Bizimle iletişime geçin

GENEL

Danfoss, yapay zeka ve enerji verimliliği alanında Google ile stratejik ortaklığa imza atıyor

Yayınlandı

-

Danfoss, veri merkezlerinde enerji tasarrufu sağlayan inovatif çözümleri sektörel bazda teşvik etmek amacıyla, Google Al ile stratejik ortaklığa imza attı. Bu anlaşmayla Danfoss, veri merkezlerinin yeşil enerji dönüşümünü hızlandırmayı, sürdürülebilir soğutma sistemlerini yaygınlaştırmayı ve açığa çıkan atık ısının yeniden kullanılmasında sektöre liderlik etmeyi hedefliyor.  

22-24 Ocak 2024 tarihleri arasında ABD’de gerçekleşen AHR Expo Uluslararası İklimlendirme, Isıtma ve Soğutma Fuarı’nda duyurulan iş birliği, Danimarka’nın Fredericia kentindeki Net Zero Innovation Hub’ın kurucuları arasında da yer alan iki şirket arasındaki güçlü bir ortaklığa dayanıyor. Stratejik anlaşma, Danfoss müşterilerinin ve iş ortaklarının müşteri deneyiminin iyileştirilmesi, kurum içi süreçlere teknolojik bir boyut kazandırılması ve küresel çapta kurum üretkenliğin artırılması amacıyla Google Cloud’un yapay zeka teknolojilerinden daha fazla yararlanmayı hedefliyor.

Danfoss İklimlendirme Çözümleri Başkanı Jürgen Fischer, konuya ilişkin şunları söyledi: “Danfoss olarak, iş ortaklarımızla birlikte veri merkezlerinin iklimlendirmesini sıfırdan inşa etme ve karbondan arındırma yöntemlerimizde devrim yaratmak istiyoruz. Google’la olan iş ortaklığımızda olduğu gibi sektörler arası kurulacak iş ortaklıklarıyla, bugün var olan teknolojileri kullanarak daha iyi ve daha sürdürülebilir veri merkezleri inşa etmeye yönelik adımları birlikte hızlandırıyoruz.”

“Yüksek sistem güvenliği, yüksek enerji verimliliği ve düşük karbon emisyon değerine sahip sistemler sunacağız”

Danfoss Türkiye İklimlendirme Çözümleri OEM ve Gıda Perakendesi Ülke Satış Direktörü Sertan Genç, stratejik ortaklıkla ilgili yaptığı değerlendirmede “Sektörel bazda bilgi paylaşımını ve veri analizini yaygınlaştıracak olan bu anlaşma, analiz edilen verilerle öngörücü analizin devamlılığının sağlanması için gerekli otomasyon sistemlerinin oluşturulmasında itici güç olacak. E-ticaret kanallarında da yapay zeka destekli sohbet teknolojilerinin kullanılmasıyla, kullanıcılara gerçek zamanlı inovatif çözümler sunulacak.   Enerji verimliliği sağlayan ürün ve çözümlerle küresel bir lider olan Danfoss, manyetik kompresör teknolojisi Turbocor® ürünüyle ve kullanıma sunacağı yapay zeka destekli teknolojisiyle kullanıcısına veri merkezleri iklimlendirmesinde yüksek sistem güvenliği, yüksek enerji verimliliği ve düşük karbon emisyon değerine sahip sistemler sunacak. Aynı zamanda veri merkezlerinden açığa çıkan atık ısının depolanıp yeniden kullanılmasına imkan veren modülleriyle, mahalde bulunan ve iklimlendirme sistemleri için ısıya ihtiyaç duyan civar konut ve ticari binalar için yenilebilir enerji kaynağı sağlayacak” diye konuştu.

“Farklı sektörlerin güçlü yanlarını tek çatı altında buluşturan rol model bir ortaklık”

Google Veri Merkezi Yeniliklerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı J.P. Clausen ise “Yarattığımız bu iş birliği bize heyecan veriyor ve büyük bir motivasyon sağlıyor. Müşteri deneyimini optimize etmek, üretkenliği artırmak ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmek için farklı sektörlerin güçlü yanlarını ve geliştirdiği farklı teknolojileri tek çatı altında buluşturan rol model bir ortaklığın harika örneğini gösterebildiğimiz için çok memnunuz. Danfoss’un enerji verimliliğindeki liderliği, Google’ın veri merkezlerinin teknoloji uzmanlığı, veri merkezlerini 7/24 ve karbondan arındırılmış bir şekilde çalışmak için geliştirilmesi vizyonu, 2030 hedefini desteklemeye yardımcı olacak. Danfoss gibi işletmelerin yeni ve daha akıllı yöntemlerle faaliyet göstermesine olanak tanıyan yapay zeka inovasyonunu Google Cloud aracılığıyla sunmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Bosch Home Comfort’tan Air Flux AF2-2C 2 Yönlü Kompakt Kaset Tipi İç Ünite ile Dar Alanlarda Maksimum Konfor

Yayınlandı

-

  • Dar alanlar, koridorlar ve holler için özel tasarlanan Bosch Air Flux AF2-2C 2 Yönlü Kompakt Kaset Tipi İç Ünite, modern tasarım ve yüksek enerji verimliliğini bir araya getiriyor. 
  • Gelişmiş kontrol sistemleri ve üstün hava kalitesi özellikleriyle ticari ve kurumsal mekanlarda konfor standartlarını yükseltiyor.

Bosch Home Comfort, iklimlendirme sektöründeki uzmanlığını ve teknolojik yeniliklerini yansıtan yeni ürünü Air Flux AF2-2C 2 Yönlü Kompakt Kaset Tipi İç Üniteyi pazara sundu. VRF klima sistemleriyle tam uyumlu olarak geliştirilen bu model, özellikle dar alanlar, uzun koridorlar ve holler gibi zorlu iç mekan koşullarına uygun çözüm sunuyor. Şık LED ekranlı paneli, modern çerçeve tasarımı ve enerji tasarruflu DC fan motoru ile hem estetik hem de yüksek performans arayan kullanıcılar için öne çıkıyor.

Yüksek verimlilik ve esnek kapasite seçenekleri

Air Flux AF2-2C, 2,2 kW ile 7,1 kW arasında değişen 6 farklı kapasite seçeneğiyle farklı ihtiyaçlara cevap veriyor. 7 kademeli fan seviyesi, hava akışını kullanım senaryosuna göre hassas şekilde ayarlama imkanı tanıyor. Enerji tüketimini azaltan DC fan motoru, verimli çalışmanın yanı sıra sessiz bir ortam sağlıyor. Entegre LED ekran ise ünitenin çalışma durumu ve ayarlarının kolayca takip edilmesini mümkün kılıyor.

Gelişmiş kontrol ve entegrasyon

Güncellenmiş PCB teknolojisi, Super Link (M1-M2) iletişim protokolü ile VRF sistem bileşenleri arasında sorunsuz veri alışverişi sağlıyor. X1-X2 bağlantısı ARC kablolu oda kontrolörlerini, D1-D2 bağlantısı ise grup kontrolünü destekleyerek merkezi yönetim imkanı veriyor. ARC C IR-2 kızılötesi kumanda, kullanıcıya pratik uzaktan kontrol sağlarken, ARC L oda kontrolörü ile sıcaklık, fan hızı ve mod seçimleri hassas bir şekilde yapılabiliyor.

Üstün konfor ve hava kalitesi

Dahili tahliye pompası (h:1200 mm) yoğuşma suyunu etkili şekilde uzaklaştırarak su sızıntı riskini ortadan kaldırıyor. Yıkanabilir hava filtresi (sınıf G1) havadaki toz ve partikülleri filtreleyerek daha temiz bir ortam yaratıyor. Ayrıca, temiz hava bağlantı portu sayesinde dışarıdan taze hava alınarak iç mekanda daha sağlıklı ve ferah bir atmosfer sağlanıyor.

Yeni Bosch Air Flux AF2-2C, modern tasarımını ileri teknoloji ve enerji verimliliği ile birleştirerek, dar alanlarda dahi üst düzey konfor, verimlilik ve güvenilirlik sunuyor. Bu özellikleriyle hem ticari projeler hem de kurumsal iç mekan çözümleri için ideal bir tercih haline geliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Elite World, Rezidans Konseptine İstanbul’da Bir Halka Daha Ekledi 

Yayınlandı

-

Elite World Hotels & Resorts, franchise iş modeliyle büyümeye devam ediyor. Zincir, rezidans kategorisindeki yeni oteli Elite World Residence İstanbul Başakşehir için Hayat Group İnşaat ile anlaşma imzaladı.

Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, rezidans konseptindeki otellerine bir yenisini daha ekledi. Zincir, bu kapsamda İstanbul’un gelişen bölgesi Başakşehir’de Hayat Group İnşaat ile Elite World Residence İstanbul Başakşehir projesi için franchise anlaşması imzaladı.

Konforlu Yaşam Alanları ve Geniş Sosyal Olanaklar

2027 Ocak ayında kapılarını açması planlanan Elite World Residence İstanbul Başakşehir, 45 otel odası ve 70 rezidans dairesi ile misafirlerini ağırlayacak. 2 bloktan oluşan ve 15 katlı ana binası otel ve rezidans olarak konumlandırılan proje, 600 metrekare alana sahip spa ve fitness alanı, 250 metrekarelik restoranı, açık alışveriş alanı, havuzu ve 400 kişilik 2 toplantı salonuyla iş ve tatil amaçlı konaklamalar için ideal bir deneyim sunacak. İstanbul Havalimanı ve Taksim’e 30 kilometre, Çam Sakura Hastanesi’ne yürüme mesafesinde yer alan proje, hem uzun hem de kısa süreli konaklamalarda iş seyahati, tatil ve sağlık turizmi hedef kitlesine hitap edecek şekilde tasarlandı.

Yeni Dönem İçin Güçlü Adım

Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu,  “Elite World Hotels & Resorts olarak, markamızı Türkiye’nin ve dünyanın farklı noktalarına taşımak için yatırımcılarımızla güç birliği yapmaya devam ediyoruz. Yeni otelimizle birlikte sadece konaklama değil; bulunduğumuz şehre değer katacak, istihdam ve turizm potansiyeli yaratacak adımlar atıyoruz. Elite World Residence İstanbul Başakşehir, zincirimizin rezidans konseptindeki 3. oteli olarak sürdürülebilir büyümemizin örneğini teşkil ediyor. Misafirlerimizin ihtiyaçlarına uygun konfor ve hizmet standartlarımızı her geçen gün daha geniş bir kitleyle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi. 

Elite World Hotels & Resorts CEO’su Orkun Petekçi ise  “Bugün imza attığımız bu anlaşma, franchise iş modeliyle büyüme stratejimizdeki kararlılığımızın önemli bir örneğini oluşturuyor. Zincirimizin İstanbul’daki 9’uncu oteli olacak bu tesis, portföyümüzdeki çeşitliliğin de önemli bir parçası olacak. Yeni otelimizin, İstanbul turizminin gelişimine katkı sağlayacağına ve markamızın büyüme yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz. Yatırımcılarımızın vizyonunu Elite World’ün uluslararası hizmet kalitesiyle buluşturarak güçlü ve sürdürülebilir büyümeye devam ediyoruz.” diye konuştu.

Hayat Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Abdel Halim ise yatırımla ilgili olarak şunları kaydetti: “Gayrimenkul ve karma yaşam projelerinde edindiğimiz deneyimi, turizm sektörünün güçlü markalarından Elite World ile yeni bir boyuta taşıyoruz. Elite World Residence İstanbul Başakşehir, grup olarak markalı otel ve rezidans projelerimizdeki ilk büyük adımımız olacak. Elite World’ün uluslararası hizmet kalitesiyle bölgeye ve İstanbul’a değer katacağımıza inanıyoruz.” 

Okumaya Devam Et

GENEL

Şeffaf iletişim marka sadakatini yüzde 94’e çıkarıyor

Yayınlandı

-

Günümüzde markaların tüketicilerle kurduğu ilişkinin doğası köklü bir değişimden geçiyor. Sadece kaliteli bir ürün ya da hizmet sunmak, müşterilerin güvenini kazanmak için artık yeterli değil. Tüketiciler, markaların arkasındaki değerleri, iş yapış biçimlerini, toplumsal sorumluluklarını ve hatta kriz anlarında sergiledikleri tavırları daha yakından takip ediyor. Özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı çağımızda bilgiye erişimin hiç olmadığı kadar kolay hale geldiğini vurgulayan İnomist iletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, şeffaf iletişimin markalara kazandırdığı avantajlara dikkat çekiyor.

Tüketicilerin yüzde 90’ı satın alma kararında şeffaflığa öncelik veriyor

Şeffaf iletişimin artık bir tercih olmanın ötesinde zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken Sibel Selvi, şunları söylüyor: Araştırmalar bu dönüşümü net bir şekilde ortaya koyuyor. NielsenIQ verilerine göre tüketicilerin yüzde 72’si, bir markanın amacını ve değerlerini açıkça ortaya koymasının satın alma kararlarını doğrudan etkilediğini belirtiyor. Label Insight tarafından yapılan başka bir araştırma ise tüketicilerin yüzde 94’ünün şeffaf davranan markalara daha sadık kaldığını gösteriyor. Benzer şekilde WebFX’in yayımladığı istatistiklere göre tüketicilerin yaklaşık yüzde 90’ı satın alma kararında şeffaflığı en önemli faktörlerden biri olarak görüyor. Bu oranlar, şeffaflığın artık marka değerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.

Güven inşa etmenin en etkili yolu açık iletişim

Peki, şeffaf iletişim neden bu kadar önemli? Öncelikle güven inşa etmenin en etkili yolu açık iletişimden geçiyor. Tüketiciler, markaların hatalarını gizlemesindense sorumluluk almasını ve çözüm yolunu şeffaf şekilde paylaşmasını tercih ediyor. Kriz dönemlerinde şeffaf iletişimi öncelik haline getiren şirketler, tüketiciler tarafından çok daha güvenilir bulunuyor. Bu da itibar yönetiminde şeffaflığın kritik bir rol oynadığını gösteriyor. Bununla birlikte şeffaflık, müşteri sadakatini ve marka bağlılığını artırıyor. Şeffaf markalar yalnızca tercih edilmekle kalmıyor, aynı zamanda tüketicilerin gözünde “savunulmaya değer” hale geliyor.

Şeffaflık, verilerin güvenilir şekilde paylaşılmasını gerektiriyor

Elbette markaların şeffaflık konusunda adım atması kolay değil. Ölçülmesi güç veriler, farklı kültürel beklentiler ve rekabet kaygıları şirketlerin önüne önemli engeller çıkarabiliyor. Bu noktada şeffaflık sağlamak, birçok farklı aktörün verilerinin uyumlu ve güvenilir şekilde paylaşılmasını gerektiriyor. Ancak bu süreçte bilgi eksiklikleri veya doğrulama sorunları yaşanabiliyor. Şeffaflık ile “ticari sırların korunması” arasındaki ince denge, markalar için zaman zaman kafa karıştırıcı bir alan oluşturuyor. Çok fazla bilgi paylaşımı rakipler için avantaj yaratabileceği gibi tüketicilerde de karmaşa doğurabiliyor. Bununla birlikte, dünyada öne çıkan uygulamalar şeffaf iletişimin doğru şekilde kurgulandığında markalar için ciddi bir değer yarattığını ortaya koyuyor. Vogue Business tarafından “radikal dürüstlük” olarak tanımlanan akım, markaların başarılarının yanı sıra hatalarını da samimiyetle paylaşmasını kapsıyor. Bu yaklaşım özellikle genç kuşak tüketiciler arasında büyük yankı buluyor.

Uzun vadeli başarının temel koşulu, şeffaf iletişim stratejisi

Gelinen noktada şeffaf iletişim stratejisi oluşturmak günümüz markaları için artık bir tercih değil, uzun vadeli başarının temel koşullarından biri. Tüketiciler markalardan dürüstlük, hesap verebilirlik ve samimiyet bekliyor. Bu beklentiyi karşılayabilen şirketler hem güven hem de sadakat kazanarak rekabette öne çıkıyor. Buna karşın şeffaflıktan uzak duran markaların, dijital çağda itibarlarını koruması giderek zorlaşıyor. Şeffaf iletişim, geleceğin güçlü markalarının olmazsa olmaz yapıtaşı olmaya aday görünüyor.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler