Bizimle iletişime geçin

GENEL

Kalebodur “Yenilik Budur” vizyonu ile  marka yolculuğunda yeni bir döneme başladı

Yayınlandı

-

 

Türkiye’nin seramik sektöründeki öncü markası ve porselen karonun jenerik ismi Kalebodur, “Yenilik Budur” temasıyla başlattığı yeni dönemini kapsamlı bir organizasyonla duyurdu. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Dr. Zeynep Bodur Okyay ve Kaleseramik Genel Müdürü Timur Karaoğlu ev sahipliğinde gerçekleşen lansmanda Kalebodur, yenilikçi bir vizyonla oluşturduğu gelecek stratejisini, mimariye ilham verecek yeni büyük ebatlı inovatif porselen plaka koleksiyonunu da tanıttı.

Kalebodur’un yeni vizyonuyla hayat bulan büyük ebat porselen plaka koleksiyonundan özel enstalasyonlar ve özgün kullanımların eşlik ettiği geceye; iş, sanat, cemiyet dünyasından ünlü isimlerin yanı sıra mimarlık camiası, medya mensupları ile Kalebodur bayi ve paydaşları katıldı. Sanatçı Levent Yüksel de başarılı sahne performansıyla geceye renk kattı.

Seramik sektörünün öncü ve yenilikçi markası Kalebodur, “Kalebodur, Seramik Budur” sloganıyla özdeşleşmiş güçlü marka kimliğini, “Yenilik Budur” vizyonuyla yeni bir döneme taşıyor. Kuruluşundan bu yana yenilikleriyle geleceğin mimarisine ilham veren, üstün nitelikli, sürdürülebilir ve teknolojik çözümler sunan Kalebodur, bu yeni yolculuğunu ve büyük ebat porselen plakalardan oluşan koleksiyonunu özel bir lansman ile duyurdu.

Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleşen özel gecede iş, sanat, siyaset, tasarım, mimarlık ve medya dünyasından pek çok seçkin isim ile Kalebodur’un Türkiye genelindeki bayileri ve paydaşları bir araya geldi. Sadece yeni ürünlerin değil; markanın sektördeki öncü duruşunun, yenilikçiliğe olan bağlılığının ve tasarımla kurduğu güçlü bağın da vurgulandığı lansmanda, sevilen oyuncu Doğa Rutkay sunuculuk görevini üstlenirken, ünlü sanatçı Levent Yüksel da eşsiz yorumlarıyla geceye renk kattı.

“Estetik, sürdürülebilir, rafine ve özgün bir gelecek inşa ediyoruz”

Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Dr. Zeynep Bodur Okyay, gecenin açılış konuşmasında şunları söyledi:

“1956’da merhum İbrahim Bodur’un vizyonuyla kurulan Kale Grubu, seramik sektöründe Türkiye’nin öncüsü olarak bugüne dek ilkleri ve yenilikleriyle derin izler bıraktı. 1957 yılında Türkiye’nin ilk seramik karo üreticisi olarak başladığımız yolculuk, bugün 56 milyon metrekarelik yıllık üretim kapasitesiyle Türkiye’nin lideri, Avrupa’nın 4’üncü, dünyanın ise 21’inci büyük seramik kaplama malzemeleri üreticisi konumuna ulaştı.

‘Bu Toprakların Kale’si’ olarak, şimdi de Kalebodur markamızla daha iyi bir gelecek için yeni bir dönemin kapılarını aralıyoruz. Türkiye’de seramik denilince akla gelen ilk marka olan Kalebodur, sadece ürün üretmiyor, yaşam kültürünü şekillendiriyor. Türkiye’de üretilen dünyanın ilk ve en büyük porselen plaka üreticisi olarak bugün 80’den fazla ülkeye ürünlerimizi ihraç etmenin gururunu yaşıyoruz.

Yeni dönemde ‘Yenilik Budur’ sloganıyla çıktığımız bu yolculukta yalnızca bir marka yenilenmesi yapmıyoruz, aynı zamanda bir dönüşüm ve paydaşlarımızla birlikte büyümenin de yeni bir adımını atıyoruz. Amacımız; mimarlıkla daha güçlü bağlar kurmak, sürdürülebilir çözümler geliştirmek ve hayatın içinden gelen tasarımlarla fark yaratmak. Sınırsız hayal gücünü destekleyen ürünlerimizle sektördeki öncülüğümüzü daha da pekiştirmeyi hedefliyoruz.

Kalebodur, mimari yapılaşmada yıllardır saygın çizgisinden ödün vermeden ilerledi. Her dönem kendi ihtiyaçlarını yeniden tanımlayan mimarlığa katkı sunmak, bizim için yalnızca ürün üretmek değil; yaşamın olduğu her yerde geleceğe ilham vermektir. Bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz yeni koleksiyonumuz da bu vizyonumuzun en güncel yansımasıdır.

Bununla birlikte yarım asrı aşkın süredir yenilikleriyle sektöre yön veren köklü markamız, bugün estetiğe, mimariye ve zamansız tasarıma duyulan saygının sembolü haline gelmiştir. Şimdi bu köklü deneyimden aldığımız güçle, ‘Kalebodur, Yenilik Budur’ diyerek sürdürülebilir, estetik, rafine ve özgün bir geleceği birlikte inşa etmek için çalışıyoruz.”

“Kalebodur’daki dönüşüm yalnızca vitrinde değil, temelde başladı”

Kaleseramik Genel Müdürü Timur Karaoğlu, Kalebodur’un yenilenen marka vizyonunun görsel bir değişim değil, tüm iş süreçlerini kapsayan büyük bir dönüşüm olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Türkiye’nin ilk seramik üretim fabrikasını kurarak başladığımız bu yolculukta, bugün 80’den fazla ülkeye ihracat yapan, sektöre yön veren bir şirkete dönüştük. 68 yıldır attığımız yenilikçi adımlar ve sektöre kazandırdığımız ilklerle zenginleşen marka yapımızı yeni dönemde, geleceğe daha sağlam adımlarla daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Bu yeni dönemin, müşterilerimize daha etkili hizmet sunmamıza, sektöre değerli fırsatlar kazandırmamıza ve global ölçekte rekabet gücümüzü artırmamıza katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Kalebodur; ürün ve teknolojileriyle mimari yaratıcılığı destekleyen, sosyal sorumluluk projeleriyle mimarlık kültürüne katkı sunan çok vizyoner bir marka. Biz de gerçek değişimin temelden başladığına olan inancımızla bu büyük dönüşümün ilk adımını da ‘Kalebodur, Yenilik Budur’ diyerek atıyoruz. Süreci de sadece bir marka yenilenmesi değil, tüm iş süreçlerimizi de daha dinamik hale getirdiğimiz bir  yolculuk olarak görüyoruz. Bu doğrultuda bu dönüşümünü yalnızca vitrinde değil, üretimden lojistiğe, Ar-Ge’den pazarlamaya kadar tüm süreçlerde hayata geçiriyoruz. Dijitalleşme yatırımlarımızı artırdık, sürdürülebilir malzeme kullanımında yeni standartlar oluşturduk. Artık daha çevreci, daha akıllı ve verimli sistemlerle üretim yapıyoruz.

Kalebodur olarak yeni dönemde çevreye duyarlı üretim teknolojimizden çıkan, doğaya ve insan sağlığına duyarlı, sürdürülebilir ve yenilikçi ürünlerimizle yaşam alanlarına ilham vermeye ve sınırsız hayal gücünü desteklemeye devam edeceğiz.”

Stratejik yatırımlar yurt içinde ve yurt dışında büyüyen bir güç

Ülkesine ve insanına yatırımı her zaman bir öncelik olarak gören Kale Grubu, son beş yılda yaklaşık 230 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdi. Bu yatırımların önemli bir kısmını ise Kalebodur’un büyük ebatlı porselen plaka üretimine ayrıldı.

2024 yılında İtalyan System Ceramics Spa ile yapılan 15 milyon Euro’luk iş birliği kapsamında, 2 mm kalınlığında, dünyanın ilk süper ince porselen plaka üretimine başlandı. Bu yatırımla Kalebodur’un Kalesinterflex ürününün üretim kapasitesi %50 artarak 2,4 milyon metrekareye, toplam porselen plaka kapasitesi de 5,6 milyon metrekareye ulaştı. Ayrıca SITI B&T Group iş birliğiyle kurulan Supera Üretim Hattı sayesinde Türkiye’de ilk kez 120×280 cm ebatlarında porselen plaka üretildi. Bu yenilik, mimarlara yeni tasarım olanakları sunarken Kalebodur’un sektördeki liderliğini pekiştirdi.

Kalebodur’un relansman süreci yalnızca yurt içinde değil, yurt dışında da önemli yatırımlarla destekleniyor. Yurt dışında da büyümesini sürdüren Kalebodur, Irak’ta Al-Sadaf Porselen ile ortaklık kurarak yıllık 2,5 milyon metrekare kapasiteli yeni bir tesiste üretime başladı. Bu girişim, markanın Orta Doğu pazarındaki etkinliğini artırmayı hedefliyor.

Mimarlık, çevre ve toplum için değer üretiyor

Yeni yatırımlarla ürün gamını daha da zenginleştiren Kalebodur, Türkiye’nin en büyük porselen plakası olan Kalesinterflex ile 120×120 cm’den başlayıp 162×323 cm’ye uzanan geniş ebat seçenekleri ve 2 mm’den 20 mm’ye kadar değişen kalınlıklardaki ürünleriyle sınırları ortadan kaldırıyor.

Kalebodur, yalnızca ürünleriyle değil; mimarlık kültürüne katkıları, sosyal sorumluluk projeleri ve çevre dostu üretim anlayışıyla da fark yaratıyor. Kale Grubu’nun sürdürülebilir bir gelecek vizyonuyla başlattığı “İyi Bak Dünyana” hareketiyle herkesi dünyaya ve kaynaklara sahip çıkmaya davet eden Kalebodur, yeni dönemde de insanı ve doğayı odağına alan projelerle topluma değer katmayı sürdürmeyi amaçlıyor.

Sürdürülebilir gelecek yolunda büyük bir yenilik olarak öne çıkıyor

Dünyanın en büyük porselen plakası ile seramik sektöründe yeni bir dönemin kapılarını aralayan, Kalebodur’un yenilikçi ürünleri hafif ve ince yapısı sayesinde binaya ekstra yük bindirmiyor. Büyük ebatlarıyla uygulandığı alanlarda daha az derz görünümü sağlayan porselen plakalar, aynı zamanda sıcak ve soğuğa dayanıklılığı sayesinde kolay kolay yıpranmıyor, ekstra koruma sağlıyor. Leke tutmayan, iz bırakmayan yapısının yanı sıra esnek yapısıyla da kolayca uyum sağlayan büyük ebatlı porselen plakalar, farklı ebat ve kalınlıklarıyla her alan için ilham verici bir deneyim sunuyor.

Tüm bu yeniliklerinin yanında, Kalebodur’un sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda geliştirdiği yeni porselen plakalar, sahip olduğu üstün özellikleriyle de Kale Grubu’nun “İyi Bak Dünyana” hareketine destek sunuyor. Yeni büyük ebatlı porselen plakalar, %100 geri dönüşüm özelliklerine sahip olmasının yanında, %90 daha fazla ürün taşıma kapasitesi, %47 daha az doğalgaz tüketimi ve %20 daha az su tüketimiyle de sürdürülebilir gelecek yolunda büyük bir yenilik olarak öne çıkıyor.

İleri teknolojiye sahip bu ürünler, üstün nitelikleriyle sürdürülebilirlik ve tasarım dahil birçok alanda prestijli ödüllerin ve uluslararası sertifikaların sahibi oldu.

Kapsamlı lansman programı ve B2B buluşmaları

Kalebodur’un yeni vizyonunu paylaştığı ve bu yeni vizyonla hazırladığı yeni koleksiyonunu tanıttığı lansman programı Rixos Tersane İstanbul’da gerçekleştirilen, bayiler, distribütörler, tasarımcılar ve mimarlar başta olmak üzere sektör profesyonelleri ile buluşmalarla başladı. Balo salonunda sergilenen 120 özel tasarım porselen plakalar, her biri özel olarak hazırlanmış bilgi kartları eşliğinde sunuldu. Satış ekibinin interaktif sunumlarıyla zenginleşen program, sektör profesyonellerine yeni koleksiyonun teknik detayları ve kullanım alanları tanıtıldı.

Lansman kapsamında, mimarlar, tasarımcılar ve sektör profesyonelleriyle yapılan B2B görüşmelerde, gelecek dönem projeleri ve iş birliği fırsatları da değerlendirildi. Kalebodur’un yenilikçi ürün gamı ve teknolojik altyapısı, sürdürülebilir mimari projelerin vazgeçilmez çözüm ortağı olma vizyonuyla katılımcılara aktarıldı.

Etkileyici enstalasyonlar ve sergi alanı

Esma Sultan Yalısı’nda, Paris merkezli ünlü tasarım stüdyosu Prima Materia tarafından tasarlanan büyük ebatlı porselen plakalardan oluşan enstalasyonlar, Kalebodur’un teknolojik gücünü ve estetik vizyonunu mükemmel bir şekilde yansıttı. Bu enstalasyonlar, markanın büyük ebatlı üretimde ulaştığı mükemmelliği vurgulayan birer sanat eseri olarak davetlilerden de büyük ilgi gördü.

Görkemli geceye Levent Yüksel damgası 

Sevilen sunucu Doğa Rutkay’ın enerjik ve neşeli sunumuyla renklenen gece, sevilen sanatçı Levent Yüksel’in muhteşem konseriyle devam etti. Esma Sultan Yalısı’nın tarihi ve büyüleyici atmosferinde gerçekleşen etkinlik, DJ performansıyla son buldu.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Türkiye’de Yangın Güvenliği Yeni Standartlarla Güçleniyor: Uluslararası Uyum ve Yeni Nesil Çözümler

Yayınlandı

-

Form Endüstri Tesisleri Türkiye Satış Müdürü Sinan Arısoy

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in 2025 güncellemeleriyle birlikte Türkiye’de yangın güvenliği standartları Avrupa normlarıyla daha da yakınlaştı. Form Endüstri Tesisleri, duman kontrolü ve doğal havalandırma çözümleriyle konut, ticari ve endüstriyel projelerde güvenlik ve konforu aynı çatı altında sunuyor.

  1. Türkiye’deki mevcut Yangın Yönetmeliklerinin uluslararası standartlarla uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de yangın güvenliği konusunda uzun süredir yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 2025 yılında yayımlanan güncellemelerle uluslararası standartlarla daha güçlü bir uyum yakaladı. Biz, sektör temsilcileri olarak bu düzenlemelerin Avrupa normlarıyla paralellik taşımasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte yönetmeliğimiz; endüstriyel tesisler hakkında çok detaylı bilgiler içermiyor. Özellikle kendi konumuz olan duman kontrolü hakkında tasarımcı ve uygulayıcılara net yön göstermektense, yoruma açık anlatımlar içeriyor. Bu nedenle de farklı şehirlerdeki itfaiye birimleri ruhsat açısından değerlendirirken farklı yorumlayabiliyorlar.

  • Son yıllarda Türkiye’deki Yangın Güvenliği standartlarında öne çıkan değişiklikler nelerdir?

Son dönemde en dikkat çekici gelişme, 2025 yılı başında yapılan düzenlemeler oldu. Özellikle konut ve ticari binalarda yangın güvenliği ekiplerinin oluşturulması, acil durum planlarının güncellenmesi ve ekipman eksiklerinin yıl sonuna kadar tamamlanması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan uygulama kılavuzları sayesinde hem tasarım hem de uygulama tarafında sektör oyuncularının sorumlulukları daha açık şekilde tanımlandı. Biz, bu değişikliklerin uygulamada yeknesaklığı güçlendirdiğini ve ulusal ölçekte güvenlik seviyesini yukarı taşıdığını gözlemliyoruz.

  • Ülkemizdeki Yangın Güvenliği eğitimi ve bilinçlendirmesi, projeler kapsamında standartlara uyumda ne kadar etkili ya da yeterli düzeyde midir?

Eğitim ve bilinçlendirme alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyleyebiliriz. Üniversiteler, meslek liseleri ve özel eğitim merkezlerinde yangın güvenliği odaklı sertifika programlarının yaygınlaşması, sektör çalışanlarının teknik bilgi düzeyini artırıyor. Bununla birlikte, bizce hâlâ iyileştirilmesi gereken noktalar mevcut. Standartlara uyum, yalnızca mühendislik tasarımlarıyla değil, aynı zamanda sahadaki çalışanların doğru uygulamaları benimsemesiyle mümkün oluyor. Bu nedenle, periyodik eğitimlerin zorunlu hale gelmesi, denetlenmesi ve bilinçlendirme faaliyetlerinin sahaya daha güçlü şekilde yansıması gerektiğini düşünüyoruz.

  • Denetim süreçlerinde en sık karşılaşılan Yangın Güvenliği eksikleri hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Denetimlerde en sık karşılaşılan eksiklikler, yangın söndürme ve algılama sistemlerinin periyodik bakımının aksatılması, acil çıkış kapılarının uygun kullanılmaması ve tahliye yollarındaki işaretleme ile aydınlatmaların standartlara uygun olmamasıdır. Biz, bu eksiklerin çoğunlukla uygulama ve bakım süreçlerindeki ihmalden kaynaklandığını görüyoruz. Yönetmeliğin güncel hükümleriyle birlikte bu eksiklerin daha sıkı takip edilmesi ve yaptırımların devreye girmesi, güvenlik kültürünün kalıcı şekilde yerleşmesine katkı sağlayacaktır.

  1. Yangın Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz ve pazara sunduğunuz yeni ürünleriniz ve öne çıkan hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Yangın güvenliği kapsamında; doğal duman tahliyesi konusunda, çeşitli marka ve modelde ürünleri projelerle buluşturuyoruz. Endüstriyel yapılarda, uzun ömürlü ve dayanıklı ürün gamına sahip Alman menşeili RODA firmasının duman tahliye kapaklarının tedarik ve montajlarını yapıyoruz. Mimari bakış açısının önemli olduğu projelerde ise Alman Lamilux firmasının ürünlerini tercih ediyoruz. AVM, ofis binaları, eğitim ve sağlık yapıları, oteller gibi estetiğin ön planda olduğu projelerde, mimar ve yatırımcılar cam ışıklık ve cam duman tahliye kapaklarımızı tercih ediyorlar.

  • Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz?

Form Endüstri Tesisleri olarak, farklı kullanım alanlarına hitap eden geniş bir ürün portföyüyle sektörde yer alıyoruz. İzmir Pancar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 20.000 m²’lik üretim tesisimizde duman tahliye kapakları, doğal havalandırma sistemleri, günışığı aydınlatma çözümleri ve evaporatif soğutma ürünleri geliştiriyoruz. Ayrıca, su kaynaklı ısı pompaları, klima santralleri, fancoil cihazları ve ısı geri kazanım sistemleri de ürün gamımızda bulunuyor. Lennox’un lisanslı üretimini yapan dünyadaki ilk ve tek üretim tesisi olmamız, uluslararası düzeydeki mühendislik kabiliyetimizi gösteriyor. Ürünlerimiz; konut projelerinde enerji verimliliği sağlayan iklimlendirme çözümlerinden, ticari yapılarda konforu artıran sistemlere, ağır sanayi tesislerinde yüksek güvenlik sunan duman tahliye, doğal aydınlatma ve havalandırma çözümlerine kadar çok geniş bir alanda kullanılabiliyor. Böylece her segmentin ihtiyacına uygun çözümleri tek çatı altında sunabiliyoruz.

  • Doğru sistem / uygun ürün secimi için nelere dikkat edilmeli? 

Her projenin ihtiyaçları farklıdır ve biz bunun bilinciyle hareket ediyoruz. İklim koşulları, kullanım yoğunluğu, mimari tasarım ve enerji hedefleri göz önünde bulundurulmadan yapılan standart ürün seçimlerinin uzun vadede hem maliyet hem de verimlilik açısından sorun yaratabileceğini biliyoruz. Bu nedenle biz, her projeye özel mühendislik yaklaşımıyla çözümler sunuyoruz. Evaporatif soğutmada Fesklima, doğal havalandırmada GAL ve RODA Airstar, gün ışığı aydınlatma çözümlerinde Lamilux ve SunviaTube gibi markalarımızla enerji tasarrufunu ve düşük işletme maliyetini öncelikli hale getiriyoruz. Böylelikle müşterilerimizin kısa vadeli ihtiyaçlarına cevap verirken uzun vadede de sürdürülebilir avantajlar yaratıyoruz.

  • Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin, satış ya da uygulama sonrası müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz?


Bizim en önemli farkımız, yalnızca ürün sunan bir tedarikçi olarak değil; çözüm ortağı olarak sahada yer almamızdır. Müşterilerimizle çalışırken ihtiyaca uygun çözümleri belirliyor, projelendirme aşamasından devreye alma sürecine kadar tüm süreci yönetiyoruz. Satış sonrası da periyodik bakım, teknik destek ve yedek parça temini gibi hizmetlerle müşterilerimizin yanında oluyoruz. Bu yaklaşım, enerji verimliliğini artırıyor, bakım maliyetlerini düşürüyor ve sistemlerin kesintisiz çalışmasını sağlıyor. Böylece biz müşterilerimize sadece teknik çözümler değil, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik anlamında da uzun vadeli bir katma değer sunmuş oluyoruz.

  1. Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırmaktasınız, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Biz Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımları, geleceğin ihtiyaçlarını bugünden karşılamak için stratejik bir zorunluluk olarak görüyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanmış Ar-Ge Merkezi unvanımızla, enerji verimliliği yüksek, düşük karbon ayak izine sahip ve akıllı teknolojilerle entegre çözümler geliştiriyoruz. İzmir’deki mühendislik merkezimizde kullanıcı alışkanlıklarını, iklim verilerini ve sürdürülebilir mimari trendlerini analiz ederek yeni nesil ürünler geliştiriyoruz. Yatırımlarımız sayesinde hem üretim hatlarımızı çevreci normlara uygun hale getirdik hem de sektörde karbon ayak izini azaltan öncü çözümleri pazara sunduk. Bu çalışmalarla sadece bugünün ihtiyaçlarını değil, geleceğin sürdürülebilir yapılarını da şekillendirmeyi hedefliyoruz.

  • Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?

Biz geleceği akıllı sistemlerde görüyoruz. Önümüzdeki dönemde geliştireceğimiz yeni nesil havalandırma çözümlerinde dijitalleşmeyi ve yapay zekâ destekli analiz sistemlerini entegre etmeyi planlıyoruz. Özellikle akıllı bina otomasyonlarıyla uyumlu, dış hava koşullarına göre otomatik çalışan kontrol sistemleri önümüzdeki dönemin öne çıkan ürünleri olacak. Ayrıca, ürün yaşam döngüsünde düşük karbon ayak izli malzemelerin kullanımına daha fazla odaklanıyoruz. Bu yaklaşım hem sürdürülebilirlik hedeflerimize hem de müşterilerimizin çevreci beklentilerine yanıt veriyor. Biz yenilikçi çözümlerle sektöre yön vermeye ve geleceğin ihtiyaçlarını bugünden karşılamaya kararlıyız.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Biz sürdürülebilirliği yalnızca üretim süreçlerinde değil, toplumsal katkı sağladığımız projelerde de önceliklendiriyoruz. Üretim tesislerimizde enerji ve su tüketimini azaltmak amacıyla sensör tabanlı otomasyon uygulamalarını hayata geçirdik. 

Gençlerin mesleki gelişimlerini desteklemek üzere meslek liseleriyle iş birlikleri kurduk ve bu kapsamda teknik eğitimlere destek veriyoruz. 2025 yılı itibarıyla bu eğitim iş birliklerini daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bizim için sürdürülebilir çevre politikaları hem çevresel etkimizi azaltmayı hem de gelecek nesillerin nitelikli iş gücü olarak yetişmesine katkıda bulunmayı kapsıyor.

  • Sürdürülebilir odaklı bir marka olarak geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?


Üretim anlayışımızda geri dönüşüm ve enerji verimliliği temel önceliklerimizden biri. Bu kapsamda geri dönüştürülebilir malzeme kullanım oranımızı %65’in üzerine çıkardık ve proseslerimizde sensör tabanlı verimlilik uygulamalarını devreye aldık. Ayrıca İzmir’deki tesisimizde kurduğumuz güneş enerjisi sistemi sayesinde elektrik ihtiyacımızın tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılıyoruz. Karbon ayak izimizi düzenli olarak ölçüyoruz.  2024 yılında sektörümüzde ilk karbon ayak izi raporunu yayımlayan firma olduk. 2030 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz doğrultusunda, atık yönetiminden tedarik zincirine kadar tüm süreçlerimizde çevreci standartları önceliklendiriyoruz.

Okumaya Devam Et

GENEL

GEZE Türkiye: Yangın Güvenliğinde Yenilikçi ve Akıllı Sistemler

Yayınlandı

-

GEZE Türkiye Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Serkan KILIÇ   

GEZE Türkiye, duman ve ısı tahliye sistemlerinden akıllı kapı ve kontrol çözümlerine kadar uluslararası normlara uygun ürün ve bina entegrasyon platformlarıyla, yangın anında güvenli kaçış yolları ve etkin bina yönetimi sağlıyor.

  1. Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, markanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

GEZE GmbH, 1863 yılından bu yana faaliyette olan bir Alman aile şirketi. Bugün, dünya çapında 37 ülke ofisi ile 213 noktada kapı, pencere sistemleri ve bina otomasyon çözümleri alanında lider firmalardan biri olarak faaliyetini sürdürmekte.

2007 yılında irtibat ofisi olarak Türkiye pazarına giren GEZE, 2012 yılından itibaren GEZE Türkiye Limited Şirketi olarak Türkiye operasyonlarını devam ettirmeye başladı. 

2019 yılından itibaren GEZE, Ankara merkezli, otomatik döner kapı ve kayar kapı tasarımı ve üretiminde uzmanlaşmış bir firma olan EDORA Otomatik Kapı Sistemleri ile Türkiye’de üretim yapmaya başladı; 2022 yılında bu firmayı satın alarak Türkiye’de ciddi bir üretim yatırımı yaptı. Bu süreçten sonra İspanya ve Almanya’da bulunan döner kapı üretimini Türkiye’ye kaydıran GEZE, ülkemizdeki yatırımını artırarak dünyadaki tüm bağlı ülkelere Türkiye’den döner kapı üretir hale geldi.  

İstanbul’daki merkez satış ofisimiz, Ankara’daki fabrikamız ve dağıtım depomuz; Türkiye genelinde yaklaşık 30 bayimiz ve partner firmamız ile yurt içi müşterilere hizmet vermekteyiz. KKTC ile Azerbaycan ve Orta Asya Türki Cumhuriyetler de GEZE Türkiye ofisi olarak bizim sorumluluk alanımızda.

  1. Türkiye’deki mevcut Yangın Yönetmeliklerinin uluslararası standartlarla uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Türkiye’de mevcut Yangın Yönetmeliği, özellikle EN 12101 (Duman ve Isı Kontrol Sistemleri), EN 1154 (Kapı Kapatıcılar), EN 179 (Acil Çıkış Donanımları) gibi pek çok geçerli Avrupa standartlarıyla büyük ölçüde uyumlu hale getirilmiştir. Örneğin; yangın kapılarında kullanılan kapı kapatıcılar, acil çıkış donanımları veya ısı & duman tahliye çözümleri Avrupa’da kabul gören testlerden ve sertifika süreçlerinden geçmek zorundadır. Biz Alman GEZE’nin bir iştiraki olarak; tüm ürünlerimizi Türkiye’de de bu normlara uygun şekilde sunuyoruz. Bu sayede İstanbul’da yapılan bir projede kullanılan sistem, aynı şekilde Berlin’de veya Londra’da da geçerliliğini koruyor. 

  1. Ülkemizdeki Yangın Güvenliği eğitimi ve bilinçlendirmesi, projeler kapsamında standartlara uyumda ne kadar etkili ya da yeterli düzeyde midir? 

Yeterli düzeyde olduğunu söylemek ne yazık ki gerçekçi olmayacaktır. Son yıllarda ülkemizde meydana gelen otel yangınları, bu alanda başarılı bir sınav veremediğimizi açıkça göstermektedir. Söz konusu olayların sonuçlarına bakıldığında; yangın güvenliği konusunun çok daha bilinçli ve disiplinli bir şekilde ele alınması gerektiği ve etkin bir denetim mekanizmasına duyulan ihtiyacın kaçınılmaz olduğu görülmektedir.

  1. Yangın Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz ve pazara sunduğunuz yeni ürünleriniz ve öne çıkan hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? 

GEZE olarak özellikle duman ve ısı tahliye sistemleri (SHEV) alanında, uluslararası normlara uygun şekilde geliştirdiğimiz pencere açma motorları ve kontrol panolarımız ile binalarda yangın anında -başlangıçta kurgulanan senaryolara bağlı olarak- mahaldeki duman ve ısıyı tahliye ederek; kaçış rotalarında güvenli “yaşam koridorları” oluşturmayı amaçlıyoruz. BACnet altyapısına sahip yeni nesil bina entegrasyon platformumuz myGEZE Control ile tüm ürünlerimizi gerek birbirleriyle gerekse bina yönetim sistemleriyle iletişim kurabilir hale getiriyor; kullanıcıların sistemi diledikleri yerden görüntülemelerine ve yönetmelerine olanak sağlıyoruz.

  1. Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz? 

GEZE olarak, kapı kapatıcılar ve kapı kontrol donanımları, manuel ve otomatik kayar kapı sistemleri, otomatik kanat açma mekanizmaları, döner kapılar, hareketli cam bölme sistemleri, pencere sistemleri (otomatik havalandırma & duman ve ısı tahliye sistemleri) ürün gruplarımız aracılığıyla tüm sektörlerde faaliyet gösteren kapsamlı bir çözüm ortağı konumundayız.

Her sektörün ve bina türünün kendine ve kullanıcısına özgü ihtiyaçlarını anlıyor ve buna uygun sistemlerin seçiminde danışmanlık sağlıyoruz; sonrasında ise uygulama ve kullanım süreçlerinin tümünde, yani bina yaşam döngüsü boyunca her aşamada destek vermeyi sürüdürüyoruz.

  1. Doğru sistem / uygun ürün seçimi için nelere dikkat edilmeli?  

Doğru sistem ve uygun ürün seçimi, bir binanın kullanım amacı, yoğunluğu ve güvenlik gereklilikleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Örneğin, konut projelerinde portföyümüzdeki manuel sürme sistemler ve kapı kapatıcılar ön plana çıkarken; ticari alanlarda otomatik kayar kapılar, panik çıkış donanımları ve havalandırma ile duman& ısı tahliye sistemleri kritik önem arz ediyor. Endüstriyel tesislerde ise yüksek dayanıklılığa sahip otomatik kapıların ve yoğun kullanıma uygun çözümlerin tercih edilmesi gereği öne geçiyor.

Ayrıca seçilecek ürünlerin uluslararası standartlara (EN 1154, EN 1125, EN 12101-2 gibi) uygunluğu ve mevcut yangın güvenliği sistemleriyle entegrasyon kapasitesi büyük önem taşıyor. GEZE olarak, ürünlerimizi hem birbirleriyle hem de bina yönetim sistemleriyle entegre edilebilir şekilde tasarlıyor, kullanıcıların güvenli ve etkin bir yangın güvenliği altyapısına sahip olmasını sağlamayı hedefliyoruz.

  1. Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin, satış ya da uygulama sonrası müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz? 

GEZE olarak projelerde tercih edilen ürünlerimiz, uluslararası standartlara uygunluğu ve güvenilir performansı sayesinde kullanıcı deneyimini ve güvenliğini en üst seviyeye çıkarır. 

Ayrıca gerek sunduğumuz teknik destek ve danışmanlık gerekse satış sonrası servis, bakım ve yedek parça hizmetleri müşterilerimizin uzun vadede kesintisiz ve sorunsuz bir deneyim yaşamasını temin eder. Bu yaklaşım, yalnızca güvenliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda projelerde sürdürülebilirlik ve maliyet etkinliği açısından da önemli bir katma değer oluşturur.

  1. Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırmaktasınız, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

Yazılım ve yapay zeka inovasyonlarının hızla yol kat ettiği yeni dünyada artık ürünlerin uzaktan kontrolü, diğer bina sistemleri ve birbirleri ile bağlantılılığı artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Biz de GEZE olarak geliştirdiğimiz MyGEZE Connectivity Çözüm ailesi ile kendimizi artık farklı bir çözüm sağlayıcı konumuna taşımayı hedefliyoruz. MyGEZE Control ile kapı, pencere ve güvenlik sistemlerini ağ üzerinden birbirine bağlama ve merkezi olarak yönetme imkanı sunuyoruz. Bu, ya üçüncü taraf bir bina yönetim sistemi üzerinden ya da GEZE’nin kendi myGEZE Visu bina yönetim sistemi aracılığıyla monitorize ve kontrol edilebilmekte.

  1. Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz? 

Yazılım ve yapay zeka teknolojilerinin hızla geliştiği günümüzde, ürünlerin uzaktan kontrolü ve birbirleriyle entegrasyonu artık vazgeçilmez hale gelmiştir. GEZE olarak geliştirdiğimiz myGEZE Control ve myGEZE Visu sistemleri ile otomatik kapılarımızı, kanat açma mekanizmalarımızı, döner kapılarımızı ve  ısı & duman tahliye sistemlerimizi ağ üzerinden birbirine bağlama ve merkezi olarak yönetme imkanı sunuyoruz. Türkiye’de de bu çözümlerin lansman çalışmalarını yürütmekteyiz ve 15 – 18 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleşecek TÜYAP Avrasya Kapı Fuarı’ndaki standımızda (4. Hol – Stand 415) ziyaretçilerimize çok daha detaylı şekilde sunacağız.

  1. Son olarak, röportajımızın sonuna eklemek istediklerinizi bizimle paylaşır mısınız? 

Duman ve ısı tahliye sistemleri, yangın güvenliğinde hayati bir rol oynar. İstatistikler, yangınlarda can kayıplarının büyük çoğunluğunun alevlere maruziyetten değil, duman zehirlenmesinden kaynaklandığını göstermektedir. Doğru planlanmış kaçış rotaları ve standartlara uygun duman tahliye sistemleri yangın anında insanları güvenli ve hızlı bir şekilde binadan tahliye etmeyi sağlarken; itfaiye ekiplerinin müdahalesini de kolaylaştırır. Bu sayede hem can hem de mal kayıpları büyük ölçüde önlenebilir.

Bu konuda daha fazla bilgi almak isteyen herkese sunumlarımızla, eğitimlerimizle ve içerik üretimlerimizle ulaşmaya ve destek olmaya çalışıyoruz. Bizlere tüm talepler için office-turkey@geze.com mail adresimizden, web sitemizdeki irtibat formlarından veya telefon numaramızdan ulaşabilirler.

Bu önemli konunun derinlemesine ele alındığı özel sayınızda bize yer verdiğiniz için de özellikle size teşekkür etmek isteriz.

Okumaya Devam Et

GENEL

Jotun Mağazalarında İlham Veren Renk ve Boya Deneyimi

Yayınlandı

-

Jotun mağazaları, yenilenen konseptiyle geliştirilmiş renk ve boya seçimi deneyimiyle tüketicilere hayallerindeki yaşam alanlarını rahatça tasarlama imkânı sunuyor. Kullanıcı odaklı renk stantları, renk ve ürün seçimini pratik ve ilham verici bir deneyim merkezine dönüştürüyor.

Türkiye’deki faaliyetlerine 1986 yılından bu yana başarıyla devam eden Jotun, yaşam alanlarında estetik görünüm, kalite, sürdürülebilirlik ve dayanıklılığı bir arada sunma misyonunu sürdürüyor. Jotun mağazalarında yenilenen renk ve boya seçim araçları sayesinde, tüketiciler artık tüm yaşam alanları için en doğru tonları ve ürünler daha pratik şekilde seçebiliyor.

128 rengin sergilendiği iç cephe renk standı, tüketicilere ilham vermek, onları trendlerden haberdar etmek ve hayallerindeki renkleri kolayca bulabilmelerini sağlamak için yeniden tasarlandı. Stantta, yatay ve düşey düzlemde birbirleriyle uyumlu olacak şekilde konumlandırılan tüm renklerin boyalı MDF örnekleri ve kağıt çipleri yer alıyor. Jotun mağazalarından ücretsiz olarak temin edilebilen renk çiplerinin arka yüzünde, seçilen tonla ilgili detaylı bilgilere ve uyumlu renk önerilerine ulaşmak mümkün. Bu sayede kullanıcılar, birbirine uyumlu tonları kolaylıkla bir araya getirebiliyor.

Boya seçim ünitesi ise renk ve ürünlerin yakından incelenebileceği bir deneyim alanı. Renk stantlarından seçilen renkler ve renklere uyumlu tonlar kolayca incelenebilirken tüketiciler seçtikleri tonların farklı dekorasyon malzemeleriyle nasıl görüneceğini bu alanda inceleyebiliyor. Kullanıcılar ayrıca boyaların dokuları ve öne çıkan özelliklerini bu alanda görme şansı bulabiliyor. Ünitenin ön yüzünde, Jotun’un iç cephe boyaları arasında yer alan Fenomastic Zen ürününün leke tutmama özelliği test edilebiliyor. Böylece kullanıcılar, ürünün performansını doğrudan gözlemleme fırsatı buluyor.

Seçilen renk ve ürünler, Jotun’un Multicolor teknolojisi sayesinde üç dakikadan kısa sürede hazırlanarak tüketiciye teslim ediliyor. Bu teknoloji, boya seçim sürecini hem pratik hem de kişiselleştirilebilir hale getiriyor.

Tüm yeniliklerle birlikte Jotun mağazaları, renk ve boya seçimini kolaylaştıran, kullanıcıların yaşam alanlarını planlarken ihtiyaç duyduğu rehberliği ve ilhamı bir arada sunan deneyim alanlarına dönüşüyor.

Okumaya Devam Et

Trendler