GENEL
Yangından Korunma Haftası, küçük önlemlerle büyük felaketlerin önlenebileceğini hatırlatıyor

Yayınlandı
1 hafta önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Tepe Savunma, erken uyarı sistemlerinin önemine dikkat çekiyor
Yangından Korunma Haftası, küçük ihmallerin büyük felaketlere dönüşebileceğini hatırlatarak toplumsal ve kurumsal tedbirlerin önemini gündeme taşıyor. İşletmeler ve oteller için düzenli kontroller, tatbikatlar ve bilinçlendirme çalışmaları hayati değer taşırken, riskleri başlamadan önce tespit etmeye imkân veren erken uyarı sistemleri de güvenliği güçlendiriyor. Tepe Savunma ise geliştirdiği çözümler ve sunduğu eğitim destekleriyle yangınların önlenebilir olduğuna dikkat çekiyor.
Her yıl 25 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında kutlanan Yangından Korunma Haftası, yangınların önlenebilir bir afet olduğuna ve alınacak tedbirlerin hayati önemini gündeme taşıyor. Küçük ihmal ve gecikmelerin büyük felaketlere yol açabileceğine dikkat çeken bu hafta, bireylerden işletmelere kadar herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini hatırlatıyor. Özellikle oteller ve yoğun insan trafiğine sahip işletmeler için yangın güvenliği kritik önem taşırken, düzenli kontroller, tatbikatlar ve erken uyarı sistemleri olası riskleri başlamadan engelliyor. Yangın güvenliği alanında geliştirdiği çözümler ve sunduğu hizmetlerle öne çıkan Tepe Savunma ise bu özel hafta vesilesiyle basit ama etkili tedbirlerin can ve mal kayıplarını önlemede ne kadar hayati olduğuna dikkat çekiyor.
Önlemler felaketlerin önüne geçiyor
Yangınların büyük bir kısmı, düzenli kontroller ve basit önlemler sayesinde başlamadan engellenebiliyor. Elektrik tesisatlarının periyodik bakımları, yangın çıkış planlarının güncel tutulması, düzenli tatbikatların yapılması ve çalışanların bilinçlendirilmesi, riskleri en aza indirmenin temel yolları arasında yer alıyor. Özellikle yoğun insan hareketliliğinin yaşandığı otellerde ve işletmelerde bu tedbirler hem çalışanların hem de misafirlerin güvenliğini doğrudan etkiliyor. Bu noktada Tepe Savunma, geliştirdiği erken yangın algılama sistemleri ve risk yönetimi uygulamalarıyla kurumların güvenlik seviyesini artırıyor, olası felaketlerin önüne geçmek için proaktif çözümler sunuyor.
“Teknoloji tek başına yeterli değil, güvenlik kültürü şart”
Yangın güvenliğinin yalnızca teknolojik sistemlere değil, aynı zamanda kurumların oluşturduğu güvenlik kültürüne dayandığını belirten Tepe Savunma Genel Müdürü Sertaç Yumun, şu açıklamalarda bulundu: “En güçlü koruma, teknoloji ile düzenli denetimler, tatbikatlar ve çalışanların bilinçlendirilmesi bir araya geldiğinde sağlanır. Bu anlayışla geliştirdiğimiz yapay zekâ destekli erken algılama teknolojileri, riskleri başlamadan önce tespit ederek kurumlara hızlı müdahale imkânı sunuyor. Sistemlerimiz, sıcaklık değişimlerini ve anormal ısı birikimlerini henüz alev oluşmadan algılayarak yangın ihtimaline karşı kritik bir avantaj sağlıyor. Ancak biz yalnızca teknolojiyle sınırlı kalmıyor; kurumlara eğitim, senaryo planlama ve izleme merkezi desteği de sunuyoruz. Böylece yangın güvenliğini bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor, alınan önlemleri sürdürülebilir hale getiriyoruz.”
“Yangınlar önlenebilir, en büyük korunma yöntemi tedbirdir”
Yangından Korunma Haftası özelinde de değerlendirmede bulunan Sertaç Yumun, şöyle devam etti: “Yangınların önüne geçmek mümkündür. En etkili korunma yöntemi, riskleri başlamadan önce görüp gerekli tedbirleri almaktır. Özellikle işletmeler ve otellerde güvenlik kültürünü güçlendirmek, düzenli denetimler yapmak ve çalışanları bilinçlendirmek hayati önem taşıyor. Biz de Tepe Savunma olarak, geliştirdiğimiz erken yangın algılama sistemleri, izleme merkezi hizmetlerimiz ve eğitim desteklerimizle bu sürece katkı sağlıyoruz. Doğru planlama, güçlü teknoloji ve bilinçlendirme çalışmaları sayesinde yangınların büyük kısmı daha hiç başlamadan engellenebilir.”
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi

Yayınlandı
5 saat önce-
Ekim 10, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından düzenlenen “15. Farkındalık Ödülleri” kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.
OYAK Çimento, güçlü kurumsal yönetim, risk yönetimi ve iç kontrol mekanizmalarına verdiği önemle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, mesleki farkındalığın gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan kurum ve kişiler ile toplumsal alanda fark yaratan kişi ve kurumları onurlandırmak amacıyla Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından 15 yıldır düzenlenen Farkındalık Ödülleri kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.
OYAK Çimento’nun aldığı bu önemli ödül ile sadece sektöründeki güçlü konumunu değil, aynı zamanda kurumsal yönetim alanındaki öncü ve yenilikçi uygulamalarını da bir kez daha kanıtlamış olduğunu belirten Cimpor Global Holdings İç Denetim, RiskUyum Grup Direktörü Özge Aşcıoğlu, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento markaları olarak, kurumsal değerlerimizi ve sürdürülebilir yönetim anlayışımızı geleceğe taşırken önemli bir gururu yaşıyoruz. İç Denetim fonksiyonumuzun, kurumsal yönetim süreçlerimize kattığı değerin TİDE gibi saygın bir kurum tarafından tescillenmesi bizler için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Bu ödül, OYAK Çimento’nun şeffaf ve etik kurumsal yönetişim anlayışının sektör dışı saygın bir kurum tarafından da takdir edildiğini gösteriyor. Sürdürülebilir başarı ve güven inşa etme yolculuğumuzda, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinden asla ödün vermeden, tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”
Hedef, iç denetimin katma değerinin anlaşılması
TİDE Yönetim Kurulu tarafından tahsis edilen “Farkındalık Ödülleri”, İç Denetim mesleği ve değerleri ile ilgili toplumsal ve kurumsal farkındalık oluşturmak için gösterilen çabaların teşviki ve desteklenmesi amacıyla düzenleniyor. Her yıl düzenlenen organizasyon çerçevesinde; İç Denetimin güçlü kurumsal yönetişimde, kurum içi kontrollerde ve etkin risk yönetiminde oynadığı önemli rol hakkında toplumsal ve kurumsal bilgi birikiminin artırılması için iyi uygulama örnekleri ödüllendirilerek iç denetimin katma değerinin anlaşılması, genel kabul görmesi ve doğru uygulamanın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca ödüller aracılığıyla akademik, bireysel, toplumsal ve kurumsal alanlardaki farkındalığın geliştirilerek artırılması amaçlanıyor.
GENEL
ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu

Yayınlandı
5 saat önce-
Ekim 10, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından ASAŞ Alüminyum, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı adımlarına bir yenisini ekleyerek ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı almaya hak kazandı. ASAŞ, bu belgeyi elde eden alüminyum sektöründeki ilk firma olarak sürdürülebilirlik vizyonunda öncü rolünü bir kez daha ortaya koydu.
ISO 20400 Sertifikası, kurumların yalnızca kendi faaliyetlerinde değil, aynı zamanda tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir iş modellerini benimsemesini teşvik eden uluslararası bir standart olarak öne çıkıyor. Bu sertifika ile ASAŞ, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) sorumluluklarını iş ortaklarıyla birlikte daha güçlü bir şekilde sahiplenerek, sürdürülebilirliği tüm değer zincirine yayma konusundaki kararlılığını kanıtladı.
ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Sürdürülebilirlik, ASAŞ için yalnızca bir hedef değil, tüm iş süreçlerimizin merkezine yerleştirdiğimiz bir yönetim anlayışıdır. ISO 20400 Sertifikası, tedarik zincirimizde de bu yaklaşımı sistematik bir şekilde hayata geçirdiğimizin göstergesidir. Bu sayede iş ortaklarımızla birlikte sadece ekonomik değer yaratmayı değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal faydayı da büyütmeyi hedefliyoruz. ASAŞ olarak, sektörümüzde sürdürülebilir iş modellerine öncülük etmeye ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
ASAŞ, sürdürülebilirlik yolculuğunda bugüne kadar pek çok önemli projeyi hayata geçirdi. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar, karbon ayak izinin azaltılması için yürütülen çalışmalar, döngüsel ekonomiyi destekleyen geri dönüşüm uygulamaları ve toplum yararına geliştirilen sosyal sorumluluk projeleri, bu kapsamda öne çıkan örnekler arasında yer aldı. ISO 20400 Sertifikası ile birlikte bu yaklaşım artık yalnızca kendi faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, tedarik zinciri yönetiminde de uluslararası standartlarla güvence altına alınmış oldu.
Bu önemli adım, ASAŞ’ın yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğin sorumluluklarını da gözeten bir anlayışla hareket ettiğinin altını çiziyor.
GENEL
Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında

Yayınlandı
6 saat önce-
Ekim 10, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Dünyada 150, Türkiye’de 30 yılı aşkın köklü geçmişe sahip modern su teknolojilerinin öncü markası Wilo, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı çalışmalarıyla üst üste dördüncü kez EcoVadis tarafından en yüksek derece olan Platin Madalya ile ödüllendirildi. Böylece Wilo, EcoVadis tarafından değerlendirilen 150.000’den fazla işletmenin yalnızca %1’lik seçkin grubunda yer aldı.
Wilo, 2025 EcoVadis değerlendirmesinde 88 puana ulaşarak geçtiğimiz yıla göre performansını yükseltti. Bu başarıda tedarik zinciri ve risk yönetimindeki iyileştirmeler ile küresel sağlık yönetimine yapılan yatırımlar etkili oldu. Dortmund’daki merkezde 2026 yılında açılacak Health Cube sağlık merkezi ve Scope 1 ile Scope 2 emisyonlarında kaydedilen ilerleme, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu somutlaştırıyor. Ayrıca Wilo, 2018’de verdiği söz doğrultusunda 2025 sonunda tüm 16 yeşil fabrikasında karbon nötr hedefini hayata geçirerek sektördeki öncülüğünü bir kez daha kanıtlıyor.
Dördüncü Platin, Gücünü Stratejiden Alıyor
Wilo Grubu Başkanı ve CEO’su Oliver Hermes ödüle dair, “EcoVadis’ten aldığımız platin madalya bize büyük bir gurur veriyor. Bu ödül, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir söylem olmadığını, somut etki yarattığını ortaya koyuyor. Bugün sürdürülebilirlik, iş ortaklarımızla paylaştığımız gerçek bir rekabet avantajına dönüştü” şeklinde konuştu.
Çevre duyarlılığı, çalışma koşulları, etik ve sürdürülebilirkaynak kullanımı gibi birçok kriterin değerlendirildiği EcoVadis tarafından ödüllendirilen Wilo, kapsamlı sürdürülebilirlik stratejisi olan ‘Creating, Caring, Connecting’ hedeflerinin çıktılarına bir yenisini daha ekledi. Wilo, bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilirliği tüm kurumsal stratejisinin merkezine koyuyor. Teknolojiyle karbon azaltımı ve temiz suya erişim sağlayan marka, çevre ve toplum için sorumluluk üstleniyor ve güçlü uluslararası iş birlikleriyle küresel ölçekte etki yaratıyor.
Yeşil Fabrikalarla Sürdürülebilirlikte Dönüm Noktası
Wilo Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve CTO’su Georg Weber ise şu değerlendirmeyi yaptı: “2018’de tüm 16 yeşil fabrikamızın 2025 yılına kadar karbon nötr olacağına söz vermiştik. Bu yılın sonunda bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz ve bu bizim için gerçek bir dönüm noktasıdır.”
Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem ise şunları ekledi: “Türkiye’de yürüttüğümüz projelerde sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış biçimimizin temel unsuru olarak görüyoruz. Üretim süreçlerimizden tedarik zincirimize kadar her aşamada çevresel etkileri azaltmaya odaklanıyoruz. Çalışanlarımızı kapsayan farkındalık programlarımız ve yerel iş birliklerimizle de bu yaklaşımı toplum genelinde yaygınlaştırmaya önem veriyoruz. EcoVadis’ten alınan platin madalya, tüm ekibin katkılarıyla elde edilmiş ortak bir başarıdır.”
Son Yazılar
- OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi Ekim 10, 2025
- ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu Ekim 10, 2025
- Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında Ekim 10, 2025
- Çağdaş Living markasıyla entegre yapılanmaya geçti! Ekim 10, 2025
- Emar A.Ş. 11. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı’nda Yer Aldı. Ekim 10, 2025
- RUSAL, alüminyum hurdayı elektrolizle geri kazanmak için devrim niteliğinde bir teknoloji geliştirdi Ekim 9, 2025
- MARSHALL 2026 YILININ RENGİNİ AÇIKLADI: “MAVİNİN RİTMİ” Ekim 9, 2025
- Baymak’tan Geleceğin Bilim İnsanlarına Destek Ekim 9, 2025
- DemirDöküm 8. Ankara İç Tesisat Buluşması’nda sektörün nabzını tuttu Ekim 9, 2025
- İntema, İzmir Karşıyaka’daki Yeni Satış Noktasıyla Hizmet Ağını Genişletiyor Ekim 9, 2025
- Warmhaus’un Yeni Genel Müdürü Şebnem Güner İşmak Oldu Ekim 9, 2025
- Akçansa ve Akademi Çevre’den Sürdürülebilirlik Odaklı Stratejik İş Birliği Ekim 9, 2025
- BASF, Dilovası’nda dekoratif boyalar ve inşaat endüstrisi için dispersiyon üretim kapasitesini artırıyor Ekim 8, 2025
- Yoğurt kaplarından kalıp levhasına uzanan bir yolculuk: Doka’nın yeni ürünü Xlife Top, geri dönüştürülmüş plastikten üretildi Ekim 8, 2025
- Vaillant Başarılı İş Ortaklarını Taşkent’te Ağırladı Ekim 8, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ1 yıl önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL1 yıl önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL1 yıl önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL1 yıl önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL1 yıl önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL12 ay önce
Sektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
- GENEL1 yıl önce
Irak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel
- GENEL1 yıl önce
İsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi