GENEL
Seranit’ten İklim Koşullarına Karşı Dayanıklı Dış Cephe Çözümleri
Yayınlandı
59 saniye önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye’nin ilk teknik porselen karo üreticisi Seranit, dış cephe tasarımlarında estetiği ve iklim dayanıklılığını buluşturan çözümleriyle mimari projelere ilham veriyor.
Mimarlık ve tasarım dünyasında dış cephe artık yalnızca yapının dış yüzeyi değil; binanın karakterini, ruhunu ve çağdaş mimariyle kurduğu ilişkiyi tanımlayan bir ifade alanı olarak görülüyor. Aynı zamanda değişen iklim koşulları, bu yüzeylerin artık sadece güzel görünmesini değil, uzun yıllar boyunca nefes alan, dirençli ve zamansız kalmasını zorunlu kılıyor. Seranit’in dış cephe koleksiyonları tam da bu noktada devreye giriyor. Seranit, estetik değer taşıyan yüzeyleri, teknik dayanıklılıkla bir araya getirerek modern yapıların “dış kabuğunu” yeniden tanımlıyor.
Betonun Sade Gücü, Taşın Doğal Çizgisi, Tuğlanın Zamansız Sıcaklığı
Artline’ın yalın beton etkisi, Dimension’ın çizgisel hareketi, Riverstone’un dokulu taş yüzeyi ve Stone Brick’in modernize edilmiş tuğla estetiği… Her biri farklı mimari dil ve yaşam tarzına uyum sağlayan bu koleksiyonlar, yalnızca iç mekanlarda değil, dış cephelerde de bütünsel tasarım yaklaşımını destekliyor. 60×120 ebat seçeneği ile büyük yüzeylerde kesintisiz bir görünüm sunarken, renk skalaları da sade, rafine ve uzun ömürlü tasarım anlayışını besliyor.
Estetikten Ödün Vermeden Dayanıklılık
UV ışınlarına, don-çözülme döngülerine, ani sıcaklık farklarına ve ağır hava şartlarına karşı yüksek performans sunan porselen yüzeyler; yapıların dış cephelerinde deformasyon, solma, çatlama veya renk değişimi olmadan yıllarca kullanılabiliyor. Böylece cephe tasarımı yalnızca bir dekorasyon tercihi olmaktan çıkıyor; sürdürülebilir estetiğin önemli bir parçasına dönüşüyor.
Mimari Projelere “Zamansız Yüzey” Yaklaşımı
Günümüzde yaşam alanlarının doğayla ilişkisi, kullanılan malzemelerin dokusu ve renk dili kadar, uzun vadeli dayanıklılıkla da ölçülüyor. Seranit’in dış mekâna uygun koleksiyonları, konut projelerinden otellere, kültür yapılarından kamusal alanlara kadar pek çok yapıda mimarlara hem teknik güven hem de tasarım esnekliği kazandırıyor.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın operasyonel karı yılın üçüncü çeyreğinde 135 milyon Euro’ya ulaştı
Yayınlandı
6 dakika önce-
Kasım 6, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye’nin en büyük ticari gayrimenkul yatırımcısı Rönesans Gayrimenkul Yatırım, yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 99,5 doluluk oranı, güçlü kira artışı ve 3,5 milyar Euro’luk brüt varlık değeriyle yatırımcılara sürdürülebilir reel getiri sunmaya devam ediyor.
Rönesans Holding’in ticari gayrimenkul ve yatırım şirketi olan ve portföyünde bulunan 16 ayrı yatırım ve yaklaşık 735 bin metrekarelik brüt kiralanabilir alanıyla pazar liderliğini sürdüren Rönesans Gayrimenkul Yatırım, 2025 yılının üçüncü çeyrek mali sonuçlarını açıkladı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre, Rönesans Gayrimenkul Yatırım 2025’in ilk dokuz ayında operasyonel karını (FAVÖK) TL bazında enflasyonun yüzde 9 üzerinde artırarak 6,4 milyar TL’ye yükseltti. Euro bazında ise 2024’ün ilk dokuz ayında 112 milyon Euro operasyonel kar açıklayan şirket, bu yılın aynı döneminde yüzde 20’lik büyümeyle operasyonel karını 135 milyon Euro’ya taşıdı. Aynı dönemde net faiz gideri yüzde 60 azalışla 48 milyon Euro’dan 19 milyon Euro seviyesine geriledi. Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın 30 Eylül itibarıyla düzeltilmiş brüt varlık değeri TL bazında 172,4 milyar TL, Euro bazında ise 3,5 milyar Euro, düzeltilmiş net aktif değeri ise TL bazında 147,1 milyar TL, Euro bazında ise 2,9 milyar Euro olarak gerçekleşti.
SIRADA ANKARA OPTİMUM OUTLET VAR
Rönesans Gayrimenkul Yatırım Genel Müdürü Yağmur Yaşar, Türkiye’nin en büyük ticari gayrimenkul yatırım şirketi olarak yılın üçüncü çeyreğinde de pazar liderliklerini sürdürdüklerini, toplam brüt varlık değerlerinin ise 3,5 milyar Euro’ya ulaştığını söyledi. İzmir Optimum’daki satın almayı tamamlayarak yaptıkları yatırım sayesinde kar artışını desteklediklerini anlatan Yaşar, “Hem operasyonel karlılığımızdaki artışın sürmesi hem de bu satın alımın pozitif etkisiyle net karımız 12,4 milyar TL gerçekleşmiştir. En kısa sürede satın alma sürecini tamamlamayı hedeflediğimiz Ankara Optimum Outlet’in kalan yüzde 50’sinin de portföyümüze katılmasıyla güçlü sermaye yapımızı desteklerken, karlılığımızı da maksimuma taşıyarak yatırımcılarımıza sürdürülebilir reel getiri sağlamaya devam edeceğiz.”
Rönesans Gayrimenkul’ün dokuz aylık bilançosunda net aktif değerinin (NAV) 2,9 milyar Euro olduğunu ifade eden Yağmur Yaşar, “Borcun aktif toplamına oranı ise yüzde 14 seviyesinde. Yani şirketimizin sermaye yapısının yalnızca yüzde 14’ü banka borcundan, kalan yüzde 86’sı özkaynaklardan oluşuyor” diye konuştu.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME DEVAM EDİYOR
Rönesans Gayrimenkul’ün portföyündeki perakende mağazalarının enflasyonun ve sektör ortalamasının üzerindeki ciro artışı, güçlü yerli ve uluslararası marka karması sayesinde devam ediyor. Stratejik hissedar yapısının, istikrar ve sürdürülebilir büyümeyi beraberinde getirdiğine dikkat çeken Yaşar, piyasada değerlerinin de finansal güçlerini pekiştirdiğini söyledi.
Azalan faiz gideri ve artan operasyonel karlılık ile nakit yaratma kapasitesinin güçlendiğine işaret eden Yağmur Yaşar, “Söz konusu kaynağı, organik büyümenin yanı sıra satın alma ve birleşmelerde kullanmayı planlıyoruz. Eylül ayında satışına başladığımız Piazza Park Maltepe konut projemizde, yıl sonuna doğru satış hızının artmasını bekliyoruz. Bu da nakit gücümüzü daha da artıracaktır” dedi.
ZİYARETÇİ SAYISI SON 12 AYDA 114 MİLYONA ULAŞTI
Yağmur Yaşar, portföylerinde bulunan 735 bin metrekarelik brüt kiralanabilir alanıyla Türkiye’nin en büyük ticari gayrimenkul yatırım şirketi olduklarını, 2025 yılının ilk dokuz ayında doluluk oranının yüzde 99,5’e ulaşarak, tüm zamanların en yüksek seviyesini koruduğunu söyledi. Ziyaretçi sayılarının Eylül 2025 itibarıyla 85 milyona, son on iki ayda ise 114 milyona ulaştığını anlatan Yaşar, portföylerinde bulunan 15 varlığın Outstanding seviyesinde BREEAM, sekiz varlığın da LEED Gold veya LEED Platinum sertifikasına sahip olduğunu ve bu sayede dünya çapında önemli bir başarıya imza attıklarını da sözlerine ekledi.
İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Samsun olmak üzere yedi ilde bulunan Optimum, Hilltown ve Piazza markalı AVM’lerinin yanı sıra Maltepe Park ve Kozzy AVM’leriyle hizmet veren Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın portföyünde RönesansBiz Küçükyalı, Hilltown Ofis, Piazza Ofis ve Maltepe Park Ofis de bulunuyor.
GENEL
Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak: “Konut sahibi olmayı kolaylaştırmak için mortgage sistemi kurulmalı”
Yayınlandı
42 dakika önce-
Kasım 6, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Konut arzının mevcut talebi karşılayamadığına dikkat çeken Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, uygulanabilir bir mortgage sisteminin sektöre ciddi katkı sağlayacağını söyledi. Albayrak “Düşük ve orta gelire mensup kesimin ev sahibi olmasını kolaylaştıracak olan formül, yıllardır konuşulan ancak bir türlü uygulamaya alınamayan mortgage sistemi olabilir. 15-20 yıl, hatta 30 yıl vadeli bir konut edinme sisteminin uygulanabilir ve ulaşılabilir haliyle devre alınması barınma ihtiyacını karşılamaya destek olacaktır” dedi.
Türkiye’deki konut açığına ve sektörel sorunlara değinen Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, üretilen konut sayısının talebi karşılayamadığına ve dolayısıyla da konut açığının büyüdüğüne dikkat çekti. Yüksek inşaat maliyetlerinin ve istenilen seviyeye düşmeyen faiz oranlarının yeni proje arzında durgunluğa neden olduğunu hatırlatan Albayrak, talep karşısındaki bu yetersiz arzın, konut fiyatlarının yüksek seyretmesine neden olduğunu söyledi.
Ülkemiz şartlarında konut ihtiyacını gidermek, konut sahibi olmayı kolaylaştırmak için mortgage sistemini kurmanın gerektiğine dikkat çeken Erdal Albayrak “İnşaat sektörünün ana girdileri olan çimento, demir, enerji ve işçilik maliyetlerinin son iki yılda yüzde 300’e yakın artması, müteahhitleri yeni yatırımlardan uzaklaştırdı. Öte yandan bankaların yüksek faiz politikaları da hem üretici hem de tüketici tarafında finansmana erişimi zorlaştırmış durumda, Mevcut üretim temposuyla her yıl yaklaşık 700 bin konutluk bir açık oluşuyor.
“İnsanlar paralarını konuta yatırıyor”
Resmi rakamlara baktığımızda, 2024 yılının son çeyreğiyle birlikte sektörde bir değişimin başladığını ve uzun bir durgunluk sürecinin ardından konut satışlarının yukarı yönlü hareket etme eğlimi gösterdiğini görüyoruz. Faizlerdeki kısmi gerileme ve yatırım araçlarındaki dalgalanmalar, konut sektörüne talebi arttırıyor. İnsanlar paralarını konuta yatırma yolunu seçiyor.
Ancak burada düşük ve orta gelire mensup olan çoğunluğun ev sahibi olma oranını artırma konusu ön plana çıkıyor. Bunun için de, yıllardır konuşulan ancak bir türlü uygulamaya alınamayan mortgage sistemi akla geliyor. Mevcut uygulamalarda uzun vadeli kredilendirmeyle ev sahibi yoluna gidiliyor ama burada 15-20 yıl, hatta 30 yıl vadeli konut edinme sisteminden söz ediyoruz. Böyle bir sistemin uygulanabilir ve ulaşılabilir haliyle devre alınması barınma ihtiyaçlı konut edşnimine ciddi oranda destek olacaktır” diye konuştu.
Öte yandan; sektörün sorunlarına da değinen Erdal Albayrak “Sektörümüzün tekrar ekonomide lokomotif sektör olarak yerini alması için arsa bulma sorununun çözülmesi, inşaat maliyet girdilerinin dengelenmesi, kentsel dönüşümü hızlandırıcı desteklerin oluşturulması, sürdürülebilir finansman kaynaklarının sağlanması şeklinde bir takım tedbirler de alınmalıdır” dedi.
GENEL
Modüler inşa teknikleri proje maliyetini azaltıyor
Yayınlandı
1 saat önce-
Kasım 6, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Günümüzde nitelikli işçi, usta bulmak oldukça zor bir hale geldi. Gelişmekte olan hatta az gelişmiş ülkelerde bile usta bulunması konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, “Maraş depreminden sonra gördük ki tüm imkânlara sahip olunsa bile işçi bulmak büyük bir sorun, nitelikli personelin azlığı mevcut personel maliyetlerini de artırıyor. Bu paralelde inşaat sektöründe bir dönüşüm yaşanmakta. İnşaatlara artık birer ürün gözüyle bakılıyor ve modern inşa yöntemleri arasında modüler yapılar öne çıkıyor. Bir projede sadece modüler banyo ve mutfak podlarının kullanılması bile toplam maliyeti yüzde 20 azaltıyor.” diyor.
Nitelikli personelin yetişemediği sektörde önümüzdeki dönemde usta bulmanın daha da zorlaşacağı öngörülüyor. Personel maliyetlerini artıran bu durum beraberinde sektörde bir dönüşüme yol açıyor.
Modüler sistemler maliyetleri yüzde 20 azaltıyor
Nitelikli personelin az bulunması nedeniyle aktif olarak çalışan ustaların maliyetini karşılamanın da gittikçe zorlaştığını belirten Melih Şimşek, “Büyük çaplı projelerde bu maliyetin altından kalkılması oldukça güç bir hale geldi. Küçük çaplı banyo veya mutfak inşasında minimum 2’şer kişiden oluşan 8-10 kişilik bir usta ekibinin çalışması gerekiyor, bu da maliyetleri daha da artıyor. Bu paralelde inşaat sektöründe bir dönüşüm yaşanıyor ve modüler inşa teknikleri son dönemde daha çok tercih ediliyor. Bir projede; sadece modüler banyo ve mutfak podlarının kullanılması bile toplam maliyeti yüzde 20 azaltıyor. Bu yöntemle inşaatta hem işler hem de maliyet daha kontrollü gerçekleştiriliyor. İnşaat sahasında her koşulda vardiyalı çalışmak mümkün değil, buna karşın modüler yapılar 7/24 fabrika ortamında üretilebiliyor.” dedi.
Süreci yüzde 40’a varan oranda kısaltıyor
Modüler inşaat, geleneksel yöntemlerden farklı olarak, 2 veya 3 boyutlu modüllerin fabrikalarda üretilip şantiyede birleştirilmesini içeriyor. Bu yöntem, inşaat sürecini hızlandırırken iş gücü ihtiyacını da azaltıyor. Modüler teknikler, inşaatın planlama, tasarım ve montaj aşamalarını eş zamanlı yürüterek, geleneksel yöntemlere göre süreci yüzde 40’a varan oranda kısaltıyor.
Endüstriyel ve modüler yapı sistemlerinin sağladığı birçok avantaj var. Bu sistemler sayesinde; beklenmeyen maliyet artışları önlendiği gibi, çoğu işin fabrikada gerçekleştirilmesi nedeniyle iklim gibi olumsuz durumların yaratacağı gecikmeler ve sürpriz harcamaların da önüne geçiliyor. Üretimin fabrikada yapılarak alanda birleştirildiği “off-site construction”, sahadaki inşaatlarda karşılaşılabilecek insan hatalarını ortadan kaldırıyor.
Modüler yapıların yapı fiziğine olumlu katkılarının başında gelen enerji verimliliğini de unutmamak gerekiyor. Yapılan araştırmalar modüler inşaat sektörünün dünyada 2040 yılına kadar yüzde 6’yla yüzde 10 arasında yıllık büyümeyle 1,1 trilyon dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşabileceğini gösteriyor.
Modüler tekniklerin yaygınlaştırılması büyük miktarda istihdam yaratabilir
Depremlerde yıkılmayacak yapıların inşa edilmesinin can ve mal kayıplarını önlemesinin yanında büyük ekonomik kayıpların da önüne geçeceğinin altını çizen Şimşek, “Bir senede 300 bin konut üretebilmek için 2 milyon ton yapısal çelik gerekiyor. Ülkemizin kapasitesi ise 50 milyon ton. Bu üretim için 72 bin adet insan gücüne ihtiyaç var. Ülkemizin tüm bu ihtiyacı karşılayacak çelik malzeme üretimine sahip olduğunun altını çizmek isterim. Ayrıca, bu miktarda bir üretim gerçekleştirmek için yaklaşık 72 bin mavi yaka insan kaynağına ihtiyacımız bulunmakta, bu da büyük miktarda bir istihdam yaratmak anlamına geliyor. Çelik yapıların gelişip yaygınlaşması için kamuya da büyük iş düşüyor. Kamu, çelik yapıların gelişimi ve kullanımı teşvik ederek bu konuya destek olabilir.” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Son Yazılar
- Seranit’ten İklim Koşullarına Karşı Dayanıklı Dış Cephe Çözümleri Kasım 6, 2025
- Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın operasyonel karı yılın üçüncü çeyreğinde 135 milyon Euro’ya ulaştı Kasım 6, 2025
- Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak: “Konut sahibi olmayı kolaylaştırmak için mortgage sistemi kurulmalı” Kasım 6, 2025
- Modüler inşa teknikleri proje maliyetini azaltıyor Kasım 6, 2025
- NG Kütahya Seramik, ‘2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı! Kasım 6, 2025
- Form Şirketler Grubu, 60 yıllık başarı hikayesini unutulmaz bir geceyle taçlandırdı Kasım 6, 2025
- TLC Klima, Otellerde VRF Klima Sistemlerinin Avantajlarını Antalya’da Anlattı Kasım 6, 2025
- Kalekim, 2025’in ilk dokuz ayını 800 milyon TL net karla kapattı Kasım 6, 2025
- FOLKART DİKİLİ’DE 518 VİLLA İMARLI PARSELİ, SATIŞA SUNDU Kasım 6, 2025
- TLC Klima, GREE Küresel Stratejik İş Ortakları Konferansı’nda 8 Ödül Birden Kazandı Kasım 6, 2025
- TEK CİHAZ, DÖRT MEVSİM RAHATLIK: DAIKIN’LE HER ZAMAN İDEAL SICAKLIK Kasım 5, 2025
- Volvo Trucks, Türkiye’deki İlk Kamera Monitör Sistemli Volvo FH16 4×2 780 HP’yi AGİT Nakliyat’a Teslim Etti! Kasım 5, 2025
- GYODER Gösterge 2025/3 Çıktı! Kasım 5, 2025
- Son On Yılın En Başarılı ISK-SODEX Fuarı: Yenilikler ve İş Birlikleri Zirvede! Kasım 5, 2025
- TÜRKÇİMENTO Başkanı Konukoğlu’na Bir Görev Daha… Kasım 5, 2025
Trendler
RÖPORTAJ1 yıl önce“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
GENEL1 yıl önceAlarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
GENEL2 yıl önceEnerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
GENEL2 yıl önceSika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
GENEL1 yıl önceSektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
SEKTÖREL2 yıl önceDoka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
GENEL1 yıl önceİsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
GENEL1 yıl önceIrak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel









