GENEL
Akıllı Pompalar, Sanayi Sektörünün ‘Net Sıfır’ Hedefini Destekliyor
Yayınlandı
1 yıl önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
‘Bir şehirde en fazla enerji tüketen sistemler’ olarak değerlendirilen pompalar, dünyadaki elektrik sarfiyatının yüzde 20’sinden, sanayide tüketilen enerjinin ise yüzde 30’undan sorumlu tutuluyor. Üstelik eski pompalar yüzde 40’lara varan oranlarda daha fazla enerji tüketip, yüzde 20 daha fazla emisyon üretiyor.
21 Eylül Dünya Sıfır Emisyon Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Pazarlama Müdürü Nihan Göksal, endüstride tüketilen enerjinin yüzde 30’undan sorumlu tutulan santrifüj pompaların değişimi ile sağlanacak enerji tasarrufuna dikkat çekti.
İklim değişikliği, gezegenimizi tehdit etmeye devam ediyor. Bu tehditle mücadele edebilmek için öncelikle enerji kaynaklarının kullanımında sürdürülebilir bir yaklaşım benimsenmesi gerekiyor.
Eski pompalar yüzde 20 daha fazla emisyon üretiyor
‘Bir şehirde en fazla enerji tüketen sistemler’ olarak değerlendirilen pompaları da bu kapsamda değerlendirmek kritik önem taşıyor, çünkü pompalar dünyadaki elektrik sarfiyatının yüzde 20‘sinden, endüstride tüketilen enerjinin ise yüzde 30’undan sorumlu tutuluyor. Üstelik eski pompalar yüzde 40’lara varan oranlarda daha fazla enerji tüketip, yüzde 20 daha fazla emisyon üretiyor. Bu nedenle eski pompaların, yüksek verimli pompalarla değiştirilmesi dünya çapındaki CO2 emisyonlarının azaltılmasında önemli rol oynuyor.
21 Eylül Dünya Sıfır Emisyon Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Pazarlama Müdürü Nihan Göksal, endüstride kullanılan eski ve verimsiz santrifüj pompaların değişimi ile sağlanacak enerji tasarrufuna dikkat çekti:
Eski pompanın değişimi enerji sarfiyatını yüzde 40 düşürüyor
“Dünya genelindeki pompaların yüzde 90’ı verimsiz. İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış bir pompa, aynı hacimdeki suyu veya kimyasal sıvıları pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketip, yüzde 20 daha fazla karbondioksit üretiyor. Bu durumla mücadele edebilmek için başta sanayicilerin ve işletmecilerin bu konuya gerekli hassasiyeti göstermeleri gerekiyor. Çünkü endüstriyel tesislerde ve enerji uygulamalarında geniş bir kullanım alanına sahip olan santrifüj pompalar, endüstride tüketilen enerjinin yüzde 30’undan sorumlu tutuluyor. Pompaların yenilenerek daha verimli hale getirilmesi, işletmelerin sürdürülebilir üretim süreçlerine ve net sıfır emisyon hedeflerine önemli katkı sağlıyor. Çünkü günümüzde santrifüj pompalar, daha verimli motorlar ve optimize edilmiş hidrolik sistemler kullanılarak üretildiği için daha az enerjiyle daha yüksek performans sunuyor.
Enerjinin yenilenebilir kaynaklardan karşılanması önemli
Petrol ve gaz gibi fosil yakıt bazlı endüstrilerde büyük bir enerji tüketicisi konumunda olan santrifüj pompalarda değişimin yanı sıra enerjinin yenilenebilir kaynaklardan karşılanmasını sağlayacak bir sistem kurulması da sektörde emisyonları azaltmanın yollarından biri olarak kabul ediliyor. Örneğin, güneş veya rüzgâr enerjisiyle entegre edilen bir santrifüj pompa sistemi, enerji kaynağının sürdürülebilir olmasını sağlayarak karbon ayak izini önemli ölçüde azaltıyor.
Kontrol sistemleri, pompaların enerji kullanımını düşürüyor
Kontrol sistemleri de pompalarda enerji kullanımının azaltılmasında önemli rol oynuyor. Bu akıllı sistemler, pompaların çalışma koşullarını optimize ederek, enerji kullanımını en aza indiriyor. Ayrıca, pompaların sadece gerektiği zaman çalıştırılması veya minimum enerji harcanacak şekilde yönetilmesini sağlayarak enerji tasarrufunu artırıyor. Bunun yanı sıra; basınç, debi, sıcaklık gibi parametreleri izleme avantajı sunarak, anormal durumların tespit edilmesini ve erken müdahale ile enerji kayıplarının önlenmesini sağlıyor.
“Sanayideki eski pompalar için reel tüketim ölçümleri yapıyoruz”
Masdaf olarak, akıllı ve yüksek verimli pompa teknolojilerimiz ile iklim kriziyle mücadelede önemli rol oynuyoruz. Ayrıca sanayideki eski ve verimsiz pompalar için reel tüketim ölçümleri yapıyoruz. Bu çalışma ile sistemin yenilenmesi durumunda işletmenin sağlayacağı enerji tasarrufunu ve amortisman sürelerini rapor halinde sunabiliyoruz. Böylece işletmelerin enerji sarfiyatını düşürüp, hem işletme maliyetlerini hem de karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
Sungrow Avrupa’daki 3. Servis Merkezini Türkiye’de Açtı
Yayınlandı
14 saat önce-
Aralık 18, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Dünyanın lider temiz enerji çözümleri markası Sungrow, Avrupa’daki üçüncü servis merkezini Türkiye’de faaliyete geçirdi. Bu adım, Türkiye’de artan temiz enerji yatırımlarının servis ihtiyaçlarına hızlı çözüm sunarken, yurt dışından yürütülen ve haftalar alan servis sürecini önemli ölçüde kısaltarak birkaç iş gününe indiriyor.
Türkiye’yi Avrupa bölgesindeki stratejik pazarlardan biri olarak konumlayan Sungrow, enerji üretiminde işletmelere kritik bir operasyonel avantaj sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda küresel teknoloji birikimini de Türkiye’nin temiz enerji ekosistemine taşıyor
BloombergNEF tarafından “dünyanın en güvenilir fotovoltaik (PV) invertör ve enerji depolama sistemleri (ESS) markası” olarak derecelendirilen Sungrow, satış sonrası hizmetlerini güçlendirmeye yönelik uzun vadeli stratejisinin bir parçası olarak Avrupa’daki üçüncü servis merkezini Türkiye’de devreye aldı. Bu yatırım, şirketin bölgesel hizmet kapasitesini artırırken Türkiye’nin artan temiz enerji yatırımlarında önemli bir ihtiyaca karşılık veriyor.


Türkiye’nin hızla artan güneş enerjisi kurulu gücü, güçlü bir bakım ve servis altyapısına duyulan ihtiyacı her geçen yıl artırıyor. Orta Doğu ve Avrupa bölgesindeki stratejik servis merkezleri zincirinin bir parçası olarak İzmir’de Türk mühendis ve teknisyenlerin görev aldığı Sungrow Türkiye Servis Merkezi, operasyonel verimlilik açısından sektöre önemli bir kapasite kazandıracak. Daha önce yurt dışından yürütülen ve haftalar alan servis süreci, bu yatırımla birlikte birkaç güne düşürülerek ürünlerin yeniden üretime kazandırılmasını sağlıyor.
Sungrow’u satış sonrası hizmetler alanında Türkiye’de en hızlı servis veren güneş invertör üreticilerinden biri konumuna getiren bu merkez, yatırımcılar ve mühendislik firmaları için enerji kaybının azaltılması, üretim sürekliliğinin korunması ve daha düşük operasyonel maliyetler anlamına gelirken, aynı zamanda şirketin küresel Ar-Ge ve teknoloji kapasitesinin Türkiye’ye taşınmasına da imkân tanıyor. Merkez, temiz enerji alanında yerli istihdama katkı sunduğu gibi arızalı ürünlerin tekrar üretim döngüsüne kazandırılmasını mümkün kılarak sürdürülebilirlik açısından da ülke ekonomisine önemli fayda sağlıyor.
