Bizimle iletişime geçin

GENEL

POLAT ENERJİ YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR

Yayınlandı

-

Yenilenebilir enerji sektörünün öncü oyuncusu Polat Enerji, 756,2 MWm kurulu gücüyle Türkiye’de toplam 6 bölgede rüzgar ve güneş enerjisi santralleriyle temiz enerji üretiyor. Rüzgar enerjisinde sektör liderliğini elinde bulunduran Polat Enerji, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması ve enerji tedarik kaynaklarının çeşitlenmesi için yatırımlarını sürdürüyor.

Toplam 5 rüzgar ve 1 güneş enerjisi santraliyle temiz enerji üreten Polat Enerji, 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiği rüzgar enerjisi konusunda liderliğini sürdürüyor. Yıllık enerji üretim kapasitesi 2 milyar KWh’e ulaşan Polat Enerji, kapasite artırımı yatırımlarının yanı sıra enerji depolama çalışmalarını da sürdürerek bu alanda da ilkler arasında yer almayı hedefliyor. 

Geçtiğimiz sene  Yalova’daki Göktepe RES için gerçekleştirilen kapasite artışı yatırımı ile santral kurulu gücünü 121,1 MWm’ye yükselten Polat Enerji, farklı santrallerinde toplam 30 MW rüzgar kapasite artışı ve 46,6 MW güneş hibrit kapasite artışı ile yatırımlarına bu sene de devam ediyor. 

Polat Enerji’nin orta vade yatırım hedefleri arasında ise, 312,1 MWm kurulu gücüyle Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise 7. büyük rüzgar enerji santrali olan Soma RES’te yatırımlarına devam ederek, Soma RES’i Avrupa’nın en büyük rüzgar enerji santrali yapmak var.  

Rüzgar Enerjisinde Türkiye’de Lider

Polat Enerji’nin rüzgar kurulu gücü, Türkiye rüzgar kurulu gücünün yaklaşık %6,1’ni oluşturuyor. Elektrik üreticilerinin 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla sahip oldukları kurulu güçleri baz alınarak yapılan araştırmaya göre Polat Enerji, rüzgar enerjisi alanında kurulu 719,8MWm’lik kapasitesi ile Türkiye’de yıllardır bulunduğu lider konumunu 2023 sonu itibarı ile de  korudu.

Yenilenebilir enerji santralleriyle 2023 yılında  2 milyar kWh’e yakın elektrik üretimi ile yaklaşık 610 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayan Polat Enerji, portföyündeki santrallerle her yıl 55 milyon adet ağaç dikimine eşdeğer 1,3 milyon ton civarında karbon dioksit gazı emisyonu azaltımı sağlıyor. 

Türkiye, Hedefe Emin Adımlarla İlerliyor

Rüzgar, güneş, jeotermal ve hidroelektrik anlamında çok önemli kaynaklara sahip olan Türkiye’de, yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı son 10 yılda önemli bir artış göstererek %29’dan %42’ye çıktı. Ulusal Eylem Planı (UEP) Kapsamında Türkiye’nin 2035 yılı enerji hedefleri doğrultusunda, toplam kurulu kapasitesinin 189,7 GW seviyesine ulaşması öngörülmektedir. Bu çerçevede, yenilenebilir enerjinin kurulu güçteki payının yaklaşık %65’e, elektrik üretimindeki payının ise %55’e yükselmesi beklenmektedir. Aynı dönemde, rüzgar ve güneş enerjisinin Türkiye toplam kurulu elektrik gücünün %43,5’ini ve toplam üretilen elektriğin  ise %34,2’sini oluşturması hedeflenmektedir.

Türkiye’nin hedefe emin adımlarla ilerlediğini belirten Polat Enerji CEO’su Cem Deniz, “Geçen yıl rüzgar enerjisi yatırımlarında yaklaşık 400 MWe kurulu güç devreye alınabildi. Güneş enerjisinde ise yaklaşık 2 GW’a yakın kurulu güç devreye alındı, bunun neredeyse %90’ını lisanssız elektrik üretim santralleri oluşturuyor. Ulusal planlardaki hedeflere ulaşabilmemiz için ise her sene rüzgarda en az 1,5 GW, güneşte en az 3,5 GW kurulu gücü devreye almamız gerekiyor.  Türkiye’nin güçlü potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda, bu hedeflerin dahi üzerine çıkma imkanına sahibiz. Sektör olarak en büyük beklentimiz, hedeflediğimiz yatırımları hayata geçirmek ve Türkiye’nin sahip olduğu muazzam yenilenebilir enerji potansiyelini tüm paydaşlarımızla beraber gerçeğe dönüştürmek” dedi.

Enerjide Arz Güvenliği Önemli

Pandemi ve sonrasında yaşanan Rusya-Ukrayna savaşının küresel anlamda enerji sektöründe arz güvenliği konusunu gündeme taşıdığını ifade eden Deniz, özellikle Avrupa’da yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin arttığını belirtti. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum bağlamında stratejik bir pozisyonda olduğunu ifade eden Polat Enerji CEO’su Cem Deniz “Türkiye sadece yenilenebilir enerji üretimi ile de değil aynı zamanda yenilenebilir enerji sektörüne yönelik yerli imalat sanayinde de önemli bir aşama kaydetmiştir. Türkiye yenilenebilir enerji anlamında hem yurt içi yatırımcılar hem de yurt dışından gelecek yatırımcılar için büyük fırsatlar barındırıyor” şeklinde konuştu.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Şişecam RE+ Fuarı’nda Güneş Enerjisi Camlarını Sergiledi

Yayınlandı

-

Düz Cam faaliyet alanında dünyanın en büyük beş global üreticisi arasında yer alan Şişecam, 9-12 Eylül 2024 tarihleri arasında RE+ Fuarı’na katıldı. Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Anaheim Convention Center’da düzenlenen

RE+ Fuarı’nda Şişecam, güneş enerjisi camlarını ve ürün çeşitlerini sergiledi.

13.09.2024 – Camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global oyuncu olan Şişecam, Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Anaheim Convention Center’da düzenlenen RE+ Fuarı’nda ürünlerini tanıttı. Şişecam, sektör profesyonellerinin bir araya geldiği fuarda, güneş enerjisi sektörü için Sandy ve Prisma desenleriyle ürettiği ve fotovoltaik modüllerde kullanılan güneş enerjisi camlarını sergiledi. Şişecam ayrıca standında güneş enerjisi camlarıyla ilgili yeni teknolojiler ve trendler hakkında ziyaretçileri bilgilendirdi.

Şişecam’ın, ürün gamında yer alan güneş enerjisi camlarının yüzeylerine uygulanan özel Anti-Reflektif kaplama, geçirgenliği artırırken ışık yansımalarını en aza indiriyor. Bu da güneş panellerinde performans artışı ve yüksek verimlilik sağlıyor. Ayrıca güneş paneli camlarının temperlenmesi mukavemeti artırıyor ve güneş panellerini çevresel koşullara karşı koruyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Serge Ferrari, Avrupa turnesinin startını İstanbul’da verdi

Yayınlandı

-

15 ülkede güneş koruma çözümlerini tanıtıyor

Güneş koruma ürünlerini Avrupa’ya tanıtmak için Soltis Tour organizasyonuna imza atan Serge Ferrari Group, başlangıç etkinliğini 9-10 Eylül tarihlerinde Hilton Bosphorus Otel’de gerçekleştirdi. 2025 yılına kadar sürmesi planlanan Soltis Tour kapsamında Serge Ferrari Group, iki tırla birlikte 15 ülke ve 60 farklı noktada güneş koruma çözümlerini sergileyecek.

Esnek kompozit malzeme teknolojisinde dünyanın önde gelen markalarından olan Serge Ferrari Group, ilkini 2023 yılında gerçekleştirdiği Soltis Tour’un ikincisini İstanbul’da başlattı. İlk kez Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı Soltis Tour etkinliği çerçevesinde; Serge Ferrari tırlarının kapıları, 9-10 Eylül’de Hilton Bosphorus Otel’de açtı. Etkinlikte Serge Ferrari ürünlerinin kullanıldığı, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin simgeleri haline gelen Ziraat Bankası ve Vakıf Bank genel merkezlerinin vaka analizleri yapıldı. 

Üç farklı konsept bir arada

Serge Ferrari, büyük ölçekli Avrupa tanıtım turunda daha gelişmiş bir deneyim sunmak için bu yıl iki tır kullanıyor. Tırlardan biri markanın yeniliklerini ve teknik performansını sergileyen üç farklı konsept sunuyor. “Dönüşüm” konseptinde kumaş üretiminde daha fazla geri dönüştürülmüş malzeme kullanılmasına yer veriliyor. “Dış Mekan Güneş Kontrol Deneyimleri” konsepti ise kumaşların direnç, akustik ve şeffaflık gibi kıstaslar üzerinde performanslarının test edilmesine olanak tanıyor. Bir diğer konsept “İç Mekan Güneş Kontrol Deneyimleri”nde markanın yeni iç mekan güneş kontrol sisteminin de ilk tanıtımı yapıldı. Kullanılacak ikinci tır ise Serge Ferrari Group’un partner markalarına ev sahipliği yapıyor. 

Ziraat Bankası ve VakıfBank’ın tasarım keşfine çıkıldı

Soltis Tour etkinliği kapsamında, Serge Ferrari ürünlerinin kullanıldığı Ziraat Bankası ve VakıfBank genel merkezlerinin vaka analizleri gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü ArcheThink kurucusu Selin Uysal’ın üstlendiği etkinlik çerçevesinde; 9 Eylül’de, Aukett Swanke Genel Müdürü Burcu Şenparlak, VakıfBank Genel Merkezi’nde bir vaka analizi konuşması yaparak, yapının iç mimari prensiplerini ve tasarım süreçlerini paylaştı. 

10 Eylül’de ise Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nde, A Tasarım Mimarlık Kurucu Başkanı Ali Osman Öztürk ve A Tasarım Mimarlık Başkan Yardımcısı Levent Çiftçi’nin katılımıyla ikinci vaka analizi” etkinliği düzenlendi. Etkinlikte, binanın gün ışığı ile olan ilişkisi ve çalışan konforu odaklı kontrol mekanizmaları anlatıldı. Ayrıca, mimari tasarımın yeşili ve peyzajı iç mekanlara nasıl taşıdığına, doğa ile insan arasında kurulan bu bağın çalışma alanlarında yarattığı pozitif etkilere dikkat çekildi. Bu vaka analizlerinde, her iki merkezin yalnızca birer iş yeri olarak değil, aynı zamanda yaşam alanı olarak tasarlandığına vurgu yapıldı. Nefes alma ve sosyalleşme alanlarının detaylıca ele alındığı bu örnekler, modern mimarinin iş yerlerine kattığı yenilikleri ve çalışan odaklı tasarımın değerini gözler önüne serdi.

Katılımcılar tarafından ilgi gören Soltis Tour; Eylül 2024’ten Şubat 2025’e kadar 15 ülke ve 60 farklı noktada düzenlenecek. Bir önceki edisyonunda 3.000’den fazla profesyonel katılımcıya ev sahipliği yapan tur, bu kez 9.000’den fazla montajcı, üretici, mimar ve meslek profesyoneli ile bir araya gelmeyi hedefliyor. 

Okumaya Devam Et

GENEL

İZODER TESİSAT YALITIMININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR

Yayınlandı

-

Enerji kayıplarını önleyen tesisat yalıtımı sanayinin rekabet gücünü artırıyor

Enerji maliyetlerinin azaltılmasında tesisat yalıtımının önemli rol oynadığını biliyor muydunuz? Yalıtım, yaygın olarak dış cephelerde uygulansa da binalardaki tesisatlara da yalıtım yapılması ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden önemli oranda tasarruf edilmesini sağlıyor. Konu hakkında bir açıklama yapan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Tesisat yalıtımı ekonomik avantajları kadar sürdürülebilirlik açısından da kritik önem taşıyor” dedi.

Tesisat yalıtımı; içinden akışkan geçen borular, vanalar, havalandırma amaçlı kullanılan kanallar, tanklar, kazanlar, vb. tesisat elemanlarına ve kazan daireleri gibi tesisat elemanlarının bulunduğu mekanik odalarda ısı, ses ve yangın yalıtımı yapılması anlamına geliyor. Endüstriyel proseslerde ve binalarda ısıtma veya soğutma için harcanan enerjiden tasarruf edilmesinde büyük rol oynayan tesisat yalıtımı sayesinde enerji tüketimi ile birlikte atmosfere yayılan sera gazı miktarı da azalıyor. Bu noktada küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede de tesisat yalıtımı önemli bir araç rolü üstleniyor.

Tesisat yalıtımı, endüstriyel tesislerin sürdürülebilirliğinde önemli bir adım

Tesisat yalıtımının ekonomik avantajları kadar sürdürülebilirlik açısından da dikkate değer katkılar sunduğunu dile getiren İZODER-Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizde nihai enerji tüketiminin sektörel dağılımı incelendiğinde yüzde 33 ile sanayi sektörünün binalar ile birlikte başı çektiği görülüyor. Sanayide enerji tüketiminin ağırlıklı kısmı proses ve alan ısıtması veya soğutmasında kullanılıyor. Endüstriyel proseslerde yapılacak olan ısı yalıtımı uygulamaları, sağlamış oldukları enerji verimliliği ile kendini çok kısa sürede geri ödüyor. Öte yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), uluslararası ticaret arenasında rekabetçi olmak isteyen tüm sanayi tesislerinin enerji verimliliği projelerini hayata geçirmeye ve karbon ayak izlerini azaltmaya teşvik ediyor. Dolayısıyla endüstriyel tesislerde yapılacak tesisat yalıtımı uygulamaları sağladıkları enerji verimliliği ve sera gazı salımlarındaki azalma ile sürdürülebilirlik anlamında öne çıkıyor. Hayata geçirilecek olan tesisat yalıtımı uygulamaları; üretim maliyetlerindeki enerji yükünü azaltırken uluslararası pazarlarda daha rekabetçi çözümler sunulması ile mali sürdürülebilirliğe de önemli kazanımlar getirebiliyor. Yalıtım uygulamaları ile düşük karbonlu ve enerji verimli üretime geçmemiz coğrafi yakınlık avantajı ile ülkemizin AB ülkelerine olan ihracatının artmasına da olanak sağlayabilir” dedi.

Tesisat yalıtımı bazı iş kazalarının minimize edilmesini sağlayabilir

Tesisat yalıtımının bazı iş kazalarından korunmada da etkin rol oynadığını söyleyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, açıklamalarına şöyle devam etti; “Endüstriyel proseslerde tesisat elemanlarında farklı sıcaklıklarda sıcak veya soğuk su, kızgın buhar, kızgın yağ, süt vb. birçok akışkan taşınabiliyor. Sıcak su, kızgın buhar veya kızgın yağ taşınan hatlarda yüzey sıcaklıkları çok yüksek oluyor. Çalışanların istemsiz veya kazara söz konusu tesisat elemanlarına temas etmeleri durumunda meydana gelecek iş kazalarına karşı tesisat yalıtımı yapılıp, yüzeyin makul sıcaklıklara getirilmesi işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından şart. Ayrıca düşük sıcaklıklarda akışkanların taşındığı hatlarda da yalıtım yaparak yoğuşmanın ve tesisatın ömrünün korozyonla azalmasının önlenmesi mümkün. Bu noktada tüm tesisat elemanlarına mutlaka yalıtım yapılması gerekiyor.”

Isı, su, ses, tesisat ve yangın yalıtımının tek tek ya da birlikte ele alındığında, binanın ve tesisatın ömrüne de önemli katkılar sunduğuna değinen Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: “Tesisatlarımız vücudumuzdaki damarlar gibi binalarda tüm alanlara dağılıyor. Bu yolla yaşamımız ve konforumuz için gerekli temiz ve şartlandırılmış hava, ısı gibi tüm unsurların taşınması sağlanıyor. Bu çerçevede gürültü ve yangının zararlı etkilerinin tesisatlar vasıtasıyla yayılmaması için yalıtım tedbirlerinin alınması gerekiyor. Bir binada tesisata ısı yalıtımı ile birlikte ses yalıtımı da yaptırılırsa binalarda gürültü azalır ve böylece konfor artmış olur. Tesisat boruları, havalandırma kanalları, elektrik kablolarının şaftları gibi olası bir yangın durumunda en riskli noktaları oluşturan yerlerde yangın yalıtımı yapılması ise can ve mal kaybını ciddi oranda azaltarak daha güvenli binalara kavuşmamızı sağlar. Yeni yapılacak binalarda tesisat yalıtımına da diğer yalıtım uygulamaları kadar öncelik verilmesini ve yapı inşasının vazgeçilmez bir ögesi olarak kabul edilmesini önemli buluyoruz. Enerji verimli, güvenli ve konforlu yapılar için tüm yalıtım uygulamalarını kaliteli malzemeler ile doğru olarak uygulanması gerekiyor.”

Okumaya Devam Et

Trendler

Egepen


Kapanma Süresi 20Saniye