Bizimle iletişime geçin

GENEL

DAIKIN TÜRKİYE, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE I-REC SERTİFİKASIYLA ÖNCÜ OLURKEN AVRUPA’NIN FANCOİL ÜRETİM MERKEZİ HALİNE GELDİ 

Yayınlandı

-

Daikin Türkiye, Sakarya Hendek’teki üretim tesisinde hem çevresel hem de teknolojik yeniliklerle sektöre öncülük ediyor. 2020 yılında ilk fazı, 2023 yılında ise ikinci fazı hayata geçirilen çatı üstü GES (Güneş Enerji Santrali) projesiyle, I-REC sertifikası alarak yenilenebilir enerji taahhütlerini belgeleyen Daikin Türkiye, karbon nötr olma yolunda önemli bir adım attı. Daikin Türkiye ayrıca, Avrupa’nın tek fancoil üretim merkezi olarak Hendek tesisinde yüksek verimli fancoil üretimi gerçekleştiriyor. Tüm kaset tipi fancoil serisini yerli olarak Hendek Üretim Tesisinde üreterek, Avrupa ve CIS pazarına ihraç ediyor.

İklimlendirme sektöründe 100 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Daikin, Türkiye’de sürdürülebilir üretim anlayışını Sakarya Hendek’teki üretim tesisiyle güçlendirmeye devam ediyor. Hendek’te kurulan çatı üstü Güneş Enerji Santrali (GES) sayesinde Daikin Türkiye, tüm enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılayarak, karbon nötr olma hedefi doğrultusunda ilerliyor. Bu kapsamda alınan I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası), Hendek tesisinde kullanılan elektriğin tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiğini ve sıfır emisyon hedefinin başarıyla sağlandığını belgelendiriyor. 

Bu çevre dostu enerji yatırımlarının yanı sıra Hendek tesisi, Daikin Grubu içerisinde Avrupa pazarına ihraç edilen tüm fancoillerin üretim merkezi konumuna geldi. Daikin Türkiye, AR-GE merkezinde Türk mühendislerin katkılarıyla geliştirdiği yenilikçi teknolojilerle, fancoil üretiminde Avrupa’ya tek tedarikçi olma sorumluluğunu üstleniyor. Bu kapsamda, Daikin Türkiye Hendek tesisinde tüm kaset tip fancoil serisinin üretimini gerçekleştiriyor ve bu ürünleri Avrupa ve çevresindeki ülkelere ihraç ederek bölgedeki pazar payını daha da güçlendiriyor.

DAIKIN ÜRETİM TESİSİ YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIYOR

Daikin Türkiye, sürdürülebilirlik yolundaki adımlarını Hendek’teki GES (Güneş Enerji Santrali) projesi ile hızlandırdı. Daikin Türkiye, ilk fazını 2020 yılında hayata geçirdiği GES (Güneş Enerji Santrali) projesinin ikinci fazını Ağustos 2023’te tamamlayarak toplamda 7,84 MWp kurulu güce ulaştı. Daikin Türkiye 2023 mali yılı raporuna göre, Hendek Üretim Tesisi’nde söz konusu yılda GES projesinden ürettiği enerjiyi ihraç ederek tükettiği toplam 9.634 MWh elektrik enerjisinin tamamının yenilenebilir enerji kaynaklarından kullanıldığını dünyanın en yaygın sertifikasyonu I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası) ile belgelendirilmiştir. Bu veri de elektrik tüketiminde sıfır emisyon elde edildiğinin bir göstergesidir. Böylece Daikin Türkiye, 3.969 t-CO2 emisyon salımına engel olarak eş değeri 112.717 ağacı kurtarmış ve karbon nötr şirket olma hedefine bir adım daha yaklaşmıştır. 

DAIKIN TÜRKİYE, FANCOIL ÜRETİMİNDE AVRUPA’NIN TEK MERKEZİ 

Buna ek olarak, Daikin Türkiye’nin Sakarya Hendek’teki üretim tesisi, Avrupa’nın tek fancoil üretim merkezi olarak konumlandı. Daikin Türkiye, Türk mühendislerin geliştirdiği yenilikçi AR-GE çalışmaları sonucunda tüm kaset tip fancoil serisini üreterek Avrupa pazarına ihraç ediyor. FWF-D ve FWC-D model yeni nesil kaset tip fancoil cihazları; ofisler, oteller ve rezidanslar gibi geniş alanlarda hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de konforlu iklimlendirme çözümleri sunuyor. EC motor teknolojisi ile yüksek enerji verimliliği sağlayan bu cihazlar, düşük ses seviyesi ve şık tasarımlarıyla da dikkat çekiyor.

HEYECAN VERİCİ GELİŞMELER BASINLA PAYLAŞILDI

Daikin Türkiye, sürdürülebilirlik projeleri ve sektördeki liderliği hakkında daha fazla bilgi paylaşmak için 18 Kasım’da bir basın yemeği düzenledi. Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcıları Olcay Avcı ve Tuncer Gülsaran, katılımcılara yenilenebilir enerji yatırımları, I-REC sertifikası ve Avrupa pazarındaki fancoil üretimindeki başarıları hakkında detaylı bilgiler sundu. 

Daikin Türkiye, Sakarya Hendek’teki üretim tesisinde gerçekleştirdiği yenilenebilir enerji yatırımları ve inovatif üretim süreçleri ile yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da öncü şirketlerinden biri konumuna yükseliyor. I-REC sertifikasıyla karbon nötr üretim hedefinde emin adımlarla ilerleyen Daikin Türkiye, Avrupa pazarına ihraç ettiği yüksek verimli fancoil ürünleri ile iklimlendirme sektöründe sürdürülebilir çözümler sunmaya devam ediyor. Şirket, hem çevresel hem de endüstriyel anlamda değer yaratarak, Türkiye’nin Avrupa’daki gücünü pekiştiriyor ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamayı sürdürüyor. 

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Bi’Boya Comfort Kolay Temizlenen ile  Pürüzsüz ve Temiz Duvarlar

Yayınlandı

-

İnsan ve çevre dostu iç cephe boyaları ile yaşam alanlarının atmosferini değiştiren Bi’Boya’nın özel formüllü Comfort Kolay Temizlenen boyası, duvarlardaki kir ve lekeleri kolayca temizleyerek estetik ve pratik bir çözüm sunuyor. 

Bi’Boya’nın, özel teknolojiyle geliştirdiği leke itici, su bazlı Comfort Kolay Temizlenen iç cephe boyası ile duvar boyalarındaki lekeler ve kirler sorun olmaktan çıkıyor.

Lekelere karşı güçlü koruma

Bi’Boya’nın, iç mekanlarınızı dönüştürmek için özel olarak geliştirilmiş Comfort Kolay Temizlenen boyası boya özelliklerini bozmadan; çay, kahve, meyve suyu, çimen, çamur, ruj, toz ve parmak izi gibi inatçı lekeleri kolayca temizliyor. Hatta bir gün boyunca yüzeyde kalan lekeler bile mükemmel bir şekilde silinebiliyor.  İpek mat dokusu ile duvarlarınıza pürüzsüz bir görünüm kazandırırken, rulo izi bırakmadığı gibi, rötuşları de belli etmiyor. 

Çevre dostu ve sağlıklı formül

Su bazlı ve solvent içermeyen formülü ile insan ve çevre sağlığına zarar vermeyen Bi’Boya Comfort Kolay Temizlenen, düşük VOC değeri ile iç mekan hava kalitesini koruyor. İçeride oluşan nemi dışarı atarak duvarların nefes almasını sağlıyor.

Üstün örtme gücünün yanında içeride oluşan nemi de dışarıya atarak duvarların nefes almasını sağlayan ürün, solvent içermediği ve su ile seyreltildiği için de kokmuyor. 

Çevre dostu formülü ile yeşil bina sertifikasyonlarına uyum sağlayan Bi’Boya, sürdürülebilir bir gelecek için tercih ediliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Yeni Yönetmelik ile 1,5 Yılda Mogan Gölü Kadar Sudan Tasarruf Hedefleniyor

Yayınlandı

-

Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği güncellendi. Belli büyüklük ve tipteki kamu binaları ile özel binalarda yağmur suyu ve gri su sistemlerinin kurulumunu zorunlu kılan düzenleme sayesinde 1,5 yılda Mogan Gölü kadar sudan tasarruf edilmesi hedefleniyor.

Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, atık suyun 2/3’ünü oluşturan gri su kullanımı ile sağlanacak avantajlara, depolama sistemlerinin kurulum maliyetlerine, amortisman sürelerine ve güvenli depolamanın önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Yıllık ortalama 4 milyon metreküp su tasarrufu sağlanacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikte binalarda yağmur suyu ve gri su kullanımı konusunda değişikliğe gidildi. Buna göre, gri su sistemleri, yatak sayısı 200’den fazla olan konaklama tesisleri, yapı inşaat alanı 10 bin metrekareden büyük olan AVM’ler ve yapı inşaat alanı 30 bin metrekareden büyük kamu binalarında zorunlu olacak. Böylece binalarda yıllık ortalama 4 milyon metreküp su tasarrufu sağlanacak.

“Yağmur suyu ve gri su kullanımını teşvik eden Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile 1,5 yılda Mogan Gölü kadar sudan tasarruf edilmesi hedefleniyor” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, gri su kullanımının önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu:

“Gri su olarak adlandırılan kullanım suyu, tuvaletlerden gelen ve fosseptik atığı içeren siyah su haricindeki suları kapsıyor. Apartmanlarda, otellerde ve işletmelerde; duş alma, el yıkama, bulaşık veya çamaşır yıkama amacıyla kullanılan atık su, gri su olarak tanımlanıyor. 

“Sudan yüzde 30 ila 50’lere varan oranlarda tasarruf sağlıyor”

TÜİK’in yayınladığı 2022 yılı ‘Su ve Atık Su İstatistikleri’ne göre; belediyeler tarafından içme ve kullanma suyu şebekesine çekilen kişi başı günlük ortalama su miktarı 229 litre iken kişi başı günlük ortalama atık su miktarı 197 litre. Atık suyun 2/3’ünü oluşturan gri suyun; bahçe sulamada, tuvalet rezervuarlarında ve temizlik amacıyla kullanılması sayesinde sudan yüzde 30 ila 50’lere varan oranlarda tasarruf sağlanabiliyor. Böylece gri su kullanarak hem kişilerin su ayak izini hem de su giderlerini düşürmek mümkün hale geliyor.

Kanalizasyon sistemleri üzerindeki yükü azaltıyor

Üstelik gri su kullanımı yalnızca ekonomik değil, çevresel fayda da sağlıyor. Gri su, kanalizasyon sistemleri üzerindeki yükü azaltıyor. Sağladığı bu avantaj, taşkınlarla mücadelede kritik önem taşıyor. Ayıca yeraltı su kaynaklarını koruyor ve suyun geri dönüştürülmesini sağlayarak, ekosistem üzerindeki baskıyı hafifletiyor” dedi.

Osman Yağız, gri su depolama sistemlerinin kurulum maliyetleri ve amortisman süreleri hakkında da şunları söyledi:

“Proje maliyetini ortalama yüzde 0.5 ila 0.7 artırıyor”

Yağmur suyu ve gri su depolama sistemlerinin kurulum bedelleri, GRP su deposunun ve basınçlandırma sistemlerinin kapasitesine ve projeye göre değişiyor. Konutlara kurulan küçük sistemler için fiyatlar 1.500 ila 5 bin dolar aralığında değişiyor. Endüstriyel ve büyük ölçekli projeler içinse fiyatlar 10 bin dolardan başlıyor. Bu sistemlerin yeni inşa edilen binalara eklenmesi proje maliyetiniortalama yüzde 0.5 ila 0.7 oranında artırıyor. Ancak sistem, sağladığı su tasarrufu sayesinde yatırım maliyetini 5 ila 10 yıl içerisinde amorti ediyor.

“Mülk değerini yüzde 5 ila 15 artırıyor”

Su yönetiminde çevre dostu ve ekonomik avantajlar sunan yağmur suyu ve gri su depolama sistemleri, mülk değerini de yüzde 5 ila 15 oranında artırıyor. Üstelik modüler olan GRP su depoları, mevcut binalara da kolaylıkla kurulabiliyor.” dedi.

Osman Yağız, konuşmasında, gri su sistemlerinde güvenli depolamanın önemine de dikkat çekti:

“Gri suyu toplayıp, DIN 4046 standardına uygun kalitede arıtıp, güvenlik ve sağlık kriterlerini karşılayacak şekilde depolamak gerekiyor.

Su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor

Ekomaxi olarak, yüksek mühendislik malzemesi olan cam elyaf takviyeli kompozit malzemeyle ürettiğimiz GRP su depolarımız ile suyun kalitesini koruyoruz. Çünkü GRP depo, geleneksel sistemlerde olduğu gibi aşırı sıcak ve aşırı soğuklarda dış ortam şartlarından etkilenmiyor. GRP panellerin pürüzsüz yüzey yapısı ve cam elyaf içeriği sayesinde UV ışınlarının geçirgenliği sıfıra yakın olduğu için su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et

GENEL

DemirDöküm’ün İş Ortaklarıyla Güney Kore’de Buluştu

Yayınlandı

-

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından DemirDöküm, iş ortaklarının motivasyonunu artırmak ve satışlarını desteklemek için her sene birbirinden farklı konseptte düzenlediği etkinliklerine yenisini ekledi. Şirket bu sene ödüllü seyahat kampanyası kapsamında başarılı olan iş ortaklarını teknoloji ve geleneklerin muhteşem uyumuyla bilinen Güney Kore’de ağırladı. Beş gün süren organizasyonda katılımcılar hem ülkenin modern yüzünü hem de zengin kültürel mirasını keşfetme fırsatı buldu.

DemirDöküm’ün gelenekselleşen yurt dışı seyahat programı, bu yıl Uzak Doğu’nun dinamik ülkesi Güney Kore’de gerçekleşti. DemirDöküm, yeni ürün gamını, müşteri beklentilerindeki değişimleri ve satış sonrası hizmetlerdeki yenilikleri Seul ve Busan şehirlerini kapsayan kültürel turda paylaştı.

Program, dünya tarihinin en çarpıcı noktalarından biri olan DMZ (Askerden Arındırılmış Bölge) ziyaretiyle başladı. Kuzey ve Güney Kore arasındaki 4 km genişliğindeki tampon bölge, Soğuk Savaş döneminin canlı bir tanığı olarak ziyaretçilerini etkileyici bir tarih yolculuğuna çıkardı. Ardından Seul ve Busan şehirlerinin tarihi ve doğal güzelliklerini içeren çok özel bir program gerçekleştirildi. 

Isı Pompası satışlarında başarılı olan iş ortaklarını bir araya getiren etkinlikte katılımcılar, hem dünyanın en özel bölgelerinden birini güzel bir programla ziyaret etme, hem de DemirDöküm’ ün 2025 yılı plan ve hedeflerini istişare etme fırsatını da yakalamış oldu.  

Okumaya Devam Et

Trendler