Bizimle iletişime geçin

GENEL

Cumhuriyet tarihinin ilk seramik üreticisi Kaleseramik 19 Mayıs’ta Irak’ta üretime başladı

Yayınlandı

-

Timur Karaoğlu:
 “Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında gözümüzü daha büyük hedeflere diktik”


Türkiye seramik sektörünün lideri Kaleseramik, Irak’taki fabrikasında 19 Mayıs’ta üretime başladı. Aralık 2023’te Bağdat merkezli Al-Sadaf Porselen ile ortaklık anlaşması imzalayan şirket, Kalebodur markası altında ilk etapta Irak pazarının ihtiyaç duyduğu 60×120 cm ve 60×60 cm ölçülerindeki 8 seride porselen karo üretimi yapacak.

Kaleseramik Genel Müdürü Timur Karaoğlu, global marka yolculuklarını Irak yatırımı ile daha da güçlendirdiklerini belirterek, “Seramiğin Kalesi olarak Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında gözümüzü daha büyük hedeflere diktik. Bugün de Cumhuriyet tarihinin ile seramik üreticisi olarak 19 Mayıs gibi çok özel bir tarihte Irak’ta üretime başlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yeni yatırımın Orta Doğu pazarı için de bize yeni fırsat kapıları açacağına inanıyoruz” dedi.

Türkiye’nin lider seramik üreticisi Kaleseramik, yurt dışında yeni yatırımlarla istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Yılda 56 milyon m2 üretim kapasitesiyle ülkemizin 1., Avrupa’nın 5., dünyanın da 17. en büyük seramik kaplama malzeme üreticisi olan Kaleseramik, Irak’taki yeni yatırımında, 19 Mayıs itibariyle üretime başladı. 

“19 Mayıs gibi anlamlı bir günde ilk üretimimiz gerçekleştirdik”

Dünya seramik sektöründe bilinen ve değer gören güçlü bir şirket olduklarını vurgulayan Kaleseramik Genel Müdürü Timur Karaoğlu, Irak’taki yeni yatırımlarıyla ilgili şunları söyledi:

“Türk seramiğine ve seramik sektörüne değer katan bir firma olarak yurt dışı pazarlarda etkin olmayı her zaman önemli bir hedef olarak gördük. 1962 yılında gerçekleştirdiğimiz ilk ihracatımızın ardından bugün farklı kıtalarda 86 ülkeye ihracat yapıyoruz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ise bu bayrağı daha ileriye taşımak istiyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda Irak’ta ülkenin porselen üretimindeki önemli şirketlerinden Al-Sadaf Porselen ile önemli bir ortaklık anlaşması yaptık. Yönetim hâkimiyetinin bizde olacağı bu yeni ortaklıkta ilk üretimimizi ise yine bizler için tarihi bir anlamı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda gerçekleştirdik. Güçlü bir Türkiye için kalkınmayı öncelik olarak gören Büyük Önder’i andığımız bu özel günde ilk üretimimizi gerçekleştirmekten büyük gurur duyuyoruz.

“Yurt dışında büyümek için kendimize ve markamıza güveniyoruz”

Kaleseramik olarak yurt dışında büyümek için kendimize ve markamıza güveniyoruz. Bu yatırımı da sadece Irak pazarı için değil, sonraki süreçte tüm bölge ve Orta Doğu pazarı için yeni bir yolun başlangıcı olarak görüyoruz. Fabrikamız günlük 7.000 m2 mat ve parlak porselen plaka üretim kapasitesine sahip. Burada Kalebodur markamızın altında ilk etapta Irak pazarında en çok talep gören 60×120 cm ve 60×60 cm ölçülerinde 8 ayrı seride üretim yapacağız. Şu anda yıllık 2.500.000 m2 olan üretim kapasitemizi ise pazarın ihtiyaçları doğrultusunda önümüzdeki süreçte 7.000.000 m2’ye çıkartarak, ebat ve serilerimizi daha da zenginleştirmeyi planlıyoruz.

Yeni yatırımımızla, aynı zamanda Irak’taki Kalebodur markamızın bilinirliğini artırmayı ve ardından da Türkiye’den gelecek ürünler ile kombin satışlar yaparak, ihracatta kaldıraç etkisi yaratmayı hedefliyoruz. Buradaki üretimimizle yıllık net satış beklentimiz ise 14 milyon USD. Şu anda kardeş şirketimiz Kalekim’in, yapı kimyasalları sektöründe pazar lideri olduğu Irak’ta, biz de Kalebodur markamız ile porselen üretiminde ilklere imza atmayı amaçlıyoruz.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

OYAK Çimento’nun Kurumsal Yönetişim Başarısı TİDE Ödülü ile Tescillendi

Yayınlandı

-

TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından düzenlenen “15. Farkındalık Ödülleri” kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento, güçlü kurumsal yönetim, risk yönetimi ve iç kontrol mekanizmalarına verdiği önemle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, mesleki farkındalığın gelişimi ve yaygınlaşmasına katkıda bulunan kurum ve kişiler ile toplumsal alanda fark yaratan kişi ve kurumları onurlandırmak amacıyla Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından 15 yıldır düzenlenen Farkındalık Ödülleri kapsamında “Kurumsal Farkındalık” kategorisinde ödüle layık görüldü.

OYAK Çimento’nun aldığı bu önemli ödül ile sadece sektöründeki güçlü konumunu değil, aynı zamanda kurumsal yönetim alanındaki öncü ve yenilikçi uygulamalarını da bir kez daha kanıtlamış olduğunu belirten Cimpor Global Holdings İç Denetim, RiskUyum Grup Direktörü Özge Aşcıoğlu, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “TCC Group Holdings bünyesinde bulunan Cimpor ve OYAK Çimento markaları olarak, kurumsal değerlerimizi ve sürdürülebilir yönetim anlayışımızı geleceğe taşırken önemli bir gururu yaşıyoruz. İç Denetim fonksiyonumuzun, kurumsal yönetim süreçlerimize kattığı değerin TİDE gibi saygın bir kurum tarafından tescillenmesi bizler için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Bu ödül, OYAK Çimento’nun şeffaf ve etik kurumsal yönetişim anlayışının sektör dışı saygın bir kurum tarafından da takdir edildiğini gösteriyor. Sürdürülebilir başarı ve güven inşa etme yolculuğumuzda, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinden asla ödün vermeden, tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Hedef, iç denetimin katma değerinin anlaşılması

TİDE Yönetim Kurulu tarafından tahsis edilen “Farkındalık Ödülleri”, İç Denetim mesleği ve değerleri ile ilgili toplumsal ve kurumsal farkındalık oluşturmak için gösterilen çabaların teşviki ve desteklenmesi amacıyla düzenleniyor. Her yıl düzenlenen organizasyon çerçevesinde; İç Denetimin güçlü kurumsal yönetişimde, kurum içi kontrollerde ve etkin risk yönetiminde oynadığı önemli rol hakkında toplumsal ve kurumsal bilgi birikiminin artırılması için iyi uygulama örnekleri ödüllendirilerek iç denetimin katma değerinin anlaşılması, genel kabul görmesi ve doğru uygulamanın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Ayrıca ödüller aracılığıyla akademik, bireysel, toplumsal ve kurumsal alanlardaki farkındalığın geliştirilerek artırılması amaçlanıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

ASAŞ, ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı Alan Alüminyum Sektöründeki İlk Firma Oldu

Yayınlandı

-

Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından ASAŞ Alüminyum, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı adımlarına bir yenisini ekleyerek ISO 20400 Sürdürülebilir Satın Alma Rehberi Sertifikası’nı almaya hak kazandı. ASAŞ, bu belgeyi elde eden alüminyum sektöründeki ilk firma olarak sürdürülebilirlik vizyonunda öncü rolünü bir kez daha ortaya koydu.

ISO 20400 Sertifikası, kurumların yalnızca kendi faaliyetlerinde değil, aynı zamanda tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir iş modellerini benimsemesini teşvik eden uluslararası bir standart olarak öne çıkıyor. Bu sertifika ile ASAŞ, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) sorumluluklarını iş ortaklarıyla birlikte daha güçlü bir şekilde sahiplenerek, sürdürülebilirliği tüm değer zincirine yayma konusundaki kararlılığını kanıtladı.

ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “Sürdürülebilirlik, ASAŞ için yalnızca bir hedef değil, tüm iş süreçlerimizin merkezine yerleştirdiğimiz bir yönetim anlayışıdır. ISO 20400 Sertifikası, tedarik zincirimizde de bu yaklaşımı sistematik bir şekilde hayata geçirdiğimizin göstergesidir. Bu sayede iş ortaklarımızla birlikte sadece ekonomik değer yaratmayı değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal faydayı da büyütmeyi hedefliyoruz. ASAŞ olarak, sektörümüzde sürdürülebilir iş modellerine öncülük etmeye ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

ASAŞ, sürdürülebilirlik yolculuğunda bugüne kadar pek çok önemli projeyi hayata geçirdi. Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar, karbon ayak izinin azaltılması için yürütülen çalışmalar, döngüsel ekonomiyi destekleyen geri dönüşüm uygulamaları ve toplum yararına geliştirilen sosyal sorumluluk projeleri, bu kapsamda öne çıkan örnekler arasında yer aldı. ISO 20400 Sertifikası ile birlikte bu yaklaşım artık yalnızca kendi faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, tedarik zinciri yönetiminde de uluslararası standartlarla güvence altına alınmış oldu.

Bu önemli adım, ASAŞ’ın yalnızca bugünün ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda geleceğin sorumluluklarını da gözeten bir anlayışla hareket ettiğinin altını çiziyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Wilo, Sürdürülebilirlik Performansıyla Dünyanın En İyileri Arasında

Yayınlandı

-

Dünyada 150, Türkiye’de 30 yılı aşkın köklü geçmişe sahip modern su teknolojilerinin öncü markası Wilo, sürdürülebilirlik alanındaki kararlı çalışmalarıyla üst üste dördüncü kez EcoVadis tarafından en yüksek derece olan Platin Madalya ile ödüllendirildi. Böylece Wilo, EcoVadis tarafından değerlendirilen 150.000’den fazla işletmenin yalnızca %1’lik seçkin grubunda yer aldı.

Wilo, 2025 EcoVadis değerlendirmesinde 88 puana ulaşarak geçtiğimiz yıla göre performansını yükseltti. Bu başarıda tedarik zinciri ve risk yönetimindeki iyileştirmeler ile küresel sağlık yönetimine yapılan yatırımlar etkili oldu. Dortmund’daki merkezde 2026 yılında açılacak Health Cube sağlık merkezi ve Scope 1 ile Scope 2 emisyonlarında kaydedilen ilerleme, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu somutlaştırıyor. Ayrıca Wilo, 2018’de verdiği söz doğrultusunda 2025 sonunda tüm 16 yeşil fabrikasında karbon nötr hedefini hayata geçirerek sektördeki öncülüğünü bir kez daha kanıtlıyor.

Dördüncü Platin, Gücünü Stratejiden Alıyor

Wilo Grubu Başkanı ve CEO’su Oliver Hermes ödüle dair, “EcoVadis’ten aldığımız platin madalya bize büyük bir gurur veriyor. Bu ödül, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın bir söylem olmadığını, somut etki yarattığını ortaya koyuyor. Bugün sürdürülebilirlik, iş ortaklarımızla paylaştığımız gerçek bir rekabet avantajına dönüştü” şeklinde konuştu.

Çevre duyarlılığı, çalışma koşulları, etik ve sürdürülebilirkaynak kullanımı gibi birçok kriterin değerlendirildiği EcoVadis tarafından ödüllendirilen Wilo, kapsamlı sürdürülebilirlik stratejisi olan ‘Creating, Caring, Connecting’ hedeflerinin çıktılarına bir yenisini daha ekledi.  Wilo, bu vizyon doğrultusunda sürdürülebilirliği tüm kurumsal stratejisinin merkezine koyuyor. Teknolojiyle karbon azaltımı ve temiz suya erişim sağlayan marka, çevre ve toplum için sorumluluk üstleniyor ve güçlü uluslararası iş birlikleriyle küresel ölçekte etki yaratıyor.

Yeşil Fabrikalarla Sürdürülebilirlikte Dönüm Noktası

Wilo Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve CTO’su Georg Weber ise şu değerlendirmeyi yaptı: “2018’de tüm 16 yeşil fabrikamızın 2025 yılına kadar karbon nötr olacağına söz vermiştik. Bu yılın sonunda bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz ve bu bizim için gerçek bir dönüm noktasıdır.”

Wilo Türkiye Genel Müdürü Duygu Erdem ise şunları ekledi: “Türkiye’de yürüttüğümüz projelerde sürdürülebilirliği bir hedef değil, iş yapış biçimimizin temel unsuru olarak görüyoruz. Üretim süreçlerimizden tedarik zincirimize kadar her aşamada çevresel etkileri azaltmaya odaklanıyoruz. Çalışanlarımızı kapsayan farkındalık programlarımız ve yerel iş birliklerimizle de bu yaklaşımı toplum genelinde yaygınlaştırmaya önem veriyoruz. EcoVadis’ten alınan platin madalya, tüm ekibin katkılarıyla elde edilmiş ortak bir başarıdır.”

Okumaya Devam Et

Trendler