Bizimle iletişime geçin

GENEL

İMDER VE İSDER 2025 YILININ İLK 8 AYINDAKİ MAKİNA SATIŞI VERİLERİNİ AÇIKLADI

Yayınlandı

-

2025’in 8 Ayında Geçen Yılın Aynı Dönemine Göre Yüzde 15 Artışla 

10 Bin 371 İş Makinası Satıldı 


8 Aylık İstif Makinası Satışı ise 8 Bin 314 oldu


İMDER ve İSDER Genel Sekreteri Oğuz Yusuf Yiğit:

“İş ve İstif Makineleri Sektörü; Ülke Sanayisine ve Ekonomimize Değer Katmayı Sürdürüyor”

Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) ile İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) 2025 yılının 8 ayını kapsayan sektör verilerini açıkladı. İMDER verilerine göre 2025 yılının 8 ayında 10 bin 371 adet iş makinası, İSDER online verilerine göre 2025 yılının 8 ayında 8 bin 314 adet istif makinası satışı gerçekleşti. İMDER ve İSDER Genel Sekreteri Oğuz Yusuf Yiğit, 2025 yılının ilk 8 ayında özellikle iç pazarda satışların arttığına dikkat çekerek, “İş ve istif makineleri sektörü; üretim gücü, teknolojik altyapısı ve satış performansıyla ülke sanayisine ve ekonomimize değer katmayı sürdürüyor” dedi.  

İMDER verilerine göre, yaklaşık 5 milyar dolarlık sektörel ciroya sahip iş ve inşaat makineleri sektöründe, 2025’in ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artışla 10.371 adet satış gerçekleşti.

2025 Yılının İlk 6 Ayında 903 Milyon Dolarlık İhracat

İMDER verilerine göre bu yılın 6 ayında yapılan inşaat ve madencilik makinası ihracatı ise geçen yılın aynı dönemindeki 1 milyar 127 milyon dolarlık ihracata göre ılımlı düşüş göstererek, 903 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde ithalat ise 1 milyar 179 milyon dolar oldu. 


2024 yılında toplam 2,14 milyar dolar ihracata ulaşan inşaat ve madencilik makinaları grubunun en fazla ihracat yaptığı ülkeler Almanya, Rusya, ABD, Birleşik Krallık ve İtalya olarak sıralandı. 

İlk 8 Ayda Toplam 8 Bin 314 İstif Makinası Satışı Gerçekleşti

İSDER verilerine göre ise, 2025 yılının ilk 8 ayında toplam 8 bin 314 adet makina satışı gerçekleşti. Yaklaşık 3,5 milyar dolarlık ciroya sahip istif makinaları sektöründe, yurt içi satışların 2024 yılı ile paralel seviyede seyredeceği öngörülüyor.

2025 yılının ilk 6 ayında toplam ihracat 358 milyon dolar olurken, ilk 6 ay toplam ithalat ise 975 milyon dolara ulaştı. İstif makinaları ihracatında ilk sıralarda Rusya, Cezayir, ABD, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri yer aldı.    

Tamamlayıcı alt sektörlerinin gerçekleştirdiği ihracat rakamları da dahil edildiğinde 2024 yılında sektörün ihracatı yaklaşık 1 milyar dolar seviyelerine ulaştı ve bir önceki yıla oranla yüzde 4’lük artış kaydedildi. 

İMDER, İSDER, MAİB, MAKFED iş birliğiyle hazırlanan Makine ve Ekipman Kiralama Pazar Analiz Raporuna göre; Pazar büyüklüğü 120 milyar dolara ulaşan kiralama sektörünün gelecek 15 yıl için yüzde 50 büyüyerek, yaklaşık 180 ila 200 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor.

“İş ve İstif Makineleri Sektörü Ekonomimize Değer Katmayı Sürdürüyor”

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İMDER ve İSDER Genel Sekreteri Oğuz Yusuf Yiğit, “İş ve istif makineleri sektörü; üretim gücü, teknolojik altyapısı ve satış performansıyla ülke sanayisine ve ekonomimize değer katmayı sürdürüyor” dedi.

2025 yılının ilk 8 ayında özellikle iç pazarda satışların arttığına dikkat çeken Yiğit,  “İnşaat sektöründeki canlılık ve yüksek büyüme oranının iş makinelerine olan talebi güçlendiriyor. Avro Bölgesi’ndeki ekonomik yavaşlama ve bölgesel risklerin yarattığı belirsizliklerin ise ihracatta hafif bir gerilemeye yol açtığını da ifade edebiliriz” dedi.

Yiğit, Türkiye ve yurt dışında parasal genişlemeyle birlikte artması beklenen yatırımların sektöre olumlu yansıyacağını belirterek, “İş makinelerindeki güçlü büyüme ve istif makinelerindeki istikrarlı seyrin, sektörümüzün yüksek potansiyelini açıkça ortaya koyduğunu görüyoruz” dedi.

Sektörün yalnızca iç pazarda değil, ihracatta da Türkiye’nin dış ticaretine güçlü katkı sağladığını vurgulayan Yiğit, “Türkiye’de üretilen iş ve istif makinelerinin ulaştığı kalite ve güvenilirlik seviyesini her geçen gün daha fazla ülkeye taşıyoruz. Hedefimiz; sürdürülebilir büyümeyi sürdürerek sektörümüzü küresel ölçekte daha güçlü bir konuma taşımak. İMDER ve İSDER olarak, üyelerimizle birlikte bu hedef doğrultusunda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi

Yayınlandı

-

TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından düzenlenen “15. Farkındalık Ödülleri” kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento, güçlü kurumsal yönetim, risk yönetimi ve iç kontrol mekanizmalarına verdiği önemle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, mesleki farkındalığın gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan kurum ve kişiler ile toplumsal alanda fark yaratan kişi ve kurumları onurlandırmak amacıyla Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından 15 yıldır düzenlenen Farkındalık Ödülleri kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento’nun aldığı bu önemli ödül ile sadece sektöründeki güçlü konumunu değil, aynı zamanda kurumsal yönetim alanındaki öncü ve yenilikçi uygulamalarını da bir kez daha kanıtlamış olduğunu belirten Cimpor Global Holdings İç Denetim, RiskUyum Grup Direktörü Özge Aşcıoğlu, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento markaları olarak, kurumsal değerlerimizi ve sürdürülebilir yönetim anlayışımızı geleceğe taşırken önemli bir gururu yaşıyoruz. İç Denetim fonksiyonumuzun, kurumsal yönetim süreçlerimize kattığı değerin TİDE gibi saygın bir kurum tarafından tescillenmesi bizler için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Bu ödül, OYAK Çimento’nun şeffaf ve etik kurumsal yönetişim anlayışının sektör dışı saygın bir kurum tarafından da takdir edildiğini gösteriyor. Sürdürülebilir başarı ve güven inşa etme yolculuğumuzda, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinden asla ödün vermeden, tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Hedef, iç denetimin katma değerinin anlaşılması

TİDE Yönetim Kurulu tarafından tahsis edilen “Farkındalık Ödülleri”, İç Denetim mesleği ve değerleri ile ilgili toplumsal ve kurumsal farkındalık oluşturmak için gösterilen çabaların teşviki ve desteklenmesi amacıyla düzenleniyor. Her yıl düzenlenen organizasyon çerçevesinde; İç Denetimin güçlü kurumsal yönetişimde, kurum içi kontrollerde ve etkin risk yönetiminde oynadığı önemli rol hakkında toplumsal ve kurumsal bilgi birikiminin artırılması için iyi uygulama örnekleri ödüllendirilerek iç denetimin katma değerinin anlaşılması, genel kabul görmesi ve doğru uygulamanın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca ödüller aracılığıyla akademik, bireysel, toplumsal ve kurumsal alanlardaki farkındalığın geliştirilerek artırılması amaçlanıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu

Yayınlandı

-

Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından ASAŞ Alüminyum, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı adımlarına bir yenisini ekleyerek ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı almaya hak kazandı. ASAŞ, bu belgeyi elde eden alüminyum sektöründeki ilk firma olarak sürdürülebilirlik vizyonunda öncü rolünü bir kez daha ortaya koydu.

ISO 20400 Sertifikası, kurumların yalnızca kendi faaliyetlerinde değil, aynı zamanda tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir iş modellerini benimsemesini teşvik eden uluslararası bir standart olarak öne çıkıyor. Bu sertifika ile ASAŞ, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) sorumluluklarını iş ortaklarıyla birlikte daha güçlü bir şekilde sahiplenerek, sürdürülebilirliği tüm değer zincirine yayma konusundaki kararlılığını kanıtladı.

ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Sürdürülebilirlik, ASAŞ için yalnızca bir hedef değil, tüm iş süreçlerimizin merkezine yerleştirdiğimiz bir yönetim anlayışıdır. ISO 20400 Sertifikası, tedarik zincirimizde de bu yaklaşımı sistematik bir şekilde hayata geçirdiğimizin göstergesidir. Bu sayede iş ortaklarımızla birlikte sadece ekonomik değer yaratmayı değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal faydayı da büyütmeyi hedefliyoruz. ASAŞ olarak, sektörümüzde sürdürülebilir iş modellerine öncülük etmeye ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

ASAŞ, sürdürülebilirlik yolculuğunda bugüne kadar pek çok önemli projeyi hayata geçirdi. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar, karbon ayak izinin azaltılması için yürütülen çalışmalar, döngüsel ekonomiyi destekleyen geri dönüşüm uygulamaları ve toplum yararına geliştirilen sosyal sorumluluk projeleri, bu kapsamda öne çıkan örnekler arasında yer aldı. ISO 20400 Sertifikası ile birlikte bu yaklaşım artık yalnızca kendi faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, tedarik zinciri yönetiminde de uluslararası standartlarla güvence altına alınmış oldu.

Bu önemli adım, ASAŞ’ın yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğin sorumluluklarını da gözeten bir anlayışla hareket ettiğinin altını çiziyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında

Yayınlandı

-

Dünyada 150, Türkiye’de 30 yılı aşkın köklü geçmişe sahip modern su teknolojilerinin öncü markası Wilo, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı çalışmalarıyla üst üste dördüncü kez EcoVadis tarafından en yüksek derece olan Platin Madalya ile ödüllendirildi. Böylece Wilo, EcoVadis tarafından değerlendirilen 150.000’den fazla işletmenin yalnızca %1’lik seçkin grubunda yer aldı.

Wilo, 2025 EcoVadis değerlendirmesinde 88 puana ulaşarak geçtiğimiz yıla göre performansını yükseltti. Bu başarıda tedarik zinciri ve risk yönetimindeki iyileştirmeler ile küresel sağlık yönetimine yapılan yatırımlar etkili oldu. Dortmund’daki merkezde 2026 yılında açılacak Health Cube sağlık merkezi ve Scope 1 ile Scope 2 emisyonlarında kaydedilen ilerleme, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu somutlaştırıyor. Ayrıca Wilo, 2018’de verdiği söz doğrultusunda 2025 sonunda tüm 16 yeşil fabrikasında karbon nötr hedefini hayata geçirerek sektördeki öncülüğünü bir kez daha kanıtlıyor.

Dördüncü Platin, Gücünü Stratejiden Alıyor

Wilo Grubu Başkanı ve CEO’su Oliver Hermes ödüle dair, “EcoVadis’ten aldığımız platin madalya bize büyük bir gurur veriyor. Bu ödül, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir söylem olmadığını, somut etki yarattığını ortaya koyuyor. Bugün sürdürülebilirlik, iş ortaklarımızla paylaştığımız gerçek bir rekabet avantajına dönüştü” şeklinde konuştu.

Çevre duyarlılığı, çalışma koşulları, etik ve sürdürülebilirkaynak kullanımı gibi birçok kriterin değerlendirildiği EcoVadis tarafından ödüllendirilen Wilo, kapsamlı sürdürülebilirlik stratejisi olan ‘Creating, Caring, Connecting’ hedeflerinin çıktılarına bir yenisini daha ekledi.  Wilo, bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilirliği tüm kurumsal stratejisinin merkezine koyuyor. Teknolojiyle karbon azaltımı ve temiz suya erişim sağlayan marka, çevre ve toplum için sorumluluk üstleniyor ve güçlü uluslararası iş birlikleriyle küresel ölçekte etki yaratıyor.

Yeşil Fabrikalarla Sürdürülebilirlikte Dönüm Noktası

Wilo Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve CTO’su Georg Weber ise şu değerlendirmeyi yaptı: “2018’de tüm 16 yeşil fabrikamızın 2025 yılına kadar karbon nötr olacağına söz vermiştik. Bu yılın sonunda bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz ve bu bizim için gerçek bir dönüm noktasıdır.”

Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem ise şunları ekledi: “Türkiye’de yürüttüğümüz projelerde sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış biçimimizin temel unsuru olarak görüyoruz. Üretim süreçlerimizden tedarik zincirimize kadar her aşamada çevresel etkileri azaltmaya odaklanıyoruz. Çalışanlarımızı kapsayan farkındalık programlarımız ve yerel iş birliklerimizle de bu yaklaşımı toplum genelinde yaygınlaştırmaya önem veriyoruz. EcoVadis’ten alınan platin madalya, tüm ekibin katkılarıyla elde edilmiş ortak bir başarıdır.”

Okumaya Devam Et

Trendler