GENEL
Sen Grup ve Lumia Foundation’dan Türkiye’ye doğrudan yatırım için dev iş birliği!
Yayınlandı
9 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Gayrimenkul vizyonunu teknoloji, sürdürülebilirlik ve verimli yaşam alanları üzerine inşa eden Sen Grup, dünyanın önde gelen RWA ekosistemlerinden Lumia Foundation ile 1 milyar dolar değerinde iş birliği anlaşması imzaladı.
Ağırlıklı olarak gayrimenkul projeleri geliştiren Sen Grup, Türkiye’ye doğrudan yatırımı artırmak için dev bir iş birliğine imza attı. Gerçek Dünya Varlıklarını (RWA) Web3 teknolojisiyle birleştirerek kapsamlı bir ekosistem geliştiren Lumia Foundation, Türkiye’nin önemli gayrimenkul şirketlerinden Sen Grup’a 1 milyar dolar değerinde yatırım gerçekleştirecek. Lumia Foundation, RWA (real world asset) tokenizasyon yani fiziksel varlıkların dijitalleştirilmesi ve blockchain üzerinde tokenize edilmesi alanındaki faaliyetleriyle ön plana çıkıyor. İnovasyon temelli geleneksel finans ile blok zinciri teknolojisi arasında köprü kurma misyonu edinen Lumia Foundation ile Sen Grup arasında stratejik anlaşma hem sektör hem de şirket için kilometre taşı olacak.
Bu iş birliğinin Türkiye için bir dönüm noktası olabileceğine işaret eden Sen Grup Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Karasaç, “RWA’nın öncülerinden Lumia Foundation ile önemli bir iş birliğine imza atıyoruz. Türkiye’deki regülasyonlar izin verdiğinde gayrimenkulde tokenizasyon yapacak şekilde yapılanmamızı ve iş birliğimizi oluşturduk. Sen Grup olarak inovasyon, teknoloji ve sürdürülebilirlik üzerine kurguladığımız “Her şey Sen’le güzel” vizyonumuzu bu iş birliği ile daha da geliştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Lumia Foundation hem ülkemizin hem de Sen Grup’un potansiyelini görerek 1 milyar doları kapsayan bir yatırım gerçekleştirdi. Regülasyonlar izin verdiğinde bu yatırımı harekete geçirmeyi gayrimenkul tokenizasyonu çerçevesinde değerlendirmeyi planlıyoruz. Bu iş birliğinin hem ülkemizin ekonomisine hem de sektöre yeni bir nefes olacağına inancımız tam” değerlendirmesini yaptı.
İş birliği anlaşması imzalanmasının ardından Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos Zirvesi’nde açıklama yapan Lumia Foundation Kurucu Ortağı Kal Ali, “Bu ortaklık, son teknoloji ile gerçek dünya uygulamalarının mükemmel sinerjisini temsil ediyor. Türkiye, inovasyonda yeni standartlar belirleme konusunda muazzam bir potansiyele sahip. Bu dönüşüm yolculuğunun bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.
İlk proje, ‘Lumia Towers By Sen’ olacak
Özellikle İstanbul ve çevresinde önemli projeler geliştirmeyi sürdüren Sen Grup, Lumia Foundation ile gerçekleştirdiği iş birliği çerçevesindeki ilk projesini de duyurdu. Lumia Towers By Sen, İstanbul Hadımköy lokasyonunda kaliteli, verimli ve prestijli yaşamın ön plana çıktığı bir proje olacak.
İş birliği kapsamında projenin isim haklarını alan Lumia Foundation, Sen Grup’a yaptığı bu yatırımla gayrimenkulde önemli bir potansiyeli de canlandırmayı hedefliyor. Yatırımın odağı ve ileri teknoloji kullanımını gayrimenkul sektörüne entegre etmeyi hedefleyen Sen Grup, geliştirdiği projeleri dijital dönüşüme uygun yapıda şekillendiriyor. Bu kapsamda Lumia Foundation ile ortak paydada buluşan şirket, regülasyonlar çıktığında sektördeki değişime öncülük etmek için hazırlıklarını tamamladı. Sen Grup, sunduğu kaliteli, verimli ve teknolojik yaşam alanlarıyla daha sürdürülebilir bir ekonomiye ve sektörün çağa ayak uydurarak kendini yenilemesine de katkı sağlayacak.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: “Yeni Düzenlemelerle Yalıtımda Yeni Bir Dönem Başlıyor!”
Yayınlandı
24 dakika önce-
Kasım 7, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
TS 825 Standardı ve Ulusal Hesaplama Tebliği’nin ardından geçtiğimiz günlerde imzalanan İklim Kanunu ile enerji verimliliği standartları yeniden şekillendi. İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, binaları sürdürülebilir geleceğe hazırlayan bu düzenlemelerin, yalıtım sektöründe yeni bir dönemin kapılarını araladığını vurguladı.
Türkiye’nin enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik 2025 yılı içinde yürürlüğe giren üç önemli yasal düzenleme; yalıtım sektöründe yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. 1 Nisan 2025’te güncellenen TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı, 30 Haziran 2025’te yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı Ulusal Hesaplama Yöntemine Dair Tebliğ ve son olarak 9 Temmuz 2025 tarihinde imzalanan İklim Kanunu, enerji tasarrufu, sürdürülebilir kalkınma ve çevre dostu binalar hedefi doğrultusunda birbirini tamamlayan önemli adımlar olarak nitelendiriliyor.
Yapılan düzenlemelerin hem yalıtım sektörüne hem de ülke ekonomisine etkilerine dikkat çeken İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Kısa aralıklarla yayımlanan bu üç önemli düzenleme; ülkemizin enerji ithalatını azaltma hedefiyle uyumlu biçimde, yalıtım sektöründe nitelikli büyümeyi desteklerken, bina stokunun çevresel etkilerini azaltmayı ve yapıların uzun vadeli performansını artırmayı amaçlamaktadır. Teknik standartların yükseltilmesi ve stratejik uygulamaların sahaya yansıtılmasıyla hem ülke ekonomisine katkı sağlanması hem de bireysel enerji faturalarının düşürülmesi hedeflenmektedir” dedi.
Yeni Tebliğ ile Enerji Performansında Bölgesel ve Hassas Yaklaşım
Yasal düzenlemelerle geçerli olan değişiklikleri, Türkiye’nin enerji verimliliği hedefleri açısından son derece kritik bir dönüm noktası olarak yorumlayan Murat Savcı, “Binalarda Enerji Performansı Ulusal Hesaplama Yöntemine Dair Tebliğ, yeni yapılacak binalarda enerji performansını artırmak amacıyla daha hassas ve bölgesel koşullara uygun bir hesaplama sistemini devreye alırken, TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki güncellemelerle uyumlu biçimde, yalıtım kalınlıklarının artırılmasını ve U değerlerinin düşürülmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu tebliğ, yeni yapılacak binaların tasarımından uygulamasına kadar enerji performansı kriterlerini yeniden şekillendirerek çok daha hassas, bilimsel ve yerel koşullara uygun bir hesaplama metodolojisi ortaya koymuştur. Binaların enerji performansını ölçen ve sınıflandıran BEP-TR yazılımında yapılan bu kapsamlı güncelleme sayesinde, tasarım aşamasında binaların gerçek enerji ihtiyaçları daha doğru şekilde belirlenecek; iklim verilerine göre ısı yalıtım kalınlıkları ve uygulama detayları bölgesel gereksinimlere uygun biçimde optimize edilecektir. Tebliğ kapsamında meteorolojik istasyon sayısının 84’ten 730’a çıkarılması da ülkemizin coğrafi çeşitliliğini daha iyi yansıtan detaylı ve hassas enerji hesaplamalarını mümkün kılacaktır” diye konuştu.
Soğutma İhtiyacına Duyarlı Yeni Dönem
Tebliğ ile birlikte getirilen en önemli değişikliklerden birinin de ısı yalıtım gereksinimlerinin yalnızca ısıtma ihtiyacına göre değil, aynı zamanda soğutma ihtiyacına göre de tanımlanması olduğunu vurgulayan Murat Savcı, “Bundan böyle Türkiye’nin farklı iklim bölgelerindeki binalar artık hem yaz hem kış konforunu en az enerjiyle sağlamaya yönelik şekilde tasarlanacaktır. Geçtiğimiz yıl enerji ithalatı için yaklaşık 70 milyar dolar harcayan ülkemizde, enerjinin yaklaşık yüzde 33’ü binalarda tüketilmektedir. Bu tüketimin yüzde 80’i ise ısıtma ve soğutmaya ayrılmaktadır. Bu tablo, ısıtma ve soğutma giderlerinin azaltılmasının hem bireysel bütçeye hem de ülke ekonomisine sağlayacağı katkıyı açıkça ortaya koymaktadır” dedi.
İklim Kanunu ile Enerji Verimliliği Stratejileri Güçleniyor
Yeni düzenlemelerle teknik zemini hazırlanan bu dönüşümün, 9 Temmuz’da yürürlüğe giren İklim Kanunu ile daha geniş bir çerçeveye taşındığını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “İklim Kanunu Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda hazırlanmış kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. Karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik sorumlulukların kamu, özel sektör ve bireyler arasında paylaştırıldığı Kanun; aynı zamanda iklim değişikliğine uyum, karbon fiyatlandırması, döngüsel ekonomi ve yeşil finansman gibi başlıkları da içermektedir. Kanunda binalarla ilgili hedeflerin bağlayıcılığı henüz detaylandırılmamış olmakla birlikte, yapı sektörü için enerji, su ve hammadde verimliliğini artırma yükümlülükleri açıkça tanımlanmıştır. Bu yönüyle, Binalarda Enerji Performansı Tebliği ve TS 825 standardındaki revizyonlar, Kanun’un hedeflerini sahada hayata geçirecek teknik ve operasyonel araçlar niteliğindedir. Gerek tebliğ ile getirilen yeni hesaplama yöntemleri ve zorunlu yalıtım değerleri, gerekse İklim Kanunu ile getirilen yaptırımlar, Avrupa Birliği’nin enerji limitlerine uyumu güçlendirecek, ithalat bağımlılığımızı azaltacak ve iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerimize önemli bir katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
Yalıtım Sektöründe Büyüme Beklentisi
Yeni yasal çerçeveyle birlikte yalıtım sektörünün kalite anlamında büyümesini beklediklerini kaydeden Murat Savcı, malzeme kalınlıklarının artmasının ve enerji verimliliği kriterlerinin yükselmesinin, yüksek performanslı yalıtım çözümlerine olan ihtiyacı artırdığını ifade etti. Bu dönüşümün başarıya ulaşması için uygulama ve denetimin önemine de dikkat çeken Murat Savcı, “Yasal düzenlemelerin etkili olabilmesi sahada doğru şekilde uygulama yapılmasına ve düzenli denetlemeye de bağlıdır. Özellikle yalıtım gibi yüksek tasarruf potansiyeline sahip uygulamaların yaygınlaştırılması, Türkiye’nin ulusal katkı beyanlarında yer alan iklim taahhütlerine ulaşmasında kritik rol oynayacaktır” dedi.
İzocam olarak sektördeki bu dönüşümü desteklemeye devam ettiklerini de vurgulayan Murat Savcı sözlerini şöyle tamamladı:
“Yeni düzenlemeleri, ülkemizin düşük karbonlu kalkınma sürecinde bütünleyici bir adım olarak değerlendirmekteyiz. İzocam olarak, geliştirdiğimiz çevre dostu ve yüksek verimli yalıtım çözümlerimizle bu dönüşüme öncülük etmekten gurur duymaktayız.”
GENEL
Sabancı, çevik icra ve ortak sorumluluk kültürünü portföy odaklı yeni yönetim modeliyle güçlendiriyor.
Yayınlandı
27 dakika önce-
Kasım 7, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
2025’te 100’üncü yaşını kutlayan Sabancı, Topluluğun ikinci yüzyılına ışık tutacak yeni bir yönetim modelini hayata geçiriyor. Kurumsallaşma ve yönetişim gibi alanlarda Türk iş dünyasına öncülük etmeyi sürdüren Sabancı, orta vadeli hedefleri kapsamında mevcut durumda bulunan sektör bazlı yönetim yapısını portföy yaklaşımına dönüştürüyor.
01 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak yapılanma kapsamında, Sabancı Holding üst yönetimi portföy odaklı bir yönetişim mimarisiyle yeniden kurgulanacak. Yeni organizasyonla birlikte, tüm şirketlerin kendi sektörlerinde en yüksek potansiyele ulaşmaları hedeflenirken; performans, sermaye tahsisi ve dönüşüm gündemleri disiplinli, düzenli ve bütüncül biçimde yönetilecek.
Portföy yaklaşımını kuvvetlendirmek ve topluluk şirketlerinin yönetim kurullarında değer yaratımını artırmak amacıyla mevcut Sektörel Grup Başkanlıkları (SBU) yeniden yapılandırılıyor, “Stratejik Yatırımlar Başkanlıkları” ve “Stratejik Yatırımlar ve Operasyonlar Başkanlıkları” oluşturuluyor.
Yeni organizasyonda, Burak Orhun, Gökhan Eyigün ve Hakan Binbaşgil görevlerine Sabancı Holding Stratejik Yatırımlar Başkanı olarak devam edecek. Son yıllarda Topluluk şirketlerinde büyük başarılara imza atan ve ilgili şirketlerin dönüşümüne liderlik eden Çimsa CEO’su Umut Zenar, Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl ve Sabancı İklim Teknolojileri CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, Sabancı Holding Stratejik Yatırımlar ve Operasyonlar Başkanı görevlerine getirilirken mevcut CEO rollerine de devam edecek. Söz konusu yöneticilerin hem Holding’de hem de iştiraklerde görev yapacak olması icra ve saha yakınlığını güçlendirirken, portföy yönetiminde de çevikliği artıracak.
KOLEKTİF SORUMLULUK VE ORTAK AKIL ESASINA DAYALI YÖNETİŞİM
Topluluk şirketlerinin yönetim kurulları da bu dönüşümün bir parçası olarak stratejik önceliklere destek olacak şekilde yeniden yapılandırılacak. Kolektif sorumluluk ve ortak akıl esasına dayalı çevik bir yönetişim modeline evrilen yönetim kurullarında, ilgili Başkanlar birlikte görev alacak. Her şirket yönetim kuruluna bir stratejik başkan başkanlık ederken; diğerleri üye olarak destek verecek. Bu yaklaşım, birden fazla liderin ortak sorumluluk aldığı, birlikte değer yarattığı bir portföy odaklı yönetişim yapısını beraberinde getirirken, başarının ve gözetimin ortak sorumlulukla üstlenildiği bir yapı tesis edilecek. Şirket yönetim kurullarına ilişkin tüm değişiklikler, ilgili şirketlerin Yönetim Kurulu ve Genel Kurul takvimleri, ortaklık sözleşmeleri ve mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilecektir.
Yeni dönemdeki kolektif gözetim yapısının karar kalitesini artırması ve icrayı hızlandırması amaçlanıyor.
VERİYE DAYALI VE ÇEVİK DÖNGÜLERLE YÖNETİLEN YENİ BİR KURUMSAL OFİS
Öte yandan, yeni oluşturulacak ve doğrudan Sabancı Holding CEO’suna bağlı olarak görev yapacak Kurumsal Ofis bünyesinde, strateji, iş geliştirme, şirket birleşme ve satın almaları ve dönüşüm programları, veriye dayalı ve çevik döngülerle yönetilecek. Farklı uzmanlıklara sahip Sabancı liderlerinin görev alacağı bu yapılanmayla birlikte, karar alma hızının artması, merkez-saha etkileşiminin güçlenmesi ve sermaye verimliliğinin yükselmesi amaçlanıyor.
Mevcut yapıda Sabancı Holding Yürütme Kurulu içerisinde yer alan Finans, Hukuk ve Uyum, İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik, Kurumsal Marka ve İletişim Başkanlıkları, yeni organizasyonda da Yürütme Kurulu’ndaki görevlerine aynı şekilde devam edecek.
“PORTFÖYÜN TAMAMINDA DEĞER YARATIMINA ODAKLANAN BİR YÖNETİM ANLAYIŞI”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, söz konusu adımın sektörde ezberleri bozan, holding yapılarında kutuların dışına çıkan, portföyün tamamında değer yaratımına odaklanan bir yönetim anlayışı olduğunun altını çizerken, “Yeni görev tanımları ve kurul yapılanmaları, yatırımlarımızı daha etkin yönetmemizi, dönüşüm projelerini disiplin ve hızla hayata geçirmemizi sağlayacaktır. Bu yapılanmayla birlikte temel amacımız, Türkiye’den yükselen fikir ve yetenekleri daha ölçeklenebilir bir yapıda konumlayarak uluslararası rekabet gücünü artırmak ve Sabancı’nın sürdürülebilir büyümesini hızlandırmak” dedi.
GENEL
Seranit’ten İklim Koşullarına Karşı Dayanıklı Dış Cephe Çözümleri
Yayınlandı
23 saat önce-
Kasım 6, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye’nin ilk teknik porselen karo üreticisi Seranit, dış cephe tasarımlarında estetiği ve iklim dayanıklılığını buluşturan çözümleriyle mimari projelere ilham veriyor.
Mimarlık ve tasarım dünyasında dış cephe artık yalnızca yapının dış yüzeyi değil; binanın karakterini, ruhunu ve çağdaş mimariyle kurduğu ilişkiyi tanımlayan bir ifade alanı olarak görülüyor. Aynı zamanda değişen iklim koşulları, bu yüzeylerin artık sadece güzel görünmesini değil, uzun yıllar boyunca nefes alan, dirençli ve zamansız kalmasını zorunlu kılıyor. Seranit’in dış cephe koleksiyonları tam da bu noktada devreye giriyor. Seranit, estetik değer taşıyan yüzeyleri, teknik dayanıklılıkla bir araya getirerek modern yapıların “dış kabuğunu” yeniden tanımlıyor.
Betonun Sade Gücü, Taşın Doğal Çizgisi, Tuğlanın Zamansız Sıcaklığı
Artline’ın yalın beton etkisi, Dimension’ın çizgisel hareketi, Riverstone’un dokulu taş yüzeyi ve Stone Brick’in modernize edilmiş tuğla estetiği… Her biri farklı mimari dil ve yaşam tarzına uyum sağlayan bu koleksiyonlar, yalnızca iç mekanlarda değil, dış cephelerde de bütünsel tasarım yaklaşımını destekliyor. 60×120 ebat seçeneği ile büyük yüzeylerde kesintisiz bir görünüm sunarken, renk skalaları da sade, rafine ve uzun ömürlü tasarım anlayışını besliyor.
Estetikten Ödün Vermeden Dayanıklılık
UV ışınlarına, don-çözülme döngülerine, ani sıcaklık farklarına ve ağır hava şartlarına karşı yüksek performans sunan porselen yüzeyler; yapıların dış cephelerinde deformasyon, solma, çatlama veya renk değişimi olmadan yıllarca kullanılabiliyor. Böylece cephe tasarımı yalnızca bir dekorasyon tercihi olmaktan çıkıyor; sürdürülebilir estetiğin önemli bir parçasına dönüşüyor.
Mimari Projelere “Zamansız Yüzey” Yaklaşımı
Günümüzde yaşam alanlarının doğayla ilişkisi, kullanılan malzemelerin dokusu ve renk dili kadar, uzun vadeli dayanıklılıkla da ölçülüyor. Seranit’in dış mekâna uygun koleksiyonları, konut projelerinden otellere, kültür yapılarından kamusal alanlara kadar pek çok yapıda mimarlara hem teknik güven hem de tasarım esnekliği kazandırıyor.
Son Yazılar
- İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: “Yeni Düzenlemelerle Yalıtımda Yeni Bir Dönem Başlıyor!” Kasım 7, 2025
- Sabancı, çevik icra ve ortak sorumluluk kültürünü portföy odaklı yeni yönetim modeliyle güçlendiriyor. Kasım 7, 2025
- Seranit’ten İklim Koşullarına Karşı Dayanıklı Dış Cephe Çözümleri Kasım 6, 2025
- Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın operasyonel karı yılın üçüncü çeyreğinde 135 milyon Euro’ya ulaştı Kasım 6, 2025
- Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak: “Konut sahibi olmayı kolaylaştırmak için mortgage sistemi kurulmalı” Kasım 6, 2025
- Modüler inşa teknikleri proje maliyetini azaltıyor Kasım 6, 2025
- NG Kütahya Seramik, ‘2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayınladı! Kasım 6, 2025
- Form Şirketler Grubu, 60 yıllık başarı hikayesini unutulmaz bir geceyle taçlandırdı Kasım 6, 2025
- TLC Klima, Otellerde VRF Klima Sistemlerinin Avantajlarını Antalya’da Anlattı Kasım 6, 2025
- Kalekim, 2025’in ilk dokuz ayını 800 milyon TL net karla kapattı Kasım 6, 2025
- FOLKART DİKİLİ’DE 518 VİLLA İMARLI PARSELİ, SATIŞA SUNDU Kasım 6, 2025
- TLC Klima, GREE Küresel Stratejik İş Ortakları Konferansı’nda 8 Ödül Birden Kazandı Kasım 6, 2025
- TEK CİHAZ, DÖRT MEVSİM RAHATLIK: DAIKIN’LE HER ZAMAN İDEAL SICAKLIK Kasım 5, 2025
- Volvo Trucks, Türkiye’deki İlk Kamera Monitör Sistemli Volvo FH16 4×2 780 HP’yi AGİT Nakliyat’a Teslim Etti! Kasım 5, 2025
- GYODER Gösterge 2025/3 Çıktı! Kasım 5, 2025
Trendler
RÖPORTAJ1 yıl önce“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
GENEL1 yıl önceAlarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
GENEL2 yıl önceEnerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
GENEL2 yıl önceSika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
GENEL1 yıl önceSektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
SEKTÖREL2 yıl önceDoka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
GENEL1 yıl önceİsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
GENEL1 yıl önceIrak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel









