Bizimle iletişime geçin

GENEL

Müteahhitler yurt dışında teminat mektubu yurt içinde tasfiye sorununa çözüm bekliyor

Yayınlandı

-

Türk müteahhitlik ve müşavirlik sektörünü tüm dünyada başarıyla temsil eden firmalar Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından düzenlenen törenle ödüllendirildi. Tüm dünyada yakından takip edilen Engineering News Record (ENR) Dergisi’nin 2024 yılına ait “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde yer alan 43 Türk müteahhitlik firması ile “Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Teknik Müşaviri” listesinde yer alan 7 Türk teknik müşavirlik firması için düzenlenen törende, şirket yetkilileri ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.  

Ödül töreninde konuşan TMB Başkanı M. Erdal Eren, Türk müteahhitlerin yurt dışı hedeflerini gerçekleştirmeleri için yurt dışında teminat mektuplarının kabulü, Türkiye’de ise tamamlanma oranı yüzde 75’in altında olan projeler için tasfiye hakkı getirilmesi konularında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan destek istedi.

Dünya standartlarında iş yapma kabiliyetleri ile dünyada 137 ülkede ülkemizi temsil eden Türk müteahhitler, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından ödüllendirildi. Dünya çapında referans alınan inşaat sektörü dergisi ENR’ın 2024 yılına ait “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde yer alan 43 Türk müteahhitlik firması ile “Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Teknik Müşaviri” listesinde yer alan 7 Türk teknik müşavirlik firması için düzenlenen törende, şirket temsilcileri ödüllerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Törene Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan, Bakan Yardımcıları, milletvekilleri, büyükelçiler ve yabancı misyon temsilcileri, bürokratlar, meslek kuruluşlarından, özel sektörden ve STK’lardan üst düzey yetkililer katıldı.

‘Afet odaklı kentsel dönüşüm için göreve hazırız’

Ödül töreninde konuşan TMB Başkanı M. Erdal Eren, “Geçtiğimiz yıl sektörümüz için de küresel düzeyde zor bir yıl oldu. 2023 yılında küresel ekonomik krizin yansımaları, jeopolitik gerginlikler ve bölgemizdeki savaşların etkileri devam ederken ülkemizde meydana gelen “Yüzyılın Felaketi” depremler ile yüreklerimiz yandı. 6 Şubat depremlerinin ilk anlarından itibaren yurt içindeki tüm gücümüzü deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması için seferber ettik. Bakanlıklarımız ve ilgili devlet kurumları öncülüğünde bölgedeki tüm konutları ve altyapıyı yeniden inşa ediyor, yaralarımızı birlikte sarıyoruz. Bu noktada aynı acıların bir daha yaşanmaması için ülkemiz genelinde olası depremlere karşı afet odaklı kentsel dönüşüm için de ilgili bakanlıklarımız ve yerel yönetimlerle birlikte üstümüze düşen görevler için hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.” dedi.   

‘Yurt dışında sadece müteahhit olarak değil, yatırımcı ve işletmeci olarak da rol almaktayız’

Yurt içinde “ekonominin lokomotifi”, yurt dışında ise “dünyayı inşa eden” olmak ve Türk müteahhitliğini bir marka haline getirmek için çalıştıklarını anlatan TMB Başkanı Eren, “1972 yılında başladığımız yurt dışı faaliyetimizde 2000’li yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdik ve hemen hemen her ülkede geleceğe köklü bir miras bıraktık. Her bir başarı ülkemizin gelişiminde ve bir marka haline gelmesinde birer tuğla niteliği taşımaktadır. Dünyanın her köşesinde, tam 137 ülkede otoyollar, köprüler, barajlar, raylı sistemler, havalimanları, hastaneler, oteller, konutlar, endüstriyel tesisler gibi çok çeşitli alt ve üst yapı projesini yüksek kalitede, uygun maliyetlerle ve öngörülen sürelerde hayata geçirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yurt dışında artık sadece müteahhit olarak değil, yatırımcı ve işletmeci olarak da rol almaktayız” diyerek sözlerine devam etti.

Hedefler için 2 destek talebi

Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde hedeflere ulaşabilmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan destek talebinde bulunan TMB Başkanı Eren, “Sektörümüz açısından son derece önemli ve öncelikli konu Türk bankalarının teminat mektuplarının faaliyette bulunduğumuz ülkeler tarafından doğrudan kabul edilmemesidir. Teminat mektuplarının kontr-garantisi için ödemek zorunda kaldığımız yüksek komisyon tutarları maliyetlerimizi artırmakta ve rekabet gücümüzü olumsuz yönde etkilemektedir. Bu bağlamda, Türk bankaları tarafından verilen teminat mektuplarının faaliyette bulunduğumuz ülkelerde doğrudan kabulünün sağlanması için Hazine ve Maliye Bakanlığı, BDDK, Bankalar Birliği, Eximbank ve ilgili diğer kuruluşların iş yaptığımız ülke makamlarına uluslararası standarttaki bankacılık sektörümüzü ve denetim standartlarımızı anlatmalarının faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunun yanı sıra Libya, Suudi Arabistan, Türk Cumhuriyetleri ve Irak gibi çok yakın temasta olduğunuz ülkelerin en üst düzey yöneticileri ile yapacağınız siyasi görüşmelerde konunun tarafınızdan gündem maddesi yapılması kesinlikle daha etkili olacaktır. Sektörümüz açısından diğer önemli bir sorun ise uygulanmakta olan Ekonomik Program ile Kamuda Tasarruf Tedbirleri çerçevesinde deprem bölgesi dışında programa yeni proje alınmaması; devam eden kamu altyapı projelerinde ise ilerleme oranı %75’in altındaki projelere cüzi miktarda ödenek ayrılması veya ödenek verilmeyerek askıya alınmasının kararlaştırılmış olmasıdır. Kamu yatırımlarında önceliklendirme yapılması; bütçe imkanlarının kısa sürede tamamlanacak projelere tahsisini öngören bu kararı tamamen doğru buluyoruz. Ancak ilerleme oranı %75’in altında olduğu için ödenek verilmeyerek yavaşlatılan veya tümden durdurulan projelerin teminat mektubu, sabit personel ve iş yapmadan açık tutulan şantiye giderleri gibi masraflarının belirsiz bir süre için müteahhide yüklenmesi adil değildir. Bu durumdaki işlerin müteahhitlerine şartsız tasfiye hakkı verilerek değişik büyüklükteki yüzlerce müteahhidin batmasını önlemek konusunda gereğinin yapılması gerektiğini düşünüyoruz.” açıklamalarında bulundu.  

Pazar payı ve çeşitliliği artırmak için görüşmeler sürüyor

Türk müteahhitleri olarak sahip olunan deneyim ve bilgi ile uluslararası pazarda paylarını her geçen gün artırmak için çaba gösterdiklerini belirten Başkan Eren, “2023 yılında da savaş şartlarına rağmen Rusya hala lider pazarımız olmaya devam etmiştir. Vizyon 2030 programı kapsamında hareketlenen Suudi Arabistan ile Kalkınma Yolu projesinin yanı sıra birçok büyük altyapı projesi bulunan Irak çok yakından takip ettiğimiz yeni hedef ülkelerimiz. Ağustos ayında siyasi istikrarsızlık sürecinde uzak kaldığımız Pakistan’a Ticaret Bakanımız başkanlığında yaptığımız ziyarette bizzat Başbakan Sayın Şahbaz Şerif tarafından yeni atılım döneminde başlayacak altyapı projeleri için davet edildik. Ticaret Bakanlığımız ile birlikte başta bu ülkeler olmak üzere ülkelerindeki inşaat projelerinde firmalarımızı görmek isteyen birçok ülkeden konuk bakanlar ve heyetlerle ülkemizde veya gelişmeleri yerinde görüşmek için o ülkelere giderek temaslarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl sonuna kadar Irak, Suudi Arabistan, Özbekistan ve Nijer’e Ticaret Bakanlığımız ile birlikte müteahhitlik heyeti ziyaretleri yapmayı planlıyoruz. Büyük üzüntü duyduğumuz savaşın sona ermesi ile birlikte Ukrayna’nın yeniden inşası sürecinde yer almak için temaslarımız da kesintisiz devam ediyor. Japonya, İngiltere, İsviçre, Finlandiya, Avusturya ve Macaristan gibi birçok ülke ile projeleri için finansman ihtiyacı olan Ukrayna, Endonezya, Özbekistan gibi ülkeler ve Sahra Altı Afrika bölgesindeki projeler için Eximbankımızla birlikte işbirliği anlaşmaları yaparak çözümler oluşturmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.  

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Polisan Holding 60 Yaşında!

Yayınlandı

-

Polisan Holding, kurucusu Necmettin Bitlis’in attığı sağlam temeller ve güçlü vizyonla 60. yılını kutluyor. Kimya, boya, liman işletmeciliği ve gayrimenkul sektörlerindeki faaliyetleriyle ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan Polisan Holding, yarım asrı aşan bu yolculuğunda güçlü iş birlikleri ve inovatif çözümlerle adını geleceğe taşırken 60. yılına özel reklam filmini dijital mecralarda yayınladı.

Poliport, Polisan Kimya, Polisan Yapıkim, Polisan Hellas gibi sektöründe öncü şirketleri bünyesinde bulunduran Polisan Holding, Polisan Kansai Boya ve Rohm and Haas ile olan güçlü ortaklıklarıyla 60. yılını kutluyor. “60 Yıllık Değer” temasıyla hazırlanan reklam filmi, Polisan Holding’in altmış yıllık başarı dolu hikayesini, tecrübesini ve kurduğu güçlü iş birliklerini vurgularken; 60. yıl için özel tasarlanan logo da bu anlamlı yolculuğa eşlik ediyor.

Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler: “60 yıllık bu mirasa sahip olmak bizler için büyük bir gurur kaynağı”

Polisan Holding CEO’su Cantekin Dinçerler, 60. yıl değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Polisan Holding’in 60 yıllık tarihi, yalnızca bir büyüme hikayesi değil, aynı zamanda sektöre yön veren yenilikçi ve yerli çözümlerin doğuşuna tanıklık eden bir başarı öyküsüdür. Bu süreçte birçok ilke imza atarak ülke ekonomisine büyük katkılarda bulundu. Bu mirası bizlere kazandıran, vizyonuyla yolumuzu açan kıymetli kurucumuz rahmetli Necmettin Bitlis’e ve 60 yılda bu büyük başarıya emek veren, katkıda bulunan, şu an aramızda olan ya da olmayan herkese, teşekkür ediyor, minnetlerimizi sunuyorum. 60 yıllık bu değerli mirasa sahip olmak, bizler için büyük bir gurur kaynağı. Polisan Holding olarak köklü geçmişimiz ve sürekli gelişim arzusu sayesinde yerli ve milli markalarımızla sektörde öncü olmayı sürdürerek, bu başarı dolu yolculuğu daha da ileriye taşıyacağız.

Okumaya Devam Et

GENEL

Şebeke Suyunu Yönetirken ve Kullanırken Bunlara Dikkat!

Yayınlandı

-

Yaşam alanlarında kişisel bakım ve temizlik amacıyla kullandığımız şebeke suyunu içmek bizleri endişelendiriyor. Ancak uzmanlar, şebeke suyunun kalitesini yalnızca içerken değil, kullanırken de sorgulamamız gerektiğini söylüyor.

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, şebeke suyunun güvenliği konusunda vatandaşları ve belediyeleri uyararak, güvenli su yönetimi için yapılması gerekenleri paylaştı.

Musluk suyu, günlük hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Evlerde, okullarda, hastanelerde,  işyerlerinde ve daha birçok yaşam alanında kişisel bakım ve temizlik amacıyla kullanılan hatta birçok ilimizde içme suyu olarak da tüketilen şebeke suyunun kalitesi, insan sağlığı açısından kritik önem taşıyor.

Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, şebeke suyunun güvenliği konusunda vatandaşları ve belediyeleri uyararak, güvenli su yönetimi için yapılması gerekenleri paylaştı:

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır”

“Musluktan akan su temizdir, algısı yanlıştır. Musluktan akan suyun kalitesini etkileyen bazı önemli unsurlar vardır. Bu unsurlar; belediyeler tarafından suyun depolandığı tesisler, şehirlerdeki su boruları, binalardaki su tesisatı ve su depolarıdır.

Suyu, depolama ve taşıma yöntemlerine dikkat!

Su, yaşam alanlarına ulaşmadan önce belediyeler tarafından tedarik edilip, depolanıyor. Şebeke suyunu depolama tesislerinde yaygın olarak kullanılan betonarme depolarda muhafaza etmek yüksek risk taşıyor.  Çünkü betonarme depolarda zamanla oksitlenme oluşabiliyor. Depoda oluşan bu deformasyon ise suyun kimyasal yapısını bozuyor. İçme ve kullanma suyunun güvenli bir şekilde depolanması, suyun depolandıktan sonra kalitesinin bozulmaması ve insan sağlığını tehdit edebilecek mikroorganizmalar oluşturmayacak şekilde muhafaza edilmesi için GRP modüler su deposu sistemini tercih etmek kritik önem taşıyor. Avrupa’da oldukça yaygın olan bu sistemler, suyu, kalitesini bozmadan uzun yıllar güvenli bir şekilde muhafaza ediyor. Yüksek mühendislik malzemesi olarak tanımlanan ve SMC olarak adlandırılan ‘cam elyaf takviyeli kompozit malzeme’ ile üretilen GRP su depoları, geleneksel sistemlerden farklı olarak, aşırı sıcak ve aşırı soğuk dış ortam şartlarından etkilenmiyor. GRP panellerin pürüzsüz yüzey yapısı ve cam elyaf içeriği nedeniyle UV ışınlarının geçirgenliği sıfıra yakın olduğu için su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşmuyor. 

Su depolama tesislerinin yanı sıra şehirlerdeki su borularına da dikkat etmek gerekiyor. Çünkü suyu, belediyelerin depolama tesislerinden binalara taşıyan borular da suyun kalitesinde önemli rol oynuyor. Borularda zamanla meydana gelen pas ve sızıntılar, şebeke suyunun kalitesini bozuyor. Bu durumun kontrolü ve düzeltilmesi noktasında da belediyelere büyük sorumluluklar düşüyor.

Su, borular vasıtasıyla binalara ulaştıktan sonra da kirletici unsurlar bulunuyor. Binalardaki su tesisatı ve betonarme depolama yöntemleri de en büyük kirletici sınıfında yer alıyor.

Binalarda da belediyelerin depolama tesislerinde olduğu gibi GRP su depoları tercih etmek ve su tesisatının bakımını yaptırmak gerekiyor. Bu konuda da ev sahiplerine, site yönetimlerine ve işletmelere önemli sorumluluklar düşüyor. 

Su yönetiminde bu hususlara hassasiyet gösterdiğimiz taktirde musluk suyunu güvenle kullanabilir, hatta içebilirsiniz.”dedi.

Osman Yağız,  konuşmasında her GRP su deposunun aynı kalite ve standartlarda üretilmediğinin, marka tercihi yapılırken sistemin, ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğuna dikkat edilmesi gerektiğinin de altını çizdi:

WRAS tarafından tescillenmeli

“GRP su deposu tercihinde dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS (Water Regulations Advisory Scheme) belgesi önemli bir satın alma kriteridir.  Ancak tercih aşamasında ürünün hangi derecelendirme sınıfı ile belgelendirildiğine dikkat edilmesi gerekiyor. Türkiye’de kullanılan bazı GRP panellerde depolanan su, 23 0C’ye kadar sağlıklı kalabiliyor. Biz Ekomaxi olarak,  üretimde yakaladığımız yüksek standartlar ile yurt içinde bu oranı 27 0C daha arttırarak 50 0C’ye çıkarabilen tek firma olma unvanını taşıyoruz. WRAS belgesi ve bu kapsamda GRP panelin sunduğu sıcaklık değeri, önemli bir satın alma kriteri olarak kabul ediliyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et

GENEL

Legrand Türkiye Grubu, A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na Katıldı

Yayınlandı

-

Bina, elektrik ve dijital altyapılar için geliştirdiği ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand Türkiye Grubu, 2-5 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Bu yıl 7. kez düzenlenen A-Tech 2024 Akıllı Bina Teknolojileri, Elektrik, Aydınlatma ve Elektronik Fuarı, akıllı bina teknolojileri ve elektrik sistemleri alanındaki en son yenilikleri sergilemek üzere sektördeki profesyonelleri bir araya getirdi.

Legrand Türkiye Grubu, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen A-Tech Akıllı Bina Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Legrand Türkiye Grubu, ev otomasyon sistemlerinden alçak gerilim dağıtım ve koruma ürünlerine, anahtar priz ve çalışma ortamı çözümlerinden aydınlatma kontrol sistemleri ve UPS-kesintisiz güç kaynaklarına ürün ve sistemlerini, sektör profesyonellerinin ve fuar ziyaretçilerinin beğenisine sundu. Özellikle son kullanıcıya yönelik IoT çözümlerimiz ve kablolu/kablosuz otomasyon sistemlerimiz, akıllı bina projelerinde dijital altyapı ve verimliliği artıran özellikleriyle öne çıktı. Ziyaretçiler, stantta yer alan bu çözümleri yakından inceleyerek, uzmanlardan teknik detaylar hakkında bilgi aldı.

Fuar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Legrand Türkiye Grubu CMO’su Gül Sevinç Selçuk, “A-Tech Fuarı, sektördeki profesyonellerle bir araya gelmek ve inovatif çözümlerimizi paylaşmak adına bizler için önemli bir platform oldu. Özellikle sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğine odaklanan ürünlerimiz, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik için çalışan bir firma olarak değerlerimizi ve kurumsal sosyal sorumluluk taahhütlerimizi, aynı zamanda genç profesyonellere fırsatlar sunan Genç Kurul gibi inisiyatiflerimizi tanıtma fırsatı bulduk. Akıllı bina teknolojilerinde sunduğumuz çözümlerle, geleceğin sürdürülebilir yaşam alanlarına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.” açıklamalarında bulundu.

Okumaya Devam Et

Trendler

Kitap


Kapanma Süresi 20Saniye