GENEL
Koramic Yapı Kimyasalları: Dijitalleşmede Kararlılık, Yapay Zekâda Stratejik Vizyon
Yayınlandı
3 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
KORAMIC YAPI KİMYASALLARI A.Ş. GENEL MÜDÜRÜ BAHADIR ARIKAN
1998’den bu yana sektörde güçlü adımlarla ilerleyen Koramic Yapı Kimyasalları, dijital dönüşüm sürecini üretimden satışa tüm iş kollarına entegre ederek verimliliğini artırıyor. Yapay zekâ entegrasyonuna yönelik stratejik adımlar atan firma, yakın gelecekte veri odaklı sistemlerle daha akıllı bir yapıya geçmeyi hedefliyor.
- ÖNCELİKLE; FİRMANIZI KISACA TANIYARAK, DİJİTAL DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUNUZ HAKKINDA BİLGİ ALABİLİR MİYİZ?
Koramic Yapı Kimyasalları 1998 yılında Belçika merkezli Koramic Building Products S.A. ile Türkiye’nin önde gelen gruplarından Eczacıbaşı Grubu’nun %50-%50 ortaklık anlaşmasıyla kuruldu. 2011 yılında %100 hissesi Koramic Grubu’na devredilen şirketimiz, 2019 yılında Tekkon Mühendislik A.Ş. ile stratejik bir ortaklık anlaşması imzalayarak, yurt dışı pazarlarda yapı kimyasalları alanındaki bilgi birikimini artırmıştır. Bozüyük ve Tarsus Organize Sanayi bölgelerinde bulunan üretim tesislerimiz, yaklaşık 30.000 m² alanda yılda 200.000 ton üretim kapasitesine sahiptir. Geniş ürün yelpazemiz arasında seramik yapıştırma harçları, derz dolgu malzemeleri, su yalıtım malzemeleri, performans artırıcı astarlar ve katkılar, tamir harçları, zemin grubu, ısı yalıtım sistemleri, silikon & mastikler, epoksi & poliüretan & bitümlü ürünler bulunmaktadır.
Koramic olarak, dijitalleşme ve teknolojik gelişmeleri süreçlerimize entegre ederek verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Üretim süreçlerimizde kaliteyi artırmak ve süreçlerimizi daha verimli hale getirmek amacıyla dijitalleşme ve yeni nesil yönetim yaklaşımlarını benimsemekteyiz. Ayrıca, müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için dijital ortamda bildirim girişini bir platform üzerinden yaptırıyoruz. Bu ve benzeri yenilikçi çözümlerle iş ortaklarımızla birlikte sektörel standartları yükseltmek istiyoruz. Sürdürülebilir ve çevre dostu üretim süreçlerimizi desteklemek amacıyla hayata geçirdiğimiz güneş enerjisi santralimiz (GES) ile enerji verimliliğini destekliyoruz.
SON ZAMANLARDA, TEDARİKTEN ÜRETİME VE ÜRETİMDEN SATIŞA İLGİLİ TÜM OPERASYONEL SÜREÇLERİNİZDEKİ TEKNOLOJİK DEĞİŞİMLERİNİZİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?
Koramic Yapı Kimyasalları A.Ş. olarak, yapı sektöründe geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet veriyoruz; seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, su yalıtım ürünleri, tamir harçları ve zemin sistemleri gibi birçok alanda çözüm sunuyoruz. Koramic Group’un global deneyimiyle desteklenen firmamız, yerel pazarda kalite, güven ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak faaliyet göstermektedir. Dijital dönüşüm yolculuğumuzda ise, teknolojiyi işimizin tüm alanlarına entegre etmeyi hedefledik. Üretim süreçlerimizde otomasyon sistemlerini kullanarak daha hızlı, hatasız ve izlenebilir üretim yapıyoruz; bu sayede verimliliğimizi artırdık ve maliyetlerimizi optimize ettik. Bütün bunları bir ERP programı ve ek modüllerle gerçekleştiriyoruz. Yine ERP sistemi ile satın alma, üretim, stok yönetimi, satış ve finans gibi tüm iş süreçlerimizi tek bir platformda toplayarak departmanlar arası iletişimi güçlendirdik ve karar alma süreçlerimizi hızlandırdık. Müşteri ilişkilerini yönetmek için geliştirdiğimiz ve sürekli güncellediğimiz CRM altyapısı sayesinde, saha ekiplerimiz müşterilerle anlık ve etkin iletişim kurabiliyor, taleplere daha hızlı dönüş yapıyor. İş süreçlerimizden toplanan verileri analiz ederek, hem günlük operasyonlarımızda hem de uzun vadeli stratejilerimizde daha bilinçli ve doğru kararlar alıyoruz. Dijital pazarlama faaliyetlerimizi güçlendirerek sosyal medya ve online kanallar üzerinden marka bilinirliğimizi artırıyor, müşteri deneyimini iyileştiriyoruz. Bizim için dijital dönüşüm, sadece teknolojik bir yatırım değil; kurum kültürümüzün, iş yapış şeklimizin ve müşteri odaklılığımızın sürekli gelişimi anlamına geliyor. Bu alandaki yatırımlarımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdürmeyi planlıyoruz.
- DİJİTAL DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUNUZDA YAPAY ZEKÂ’YI (YZ) KULLANIYOR MUSUNUZ?
Koramic Yapı Kimyasalları olarak dijitalleşme stratejilerimizi kurumsal verimlilik, proses optimizasyonu ve sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda yapılandırmaktayız. Hâlihazırda şirketimize özgü bir YZ yazılımı bulunmamakla birlikte, SAP ve CRM sistemleri gibi karar destek altyapılarını aktif olarak kullanıyoruz.
Üretimden kalite kontrole, tedarik zincirinden satış sonrası hizmetlere kadar birçok alanda yapay zekânın fayda sağlayabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, ileri veri analizi, makine öğrenmesi ve arıza oluşmadan önce müdahale etmeyi amaçlayan sistemler gibi konularda nasıl uygulamalar yapabileceğimizi değerlendiriyoruz.
Bu sistemler için pilot çalışmalar planlanmakta olup yakın gelecekte devreye alınması hedeflenmektedir. Dolayısıyla, bu alandaki sorulara vereceğimiz yanıtlar, bugünkü kullanım durumundan ziyade, stratejik vizyonumuz ve yakın gelecekteki teknoloji adaptasyon hedeflerimiz doğrultusunda şekillenecektir.
TÜM OPERASYONEL SÜREÇLERİNİZ KAPSAMINDA YAPAY ZEKÂ’NIN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR YA DA KARŞILAŞTIĞINIZ ZORLUKLAR HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Koramic Yapı Kimyasalları olarak, üretim verimliliği, kalite kontrol, talep tahmini ve bakım yönetimi gibi alanlarda yapay zekânın sağlayabileceği katkının farkındayız. Henüz aktif bir YZ entegrasyonumuz olmasa da bu yönde analiz ve hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Veri kalitesi, sistem altyapısı ve çalışan uyumu gibi zorluklara rağmen, yapay zekâyı süreçlerimize kademeli olarak entegre etmeyi hedefliyoruz.
YAPAY ZEKÂ’NIN YAPI BİLGİ MODELLEMESİ (BIM) ENTEGRASYONU İLE İLGİLİ OPERASYONEL SÜREÇLERİN VERİMLİLİĞİNDE NASIL SONUÇLAR ELDE EDİLDİĞİNİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?
Koramic Yapı Kimyasalları olarak, Yapay Zekâ (YZ) ve Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) teknolojilerinin proje yönetimi, malzeme seçimi ve enerji verimliliği gibi alanlarda önemli katkılar sunduğunun farkındayız. YZ destekli BIM sistemleriyle tasarım hatalarının önceden tespiti, malzeme uyumu analizi ve sensör verileriyle modelin güncellenmesi gibi işlevler mümkün hâle gelmektedir. Ürün reçetelerimizin BIM kütüphanelerine entegre edilmesi ve performans verilerinin YZ ile optimize edilmesi yönünde planlamalarımız devam etmektedir. Bu entegrasyon, dijital dönüşüm stratejimizin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
AR-GE SÜREÇLERİNİZDE YAPAY ZEKÂ DESTEKLİ VERİ ANALİZİ VE TAHMİNLEME TEKNOLOJİLERİ ÜRÜN GELİŞTİRMEYE NASIL KATKI SAĞLAMAKTADIR? ÜRÜN İNOVASYON SÜREÇLERİNİZDE BU TEKNOLOJİLERİN YERİ NEDİR?
Koramic AR-GE departmanı olarak, yapay zekâ teknolojilerinin ürün geliştirme süreçlerine sağlayabileceği katkıların farkındayız. Özellikle bilimsel yayınların taranması, veri analizi ve içgörü üretimi gibi alanlarda çeşitli platformlar ve yapay zekâ destekli araçların potansiyelini değerlendiriyoruz. Deney tasarımı, değişken analizi ve simülasyon gibi uygulamaların Ar-Ge süreçlerini hızlandırabileceğini ve kaynak kullanımını optimize edebileceğini öngörüyoruz. Bu doğrultuda, YZ tabanlı çözümleri ilerleyen dönemlerde süreçlerimize entegre etmeye yönelik çalışmalarımız sürmektedir.
MÜŞTERİ DESTEK HİZMETLERİNİZDE YAPAY ZEKÂ’DAN FAYDALANIYOR MUSUNUZ? AKILLI ARIZA TESPİT SİSTEMLERİ YA DA UZAKTAN İZLEME ÇÖZÜMLERİ GİBİ UYGULAMALARINIZ VAR MIDIR? BU DOĞRULTUDA MÜŞTERİLERİNİZDEN ALDIĞINIZ GERİ BİLDİRİMLER İÇİN NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Hâlihazırda bir CRM platformu üzerinden sürecimizi yönetiyoruz. Kusursuz müşteri deneyimi açısından yapay zekâ destekli akıllı arıza tespiti veya uzaktan izleme gibi teknolojilerin ürün takibi ve teknik destek süreçlerimizi iyileştireceğine inanıyoruz. Şu anda bu konudaki teknoloji de gelişmeye devam ettiği için bu gelişmeleri yakından takip diyoruz. Gelecekte bu tür çözümleri entegre etmeye yönelik düşüncelerimiz var. Aldığımız tüm müşteri geri bildirimlerini, bu alandaki ihtiyaçlarımızı belirlememize yardımcı olacak şekilde kullanıyoruz, ama bunun YZ ile entegre hali için değerlendirmelerimiz devam ediyor.
- DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜNÜZ KAPSAMINDA, SON DÖNEMDE PAZARA SUNDUĞUNUZ YÜKSEK TEKNOLOJİYE SAHİP VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ İLE ÖNE ÇIKAN ÜRÜNLERİNİZLE İLGİLİ BİLGİ ALABİLİR MİYİZ?
Dijital dönüşüm stratejimiz doğrultusunda, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik odağında geliştirdiğimiz yüksek teknolojiye sahip ürünlerimizi pazara sunmaktayız. Özellikle düşük karbon salınımlı katkı maddeleri, uzun ömürlü ve dayanıklı yapıştırıcılar ile ısı yalıtım performansını artıran inovatif harç ürünleri portföyümüzde öne çıkmaktadır. Bu ürünler, hem enerji tasarrufuna katkı sağlamakta hem de yapıların çevresel etkilerini minimize etmektedir. Dijitalleşme ile üretim süreçlerimizde kalite kontrol ve süreç optimizasyonu sağlanırken, ürün geliştirmede ileri veri analitiği kullanılarak performans iyileştirmeleri hedeflenmektedir.
KONUT, TİCARİ VE ENDÜSTRİYEL ÇÖZÜMLER ARASINDA NASIL BİR ÜRÜN SEGMENTASYONU SAHİPSİNİZ?
Koramic Yapı Kimyasalları olarak, ürün portföyümüzü konut, ticari ve endüstriyel çözümler olmak üzere üç ana segmentte yapılandırmaktayız. Konut segmentinde, dayanıklı ve estetik açıdan yüksek performanslı harçlar, sıvalar ve yalıtım ürünleri sunarken; ticari projelerde ise yüksek mukavemetli, hızlı kürlenen ve sürdürülebilirlik kriterlerine uygun yapıştırıcı ve kaplama sistemlerine odaklanıyoruz. Endüstriyel alanda ise kimyasal dayanımı yüksek, özel formülasyonlu koruyucu kaplamalar ve beton katkı maddeleri gibi teknik gereksinimleri karşılayan ürünlerle hizmet veriyoruz. Bu segmentasyon, her proje tipinin ihtiyaçlarına uygun, performans odaklı çözümler geliştirmemizi sağlamaktadır.
ÜRÜNLERİNİZLE İLGİLİ BİRAZ DA TEKNİK BİLGİ ALABİLİR MİYİZ? BU SİSTEMLERİN ÇALIŞMA PRENSİPLERİ, KULLANICIYA SUNDUĞU AVANTAJLAR VE ÇEVRE DOSTU YÖNLERİ NELERDİR?
Firmamızın hazır harç ürünleri, yüksek dayanımlı çimento ve özel mineral katkılarla formüle edilmiştir. Polimer modifikasyonlu yapıları sayesinde elastikiyet artırılarak çatlama ve yüzey deformasyonlarının önüne geçilir. Bu sayede yapısal dayanıklılık ve uzun ömür sağlanırken, ürünlerin suya ve donmaya karşı direnci de optimize edilir. Uygulama sırasında homojen karışım ve kolay işlenebilirlik özellikleriyle işçilik süresi kısaltılır, hızlı kuruma özellikleri ise projelerin zamanında tamamlanmasına olanak verir.
Yapıştırıcılar, özellikle seramik, doğal taş ve kompozit malzemelerde yüksek ilk yapışma kuvveti sunar. Termal hareketlere karşı esnek yapısı sayesinde yapıştırılan yüzeylerde çatlak ve ayrışma riski minimuma indirilir. Su ve kimyasal maddelere karşı dayanıklılığı artıran özel polimer katkılar, zorlu saha koşullarında bile uzun süreli performans sağlar. Ayrıca, yüksek yapışma gücü sayesinde ince katmanlarda bile güvenilir tutunma sağlanır.
Isı yalıtım ürünlerimiz ise düşük ısı iletkenlik katsayısı ile binalarda ısı kaybını önemli ölçüde azaltır. Mantolama sistemlerinde kullanılan bu ürünler, çevresel etkilere karşı dayanıklı olup, UV ışınları ve nemden kaynaklanan bozulmalara karşı direnç gösterir. Enerji tasarrufuna katkı sağlamanın yanı sıra, bu ürünlerin kullanım ömrü boyunca karbon ayak izini azaltarak sürdürülebilirlik hedeflerine destek olur.
Tüm ürünlerimizde düşük toz ve uçucu organik bileşik (VOC) içeriği hedeflenmiş olup, bu sayede uygulama sırasında çalışanların sağlığı korunmakta ve çevre dostu üretim anlayışı benimsenmektedir. Ürünlerimiz ayrıca, yerel ve uluslararası kalite standartlarına uygunluk belgeleri ile desteklenmektedir. Bu teknik özellikler ve sürdürülebilir yaklaşımlar, müşterilerimize hem performans hem de çevresel sorumluluk açısından yüksek katma değer sunmaktadır.
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ODAĞINDA EN ÇOK KARŞILAŞTIĞINIZ ZORLUKLAR NELERDİR?
Sürdürülebilirlik alanında en sık karşılaştığımız zorluklar arasında, yüksek performans ve çevre dostu özellikleri bir arada sunan ürün geliştirme sürecinin karmaşıklığı yer almaktadır. Ayrıca, ham madde temininde sürdürülebilir kaynaklara erişim sınırlılıkları ve maliyet optimizasyonu yapma zorunluluğu önemli engellerdendir. Sektör genelinde çevre standartlarının sürekli değişmesi ve uygulama süreçlerinde kullanıcı bilincinin yeterince yaygın olmaması da karşılaştığımız diğer zorluklar arasındadır. Bu nedenle, sürdürülebilir çözümler geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarına ve eğitim faaliyetlerine sürekli yatırım yapmaktayız.
KÜRESEL ENERJİ KRİZLERİ VE KARBON EMİSYONU HEDEFLERİNİZ DOĞRULTUSUNDA, ÜRETİM HATLARINIZDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİZ ENERJİ VERİMLİLİĞİ UYGULAMALARINIZ NELERDİR?
Küresel enerji krizleri ve karbon emisyonu hedeflerimiz doğrultusunda, üretim hatlarımızda enerji verimliliğini artırmak için otomasyon sistemleri ve yüksek verimli ekipmanlar kullanıyoruz. Karbon yakıtlı forkliftlerin yerine elektrikli forkliftlere geçiş yapılmış ve hizmet araçları hibrit araçlarla değiştirilerek çevresel etki azaltılmıştır. Ayrıca, çevre olgusu estetik olgulara tercih edilmiş, ürün ambalajlarında daha az enerji, kimyasal ve su kullanılarak üretilen beyazlatılmamış kraft torbalara geçilmiştir.
Güneş enerjisi santrali (GES) projemizle yenilenebilir enerji kullanımını artırarak karbon ayak izimizi azaltıyoruz. GES sayesinde yıllık yaklaşık 1.000.000 kWh enerji üretimi ile karbon salınımının azaltılmasına olanak sağlıyoruz.
BU KAPSAMDA GERİ DÖNÜŞÜM, ATIK YÖNETİMİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMI KONULARINDA NELER YAPTIKLARINIZI ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?
Geri dönüşüm ve atık yönetimi süreçlerimizde, üretim atıklarının kaynağında ayrıştırılması ve sınıflandırılması için kapsamlı sistemler kurduk. Bu sayede geri dönüştürülebilir malzemelerin tekrar hammadde olarak kullanılmasını sağlarken, atık miktarını da minimize ediyoruz. Proses optimizasyonu ve hammadde kullanım verimliliği çalışmaları ile üretim sırasında ortaya çıkan atıkların azaltılmasına büyük önem veriyoruz. Tehlikeli atığımız bulunmamakla birlikte, tehlikeli olabilecek atıkların yönetiminde ise, yasal mevzuatlara tam uyumlu, çevreye zarar vermeyen bertaraf yöntemleri uygulayarak hem çevre sağlığını koruyor hem de sürdürülebilirliği destekliyoruz.
Yenilenebilir enerji kullanımı kapsamında, tesislerimize entegre ettiğimiz güneş enerjisi santrali (GES) projesi ile elektrik tüketimimizin önemli bir kısmını kendi üretimimizle karşılıyoruz. Bu sayede fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltıyor, karbon salınımını önemli ölçüde düşürüyoruz. GES sistemimizin verimliliği düzenli olarak izlenerek enerji üretimi ve tüketim dengesi optimize edilmektedir.
Koramic Ormanımız ise sürdürülebilirlik vizyonumuzun somut bir yansımasıdır. Bu proje ile belirlenen alanlarda ağaçlandırma faaliyetleri yürütülerek karbon emisyonlarının dengelenmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda biyoçeşitliliğin artırılması ve doğal yaşam alanlarının korunmasına katkı sağlanmaktadır. Koramic Ormanımız, şirketimizin çevresel sorumluluğunu ve toplum ile doğa arasındaki dengeyi güçlendirme kararlılığını göstermektedir.
- SON OLARAK, GELECEĞE DAİR ÖNGÖRÜLERİNİZİ VE RÖPORTAJIMIZIN SONUNA EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?
Yapı kimyasalları sektöründe dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, önümüzdeki dönemde daha da belirleyici hale gelecek. Koramic olarak, teknolojiyi sadece üretim süreçlerinde değil, aynı zamanda karar alma, müşteri ilişkileri ve ürün geliştirme alanlarında da etkin şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Yapay zekâ, ileri veri analitiği ve otomasyon sistemlerinin entegrasyonu ile hem verimliliği hem de kaliteyi artırırken; sürdürülebilirlik perspektifinden karbon ayak izimizi azaltmaya, enerji verimliliğini artırmaya ve döngüsel ekonomiye katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Kurumsal vizyonumuzun temel taşlarından biri olan çevresel sorumluluk bilinciyle, Koramic Ormanı gibi doğaya katkı sağlayan projeleri hayata geçiriyor, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Dijitalleşmeyi ise yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda kurum kültürümüzü geliştiren bir dönüşüm süreci olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, çalışanlarımızın yetkinliklerini artırmaya yönelik eğitim ve gelişim faaliyetlerine önümüzdeki dönemde de öncelik vereceğiz.
Tüm bu süreçlerde sektörümüzün gelişimine katkı sağlamak ve müşterilerimize daha fazla değer sunmak amacıyla çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Röportaj vesilesiyle bize bu alanları ifade etme fırsatı sunduğunuz için teşekkür eder, tüm sektör paydaşlarımıza verimli ve sürdürülebilir bir gelecek dileriz.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
Dört Mevsim Konfor için Düzenli Klima Bakımı Şart
Yayınlandı
4 saat önce-
Ekim 27, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, klimaların her mevsimde yüksek verimlilik ve konforla çalışabilmesi için düzenli bakımın önemine dikkat çekiyor. Klimalardaki toz filtrelerinin ve ısı değiştiricilerin düzenli olarak değiştirilmesi veya temizlenmesi, enerji tüketimini yüzde 15’e kadar azaltabiliyor. Şirket, kaliteli ve uzun ömürlü ürünlerinin yanı sıra güçlü servis ağıyla kullanıcılarına dört mevsim boyunca beklentilerinin ötesinde bir deneyim yaşatmayı hedefliyor.
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, yüksek kaliteli ürünler sunmanın yanı sıra satış sonrası hizmetlerde de fark yaratıyor. Türkiye genelinde 200’ü aşkın iş ortağı ve yetkili servis ağıyla periyodik koruyucu ve önleyici bakım hizmetleri sunan şirket, geliştirdiği özel yazılımlar ve kontrol cihazlarıyla ihtiyaç dahilinde klimaların çalışma verilerini analiz ediyor. Bu sistem sayesinde olası arızalar önceden tespit edilerek hızlı çözümler üretiliyor, kullanıcıların konforunun ve cihaz performansının kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi hedefleniyor. Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, sunduğu servis hizmetleriyle işletme maliyetlerinin düşürülmesini ve enerji tasarrufu sağlanmasını hedefliyor.
Yılda En Az İki Kez Bakım Önem Taşıyor
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, sunduğu servis hizmetleriyle işletme maliyetlerini düşürmeyi ve enerji tasarrufu sağlamayı amaçlıyor. Şirket, klimalarda yılda en az iki kez bakım yapılması gerektiğini vurguluyor. Düzenli bakım, yalnızca enerji verimliliğini artırmakla kalmıyor; cihazın kullanım ömrünü uzatarak hem çevreye hem de kullanıcı bütçesine katkı sağlıyor. Klimalardaki toz filtrelerinin ve ısı değiştiricilerin düzenli temizliği, performansı büyük ölçüde artırabiliyor. Kirli toz filtreleri ise hava akışını kısıtlayarak cihazların performansının düşmesine neden oluyor. ABD Enerji Bakanlığı’nın 2024’te yayınladığı rapora[1] göre, klima filtrelerinin düzenli olarak değiştirilmesi veya temizlenmesi, enerji tüketimini yüzde 5 ila yüzde 15 arasında azaltabiliyor.
Satış sonrası hizmet anlayışını ServisFit konseptiyle sürekli geliştiren Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, kullanıcı deneyiminde de mükemmelliği hedefliyor. Bu kapsamda tüm servis süreçlerini daha hızlı, etkin ve müşteri odaklı hale getirmeye devam ediyor.
Periyodik Bakım, Klimaların Verimli Çalışmasında Temel Koşul
Mitsubishi Electric Klima Sistemleri, dünya genelinde benimsediği sorunsuz hizmet anlayışıyla iklimlendirme sektörüne yüksek teknolojili, dayanıklı ve çevre dostu çözümler sunuyor. Şirket, yalnızca ürün kalitesiyle değil; satış sonrası hizmetlerde de ‘Mükemmellik Dengesi’ yaklaşımıyla fark yaratmayı ve sektördeki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.
Türkiye’de en uzun garanti süresi avantajıyla öne çıkan Mitsubishi Electric klimalar, 3 yıla ek 7 yıl ile toplamda 10 yıl garanti fırsatıyla kullanıcılarına güvence sağlıyor. Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, kaliteli ve uzun ömürlü ürünlerinin yanı sıra güçlü servis ağıyla kullanıcılarına dört mevsim boyunca beklentilerinin ötesinde bir deneyim yaşatmayı hedefliyor.
[1] https://www.energy.gov/energysaver/articles/energy-saver-101-home-cooling-infographic?utm_
GENEL
Türkiye’nin ilk ‘Platin’ CSC Sertifikalı çimento fabrikası olan Limak Anka Çimento Fabrikası’na sertifikası takdim edildi
Yayınlandı
4 saat önce-
Ekim 27, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından ülkemize tanıtılan Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin (Concrete Sustainability Council) belgelendirmeleri devam ediyor. Konseyin Belgelendirme Kuruluşu olan KGS’nin yaptığı denetimler sonucunda Limak Anka Çimento Fabrikası “Platin” seviyesinde belgelendirildi. Böylece Limak Anka Çimento Fabrikası, Türkiye’de “Platin” CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası oldu.
Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 37 yıldır uğraş veren THBB, “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi”nce belgelendirilmek üzere başvuran firmalara yönelik çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor.
Bu doğrultuda, Limak Anka Çimento Fabrikasının belgelendirilmesi için başvuruda bulunuldu. Konseyin Belgelendirme Kuruluşu olan KGS’nin yaptığı denetimler sonucunda Limak Anka Çimento Fabrikası 1 Ekim 2025 tarihinde “Platin” seviyesinde belgelendirildi. Limak Anka Çimento Fabrikası, bu belgelendirmeyle Türkiye’de “Platin” CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası oldu.
Bu önemli başarıya imza atan fabrikanın sertifikasının takdimi için, Limak Çimento’nun ev sahipliğinde 20 Ekim 2025 tarihinde Ankara’da bir tören düzenlendi. Limak Anka Çimento Fabrikası’nda yapılan törene; Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, Limak Çimento Grup İnsan, Kültür ve Sürdürülebilirlik Direktörü Şule Öztürk, THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, THBB Teknik ve Sürdürülebilirlik Direktörü Koray Saçlıtüre, KGS Müdürü Çağlar Şaşmaz, THBB Kurumsal İletişim Müdürü Hakan Zengin’in yanı sıra Limak Çimento yetkilileri ve Limak Anka Çimento Fabrikası çalışanları katıldı.
Sürdürülebilirlik konusuna son derece önem veriyoruz
THBB Başkanı Yavuz Işık, törende yaptığı konuşmada, “Birçok sektörde olduğu gibi ‘sürdürülebilirlik’ konusuna son derece önem vermekteyiz. Bildiğiniz üzere, ‘Sürdürülebilirlik’ ekonomik büyümenin çevresel ve sosyal bir denge içerisinde ele alınması ve bu süreçte doğal kaynakların etkin kullanımının sağlanmasıdır. Sürdürülebilirliğe dair sektörümüzle ilgili dünyadaki en önemli gelişmelerden biri 2016 yılında Beton Sürdürebilirlik Konseyinin (CSC) kurulması olmuştur. Biz de güçlü alt yapımız ve teknik kadromuzla 2017 yılında Konsey üyesi ve Türkiye “Bölgesel Sistem Operatörü” olarak ülkemizde çalışmalarımıza etkin bir şekilde başladık. Bağımsız öz denetim mekanizmamız olan KGS de Konsey tarafından yetkilendirilerek “Belgelendirme Kuruluşu” olarak atandı. Konsey; beton, agrega, çimento ve prefabrik üreticilerinin sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının, güvenilir, bağımsız, verilere dayanan bir belgelendirme sistemi ile ödüllendirilmesi imkânı sunmaktadır. Bu Belgelendirme Sistemi, üreticilerimizin, sürdürülebilirlik konusunda göstermiş olduğu hassasiyet ve çabalarını tüm dünyaya göstermekte; böylece üreticilerin sürdürülebilirlik açısından yüksek standartlara ulaşmasına katkı sağlamaktadır.” dedi.
CSC Belgelendirme Sistemi’nin üreticileri “Yönetim”, “Çevre”, “Ekonomi” ve “Sosyal” olmak üzere dört ana başlıkta incelediğini ifade eden THBB Başkanı Yavuz Işık, “Bugün itibarıyla dünya genelinde 1514 tesisin aktif belgesi bulunmaktadır. Ülkemizde 9 çimento üretim tesisi, 12 beton üretim tesisi ve 5 agrega üretim tesisi olmak üzere toplam 26 tesis CSC belgeli olarak faaliyet göstermektedir. Birliğimizin üyesi Limak Çimento’nun Anka Çimento Fabrikası, Türkiye’de “Platin” seviyesinde CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası olarak sektörde öncü bir adım atmıştır. Birliğimiz üyesi Limak Çimento’yu bu değerli kazanımdan dolayı kutluyor, sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının sektörlerimize ilham kaynağı olmasını ve çalışmalarının artarak devam etmesini diliyorum.” diye konuştu.
THBB Başkanı Yavuz Işık, konuşmasının sonunda, “Çevreye duyarlı üretim yapan ve sürdürülebilirlik odaklı çalışan hazır beton, çimento, agrega ve prefabrik sektörlerindeki tüm firmaları küresel ölçekte etkin olan bu sisteme davet ediyorum.” dedi.
“Limak Çimento olarak sürdürülebilirlik ve inovasyonda sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz”
Törende konuşan Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, CSC Platin sertifikasına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Limak Çimento olarak tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ve inovasyon odağında yürütüyor, yeşil dönüşüm odaklı ürün ve çözümlerimizle sektörümüze öncülük ediyoruz. Ankara fabrikamızın, sürdürülebilirlik alanında sektörümüzün en saygın platformlarından biri olan CSC tarafından Platin sertifikasına layık görülmesi, uluslararası ölçekte de önemli bir başarı niteliğini taşıyor. Sürdürülebilir üretim vizyonumuzun somut bir göstergesi olan bu prestijli sertifika, ‘daha sürdürülebilir bir gelecek’ için attığımız adımların uluslararası düzeyde tescillendiğinin güçlü bir kanıtı. Limak Çimento olarak sürdürülebilirlik ve inovasyonda sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz.”
Konuşmaların ardından, THBB Başkanı Yavuz Işık, Limak Anka Çimento Fabrikası’nın “Platin” seviyesindeki CSC sertifikasını Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim’e takdim etti.
Törenin devamında THBB Başkanı Yavuz Işık, fabrikanın belgelendirmesi sürecinde emeği geçen Anka Fabrika Direktörü Serdar Çelik, Anka Fabrika Direktör Yardımcısı Serdar Doğan, Anka Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Şefi Nimet Unay, Grup Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Müdürü Hande Atabey, Grup Sürdürülebilirlik Süreç Lideri Akın Yalçın, Grup Sürdürülebilirlik Süreç Lideri Samet Çetin’e plaket takdim etti.
Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim ise THBB Teknik ve Sürdürülebilirlik Direktörü Koray Saçlıtüre ve KGS Müdürü Çağlar Şaşmaz’a plaket takdim etti.
GENEL
TMB, 2025 Yılının Üçüncü Çeyreği İçin İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu Yayımladı
Yayınlandı
4 saat önce-
Ekim 27, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
İnşaat harcamaları reel olarak yüzde 20 büyüse de özel sektör temkinli duruşu sürdürüyor
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 2025 yılının üçüncü çeyreğine yönelik İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu yayımladı. Rapora göre inşaat sektörü, yılın ikinci çeyreğinde %10,9 oranında büyüyerek genel ekonominin üzerinde bir performans sergiledi. 2025 yılı ikinci çeyrek döneminde inşaat harcamaları nominal olarak %48,1’lik artışla 2,29 trilyon TL olarak gerçekleşirken, inşaat harcamaları reel olarak %20,2 arttı. Buna karşın özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli duruşunu sürdürdüğüne dikkat çekilen raporda, “Yatırımların büyük ölçüde kamu kaynaklı olması, özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli davranması ve konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır” denildi.
Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle lokomotif rolünü sürdüren inşaat sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri tarafından takip edilen İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nun Ekim 2025 sayısını yayımladı. “Küresel Ekonominin Denge Arayışı” başlıklı raporda, küresel ve ulusal ölçekte ekonomik gelişmeler ile inşaat sektörüne ilişkin güncel veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi.
İnşaat sektörü büyümesini sürdürüyor
Sektör, 2025 yılı ikinci çeyrek döneminde üst üste 11 çeyrek dönem büyüme kaydetti. TÜİK verilerine göre, inşaat harcamaları nominal olarak %48,1 artarak 2,29 trilyon TL’ye ulaşırken, reel olarak %20,2 oranında yükseldi. Buna karşın yatırımların büyük ölçüde kamu kaynaklı olduğuna dikkat çekilen raporda, “Özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli davranması ve konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır. Aynı dönemde gayrimenkul sektörü zayıf da olsa büyüme eğilimini sürdürmüş, 2025 yılı ikinci çeyreğinde %2,6 büyüyen gayrimenkul faaliyetleri zayıf bir performans sergilemiştir” denildi.
Rapora göre, ciro endeksi verileri de inşaatın genel ekonomik aktivitedeki payının arttığını gösterdi. 2025 yılı Ağustos ayında sanayi, ticaret, hizmet ve inşaat sektörlerinden oluşan toplam ciro endeksi yıllık %36,7 artarken, inşaat ciro endeksi bu dönemde %53,2 yükseldi. İnşaat üretim endeksi Ağustos ayında aylık bazda %0,9 gerilese de yıllık bazda %25’lik artışla büyüme eğilimini korudu. Bina inşaatı endeksi yıllık %26,6, bina dışı yapıların inşaatı %17,4, özel inşaat faaliyetleri ise %25,1 artış gösterdi. Bu veriler, konut ve ticari yatırımlardaki talebin sürdüğüne, kamu projelerinin ise sektöre istikrarlı destek sağladığına işaret etti.
Yönetmelik değişiklikleriyle dijitalleşme ve şeffaflık öne çıkıyor
Raporda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Eylül ayında yayımlanan “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması” ile “Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelik” değişikliklerinin sektöre önemli yenilikler getirdiğine dikkat çekildi. Şantiye şeflerine ilişkin dijital izleme uygulamalarıyla günlük ilerleme, kullanılan iş makineleri ve çalışan sayısının sistemde kayıt altına alınmasının hedeflendiği belirtilen raporda, bu adım, sektörde dijital dönüşüm, şeffaflık ve verimliliğin artırılması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
Yapı müteahhitlerinin sınıflandırılmasına ilişkin düzenlemelerin ise firmaların mali ve teknik kapasitelerine göre yetkilendirilmesini ve yeterlik sisteminin güçlendirilmesini hedeflediği ifade edilen raporda, müteahhitlik kriterlerinin esnetilmesinin, güvenli yapılaşma ve yapı kalitesi açısından risk oluşturabileceği uyarılarına yer verildi.
Yurt dışı müteahhitlikte Türkiye, dünya ikinciliğini korudu
Türk inşaat sektörü, uluslararası arenadaki güçlü konumunu 2025’in ilk dokuz ayında da korudu. Ocak-Eylül döneminde 9,2 milyar ABD Doları tutarında 128 yeni proje üstlenildi. 1972 yılından bu yana 137 ülkede yürütülen toplam proje sayısı 12.665’e, toplam proje değeri ise 546,5 milyar ABD Doları’na ulaştı.
Bu dönemde en fazla iş üstlenilen ülkeler arasında 4 milyar dolar ile Romanya ilk sırada, 1 milyar dolar ile Irak ikinci sırada yer aldı. Türk müteahhitlik firmaları, uluslararası prestij göstergesi olarak kabul edilen ENR (Engineering News Record) Dergisi’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 45 firma ile ikinci sıradaki yerini korudu. İlk 100 firma arasında 8 Türk firmasının yer alması, sektörün küresel ölçekteki rekabet gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nce 2025 yılının üçüncü çeyreğinin değerlendirildiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere yer verildi:
KONUT SATIŞLARINDA YILIN ZİRVESİ GÖRÜLDÜ, FİYATLAR REEL BAZDA GERİLİYOR: 2025 yılının Eylül ayında Türkiye genelinde konut satışları yıllık %6,9 artışla 150 bin 657’ye ulaştı. Ocak-Eylül döneminde toplam satışlar 1 milyon 128 bin 727’ye çıkarak geçen yılın aynı dönemine göre %19,2 artış kaydetti. İstanbul, 24 bin 119 satışla ilk sırada yer alırken, Ankara ve İzmir onu takip etti. İpotekli satışlar Eylül ayında %34,4 artarak 21 bin 266 olurken, toplam satışlardaki payı %14,1 olarak gerçekleşti. Konut Fiyat Endeksi (KFE) Eylül ayında aylık %1,7 artışla 195,7 seviyesine ulaşırken, yıllık bazda nominal %32,2 artış kaydetti. Ancak reel bazda %0,8 oranında gerileme, fiyat artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığını gösterdi.
YABANCIYA SATIŞ GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR: Yabancılara konut satışları aynı dönemde %7,7 gerileyerek 1.867 adette kaldı. En çok satış yapılan iller sırasıyla İstanbul, Antalya ve Mersin oldu. Yabancı alıcılar arasında Rusya, İran ve Irak vatandaşları ilk üçte yer aldı.
KÜRESEL EKONOMİDEKİ BELİRSİZLİKLER ETKİLİ OLDU: Jeopolitik riskler, yüksek maliyetler ve finansal sıkılaşma, küresel ölçekte inşaat faaliyetlerinde temkinli bir duruşa yol açtı. Kamu yatırımlarındaki yavaşlama büyümeyi sınırlandırırken, Türkiye’de kamu destekli projeler sektörde üretim ve istihdam açısından dengeleyici bir rol oynadı.
FİNANSMANA ERİŞİM VE TALEP SORUNU DEVAM EDİYOR: Raporda, sektörde faaliyet gösteren firmaların en önemli sorunlarından birinin yüksek maliyetli ve kısıtlı finansman koşulları olduğu vurgulandı. Konut kredi faizlerinin yüksek seyretmesi, özel sektör yatırımlarının yavaşlamasına ve yeni projelerin ertelenmesine yol açtı. Bu durum, büyümenin kamu kaynaklarına bağımlı şekilde sürmesine neden oldu.
İNŞAAT MALİYETLERİ ARTIŞ EĞİLİMİNİ KORUYOR: Malzeme, işçilik ve enerji fiyatlarındaki yükseliş, sektörün üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. İthal girdilere bağımlı yapı, küresel jeopolitik gelişmelerden doğrudan etkileniyor ve maliyet artışlarını tetikliyor. Bu tablo, özellikle özel sektör yatırımlarında temkinli bir yaklaşımı beraberinde getiriyor.
YENİ KONUT ARZI SINIRLI KALDI: Yüksek faiz oranları ve artan üretim maliyetleri nedeniyle konut üreticileri temkinli bir tutum sergiliyor. Talep canlılığını korusa da yeni konut arzındaki yavaşlama, özellikle büyükşehirlerde arz-talep dengesizliğini derinleştiriyor.
Son Yazılar
- Dört Mevsim Konfor için Düzenli Klima Bakımı Şart Ekim 27, 2025
- Türkiye’nin ilk ‘Platin’ CSC Sertifikalı çimento fabrikası olan Limak Anka Çimento Fabrikası’na sertifikası takdim edildi Ekim 27, 2025
- TMB, 2025 Yılının Üçüncü Çeyreği İçin İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu Yayımladı Ekim 27, 2025
- Jotun’un 2026 Global Renk Koleksiyonu “Yaşayan Mekanlar” Hikayenizi Yaratmanız İçin İlham Oluyor Ekim 27, 2025
- DemirDöküm, yeni ademiX’i satışa sundu Ekim 27, 2025
- Kayalar Kimya’dan Elazığ’a Güneş Enerjisi Yatırımı Ekim 24, 2025
- Limak Çimento, Anka Fabrikası ile Türkiye’de CSC Platinum sertifikasına sahip ilk ve tek şirket oldu Ekim 24, 2025
- Marshall Boya’nın Genel Müdürü Özgür Orçunus Oldu Ekim 24, 2025
- Kalebodur’un Yenilik Budur Lansmanı, GIGI AWARDS’ta En İyi Lansman Deneyimleri Arasında Yer Aldı Ekim 24, 2025
- Creavit’ten Yeni Nesil Gömme Rezervuar Ekim 24, 2025
- Vaillant Group Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Direktörlüğü’ne Serdar Gartel Atandı Ekim 24, 2025
- Zorlu Enerji, EPDK’dan 20 Yıllık Toplayıcı Lisansı Aldı Ekim 24, 2025
- Ege Yapı, Kurumsal Kadrosunu Güçlendiriyor Ekim 24, 2025
- Warmhaus, Kendi Çağrı Merkezini Kurdu Ekim 24, 2025
- IQ Alüminyum Marka Direktörü Şafak Arslan Şenkal oldu Ekim 22, 2025
Trendler
RÖPORTAJ1 yıl önce“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
GENEL1 yıl önceAlarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
GENEL2 yıl önceEnerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
GENEL2 yıl önceSika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
GENEL12 ay önceSektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
SEKTÖREL2 yıl önceDoka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
GENEL1 yıl önceİsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
GENEL1 yıl önceIrak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel









