GENEL
Yeşil Holding’den inşaatta ezber bozan teknoloji RENCO Kompozit Yapı Sistemi

Yayınlandı
1 yıl önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Yeşil Holding tarafından 2007 yılında büyük bir Ar-Ge yatırımıyla kurulan RENCO’nun geliştirdiği RENCO Kompozit Yapı Sistemi, inşat sektöründe yepyeni bir dönem başlattı. Bugüne kadar yurtiçinde ve başta ABD olmak üzere yurtdışında pek çok projeye imza atan RENCO, Türkiye’de adını TOKİ işbirliğiyle Nurdağı’nda gerçekleştirdiği deprem konutları projesiyle duyurdu. İkinci üretim tesisini ABD’de faaliyete geçirmeye hazırlanan RENCO’nun İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdürü Ali Yeşil, sistemin diğer inşaat tekniklerine göre, yüzde 10 ile yüzde 30 arasında daha az maliyet ve 3 kat daha hızlı yapım süresi avantajı sağladığına dikkat çekti. Yeşil “RENCO ile inşa edilen binaların en önemli özelliği depreme dayanıklı olması” dedi.
RENCO’nun Türkiye’deki tesisinin Genel Müdürü Cihangir Cebeci ise önümüzdeki dönemde Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerine odaklanmayı planladıklarını söyledi. Manisa’daki üretim tesisinde yıllık 5 bin konut kapasitesiyle üretim yapabildiklerini belirten Cebeci, gerektiğinde kapasitenin hızlı bir şekilde arttırılabileceğini vurguladı.
Yeşil Holding bünyesinde faaliyet gösteren RENCO, geliştirdiği RENCO Kompozit Yapı Sistemi ile inşaat sektörüne yepyeni bir yön veriyor. Depreme dayanaklılık, sağlamlık, uzun ömür, düşük maliyet gibi avantajlarıyla öne çıkan RENCO Kompozit Yapı Sistemi’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri de diğer inşaat teknikleriyle aylara yayılan inşaat süresini haftalara hatta günlere indirmesi.
Konuttan hangara kadar
RENCO Kompozit Yapı Sistemi’yle binalar cam elyafı, pet reçine ve mineral tozu gibi geri dönüşümlü ve doğal malzemelerden üretilen fiber kompozit tuğla ve farklı kompozit yapı elemanları, iç içe geçen, Lego oyuncaklarını hatırlatan bir montaj sistemiyle bir araya getirilmesiyle inşa ediliyor. Bu sistemle villadan apartmana, otelden fabrikaya, depodan hangara, kurşun geçirmez güvenlik yapılarından eğitim ve sağlık binalarına kadar pek çok farklı ihtiyaca yönelik bina yapılabiliyor.
Yurtiçinde ve ABD başta olmak üzere yurtdışında pek çok ülkede onlarca projede kullanılan RENCO Kompozit Yapı Sistemi, Türkiye’de adını Toplu Konut İdaresi (TOKİ) işbirliğiyle Gaziantep Nurdağı’nda gerçekleştirdiği deprem konutları projesiyle duyurdu. Anaokulu, Köy evi ve Apartman projeleri, Yeşil Yatırım Holding’in iştiraki olan Yeşil Dönüşüm İnşaat A.Ş. tarafından RENCO Kompozit Yapı Sistemi ile 10-12 hafta gibi rekor sürelerde tamamlandı.
Patenti tüm dünyada alındı
RENCO’nun İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdürü Ali Yeşil, Yeşil Holding tarafından 2007 yılında büyük bir Ar-Ge yatırımıyla kurulan RENCO’nun bugün benzersiz bir yapı sisteminin patentini tüm dünyada almış bir teknoloji şirketi olarak yoluna devam ettiğini söyledi. RENCO Kompozit Yapı Sistemi’nin 8 yıl içinde 440 farklı ANSI standardında test ve izin süreçlerinden geçerek 2019 yılında ABD’de 4’üncü yapı sistemi olarak onay aldığını kaydeden Yeşil, “2023 yılı itibariyle ABD’de 10’uncu patentimizi almaya hak kazandık. Bugüne kadar yurtiçinde ve ABD, Rusya ile Orta Doğu, Afrika, Asya ülkelerinde kamu ve özel sektör kuruluşları için müstakil ve sosyal konut projeleri ile ticaret, eğitim, sağlık projeleri hayata geçirdik” dedi.
3 kat hızlı yapım süresi
RENCO Kompozit Yapı Sistemi’nin, yaygın olarak kullanılan yapı sistemlerine göre, pek çok avantaj sunduğuna dikkat çeken Ali Yeşil “Bunların en önemlileri deprem ve kasırga gibi afetlere dayanıklı, sağlam, uzun ömürlü, ekolojik olması ve sunduğu zaman, maliyet tasarrufu” dedi. Sistemi oluşturan ürünlerin doğal ve geri dönüştürülmüş malzemelerle üretildiğini vurgulayan Yeşil şunları söyledi:
Daha az insan ve makine gücü
“Bu yönüyle çevreci bir sistem olan RENCO, diğer yapım tekniklerine göre, binaların 3 kat daha hızlı teslim edilmesine ve daha çabuk kullanılmaya başlanmasına olanak sağlıyor. Ayrıca benzersiz montaj tekniği sayesinde daha az insan ve makine gücü gerektiriyor. Bu da yüzde 10 ile 30 arazında bir oranda daha az maliyet anlamına geliyor. Depreme dayanıklı ve sağlam olmasının sebebi ise malzemenin özelliği ve montaj tekniğinden kaynaklanıyor. Bu sistemde tüm bileşenler yapıda taşıyıcı olarak aynı performans özelliğini gösteriyor ve böylece sarsıntının etkisinin eşit olarak zemine dağılmasını sağlıyor. Betonarme binalara göre 6 kat daha hafif. Sadece inşaat sürecinde değil, 100 yıldan fazla kullanım ömrü süresinde de pek çok avantaj sunan RENCO Kompozit Yapı Sistemi ile yapılan binalar bakım gerektirmiyor. Doğal su bariyerlerine sahip olan bu ürün, küflenme ve paslanmaya karşı son derece dayanıklı olduğu gibi haşereler için besin kaynağı oluşturacak selüloz gibi maddeler içermiyor. Sistem ayrıca 1 ve 2 saatlik yüklü yangına dayanıklılık testlerinden başarıyla geçiyor.”
Başarısını ödüllerle kanıtladı
Yeşil Holding için stratejik öneme sahip bir ürün olan RENCO Kompozit Yapı Sistemi’nin global inşaat standartlarını yükseltmeyi hedeflediğini ve Yeşil Holding’in sürdürülebilir, yenilikçi yapı çözümleriyle dünya genelinde tanınmasını sağladığını anlatan Yeşil, “Sistem aldığı uluslararası ödüllerle de yenilikçilik alanındaki lider konumumuzu pekiştiriyor. RENCO’nun 2024 JEC İnovasyon Ödülleri’nde kazandığı ‘Yılın En İyi Kompozit Tasarımı Ödülü’ ekibimizin yaratıcılığını, adanmışlığını ve mükemmelliği arayışını bir kez daha vurguladı. Ayrıca, RENCO MCFR projesi İsviçre’deki BLT Built Design Awards ödül programında ‘Yılın İnşaat Ürünü Tasarımı’ ödülüne layık görüldü. Uluslararası Bina Kodu altında IAPMO-UES tarafından üstün niteliklerini, malzeme kalitesini, yapısal bütünlüğünü, yangına ve çevresel koşullara dayanıklılığını kanıtladı” şeklinde konuştu.
ABD’de fabrika açmaya hazırlanıyor
RENCO Kompozit Yapı Sistemi ürünlerinin RENCO‘nun Manisa’daki tesislerinde üretildiğini belirten Ali Yeşil, markanın ikinci tesis yatırımını ise ABD’de yaptığını açıkladı. Yeni tesisin yıllık 10 bin konut kapasitesine sahip olacağını anlatan Ali Yeşil şöyle devam etti:
“ABD’de hayata geçirdiğimiz projelerde üretim ve nakliye maliyetimizi düşürmek için Palm Beach’de, Florida eyaletinde bir fabrika kuruyoruz. Son teknoloji ve tamamen robotik prosese sahip olacak şekilde planladığımız yeni tesisimizi temmuz ayında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Manisa’daki fabrikamızdan daha fazla kapasiteye sahip olacak bu tesisimizin de devreye girmesiyle sistemin ABD’deki kullanımının artmasını bekliyoruz. Bugüne kadar aldığımız geri bildirimlere göre tahminimiz, 10 yıl içinde ABD konut inşaatı pazarında yüzde 8’lik bir pazar payına sahip olacağımız yönünde.”
Kentsel dönüşüm projelerine odaklanacak
RENCO’nun Türkiye’deki tesisinin Genel Müdürü Cihangir Cebeci iseRENCO’nun Türkiye’de yıllık 5 bin konut için yeterli üretim kapasitesine sahip olduğunu kaydetti. RENCO Kompozit Yapı Sistemi ile Türkiye’de özellikle deprem riski bulunan illerde yaşayanlar için güvenli yaşam alanları sunmayı hedeflediklerini ifade eden Cebeci “Ayrıca ülke olarak artık hızlandırmak zorunda olduğumuz kentsel dönüşüm ve rezerv konut projeleri için çok uygun bir yapı sisteminden bahsediyoruz. Bu yüzden kentsel dönüşüm projeleri öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca eğitim yapıları ve ticari yapı projeleri gerçekleştirmek istiyoruz” diye konuştu. Sistemin Türkiye’de henüz çok fazla tanınmadığını dile getiren Cebeci, “Bu yüzden şimdilik düşük olan mevcut kullanım oranını artırmak için örnek yapı projeleri uygulayarak vatandaşlarımızın sistemi birebir deneyimlemelerini sağlıyoruz. TOKİ ile birlikte başlattığımız ortak projeler sayesinde sistemin çok hızlı bir şekilde benimseneceğini düşünüyoruz. Keza Nurdağı’nda TOKİ ile gerçekleştirdiğimiz proje yetkililer tarafından çok beğenildi, medyada da büyük ilgi gördü. Bu işbirliğimizin devamı için T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi

Yayınlandı
48 dakika önce-
Ekim 10, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından düzenlenen “15. Farkındalık Ödülleri” kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.
OYAK Çimento, güçlü kurumsal yönetim, risk yönetimi ve iç kontrol mekanizmalarına verdiği önemle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, mesleki farkındalığın gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan kurum ve kişiler ile toplumsal alanda fark yaratan kişi ve kurumları onurlandırmak amacıyla Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından 15 yıldır düzenlenen Farkındalık Ödülleri kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.
OYAK Çimento’nun aldığı bu önemli ödül ile sadece sektöründeki güçlü konumunu değil, aynı zamanda kurumsal yönetim alanındaki öncü ve yenilikçi uygulamalarını da bir kez daha kanıtlamış olduğunu belirten Cimpor Global Holdings İç Denetim, RiskUyum Grup Direktörü Özge Aşcıoğlu, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento markaları olarak, kurumsal değerlerimizi ve sürdürülebilir yönetim anlayışımızı geleceğe taşırken önemli bir gururu yaşıyoruz. İç Denetim fonksiyonumuzun, kurumsal yönetim süreçlerimize kattığı değerin TİDE gibi saygın bir kurum tarafından tescillenmesi bizler için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Bu ödül, OYAK Çimento’nun şeffaf ve etik kurumsal yönetişim anlayışının sektör dışı saygın bir kurum tarafından da takdir edildiğini gösteriyor. Sürdürülebilir başarı ve güven inşa etme yolculuğumuzda, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinden asla ödün vermeden, tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”
Hedef, iç denetimin katma değerinin anlaşılması
TİDE Yönetim Kurulu tarafından tahsis edilen “Farkındalık Ödülleri”, İç Denetim mesleği ve değerleri ile ilgili toplumsal ve kurumsal farkındalık oluşturmak için gösterilen çabaların teşviki ve desteklenmesi amacıyla düzenleniyor. Her yıl düzenlenen organizasyon çerçevesinde; İç Denetimin güçlü kurumsal yönetişimde, kurum içi kontrollerde ve etkin risk yönetiminde oynadığı önemli rol hakkında toplumsal ve kurumsal bilgi birikiminin artırılması için iyi uygulama örnekleri ödüllendirilerek iç denetimin katma değerinin anlaşılması, genel kabul görmesi ve doğru uygulamanın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca ödüller aracılığıyla akademik, bireysel, toplumsal ve kurumsal alanlardaki farkındalığın geliştirilerek artırılması amaçlanıyor.
GENEL
ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu

Yayınlandı
51 dakika önce-
Ekim 10, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından ASAŞ Alüminyum, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı adımlarına bir yenisini ekleyerek ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı almaya hak kazandı. ASAŞ, bu belgeyi elde eden alüminyum sektöründeki ilk firma olarak sürdürülebilirlik vizyonunda öncü rolünü bir kez daha ortaya koydu.
ISO 20400 Sertifikası, kurumların yalnızca kendi faaliyetlerinde değil, aynı zamanda tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir iş modellerini benimsemesini teşvik eden uluslararası bir standart olarak öne çıkıyor. Bu sertifika ile ASAŞ, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) sorumluluklarını iş ortaklarıyla birlikte daha güçlü bir şekilde sahiplenerek, sürdürülebilirliği tüm değer zincirine yayma konusundaki kararlılığını kanıtladı.
ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Sürdürülebilirlik, ASAŞ için yalnızca bir hedef değil, tüm iş süreçlerimizin merkezine yerleştirdiğimiz bir yönetim anlayışıdır. ISO 20400 Sertifikası, tedarik zincirimizde de bu yaklaşımı sistematik bir şekilde hayata geçirdiğimizin göstergesidir. Bu sayede iş ortaklarımızla birlikte sadece ekonomik değer yaratmayı değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal faydayı da büyütmeyi hedefliyoruz. ASAŞ olarak, sektörümüzde sürdürülebilir iş modellerine öncülük etmeye ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
ASAŞ, sürdürülebilirlik yolculuğunda bugüne kadar pek çok önemli projeyi hayata geçirdi. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar, karbon ayak izinin azaltılması için yürütülen çalışmalar, döngüsel ekonomiyi destekleyen geri dönüşüm uygulamaları ve toplum yararına geliştirilen sosyal sorumluluk projeleri, bu kapsamda öne çıkan örnekler arasında yer aldı. ISO 20400 Sertifikası ile birlikte bu yaklaşım artık yalnızca kendi faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, tedarik zinciri yönetiminde de uluslararası standartlarla güvence altına alınmış oldu.
Bu önemli adım, ASAŞ’ın yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğin sorumluluklarını da gözeten bir anlayışla hareket ettiğinin altını çiziyor.
GENEL
Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında

Yayınlandı
3 saat önce-
Ekim 10, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Dünyada 150, Türkiye’de 30 yılı aşkın köklü geçmişe sahip modern su teknolojilerinin öncü markası Wilo, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı çalışmalarıyla üst üste dördüncü kez EcoVadis tarafından en yüksek derece olan Platin Madalya ile ödüllendirildi. Böylece Wilo, EcoVadis tarafından değerlendirilen 150.000’den fazla işletmenin yalnızca %1’lik seçkin grubunda yer aldı.
Wilo, 2025 EcoVadis değerlendirmesinde 88 puana ulaşarak geçtiğimiz yıla göre performansını yükseltti. Bu başarıda tedarik zinciri ve risk yönetimindeki iyileştirmeler ile küresel sağlık yönetimine yapılan yatırımlar etkili oldu. Dortmund’daki merkezde 2026 yılında açılacak Health Cube sağlık merkezi ve Scope 1 ile Scope 2 emisyonlarında kaydedilen ilerleme, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu somutlaştırıyor. Ayrıca Wilo, 2018’de verdiği söz doğrultusunda 2025 sonunda tüm 16 yeşil fabrikasında karbon nötr hedefini hayata geçirerek sektördeki öncülüğünü bir kez daha kanıtlıyor.
Dördüncü Platin, Gücünü Stratejiden Alıyor
Wilo Grubu Başkanı ve CEO’su Oliver Hermes ödüle dair, “EcoVadis’ten aldığımız platin madalya bize büyük bir gurur veriyor. Bu ödül, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir söylem olmadığını, somut etki yarattığını ortaya koyuyor. Bugün sürdürülebilirlik, iş ortaklarımızla paylaştığımız gerçek bir rekabet avantajına dönüştü” şeklinde konuştu.
Çevre duyarlılığı, çalışma koşulları, etik ve sürdürülebilirkaynak kullanımı gibi birçok kriterin değerlendirildiği EcoVadis tarafından ödüllendirilen Wilo, kapsamlı sürdürülebilirlik stratejisi olan ‘Creating, Caring, Connecting’ hedeflerinin çıktılarına bir yenisini daha ekledi. Wilo, bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilirliği tüm kurumsal stratejisinin merkezine koyuyor. Teknolojiyle karbon azaltımı ve temiz suya erişim sağlayan marka, çevre ve toplum için sorumluluk üstleniyor ve güçlü uluslararası iş birlikleriyle küresel ölçekte etki yaratıyor.
Yeşil Fabrikalarla Sürdürülebilirlikte Dönüm Noktası
Wilo Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve CTO’su Georg Weber ise şu değerlendirmeyi yaptı: “2018’de tüm 16 yeşil fabrikamızın 2025 yılına kadar karbon nötr olacağına söz vermiştik. Bu yılın sonunda bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz ve bu bizim için gerçek bir dönüm noktasıdır.”
Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem ise şunları ekledi: “Türkiye’de yürüttüğümüz projelerde sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış biçimimizin temel unsuru olarak görüyoruz. Üretim süreçlerimizden tedarik zincirimize kadar her aşamada çevresel etkileri azaltmaya odaklanıyoruz. Çalışanlarımızı kapsayan farkındalık programlarımız ve yerel iş birliklerimizle de bu yaklaşımı toplum genelinde yaygınlaştırmaya önem veriyoruz. EcoVadis’ten alınan platin madalya, tüm ekibin katkılarıyla elde edilmiş ortak bir başarıdır.”
Son Yazılar
- OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi Ekim 10, 2025
- ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu Ekim 10, 2025
- Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında Ekim 10, 2025
- Çağdaş Living markasıyla entegre yapılanmaya geçti! Ekim 10, 2025
- Emar A.Ş. 11. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı’nda Yer Aldı. Ekim 10, 2025
- RUSAL, alüminyum hurdayı elektrolizle geri kazanmak için devrim niteliğinde bir teknoloji geliştirdi Ekim 9, 2025
- MARSHALL 2026 YILININ RENGİNİ AÇIKLADI: “MAVİNİN RİTMİ” Ekim 9, 2025
- Baymak’tan Geleceğin Bilim İnsanlarına Destek Ekim 9, 2025
- DemirDöküm 8. Ankara İç Tesisat Buluşması’nda sektörün nabzını tuttu Ekim 9, 2025
- İntema, İzmir Karşıyaka’daki Yeni Satış Noktasıyla Hizmet Ağını Genişletiyor Ekim 9, 2025
- Warmhaus’un Yeni Genel Müdürü Şebnem Güner İşmak Oldu Ekim 9, 2025
- Akçansa ve Akademi Çevre’den Sürdürülebilirlik Odaklı Stratejik İş Birliği Ekim 9, 2025
- BASF, Dilovası’nda dekoratif boyalar ve inşaat endüstrisi için dispersiyon üretim kapasitesini artırıyor Ekim 8, 2025
- Yoğurt kaplarından kalıp levhasına uzanan bir yolculuk: Doka’nın yeni ürünü Xlife Top, geri dönüştürülmüş plastikten üretildi Ekim 8, 2025
- Vaillant Başarılı İş Ortaklarını Taşkent’te Ağırladı Ekim 8, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ1 yıl önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL1 yıl önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL1 yıl önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL1 yıl önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL1 yıl önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL12 ay önce
Sektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
- GENEL1 yıl önce
Irak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel
- GENEL1 yıl önce
İsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi