Ravago Bina Çözümleri ile Türkiye’de Yangın Güvenliğinde Yenilikçi Adımlar - Yapı İnşaat Dergisi
Bizimle iletişime geçin

GENEL

Ravago Bina Çözümleri ile Türkiye’de Yangın Güvenliğinde Yenilikçi Adımlar

Yayınlandı

-

Alper Doğruer Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü

Ravago Bina Çözümleri, Türkiye’deki yangın yönetmeliklerine uygun, uluslararası normlarla uyumlu yalıtım ve cephe çözümleriyle hem can hem de mal güvenliğini artırıyor; kapsamlı eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarıyla uygulamada standartların tam hayata geçirilmesini hedefliyor.

  1. Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, markanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

1961 yılında Belçika’da kurulan ve bugün 40’tan fazla ülkede 350’den fazla tesisiyle hizmet veren Ravago Grubu’nun inşaat sektöründeki iş kolu olan Ravago Bina Çözümleri olarak, güvenilir ve sürdürülebilir yalıtım ürünlerimizle faaliyet gösteriyoruz. Sektördeki 30 yılı aşkın bilgi ve tecrübemizle Türkiye’nin en kaliteli membranını üreten şirketi konumundayız. Bir diğer ürün grubumuz olan taş yününde ise pazar lideriyiz. ‘İnşaatın Kalbindeki Çözüm Ortağı’ olma misyonuyla yol alan bir şirket olarak, Türkiye çapında 8 bölge müdürlüğümüz ve 300’e yakın bayi ağımızla hizmet veriyoruz. Isı yalıtımı, yalıtımlı cephe çözümleri, çatı ve su yalıtımı, mekanik ve tesisat yalıtımının yanı sıra giydirme cepheler alanındaki üstün kaliteli ürün ve çözümlerimizle hem yerel hem de küresel pazarda hızlı bir ivmeyle büyümeye devam ediyoruz.  

  1. Türkiye’deki Yangın Yönetmeliklerinin uluslararası standartlarla uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Ülkemizde yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik esasen Türk ve Avrupa standartlarını yani TS/EN’i referans alacak şekilde kurgulanmış ve uluslararası normlarla uyum sağlama esnekliğine sahiptir. Yönetmelik, TS ve Avrupa standartlarının olmadığı durumlarda uluslararası geçerliliği kabul edilmiş normların kullanılabileceğini açıkça belirtiyor. Bu çerçeve, tasarım ve uygulama aşamasında uluslararası iyi uygulamalara yakın bir uyum sağlıyor olmakla birlikte, uygulamadaki uyum düzeyi denetim, sertifikasyon süreçleri ve saha kapasitesine bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor. 

Diğer yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde meydana gelen yangınların yüzde 24’ü binalarda çıkıyor ve bu yangınların büyük bir bölümü yerleşim yerlerinde yaşanıyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın raporuna göre ise ülkemizde çıkan her 5 yangından 1’i, yangın yalıtımı eksikliği nedeniyle daha hızlı yayılıyor. Bu veriler, yangın yalıtımının yalnızca maddi kayıpları değil can kayıplarını da doğrudan etkileyen bir unsur olduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Binalarda Yangın Yönetmeliği kapsamında yangın yalıtımı yasal bir zorunluluk olmasına rağmen İZODER’in değerlendirmelerine göre Türkiye’deki binaların yalnızca yüzde 15’inde bu sistemler doğru ve eksiksiz şekilde uygulanıyor.  

  1. Son yıllarda Türkiye’deki Yangın Güvenliği standartlarında öne çıkan değişiklikler nelerdir?

Son yıllarda yönetmelikte görülen en belirgin değişiklikler; kapsama alınan bina ve yapı tiplerinin genişletilmesi, mevcut binalara yönelik uyum süreçlerine ilişkin geçiş düzenlemelerinin getirilmesi ve denetim ile uygunsuzluk hâllerine yönelik yaptırım mekanizmalarının güçlendirilmesi oldu. Ayrıca yangın ekipmanları temini, sertifikalı ürün kullanımı, acil durum planları, görevli ve ekip zorunlulukları gibi hususlar daha net tanımlanarak uygulamaya yönelik gereklilikler artırıldı. 2025’te yapılan düzenlemelerle belirli standartlara uygun ürün kullanımının daha kısa süre içinde tamamlanması öngörüldü. Bu değişiklikler, yangına müdahale kapasitesini ve tahliye güvenliğini iyileştirmek üzere hem teknik hem de idari altyapıyı güçlendirme hedefiyle hayata geçirildi. 

  1. Ülkemizdeki Yangın Güvenliği eğitimi ve bilinçlendirmesi, projeler kapsamında standartlara uyumda ne kadar etkili ya da yeterli düzeyde midir?

Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları son yıllarda kamu kurumları, belediyeler, AFAD ile itfaiye gibi aktörlerin programları ve özel sektör girişimleriyle artış gösterse de uygulamadaki etkinlik hâlâ kurumdan kuruma ve bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor. Teorik eğitimler ve bilgilendirme kampanyaları yaygınlaşsa da sahada düzenli tatbikat, periyodik bakım kültürü, yetkin sertifikalı personel istihdamı ve uygulama odaklı eğitimlerin yaygınlaştırılması gerekiyor. Özellikle proje aşamasında uygulayıcıların eğitim düzeyi ve sorumluluk bilinci standartlara tam uyumu belirleyen kritik faktörlerdir. Kısacası adımlar atılıyor ancak sürdürülebilir uyum için eğitimlerin kalıcı, belgeye dayalı ve denetimle desteklenmesinin gerekli olduğu kaçınılmaz. 

  1. Denetim süreçlerinde en sık karşılaşılan Yangın Güvenliği eksikleri hakkında da bilgi alabilir miyiz? 

Denetimlerde sık rastlanan eksiklikler arasında; zorunlu yangın söndürme ve müdahale ekipmanlarının eksik veya standart dışı olması, kaçış yollarının yetersizliği veya engellenmiş olması, yangın algılama ve alarm sistemlerinin düzenli bakım ve testlerinin yapılmaması, yangın kapıları ve bölümlendirmenin uygun standartlara ve montaj kurallarına göre sağlanmaması ve proje ile uygulanma arasındaki farklılıklara ilişkin belgelerin ve kullanım talimatlarının eksikliği yer alıyor. Bu eksiklikler hem can güvenliğini doğrudan riske atıyor hem de binaların yangın anındaki yönetimini ve müdahale etkinliğini azaltıyor. Çözüm olarak periyodik, belgelendirilmiş denetimler, uygulama kontrol listeleri ve saha personelinin periyodik eğitimi önceliklendirilmelidir.

Doğru malzeme ve uygun uygulamalarla hayata geçirilen yangın yalıtım çözümleri, yangının başladığı noktadan yayılmasını önleyerek hem yangının büyümesini hem de tahliye süresince yaşanabilecek can kayıplarını engeller. Bu yönüyle yangın yalıtımı hem bina güvenliği açısından hem de doğrudan insan güvenliği açısından hayati bir rol üstleniyor. Ne yazık ki Türkiye’de yangın yalıtımıyla ilgili yönetmelikler belirli standartlar içerse de uygulama alanında ciddi eksiklikler görülebiliyor. Proje aşamasında doğru malzemeler belirlenmiş olsa dahi, uygulama sürecinde bu malzemelerin ya doğru biçimde kullanılmaması ya da maliyet kaygısıyla kalitesiz ürünlerin tercih edilmesi, tüm yangın güvenliği sistemini riske atabiliyor.  

  1. Yangın Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz ve pazara sunduğunuz yeni ürünleriniz ve öne çıkan hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Ravago Bina Çözümleri olarak yangın yalıtımının önemini göz önüne alarak yüksek performanslı, güvenilir çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Yangına dayanıklı taş yünü esaslı yalıtım levhalarımızla hem yönetmeliklere tam uyum sağlayan hem de gerçek koşullarda test edilmiş sistemler geliştiriyoruz. Yangın yalıtımı yalnızca bir malzeme değil doğru bilgi, bilinçli tercih ve sorumluluk gerektiren bütüncül bir süreç. Bu kapsamda önceliğimiz ürün kalitemizi en üst seviyede tutarak daha güvenli yaşam alanları inşa edilmesine katkıda bulunmak.  

  1. Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz? 

Ravago Bina Çözümleri olarak farklı segmentlerin ihtiyaçlarını gözeten geniş bir ürün portföyüne sahibiz. Konut projelerinde daha çok ısı, su ve ses yalıtımına yönelik çözümler öne çıkarken, ticari yapılarda uzun ömürlü ve enerji verimliliği yüksek sistemlere odaklanıyoruz. Endüstriyel tarafta ise yüksek sıcaklık dayanımı, yangın güvenliği ve mekanik direncin ön planda olduğu özel ürünler tercih ediliyor. Portföyümüzde Ravatherm markası altında ısı yalıtım ürünlerimiz, Ravaproof ve Bitümex markalarıyla su yalıtım çözümlerimiz, ayrıca taş yünü ve seramik yünü ürünlerimiz bulunuyor. Bu ürünlerin her biri, kullanım alanına göre yangın güvenliği, enerji tasarrufu, dayanıklılık ve sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayacak şekilde tasarlanıyor.

  1. Doğru sistem / uygun ürün secimi için nelere dikkat edilmeli? Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin, satış ya da uygulama sonrası müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz?

Doğru ürün seçiminin temelinde projeye özel ihtiyaçların doğru analiz edilmesi yatıyor. Yapının fonksiyonu, bulunduğu bölgenin iklim koşulları, maruz kalınacak riskler ve yönetmelik gerekleri mutlaka dikkate alınmalı. Biz de bu noktada müşterilerimize yalnızca ürün değil, uçtan uca çözüm sunuyoruz. Örneğin bitümlü membranlarımız suya ve neme karşı yapıları korurken, esnek yapısıyla deprem anında oluşabilecek hareketlere uyum sağlayarak yalıtımın sürekliliğini güvence altına alıyor. Taş yünü ürünlerimiz yangın dayanımı ve ses yalıtımıyla yaşam alanlarında güvenlik ve konfor sağlıyor. Seramik yünü ise endüstriyel uygulamalarda yüksek sıcaklıklarda dahi hafif yapısıyla maksimum ısı yalıtımı sunuyor. Ürünlerimizin ortak noktası, uzun ömürlü kullanım, enerji tasarrufu ve güvenlik sağlamaları. Ayrıca satış öncesinde doğru ürün seçimi için teknik danışmanlık, satış sonrasında ise uygulama desteğiyle iş ortaklarımızın yanında yer alıyoruz. Bu yaklaşım hem proje verimliliğini artırıyor hem de müşterilerimizin yatırımının değerini koruyor.

  1. Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırmaktasınız, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

İnşaatın kalbindeki çözüm ortağı olma misyonumuz, Ar-Ge çalışmalarımızı da şekillendiriyor. Bu noktada Ar-Ge merkezimizde alışılagelmiş kalıpların dışına çıkarak ezber bozan yenilikçi çözümler sunuyor, müşterilerimizin beklentilerini aşan bir deneyim yaratmak için sürekli gelişiyoruz. Üstün nitelikli ürünlerimiz ile yenilikleri yakından takip ederek yapı sektörünün kalite standartlarını yükseltiyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızın bir ayağında teknolojik yenilikleri takip ederek; kaliteli, enerji verimliliği yüksek, enerji performansını artıran ve çevreye etkisi en aza indirilmiş hammadde kullanmaya özen gösteriyoruz. Diğer ayağında ise tüm bu süreçte ürünlerimizi tasarlarken ve üretirken fiyat maliyetini arttırmadan pazara sunmaya odaklanmak yatıyor. 

  1. Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?

Yakın dönemde hem ürün gruplarımızı geliştirmeye hem de hizmet modelimizi güçlendirmeye odaklanıyoruz. Türkiye’nin ilk yüksek teknoloji seramik yünü üretim hattımızda geliştirdiğimiz Ravatherm Seramik Yünü, yüksek sıcaklık dayanımı ve kimyasal bağımsızlığıyla endüstriyel izolasyonda önümüzdeki dönemde daha fazla gündeme gelecek ürünlerimizden biri olacak. Su yalıtım tarafında da Ravaproof ve Bitümex markalarımızla hem yeni nesil ürün geliştirme hem de uygulama desteğini artırma hedefindeyiz. Bunun yanında sürdürülebilirlik odağında, enerji verimliliğini artıran ve yapıların karbon ayak izini azaltan çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. Hizmet tarafında ise projelerin her aşamasında teknik destek ve danışmanlığı daha erişilebilir kılacak dijital çözümler üzerinde çalışıyoruz. Amacımız, geleceğin şehirlerinin güvenli, dayanıklı ve yaşanabilir yapılarla inşa edilmesine katkı sunmak.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? 

Ravago Bina Çözümleri olarak sürdürülebilirlik yaklaşımını günlük işleyişimizin her alanına entegre ediyoruz. Tesisimizin sahip olduğu Sıfır Atık Belgesi doğrultusunda hem üretim hem de ofislerde geri dönüşüm kutuları bulunduruyor, çalışanlarımıza atıkların doğru şekilde ayrıştırılması konusunda düzenli eğitimler veriyoruz. Kâğıt israfını önlemek için Sharepoint ve QDMS gibi dijital arşivleme platformlarını kullanıyor, elektronik atıklarımızı lisanslı geri dönüşüm firmalarına kontrollü şekilde gönderiyoruz. Yemekhanelerimizde tek kullanımlık tabak, çatal ve bardaklar yerine yıkanabilir ekipmanları tercih ediyor, su tüketiminde sebiller yerine şişe su sağlıyoruz. Üretimden çıkan zorunlu karton ve naylon atıkları da yine lisanslı geri dönüşüm firmaları aracılığıyla ekonomiye kazandırıyoruz. Üretimde ve ofislerimizde hayata geçirdiğimiz her uygulama, ‘daha az atık, daha çok verimlilik’ anlayışımızı güçlendirdikçe Ravago Bina Çözümleri olarak daha yeşil bir geleceğe doğru adım atmaya devam edeceğiz. 

  1. Sürdürülebilir odaklı bir marka olarak geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?

Ravago Grubu olarak sürdürülebilirliği yalnızca bir çevre politikası olarak görmüyoruz. 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 42 oranında azaltmayı, elektrik tüketimimizin en az yüzde 60’ını yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı ve enerji verimliliğimizi yüzde 10 artırmayı hedefliyoruz. Türkiye operasyonumuzda da aynı vizyonla ilerliyoruz. Ravago Bina Çözümleri olarak Kayseri fabrikamızda devreye aldığımız briket yatırımı sayesinde üretim sürecindeki atıkların yüzde 100’ünü geri dönüştürerek taş yünü elde ediyor ve pazara sunuyoruz. Bu modelle sıfır atık yaklaşımını sahada hayata geçiriyoruz. Yürüttüğümüz tüm çalışmalarımız gelecek nesilleri de düşünerek attığımız adımların bir yansıması. Şirket olarak sürdürülebilirlik adımlarını üretim süreçleriyle sınırlı tutmuyoruz. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlarımız, yenilenebilir kaynakların enerji tüketimimizdeki payını sürekli yükseltmemiz, çevresel etkileri daha ortaya çıkmadan kontrol altına almamız ve entegre yönetim sistemlerini uygulamamız bu vizyonun önemli parçaları arasında yer alıyor. Biz, kaliteli, enerji verimli ve çevresel etkileri minimum olan hammaddeleri tercih ederken, geri dönüşüm süreçlerini de üretim zincirimizin ayrılmaz bir parçası haline getiriyoruz.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Volvo Trucks, Göz Takip Teknolojisi İle Sürücü Uyarı Destek Sistemini Üst Seviyeye Taşıyor!

Yayınlandı

-

Volvo Trucks, uzun yol şoförlerini desteklemek ve yol güvenliğini artırmak amacıyla “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”ni (Driver Alert Support) “Göz-Takip Kamerası” ile güçlendiriyor!

Volvo Trucks, uzun saatler boyunca yolculuk yapan kamyon şoförlerinin dikkat ve konsantrasyonlarının korunması için yeni teknolojileri devreye alıyor. Volvo Trucks, mevcut sistemini daha da geliştirerek yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren sürücüleri tespit edip uyarıyor. Volvo Trucks, sürücülerin yanında olmayı ve trafikteki herkesin güvenliğini desteklemeyi hedefliyor. 

Volvo Trucks’ın geliştirilmiş “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”, iki kamera kullanıyor. Yan taraftaki ekranın üzerine yerleştirilen yeni “Göz-takip Kamerası”, sürücünün bakış yönü üzerinden dikkat dağınıklığı belirtilerini tanıyor, sürücüyü açılan mesaj penceresiyle ve sesli uyarı ile bilgilendiriyor. Mevcut sistemde bulunan, öne dönük kamera ise şeridin konumunu, kamyonun şerit içindeki yerini ve yol kenarına yakınlığını izliyor. Böylece uyku halindeki ya da dikkat dağınıklığı yaşayan bir sürücünün tipik davranış özellikleri tespit edilebiliyor.

Volvo Trucks Trafik ve Ürün Güvenliği Direktörü Anna Wrige Berling; “Birkaç saatlik sürüşün ardından direksiyon başında uyanık ve odaklı kalmak zor olabilir. Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemimiz, yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren bir sürücüyü algılama ve uyarmada çok daha iyi sonuçlar veriyor. Amacımız, sürücüleri desteklemek ve onlar ile aynı yolu paylaşan kişileri korumaya yardımcı olmak. Sürekli olarak ek güvenlik sistemleri geliştiriyoruz ve devreye alıyoruz. Volvo Trucks’ta uzun vadeli vizyonumuz olan ‘Sıfır Kaza’ ve güvenlik yaptığımız her faaliyetin merkezinde yer alıyor” dedi. 

Sistem, güncel GSR2 (General Safety Regulation) standardını karşılıyor

Temmuz 2026’da yürürlüğe girecek ikinci adım dahil olmak üzere, Avrupa Birliği (AB) içindeki tüm kamyonların “Gelişmiş Sürücü Dikkatsizlik Uyarısı” (ADDW) sistemleriyle donatılması şart koşuluyor. Göz-takip Kamerası, 18 km/s üzerindeki hızlarda aktif hale geliyor. 

Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi, AB’deki Volvo FH ve Volvo FM ile Volvo FL ve Volvo FE için standart olarak sunulacak. Sistem ayrıca Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık gibi bazı AB dışı pazarlarda da geçerli olacak. Diğer pazarlarda ise isteğe bağlı sipariş edilebilecek. Sistem, Kasım 2025’te üretime geçiyor. AB dışındaki pazarlarda, bugünkü ön kameralı Sürücü Uyarı Destek Sistemi sunulmaya devam edilecek.

Güvenlik, Volvo Trucks için temel bir değer. Şirketin en çok satılan modelleri Volvo FH ve Volvo FM, 2024’te ağır kamyonlar için ilk kez gerçekleştirilen Euro NCAP güvenlik testlerinde, en yüksek puan olan 5 yıldız ile ödüllendirildi. Volvo Trucks’ın 2024’teki ilk başarısının ardından; Euro NCAP’in 2025 yılında gerçekleştirdiği, ağır ticari araçlara yönelik ikinci güvenlik testinde, hem Volvo FH Aero hem de Volvo FM, en yüksek puan olan 5 yıldızla yeniden ödüllendirildi.

Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi özellikleri:

  • Sistem iki kameraya dayanıyor: Göz-takip Kamerası, sürücünün nereye baktığını izleyerek dikkatsizlik belirtilerini algılıyor. Ön yönlü kamera ise şerit işaretleriyle sürücünün direksiyon hareketlerini karşılaştırıyor. 
  • Dikkatsizlik ya da uykulu sürüş belirtileri algılandığında, ekranda açılan mesajla ve sesli uyarıyla bilgilendiriliyor. 
  • Dikkatsiz sürüş devam ederse sesli uyarı seviyesi yükseliyor.
  • Sistem, kontağın açılmasıyla otomatik olarak devreye giriyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

TÜRKİYE ÇİMENTO SEKTÖRÜNDE OYAK VE SİNTEK’TEN ÖNEMLİ İŞ BİRLİĞİ

Yayınlandı

-

Türkiye çimento sektöründe kapasite artışına yönelik yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda OYAK Çimento Fabrikaları A.Ş.’nin İskenderun Tesisi’nde inşaatı süren 120 t/h kapasiteli çimento değirmeni projesinin taahhüt işlerini Sintek Group başarıyla yürütüyor. Proje kapsamında Sintek Group; fore kazık, hafriyat, inşaat, mekanik işler, topraklama, yardımcı ekipman tedariği ve proje yönetimini üstlenerek, tesisin modernizasyon ve kapasite artış sürecine önemli katkı sağlıyor. Yer tesliminin ardından 12 ay 21 gün içerisinde, 1. aşama kapsamında katkı besleme hatları, yardımcı tesisler ve 2 bin ton kapasiteli çelik çimento silosu; 2. aşama kapsamında ise 20 bin ton kapasiteli betonarme çimento silosunun tamamlanması hedefleniyor…

Sintek Group, Türkiye çimento sektöründeki önemli projelerden biri olan OYAK Çimento İskenderun Tesisi Çimento Değirmeni inşaatında kritik görev üstleniyor. İnşaat kapsamında bugüne kadar yaklaşık 22 bin m³ beton döküldü ve 4 bin 800 ton demir kullanıldı. 20 bin ton kapasiteli çimento silosu, kayar kalıp yöntemiyle inşa edildi. Tüm ünitelerin inşaat işleri tamamlanırken, yol ve saha düzenleme çalışmaları ise devam ediyor. Mekanik işlerde bugüne kadar 2 bin 617 ton ekipmanın montaj ve demontajı, 1.623 ton çelik montajı başarıyla yapıldı. Proje kapsamında; çimento değirmeni, taşıma hatları, katkı besleme alanı, 2 bin tonluk çelik silo ve 20 bin tonluk betonarme silo, yollar, istinat duvarları, kompresör binası ve elektrik odasının yapımı Sintek Group tarafından yürütülüyor. Projenin sistem filtreleri, havalı bant, bunker, boru imalatları vb. ekipmanlar Sintek’in Ankara’daki atölyesinde üretiliyor. Diğer teknolojik ve mekanik ekipmanların bir kısmı da yerel üretimle sağlanıyor. Kamyon besleme bunkeri, çimento değirmeni besleme ve nakil hatlarının test ve devreye alımını yapan Sintek Group, her aşamasında mühendislik gücünü ve tecrübesini ortaya koyduğu OYAK Çimento İskenderun Tesisi Çimento Değirmeni projesini planlanan süre içerisinde tamamlamayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Pusula Holding Antalya’da Gerçekleştirilen Lansman Toplantısıyla Tanıtıldı

Yayınlandı

-

Türkiye’nin Önde Gelen Markaları Katılımevim, Birevim ve Pusula Portföy Yönetimi, Pusula Holding Çatısı Altında Güçlerini Birleştirdi.

Türkiye ekonomisine değer katmayı hedefleyen Pusula Holding, Antalya Rixos Sungate Otel’de düzenlenen özel bir lansman toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı. Etkinlik, Pusula Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan’ın ev sahipliğinde, holding bünyesindeki şirketlerin yöneticileri ve çalışanlarının katılımıyla gerçekleşti.

Toplantıda konuşan Serdar Turhan, Pusula Holding’in vizyonunu ve hedeflerini katılımcılarla paylaştı. Turhan, “Kararlı adımlarla başladığımız bu yolculukta birçok başarıya imza attık. Bugün daha güçlü bir yapıyla yolumuza devam ediyoruz. Katılımevim, Birevim, Pusula Portföy Yönetimi ve diğer şirketlerimizin Pusula Holding çatısı altında güçlerini birleştirmesiyle ülke ekonomisine daha büyük katkılar sunmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Finans, yatırım, gayrimenkul ve ulaşım alanlarında faaliyet gösteren Pusula Holding, güçlü organizasyon yapısı, yenilikçi vizyonu ve sürdürülebilir büyüme hedefleriyle Türkiye’nin geleceğine yön vermeyi amaçlıyor.

Pusula Holding çatısı altında faaliyet gösteren şirketler arasında İktisat Katılım Bankası, Katılımevim Tasarruf Finansman A.Ş., Birevim Tasarruf Finansman A.Ş., Pusula Portföy Yönetimi A.Ş., Pusula Yatırım Menkul Değerler, Prime Car Filo Kiralama ve Havacılık, Katılımoto ve T6 Gayrimenkul bulunuyor.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler