Bizimle iletişime geçin

GENEL

Akıllı Şehirler İçin Altyapı Tasarımı: Sürdürülebilir ve Etkili Çözümler

Yayınlandı

-

İnşaat sektörü, çevresel etkilerinin farkına vararak sürdürülebilir uygulamalara yönelmeye başlamıştır. Yapı projelerinde kullanılan malzemelerin seçiminde, doğal kaynakların verimli kullanımı, karbon salınımının azaltılması ve atıkların minimize edilmesi ön plana çıkmaktadır. Bu yazıda, inşaat sektöründe sürdürülebilir malzeme seçiminde izlenecek yolları, çevre dostu malzemelerin avantajlarını ve gelecekteki trendleri inceleyeceğiz.

Sürdürülebilir Malzeme Seçiminin Önemi

Sürdürülebilir malzeme seçimi, inşaat süreçlerinde çevresel etkileri azaltan, uzun ömürlü ve yeniden kullanılabilir malzemelerin tercihi anlamına gelir. İnşaat projelerinde kullanılan malzemeler, yapıların hem estetik hem de işlevsel özelliklerini belirler. Ancak, aynı zamanda çevre üzerinde ciddi etkiler yaratır. Bu etkiler, üretim, taşıma ve atık yönetimi aşamalarında ortaya çıkar.

Doğal kaynakların tükenmesi, enerji tüketiminin artması ve çevre kirliliği gibi sorunlar, inşaat sektöründe sürdürülebilir malzeme kullanımını zorunlu kılmaktadır. Sürdürülebilir malzeme seçimi, sadece çevreye duyarlı bir yaklaşım sunmakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik açıdan da avantajlar sağlar. Uzun vadede, daha dayanıklı ve düşük bakım maliyetli malzemeler kullanmak, projenin toplam maliyetini azaltabilir.

Sürdürülebilir Malzemelerin Türleri ve Özellikleri

1. Geri Dönüştürülmüş Malzemeler

Geri dönüştürülmüş malzemeler, inşaatta kullanılan çevre dostu malzemelerin başında gelir. Bu malzemeler, önceki yapıların ya da endüstriyel atıkların yeniden işlenmesi ile elde edilir. Beton, çelik, cam ve ahşap gibi malzemeler geri dönüştürülerek, yeni yapılar için kullanılabilir. Bu yaklaşım, doğal kaynakların tüketilmesini engeller ve atıkların çevreye olan etkisini azaltır.

Örneğin, geri dönüştürülmüş beton, ham maddelerin yeniden kullanılmasını sağlayarak, beton üretimindeki karbon salınımını azaltır. Aynı şekilde, geri dönüştürülmüş çelik kullanımı, maden çıkarımına duyulan ihtiyacı azaltır ve çelik üretiminde büyük miktarda enerji tasarrufu sağlar.

2. Biyoçözünür Malzemeler

Biyoçözünür malzemeler, doğada kolayca çözünebilen ve çevreye zararlı etkileri minimal olan malzemelerdir. Bu malzemeler, genellikle organik maddelerden elde edilir ve doğaya karıştığında çevreyi kirletmez. Ahşap, bambu, doğal taşlar ve bazı bitki bazlı malzemeler biyoçözünür malzemelere örnek olarak verilebilir.

Bambu, inşaat sektöründe popüler bir biyoçözünür malzeme haline gelmiştir. Dayanıklı, hızlı büyüyen ve çevre dostu bir malzeme olarak, özellikle iç mekan tasarımında ve dekorasyonda yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, bambu, karbondioksit emilim kapasitesine sahip olup, çevre dostu binalar için mükemmel bir alternatiftir.

3. Yenilenebilir Malzemeler

Yenilenebilir malzemeler, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasıyla elde edilen malzemelerdir. Bu malzemeler, üretim sürecinde doğal kaynakların tükenmesine yol açmaz, çünkü üretim süreçleri ve hammaddeler yenilenebilir kaynaklardan sağlanır. Güneş enerjisi panelleri, rüzgar türbinleri ve yerel olarak üretilen doğal taşlar gibi malzemeler, inşaat sektöründe enerji verimliliğini artıran ve sürdürülebilirliği destekleyen yenilenebilir malzemelere örnek olarak gösterilebilir.

Örneğin, yerel taşlar ve tuğlalar, inşaatta doğal olarak bulunan ve sürdürülebilir şekilde çıkarılabilen malzemelerdir. Bu tür malzemeler, taşınma mesafelerinin kısalığı sayesinde, karbon ayak izini azaltır. Ayrıca, yenilenebilir malzemeler, uzun ömürlü olup, düşük bakım maliyetleri sağlar.

4. Düşük Karbonlu Malzemeler

Düşük karbonlu malzemeler, üretim sürecinde daha az enerji tüketen ve daha az karbon salınımı yapan malzemelerdir. Bu malzemeler, inşaat projelerinin çevresel etkilerini önemli ölçüde azaltır. Örneğin, düşük karbonlu çimento, karbon salınımını önemli ölçüde azaltan bir alternatiftir. Ayrıca, düşük karbonlu çelik ve alüminyum, inşaat sektöründe daha sürdürülebilir çözümler sunmaktadır.

Bunun yanı sıra, çevre dostu boya ve kaplama malzemeleri de düşük karbonlu malzeme seçeneklerindendir. Bu malzemeler, üretim süreçlerinde daha az enerji kullanılarak üretilir ve binaların uzun vadede daha verimli olmasını sağlar.

Sürdürülebilir Malzeme Seçiminin Avantajları

1. Çevre Dostu Yaklaşım

Sürdürülebilir malzeme seçimi, inşaat projelerinin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltır. Doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur ve ekosistemlerin tahribatını engeller. Ayrıca, bu malzemeler genellikle geri dönüştürülebilir olup, atık miktarını azaltır.

2. Enerji Tasarrufu

Sürdürülebilir malzemeler, enerji verimliliğini artıran özelliklere sahip olurlar. Yüksek yalıtım özellikleri, binaların iç sıcaklık dengesini koruyarak ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını azaltır. Bu da hem enerji tasarrufu sağlar hem de binaların daha az enerjiye ihtiyaç duymasını sağlar.

3. Uzun Vadeli Ekonomik Fayda

Sürdürülebilir malzemeler genellikle uzun ömürlüdür, bu da daha az bakım ve onarım gerektiren yapılar oluşturur. Ayrıca, bu malzemeler daha dayanıklı olduğundan, uzun vadede daha düşük onarım maliyetleriyle ekonomik fayda sağlar.

Gelecekteki Trendler: Sürdürülebilir Malzeme Kullanımı

Gelecekte, inşaat sektöründe sürdürülebilir malzeme kullanımının artması beklenmektedir. Teknolojik ilerlemeler ve yenilikçi malzeme tasarımları, bu malzemelerin daha yaygın ve uygun fiyatlı hale gelmesini sağlayacaktır. Ayrıca, hükümetlerin çevre dostu inşaat malzemeleri kullanımını teşvik etmesi, sektördeki dönüşümün hızlanmasına yardımcı olacaktır.

Sürdürülebilir malzeme seçiminde bir diğer trend, yerel kaynakların kullanımının artmasıdır. Bu, taşınma mesafelerinin kısalması ve karbon salınımının azaltılması açısından önemli bir adımdır. Aynı zamanda, biyolojik çeşitliliği koruyan ve doğal ekosistemlere zarar vermeyen malzemelerin kullanımı daha da yaygınlaşacaktır.

Sonuç

Sürdürülebilir malzeme seçimi, inşaat sektörünün geleceğini şekillendirecek önemli bir unsurdur. Çevre dostu, enerji verimli ve uzun ömürlü malzemeler, inşaat projelerinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan daha verimli olmasını sağlar. Yenilikçi malzemeler ve teknolojiler sayesinde, sürdürülebilir inşaat uygulamaları giderek daha fazla benimsenmekte ve gelecekte daha geniş bir uygulama alanına sahip olacaktır. Bu süreç, sadece çevreyi korumakla kalmaz, aynı zamanda daha sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam alanları yaratır.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Türkiye’de Yangın Güvenliği Yeni Standartlarla Güçleniyor: Uluslararası Uyum ve Yeni Nesil Çözümler

Yayınlandı

-

Form Endüstri Tesisleri Türkiye Satış Müdürü Sinan Arısoy

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in 2025 güncellemeleriyle birlikte Türkiye’de yangın güvenliği standartları Avrupa normlarıyla daha da yakınlaştı. Form Endüstri Tesisleri, duman kontrolü ve doğal havalandırma çözümleriyle konut, ticari ve endüstriyel projelerde güvenlik ve konforu aynı çatı altında sunuyor.

  1. Türkiye’deki mevcut Yangın Yönetmeliklerinin uluslararası standartlarla uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de yangın güvenliği konusunda uzun süredir yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 2025 yılında yayımlanan güncellemelerle uluslararası standartlarla daha güçlü bir uyum yakaladı. Biz, sektör temsilcileri olarak bu düzenlemelerin Avrupa normlarıyla paralellik taşımasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte yönetmeliğimiz; endüstriyel tesisler hakkında çok detaylı bilgiler içermiyor. Özellikle kendi konumuz olan duman kontrolü hakkında tasarımcı ve uygulayıcılara net yön göstermektense, yoruma açık anlatımlar içeriyor. Bu nedenle de farklı şehirlerdeki itfaiye birimleri ruhsat açısından değerlendirirken farklı yorumlayabiliyorlar.

  • Son yıllarda Türkiye’deki Yangın Güvenliği standartlarında öne çıkan değişiklikler nelerdir?

Son dönemde en dikkat çekici gelişme, 2025 yılı başında yapılan düzenlemeler oldu. Özellikle konut ve ticari binalarda yangın güvenliği ekiplerinin oluşturulması, acil durum planlarının güncellenmesi ve ekipman eksiklerinin yıl sonuna kadar tamamlanması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan uygulama kılavuzları sayesinde hem tasarım hem de uygulama tarafında sektör oyuncularının sorumlulukları daha açık şekilde tanımlandı. Biz, bu değişikliklerin uygulamada yeknesaklığı güçlendirdiğini ve ulusal ölçekte güvenlik seviyesini yukarı taşıdığını gözlemliyoruz.

  • Ülkemizdeki Yangın Güvenliği eğitimi ve bilinçlendirmesi, projeler kapsamında standartlara uyumda ne kadar etkili ya da yeterli düzeyde midir?

Eğitim ve bilinçlendirme alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyleyebiliriz. Üniversiteler, meslek liseleri ve özel eğitim merkezlerinde yangın güvenliği odaklı sertifika programlarının yaygınlaşması, sektör çalışanlarının teknik bilgi düzeyini artırıyor. Bununla birlikte, bizce hâlâ iyileştirilmesi gereken noktalar mevcut. Standartlara uyum, yalnızca mühendislik tasarımlarıyla değil, aynı zamanda sahadaki çalışanların doğru uygulamaları benimsemesiyle mümkün oluyor. Bu nedenle, periyodik eğitimlerin zorunlu hale gelmesi, denetlenmesi ve bilinçlendirme faaliyetlerinin sahaya daha güçlü şekilde yansıması gerektiğini düşünüyoruz.

  • Denetim süreçlerinde en sık karşılaşılan Yangın Güvenliği eksikleri hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Denetimlerde en sık karşılaşılan eksiklikler, yangın söndürme ve algılama sistemlerinin periyodik bakımının aksatılması, acil çıkış kapılarının uygun kullanılmaması ve tahliye yollarındaki işaretleme ile aydınlatmaların standartlara uygun olmamasıdır. Biz, bu eksiklerin çoğunlukla uygulama ve bakım süreçlerindeki ihmalden kaynaklandığını görüyoruz. Yönetmeliğin güncel hükümleriyle birlikte bu eksiklerin daha sıkı takip edilmesi ve yaptırımların devreye girmesi, güvenlik kültürünün kalıcı şekilde yerleşmesine katkı sağlayacaktır.

  1. Yangın Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz ve pazara sunduğunuz yeni ürünleriniz ve öne çıkan hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Yangın güvenliği kapsamında; doğal duman tahliyesi konusunda, çeşitli marka ve modelde ürünleri projelerle buluşturuyoruz. Endüstriyel yapılarda, uzun ömürlü ve dayanıklı ürün gamına sahip Alman menşeili RODA firmasının duman tahliye kapaklarının tedarik ve montajlarını yapıyoruz. Mimari bakış açısının önemli olduğu projelerde ise Alman Lamilux firmasının ürünlerini tercih ediyoruz. AVM, ofis binaları, eğitim ve sağlık yapıları, oteller gibi estetiğin ön planda olduğu projelerde, mimar ve yatırımcılar cam ışıklık ve cam duman tahliye kapaklarımızı tercih ediyorlar.

  • Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz?

Form Endüstri Tesisleri olarak, farklı kullanım alanlarına hitap eden geniş bir ürün portföyüyle sektörde yer alıyoruz. İzmir Pancar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 20.000 m²’lik üretim tesisimizde duman tahliye kapakları, doğal havalandırma sistemleri, günışığı aydınlatma çözümleri ve evaporatif soğutma ürünleri geliştiriyoruz. Ayrıca, su kaynaklı ısı pompaları, klima santralleri, fancoil cihazları ve ısı geri kazanım sistemleri de ürün gamımızda bulunuyor. Lennox’un lisanslı üretimini yapan dünyadaki ilk ve tek üretim tesisi olmamız, uluslararası düzeydeki mühendislik kabiliyetimizi gösteriyor. Ürünlerimiz; konut projelerinde enerji verimliliği sağlayan iklimlendirme çözümlerinden, ticari yapılarda konforu artıran sistemlere, ağır sanayi tesislerinde yüksek güvenlik sunan duman tahliye, doğal aydınlatma ve havalandırma çözümlerine kadar çok geniş bir alanda kullanılabiliyor. Böylece her segmentin ihtiyacına uygun çözümleri tek çatı altında sunabiliyoruz.

  • Doğru sistem / uygun ürün secimi için nelere dikkat edilmeli? 

Her projenin ihtiyaçları farklıdır ve biz bunun bilinciyle hareket ediyoruz. İklim koşulları, kullanım yoğunluğu, mimari tasarım ve enerji hedefleri göz önünde bulundurulmadan yapılan standart ürün seçimlerinin uzun vadede hem maliyet hem de verimlilik açısından sorun yaratabileceğini biliyoruz. Bu nedenle biz, her projeye özel mühendislik yaklaşımıyla çözümler sunuyoruz. Evaporatif soğutmada Fesklima, doğal havalandırmada GAL ve RODA Airstar, gün ışığı aydınlatma çözümlerinde Lamilux ve SunviaTube gibi markalarımızla enerji tasarrufunu ve düşük işletme maliyetini öncelikli hale getiriyoruz. Böylelikle müşterilerimizin kısa vadeli ihtiyaçlarına cevap verirken uzun vadede de sürdürülebilir avantajlar yaratıyoruz.

  • Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin, satış ya da uygulama sonrası müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz?


Bizim en önemli farkımız, yalnızca ürün sunan bir tedarikçi olarak değil; çözüm ortağı olarak sahada yer almamızdır. Müşterilerimizle çalışırken ihtiyaca uygun çözümleri belirliyor, projelendirme aşamasından devreye alma sürecine kadar tüm süreci yönetiyoruz. Satış sonrası da periyodik bakım, teknik destek ve yedek parça temini gibi hizmetlerle müşterilerimizin yanında oluyoruz. Bu yaklaşım, enerji verimliliğini artırıyor, bakım maliyetlerini düşürüyor ve sistemlerin kesintisiz çalışmasını sağlıyor. Böylece biz müşterilerimize sadece teknik çözümler değil, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik anlamında da uzun vadeli bir katma değer sunmuş oluyoruz.

  1. Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırmaktasınız, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Biz Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımları, geleceğin ihtiyaçlarını bugünden karşılamak için stratejik bir zorunluluk olarak görüyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanmış Ar-Ge Merkezi unvanımızla, enerji verimliliği yüksek, düşük karbon ayak izine sahip ve akıllı teknolojilerle entegre çözümler geliştiriyoruz. İzmir’deki mühendislik merkezimizde kullanıcı alışkanlıklarını, iklim verilerini ve sürdürülebilir mimari trendlerini analiz ederek yeni nesil ürünler geliştiriyoruz. Yatırımlarımız sayesinde hem üretim hatlarımızı çevreci normlara uygun hale getirdik hem de sektörde karbon ayak izini azaltan öncü çözümleri pazara sunduk. Bu çalışmalarla sadece bugünün ihtiyaçlarını değil, geleceğin sürdürülebilir yapılarını da şekillendirmeyi hedefliyoruz.

  • Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?

Biz geleceği akıllı sistemlerde görüyoruz. Önümüzdeki dönemde geliştireceğimiz yeni nesil havalandırma çözümlerinde dijitalleşmeyi ve yapay zekâ destekli analiz sistemlerini entegre etmeyi planlıyoruz. Özellikle akıllı bina otomasyonlarıyla uyumlu, dış hava koşullarına göre otomatik çalışan kontrol sistemleri önümüzdeki dönemin öne çıkan ürünleri olacak. Ayrıca, ürün yaşam döngüsünde düşük karbon ayak izli malzemelerin kullanımına daha fazla odaklanıyoruz. Bu yaklaşım hem sürdürülebilirlik hedeflerimize hem de müşterilerimizin çevreci beklentilerine yanıt veriyor. Biz yenilikçi çözümlerle sektöre yön vermeye ve geleceğin ihtiyaçlarını bugünden karşılamaya kararlıyız.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Biz sürdürülebilirliği yalnızca üretim süreçlerinde değil, toplumsal katkı sağladığımız projelerde de önceliklendiriyoruz. Üretim tesislerimizde enerji ve su tüketimini azaltmak amacıyla sensör tabanlı otomasyon uygulamalarını hayata geçirdik. 

Gençlerin mesleki gelişimlerini desteklemek üzere meslek liseleriyle iş birlikleri kurduk ve bu kapsamda teknik eğitimlere destek veriyoruz. 2025 yılı itibarıyla bu eğitim iş birliklerini daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bizim için sürdürülebilir çevre politikaları hem çevresel etkimizi azaltmayı hem de gelecek nesillerin nitelikli iş gücü olarak yetişmesine katkıda bulunmayı kapsıyor.

  • Sürdürülebilir odaklı bir marka olarak geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?


Üretim anlayışımızda geri dönüşüm ve enerji verimliliği temel önceliklerimizden biri. Bu kapsamda geri dönüştürülebilir malzeme kullanım oranımızı %65’in üzerine çıkardık ve proseslerimizde sensör tabanlı verimlilik uygulamalarını devreye aldık. Ayrıca İzmir’deki tesisimizde kurduğumuz güneş enerjisi sistemi sayesinde elektrik ihtiyacımızın tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılıyoruz. Karbon ayak izimizi düzenli olarak ölçüyoruz.  2024 yılında sektörümüzde ilk karbon ayak izi raporunu yayımlayan firma olduk. 2030 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz doğrultusunda, atık yönetiminden tedarik zincirine kadar tüm süreçlerimizde çevreci standartları önceliklendiriyoruz.

Okumaya Devam Et

GENEL

GEZE Türkiye: Yangın Güvenliğinde Yenilikçi ve Akıllı Sistemler

Yayınlandı

-

GEZE Türkiye Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Serkan KILIÇ   

GEZE Türkiye, duman ve ısı tahliye sistemlerinden akıllı kapı ve kontrol çözümlerine kadar uluslararası normlara uygun ürün ve bina entegrasyon platformlarıyla, yangın anında güvenli kaçış yolları ve etkin bina yönetimi sağlıyor.

  1. Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, markanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

GEZE GmbH, 1863 yılından bu yana faaliyette olan bir Alman aile şirketi. Bugün, dünya çapında 37 ülke ofisi ile 213 noktada kapı, pencere sistemleri ve bina otomasyon çözümleri alanında lider firmalardan biri olarak faaliyetini sürdürmekte.

2007 yılında irtibat ofisi olarak Türkiye pazarına giren GEZE, 2012 yılından itibaren GEZE Türkiye Limited Şirketi olarak Türkiye operasyonlarını devam ettirmeye başladı. 

2019 yılından itibaren GEZE, Ankara merkezli, otomatik döner kapı ve kayar kapı tasarımı ve üretiminde uzmanlaşmış bir firma olan EDORA Otomatik Kapı Sistemleri ile Türkiye’de üretim yapmaya başladı; 2022 yılında bu firmayı satın alarak Türkiye’de ciddi bir üretim yatırımı yaptı. Bu süreçten sonra İspanya ve Almanya’da bulunan döner kapı üretimini Türkiye’ye kaydıran GEZE, ülkemizdeki yatırımını artırarak dünyadaki tüm bağlı ülkelere Türkiye’den döner kapı üretir hale geldi.  

İstanbul’daki merkez satış ofisimiz, Ankara’daki fabrikamız ve dağıtım depomuz; Türkiye genelinde yaklaşık 30 bayimiz ve partner firmamız ile yurt içi müşterilere hizmet vermekteyiz. KKTC ile Azerbaycan ve Orta Asya Türki Cumhuriyetler de GEZE Türkiye ofisi olarak bizim sorumluluk alanımızda.

  1. Türkiye’deki mevcut Yangın Yönetmeliklerinin uluslararası standartlarla uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Türkiye’de mevcut Yangın Yönetmeliği, özellikle EN 12101 (Duman ve Isı Kontrol Sistemleri), EN 1154 (Kapı Kapatıcılar), EN 179 (Acil Çıkış Donanımları) gibi pek çok geçerli Avrupa standartlarıyla büyük ölçüde uyumlu hale getirilmiştir. Örneğin; yangın kapılarında kullanılan kapı kapatıcılar, acil çıkış donanımları veya ısı & duman tahliye çözümleri Avrupa’da kabul gören testlerden ve sertifika süreçlerinden geçmek zorundadır. Biz Alman GEZE’nin bir iştiraki olarak; tüm ürünlerimizi Türkiye’de de bu normlara uygun şekilde sunuyoruz. Bu sayede İstanbul’da yapılan bir projede kullanılan sistem, aynı şekilde Berlin’de veya Londra’da da geçerliliğini koruyor. 

  1. Ülkemizdeki Yangın Güvenliği eğitimi ve bilinçlendirmesi, projeler kapsamında standartlara uyumda ne kadar etkili ya da yeterli düzeyde midir? 

Yeterli düzeyde olduğunu söylemek ne yazık ki gerçekçi olmayacaktır. Son yıllarda ülkemizde meydana gelen otel yangınları, bu alanda başarılı bir sınav veremediğimizi açıkça göstermektedir. Söz konusu olayların sonuçlarına bakıldığında; yangın güvenliği konusunun çok daha bilinçli ve disiplinli bir şekilde ele alınması gerektiği ve etkin bir denetim mekanizmasına duyulan ihtiyacın kaçınılmaz olduğu görülmektedir.

  1. Yangın Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz ve pazara sunduğunuz yeni ürünleriniz ve öne çıkan hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? 

GEZE olarak özellikle duman ve ısı tahliye sistemleri (SHEV) alanında, uluslararası normlara uygun şekilde geliştirdiğimiz pencere açma motorları ve kontrol panolarımız ile binalarda yangın anında -başlangıçta kurgulanan senaryolara bağlı olarak- mahaldeki duman ve ısıyı tahliye ederek; kaçış rotalarında güvenli “yaşam koridorları” oluşturmayı amaçlıyoruz. BACnet altyapısına sahip yeni nesil bina entegrasyon platformumuz myGEZE Control ile tüm ürünlerimizi gerek birbirleriyle gerekse bina yönetim sistemleriyle iletişim kurabilir hale getiriyor; kullanıcıların sistemi diledikleri yerden görüntülemelerine ve yönetmelerine olanak sağlıyoruz.

  1. Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz? 

GEZE olarak, kapı kapatıcılar ve kapı kontrol donanımları, manuel ve otomatik kayar kapı sistemleri, otomatik kanat açma mekanizmaları, döner kapılar, hareketli cam bölme sistemleri, pencere sistemleri (otomatik havalandırma & duman ve ısı tahliye sistemleri) ürün gruplarımız aracılığıyla tüm sektörlerde faaliyet gösteren kapsamlı bir çözüm ortağı konumundayız.

Her sektörün ve bina türünün kendine ve kullanıcısına özgü ihtiyaçlarını anlıyor ve buna uygun sistemlerin seçiminde danışmanlık sağlıyoruz; sonrasında ise uygulama ve kullanım süreçlerinin tümünde, yani bina yaşam döngüsü boyunca her aşamada destek vermeyi sürüdürüyoruz.

  1. Doğru sistem / uygun ürün seçimi için nelere dikkat edilmeli?  

Doğru sistem ve uygun ürün seçimi, bir binanın kullanım amacı, yoğunluğu ve güvenlik gereklilikleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Örneğin, konut projelerinde portföyümüzdeki manuel sürme sistemler ve kapı kapatıcılar ön plana çıkarken; ticari alanlarda otomatik kayar kapılar, panik çıkış donanımları ve havalandırma ile duman& ısı tahliye sistemleri kritik önem arz ediyor. Endüstriyel tesislerde ise yüksek dayanıklılığa sahip otomatik kapıların ve yoğun kullanıma uygun çözümlerin tercih edilmesi gereği öne geçiyor.

Ayrıca seçilecek ürünlerin uluslararası standartlara (EN 1154, EN 1125, EN 12101-2 gibi) uygunluğu ve mevcut yangın güvenliği sistemleriyle entegrasyon kapasitesi büyük önem taşıyor. GEZE olarak, ürünlerimizi hem birbirleriyle hem de bina yönetim sistemleriyle entegre edilebilir şekilde tasarlıyor, kullanıcıların güvenli ve etkin bir yangın güvenliği altyapısına sahip olmasını sağlamayı hedefliyoruz.

  1. Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin, satış ya da uygulama sonrası müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz? 

GEZE olarak projelerde tercih edilen ürünlerimiz, uluslararası standartlara uygunluğu ve güvenilir performansı sayesinde kullanıcı deneyimini ve güvenliğini en üst seviyeye çıkarır. 

Ayrıca gerek sunduğumuz teknik destek ve danışmanlık gerekse satış sonrası servis, bakım ve yedek parça hizmetleri müşterilerimizin uzun vadede kesintisiz ve sorunsuz bir deneyim yaşamasını temin eder. Bu yaklaşım, yalnızca güvenliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda projelerde sürdürülebilirlik ve maliyet etkinliği açısından da önemli bir katma değer oluşturur.

  1. Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırmaktasınız, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

Yazılım ve yapay zeka inovasyonlarının hızla yol kat ettiği yeni dünyada artık ürünlerin uzaktan kontrolü, diğer bina sistemleri ve birbirleri ile bağlantılılığı artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Biz de GEZE olarak geliştirdiğimiz MyGEZE Connectivity Çözüm ailesi ile kendimizi artık farklı bir çözüm sağlayıcı konumuna taşımayı hedefliyoruz. MyGEZE Control ile kapı, pencere ve güvenlik sistemlerini ağ üzerinden birbirine bağlama ve merkezi olarak yönetme imkanı sunuyoruz. Bu, ya üçüncü taraf bir bina yönetim sistemi üzerinden ya da GEZE’nin kendi myGEZE Visu bina yönetim sistemi aracılığıyla monitorize ve kontrol edilebilmekte.

  1. Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz? 

Yazılım ve yapay zeka teknolojilerinin hızla geliştiği günümüzde, ürünlerin uzaktan kontrolü ve birbirleriyle entegrasyonu artık vazgeçilmez hale gelmiştir. GEZE olarak geliştirdiğimiz myGEZE Control ve myGEZE Visu sistemleri ile otomatik kapılarımızı, kanat açma mekanizmalarımızı, döner kapılarımızı ve  ısı & duman tahliye sistemlerimizi ağ üzerinden birbirine bağlama ve merkezi olarak yönetme imkanı sunuyoruz. Türkiye’de de bu çözümlerin lansman çalışmalarını yürütmekteyiz ve 15 – 18 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleşecek TÜYAP Avrasya Kapı Fuarı’ndaki standımızda (4. Hol – Stand 415) ziyaretçilerimize çok daha detaylı şekilde sunacağız.

  1. Son olarak, röportajımızın sonuna eklemek istediklerinizi bizimle paylaşır mısınız? 

Duman ve ısı tahliye sistemleri, yangın güvenliğinde hayati bir rol oynar. İstatistikler, yangınlarda can kayıplarının büyük çoğunluğunun alevlere maruziyetten değil, duman zehirlenmesinden kaynaklandığını göstermektedir. Doğru planlanmış kaçış rotaları ve standartlara uygun duman tahliye sistemleri yangın anında insanları güvenli ve hızlı bir şekilde binadan tahliye etmeyi sağlarken; itfaiye ekiplerinin müdahalesini de kolaylaştırır. Bu sayede hem can hem de mal kayıpları büyük ölçüde önlenebilir.

Bu konuda daha fazla bilgi almak isteyen herkese sunumlarımızla, eğitimlerimizle ve içerik üretimlerimizle ulaşmaya ve destek olmaya çalışıyoruz. Bizlere tüm talepler için office-turkey@geze.com mail adresimizden, web sitemizdeki irtibat formlarından veya telefon numaramızdan ulaşabilirler.

Bu önemli konunun derinlemesine ele alındığı özel sayınızda bize yer verdiğiniz için de özellikle size teşekkür etmek isteriz.

Okumaya Devam Et

GENEL

Jotun Mağazalarında İlham Veren Renk ve Boya Deneyimi

Yayınlandı

-

Jotun mağazaları, yenilenen konseptiyle geliştirilmiş renk ve boya seçimi deneyimiyle tüketicilere hayallerindeki yaşam alanlarını rahatça tasarlama imkânı sunuyor. Kullanıcı odaklı renk stantları, renk ve ürün seçimini pratik ve ilham verici bir deneyim merkezine dönüştürüyor.

Türkiye’deki faaliyetlerine 1986 yılından bu yana başarıyla devam eden Jotun, yaşam alanlarında estetik görünüm, kalite, sürdürülebilirlik ve dayanıklılığı bir arada sunma misyonunu sürdürüyor. Jotun mağazalarında yenilenen renk ve boya seçim araçları sayesinde, tüketiciler artık tüm yaşam alanları için en doğru tonları ve ürünler daha pratik şekilde seçebiliyor.

128 rengin sergilendiği iç cephe renk standı, tüketicilere ilham vermek, onları trendlerden haberdar etmek ve hayallerindeki renkleri kolayca bulabilmelerini sağlamak için yeniden tasarlandı. Stantta, yatay ve düşey düzlemde birbirleriyle uyumlu olacak şekilde konumlandırılan tüm renklerin boyalı MDF örnekleri ve kağıt çipleri yer alıyor. Jotun mağazalarından ücretsiz olarak temin edilebilen renk çiplerinin arka yüzünde, seçilen tonla ilgili detaylı bilgilere ve uyumlu renk önerilerine ulaşmak mümkün. Bu sayede kullanıcılar, birbirine uyumlu tonları kolaylıkla bir araya getirebiliyor.

Boya seçim ünitesi ise renk ve ürünlerin yakından incelenebileceği bir deneyim alanı. Renk stantlarından seçilen renkler ve renklere uyumlu tonlar kolayca incelenebilirken tüketiciler seçtikleri tonların farklı dekorasyon malzemeleriyle nasıl görüneceğini bu alanda inceleyebiliyor. Kullanıcılar ayrıca boyaların dokuları ve öne çıkan özelliklerini bu alanda görme şansı bulabiliyor. Ünitenin ön yüzünde, Jotun’un iç cephe boyaları arasında yer alan Fenomastic Zen ürününün leke tutmama özelliği test edilebiliyor. Böylece kullanıcılar, ürünün performansını doğrudan gözlemleme fırsatı buluyor.

Seçilen renk ve ürünler, Jotun’un Multicolor teknolojisi sayesinde üç dakikadan kısa sürede hazırlanarak tüketiciye teslim ediliyor. Bu teknoloji, boya seçim sürecini hem pratik hem de kişiselleştirilebilir hale getiriyor.

Tüm yeniliklerle birlikte Jotun mağazaları, renk ve boya seçimini kolaylaştıran, kullanıcıların yaşam alanlarını planlarken ihtiyaç duyduğu rehberliği ve ilhamı bir arada sunan deneyim alanlarına dönüşüyor.

Okumaya Devam Et

Trendler