Bizimle iletişime geçin

RÖPORTAJ

“Daikin Olarak 2050 Yılına Kadar Karbon Nötr Şirket Olma Hedefiyle Hareket Ediyoruz “

Yayınlandı

-

Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Olcay AVCI: “Sürdürülebilirliği odağına almış bir şirket olarak, iklim krizi ve çevre konusundaki farkındalıkları artıracak projeler hayata geçirmeyi de önemsiyoruz.“

  1. Markanız/Firmanız tarafında son bir yılda ne tür gelişmeler oldu, kısaca bahsedebilir misiniz?

Daikin Türkiye olarak geçtiğimiz yıl içerisinde pazara hem verimliliği yüksek yenilikçi ürünler sunduk hem de AR-GE merkezimiz ile birlikte çeşitli ürün geliştirmeleri gerçekleştirdik. Bildiğiniz üzere iklimlendirme sektöründe 100 yıllık geçmişe sahip köklü bir şirket olarak Daikin Industries Ltd.’nin bir parçasıyız. Sektöre birçok yeniliği sunmuş bir şirketin parçası olarak, biz de AR-GE ve inovasyona çok önem veriyoruz. 2023 mali yılımız içerisinde; otel, rezidans, ofis ve hastane gibi geniş alanların iklimlendirmesinde tercih edilen fancoil cihazını çok daha efektif özelliklerle donatarak FWE-F cihazını tasarladık. Türkiye ve CIS pazarında en çok satılan model olan FWA-A ürününün geliştirilerek FWE-F model ürünün oluşturulmasında Daikin Türkiye AR-GE mühendislerinin önemli bir rolü olduğunu belirtmek isterim. 

Bununla birlikte; Daikin Europe N.V. tarafından yürütülen “Loop By Daikin” soğutucu akışkan programını Şubat 2023 itibariyle hayata geçirdik. Loop by Daikin projesiyle; Avrupa’ya ihraç edilmek üzere Hendek fabrikamızdada üretilen R410A soğutucu akışkanına sahip VRV dış üniteler için yeni soğutucu akışkan kullanmak yerine dönüşümden kazanılmış soğutucu akışkanları kullanıyoruz.

2023 yılı içerisinde pazara sunduğumuz öne çıkan ürünlerden biri ise Stylish klimamız. Yeni nesil soğutucu akışkan R32 ile çalışan Daikin Stylish, düşük GWP (Küresel Isınma Potansiyeli) değeri ve daha yüksek enerji verimliliği potansiyeli sayesinde daha düşük bir çevresel etkiye sahip bir ürün olarak dikkat çekiyor. Havayı temizleyen, alerjenleri filtreleyen yüksek verimli bir klima olmasının yanı sıra az enerji tüketerek tasarruf da sağlıyor. Stylish klimanın hem ısıtmada hem soğutmada A+++’a varan verimlilik değerleri ile sektörün en yüksek verimlilik sunan ürünleri arasında yer aldığını belirtmek isterim. 

Daikin olarak 2050 yılına kadar karbon nötr şirket olma hedefiyle hareket ediyoruz. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz ürünlerden her türlü faaliyete kadar bu hedef doğrultusunda hareket ediyoruz. Sürdürülebilirliği odağına almış bir şirket olarak, iklim krizi ve çevre konusundaki farkındalıkları artıracak projeler hayata geçirmeyi de önemsiyoruz. Şimdiye kadar bu amaca hizmet eden, 5-12 yaş arası çocuklara çevre konusunda farkındalık kazandırmayı amaçlayan Temiz Hava Elçileri projemiz kapsamında 1840 Temiz Hava Elçisi’ne ulaştık. Bunun yanı sıra; İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Çalışmaları Uygulamalı Ruh Sağlığı Yüksek Lisans Programı Koordinatörü Prof. Dr. Tamer Aker’in iklim krizinin olumsuz etkilerine dikkat çekmek amacıyla hayata geçirdiği MaratHOME projesinin sponsorluğunu üstlendik. Şimdi olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de çevre ve iklim farkındalığı adına çalışmalarımıza devam edeceğiz. 

Daikin Türkiye olarak 2023 yılında hem ihracat başarılarımız ödüllendirildi hem de jürisinin halk olduğu tüketici ödüllerine de layık görüldük. Öne çıkanlarından bahsetmem gerekirse; İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından verilen, “2023 İhracatın Liderleri” ödüllerinde “En Çok Split Klima İhracatı Yapan Firma” kategorisinde bu yıl da birinci olarak 9’uncu kez şampiyon olduk. Aynı zamanda “En Çok İhracat Yapan Firma” kategorisinde de 6. kez ödül alarak sektördeki başarımızı bir kez daha gösterdik. Müşteri deneyimini en iyi yaşatan markaların ödüllendirildiği “Şikayetvar A.C.E. Awards” kombi kategorisinde bu yılın birincisi olduk. Yılın İtibarlıları’nın seçildiği The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri’nde soğutma kategorisinde birincilik ödülünü aldık. Marketing Türkiye’nin düzenlediği ALFA Awards 2023’te de Soğutma Kategorisi’nde üç yıl üst üste birincilik ödülünün sahibi olduk.

  1. Enerji kaynakları kısıtlı olan bir ülke olarak Türkiye’de Enerji Verimliliği kapsamında VRF Sistemleri ve Isı Pompaları kullanımı için neler söylemek istersiniz?

Günümüzde çevreci enerji kaynaklarına yönelinmesi ve artan enerji maliyetleri, ısı pompalarını her geçen gün daha da tercih edilir kılıyor. Bu cihazlar tükettikleri enerjinin yaklaşık yüzde 80’ini ortam havasından veya jeotermal enerjiden elde ediyor ve sadece yüzde 20 elektrik kullanıyor, bu nedenle fosil yakıt kullanan sistemlerin yerini alabilecek, çevre dostu bir alternatif olarak görülüyor. Ayrıca bu çalışma sistemi sayesinde enerji faturalarına yansıyacak uzun vadeli tasarruf, tüketici açısından da ısı pompasının öncelikli avantajı olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa’da 2025 yılına kadar her yıl en az 3,5 milyon ısı pompasının kurulması ve yıllık yüzde 30’dan fazla bir büyüme oranına ulaşılması bekleniyor. Bugün birçok projede iklimlendirme çözümü olarak tercih edilen ısı pompaları; müstakil bir evin veya bir villanın iklimlendirilmesi için de kullanılabilecek en verimli ve en temiz teknoloji olarak kullanılıyor.

  1. VRF Sistemleri ve Isı Pompaları hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Çevre Dostu teknolojiler olarak ürünlerinizin çalışma sistemleri ve sistemin prensipleri hakkında neler söylemek istersiniz?

Isı pompaları tükettikleri enerjinin yaklaşık yüzde 80’ini ortam havasından veya jeotermal enerjiden elde eden ve sadece yüzde 20 elektrik kullanan bir teknoloji. Bu nedenle fosil yakıt kullanılan sistemlerin yerini alabilecek çevreci bir çözüm olarak da dünyada kabul görüyor ve hatta birçok ülkede kullanıcıların ısı pompası ile iklimlendirme yapmaları verilen nakdi teşviklerle destekleniyor. 2050 yılına kadar tüm faaliyetlerinde, sattığı ürün ve çözümlerinde sera gazı emisyonlarını net sıfıra indirme hedefi ile ilerliyoruz, bu alanda konutlardan ticari yapılara kadar pek çok bina için geniş yelpazede çözümler sunuyoruz. Örnek olarak bahsetmek gerekirse; ısı pompası sistemi ile bir villanın hem ısıtma hem soğutma hem de kullanım sıcak su ihtiyacı tek bir sistemle karşılanabiliyor. Özellikle doğalgazın olmadığı bölgelerdeki müstakil evlerin veya villaların iklimlendirme sorununa en efektif çözüm olarak ısı pompaları öne çıkıyor. 

VRV ya da bir diğer adıyla VRF klima sistemleri, ısıtma ve soğutmayı tek bir sistemden sağlayan merkezi iklimlendirme sistemleridir. Montaj, kullanım kolaylığı ve enerji verimliliği sayesinde VRV sistemleri; oteller, restoranlar gibi alanların yanı sıra farklı büyüklüklerdeki birçok projede de tercih edilmektedir. Daikin olarak daha düşük karbon emisyonuna sahip R32 soğutucu akışkana sahip çözümlerimizle bugün birçok çapta projede çözüm ortağı olarak yer alabiliyoruz.  

  1. VRF Sistemlerinde ve Isı Pompalarında hangi ürünlere/markalara sahipsiniz? Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin ilgili müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz?

İklimlendirme sektörünün öncü markası olarak, mucidi olduğumuz havadan suya ısı pompası sistemleri ve R-32 soğutucu akışkanını birleştirerek, kullanıcılarımıza bu alanda çevreci ve avantajlı ürün seçeneği sunuyoruz. Isı pompaları ile hem ısıtma hem soğutma hem de kullanım sıcak su ihtiyacı tek bir sistemle karşılanabiliyor. 

Altherma ürünümüz hava kaynaklı ısı pompaları; segmentinin en verimli ürünü. Daikin Altherma, elektrikli ısıtıcılara göre 4,7 kata, LPG ve mazota göre 4,3 kata kadar, ithal kömüre göre 2 kata kadar daha ekonomik bir işletim sunuyor. Daikin Altherma yüzde 20 elektrikle çalıştığı için, ortama atık gaz yaymayan bu sistem, bacaya da gereksinim duymuyor. Ek olarak yakıt depolama gibi bir ihtiyacı ve bunun maliyetlerini de ortadan kaldırıyor. Son derece güvenli olan ısı pompaları, sürdürülebilirlik açısından da tercih sebebi oluyor. Yüksek teknolojiyle donatılan ısı pompaları; uzaktan online kontrol, saatlik planlama, dış hava sıcaklığına göre ev sıcaklığı değişimi gibi birçok detaylı kontrol ekipmanlarına sahip olduğu için akıllı ev sistemlerine ek bir ekipman kullanmadan bağlanabiliyor. Özellikle Türkiye’nin ılıman iklim koşulları göz önüne alındığında; ısıtmadaki sezonluk verimlilik kat sayısı (SCOP) çok yüksek değerlere çıktığından verimlilik kat sayısı da yükseliyor. Bu da hem elektrik faturalarının düşük olmasını hem de elektrik tüketiminin azalmasına bağlı olarak karbon salımının azalmasına, dolayısıyla daha çevreci hale gelmesini sağlıyor.

Buna ek olarak hibrit ısı pompası çözümlerimiz ile de pazarda fark yaratıyoruz. Daikin Altherma hibrit ısı pompası, diğer hibrit sistemlerin tamamıyla kombi moduna geçtiği durumların aksine, özgün ‘Hibrit Kontrol Mantığı’ ile ısı pompası ve gaz kazanını aynı anda etkin bir şekilde kullanarak maliyet verimliliğini maksimize ediyor. Bu özel kontrol mekanizması sayesinde, enerji kullanımını optimize ederek her iki sistemden de en uygun koşullarda faydalanılmasını sağlıyor.

Gelecek dönemde; satın alım aşamasında daha maliyetli olmasına rağmen bunu kısa sürede kompanse/amorti ettiği ve orta vadede daha kazançlı ve verimli olduğu anlaşıldığında; ısı pompalarına daha fazla rağbet olacağını düşünüyorum. Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan hibrit ısı pompası ile çalışmalarımız bir adım öteye taşınmış oluyor. Bu sistemde; yaşadığımız alanda bir kombi, aynı zamanda split ısı pompası iç ünitesi ve dış ünitesi bulunuyor. Kombinin iç ünitesiyle split ısı pompasının iç ünitesi ayrı bir şekilde evde dururken; yekpare ve eş zamanlı şekilde çalışabiliyor. Belli bir sıcaklık aralığında ısı pompasıyla kombiyi eşzamanlı çalışacak şekilde ayarlayabiliyoruz. Belirli bir sıcaklığın üstünde de ısı pompası COP değerleri (performans katsayısı) çok verimliyse tüketim az olacağı için sadece ısı pompasının çalışması yönünde sistemi optimize edebiliyoruz. Hibrit ısı pompasının farkı ve avantajını özet olarak bu şekilde aktarabilirim. 

Daikin VRV sistemleri bir binanın hassas sıcaklık kontrolü, havalandırma, sıcak su gibi tüm ihtiyaçlarını tek bir merkezden karşılar. Bizim bu alanda VRV IV+ Serisi, sahada hızlı ayar yapılması, hataların kolayca okunması ve temel işlevlerin kontrol edilmesini sağlayan dış ünite ekranına sahip olmasıyla öne çıkıyor diyebilirim. Isı pompası teknolojisine sahip VRV IV S serisi ürünümüz mini VRV model dış ünitesi ile esnek montaj için yerden tasarruf sağlayan gövde tasarımı ile öne çıkıyor. Yüksek güç talebinin olduğu dönemlerde pik enerji tüketimini yüzde 30 ila 80 arasında sınırlama imkanını da beraberinde sunuyor. Ticari binalarda açık alana montajın mümkün olmadığı durumlar için invisible VRV IV i serisi dış üniteyi de geliştirerek pazara sunduk. Burada dış ünite iki parçaya ayrılabiliyor, dışarıdan sadece menfezinin görünmesi nedeniyle her türlü alana sorunsuz uyum sağlıyor, çatıya veya arka avluya montaj gerektirmiyor. Bu özellikleriyle tarihi binalar ve restorasyon alanının kısıtlı olduğu projeler için özel çözüm sunan bir ürünümüz olarak öne çıkıyor.

İlk kez 42 yıl önce Daikin’in geliştirdiği VRV teknolojisine, üstün özelliklere ve daha düşük GWP (küresel ısınma potansiyeli)’ne sahip olan R32 soğutucu akışkanlı VRV 5 Isı Geri Kazanımlı Dış Ünite’yi de ekledik. 2022 yılının Aralık ayında pazarda yerini alan ve yeni bir çözüm olarak öne çıkan VRV 5 Isı Geri Kazanımlı Dış Ünite, önceki nesil cihazlara göre sezonsal verimlilikte yüzde 13’lük bir artış gösteriyor. Sistem, bu oranla pazarda sezonsal verimliliğin lideri konumuna ulaşıyor. Aynı zamanda farklı binalar ve farklı kurulum alanları için gerekli esnekliği gösterecek biçimde tasarlanmış olması sistemin en önemli avantajları arasında yer alıyor.

  1. Markanızın/Firmanızın Türkiye İklimlendirme Pazarındaki konumu ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Bu kapsamda öngördüğünüz hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

İSKİD 2023 sektör istatistik verilerine göre; ısı pompası sistemlerinde son 5 yılda ithalat %570, yurtiçi 

satış ise %265 seviyelerinde arttı. 2023 yılında ise havadan suya ısı pompalarının ithalatında ve iç 

pazar satışlarında geçen yıla oranla %45’in üzerinde bir artış gerçekleştiği; artan bakır boru 

maliyetleri nedeniyle monoblok tip ısı pompasına yönelim olduğu ve satış oranının 2023 yılında 

önceki yıla göre %50 seviyelerine ulaştığı da kaydediliyor. 

Günümüzde çevreci enerji kaynaklarına yönelinmesi ve artan enerji maliyetleri ısı pompalarını her 

geçen gün daha da tercih edilir kılıyor. Özellikle doğalgazın olmadığı mahallerin iklimlendirme 

sorununa en efektif çözüm olarak ısı pompaları öne çıkıyor. Biz de Daikin olarak Altherma 

ürünümüzün yanı sıra, hibrit çözümlerimizle de bu alanda her türlü çözümü sağlıyoruz. 

Önümüzdeki dönemde de sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda daha düşük karbon 

emisyonlu ürünlerimizle hizmet vermeye devam edeceğiz.  

  1. İklimlendirme sektörünün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı da takip ediyoruz, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?

Daikin olarak, 2050 Çevre Vizyonumuz doğrultusunda ürün ve hizmetlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Isı pompası ürün gamında R290 soğutucu akışkanı ile belirli ürün modellerini piyasaya sunmayı planlıyoruz. Böylece daha düşük karbon ayak izine sahip çözümlerimizi pazara sunmuş olacağız.  

Aynı zamanda üniversite işbirliklerine de önem veriyoruz. Bu bağlamda Sakarya Üniversitesi ile yüzde 100 hidrojen destekli kombi geliştirmek adına çalışma yapıyoruz. NDJ, CSU ve NDJ Smart model kombilerimiz; doğalgazda yüzde 20 oranında kullanılması gündemde olan ‘yeşil hidrojen’e uyumlu modellerimiz. Bunu bir adım ileriye götürerek; yüzde 100 hidrojene uyumlu kombiler için de Sakarya Üniversitesi ile çalışıyoruz. Devam eden “Yüzde 100 Hidrojen Yakıtlı Kombi Tasarımı ve Prototip İmalatı” projemizin, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulunduğunu da belirtmek isterim. 

  1. Ürünlerinizin tercihinde satış sonrası servis ve müşteri hizmetleri niçin önemlidir? Markanız için satış sonrası hizmetler tarafında ne gibi destekler sunuyorsunuz?

Daikin müşteri hizmetleri 7/24 hizmet sunuyor. Hem müşteri hizmetlerimiz hem de teknisyenlerimiz düzenli eğitimlerden geçerek, zamanlama, teknik destek ve danışmanlık konularında tam yetkiyle hizmet veriyorlar. Daikin Akademi eğitimleriyle sürekli güncel bilgilerle serviste olan teknisyenlerimiz hızlı çözümleriyle de fark yaratıyor.  Bildiğiniz üzere Daikin olarak üniversiteden hastahaneye, konut projelerinden AVM projelerine kadar her türlü projede iklimlendirme çözüm ortağı olarak yer alıyoruz. Ticari ürün gamımızda, verimliliği yüksek çevreci ürünler sunmamızın yanı sıra, geniş servis ağına sahip olmamızın da projelerde tercih sebebi olduğunu belirtmek isterim. 

  1. Ürünlerinizin üretim süreçleri ve müşterilerinizin ürünlerinizi kullanımları dolayısıyla çevresel etkileri düşünüldüğünde, Sürdürülebilir/Yenilenebilir Odaklı olması ve Kurumsal Karbon Ayak İzi konularında da görüşlerinizi alabilir miyiz?

2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefimiz var ve daha sağlıklı iç hava ve minimum çevresel etkiye sahip bir dünya yaratmaya yardımcı olmak için paydaşlarımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ürünlerimizde üretim aşamasından itibaren sürdürülebilirliği göz önüne alarak ilerliyoruz. İklimlendirme sektörünün öncü bir kuruluşu olarak doğal kaynakları etkin bir şekilde kullanma ve çevresel etkimizi azaltma konusunda büyük bir sorumluluğumuz var. Bu doğrultuda, sürdürülebilirliği işimizin temel taşlarından biri olarak benimsiyoruz. Tedarik zincirinden lojistiğe, Ar-Ge merkezimizden su ve atık yönetimine kadar bütün iş süreçlerimizde bu vizyon doğrultusunda hareket ediyoruz. 

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RÖPORTAJ

Alarko Carrier’dan Küresel Kaliteye Güçlü Adım: Eurovent Sertifikalı Rooftop Test Laboratuvarı

Yayınlandı

-

Alarko Carrier Sistem Ürünleri Marka Müdürü Merve Nama Ünsaç

Alarko Carrier, “ölçülebilir performans, belgelenmiş kalite” vizyonuyla rooftop cihaz test altyapısını Eurovent sertifikasıyla taçlandırdı. Geliştirme, test ve sertifikasyon süreçlerini aynı çatı altında birleştiren bu ileri teknoloji laboratuvar; -15 °C ile 55 °C arasında simülasyon yapabilen iklim odaları ve 300 kW kapasiteye kadar test imkânı ile sadece şirketin değil, Türkiye iklimlendirme sektörünün de standartlarını yukarı taşıyor.

1. Alarko Carrier Rooftop Test Laboratuvarı Eurovent Sertifikası aldı. Bu başarı Alarko Carrier’ın genel vizyonu içinde nasıl bir yer tutuyor?

Alarko Carrier olarak “ölçülebilir performans, belgelenmiş kalite” anlayışını her zaman odağımıza alıyoruz. Ürünlerimizin sadece tasarım aşamasında değil, performans açısından da en yüksek standartlarda olduğunu göstermek bizim için büyük önem taşıyor. Bu nedenle Rooftop Test Laboratuvarımızın Eurovent Sertifikasyon Kuralları ve Teknik Kılavuzları doğrultusunda sertifikalandırılmış olması çok kıymetli bir gelişme. Tasarım, test ve iyileştirme süreçlerini aynı çatı altında yürütebiliyoruz. Bu da ürün geliştirme döngülerimizi ciddi ölçüde kısaltarak pazara çok daha hızlı yanıt verebilmemizi sağlıyor. 

Eurovent onayı ile desteklenen bu test kapasitesi, sunduğumuz performans verilerinin uluslararası düzeyde şeffaflıkla kabul edilmesini sağlıyor. Bu da özellikle küresel pazarlarda güvenilir bir iş ortağı olarak konumlanmamıza büyük katkı sağlıyor. Global pazarda rekabet ettiğimiz birçok üreticinin ötesinde bir test altyapısına sahip olmamız, bizi ihracat pazarlarında hem daha güçlü hem de daha ayrıcalıklı bir konuma taşıyor. Böylelikle, Alarko Carrier’ı global arenada bir adım daha öne taşıyoruz. Hem Türkiye’deki hem de yurt dışındaki tüm paydaşlarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz.

2. Bu laboratuvar hangi ürün gruplarını test edebiliyor?

16 yıl önce kurduğumuz test laboratuvarımız için ilk önemli dönüm noktamız 2018 yılında 100 kW üzeri kapasitedeki 50UH160 model cihazımızın burada test edilmesiydi. O günden bu yana hem teknik altyapımızı hem de insan kaynağımızı sürekli geliştirerek laboratuvarımızı bugünkü seviyeye taşıdık. Bugün, -15 °C ile 55 °C arasındaki dış ortam koşullarını simüle edebilen iklim odalarımız ve 35.000 m³/h’ye varan iç hava debisi kapasitemizle, EN14511 ve EN14825 standartlarına uygun ısıl performans testlerini gerçekleştirebildiğimiz, Eurovent onaylı bir test merkezimiz bulunuyor. Merkezimiz 300 kW kapasiteye kadar olan hava-hava (air-to-air) rooftop cihazlarını test edebilecek altyapıya sahip. Bu gelişme sadece bizim için değil, Türkiye’de rooftop üretimi yapan sektör oyuncuları için de önemli bir referans niteliğinde.

3. Bu laboratuvar sadece test merkezi olarak mı kullanılıyor, başka ne tür işlevleri var?

Laboratuvarımız yalnızca sertifikasyon testleri için değil, aynı zamanda ürün geliştirme süreçlerinin de merkezinde yer alıyor. Geliştirdiğimiz her yeni modelin prototip testlerini bu merkezde gerçekleştiriyoruz. Böylece Ar-Ge süreçlerinde güven, esneklik ve hız sağlıyoruz. 

4. Rooftop Test Laboratuvarı’nın Ar-Ge ve müşteri deneyimi açısından katkıları neler?

Ar-Ge açısından bakıldığında, tasarım, test ve iyileştirme süreçlerinin aynı çatı altında toplanması büyük bir avantaj sağlıyor. Bu da ürün geliştirme döngülerimizi kısaltıyor, pazara daha hızlı yanıt verebilmemizi mümkün kılıyor. Müşteri tarafında ise fabrika kabul testi (Factory Acceptance Test – FAT) hizmetimizle kullanıcılar, ürünleri gerçek koşullarda test edebiliyor ve güvenle karar vermelerine olanak tanıyor. Bu deneyim, özellikle yurtdışı projelerde tercih edilme nedenlerimizden biri haline geldi. 

5. Bu gelişme Türkiye’deki sektör oyuncuları için nasıl bir anlam taşıyor?

Eurovent tarafından Test Laboratuvarımıza verilen bu sertifika yalnızca bizim için değil, Türkiye’de rooftop üretimi yapan tüm sektör oyuncuları için önemli bir referans niteliği taşıyor. Ülkemizde bu düzeyde bir test altyapısına sahip olmak, sektörel rekabet gücünü artırırken aynı zamanda yerli üretimin uluslararası standartlarla uyumlu olduğunu da gösteriyor. Bu da hem ihracat potansiyelini güçlendiriyor hem de Türkiye’yi global iklimlendirme sektöründe daha görünür kılıyor.

Okumaya Devam Et

RÖPORTAJ

PERI, Yapı Sektöründe Dijitalleşmeyi Şantiyeye Taşıyor

Yayınlandı

-

PERİ Kalıp ve İskeleleri Türkiye Genel Müdürü A. Ayhan Akpınar


Sensör teknolojilerinden BIM entegrasyonuna kadar uzanan dijital çözümleriyle PERI, inşaat süreçlerinde zaman, kalite ve güvenlik avantajı sağlıyor.

  1. Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, Dijital Dönüşüm Yolculuğunuz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Elbette, memnuniyetle! PERI olarak, 1969 yılında Almanya’da kurulduk ve bugün 60’tan fazla ülkede faaliyet gösteren global bir kalıp ve iskele firmasıyız. Türkiye’de de büyük küçük ayırt etmeksizin her ölçekteki projelere çözüm sunuyoruz. 

Dijitalleşme; PERI’nin stratejik vizyonlarından biridir ve bu noktada hem globalde hem de iştiraklerinde ilgili çalışmaları yürüten birimleri bulunmaktadır. 

Biz kalıp ve iskele sistemlerimizi yalnızca bir yapı malzemesi olarak görmüyoruz. Satışını yaptığımız ürünleri aynı zamanda yazılım ve hizmetlerimizle destekleyerek, inşaat süreçlerinin daha verimli olması için gereken gayreti gösteriyoruz. Bu kapsamda da Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), 3D inşaat, sensör destekli çözümler, veri analitiği ve benzeri dijital araçları, sistemimize entegre ediyoruz. 

  1. Son zamanlarda, tedarikten üretime ve üretimden satışa ilgili tüm operasyonel süreçlerinizdeki Teknolojik Değişimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Tedarikten başlayarak satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçlerimizde dijitalleşmeyi temel strateji olarak benimsedik. Örneğin, InSite Construction adını verdiğimiz sensör tabanlı sistemimizle, betonun basınç, sıcaklık ve olgunluk değerlerini anlık olarak izleyebiliyoruz. Bu sayede şantiyelerde zaman yönetimi, kalite kontrol ve iş güvenliği alanlarında çok ciddi kazanımlar elde ediyoruz. Ayrıca satış süreçlerimizde de dijital planlama araçlarımız ve online platformlarımız sayesinde müşterilerimize özel çözümler sunabiliyoruz. MyPERI, Showpad, Power BI bunlardan bazıları. 

  1. Dijital dönüşüm yolculuğunuzda Yapay Zeka’yı (AI) kullanıyor musunuz?

Yapay zekâyı doğrudan bir ürün başlığı altında kullanmasak da, süreçlerimizde AI destekli sistemlere hazır altyapılar kuruyoruz. Örneğin, sensörlerden gelen büyük verinin analizi, BIM üzerinden yapılan çakışma tespitleri ya da proje simülasyonları gibi alanlarda yapay zekâ ve makine öğrenmesinin olanaklarından faydalanıyoruz. Ayrıca, global inovasyon birimimiz bu teknolojilerin daha aktif kullanımına yönelik çalışmalar yürütüyor. 

  1. Tüm operasyonel süreçleriniz kapsamında Yapay Zeka’nın sağladığı avantajlar ya da karşılaştığınız zorluklar hakkında neler söylemek istersiniz?

Yapay zekâ, bize özellikle veri analizi ve öngörü oluşturma konularında ciddi katkılar sunuyor. Şantiyedeki verileri anlamlandırarak betonun döküm zamanlamasını optimize edebiliyor ya da çakışmaları önceden tespit edebiliyoruz. Tabi yapay zeka enstrümanını sadece inşaat süreçlerinde kullanmıyoruz, daha önce belirttiğim gibi; satış, pazarlama, tedarik, operasyon… Kısaca süreçlerimizin her noktasında dünyanın yeni yeni tanımaya başladığı bu aracı adabte etmeye gayret ediyoruz. Ancak elbette zorlukları da var; bu teknolojileri sistemlerimize entegre ederken altyapı yatırımları ve insan kaynağının dijital yetkinliklerinin geliştirilmesi gibi aşamalardan geçiyoruz. Eğitim, adaptasyon ve süreç yönetimi bu noktada oldukça kritik.

  1. Yapay Zeka’nın Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) entegrasyonu ile ilgili operasyonel süreçlerin verimliliğinde nasıl sonuçlar elde edildiğini öğrenebilir miyiz?

PERI’nin BIM entegrasyonu sayesinde artık şantiyelerde birçok aşama önceden simüle edilirken hata oranları minimize edilebiliyor. Yapay zekâ destekli BIM araçları; çakışma tespiti, zaman planlaması ve malzeme optimizasyonu gibi alanlarda oldukça hızlı ve doğru kararlar alınmasını sağlıyor. Örneğin, Almanya’daki Ulm Münster restorasyon projesinde drone taramalarıyla oluşturulan modeller, BIM’e entegre edilerek tüm kalıp ve iskele planlaması sanal ortamda hazırlandı. Bu da işin hem süresini hem maliyetini düşürdü.

  1. AR-GE süreçlerinizde Yapay Zeka destekli veri analizi ve tahminleme teknolojileri ürün geliştirmeye nasıl katkı sağlamaktadır? Ürün inovasyon süreçlerinizde bu teknolojilerin yeri nedir?

AR-GE süreçlerimizde robotik ve otomasyon sistemleri büyük bir yer tutuyor. Örneğin, MESH teknolojimiz sayesinde kalıpsız donatı üretimi yapabiliyoruz. Bu sistemde, verilerden yola çıkarak en uygun donatı geometrisi ve yoğunluğunu belirleyebiliyoruz. Aynı şekilde, 3D beton sistemimiz olan BOD2, yapay zekâ destekli modellemelerle çalışıyor. Bu teknolojiler, inovasyon süreçlerimizi hem hızlandırıyor hem daha sürdürülebilir hale getiriyor.

  1. Müşteri Destek Hizmetlerinizde Yapay Zeka’dan faydalanıyor musunuz? Akıllı arıza tespit sistemleri ya da uzaktan izleme çözümleri gibi uygulamalarınız var mıdır? Bu doğrultuda müşterilerinizden aldığınız geri bildirimler için neler söylemek istersiniz?

Evet, müşteri destek hizmetlerimizde dijitalleşmenin sunduğu tüm olanaklardan aktif şekilde faydalanıyoruz. myPERI adını verdiğimiz dijital proje yönetim platformumuz müşterilerimizle olan etkileşimimizi tamamen yeni bir boyuta taşıdı. myPERI üzerinden; sahadaki tüm PERI ekipmanları anlık olarak takip edilebilirken, kullanım kılavuzları, kurulum şemaları, lojistik planlar ve teknik belgeler kolayca erişilebilir hale geldi. Platform, şantiye ekiplerinin gerçek zamanlı bilgiye ulaşmasını sağlarken, aynı zamanda veri bazlı raporlama ile süreçlerin daha şeffaf ve kontrollü ilerlemesine imkân tanıyor.

  1. Dijital dönüşümünüz kapsamında, son dönemde pazara sunduğunuz yüksek teknolojiye sahip ve enerji verimliliği ile öne çıkan ürünlerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz?

Kesinlikle! En dikkat çekici teknolojilerimizden biri olan 3D beton baskı sistemimiz, klasik kalıp sistemlerine gerek duymadan yapı üretimi yapılmasına olanak sağlıyor. Aynı şekilde, MESH sistemi ile donatılar robotlar tarafından üretiliyor ve geleneksel kalıplama işlemleri ortadan kalkıyor. Bu sistemler, hem çevre dostu hem de oldukça hızlı çözümler sunuyor. Ayrıca ürünlerimiz tekrar kullanılabilir ve hafif bileşenlerden oluştuğu için taşımada ve kurulumda da büyük kolaylık sağlıyor. 

  1. Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonuna sahipsiniz?

Konut projelerinde daha çok hafif ve kompakt sistemler tercih edilirken, ticari projelerde hızlı montajlı modüler sistemler ön plana çıkıyor. Endüstriyel projelerde ise yüksek taşıma kapasiteli, ağır yük sistemleri ve mühendislik destekli çözümler sunuyoruz. Her segmente özel ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş sistemlerimiz mevcut.

  1. Ürünlerinizle ilgili biraz da teknik bilgi alabilir miyiz? Bu sistemlerin çalışma prensipleri, kullanıcıya sunduğu avantajlar ve çevre dostu yönleri nelerdir?

Elbette. TRIO kalıp sistemimiz, az bileşenli yapısı ve mantıklı kurulum dizilimi sayesinde montaj süresini ciddi oranda azaltmaktadır. Bu da saha uygulamalarında zaman ve işçilik tasarrufu sağlıyor. PERI UP Flex Modüler İskele sistemimiz ise hem endüstriyel hem de inşaatlardaki genel kullanım özelliği ile tercih edilmektedir. Tüm ürünlerimiz, malzeme tasarrufu ve daha az atık anlamına gelir. PERI’nin ürün gamındaki tüm sistemler tekrar kullanılabilir ve düşük karbon salınımına sahiptir.

  1. Sürdürülebilirlik odağında en çok karşılaştığınız zorluklar nelerdir?

En büyük zorluklardan biri, yapı sektörünün doğası gereği yüksek karbon ayak izine sahip olması. Bu noktada hem üretim süreçlerimizi hem de sahadaki uygulamaları daha verimli hale getirmek için sürekli AR-GE yatırımları yapıyoruz. Bir diğer zorluk ise teknolojik geçiş sürecinde kullanıcı alışkanlıklarının dönüşümü. Ancak bu dönüşümü eğitim ve saha destekleriyle aşabiliyoruz.

  1. Küresel enerji krizleri ve karbon emisyonu hedefleriniz doğrultusunda, üretim hatlarınızda gerçekleştirdiğiniz enerji verimliliği uygulamalarınız nelerdir?

Üretim tesislerimizde enerji verimli ekipmanlar kullanıyor, geri kazanım sistemleri kuruyor ve mümkün olan her noktada otomasyona geçiyoruz. Ayrıca dijital planlama araçlarımız sayesinde gereksiz üretimi ve malzeme israfını minimize ediyoruz. Tüm bu adımlar karbon salınımımızı azaltmaya doğrudan katkı sağlıyor. 

  1. Bu kapsamda geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz?

Kalıp ve iskele sistemlerimizin büyük kısmı tekrar kullanılabilir malzemelerden oluşuyor. Üretim sürecinde ortaya çıkan atıkları sistematik biçimde ayrıştırıyor ve geri dönüşüme kazandırıyoruz. Fabrikamıza kurduğumuz güneş panel sistemlerimiz ile kendi elektriğimizi kendimiz üretiyoruz. Araç filomuzu da geleneksel yakıt sisteminden, elektrikliye döndürüyoruz.

  1. Son olarak, geleceğe dair öngörülerinizi ve röportajımızın sonuna eklemek istediklerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Geleceğin inşaat sektörünün merkezinde yapay zekâ, otomasyon, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme olacak. PERI olarak bu dönüşümde öncü rol üstlenmeye kararlıyız. Teknolojiyi yalnızca üretim değil, hizmet ve insan kaynağı geliştirme süreçlerine de entegre ederek daha güçlü, daha çevre dostu ve daha güvenli projeler üretmeye devam edeceğiz.

Okumaya Devam Et

GENEL

Koramic Yapı Kimyasalları: Dijitalleşmede Kararlılık, Yapay Zekâda Stratejik Vizyon

Yayınlandı

-

KORAMIC YAPI KİMYASALLARI A.Ş. GENEL MÜDÜRÜ BAHADIR ARIKAN


1998’den bu yana sektörde güçlü adımlarla ilerleyen Koramic Yapı Kimyasalları, dijital dönüşüm sürecini üretimden satışa tüm iş kollarına entegre ederek verimliliğini artırıyor. Yapay zekâ entegrasyonuna yönelik stratejik adımlar atan firma, yakın gelecekte veri odaklı sistemlerle daha akıllı bir yapıya geçmeyi hedefliyor.

  • ÖNCELİKLE; FİRMANIZI KISACA TANIYARAK, DİJİTAL DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUNUZ HAKKINDA BİLGİ ALABİLİR MİYİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları 1998 yılında Belçika merkezli Koramic Building Products S.A. ile Türkiye’nin önde gelen gruplarından Eczacıbaşı Grubu’nun %50-%50 ortaklık anlaşmasıyla kuruldu. 2011 yılında %100 hissesi Koramic Grubu’na devredilen şirketimiz, 2019 yılında Tekkon Mühendislik A.Ş. ile stratejik bir ortaklık anlaşması imzalayarak, yurt dışı pazarlarda yapı kimyasalları alanındaki bilgi birikimini artırmıştır. Bozüyük ve Tarsus Organize Sanayi bölgelerinde bulunan üretim tesislerimiz, yaklaşık 30.000 m² alanda yılda 200.000 ton üretim kapasitesine sahiptir. Geniş ürün yelpazemiz arasında seramik yapıştırma harçları, derz dolgu malzemeleri, su yalıtım malzemeleri, performans artırıcı astarlar ve katkılar, tamir harçları, zemin grubu, ısı yalıtım sistemleri, silikon & mastikler, epoksi & poliüretan & bitümlü ürünler bulunmaktadır.

Koramic olarak, dijitalleşme ve teknolojik gelişmeleri süreçlerimize entegre ederek verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Üretim süreçlerimizde kaliteyi artırmak ve süreçlerimizi daha verimli hale getirmek amacıyla dijitalleşme ve yeni nesil yönetim yaklaşımlarını benimsemekteyiz. Ayrıca, müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için dijital ortamda bildirim girişini bir platform üzerinden yaptırıyoruz. Bu ve benzeri yenilikçi çözümlerle iş ortaklarımızla birlikte sektörel standartları yükseltmek istiyoruz. Sürdürülebilir ve çevre dostu üretim süreçlerimizi desteklemek amacıyla hayata geçirdiğimiz güneş enerjisi santralimiz (GES) ile enerji verimliliğini destekliyoruz. 

SON ZAMANLARDA, TEDARİKTEN ÜRETİME VE ÜRETİMDEN SATIŞA İLGİLİ TÜM OPERASYONEL SÜREÇLERİNİZDEKİ TEKNOLOJİK DEĞİŞİMLERİNİZİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları A.Ş. olarak, yapı sektöründe geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet veriyoruz; seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, su yalıtım ürünleri, tamir harçları ve zemin sistemleri gibi birçok alanda çözüm sunuyoruz. Koramic Group’un global deneyimiyle desteklenen firmamız, yerel pazarda kalite, güven ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak faaliyet göstermektedir. Dijital dönüşüm yolculuğumuzda ise, teknolojiyi işimizin tüm alanlarına entegre etmeyi hedefledik. Üretim süreçlerimizde otomasyon sistemlerini kullanarak daha hızlı, hatasız ve izlenebilir üretim yapıyoruz; bu sayede verimliliğimizi artırdık ve maliyetlerimizi optimize ettik. Bütün bunları bir ERP programı ve ek modüllerle gerçekleştiriyoruz. Yine ERP sistemi ile satın alma, üretim, stok yönetimi, satış ve finans gibi tüm iş süreçlerimizi tek bir platformda toplayarak departmanlar arası iletişimi güçlendirdik ve karar alma süreçlerimizi hızlandırdık. Müşteri ilişkilerini yönetmek için geliştirdiğimiz ve sürekli güncellediğimiz CRM altyapısı sayesinde, saha ekiplerimiz müşterilerle anlık ve etkin iletişim kurabiliyor, taleplere daha hızlı dönüş yapıyor. İş süreçlerimizden toplanan verileri analiz ederek, hem günlük operasyonlarımızda hem de uzun vadeli stratejilerimizde daha bilinçli ve doğru kararlar alıyoruz. Dijital pazarlama faaliyetlerimizi güçlendirerek sosyal medya ve online kanallar üzerinden marka bilinirliğimizi artırıyor, müşteri deneyimini iyileştiriyoruz. Bizim için dijital dönüşüm, sadece teknolojik bir yatırım değil; kurum kültürümüzün, iş yapış şeklimizin ve müşteri odaklılığımızın sürekli gelişimi anlamına geliyor. Bu alandaki yatırımlarımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdürmeyi planlıyoruz.

  • DİJİTAL DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUNUZDA YAPAY ZEKÂ’YI (YZ) KULLANIYOR MUSUNUZ?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak dijitalleşme stratejilerimizi kurumsal verimlilik, proses optimizasyonu ve sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda yapılandırmaktayız. Hâlihazırda şirketimize özgü bir YZ yazılımı bulunmamakla birlikte, SAP ve CRM sistemleri gibi karar destek altyapılarını aktif olarak kullanıyoruz.

Üretimden kalite kontrole, tedarik zincirinden satış sonrası hizmetlere kadar birçok alanda yapay zekânın fayda sağlayabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, ileri veri analizi, makine öğrenmesi ve arıza oluşmadan önce müdahale etmeyi amaçlayan sistemler gibi konularda nasıl uygulamalar yapabileceğimizi değerlendiriyoruz.

Bu sistemler için pilot çalışmalar planlanmakta olup yakın gelecekte devreye alınması hedeflenmektedir. Dolayısıyla, bu alandaki sorulara vereceğimiz yanıtlar, bugünkü kullanım durumundan ziyade, stratejik vizyonumuz ve yakın gelecekteki teknoloji adaptasyon hedeflerimiz doğrultusunda şekillenecektir.

TÜM OPERASYONEL SÜREÇLERİNİZ KAPSAMINDA YAPAY ZEKÂ’NIN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR YA DA KARŞILAŞTIĞINIZ ZORLUKLAR HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak, üretim verimliliği, kalite kontrol, talep tahmini ve bakım yönetimi gibi alanlarda yapay zekânın sağlayabileceği katkının farkındayız. Henüz aktif bir YZ entegrasyonumuz olmasa da bu yönde analiz ve hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Veri kalitesi, sistem altyapısı ve çalışan uyumu gibi zorluklara rağmen, yapay zekâyı süreçlerimize kademeli olarak entegre etmeyi hedefliyoruz.

YAPAY ZEKÂ’NIN YAPI BİLGİ MODELLEMESİ (BIM) ENTEGRASYONU İLE İLGİLİ OPERASYONEL SÜREÇLERİN VERİMLİLİĞİNDE NASIL SONUÇLAR ELDE EDİLDİĞİNİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak, Yapay Zekâ (YZ) ve Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) teknolojilerinin proje yönetimi, malzeme seçimi ve enerji verimliliği gibi alanlarda önemli katkılar sunduğunun farkındayız. YZ destekli BIM sistemleriyle tasarım hatalarının önceden tespiti, malzeme uyumu analizi ve sensör verileriyle modelin güncellenmesi gibi işlevler mümkün hâle gelmektedir. Ürün reçetelerimizin BIM kütüphanelerine entegre edilmesi ve performans verilerinin YZ ile optimize edilmesi yönünde planlamalarımız devam etmektedir. Bu entegrasyon, dijital dönüşüm stratejimizin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

AR-GE SÜREÇLERİNİZDE YAPAY ZEKÂ DESTEKLİ VERİ ANALİZİ VE TAHMİNLEME TEKNOLOJİLERİ ÜRÜN GELİŞTİRMEYE NASIL KATKI SAĞLAMAKTADIR? ÜRÜN İNOVASYON SÜREÇLERİNİZDE BU TEKNOLOJİLERİN YERİ NEDİR?

Koramic AR-GE departmanı olarak, yapay zekâ teknolojilerinin ürün geliştirme süreçlerine sağlayabileceği katkıların farkındayız. Özellikle bilimsel yayınların taranması, veri analizi ve içgörü üretimi gibi alanlarda çeşitli platformlar ve yapay zekâ destekli araçların potansiyelini değerlendiriyoruz. Deney tasarımı, değişken analizi ve simülasyon gibi uygulamaların Ar-Ge süreçlerini hızlandırabileceğini ve kaynak kullanımını optimize edebileceğini öngörüyoruz. Bu doğrultuda, YZ tabanlı çözümleri ilerleyen dönemlerde süreçlerimize entegre etmeye yönelik çalışmalarımız sürmektedir.

MÜŞTERİ DESTEK HİZMETLERİNİZDE YAPAY ZEKÂ’DAN FAYDALANIYOR MUSUNUZ? AKILLI ARIZA TESPİT SİSTEMLERİ YA DA UZAKTAN İZLEME ÇÖZÜMLERİ GİBİ UYGULAMALARINIZ VAR MIDIR? BU DOĞRULTUDA MÜŞTERİLERİNİZDEN ALDIĞINIZ GERİ BİLDİRİMLER İÇİN NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Hâlihazırda bir CRM platformu üzerinden sürecimizi yönetiyoruz. Kusursuz müşteri deneyimi açısından yapay zekâ destekli akıllı arıza tespiti veya uzaktan izleme gibi teknolojilerin ürün takibi ve teknik destek süreçlerimizi iyileştireceğine inanıyoruz. Şu anda bu konudaki teknoloji de gelişmeye devam ettiği için bu gelişmeleri yakından takip diyoruz. Gelecekte bu tür çözümleri entegre etmeye yönelik düşüncelerimiz var. Aldığımız tüm müşteri geri bildirimlerini, bu alandaki ihtiyaçlarımızı belirlememize yardımcı olacak şekilde kullanıyoruz, ama bunun YZ ile entegre hali için değerlendirmelerimiz devam ediyor.

  • DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜNÜZ KAPSAMINDA, SON DÖNEMDE PAZARA SUNDUĞUNUZ YÜKSEK TEKNOLOJİYE SAHİP VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ İLE ÖNE ÇIKAN ÜRÜNLERİNİZLE İLGİLİ BİLGİ ALABİLİR MİYİZ?

Dijital dönüşüm stratejimiz doğrultusunda, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik odağında geliştirdiğimiz yüksek teknolojiye sahip ürünlerimizi pazara sunmaktayız. Özellikle düşük karbon salınımlı katkı maddeleri, uzun ömürlü ve dayanıklı yapıştırıcılar ile ısı yalıtım performansını artıran inovatif harç ürünleri portföyümüzde öne çıkmaktadır. Bu ürünler, hem enerji tasarrufuna katkı sağlamakta hem de yapıların çevresel etkilerini minimize etmektedir. Dijitalleşme ile üretim süreçlerimizde kalite kontrol ve süreç optimizasyonu sağlanırken, ürün geliştirmede ileri veri analitiği kullanılarak performans iyileştirmeleri hedeflenmektedir.

KONUT, TİCARİ VE ENDÜSTRİYEL ÇÖZÜMLER ARASINDA NASIL BİR ÜRÜN SEGMENTASYONU SAHİPSİNİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak, ürün portföyümüzü konut, ticari ve endüstriyel çözümler olmak üzere üç ana segmentte yapılandırmaktayız. Konut segmentinde, dayanıklı ve estetik açıdan yüksek performanslı harçlar, sıvalar ve yalıtım ürünleri sunarken; ticari projelerde ise yüksek mukavemetli, hızlı kürlenen ve sürdürülebilirlik kriterlerine uygun yapıştırıcı ve kaplama sistemlerine odaklanıyoruz. Endüstriyel alanda ise kimyasal dayanımı yüksek, özel formülasyonlu koruyucu kaplamalar ve beton katkı maddeleri gibi teknik gereksinimleri karşılayan ürünlerle hizmet veriyoruz. Bu segmentasyon, her proje tipinin ihtiyaçlarına uygun, performans odaklı çözümler geliştirmemizi sağlamaktadır.

ÜRÜNLERİNİZLE İLGİLİ BİRAZ DA TEKNİK BİLGİ ALABİLİR MİYİZ? BU SİSTEMLERİN ÇALIŞMA PRENSİPLERİ, KULLANICIYA SUNDUĞU AVANTAJLAR VE ÇEVRE DOSTU YÖNLERİ NELERDİR?

Firmamızın hazır harç ürünleri, yüksek dayanımlı çimento ve özel mineral katkılarla formüle edilmiştir. Polimer modifikasyonlu yapıları sayesinde elastikiyet artırılarak çatlama ve yüzey deformasyonlarının önüne geçilir. Bu sayede yapısal dayanıklılık ve uzun ömür sağlanırken, ürünlerin suya ve donmaya karşı direnci de optimize edilir. Uygulama sırasında homojen karışım ve kolay işlenebilirlik özellikleriyle işçilik süresi kısaltılır, hızlı kuruma özellikleri ise projelerin zamanında tamamlanmasına olanak verir.

Yapıştırıcılar, özellikle seramik, doğal taş ve kompozit malzemelerde yüksek ilk yapışma kuvveti sunar. Termal hareketlere karşı esnek yapısı sayesinde yapıştırılan yüzeylerde çatlak ve ayrışma riski minimuma indirilir. Su ve kimyasal maddelere karşı dayanıklılığı artıran özel polimer katkılar, zorlu saha koşullarında bile uzun süreli performans sağlar. Ayrıca, yüksek yapışma gücü sayesinde ince katmanlarda bile güvenilir tutunma sağlanır.

Isı yalıtım ürünlerimiz ise düşük ısı iletkenlik katsayısı ile binalarda ısı kaybını önemli ölçüde azaltır. Mantolama sistemlerinde kullanılan bu ürünler, çevresel etkilere karşı dayanıklı olup, UV ışınları ve nemden kaynaklanan bozulmalara karşı direnç gösterir. Enerji tasarrufuna katkı sağlamanın yanı sıra, bu ürünlerin kullanım ömrü boyunca karbon ayak izini azaltarak sürdürülebilirlik hedeflerine destek olur.

Tüm ürünlerimizde düşük toz ve uçucu organik bileşik (VOC) içeriği hedeflenmiş olup, bu sayede uygulama sırasında çalışanların sağlığı korunmakta ve çevre dostu üretim anlayışı benimsenmektedir. Ürünlerimiz ayrıca, yerel ve uluslararası kalite standartlarına uygunluk belgeleri ile desteklenmektedir. Bu teknik özellikler ve sürdürülebilir yaklaşımlar, müşterilerimize hem performans hem de çevresel sorumluluk açısından yüksek katma değer sunmaktadır.

  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ODAĞINDA EN ÇOK KARŞILAŞTIĞINIZ ZORLUKLAR NELERDİR?

Sürdürülebilirlik alanında en sık karşılaştığımız zorluklar arasında, yüksek performans ve çevre dostu özellikleri bir arada sunan ürün geliştirme sürecinin karmaşıklığı yer almaktadır. Ayrıca, ham madde temininde sürdürülebilir kaynaklara erişim sınırlılıkları ve maliyet optimizasyonu yapma zorunluluğu önemli engellerdendir. Sektör genelinde çevre standartlarının sürekli değişmesi ve uygulama süreçlerinde kullanıcı bilincinin yeterince yaygın olmaması da karşılaştığımız diğer zorluklar arasındadır. Bu nedenle, sürdürülebilir çözümler geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarına ve eğitim faaliyetlerine sürekli yatırım yapmaktayız.

KÜRESEL ENERJİ KRİZLERİ VE KARBON EMİSYONU HEDEFLERİNİZ DOĞRULTUSUNDA, ÜRETİM HATLARINIZDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİZ ENERJİ VERİMLİLİĞİ UYGULAMALARINIZ NELERDİR?

Küresel enerji krizleri ve karbon emisyonu hedeflerimiz doğrultusunda, üretim hatlarımızda enerji verimliliğini artırmak için otomasyon sistemleri ve yüksek verimli ekipmanlar kullanıyoruz. Karbon yakıtlı forkliftlerin yerine elektrikli forkliftlere geçiş yapılmış ve hizmet araçları hibrit araçlarla değiştirilerek çevresel etki azaltılmıştır. Ayrıca, çevre olgusu estetik olgulara tercih edilmiş, ürün ambalajlarında daha az enerji,  kimyasal ve su kullanılarak üretilen beyazlatılmamış kraft torbalara geçilmiştir.

Güneş enerjisi santrali (GES) projemizle yenilenebilir enerji kullanımını artırarak karbon ayak izimizi azaltıyoruz. GES sayesinde yıllık yaklaşık 1.000.000 kWh enerji üretimi ile karbon salınımının azaltılmasına olanak sağlıyoruz.

BU KAPSAMDA GERİ DÖNÜŞÜM, ATIK YÖNETİMİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMI KONULARINDA NELER YAPTIKLARINIZI ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?

Geri dönüşüm ve atık yönetimi süreçlerimizde, üretim atıklarının kaynağında ayrıştırılması ve sınıflandırılması için kapsamlı sistemler kurduk. Bu sayede geri dönüştürülebilir malzemelerin tekrar hammadde olarak kullanılmasını sağlarken, atık miktarını da minimize ediyoruz. Proses optimizasyonu ve hammadde kullanım verimliliği çalışmaları ile üretim sırasında ortaya çıkan atıkların azaltılmasına büyük önem veriyoruz. Tehlikeli atığımız bulunmamakla birlikte, tehlikeli olabilecek atıkların yönetiminde ise, yasal mevzuatlara tam uyumlu, çevreye zarar vermeyen bertaraf yöntemleri uygulayarak hem çevre sağlığını koruyor hem de sürdürülebilirliği destekliyoruz.

Yenilenebilir enerji kullanımı kapsamında, tesislerimize entegre ettiğimiz güneş enerjisi santrali (GES) projesi ile elektrik tüketimimizin önemli bir kısmını kendi üretimimizle karşılıyoruz. Bu sayede fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltıyor, karbon salınımını önemli ölçüde düşürüyoruz. GES sistemimizin verimliliği düzenli olarak izlenerek enerji üretimi ve tüketim dengesi optimize edilmektedir.

Koramic Ormanımız ise sürdürülebilirlik vizyonumuzun somut bir yansımasıdır. Bu proje ile belirlenen alanlarda ağaçlandırma faaliyetleri yürütülerek karbon emisyonlarının dengelenmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda biyoçeşitliliğin artırılması ve doğal yaşam alanlarının korunmasına katkı sağlanmaktadır. Koramic Ormanımız, şirketimizin çevresel sorumluluğunu ve toplum ile doğa arasındaki dengeyi güçlendirme kararlılığını göstermektedir.

  • SON OLARAK, GELECEĞE DAİR ÖNGÖRÜLERİNİZİ VE RÖPORTAJIMIZIN SONUNA EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?

Yapı kimyasalları sektöründe dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, önümüzdeki dönemde daha da belirleyici hale gelecek. Koramic olarak, teknolojiyi sadece üretim süreçlerinde değil, aynı zamanda karar alma, müşteri ilişkileri ve ürün geliştirme alanlarında da etkin şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Yapay zekâ, ileri veri analitiği ve otomasyon sistemlerinin entegrasyonu ile hem verimliliği hem de kaliteyi artırırken; sürdürülebilirlik perspektifinden karbon ayak izimizi azaltmaya, enerji verimliliğini artırmaya ve döngüsel ekonomiye katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Kurumsal vizyonumuzun temel taşlarından biri olan çevresel sorumluluk bilinciyle, Koramic Ormanı gibi doğaya katkı sağlayan projeleri hayata geçiriyor, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Dijitalleşmeyi ise yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda kurum kültürümüzü geliştiren bir dönüşüm süreci olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, çalışanlarımızın yetkinliklerini artırmaya yönelik eğitim ve gelişim faaliyetlerine önümüzdeki dönemde de öncelik vereceğiz.

Tüm bu süreçlerde sektörümüzün gelişimine katkı sağlamak ve müşterilerimize daha fazla değer sunmak amacıyla çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Röportaj vesilesiyle bize bu alanları ifade etme fırsatı sunduğunuz için teşekkür eder, tüm sektör paydaşlarımıza verimli ve sürdürülebilir bir gelecek dileriz.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler