Bizimle iletişime geçin

GENEL

Avrupa, kalıp ve iskele ürünlerinin karbon ayak izinin hesaplanması için gerekli kriterleri ilk kez açıkladı

Yayınlandı

-

Dünyanın önde gelen kalıp ve iskele tedarikçilerinden Doka, 2 yıl önce kendi ürünleri için yaptığı çalışma ile, Ürün Karbon Ayak İzi (PCF) hesaplanmasına yönelik asgari standartların geliştirilmesinde anahtar rol oynadı ve sürdürülebilirlik konusunda öncü olduğunu bir kez daha kanıtladı. Avrupa’da geçtiğimiz günlerde Ürün Karbon Ayak İzi hesaplanmasına yönelik ilk standartlar açıklandı. Bu gelişmeyle inşaat sektörünün karbondan arındırılması yolunda önemli bir adım atılmış oldu.

Avrupa’nın kalıp ve iskele sistemleri üreticileri, tedarikçileri ve kullanıcılarından oluşan Birliği olan Güteschutzverband Betonschalungen Europa e.V. (GSV), ürünlerin Karbon Ayak İzi hesaplanmasında kullanılacak standartları belirledi.

Ürün Karbon Ayak İzi (PCF) değerlendirmesi; bir ürünün ilgili tüm maddi yaşam döngüsü aşamalarında ürettiği toplam sera gazı emisyonlarını (GHG) ölçmeye yarıyor. PCF, bir ürünün iklime genel etkisini değerlendirmek, değer zincirindeki salınımları azaltmak ve kaldıraçları saptamak için önemli bir araç olma özelliğini taşıyor.

 

Buna göre, Güteschutzverband Betonschalungen Europa e.V. (GSV), bir süre önce kalıp ve iskele sektörü için GSV Ürün Karbon Ayak İzinin (GSV- PCF-Standard) şeffaf bir şekilde ölçülmesine yönelik standart geliştirmek amacıyla bir çalışma grubu kurmuştu. Yapılan çalışma sonucu 1 yıldan kısa süre içinde asgari standartlar yayınlanırken, bunlar üzerinde sektör paydaşlarınca varılan anlaşma, yoğun bir işbirliği sonucu hayata geçirildi.

Bu adımla Doka ve diğer sektör paydaşları sadece sektörde yeni bir standart belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda sera gazı emisyonları konusunda şeffaflığın, değer zincirinde bir standart olarak yerleşmesine de yardımcı oluyor.

 

Sektörde standartların belirlenmesine öncülük etti

 

Rekabetçilik, sürdürülebilirlik ve şeffaflığın giderek daha fazla iç içe geçtiğini vurgulayan Doka CEO’su Robert Hauser, bu gelişmeye ilişkin şu açıklamayı yaptı:

”Doğru veri, sürdürülebilir karar alma süreçlerinin anahtarıdır. Biz Doka olarak bundan 2 yıl önce 7 binden fazla ürünümüzün karbon ayak izini tam olarak hesaplayarak, kalıp ve iskele sektöründe yeni standartlar belirlemiştik. Ve bugün sektörde ilk kez asgari standartların oluşturulmasına önemli bir katkıda bulunabildiğimiz için gurur duyuyoruz.”

Büyük bir adım atıldı

Doka Sürdürülebilirlik Müdürü Julia Weber de, açıklamasında, “Uzun yıllara dayanan deneyimimiz ve hesaplama metodolojimizle, GSV Ortak Çalışma Grubu’na katkıda bulunabildiğimiz için çok mutluyuz. Önde gelen üreticiler arasındaki bu sektörel anlaşma, bizi ürün karbon ayak izlerini daha iyi karşılaştırabilmek ve böylece kalıp ve iskele sektöründe eşit bir zemin oluşturmak için büyük bir adım atılması anlamına geliyor’ diye konuştu.

Sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda, önemli olanın duygular değil gerçekler olduğuna vurgu yapan Julia Weber, “Daha sürdürülebilir satın alma kararları ve CO2 bütçeli kamu ihalelerinden kendi kurumsal karbon ayak izlerini (Kapsam 3 salınımlarını) hesaplamaya kadar müşterileri sürdürülebilirlik girişimlerinde desteklemeyi amaçlayan Doka’nın, Ürün Karbon Ayak İzi (PCF) girişiminin odak noktası da tam olarak budur” ifadelerini kullandı.

Tüm ürünleri Karbon Ayak İzi (PCF) standartlarına uygun

Doka’nın ürettiği tüm iskele ve kalıp ürünleri, GSV’nin Ürün Karbon Ayak İzi (PCF) standartlarına uygun olma özelliği taşıyor. Doka, ayrıca iki yılı aşkın bir süredir müşterilerine ürünlerinin sera gazı salınımlarına ilişkin verileri şeffaf bir şekilde açıklıyor.

 

Ürün Karbon Ayak İzi (PCF), Doka’nın sürdürülebilirlik stratejisinin önemli bir ayağını oluşturuyor. Bu konuda Doka Sürdürülebilirlik Müdürü Julia Weber, şunları kaydetti:

“2040 yılına kadar net sıfır salınım hedefimizi tutarlı bir şekilde sürdürüyoruz ve uzun vadede daha düşük salınımlı ürün stratejileri için çalışıyoruz. Ürün Karbon Ayak İzi’nden elde edilen veriler, Doka’daki inovasyon sürecinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Sonuçta, şeffaf veriler sürdürülebilir inşaatın anahtarıdır.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

KALE ALARM’DAN GÜVENLİKTE YENİ BİR DÖNEM: KALE ALARM X

Yayınlandı

-

Türkiye’nin öncü güvenlik markalarından Kale Alarm düzenlenen lansman toplantısıyla, güvenlik teknolojilerinde yeni bir sayfa açan Kale Alarm X ürün grubunu tanıttı. En ileri teknolojileri, kullanıcı dostu arayüzleri ve kişiselleştirilebilir yapısıyla öne çıkan Kale Alarm X, hem bireysel hem kurumsal kullanıcılar için güvenlikte yeni bir standart oluşturuyor.

KEREM ÖZKAN: “YALNIZCA BİR ÜRÜN DEĞİL, BİR GÜVENLİK EKOSİSTEMİ SUNUYORUZ”

Lansman toplantısında konuşan Kale Alarm Grup Müdürü Kerem Özkan, Kale Alarm X’in bir güvenlik sisteminden çok daha fazlasını sunduğunu belirtti:
“Güvenlik, artık sadece tehditleri önlemekle sınırlı değil; kullanıcıya akıllı, sezgisel ve her an kontrol edilebilir bir deneyim sunmak gerekiyor. Biz de Kale Alarm X ile tam olarak bunu hayata geçiriyoruz. Bu ürün grubunu oluştururken temel hedefimiz; kullanıcıların her türlü güvenlik ihtiyaçlarını, tek bir platformdan, en akıllı şekilde yönetebilmelerini sağlamak oldu.”

Özkan ayrıca, Kale Alarm X’in vizyonunu şu sözlerle özetledi:
“Kale Alarm X, sadece bugünün değil, geleceğin de güvenlik ihtiyaçlarına cevap veren bir yapı sunuyor. Kablosuz yapısıyla kurulum kolaylığı sağlarken, modüler mimarisiyle de esneklik ve büyüme imkanı sunuyor. Güvenlikte sınırları yeniden çiziyoruz.”

AKILLI TEKNOLOJİLERLE GÜVENLİKTE DÖNÜŞÜM

Kale Alarm X; hareket sensörleri, su baskını ve duman dedektörleri, kapı/pencere sensörleri ve uzaktan kontrol edilebilen alarm sistemleri ile eksiksiz bir güvenlik çözümü sunuyor. Kablosuz altyapısı sayesinde tüm sistemler mobil uygulama üzerinden anlık olarak izlenebiliyor ve yönetilebiliyor.

Kerem Özkan bu noktaya da dikkat çekerek şunları söyledi:

“Güvenlik artık her an erişilebilir olmalı. Mobil uygulamamızla kullanıcılar, dünyanın neresinde olursa olsun alarm sistemlerini kontrol edebiliyor, kamera görüntülerine anında ulaşabiliyor ve herhangi bir olumsuz durumda anlık bildirimlerle harekete geçebiliyor. Bu, günümüz kullanıcıları için vazgeçilmez bir özellik.”

KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR VE GELİŞTİRİLEBİLİR GÜVENLİK SİSTEMLERİ

Kale Alarm X’in sunduğu en önemli avantajlardan biri de kişiye özel güvenlik çözümleri sunabilmesi. Modüler yapı sayesinde her kullanıcı, ihtiyacına göre sistemini yapılandırabiliyor ve zamanla yeni bileşenler ekleyerek genişletebiliyor.

Kerem Özkan’ın sözleriyle:
“Kale Alarm X, her kullanıcı için farklı senaryoları destekleyebilen esnek bir sistem. Evini korumak isteyen biriyle bir işletmeyi korumak isteyen kullanıcı aynı çözüm içinde farklı bileşenleri tercih edebiliyor. Bu da Kale Alarm X’i yalnızca bir alarm sistemi olmaktan çıkarıp, bir güvenlik ekosistemine dönüştürüyor.”

GÜVENLİKTE YENİ BİR ÇAĞ BAŞLIYOR

Kale Alarm X, güvenliği daha akıllı, daha erişilebilir ve daha kullanıcı odaklı hale getirerek sektöre öncülük ediyor. Kale Alarm’ın güvenlikteki uzmanlığı ve teknolojik yetkinliğiyle geliştirilen bu yeni ürün grubu, hem bugünün hem de yarının güvenlik ihtiyaçlarına eksiksiz çözüm sunmayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Tepe Servis’in yeni genel müdürü Sertay Sargın oldu

Yayınlandı

-

Tepe Servis ve Yönetim AŞ’de üst düzey bir atama gerçekleşti. Şirketin genel müdürlük görevine, daha önce Bilkent Holding çatısı altındaki şirketlerde yöneticilik yapmış olan Sertay Sargın atandı.

Tepe Servis ve Yönetim AŞ’de genel müdürlük görevine Sertay Sargın getirildi. Bilkent Holding çatısı altında uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan Sargın, Nisan 2025 itibarıyla Tepe Servis’in yeni genel müdürü olarak görevine başladı. İş geliştirme, operasyon yönetimi ve dijital dönüşüm alanlarında geniş deneyime sahip olan Sargın, Tepe Servis’in büyüme hedeflerine liderlik edecek.

Sertay Sargın kimdir?

Lisans eğitimini Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisat Bölümü’nde tamamlayan Sertay Sargın, kariyerine Baker Tilly Güreli YMM şirketinin SPK denetim departmanında başladı. Sonrasında TAV Havalimanları Holding A.Ş. bütçe departmanında kariyerine devam eden Sargın, ilerleyen yıllarda İDO Sanayi ve Ticaret A.Ş. bütçe departmanında görevine devam etmiştir. Bilkent Holding’deki kariyerine bütçe ve satın alma süreçlerinden sorumlu yönetici olarak başlayan Sargın, Holding’in SAP S/4HANA dijital dönüşüm projesinde liderlik rolü üstlendi. Ardından Holding şirketlerinde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.

Bütçe ve finansal raporlama, stratejik yönetim, operasyonel verimlilik ve teknoloji tabanlı dönüşüm konularında uzmanlığı bulunmakta olan Sargın son olarak Adonis Endüstriyel Temizlik Ürünleri AŞ’de Genel Müdür olarak görev aldı.

Okumaya Devam Et

GENEL

KONUTDER’in Yeni Başkanı Ziya Yılmaz Oldu

Yayınlandı

-

Türkiye konut sektörünün önde gelen sivil toplum kuruluşu Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), 16 Nisan’da gerçekleştirdiği Genel Kurul Toplantısı’nda yeni başkanını seçti. DAP Holding Yönetim Kurulu Başkan Ziya Yılmaz, Ramadan Kumova’dan görevi devralarak KONUTDER’in yeni dönem başkanı olarak göreve başladı.

KONUTDER’deki yeni döneme ilişkin konuşan Ramadan Kumova, “KONUTDER olarak bugüne değin, konut ihtiyacının belirlenmesine yönelik kapsamlı rapor ve araştırmalar ile konuta erişimi kolaylaştıracak modeller gibi birçok başlıkta çözüm odaklı çalışmalar ortaya koyduk. Yeni yönetim bu başarıları daha da ileriye taşıyacaktır.” dedi.

Genel Kurul’da oy birliği ile başkanlığa seçilen Ziya Yılmaz ise şunları söyledi:

KONUTDER, bugüne kadar sektörümüzün nabzını tutan, kamuoyunu doğru bilgilerle yönlendiren ve karar vericilere yol gösteren çalışmalara imza atmış önemli bir kuruluş. Bu başarıda emeği geçen başta Sayın Ramadan Kumova olmak üzere tüm önceki dönem başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ediyorum. Biz de yeni yönetim olarak bu değerli mirası daha da ileriye taşımak için yola çıktık.

Yeni dönemde de İstanbul’un gelecek 10 yıllık konut ihtiyacını analiz eden, konut ihtiyacının sosyolojik boyutlarını ele alan ve sektörün nabzını tutan çalışmalarımıza devam etmekle kalmayıp, bu çalışmaların kapsamını genişleten yeni araştırmalarla zenginleştireceğiz. KONUTDER’in bu alandaki bilimsel ve analitik kapasitesini daha da güçlendirip sektöre katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Aynı zamanda konuta erişimi artıracak finansman modelleri, deprem güvenliğini öne alan nitelikli konut arzının artırılmasına yönelik çalışmalar, yapı tasarruf sistemleri, kentsel dönüşüm ve sürdürülebilir şehirleşme gibi kritik başlıklarda da politika geliştiren ve çözüm üreten bir aktör olmaya devam edeceğiz.”

Yeni yönetim döneminde KONUTDER, derneğin stratejik araştırma gücünü ve kamuoyundaki etkinliğini artırarak, Türkiye’de nitelikli konut üretiminin sürdürülebilir şekilde büyümesine katkı sağlamayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

Trendler