiye’de CSC Platinum sertifikasına sahip ilk ve tek şirket oldu Ekim 24, 2025
- Marshall Boya’nın Genel Müdürü Özgür Orçunus Oldu Ekim 24, 2025
- Kalebodur’un Yenilik Budur Lansmanı, GIGI AWARDS’ta En İyi Lansman Deneyimleri Arasında Yer Aldı Ekim 24, 2025
- Creavit’ten Yeni Nesil Gömme Rezervuar Ekim 24, 2025
- Vaillant Group Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Direktörlüğü’ne Serdar Gartel Atandı Ekim 24, 2025
- Zorlu Enerji, EPDK’dan 20 Yıllık Toplayıcı Lisansı Aldı Ekim 24, 2025
- Ege Yapı, Kurumsal Kadrosunu Güçlendiriyor Ekim 24, 2025
- Warmhaus, Kendi Çağrı Merkezini Kurdu Ekim 24, 2025
- IQ Alüminyum Marka Direktörü Şafak Arslan Şenkal oldu Ekim 22, 2025
Trendler
RÖPORTAJ1 yıl önce“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
GENEL1 yıl önceAlarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
GENEL2 yıl önceEnerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
GENEL2 yıl önceSika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
GENEL12 ay önceSektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
SEKTÖREL2 yıl önceDoka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
GENEL1 yıl önceİsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
GENEL1 yıl önceIrak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel









