Bizimle iletişime geçin

GENEL

Çelik yapılar ekonomik bir çözüm sunuyor

Yayınlandı

-

İklim koşullarından bağımsız, fabrikalarda üretilen çelik binalar, geleneksel yöntemlere göre 2-3 kat daha hızlı inşa ediliyor. Diğer yandan çelik binalar, artan inşaat maliyetlerine karşın sundukları mali avantajla da öne çıkıyor.  Çelik binaların geleneksel yapılarla maliyetleri kâğıt üstünde aynı gibi gözükse de bu tipteki yapılar, zaman ve kazanılan alanlardan dolayı daha ekonomik bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Özellikle tekrarlı projelerde bu ekonomik avantaj daha da çok artıyor. Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “Çelik binalar olması gereken potansiyeli yakalayabilmiş değil. ‘Çelik yapılar pahalıdır’, ‘Çelik yapıları inşa edecek yeterli insan kaynağımız ve tesisimiz yok’ gibi bilimden ve gerçeklerden uzak birçok önyargı hâlâ varlığını sürdürüyor. Ülkemizin çelik yapı üretiminde dünya liderleri arasına girmesi mümkün, fakat bunun için mevcut algının değişmesi gerekiyor.” diyor.

Çelik taşıyıcı sistemleri tercih eden ülkelerin sayısı her geçen gün artarken ülkemizde konutların yüzde 1 ile 1,5 kadarı çelik yapılardan oluşuyor. Buna karşın; Amerika ve İngiltere’de yapıların yaklaşık yüzde 50’si, Almanya ve Fransa’da yüzde 30’u, İran’da ise yüzde 50’sinden fazlası çelik taşıyıcı sistemle inşa ediliyor. 

Ekonomik ve çevre dostu

Dünyada inşaat sektöründe öne çıkan yöntemlerin başında “off-site construction”, yani ön üretimli inşaat olarak tanımlanabilen çelik binalar geliyor. Endüstriyel bir anlayışla inşa edilen çelik yapılar depreme karşı dayanıklı olmaları, hızlı inşa edilmeleri ve sürdürülebilir olmaları gibi avantajlarının yanında sağladıkları maliyet avantajıyla da dikkat çekiyor.

Çelik binalar, şantiyede değil endüstriyel ortamda üretildiğinden personel giderlerinden tasarruf edilmesini sağlıyor. Ayrıca, fabrikada üretildikleri için inşaat atığı sorunu da yaratmayan çelik binalar, projeye uygun hazırlandıklarından malzeme israfını azaltmalarıyla da çevre dostu bir seçenek sunuyor. 

Geleneksel yapılara göre en az yüzde 50 daha hızlı üretiliyor

İklim koşullarından bağımsız üretilen bu tipteki yapılar 2-3 kat daha hızlı inşa edilebiliyor, böylece yapının tamamlanma süresi geleneksel yapılara göre en az yüzde 50 daha az zaman alıyor, bu da üretim aşamasında oldukça ciddi bir tasarrufun sağlanmasına neden oluyor. Çelik binalar, kolon ve kiriş çıkıntılarının olmamasından kaynaklı; verimli alan kullanımı ve mimari kalite sağlarken yüzde 5 ile yüzde 10 arasında net alan kazandırıyor.

Minimum enerji ihtiyacıyla tamamlanıyor

Çelik, performans kaybı olmadan yüzde 100’e kadar defalarca geri dönüştürülebiliyor. Ön üretimli yapı sistemleriyle inşa edilen çelik yapılar, minimum enerji ihtiyacıyla tamamlanabiliyor. Böylece enerjide dışa bağımlılığı azaltırken, karbon salınımının düşürülmesine de katkıda bulunuyor. Geleneksel yapılara göre daha düşük bakım ve onarım maliyetine sahip olan çelik yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetim ve kaliteli işçilikle üretiliyor. Diğer yandan, bu tipteki yapıların hafif olması altyapı maliyetlerinde tasarrufa gidilmesini de sağlıyor.

 “Çelik yapılar pahalıdır algısı yanlış”

Çelik yapıların pahalı, betonarme yapıların ise daha ucuz olduğu görüşünün oldukça hatalı bir yaklaşım olduğunun altını çizen Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “Öncelikle insan hayatının parayla ölçülemeyeceği konusunda herkesin hemfikir olduğundan kuşkumuz yok. Bu noktada yaşam karşısında ‘pahalının’ ne olduğu düşünmek gerekiyor. Hayatın değerini ölçecek bir para birimi bulunmadığından bu konuda yapılacak tartışmaların da oldukça yersiz olduğunu düşünüyoruz. Çelik yapıların ‘pahalı’ olduğu konusu ise kesinlikle doğru değil, 3 kat daha hızlı, daha hafif, daha verimli olan, sadece bir yapının taşıyıcı sistemi payı yüzde 20’nin içinde bulunan bir yapıya pahalı denebilmesi mümkün değil. Gerek eksik bilgi gerek alışkanlık gerekse de geleneksel yapıları inşa etmek için fazla yeterliliğin aranmaması nedeniyle çelik binalar, olması gereken potansiyeli yakalayabilmiş değil. ‘Çelik yapılar pahalıdır’, ‘Çelik yapıları inşa edecek yeterli insan kaynağımız ve tesisimiz yok’ gibi bilim ve gerçeklerden uzak birçok önyargı hâlâ varlığını sürdürüyor. Geleneksel yöntemlere göre inşa edilen yapıların en büyük sorunlarının başında kısa ömürlü olmaları geliyor. Altını çizerek söylemek isterim ki yıkılmayacak binalar yapmak zorundayız. Çelik, bu konuda kendini defalarca kanıtlamış bir malzeme ve nesilden nesle aktarılabilir bir yapıda.” diyor.

“Yatırımın geri dönüş süresi kısalıyor”

Çelik yapıların yaygınlaşmasıyla deprem dirençli evlere sahip olurken, işletme maliyetlerinde de en az yüzde 50 avantaj sağlanacağını açıklayan Melih Şimşek, “Bu tipteki yapılar daha hızlı üretildiklerinden yatırım geri dönüş süresi avantajı sağlıyor. Geleneksel yapım yöntemlerine göre daha kolay denetim ve maliyet kontrolüne sahip olan bu yapılar daha uzun kullanım ömrü sunuyor ve geri dönüşümlü oldukları için tekrar tekrar kullanılabiliyor.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

“Türkiye, çelik yapı üretiminde dünya liderleri arasına girebilir”

Her fırsatta off-site construction’ın yaygınlaşarak bir endüstriye dönüşmesinin gerekli olduğunun altını çizdiklerini belirten Şimşek, “Bunun ilk nedeni, başta ülkemiz vatandaşları olmak üzere herkes için güvenli mekânlar oluşturmak. Türkiye, dünyanın yedinci, Avrupa’nın ise birinci büyük çelik üreticisi olduğu halde çelik binalar henüz istenilen düzeyde yaygınlaşamadı. Oysa hem kaynaklarının genişliği hem de yakın gelecekte dünyanın en büyük barınma ihtiyaçlarının doğacağı coğrafyada konumlanması nedeniyle Türkiye’nin çelik yapı üretiminde dünya liderleri arasına girmesi mümkün, fakat bunun için mevcut algının değişmesi gerekiyor.” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

2. Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi ”Sürdürülebilir Gelecek” ana teması ile sektöre yön vermeyi amaçlayacak.

Yayınlandı

-

TESYÖN (Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aylin İlgen, 2. Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi hakkında yaptığı açıklamada, tesis yönetimi süreçlerinin sürdürülebilirlik odaklı bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çizdi. Dr. İlgen, binaların yapım sürecinin yalnızca birkaç yıl sürdüğünü, ancak yönetim ve işletim süreçlerinin 50 yılı aşkın bir zaman dilimine yayıldığını vurguladı. Bu nedenle, yapıların tasarımından yönetimine kadar tüm aşamalarda sürdürülebilirlik prensiplerinin benimsenmesi gerektiğini belirtti.

Dr. İlgen, zirvenin yalnızca konuşmalar ve teorik tartışmalarla sınırlı kalmayacağını, sektörde uygulanabilir çözüm önerileri sunmayı hedeflediğini ifade etti. Zirvede, tesislerde sürdürülebilir gelecek vizyonu, tesislerde enerji yönetimi, var olan sistemlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine, afet yönetiminden dijitalleşmeye kadar birçok önemli başlık ele alınacak. Dr. İlgen, tesis yönetimi alanında iyi uygulama örneklerinin paylaşılmasının, sektörde farkındalığı artıracağını ve yenilikçi yaklaşımları teşvik edeceğini sözlerine ekledi.

Bu zirveyle, tesis yönetimi sektöründe paydaşların bir araya gelerek, sürdürülebilir mimari ve yönetim anlayışlarını tartışmaları ve standartlar oluşturulması amaçlanıyor. Zirve, 29 Nisan 2025’te İstanbul Nişantaşı Üniversitesi’nde düzenlenecek ve ”Sürdürülebilir Gelecek” ana teması ile sektöre yön vermeyi amaçlayacak.

Okumaya Devam Et

GENEL

Gree Klima 8. Bayi ve İş Ortakları Toplantısı Bakü’de Gerçekleşti

Yayınlandı

-

Türkiye’nin iklimlendirme sektöründeki önemli oyuncularından Gree Klima, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlediği 8. Bayi ve İş Ortakları Toplantısı ile iş ortaklarını buluşturdu. Etkinlikte, markanın 2024 yılı başarıları değerlendirilirken, 2025 yılına yönelik hedefler ve stratejiler de detaylı bir şekilde paylaşıldı.

Dünyanın en büyük klima üreticisi olarak sektördeki liderliğini sürdüren Gree Klima, iş ortaklarını Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 8. Bayi ve İş Ortakları Toplantısı’nda bir araya getirdi. 200’den fazla katılımcının yer aldığı toplantıda, 2024 yılında hayata geçirilen projeler, elde edilen başarılar ve karşılaşılan fırsatlar detaylı bir şekilde değerlendirildi. Aynı zamanda, 2025 yılına dair hedefler, büyüme stratejileri ve iş ortaklarının katkılarıyla hayata geçirilecek yenilikçi çözümler masaya yatırıldı.

Gree Klima, “Birlikte Değişiyor, Birlikte Güçleniyoruz” mottosundan hareketle, iş ortaklarıyla güçlü bağlar kurarak hem yerel pazardaki liderliğini hem de uluslararası arenadaki stratejik vizyonunu pekiştirmeyi hedefledi. Geleceğe yönelik planların ve inovasyon odaklı projelerin detaylandırıldığı toplantı, aynı zamanda katılımcılar için bilgi alışverişi ve yeni iş birliklerinin temellerini atma fırsatı sundu.

2025 Vizyonu Masaya Yatırıldı

Toplantının ilk günü, Gree Klima’nın Türkiye Temsilcisi TLC Klima Yönetim Kurulu Başkanı Akın Telci’nin hoş geldiniz konuşmasıyla başladı. Ardından Genel Müdür Yardımcısı Filiz Doğan’ın açılış konuşmasıyla toplantının ana hatları çizildi. Program, Türkiye Satış Direktörü Gökhan Külahi’nin Satış Hedefleri ve Pazar Durumu başlıklı sunumuyla devam etti. Satış Merkez Müdürü Oğuzhan Ömer Emre, 2025 Satış Stratejisi ve Uygulamaları konulu sunumunda yeni dönemin hedeflerini ve yöntemlerini detaylandırdı.

Pazarlama Müdürü Serdar Ekmekçi ise Müşteri Deneyimi ve Pazarlama Uygulamaları sunumuyla müşteri odaklı yeniliklere ve sektördeki pazarlama stratejilerine ışık tuttu. Lojistik Müdürü Uğur Emektar, sürdürülebilirlik vurgusu yaparak Yeşil Lojistik başlıklı sunumunda lojistik süreçlerin çevre dostu yaklaşımlarla nasıl optimize edileceğini anlattı.

Günün bir başka dikkat çekici anlarından biri, Eğitimci ve İş Stratejisti Onur Tuğman’ın Güçlü Adımlarla Geleceğe başlıklı sunumu oldu. Tuğman, iş dünyasında sürdürülebilir başarı için stratejik planlama ve liderlik becerilerinin önemine dair ilham verici bir konuşma yaptı.

Program, Gree Klima’nın Türkiye Temsilcisi TLC Klima Yönetici Ortağı Sema Tunar’ın içten teşekkürlerini sunduğu kapanış konuşmasıyla sona ererken, katılımcılar için verimli bir paylaşım ve öğrenim ortamı sağlandı.

“Birlikte Değişiyor, Birlikte Güçleniyoruz”

Gree Klima’nın Türkiye Temsilcisi TLC Klima Yönetici Ortağı Sema Tunar, “Birlikte Değişiyor, Birlikte Güçleniyoruz” mottomuzla, sektördeki yenilikçi ve müşteri odaklı yaklaşımlarımızı iş ortaklarımızla paylaşmaya devam ediyoruz. Bakü’de düzenlenen bu toplantı, markamızın sektördeki güçlü konumunu ve iş ortaklarıyla olan yakın iş birliğimizi bir kez daha gözler önüne serdi.” ifadelerini kullandı.

Gala Gecesiyle Kutlama: Coşkun Sabah ile Unutulmaz Anlar

Toplantının ardından ikinci gün düzenlenen gala yemeği, Gree Klima’nın iş ortaklarıyla paylaştığı başarıların taçlandığı unutulmaz bir kutlama oldu. Türk müziğinin efsane isimlerinden Coşkun Sabah’ın sahne aldığı gecede, katılımcılar keyifli anlar yaşarken, başarıların kutlandığı bu özel etkinlik, iş ortakları arasındaki bağı daha da güçlendirdi. Samimi atmosferi ve eşsiz müzik performansıyla gala, Gree Klima ailesi için bir motivasyon kaynağı oldu.

Okumaya Devam Et

GENEL

Dalaman Havalimanı’nda Aldağ Fancoil Cihazları Hizmet Veriyor

Yayınlandı

-

Akdeniz’in en cazip turizm bölgesine, Türk Rivierası’na açılan kapı olarak hizmet veren Dalaman Havalimanı iç ve dış hat terminal binaları toplam büyüklüğü 222.446 metrekare alana sahip. Türkiye’nin en yoğun altıncı ve uluslararası yolcu açısından beşinci büyük havalimanı olan Dalaman Havalimanı terminal binaları ve 5.656 metrekarelik Duty Free mağazalarında Aldağ fancoilleri ve yüksek basınçlı fancoilleri hizmet veriyor.

Aldağ A.Ş., 2023 yılında 5.2 milyon yolcuya hizmet veren uluslararası havalimanı için; titreşim önleyici özel kauçuk elemanlar ile gövdeye bağlanan, statik ve dinamik balansları alınmış fanları ile sessiz, güvenli ve verimli olarak çalışan AFC Serisi Yüksek Basınçlı Fancoil ünitelerini üreterek teslim etti.

Aldağ AFC serisi yüksek basınçlı fan coil üniteleri 4,25 – 24,5 kW soğutma kapasite aralığında 7 değişik tipte, 2 borulu veya 4 borulu sisteme uygun olarak üretiliyor.

Mekan içerisindeki sıcaklık dağılımının düzgün halde yapılmasını sağlayan, ince, zarif bir tasarıma sahip Aldağ fancoiller, aerodinamik radyal fanı ve büyük çaplı türbin dizaynı, gelişmiş 3D yazılım kullanımının yanı sıra sessiz çalışması ile yüksek konfor koşulları sunuyor.

Türkiye İklimlendirme Endüstrisinin 58 yıllık köklü geleneği Aldağ A.Ş., ulusal veya uluslararası yeni projelerde de Türk mühendisliğinin bayrağını dalgalandırmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler