Bizimle iletişime geçin

GENEL

Volvo Trucks’ın Yeni Aero Serisi, İlk Sürüş Denemelerinden Tam Not Aldı

Yayınlandı

-

Volvo Trucks Aero Serisi’nin tüm dünyadan ve Türkiye’den basın mensuplarının katılımıyla, Yunanistan’da gerçekleştirilen test sürüşünde, geliştirilmiş aerodinamik teknolojiler ile sağlanan düşük yakıt tüketimi, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Volvo Aero Serisi, Türkiye pazarında haziran ayında satışa sunulacak.

Volvo Trucks’ın Yeni Aero Serisi, Yunanistan-Selanik yakınlarında yaklaşık 350 km’lik bir rotada, tüm dünyadan ve Türkiye’den basın mensuplarının katılımıyla test edildi. 600, 700 ve 780 beygirlik 3 farklı motor tipine sahip Aero Serisi’nin özelliklerini test eden katılımcılar, 4 farklı modeli deneyimleme şansını buldular.

Organizasyonun ev sahipliğini üstlenen Volvo Trucks Test Müdürü Tobias Bergman, Ürün Tanıtım Müdürü Mathias Ahlberg ve Güç Aktarma Organları Ürün Yönetimi Müdürü Peter Franzen tarafından aktarılan bilgilendirmelerin ardından test sürüşlerine çıkan basın mensuplarına; Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya ile Pazarlama ve Etkinlik Yöneticisi Sinem Eroğlu eşlik etti.

Aero Serisi ile yüzde 5 daha düşük yakıt tüketimi

Aerodinamik geliştirmelerin ağır vasıta pazarındaki rolünün altını çizen Volvo Trucks Test Müdürü Tobias Bergman, “Gelecekteki güç-aktarma teknolojilerinden bağımsız olarak, tüm araçları verimli hale getirmek, Volvo Trucks için çok önemli olacak” dedi.

Hava direncinin, üçte bir seviyesinde yakıt kaybına yol açtığını, elektrikli araçlarda ise bu oranın yarı yarıya değişkenlik gösterebildiğini belirten Volvo Trucks Ürün Tanıtım Müdürü Mathias Ahlberg ise; “Volvo FH Aero Serisi, şimdiye kadarki en yüksek yakıt verimliliğine sahip kamyonumuz. FH Aero Serisi, yüzde 5’e kadar daha fazla yakıt verimliliği sağlıyor” dedi.

Volvo Trucks Güç Aktarma Organları Ürün Yönetimi Müdürü Peter Franzen ise; “FH Aero Serisi’nde 17 litrelik 3 farklı motor tipini sunuyoruz. 600, 700 ve 780 beygirlik güç seçeneklerindeki bu motorlarımızda, sırasıyla 3.000, 3.400 ve 3.800 Nm’lik tork değerlerine ulaşabiliyoruz” dedi.

Kıvanç Kızılkaya: “Haziran ayında Türkiye’de”

Test sürüşlerine katılan Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Ticari Araçlar COO’su Kıvanç Kızılkaya, “Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. olarak haziran ayı sonunda, yeni modellerimizin ülkemize giriş yapmasını planlıyoruz. Ekim ayında ise, 780 beygirlik FH16 Aero modelimizin satışına, tüm dünya ile aynı anda başlamayı planlıyoruz. Aero Serisi ve Aero 16’ya ek olarak, üretimi devam eden FH Serisi’nin satışlarını da sürdüreceğiz. Aero Serisi, tamamen yenilenmiş, aerodinamik özellikleri ile geliştirilmiş, yeni bir seri. Tamamen farklı bir kabin, daha düşük yakıt tüketimi ve daha düşük emisyon değerleriyle öne çıkıyor.” dedi.

Her açıdan çekici, her yönden güvenli

Premium ağır ticari araç pazarının önde gelen markalarından Volvo Trucks, yeni Aero Serisi’nde de tasarım, güvenlik ve konfor donanımlarını eksiksiz sunuyor. Öndeki Volvo Trucks logosu, ızgaranın alt bölümüne konumlandırılarak daha dikkat çekici bir etki bırakıyor. Yan dikiz aynalarının yerini alan kameralı geri görüş sistemi, daha geniş kapsamlı bir görüş açısı sunarken, kameraların konumlandırılması da kirlenmesinin önüne geçiyor. Mutlak bir görünebilirlik için L formunda tasarlanan karakteristik LED gündüz farları, verimlilik ve güvenliğe katkıda bulunuyor. Volvo Aero Serisi’nde Kamera Monitör Sistemi, Sürücü Yardımcı Asistanı, Akıllı Hız Asistanı, Yan Çarpışma Önleyici Sistemi, Kapı Açma Uyarısı, Acil Durum Freni, yolu analiz eden I-See ve Hız Sabitleme Sistemi ile eksiksiz bir güvenlik donanımı sunuluyor.

Daha geniş ve rahat kabin

Volvo FH Serisi’ne göre 24 santimetre daha yüksek bir kabin sunulan Volvo Aero Globetrotter XXL seçenekleri, 600 litreye varan daha fazla kabin içi yaşam alanıyla mutlak bir ferahlık sağlıyor. Bu avantaj sayesinde kabindeki alt yatak 25 cm daha geniş ve 13 cm daha uzun hale getirildi. Yola dinlenmiş olarak devam etmek isteyen şoförlerin beklentilerine göre oluşturulan yatak bölümüyle Volvo Aero Serisi, konforlu bir uyku deneyimi sunarak, sürüşe geçildiğinde güvenlikten ödün verilmemesine destek oluyor.

Kabinde 6 adet USB-C ara yüzü var. Gösterge panelinin yanında yer alan 2 adet USB-C, multimedya için kullanılabiliyor. Yenilenen direksiyon simidinin sağ tarafındaki düğmeler ve yeni yan ekran, kullanıcı ara yüzü ile hizalanarak daha ideal bir fonksiyonellik oluşturuyor.

Yeni kamera monitör sistemi

Yeni Volvo Trucks Aero Serisi’nin, aerodinamiğe en fazla katkı sağlayan özelliklerinden biri; yeni kamera monitör sistemi oluyor. Bu sistem, daha net bir görüntü ve daha geniş görüş açıları sunuyor. Gece sürüşlerinde görüş, yan aynalara göre daha da artırılmış iken gündüz, ters ışıkta kullanıldığında da bir sorun yaşatmıyor. Kameralar, konumları gereği, kire ve lekeye karşı daha korunaklılar. Aero Serisi’nde manevra veya dönüş yapılırken kameralar da dönüyor. Bu da her zaman daha geniş açıların takip edilmesini sağlıyor. Dönüşler esnasında sürücü, sinyal kolunu kendine çektiğinde, kabinin ortasında konumlandırılmış bilgi ekranına, kör noktaların görüntüsü yansıtılıyor. Bu sayede kör noktalarda yer alan yayalar, motosikletliler veya bisikletliler rahatlıkla görülebiliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi

Yayınlandı

-

TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından düzenlenen “15. Farkındalık Ödülleri” kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento, güçlü kurumsal yönetim, risk yönetimi ve iç kontrol mekanizmalarına verdiği önemle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, mesleki farkındalığın gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan kurum ve kişiler ile toplumsal alanda fark yaratan kişi ve kurumları onurlandırmak amacıyla Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından 15 yıldır düzenlenen Farkındalık Ödülleri kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento’nun aldığı bu önemli ödül ile sadece sektöründeki güçlü konumunu değil, aynı zamanda kurumsal yönetim alanındaki öncü ve yenilikçi uygulamalarını da bir kez daha kanıtlamış olduğunu belirten Cimpor Global Holdings İç Denetim, RiskUyum Grup Direktörü Özge Aşcıoğlu, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento markaları olarak, kurumsal değerlerimizi ve sürdürülebilir yönetim anlayışımızı geleceğe taşırken önemli bir gururu yaşıyoruz. İç Denetim fonksiyonumuzun, kurumsal yönetim süreçlerimize kattığı değerin TİDE gibi saygın bir kurum tarafından tescillenmesi bizler için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Bu ödül, OYAK Çimento’nun şeffaf ve etik kurumsal yönetişim anlayışının sektör dışı saygın bir kurum tarafından da takdir edildiğini gösteriyor. Sürdürülebilir başarı ve güven inşa etme yolculuğumuzda, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinden asla ödün vermeden, tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Hedef, iç denetimin katma değerinin anlaşılması

TİDE Yönetim Kurulu tarafından tahsis edilen “Farkındalık Ödülleri”, İç Denetim mesleği ve değerleri ile ilgili toplumsal ve kurumsal farkındalık oluşturmak için gösterilen çabaların teşviki ve desteklenmesi amacıyla düzenleniyor. Her yıl düzenlenen organizasyon çerçevesinde; İç Denetimin güçlü kurumsal yönetişimde, kurum içi kontrollerde ve etkin risk yönetiminde oynadığı önemli rol hakkında toplumsal ve kurumsal bilgi birikiminin artırılması için iyi uygulama örnekleri ödüllendirilerek iç denetimin katma değerinin anlaşılması, genel kabul görmesi ve doğru uygulamanın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca ödüller aracılığıyla akademik, bireysel, toplumsal ve kurumsal alanlardaki farkındalığın geliştirilerek artırılması amaçlanıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu

Yayınlandı

-

Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından ASAŞ Alüminyum, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı adımlarına bir yenisini ekleyerek ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı almaya hak kazandı. ASAŞ, bu belgeyi elde eden alüminyum sektöründeki ilk firma olarak sürdürülebilirlik vizyonunda öncü rolünü bir kez daha ortaya koydu.

ISO 20400 Sertifikası, kurumların yalnızca kendi faaliyetlerinde değil, aynı zamanda tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir iş modellerini benimsemesini teşvik eden uluslararası bir standart olarak öne çıkıyor. Bu sertifika ile ASAŞ, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) sorumluluklarını iş ortaklarıyla birlikte daha güçlü bir şekilde sahiplenerek, sürdürülebilirliği tüm değer zincirine yayma konusundaki kararlılığını kanıtladı.

ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Sürdürülebilirlik, ASAŞ için yalnızca bir hedef değil, tüm iş süreçlerimizin merkezine yerleştirdiğimiz bir yönetim anlayışıdır. ISO 20400 Sertifikası, tedarik zincirimizde de bu yaklaşımı sistematik bir şekilde hayata geçirdiğimizin göstergesidir. Bu sayede iş ortaklarımızla birlikte sadece ekonomik değer yaratmayı değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal faydayı da büyütmeyi hedefliyoruz. ASAŞ olarak, sektörümüzde sürdürülebilir iş modellerine öncülük etmeye ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

ASAŞ, sürdürülebilirlik yolculuğunda bugüne kadar pek çok önemli projeyi hayata geçirdi. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar, karbon ayak izinin azaltılması için yürütülen çalışmalar, döngüsel ekonomiyi destekleyen geri dönüşüm uygulamaları ve toplum yararına geliştirilen sosyal sorumluluk projeleri, bu kapsamda öne çıkan örnekler arasında yer aldı. ISO 20400 Sertifikası ile birlikte bu yaklaşım artık yalnızca kendi faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, tedarik zinciri yönetiminde de uluslararası standartlarla güvence altına alınmış oldu.

Bu önemli adım, ASAŞ’ın yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğin sorumluluklarını da gözeten bir anlayışla hareket ettiğinin altını çiziyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında

Yayınlandı

-

Dünyada 150, Türkiye’de 30 yılı aşkın köklü geçmişe sahip modern su teknolojilerinin öncü markası Wilo, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı çalışmalarıyla üst üste dördüncü kez EcoVadis tarafından en yüksek derece olan Platin Madalya ile ödüllendirildi. Böylece Wilo, EcoVadis tarafından değerlendirilen 150.000’den fazla işletmenin yalnızca %1’lik seçkin grubunda yer aldı.

Wilo, 2025 EcoVadis değerlendirmesinde 88 puana ulaşarak geçtiğimiz yıla göre performansını yükseltti. Bu başarıda tedarik zinciri ve risk yönetimindeki iyileştirmeler ile küresel sağlık yönetimine yapılan yatırımlar etkili oldu. Dortmund’daki merkezde 2026 yılında açılacak Health Cube sağlık merkezi ve Scope 1 ile Scope 2 emisyonlarında kaydedilen ilerleme, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu somutlaştırıyor. Ayrıca Wilo, 2018’de verdiği söz doğrultusunda 2025 sonunda tüm 16 yeşil fabrikasında karbon nötr hedefini hayata geçirerek sektördeki öncülüğünü bir kez daha kanıtlıyor.

Dördüncü Platin, Gücünü Stratejiden Alıyor

Wilo Grubu Başkanı ve CEO’su Oliver Hermes ödüle dair, “EcoVadis’ten aldığımız platin madalya bize büyük bir gurur veriyor. Bu ödül, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir söylem olmadığını, somut etki yarattığını ortaya koyuyor. Bugün sürdürülebilirlik, iş ortaklarımızla paylaştığımız gerçek bir rekabet avantajına dönüştü” şeklinde konuştu.

Çevre duyarlılığı, çalışma koşulları, etik ve sürdürülebilirkaynak kullanımı gibi birçok kriterin değerlendirildiği EcoVadis tarafından ödüllendirilen Wilo, kapsamlı sürdürülebilirlik stratejisi olan ‘Creating, Caring, Connecting’ hedeflerinin çıktılarına bir yenisini daha ekledi.  Wilo, bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilirliği tüm kurumsal stratejisinin merkezine koyuyor. Teknolojiyle karbon azaltımı ve temiz suya erişim sağlayan marka, çevre ve toplum için sorumluluk üstleniyor ve güçlü uluslararası iş birlikleriyle küresel ölçekte etki yaratıyor.

Yeşil Fabrikalarla Sürdürülebilirlikte Dönüm Noktası

Wilo Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve CTO’su Georg Weber ise şu değerlendirmeyi yaptı: “2018’de tüm 16 yeşil fabrikamızın 2025 yılına kadar karbon nötr olacağına söz vermiştik. Bu yılın sonunda bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz ve bu bizim için gerçek bir dönüm noktasıdır.”

Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem ise şunları ekledi: “Türkiye’de yürüttüğümüz projelerde sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış biçimimizin temel unsuru olarak görüyoruz. Üretim süreçlerimizden tedarik zincirimize kadar her aşamada çevresel etkileri azaltmaya odaklanıyoruz. Çalışanlarımızı kapsayan farkındalık programlarımız ve yerel iş birliklerimizle de bu yaklaşımı toplum genelinde yaygınlaştırmaya önem veriyoruz. EcoVadis’ten alınan platin madalya, tüm ekibin katkılarıyla elde edilmiş ortak bir başarıdır.”

Okumaya Devam Et

Trendler