GENEL
Masdaf’tan Dünya Su Günü için açıklama: Suyun geleceğini korumak için zaman daralıyor
Yayınlandı
8 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Birleşmiş Milletler (BM) projeksiyonlarına göre, küresel su krizi giderek derinleşiyor. Bugün dünya genelinde 2,4 milyar insan su sıkıntısı çekiyor ve 2030’a kadar su talebinin mevcut arzı yüzde 40 oranında aşması bekleniyor. Sanayileşme, kentleşme ve iklim değişikliği nedeniyle 2050’ye kadar dünya nüfusunun yarısının su kıtlığı riskiyle karşı karşıya kalacağı öngörülüyor. Dünya Su Günü kapsamında açıklama yapan Masdaf Genel Müdürü Erhan Özdemir, “Su krizine karşı sürdürülebilir su yönetimi ve verimli kullanım her zamankinden daha kritik hale geldi” dedi.
Özellikle sanayileşme, hızlı nüfus artışı ve iklim değişikliği, su kaynaklarını sürdürülemez bir hızla tüketiyor. 2050’ye kadar dünya nüfusunun yarısının su kıtlığı riskiyle karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Bu krizin sadece belirli bölgeleri değil, küresel ölçekte milyarlarca insanı etkileyeceği öngörülüyor.
Bugün, her dört kişiden biri güvenilir bir temiz su kaynağına erişemiyor ve dünya nüfusunun büyük bir bölümü su kıtlığından dolayı ciddi sağlık sorunları ve yaşam kalitesinde düşüşle karşı karşıya kalmış durumda. Su kıtlığı nedeniyle 2030 yılına kadar 700 milyon insanın, yaşadığı bölgeyi terk etmek zorunda kalabileceği öngörülüyor.
Kontrolsüz tüketim ve iklim değişikliği su krizini derinleştiriyor
Artan nüfus ve kentleşme, su tüketimini daha önce görülmemiş seviyelere taşıyor. Günümüzde, dünya çapında tüketilen tatlı suyun yüzde 70’i tarım sektöründe kullanılıyor. Ancak birçok bölgede tarımda kullanılan sulama sistemleri verimsiz ve suyun büyük bir kısmı israf ediliyor. Küresel su krizinin ardında, doğal faktörlerin yanı sıra insan faaliyetlerinin de büyük etkisi bulunuyor.
Sanayileşme ve ekonomik büyüme, su talebini sürekli artırıyor. Kentleşme ve altyapı eksiklikleri de su kayıplarına neden olan diğer faktörler arasında yer alıyor. Şehirlerdeki su şebekelerinde yaşanan kaçaklar, küresel çapta her yıl milyarlarca litre suyun boşa gitmesine neden oluyor.
İklim değişikliği ise tüm bu süreci daha da karmaşık hale getiriyor. Artan sıcaklıklar, kuraklık sürelerinin uzaması ve yağışlardaki değişiklikler, mevcut su kaynaklarının dengesizleşmesine yol açıyor. Küresel ısınmanın etkisiyle tatlı su rezervleri azalırken, aşırı hava olayları nedeniyle suyun kullanımı ve yönetimi daha da zor hale geliyor.
Artan su talebi ve azalan kaynaklar küresel krizi büyütüyor
Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri su sıkıntısı yaşanan bölgelerde yaşıyor ve bu rakamın önümüzdeki yıllarda hızla artması bekleniyor. 2030 yılına kadar, dünya genelinde su talebinin mevcut arzı yüzde 40 oranında aşacağı tahmin ediliyor.
2050’ye kadar sanayileşme, kentleşme ve tarımsal üretim artışı nedeniyle küresel su talebinin yüzde 55 yükselmesi öngörülüyor. Su kıtlığı nedeniyle sağlık sorunları artarken, BM raporlarına göre 2030 yılına kadar su kıtlığı nedeniyle 700 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağı tahmin ediliyor.
Masdaf Genel Müdürü Erhan Özdemir: “Su krizine karşı bugünden harekete geçmeliyiz”
Dünya Su Günü dolayısıyla açıklamada bulunan Türkiye’nin akışkan teknolojilerindeki lider markalarından Masdaf’ın Genel Müdürü Erhan Özdemir: “Su kıtlığı, dünya genelinde sanıldığından çok daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Artan nüfus, sanayileşme ve iklim değişikliği, mevcut tatlı su kaynaklarını her geçen gün daha da baskı altına alıyor. Bugün atılacak her adım, gelecek nesillerin suya erişimini garanti altına almak için kritik öneme sahip. Su kıtlığı sadece bireylerin değil, devletlerin, şirketlerin ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çabasıyla çözülebilecek küresel bir sorun. Özellikle kentleşme, tarımsal sulama ve sanayide su kullanımının verimli hale getirilmesi konusunda daha fazla yatırım yapılmalı” dedi.
Suyun artık stratejik bir kaynak olarak ele alınması gerektiğini belirten Özdemir, “Küresel olarak uygulanacak bilinçli su yönetimi politikaları, kayıp ve kaçakların önlenmesi ve sürdürülebilir su çözümlerinin benimsenmesi, gelecekte yaşanabilecek büyük krizleri engellemek için en önemli adımlar olacak. Yakın gelecekte su, dünyamızın en değerli kaynağı olmaya devam edecek. Bugün su yönetimi konusunda alınacak önlemler, gelecek nesillerin sürdürülebilir bir yaşam sürmesini sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
Şişecam’ın net satışları yılın ilk dokuz ayında 162 milyar TL seviyesinde gerçekleşti
Yayınlandı
24 dakika önce-
Kasım 12, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Cam ve kimyasallar sektörlerinin uluslararası oyuncularından Şişecam’ın konsolide net satışları 2025 yılının ilk dokuz ayında 162 milyar TL oldu. Şişecam’ın bu dönemde toplam satışları içerisindeki uluslararası satışlarının payı yüzde 60 seviyesinde gerçekleşirken; toplam yatırımları 22,9 milyar TL, ihracatı ise 706 milyon dolar oldu.
Şişecam 2025 yılının ilk dokuz aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Şişecam’ın bu dönemdeki konsolide net satışları 162 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, Türkiye’den yapılan ihracatla Türkiye dışı üretimlerden yapılan satışların toplamını ifade eden uluslararası satışların konsolide satışlar içindeki payı ise yüzde 60 seviyesinde oldu. İlk dokuz ayda Şişecam’ın toplam yatırımları 22,9 milyar TL, ihracatı ise 706 milyon dolar olarak açıklandı. Bu dönemde 4,2 milyon ton cam üreten şirket, 3,2 milyon ton soda külü ve 2,9 milyon ton endüstriyel hammadde üretimi gerçekleştirdi.
2025 yılının üçüncü çeyreğinin küresel makroekonomik ve jeopolitik gelişmelerin iş dünyası üzerindeki etkilerini sürdürdüğü bir dönem olduğunu ifade eden Şişecam Genel Müdürü Can Yücel, şirketin ilk 9 aylık performansını şöyle değerlendirdi: “Şişecam, süregelen bu zorlu ve değişken ekonomik ortama rağmen; faaliyet kârlılığının artırılarak sürdürülmesi, pazarlardaki konumun muhafaza edilmesi ve sürdürülebilir, katma değerli üretim ile tüm paydaşları için değer yaratma odağında çalışmalarına devam ediyor. Yılın başında daha verimli çalışma anlayışı ile başlattığımız ve başarı ile sürdürdüğümüz “Verimlilik Yönetimi Programı” bu çeyrekte de sonuçlarımıza katkı sunmaya devam etti. 2025 yılının kalanında da aynı hassasiyeti koruyarak faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Nakit akış kapasitemizi koruma ve mali bünyemizi güçlendirme hedefi doğrultusunda; tasarruf ve sadeleşme adımlarını atarken, gelir yaratan yüksek katma değerli alanlara ve bu kapsamdaki varlıklarımıza odaklanmayı sürdürüyoruz. Olumlu neticelerini öngördüğümüz şekilde almaya devam ettiğimiz bu yaklaşımı izleyen dönemlerde de titizlikle uygulayacağız.”
Tarsus yatırımı devreye alındı
Yücel, 2025 yılının Şişecam’ın büyük yatırımlarının tamamlanması ve gelir yaratır hale gelmesi açısından önemli bir dönemeci ifade ettiğini belirterek şu bilgileri paylaştı: “Yeni yatırımlarımızın çok büyük ölçüde tamamlanacağı bu yıl içerisinde, önceliklendirdiğimiz katma değerli projelerimizden Tarsus’taki enerji camları fırını ve işleme hatlarımızı 19 Eylül 2025 tarihinde devreye aldık. Toplam 200 milyon Euro yatırım bedeliyle hayata geçirdiğimiz bu projeyle birlikte Şişecam’ın Türkiye’de kurulu buzlu cam üretim kapasitesi yıllık brüt 396 bin tona; enerji camı işleme kapasitesi ise yıllık 47 milyon m²’ye ulaştı. Faaliyete geçtiği günden bu yana iç piyasadan yoğun talep gören bu yatırımımız ile Türkiye’nin enerji alanında kendi kaynaklarını en verimli şekilde kullanabilmesini ve yeşil dönüşüm sürecine katkı sağlamayı hedeflerken, enerji camı ithalatını da önemli ölçüde azaltacağımızı öngörüyoruz. Tarsus üretim kompleksimizin bir parçası olan, günlük 1.200 ton kapasiteli Tarsus düz cam fırını yatırımımızı da öngörülen takvim çerçevesinde tamamlayarak, bölgedeki diğer tesislerimizle birlikte lojistik hatlara yakınlığı ve stratejik konumu ile önemli ihracat potansiyeli barındıran bir kapasiteyi ülkemize kazandıracağız.”
Can Yücel, yatırım projelerinin meyvelerini vermeye başladığı bu dönemin, Şişecam için yatırımları paralelinde oluşan finansal borçluluğunu gelişen piyasa koşulları dahilinde gözden geçirme imkânı sağladığını belirterek şöyle devam etti: “Yatırımlarımızın geri dönüşleri ile uyumlu ve daha uygun koşulları hedefleyerek finansman yükümüzün yönetimine hız kazandırdık. Bu dönüşümün önemli adımlarından biri olarak, Türkiye’deki yatırımlarımızın ve işletme sermayesi ihtiyacımızın finansmanı amacıyla, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile toplam azami 550 milyon Euro tutarında bir kredi anlaşması imzaladığımızı paylaşmak isteriz. Ülkemizin dünya çapındaki markası Şişecam; inovasyonla desteklenen, her zaman kaliteyi ve müşteri güvenini önceliklendiren çalışma anlayışı ile faaliyetlerini yılın kalanında da titizlikle sürdürecek. Camın tüm alanlarında faal küresel bir oyuncu olarak, 2026 yılında devam etmesi muhtemel jeopolitik riskleri en iyi şekilde yöneterek tüm paydaşlarımız için azami değer yaratmayı önceliklendireceğiz.”
GENEL
PASİFİK HOLDİNG HALKA ARZ GELİRİNİN YÜZDE 80’İNİ YENİ YATIRIMLARDA KULLANACAK
Yayınlandı
38 dakika önce-
Kasım 12, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Şehirlere imza atan gayrimenkul projeleri, uluslararası demiryolu lojistiğiyle dünyaya açılan yenilikleri, teknoloji ve savunma sanayiindeki atılımları ve sürdürülebilir bir gelecek için yenilenebilir enerji yatırımlarıyla faaliyet gösterdiği her alanda bugüne ve geleceğe yön veren Pasifik Holding, halka arz oluyor. Aralarında Pasifik GYO, Pasifik Eurasia ve Pasifik Teknoloji gibi Borsa İstanbul’da işlem gören ve sektör lideri konumunda olan üç şirketin de bünyesinde yer aldığı Pasifik Holding, halka arz gelirinin yüzde 80’ini teknoloji, lojistik, gayrimenkul ve enerji sektörleri başta olmak üzere yeni yatırımlarda kullanacak.
Teknolojiden lojistiğe, gayrimenkulden enerji ve madenciliğe kadar farklı alanlarda vizyoner yatırımları ile dikkat çeken Pasifik Holding halka arz oluyor. SPK’nın 7 Kasım tarihli bültenine göre; Pasifik Holding’in 2 milyar TL’si sermaye artırımı, 2 milyar TL’si ortak satışı olmak üzere toplam 4 milyar TL nominal değerli hissesi Halk Yatırım ve İntegral Yatırım liderliğinde 12, 13 ve 14 Kasım tarihlerinde 1,50 TL’den sabit fiyatla talep toplama yöntemiyle satışa sunulacak. Halka arz sonrasında Pasifik Holding’in halka açıklık oranı yüzde 20 olacak. Pasifik Holding’in halka arzına konu payların yüzde 40’ı bireysel yatırımcılara, yüzde 10’u 100 bin lot üzeri yüksek başvurulu yatırımcılara ve yüzde 50’si yurt içi kurumsal yatırımcılara tahsis edilecek. Borsa İstanbul Yıldız Pazar’da işlem görecek Pasifik Holding, halka arzdan elde edilecek gelirin yüzde 80’ini teknoloji, lojistik, gayrimenkul ve enerji sektörleri başta olmak üzere yeni yatırımlarda, yüzde 10’unu işletme sermayesinde, kalan yüzde 10’luk kısmı da finansal borçların ödenmesinde kullanacak.
Geleceği tasarlamak en büyük tutkumuz
Pasifik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, daha güçlü bir kurumsal yapı hedefiyle farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerini 2023 yılında holding çatısı altında topladıklarını hatırlattı. Pasifik Holding olarak, bulundukları her alanda geleceği tasarlamanın en büyük tutkuları olduğunu anlatan Fatih Erdoğan, Pasifik Okyanusu’ndan ilham aldıklarını belirterek, “İşte bu yüzden cesaretle adım atıyor, tutkuyla çalışıyor, bereketle büyüyoruz” diye konuştu.
Pasifik Holding’in 30 Haziran 2025 itibariyle özkaynaklarının 30,2 milyar TL’ye ulaştığını, net dönem karının ise 1,4 milyar TL olduğunu ifade eden Fatih Erdoğan, şunları söyledi: “Holdingleşme, yönetim kolaylığının yanı sıra şirketlerimiz arasındaki sinerjinin, iş birliği ve kaynak paylaşımının, finansal güç kabiliyetinin artmasını, marka ve imaj gücünün birbirini beslemesini sağladı. Halka arzla da yepyeni bir sürece giriyoruz. Bildiğiniz gibi Pasifik olarak bugüne kadar dört halka arz gerçekleştirdik. Bunlardan ilki 40 yıllık bir geçmişe sahip aile şirketimiz Orçay’dı. Hemen ardından Next Level markalı projeleriyle bulunduğu bölgeye ilkleri getiren Pasifik GYO, sonrasında Türkiye’nin uluslararası demiryolu lojistiği alanında öncü şirketi Pasifik Eurasia, son olarak ise savunma sanayii teknolojilerinden bilişim teknolojilerine kadar geniş bir hizmet yelpazesi sunan, yerli ve milli teknoloji ile Türkiye’nin ilk ve tek insansız helikopterini üreten Pasifik Teknoloji’yi halka açtık. Halka açılma vizyonunu geleceğe bırakacağımız en büyük miras olarak gördüğümüz için Pasifik Holding’i de halka açmaya karar verdik. SPK’dan aldığımız onay doğrultusunda da 12-14 Kasım tarihleri arasında talep toplamaya başlayacağız. Halka arzımızla birlikte yeni yatırımcılarla Pasifik ailesi daha da büyüyecek ve güçlü sermaye yapımız, hızlı karar alma kabiliyetimiz ve özgün sektör karmamızla faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlardaki liderlik hedefimize çok daha emin adımlarla yürüyeceğiz.”
Halka arz gelirini stratejik büyüme yatırımlarına yönlendireceğiz
Halka arzdan elde edilecek kaynağın lojistikten enerjiye, teknoloji yatırımlarından gayrimenkule uzanan geniş bir yelpazede Türkiye’nin bölgesel rekabet gücünü artırmak için kullanılacağını açıklayan Fatih Erdoğan şöyle konuştu: “Biz Pasifik Holding olarak halka arzdan elde edeceğimiz geliri; hem grubumuzun stratejik büyüme yol haritasını hızlandırmak hem de Türkiye’nin bölgesel rekabet gücüne kalıcı değer katmak için kullanacağız. Lojistikte BTK hattı üzerinde bugün ulaştığımız hacmi daha ileri taşıyacağız. Çin’den Avrupa’ya uzanan Orta Koridor’da kesintisiz taşımayı mümkün kılmak için lokomotif, vagon ve konteyner yatırımlarını, terminal altyapı güçlendirmelerini hızlandıracağız. Türkiye’nin bu koridorda ‘transit ülke’ değil, ‘merkez ülke’ olarak konumlanmasına katkı sunacağız. Teknoloji tarafında ise yüzde 100 yerli ve milli teknoloji hedefimiz doğrultusunda savunma sanayii teknolojilerinde Türkiye’nin uluslararası pazardaki payını artırmayı hedefliyoruz. İnsansız sistemler alanında performansı yüksek, dayanıklı ve küresel çapta rekabetçi ürün yelpazemiz için üretim kapasitemizi artıracağız. Bilişim teknolojilerinde akıllı şehirlerden güvenli dokümanlara, biyometrik sistemlerden kimlik yönetimine kadar yenilikçi çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. Mevcut projelerimizi hızlandırıp yeni ürün ve patent geliştirme süreçlerine yatırım yapacağız. Grubumuzun lokomotifi gayrimenkulde ‘Next Level’ markamız ile şehir yaşamının geleceğini tasarlıyoruz. Bu anlayışla Next Level markamızla sürdürülebilir proje vizyonumuzu güçlendirecek ve hep ‘bir sonraki seviyeyi’ hedefleyerek yeni projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Enerji ve madencilik yatırımlarımız da devam ediyor. Ön lisans, Ar-Ge, fizibilite ve potansiyel tespit çalışmalarımız tamamlandı. Şimdi tesis kurulum aşamasına geçiyoruz. Bu yatırımların, yenilenebilir ve sürdürülebilir kaynaklarla katma değeri yüksek enerji üretim kapasitemizi artıracağına inanıyorum. Aden Pellet ile sürdürdüğümüz atık orman ürünlerinin geri dönüşümü projesi de bunun güzel bir örneğidir. Sadece mevcut alanlarımızı değil, potansiyeli yüksek yeni sektörleri de radarımızda tutuyoruz. Fırsat gördüğümüz her alana cesaretle adım atmaya, yatırım yapmaya devam edeceğiz. Halka arzdan elde edeceğimiz kaynakları sürdürülebilir büyümeyi, yüksek teknolojiyi, küresel rekabetimizi ve Türkiye’nin bölgesel liderlik vizyonunu destekleyecek şekilde kullanacağız. Aldığımız her stratejik kararda küresel düşünüp, yerli üretmeye ve kalıcı değer yaratmaya devam edeceğiz.”
Pasifik Teknoloji’de ihracatın cirodaki payını yüzde 50’ye çıkaracağız
Teknoloji tarafında Pasifik Teknoloji ile Türkiye’nin dijital geleceğinde ve savunma sanayiinde kritik rol oynamaya devam ettiklerini anlatan Fatih Erdoğan, “Bir taraftan savunma sanayiinde insansız hava araçlarımızla önemli başarılara imza atarken, diğer taraftan da bilişim teknolojilerinde birçok ilki hayata geçirmeye devam ediyoruz. Kapsamlı mühendislik altyapımızla savunma sanayiinden siber güvenliğe, biyometrik kimlik çözümlerinden seyahat teknolojilerine ve finansal sistemlere kadar geniş bir yelpazede entegre çözümler sunuyoruz. Ana hedefimiz uluslararası pazardaki konumumuzu güçlendirmek” diye konuştu.
Savunma sanayii teknolojileri alanında ülkeye katma değer sağlayacak projeler ürettiklerini vurgulayan Erdoğan, özellikle döner kanatlı insansız hava araçları ve kamikaze İHA’lar gibi yenilikçi ürünlerle Türkiye’nin uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırmayı hedeflediklerini belirtti ve şunları ekledi: “Savunma sanayii ihracatının ciromuzdaki payını yüzde 50’ye çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, ürünlerimizin AB pazarındaki varlığını güçlendirerek Avrupa’nın savunma bütçesinden daha etkin yararlanmamızı sağlayacak adımlar atıyoruz.” Erdoğan, şirketin geliştirdiği sistemlere ilişkin de şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin ilk ve tek insansız helikopteri ALPİN-2 Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girdi, teslimat süreci devam ediyor. Bunun yanında Türkiye’nin ilk ve tek silahlı mini insansız helikopteri DUMRUL ile MERKÜT Kamikaze İHA ürünlerimizin ilk teslimatları tamamlandı, bu sistemler de envantere alındı. Sabit kanatlı kamikaze İHA ürünlerimiz olan DELİ ailesinin 50 km menzilli versiyonunun ürün geliştirme süreci tamamlandı, envantere girme süreci devam ediyor. 500 km, 1.000 km ve 3.000 km menzilli versiyonlarının geliştirme çalışmalarına başlandı. İnsansız hava araçları teknolojilerinde ilk önce drone İHA’lar, sonra sabit kanatlı İHA’lar ve en son döner kanatlı helikopter İHA’lar geliştirildi. Biz bu üç ayrı teknolojinin üçünü de üretebilen dünyadaki ender şirketlerden biriyiz. Bu özelliğimiz savunma sanayii tarafındaki gelecek beklentilerimizi oldukça güçlü tutuyor.”
Fatih Erdoğan, “Stratejimiz ve vizyonumuz doğrultusunda, başta ülkemiz olmak üzere uluslararası alanda da bu özel sistemlerimizin yer alması için çalışıyoruz. Pasifik Teknoloji çatısı altında geliştirdiğimiz her yeni platform ve sistem, bizi hedeflerimize bir adım daha yaklaştırıyor. Amacımız, Türkiye’nin savunma sanayiinde kazandığı gücü daha da ileriye taşıyacak projeler geliştirerek, ülkemizin küresel güç olma hedefine katkı sağlamak” dedi.
Orta Koridorun ana oyuncusu Pasifik Eurasia
Lojistik sektöründe ise 2019 yılından bu yana uluslararası önemli anlaşmalara ve taşımalara imza attıklarını hatırlatan Fatih Erdoğan, “Pasifik Eurasia olarak Çin’den Avrupa’ya uzanan Orta Koridor üzerinde ülkemizin lojistik merkez olarak konumlanmasını amaçlayan bir anlayışla Bakü-Tiflis-Kars (BTK) hattı başta olmak üzere yeni taşıma koridorlarının gelişimini sağlayacak pek çok önemli adım attık” dedi.
Pasifik Eurasia’nın ana oyuncu olduğu Orta Koridor üzerinde çalışmalarını sürdürdüğüne dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: “Orta Koridor hem mevcut jeopolitik konjonktür hem de yapısal gerçeklik gereği bölgesel bir geçiş hattı olmanın ötesinde, stratejik önemi yüksek kıtalar arası bir koridora dönüşüyor. Türkiye, bu koridorun kilit ülkesi olarak lojistik, enerji, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında kritik avantajlara sahip. Biz de Pasifik Eurasia olarak bu koridorun gelişmesi ve gerçek potansiyeline ulaşması için ulusal ve uluslararası bazda çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda 2025 yılı boyunca önemli anlaşmalara imza attık. Bu anlaşmalar sayesinde Orta Koridorun yakın gelecekte, Çin ile Avrupa arasında gelişen demiryolu taşımalarında payını artıracağına inanıyoruz. Yapılan anlaşmalar çerçevesinde ilk olarak yılda 1.000 trene ulaşmasını hedeflediğimiz Orta Koridor üzerinde Türkiye merkez ülke haline dönüşecek. Biz de Pasifik Eurasia ile bu stratejik hedefler doğrultusunda önemli yatırımlar ve iş birlikleri yapmaya devam ediyoruz. Hedefimiz, ana oyuncusu olduğumuz Orta Koridorun etkinliğini artırmak ve taşıma hacmini hızla büyütmek.”
Faizler düştü, gayrimenkul piyasasında hareketlilik başladı
Faaliyet gösterdikleri tüm alanlarda sektöre yön veren öncü bir rol üstlendiklerini anlatan Fatih Erdoğan, gayrimenkul sektöründe şehri değiştiren, hayatı farklılaştıran ve şehircilik kavramına yeni bakış açıları getiren projeleriyle dikkat çektiklerini anlattı. Pasifik GYO’nun holdingleşme yolundaki en önemli yapı taşlarından biri olduğunu ifade eden Fatih Erdoğan, ödüllü Next Level markasının İstanbul’un en özel lokasyonlarında hızla yükseldiğini belirterek şöyle konuştu: “Next Level İstanbul’un ardından Next Level Kemer ile Göktürk’te ‘next level’ bir yaşamın kapısını açtık. Ekim ayı sonunda lansmanını yaptığımız Next Level Kemer’e oldukça yoğun bir ilgi var. Bu projemizi 2026 yılı sonunda teslim edeceğiz.”
Şehrin merkezinde doğayla iç içe, modern bir yaşam alanı sunmayı hedefleyen Next Level İstanbul’un, Etiler-Levent bölgesinde yükseldiğinin altını çizen Erdoğan, Next Level İstanbul’un sakinlerine şehir merkezinde eşsiz bir doğa keyfi yaşatacağını ve İstanbulluların beklentilerinin üzerinde, şehir yaşamını zenginleştirecek özelliklere sahip olduğunu ifade etti. Erdoğan, “Next Level İstanbul ismindeki iddianın altını dolduran bir proje. İstanbul’un en değerli lokasyonunda şehre sınıf atlatan özellikleriyle İstanbul’un en değerli gayrimenkul yatırımlarından biri olma özelliği taşıyor” dedi.
Fatih Erdoğan, başkentteki projeleri hakkında da şu bilgileri verdi: “Ankara’nın tam kalbinde yer alan ve tek parselde bir milyon 200 bin metrekare inşaat alanı ve Türkiye’nin en büyük karma yaşam projelerinden özelliği ile öne çıkan Merkez Ankara’da, konut inşaatlarımız tamamlandı ve yaşam başladı. Ankara’nın açık havayla bütünleşen yeni nesil alışveriş ve yaşam merkezi Merkez Ankara AVM ise Mayıs 2026’da açılacak. Merkez Ankara AVM hem perakende markalarının hem de yeme-içme markalarının bir araya gelebildiği, 600 metrelik alışveriş caddesi konsepti, biri açık biri kapalı olan iki kat üzerine kurulu tasarımı ile Ankara’nın merkezinde yepyeni bir buluşma noktası olacak. Next Level Bodrum ve Next Level Country tarafında da hazırlıklarımız sürüyor. Dolayısıyla Pasifik Holding’in temelinde önemli bir yeri olan gayrimenkul ve inşaat tarafındaki yatırımlarımıza, bulunduğumuz bölgeyi ‘next level’a taşıyacak projelerimize hızla devam ediyoruz.”
Enerjide odak noktamız ‘yenilenebilir enerji’
Enerji sektöründe ise yenilenebilir enerjiye odaklandıklarını anlatan Erdoğan, depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarının Türkiye’de Mardin ve Edirne’de, Avrupa’da ise Romanya’da hayata geçeceğini söyledi. Doğaya ve dünyaya karşı sorumluluk bilinciyle yola çıkarak, orman artıklarından yenilenebilir enerji yakıtı olan pelet üretimi yapan çok modern bir fabrika yatırımını Giresun’da hayata geçirdiklerini ve yenilenebilir enerji sektörüne farklı bir yaklaşım getirdiklerini anlatan Erdoğan, madencilik tarafında da çalışmalarımız devam ediyor. Sivas-Erzincan bölgesinde alınan 3 işletme ruhsatı ile kurşun-çinko ağırlıklı maden arama ve hazırlık çalışmalarına başladık. Sondaj ve laboratuvar testlerimiz şu sıralarda devam ediyor” dedi.
Fatih Erdoğan, halka arzdan aldıkları güçle birlikte Pasifik Holding olarak faaliyet gösterdikleri tüm sektörlerde geleceği tasarlamaya, stratejik milli ürünlerle Türkiye’ye ve tüm paydaşlarına katma değer sunmaya ve farklı rotalar keşfederek büyümeye devam edeceklerini belirterek sözlerini tamamladı.
GENEL
PERI, Türkiye’nin Mühendislik Vitrini 19 Mayıs Stadyumu’nda
Yayınlandı
2 saat önce-
Kasım 12, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Yaklaşık 16.000 ton çeliğin kullanıldığı Ankara 19 Mayıs Stadyumu, dünyanın en uzun çelik çatı açıklıklarından birine sahip yapısıyla Türk mühendisliğinin simge projelerinden biri olmaya hazırlanıyor. 2023 yılında yapımına başlanan ve hâlen devam eden proje, tamamlandığında yalnızca Türkiye’nin değil, küresel spor dünyasının da en prestijli tesisleri arasında yerini alacak. 52.000 kişi kapasiteli stadyum, Türkiye – İtalya ortaklığında düzenlenecek Euro 2032’ye ev sahipliği yapacak.
Ankara 19 Mayıs Stadyumu, yapısal çelik imalatı ve montajıyla dünyanın en prestijli projeleri arasında gösterilmektedir. 2023’te yapımına başlanan ve hâlen süren projede yaklaşık 16.000 ton çelik kullanılmaktadır. Proje, 285 metre çatı açıklığıyla dünyanın en uzun çelik çatı açıklığına sahip üçüncü stadyumu olarak uluslararası literatüre girmektedir.
Ankara’nın yeni simgesi 19 Mayıs Stadyumu, modern bir spor tesisi olmanın ötesinde Türk mühendisliğini dünyaya taşıyor.
Projeyi, yüklenici firma Temsan Yapı ve Makina Endüstri A.Ş. ile işveren ASL – Yıldızlar birlikte hayata geçirmektedir. Çelik üretiminden lojistiğe ve montaja kadar tüm süreçleri üstlenen Temsan, bu dev projeyle Türkiye’nin mühendislik gücünü uluslararası ölçekte sergilemektedir. Modern bir spor tesisi olmanın ötesinde, mühendislik alanında da referans kabul edilen stadyum, ülkenin inşaat ve çelik sektöründeki potansiyelini açıkça ortaya koymaktadır.
Güvenlik ve Hız İçin PERI UP Flex
Stadyumun çelik montajında kullanılan PERI UP Flex Modüler İskele Sistemi; yüksek taşıma kapasitesi, hafif yapısı ve hızlı kurulum özellikleriyle iş güvenliği ve verimlilikte önemli avantajlar sağladı. Kama bağlantı teknolojisi ile hızlı ve hatasız montaj yapılırken, entegre korkuluk ve kaymaz platformlarla uluslararası güvenlik standartları sağlandı.
Modüler yapısıyla çelik montajın yanı sıra erişim, yük ve bakım-onarım iskelelerinde de kullanılabilen PERI UP Flex, hafifliğiyle kurulum süresini kısaltırken dayanıklı çelik yapısıyla uzun ömürlü bir çözüm sundu. PERI UP Flex ürünleri bu özellikleriyle projeye hem hız hem de güvenlik açısından dünya standartlarında katkı sağladı.
Tamamlandığında dünya standartlarında bir spor tesisi haline gelecek 19 Mayıs Stadyumu, Türk mühendisliğinin küresel vitrinine dönüşüyor.
19 Mayıs Stadyumu, tamamlandığında yalnızca Ankara’nın simge yapılarından biri değil; aynı zamanda uluslararası spor organizasyonlarına ev sahipliği yapacak modern bir tesis olacaktır. Bu dev proje, Türkiye’nin küresel spor arenasındaki konumunu güçlendirirken, Türk mühendisliği ve çelik sanayisini dünya çapında referans noktası haline getirecektir.
Proje Şantiye Şefi Alp Battal Gazi Çeribaşı şunları söyledi:
“Ankara 19 Mayıs Stadyumu, Türkiye’nin mühendislik gücünü gösteren en önemli projelerden biridir. Bu ölçekteki çelik montajda güvenlik ve hız kritik rol oynuyor. PERI’nin iskele sistemleri sayesinde hem güvenliği sağladık hem de montaj süresinde yüksek verimlilik elde ettik. Bu katkı, projenin uluslararası standartlarda ilerlemesini mümkün kıldı.”
Temsan Yapı ve Makina Endüstri A.Ş.
1972’de kurulan Temsan, çelik çerçeveli binalar, endüstriyel tesisler, stadyum çatıları, köprüler ve çok katlı yapılar dahil geniş bir alanda faaliyet göstermektedir. Ankara’daki yaklaşık 26.000 m²’lik kapalı alana sahip üretim tesisiyle büyük ölçekli projelere güçlü kapasite sunmaktadır. Yarım asırlık deneyimiyle Temsan, yurt içi ve uluslararası projelerde mühendislik kabiliyetini başarıyla kanıtlamaktadır.
PERI Türkiye
PERI’nin Türkiye yolculuğu, ilk olarak 1986 yılında rahmetli Orhan Terzioğlu tarafından açılan irtibat bürosuyla başlamıştır. 4 yıllık bu sürenin ardından, 1990 senesine gelindiğinde firmamız; PERI Kalıp ve İskeleleri Sanayi ve Ticaret LTD. ŞTİ. ana firmamız Alman PERI SE’nin %100 yabancı sermayesiyle kurulmuş ve şirketleşmiştir. PERI Türkiye, 2025 itibarıyla 39. yılını kutlamakta ve grup içinde kurulan 9. kardeş şirket olarak faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir.
Son Yazılar
- Şişecam’ın net satışları yılın ilk dokuz ayında 162 milyar TL seviyesinde gerçekleşti Kasım 12, 2025
- PASİFİK HOLDİNG HALKA ARZ GELİRİNİN YÜZDE 80’İNİ YENİ YATIRIMLARDA KULLANACAK Kasım 12, 2025
- PERI, Türkiye’nin Mühendislik Vitrini 19 Mayıs Stadyumu’nda Kasım 12, 2025
- AUX, İklimlendirmede 360° Çözüm Dönemini Başlatıyor Kasım 11, 2025
- inSuppliers İnşaat Sektörü Profesyonelleri Buluşması-IV Networking Etkinliği İzmir’de Gerçekleşti! Kasım 11, 2025
- Çimentonun 200 yıllık üretim teknolojisi değişiyor Kasım 11, 2025
- İnovasyon ürünü DokaFit, kalıp sektörüne yepyeni bir standart getiriyor Kasım 11, 2025
- Volvo Trucks, Göz Takip Teknolojisi İle Sürücü Uyarı Destek Sistemini Üst Seviyeye Taşıyor! Kasım 7, 2025
- TÜRKİYE ÇİMENTO SEKTÖRÜNDE OYAK VE SİNTEK’TEN ÖNEMLİ İŞ BİRLİĞİ Kasım 7, 2025
- Pusula Holding Antalya’da Gerçekleştirilen Lansman Toplantısıyla Tanıtıldı Kasım 7, 2025
- BOMAG’ın Kasım Ayına Özel “Filtre ve Bakım Kampanyası” Başladı! Kasım 7, 2025
- İZODER’DEN DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ’NE ÖZEL AÇIKLAMA Kasım 7, 2025
- KALEKİM’DEN SEKTÖRDE GÜVEN VE KALİTEYİ GÜÇLENDİREN İMZA Kasım 7, 2025
- İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: “Yeni Düzenlemelerle Yalıtımda Yeni Bir Dönem Başlıyor!” Kasım 7, 2025
- Sabancı, çevik icra ve ortak sorumluluk kültürünü portföy odaklı yeni yönetim modeliyle güçlendiriyor. Kasım 7, 2025
Trendler
RÖPORTAJ1 yıl önce“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
GENEL1 yıl önceAlarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
GENEL2 yıl önceSika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
GENEL2 yıl önceEnerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
GENEL1 yıl önceSektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
SEKTÖREL2 yıl önceDoka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
GENEL1 yıl önceİsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
GENEL1 yıl önceIrak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel









