Bizimle iletişime geçin

GENEL

Sabancı Renewables, ABD’deki Güneş Enerjisi Portföyünü Pepper GES ile Büyütüyor

Yayınlandı

-

ABD’de yatırımlarıyla temiz enerji dönüşümünde önemli bir oyuncu olmayı hedefleyen Sabancı Renewables, karbon emisyonlarını azaltan ve bölgesel kalkınmayı destekleyen projelerini kararlılıkla sürdürüyor. Bu vizyon doğrultusunda Teksas’ın McLennan County bölgesinde yer alan Pepper isimli yeni güneş enerjisi santralini portföyüne katmak üzere OCI Energy ile satın alma anlaşması imzaladı.

Enerji alanındaki derin uzmanlığını, 100 yıllık köklü geçmişiyle harmanlayan Sabancı Topluluğu, bu birikimi yurt içinden dünyaya açılan stratejik hamlelerle büyütüyor. Türkiye’de, 4.000 MW’ı aşan kurulu gücü ve 30 santraliyle ülkenin enerji arz güvenliğinde kritik bir rol üstlenen Enerjisa Üretim ile güçlü bir yetkinlik ortaya koyan Sabancı Holding, bu yetkinliğini küresel arenaya taşıyarak yüzde 100 iştiraki Sabancı Renewables aracılığıyla ABD’deki enerji yatırımlarını kararlılıkla sürdürüyor. 

Teksas’ta yer alan ve tamamlandığında 156 MWdc kapasiteye ulaşması hedeflenen Pepper GES projesiyle Sabancı Renewables, portföyüne önemli bir kurulu güç eklemiş olacak. Şirket bu yatırımıyla hem ölçek hem de coğrafi çeşitlilik açısından ABD’deki varlığını daha da güçlendiriyor.

Sabancı Renewables ABD’de İvme Kazanıyor

Pepper GES, Sabancı Renewables’ın halihazırda Cutlass II GES ve Oriana GES yatırımlarıyla faaliyet gösterdiği ERCOT (Electric Reliability Council of Texas) enerji piyasasında konumlanıyor. İnşaat çalışmalarının Aralık 2025 itibarıyla başlaması planlanan yatırımın devreye alınmasıyla birlikte toplam kurulu gücünü yaklaşık 660 MWdc seviyesine taşımaya hazırlanan Sabancı Renewables için Pepper GES önemli bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Şirket, önümüzdeki 5 yıllık dönem için 3.000 MWdc portföy hedefi belirledi.  

Yeni yatırıma ilişkin değerlendirmede bulunan Sabancı Climate Technologies CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu; “ABD’de yenilenebilir enerji alanındaki büyüme yolculuğumuzu istikrarlı adımlarla sürdürüyoruz. Cutlass II GES ve Oriana GES projeleriyle başlattığımız bu yolculuk, bugün itibariyle yaklaşık 500 MWdc’lik kurulu gücümüzle sürüyor. Bünyemize kattığımız Pepper GES ile beraber toplamda 660 MWdc seviyesine kadar ulaşmayı hedefliyoruz. Biz bu tabloya yalnızca bugünün başarısı olarak bakmıyor, orta vadede ulaşmayı hedeflediğimiz 3.000 MWdc’lik yenilenebilir enerji vizyonumuzun bir kilometre taşı olarak görüyoruz. Türkiye’de başarıyla yönetilen çeşitlendirilmiş enerji portföyünden edinilen köklü uzmanlık ve operasyonel yetkinlik, bugün ABD pazarında attığımız adımların en güçlü dayanağını oluşturuyor. ERCOT gibi stratejik bir pazarda üç projeyle varlık göstermek, bu bölgeye duyduğumuz güvenin ve yatırım kararlılığımızın bir göstergesi. Stratejik çeşitliliği sağlamak amacıyla ERCOT’un en aktif bölgeleri olan Houston, Kuzey ve Güney enerji bölgelerine yatırım yapıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızla hem karbon emisyonlarını azaltıyor hem de yerel ekonomilere istihdam ve kalkınma katkısı sağlıyoruz. Tam kapasiteye ulaştığında, yıllık yaklaşık 292 GWh temiz enerji üretecek olan bu proje, ABD’nin iklim hedeflerine ve yenilenebilir enerji dönüşümüne önemli bir katkı sağlayacak. Üretilen enerji, Teksas eyaletinde yaklaşık 28 bin hanenin yıllık elektrik tüketimine eşdeğer temiz enerji anlamına geliyor. Aynı zamanda her yıl yaklaşık 133 bin ton karbon salımının önüne geçerek çevresel sürdürülebilirlik açısından güçlü bir etki yaratmayı hedefliyoruz. Daha iyi bir gelecek için köprü kurmaya kararlıyız. Bu stratejik adımla yalnızca ABD’de yatırım yapan bir şirket olmanın ötesine geçiyor, sahada inşa eden, yöneten ve geleceği şekillendiren bir oyuncu olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Katma değerli projelerle yol almaya devam edeceğiz.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi

Yayınlandı

-

TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından düzenlenen “15. Farkındalık Ödülleri” kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento, güçlü kurumsal yönetim, risk yönetimi ve iç kontrol mekanizmalarına verdiği önemle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, mesleki farkındalığın gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan kurum ve kişiler ile toplumsal alanda fark yaratan kişi ve kurumları onurlandırmak amacıyla Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından 15 yıldır düzenlenen Farkındalık Ödülleri kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento’nun aldığı bu önemli ödül ile sadece sektöründeki güçlü konumunu değil, aynı zamanda kurumsal yönetim alanındaki öncü ve yenilikçi uygulamalarını da bir kez daha kanıtlamış olduğunu belirten Cimpor Global Holdings İç Denetim, RiskUyum Grup Direktörü Özge Aşcıoğlu, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento markaları olarak, kurumsal değerlerimizi ve sürdürülebilir yönetim anlayışımızı geleceğe taşırken önemli bir gururu yaşıyoruz. İç Denetim fonksiyonumuzun, kurumsal yönetim süreçlerimize kattığı değerin TİDE gibi saygın bir kurum tarafından tescillenmesi bizler için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Bu ödül, OYAK Çimento’nun şeffaf ve etik kurumsal yönetişim anlayışının sektör dışı saygın bir kurum tarafından da takdir edildiğini gösteriyor. Sürdürülebilir başarı ve güven inşa etme yolculuğumuzda, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinden asla ödün vermeden, tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Hedef, iç denetimin katma değerinin anlaşılması

TİDE Yönetim Kurulu tarafından tahsis edilen “Farkındalık Ödülleri”, İç Denetim mesleği ve değerleri ile ilgili toplumsal ve kurumsal farkındalık oluşturmak için gösterilen çabaların teşviki ve desteklenmesi amacıyla düzenleniyor. Her yıl düzenlenen organizasyon çerçevesinde; İç Denetimin güçlü kurumsal yönetişimde, kurum içi kontrollerde ve etkin risk yönetiminde oynadığı önemli rol hakkında toplumsal ve kurumsal bilgi birikiminin artırılması için iyi uygulama örnekleri ödüllendirilerek iç denetimin katma değerinin anlaşılması, genel kabul görmesi ve doğru uygulamanın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca ödüller aracılığıyla akademik, bireysel, toplumsal ve kurumsal alanlardaki farkındalığın geliştirilerek artırılması amaçlanıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu

Yayınlandı

-

Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından ASAŞ Alüminyum, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı adımlarına bir yenisini ekleyerek ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı almaya hak kazandı. ASAŞ, bu belgeyi elde eden alüminyum sektöründeki ilk firma olarak sürdürülebilirlik vizyonunda öncü rolünü bir kez daha ortaya koydu.

ISO 20400 Sertifikası, kurumların yalnızca kendi faaliyetlerinde değil, aynı zamanda tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir iş modellerini benimsemesini teşvik eden uluslararası bir standart olarak öne çıkıyor. Bu sertifika ile ASAŞ, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) sorumluluklarını iş ortaklarıyla birlikte daha güçlü bir şekilde sahiplenerek, sürdürülebilirliği tüm değer zincirine yayma konusundaki kararlılığını kanıtladı.

ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Sürdürülebilirlik, ASAŞ için yalnızca bir hedef değil, tüm iş süreçlerimizin merkezine yerleştirdiğimiz bir yönetim anlayışıdır. ISO 20400 Sertifikası, tedarik zincirimizde de bu yaklaşımı sistematik bir şekilde hayata geçirdiğimizin göstergesidir. Bu sayede iş ortaklarımızla birlikte sadece ekonomik değer yaratmayı değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal faydayı da büyütmeyi hedefliyoruz. ASAŞ olarak, sektörümüzde sürdürülebilir iş modellerine öncülük etmeye ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

ASAŞ, sürdürülebilirlik yolculuğunda bugüne kadar pek çok önemli projeyi hayata geçirdi. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar, karbon ayak izinin azaltılması için yürütülen çalışmalar, döngüsel ekonomiyi destekleyen geri dönüşüm uygulamaları ve toplum yararına geliştirilen sosyal sorumluluk projeleri, bu kapsamda öne çıkan örnekler arasında yer aldı. ISO 20400 Sertifikası ile birlikte bu yaklaşım artık yalnızca kendi faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, tedarik zinciri yönetiminde de uluslararası standartlarla güvence altına alınmış oldu.

Bu önemli adım, ASAŞ’ın yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğin sorumluluklarını da gözeten bir anlayışla hareket ettiğinin altını çiziyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında

Yayınlandı

-

Dünyada 150, Türkiye’de 30 yılı aşkın köklü geçmişe sahip modern su teknolojilerinin öncü markası Wilo, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı çalışmalarıyla üst üste dördüncü kez EcoVadis tarafından en yüksek derece olan Platin Madalya ile ödüllendirildi. Böylece Wilo, EcoVadis tarafından değerlendirilen 150.000’den fazla işletmenin yalnızca %1’lik seçkin grubunda yer aldı.

Wilo, 2025 EcoVadis değerlendirmesinde 88 puana ulaşarak geçtiğimiz yıla göre performansını yükseltti. Bu başarıda tedarik zinciri ve risk yönetimindeki iyileştirmeler ile küresel sağlık yönetimine yapılan yatırımlar etkili oldu. Dortmund’daki merkezde 2026 yılında açılacak Health Cube sağlık merkezi ve Scope 1 ile Scope 2 emisyonlarında kaydedilen ilerleme, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu somutlaştırıyor. Ayrıca Wilo, 2018’de verdiği söz doğrultusunda 2025 sonunda tüm 16 yeşil fabrikasında karbon nötr hedefini hayata geçirerek sektördeki öncülüğünü bir kez daha kanıtlıyor.

Dördüncü Platin, Gücünü Stratejiden Alıyor

Wilo Grubu Başkanı ve CEO’su Oliver Hermes ödüle dair, “EcoVadis’ten aldığımız platin madalya bize büyük bir gurur veriyor. Bu ödül, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir söylem olmadığını, somut etki yarattığını ortaya koyuyor. Bugün sürdürülebilirlik, iş ortaklarımızla paylaştığımız gerçek bir rekabet avantajına dönüştü” şeklinde konuştu.

Çevre duyarlılığı, çalışma koşulları, etik ve sürdürülebilirkaynak kullanımı gibi birçok kriterin değerlendirildiği EcoVadis tarafından ödüllendirilen Wilo, kapsamlı sürdürülebilirlik stratejisi olan ‘Creating, Caring, Connecting’ hedeflerinin çıktılarına bir yenisini daha ekledi.  Wilo, bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilirliği tüm kurumsal stratejisinin merkezine koyuyor. Teknolojiyle karbon azaltımı ve temiz suya erişim sağlayan marka, çevre ve toplum için sorumluluk üstleniyor ve güçlü uluslararası iş birlikleriyle küresel ölçekte etki yaratıyor.

Yeşil Fabrikalarla Sürdürülebilirlikte Dönüm Noktası

Wilo Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve CTO’su Georg Weber ise şu değerlendirmeyi yaptı: “2018’de tüm 16 yeşil fabrikamızın 2025 yılına kadar karbon nötr olacağına söz vermiştik. Bu yılın sonunda bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz ve bu bizim için gerçek bir dönüm noktasıdır.”

Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem ise şunları ekledi: “Türkiye’de yürüttüğümüz projelerde sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış biçimimizin temel unsuru olarak görüyoruz. Üretim süreçlerimizden tedarik zincirimize kadar her aşamada çevresel etkileri azaltmaya odaklanıyoruz. Çalışanlarımızı kapsayan farkındalık programlarımız ve yerel iş birliklerimizle de bu yaklaşımı toplum genelinde yaygınlaştırmaya önem veriyoruz. EcoVadis’ten alınan platin madalya, tüm ekibin katkılarıyla elde edilmiş ortak bir başarıdır.”

Okumaya Devam Et

Trendler