“Bu Tesis Türkiye’nin Temiz Enerji Kapasitesine Önemli Katkılar Sunacak”
Sungrow Türkiye Genel Müdürü Candaş Gültekin, merkezin önemini şu sözlerle değerlendirdi:
“Türkiye, güneş enerjisinde bölgenin yükselen merkezi. Sungrow’un Avrupa operasyonları içinde önemli bir yere sahip. Avrupa’daki üçüncü servis merkezi olarak Türkiye’ye bu yatırımın yapılmasından dolayı gururluyuz. Bu yatırım yalnızca servis süresini kısaltarak iş ortaklarımıza önemli bir avantaj sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’ye teknoloji ve birikim transferine de imkân tanıyor. Bu yapı yalnızca hızlı servis değil; yerel mühendislik yetkinliğinin artması, know-how transferi ve sürdürülebilir teknik kapasitenin gelişmesi açısından da önemli. Sungrow’un küresel güven anlayışını Türkiye’deki hizmet ekosistemine taşıdığımız için mutluyuz.”
Global Standartlarda Kapsamlı Hizmetler
Toplam 1500 m² alanda faaliyet gösteren Sungrow Türkiye Servis Merkezi; invertör servisi, yük altında test hatları, kalite kontrol ve lojistik süreçlerini bir araya getiren kapsamlı bir mühendislik altyapısına sahip. Merkez, aylık ortalama 50 invertör servisi kapasitesi ile Türkiye’nin büyüyen güneş enerjisi pazarındaki talebe hızlı ve yüksek standartlarda yanıt veriyor.
Merkezde Sungrow’un global kalite standartlarına uygun şekilde arıza tespiti, komponent değişimi, izolasyon testleri, MPPT doğrulama, termal izleme ve yük altında fonksiyonel test işlemleri uygulanıyor. Sungrow Türkiye Servis Merkezi, şirketin küresel ölçekte sürdürdüğü güven, hizmet kalitesi ve sürdürülebilirlik stratejisinin Türkiye’deki en önemli halkalarından biri olarak konumlanıyor.
Sungrow’un servis ekosistemi yalnızca fiziksel müdahaleye dayanmıyor. Uzaktan izleme, online teşhis ve yerinde bakım ekipleriyle entegre çalışan sistem sayesinde birçok arıza sahaya gidilmeden tespit edilebiliyor; fiziksel müdahale gerektiğinde ise tüm işlemler Türkiye içinde tamamlanarak üretim kaybı minimuma indiriliyor.
Sungrow, 2026 ve sonrasında PV invertör ve enerji depolama sistemleri alanındaki yatırımlarını Türkiye’de büyütmeyi hedefliyor.
GENEL
Üçay Mühendislik’ten 2026’ya Sürdürülebilir Büyüme Atağı
Yayınlandı
15 saat önce-
Aralık 18, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Enerji, elektromekanik, iklimlendirme ve e-mobilite alanındaki faaliyetleri ile döngüsel ekonomiye katkı sağlayan Üçay Mühendislik, 2026 yılında mesken tipi GES projelerinde 3 kat büyümeyi hedeflerken, 350 yeni elektrikli araç şarj istasyonunu devreye almayı planlıyor. Elektromekanik çözümler alanında yeni büyük ölçekli konut, otel ve savunma sanayi yönelik önemli projeler üstlenen şirket, lisanslı güneş enerji santraline sahip olma hedefi doğrultusunda da çalışmalarını sürdürüyor.
Sürdürülebilir teknolojiler ve enerji verimliliği alanında 25 yılı aşkın deneyimiyle Türkiye’nin öncü şirketlerinden Üçay Mühendislik, iklimlendirme, elektrik–mekanik taahhüt işleri, GES çözümleri, enerji verimliliği, ısı pompası sistemleri ve e-mobilite alanlarında uçtan uca mühendislik çözümleri sunmaya devam ediyor. Bugüne kadar 2 milyondan fazla bireysel müşteriye ve işletmeye hizmet veren şirket, 2025 yılında yaklaşık 60 bin yeni müşteriye ulaşarak önemli bir başarı elde etti. Türkiye genelinde sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarını da hızlandıran Üçay Mühendislik, enerji dönüşümünün öncü markalarından biri olarak konumunu daha da güçlendirdi.
2025 yılının çevresel ve ekonomik açıdan güçlü sonuçlar elde ettikleri bir yıl olduğunu vurgulayan Üçay Mühendislik İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Turan Şakacı, “Enerji dönüşümünün merkezinde yer alarak hem ülkemizin hem de müşterilerimizin geleceğine yatırım yapıyoruz. Güneş enerjisi, elektrikli araç şarj istasyonları, iklimlendirme ve elektromekanik çözümlerle sürdürülebilir büyümemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. 2025 yılında bireysel satışlardaki artışın yanı sıra, elektromekanik çözümler alanında da yeni büyük ölçekli konut, otel ve savunma sanayi alanında önemli projeler üstlendik. Teknoloji destekli hizmet modellerimizle büyümemizi sürdürürken hem enerji verimliliğini hem de müşteri memnuniyetini artırmayı amaçlıyoruz” dedi.
Tamamlanan GES’ler, 5,1 milyon ağacın yıllık temizleme etkisine eş değer karbon tasarrufu sağladı
Bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede toplam 69,25 MW kurulu güce sahip güneş enerji santrallerinin kurulumunu tamamladıklarını belirten Şakacı, “Bu santraller sayesinde 107.000 ton karbon salımı engellendi. Bu etki 5,1 milyon ağacın yıllık temizleme kapasitesine, 34.000 tonun üzerinde fosil yakıt kullanımının önlenmesine, 23.000 aracın trafikten çekilmesine, 7.300 futbol sahası büyüklüğünde bir ormanın sağladığı temiz hava etkisine ve 46.000 hanenin elektrik ihtiyacının kömür yerine temiz enerjiden karşılanmasına eşdeğer oldu” diye belirtti.
Bireysel güneş enerjisi projelerinde hedef üç kat büyüme
Mesken tipi GES projelerinde üç katın üzerinde büyüme hedefleri olduğunu vurgulayan Turan, 2025 yılı boyunca yaklaşık 100 mesken tipi GES projesi tamamladıklarını ve 2026 yılında bu sayıyı 300 yeni mesken projesine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Yenilenebilir enerji alanında öncü şirketler arasında yer almak istediklerini belirten Turan, lisanslı güneş enerji santraline sahip olma hedefleri olduğunu ve bu doğrultuda YEKA yarışmalarını da yakından takip ettiklerini açıkladı.
2026 sonuna kadar 350 yeni elektrikli araç sarj istasyonu hedefleniyor
E-mobilite alanında ise güçlü büyüme planları olduğuna dikkat çeken Turan Şakacı, “2025 yılı itibarıyla 100’ün üzerinde elektrikli araç şarj istasyonumuz bulunuyor. Bu altyapı üzerinden yılda 595.000 kWh elektrik teslimi gerçekleştirilirken, yaklaşık 268 ton CO₂ emisyonu engellendi. Bu çevresel kazanım, 26.800 ağacın yıllık temizleme kapasitesine ve yaklaşık 116.000 litre benzin tüketiminin önüne geçilmesine eşdeğer oldu. Elaris markamızla 2026 yılı sonuna kadar 350 yeni elektrikli araç şarj istasyonunu devreye almayı hedefliyoruz. Bu adım, mevcut ağımızı üç katın üzerinde büyüterek Türkiye’nin hızla gelişen e-mobilite ekosisteminde önemli bir kapasite artışı sağlayacak ve sürdürülebilir ulaşımı destekleyerek çevresel etkilerin en aza indirilmesine katkı sunacak” dedi.
GENEL
RAMS Türkiye’den Kritik Araştırma: Konut Alımında Kararı Finansman Koşulları Belirliyor
Yayınlandı
15 saat önce-
Aralık 18, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
37 yıllık deneyimiyle gayrimenkul sektörünün öncü markalarından RAMS Türkiye, konut alım motivasyonlarını ve sektör eğilimlerini tespit etmek amacıyla “Konut Satın Alma Davranışları ve Gayrimenkul Sektörü Beklentileri” konusunda kapsamlı bir araştırma yaptırdı.
Türkiye’nin önde gelen araştırma şirketlerinden AREDA tarafından 15 şehirde 2.000 kişiyle yapılan kapsamlı ölçümler, konut satın almak isteyenlerin kararlarını şekillendiren temel dinamikleri net şekilde ortaya koydu.
Faiz oranı ve taksitlerin bütçeye uygunluğu belirleyici
Konut satın alma kararında %23,2 ile konut kredisi faiz oranı ilk sırada yer alıyor.
%23,0 oranıyla aylık taksitlerin bütçeye uygunluğu yani vade imkanları da tüketicilerin ikinci en önemli kriteri olarak öne çıkıyor. Bu sonuçlar, konut alımında uzun vadeli finansman modellerinin kritik önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Güvenlikte ilk kriter: Deprem dayanıklılık raporu
Konut satın alma sürecinde güvenlik faktörlerine ilişkin değerlendirmelerde, katılımcıların %38,9’u deprem dayanıklılık raporlarını ilk sırada dikkate aldığını belirtiyor. Güncel deprem yönetmeliklerine uygunluk %19,5, malzeme ve işçilik kalitesine güven ise %14,1 oranında öne çıkıyor. Araştırma, yapısal güvenliğin tüketici kararlarında tartışmasız bir öncelik olduğunu gösteriyor.
Lokasyon ve yaşam kalitesi birlikte değerlendiriliyor
Gayrimenkul projelerinde lokasyonun önemli olduğunu belirtenlerin oranı %44,3. Ulaşım akslarına yakınlık, çevresel olanaklar ve bölgenin gelişim potansiyeli tüketicilerin ilk bakışta değerlendirdiği kriterler arasında yer alıyor.
Katılımcıların yaşam kalitesi beklentileri incelendiğinde ise %26,7 ile 7/24 güvenlik hizmetleri ilk sırada öne çıkıyor. Bunu %19,5 ile ferah mimari, %15,1 ile yeşil alanlar ve peyzaj izliyor.
Sektöre güven devam ediyor
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların %27’si, gayrimenkul sektörünün önümüzdeki üç yılda büyümesini bekliyor. Bu oran, tüm ekonomik değişkenlere rağmen sektöre yönelik güvenin sürdüğünü gösteriyor.
Konut Alım Eğilimlerine Yeni Yanıt: RAMS Park House Maslak
Bu araştırma bulgularına uygun hareket eden RAMS Türkiye, araştırmanın ortaya koyduğu ihtiyaç ve beklentilere cevap verecek şekilde İstanbul’un merkezinde geliştirdiği RAMS Park House Maslak projesi ile modern şehir yaşamına yeni bir yaklaşım sunuyor.
Bu bağlamda RAMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Devran Bülbül şöyle konuştu: “Araştırma, konut sahibi olmayan isteyenlerin yalnızca konut satın almayı değil, güvenli, erişilebilir ve yüksek yaşam kalitesine sahip bir yaşam ekosistemi aradığını gösteriyor. RAMS Park House Maslak’ı planlarken de bu ihtiyaçları merkeze aldık. Özellikle finansal erişilebilirliğin önem kazandığı bu dönemde sunduğumuz 0 faiz avantajı ve 60 ay vade seçeneği, daha fazla insanın Maslak bölgesinde nitelikli konutlara erişebilmesine olanak sağlıyor. Ülkemizin en büyük özel sektör dönüşüm projelerinden birine liderlik ederken, şehirlerimize değer katma vizyonumuzu sürdürüyoruz.”
Şehrin enerjisini ormanın dinginliğiyle buluşturan proje; 409.000 m²’yi aşan inşaat alanı, All In One konseptli çarşı yapısı, ferah mimari anlayışı ve geniş yeşil alanları yaşam kalitesine ilişkin en çok dile getirilen kriterlere yönelik güçlü bir yaklaşım sunuyor.
Bölgede 1.100’ü aşkın kat malikiyle yürütülen dönüşüm süreci, özel sektör tarafından üstlenilen en büyük kentsel dönüşüm adımlarından biri olma özelliğini taşıyor. Proje ayrıca, katılımcıların en çok önemsediği güvenlik ve deprem dayanıklılığı kriterlerini, yüksek standartlı mühendislik çözümleriyle karşılıyor.
Markalı Seçkin Konut Projeleri İçin Yeni Dönemin Öncü Projesi
Araştırma ve projeyle ilgili Akademisyen Prof. Dr. Murat Ferman ise şöyle konuştu: “RAMS Türkiye tarafından hayata geçirilen RAMS Park House Maslak Projesi’nin; ülke ekonomisi için anahtar role sahip inşaat ve yerinde dönüşüm/gayrimenkul geliştirme kulvarları bakımından öncü ve örnek nitelikte olduğunu görüyoruz. “Konut Satınalma ve Gayrimenkul Beklentileri” alanında gerçekleştirilen en yeni (güncel) araştırma bulguları çerçevesinde ortaya çıkan vatandaş beklentileri ile projenin sunduğu ayrıcalıklı nitelik ve kazanımların tamamen uyuştuğu ve karşılandığı da açık…”
Ferman projenin; kamu kesiminin başlattığı gayrimenkul inşa ve kentsel dönüşüm hareketine paralel olarak, özel kesimin katkı ve öncülüğünü; ülkemizdeki en kapsamlı dönüşüm sektör projesi kimliği ile üstlenmesinin önemini vurgularken “Bu girişim; “erişilebilir vade ve sıfır faiz” imkân seti ile yapılandırılarak alıcıların beğenisine sunulması, vatandaş tarafından beklenen ve benzeri bulunmayan bir fırsat penceresini açmaktadır. Öngörülebilir ve sabit oranlı finansman imkanıyla seçkin (prime) ve ayrıcalıklı / prestijli konut sahibi olma imkânı, uzun yıllar sonra ilk kez, erişilebilir bir hedef haline gelmektedir. Uzun yıllar başarıyla sürdürülüp, ekonomik büyümede “koçbaşı” rolü oynadıktan sonra duraklama içine giren “markalı konut/proje” üretimi için yeniden yükselme döneminin öncüsü ve müjdecisi olarak kabul edilmelidir. Ödeme vadesi tamamlanmadan önce teslimat opsiyonu sayesinde katılımcıların hem kira geliri elde etme hem de dilerlerse konutlarda erken yaşamaya başlama imkânına kavuşarak ödeme kolaylıklarından daha etkin şekilde faydalanabildiğini de görüyoruz” şeklinde konuştu.
Son Yazılar
- Sungrow Avrupa’daki 3. Servis Merkezini Türkiye’de Açtı Aralık 18, 2025
- Üçay Mühendislik’ten 2026’ya Sürdürülebilir Büyüme Atağı Aralık 18, 2025
- RAMS Türkiye’den Kritik Araştırma: Konut Alımında Kararı Finansman Koşulları Belirliyor Aralık 18, 2025
- Borsa İstanbul’da gong Zeray GYO için çaldı Aralık 18, 2025
- Luxera GYO, NEW ERA 2030 Vizyonuyla 2026’da 4 Yeni Projeye Başlıyor Aralık 18, 2025
- Gazbetonun mucidi Türkiye’de 62. yılını kutladı Aralık 18, 2025
- Bir tıkla geleceğe adım atın: Mitsubishi Heavy Sanal Showroom artık yayında Aralık 18, 2025
- DAIKIN’DEN KIŞIN TASARRUFU ARTIRAN İPUÇLARI Aralık 17, 2025
- İzocam, 60. Yıl Hatıra Ormanı’nı Oluşturuyor Aralık 17, 2025
- Yeditepe Göz Hastanesi dört mevsim hijyen ve konfor için Form Endüstri Ürünleri’ni seçti Aralık 17, 2025
- Akçansa’nın Yapay Resif projesine Ortak Yarınlar Ödülü Aralık 17, 2025
- 2026’da başlayacak gri su zorunluluğuna en uygun çözümler Masdaf’ta Aralık 17, 2025
- Living Now KNX Termostat Akıllı Kontrolü Estetik Tasarımla Buluşturuyor Aralık 17, 2025
- Zeray GYO’nun halka arzına 2 kat talep geldi Aralık 17, 2025
- ARTAŞ HOLDİNG, 3 YENİ PROJESİNDE SATIŞLARA BAŞLADI Aralık 17, 2025
Trendler
RÖPORTAJ1 yıl önce“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
GENEL2 yıl önceAlarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
GENEL1 yıl önceSektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
GENEL2 yıl önceSika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
GENEL2 yıl önceEnerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
SEKTÖREL2 yıl önceDoka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
GENEL1 yıl önceİsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
GENEL1 yıl önceIrak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel









