Bizimle iletişime geçin

GENEL

Şehrin kalbinde Luxera Topkapı’da ön talep dönemi başladı 

Yayınlandı

-

Luxera GYO, İstanbul’un tarihi merkezlerinden Topkapı’da hayata geçireceği Luxera Topkapı projesi için ön talep toplamaya başladı. Merkezi konumu ve geniş sosyal olanaklarıyla dikkat çeken Luxera Topkapı, konut, ofis ve cadde mağazalarından oluşan karma kullanım konseptiyle yaşam, çalışma ve sosyalleşme alanlarını tek bir çatı altında topluyor.

İstanbul’da merkezi semtlerdeki kompakt evlere olan ilginin belirgin şekilde arttığına dikkat çeken Luxera GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Taş, “Luxera Topkapı’nın, modern yaşamın tüm ihtiyaçlarına cevap veren üç farklı fonksiyonu, merkezi lokasyonu ve 53,5 ile 105 metrekare arasında değişen kompakt ama fonksiyonel daireleriyle bu ihtiyaca karşılık vereceğini düşünüyoruz” dedi.  Taş, iş merkezleri, üniversiteler ve hastanelerin yoğun olarak yer aldığı bir bölgede yükselen projenin taşıdığı yüksek yatırım potansiyeline de dikkat çekti.

Köklü geçmişinden gelen tecrübesini yansıtarak İstanbul’un gözde lokasyonlarında kaliteli gayrimenkul projeleri geliştiren Luxera GYO, Luxera Topkapı’da ön talep toplama dönemini başlattı. Konut, ofis ve cadde mağazaları olmak üzere modern yaşamın tüm ihtiyaçlarına cevap veren üç farklı fonksiyonu bir araya getiren Luxera Topkapı, 53,5 metrekarelik 1+1, 80 ve 105 metrekarelik 2+1 dairelerden oluşuyor. 5 bin 400 metrekare arsa üzerinde, 31 bin metrekare inşaat alanına sahip 13 katlı iki blok halinde tasarlanan projede, 2 bin 500 metrekarelik peyzaj alanı bulunuyor. Luxera Topkapı’nın sosyal tesisleri içinde ise kapalı havuz, fitness salonu, sauna, Türk hamamı ve buhar odası gibi donatılara yer veriliyor. 

Zeytinburnu, Davutpaşa Caddesi üzerindeki merkezi konumuyla İstanbul’un her noktasına kolay ulaşım imkânı sunan Luxera Topkapı, E-5 otoyoluna 500 metre, Davutpaşa Metro İstasyonu’na ve Cevizlibağ Metrobüs Durağı’na 5 dakika mesafede yer alıyor. Proje, Atatürk Havalimanı-Yenikapı Metro Hattı ve Avrasya Tüneli’ne de oldukça yakın bir konumda bulunuyor. 

Modern yaşamın tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor

Luxera GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Taş, Luxera Topkapı ile modern yaşamın tüm ihtiyaçlarına cevap veren üç farklı fonksiyonu, merkezi lokasyonla birleştirerek benzersiz bir proje ortaya koyduklarını söyledi. Günümüz şehir hayatında zamanın en kıymetli değerlerden biri olduğuna dikkat çeken Ramazan Taş, “Biz de bunu düşünerek, yaşamı tek bir noktada bütünleştiren bir yapı kurmayı amaçladık. Konut, ofis ve cadde mağazalarından oluşan Topkapı Luxera’nın karma kullanım konseptiyle yaşam, çalışma ve sosyalleşme alanlarını tek bir çatı altında sunan entegre yapı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

İstanbul’da son yıllarda merkezi semtlere olan ilginin belirgin şekilde arttığını dile getiren Taş, “Kentte ulaşımın her geçen gün daha karmaşık hale gelmesi, iş merkezlerinin ve sosyal yaşam alanlarının büyük ölçüde merkezi ilçelerde toplanması bu ilgiyi artıran başlıca unsurlar arasında yer alıyor. İnsanlar, işe veya sosyal aktivitelere daha kısa sürede ulaşabilmek için şehrin merkezinde yaşamayı tercih ediyor” diye konuştu. Şehir merkezinde yaşama eğiliminin özellikle genç çalışan kesim ve öğrenciler arasında daha yaygın olarak görüldüğüne dikkat çeken Ramazan Taş, şunları söyledi:

İstanbullu artık “Fonksiyonel olsun, merkezi olsun” diyor

“Zaman yönetimi ve mobilite, modern yaşamın en kritik ihtiyaçlarından biri haline geldi. Merkezden uzak semtlerde yaşayanlar,  her gün saatlerce süren trafik çilesiyle baş etmek zorunda kalabiliyor. Bu da ulaşımı kolay, merkezi konumda yer alan evleri hem yaşam kalitesi hem de zaman tasarrufu açısından daha cazip hale getiriyor. Ayrıca, kültürel etkinliklerin, kafe ve restoranların merkezde yoğunlaşması, sosyal hayatın da bu bölgelerde daha canlı olmasını sağlıyor. Dolayısıyla, merkezi alanlarda yaşamak artık bir ayrıcalık değil, bir ihtiyaç olarak görülüyor. İstanbullular artık şehir dışındaki büyük metrekareli evler yerine şehir merkezindeki ideal metrekareli evleri tercih ediyor. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak hayata geçirdiğimiz Luxera Topkapı’nın 53,5 metrekare ile 105 metrekare arasında değişen fonksiyonel evleriyle bu ihtiyaca cevap vereceğini düşünüyoruz.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi

Yayınlandı

-

TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından düzenlenen “15. Farkındalık Ödülleri” kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento, güçlü kurumsal yönetim, risk yönetimi ve iç kontrol mekanizmalarına verdiği önemle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, mesleki farkındalığın gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan kurum ve kişiler ile toplumsal alanda fark yaratan kişi ve kurumları onurlandırmak amacıyla Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından 15 yıldır düzenlenen Farkındalık Ödülleri kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento’nun aldığı bu önemli ödül ile sadece sektöründeki güçlü konumunu değil, aynı zamanda kurumsal yönetim alanındaki öncü ve yenilikçi uygulamalarını da bir kez daha kanıtlamış olduğunu belirten Cimpor Global Holdings İç Denetim, RiskUyum Grup Direktörü Özge Aşcıoğlu, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento markaları olarak, kurumsal değerlerimizi ve sürdürülebilir yönetim anlayışımızı geleceğe taşırken önemli bir gururu yaşıyoruz. İç Denetim fonksiyonumuzun, kurumsal yönetim süreçlerimize kattığı değerin TİDE gibi saygın bir kurum tarafından tescillenmesi bizler için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Bu ödül, OYAK Çimento’nun şeffaf ve etik kurumsal yönetişim anlayışının sektör dışı saygın bir kurum tarafından da takdir edildiğini gösteriyor. Sürdürülebilir başarı ve güven inşa etme yolculuğumuzda, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinden asla ödün vermeden, tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Hedef, iç denetimin katma değerinin anlaşılması

TİDE Yönetim Kurulu tarafından tahsis edilen “Farkındalık Ödülleri”, İç Denetim mesleği ve değerleri ile ilgili toplumsal ve kurumsal farkındalık oluşturmak için gösterilen çabaların teşviki ve desteklenmesi amacıyla düzenleniyor. Her yıl düzenlenen organizasyon çerçevesinde; İç Denetimin güçlü kurumsal yönetişimde, kurum içi kontrollerde ve etkin risk yönetiminde oynadığı önemli rol hakkında toplumsal ve kurumsal bilgi birikiminin artırılması için iyi uygulama örnekleri ödüllendirilerek iç denetimin katma değerinin anlaşılması, genel kabul görmesi ve doğru uygulamanın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca ödüller aracılığıyla akademik, bireysel, toplumsal ve kurumsal alanlardaki farkındalığın geliştirilerek artırılması amaçlanıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu

Yayınlandı

-

Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından ASAŞ Alüminyum, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı adımlarına bir yenisini ekleyerek ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı almaya hak kazandı. ASAŞ, bu belgeyi elde eden alüminyum sektöründeki ilk firma olarak sürdürülebilirlik vizyonunda öncü rolünü bir kez daha ortaya koydu.

ISO 20400 Sertifikası, kurumların yalnızca kendi faaliyetlerinde değil, aynı zamanda tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir iş modellerini benimsemesini teşvik eden uluslararası bir standart olarak öne çıkıyor. Bu sertifika ile ASAŞ, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) sorumluluklarını iş ortaklarıyla birlikte daha güçlü bir şekilde sahiplenerek, sürdürülebilirliği tüm değer zincirine yayma konusundaki kararlılığını kanıtladı.

ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Sürdürülebilirlik, ASAŞ için yalnızca bir hedef değil, tüm iş süreçlerimizin merkezine yerleştirdiğimiz bir yönetim anlayışıdır. ISO 20400 Sertifikası, tedarik zincirimizde de bu yaklaşımı sistematik bir şekilde hayata geçirdiğimizin göstergesidir. Bu sayede iş ortaklarımızla birlikte sadece ekonomik değer yaratmayı değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal faydayı da büyütmeyi hedefliyoruz. ASAŞ olarak, sektörümüzde sürdürülebilir iş modellerine öncülük etmeye ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

ASAŞ, sürdürülebilirlik yolculuğunda bugüne kadar pek çok önemli projeyi hayata geçirdi. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar, karbon ayak izinin azaltılması için yürütülen çalışmalar, döngüsel ekonomiyi destekleyen geri dönüşüm uygulamaları ve toplum yararına geliştirilen sosyal sorumluluk projeleri, bu kapsamda öne çıkan örnekler arasında yer aldı. ISO 20400 Sertifikası ile birlikte bu yaklaşım artık yalnızca kendi faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, tedarik zinciri yönetiminde de uluslararası standartlarla güvence altına alınmış oldu.

Bu önemli adım, ASAŞ’ın yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğin sorumluluklarını da gözeten bir anlayışla hareket ettiğinin altını çiziyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında

Yayınlandı

-

Dünyada 150, Türkiye’de 30 yılı aşkın köklü geçmişe sahip modern su teknolojilerinin öncü markası Wilo, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı çalışmalarıyla üst üste dördüncü kez EcoVadis tarafından en yüksek derece olan Platin Madalya ile ödüllendirildi. Böylece Wilo, EcoVadis tarafından değerlendirilen 150.000’den fazla işletmenin yalnızca %1’lik seçkin grubunda yer aldı.

Wilo, 2025 EcoVadis değerlendirmesinde 88 puana ulaşarak geçtiğimiz yıla göre performansını yükseltti. Bu başarıda tedarik zinciri ve risk yönetimindeki iyileştirmeler ile küresel sağlık yönetimine yapılan yatırımlar etkili oldu. Dortmund’daki merkezde 2026 yılında açılacak Health Cube sağlık merkezi ve Scope 1 ile Scope 2 emisyonlarında kaydedilen ilerleme, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu somutlaştırıyor. Ayrıca Wilo, 2018’de verdiği söz doğrultusunda 2025 sonunda tüm 16 yeşil fabrikasında karbon nötr hedefini hayata geçirerek sektördeki öncülüğünü bir kez daha kanıtlıyor.

Dördüncü Platin, Gücünü Stratejiden Alıyor

Wilo Grubu Başkanı ve CEO’su Oliver Hermes ödüle dair, “EcoVadis’ten aldığımız platin madalya bize büyük bir gurur veriyor. Bu ödül, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir söylem olmadığını, somut etki yarattığını ortaya koyuyor. Bugün sürdürülebilirlik, iş ortaklarımızla paylaştığımız gerçek bir rekabet avantajına dönüştü” şeklinde konuştu.

Çevre duyarlılığı, çalışma koşulları, etik ve sürdürülebilirkaynak kullanımı gibi birçok kriterin değerlendirildiği EcoVadis tarafından ödüllendirilen Wilo, kapsamlı sürdürülebilirlik stratejisi olan ‘Creating, Caring, Connecting’ hedeflerinin çıktılarına bir yenisini daha ekledi.  Wilo, bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilirliği tüm kurumsal stratejisinin merkezine koyuyor. Teknolojiyle karbon azaltımı ve temiz suya erişim sağlayan marka, çevre ve toplum için sorumluluk üstleniyor ve güçlü uluslararası iş birlikleriyle küresel ölçekte etki yaratıyor.

Yeşil Fabrikalarla Sürdürülebilirlikte Dönüm Noktası

Wilo Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve CTO’su Georg Weber ise şu değerlendirmeyi yaptı: “2018’de tüm 16 yeşil fabrikamızın 2025 yılına kadar karbon nötr olacağına söz vermiştik. Bu yılın sonunda bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz ve bu bizim için gerçek bir dönüm noktasıdır.”

Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem ise şunları ekledi: “Türkiye’de yürüttüğümüz projelerde sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış biçimimizin temel unsuru olarak görüyoruz. Üretim süreçlerimizden tedarik zincirimize kadar her aşamada çevresel etkileri azaltmaya odaklanıyoruz. Çalışanlarımızı kapsayan farkındalık programlarımız ve yerel iş birliklerimizle de bu yaklaşımı toplum genelinde yaygınlaştırmaya önem veriyoruz. EcoVadis’ten alınan platin madalya, tüm ekibin katkılarıyla elde edilmiş ortak bir başarıdır.”

Okumaya Devam Et

Trendler