GENEL
“Cam Gibi Gelecek: Sektör Liderinden Sürdürülebilirlik ve Eşitlik Odaklı Çığır Açan Projeler”

Yayınlandı
10 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
50 yıllık deneyimiyle sektöründe öncü olan Yorglass, çevreyi koruma vizyonuyla gerçekleştirdiği “Cam Gibi Denizler” projesi ve “50 Yıl, 50 Kadın” mentorluk programıyla dikkat çekiyor. Cinsiyet eşitliği, inovasyon ve sürdürülebilirlik konularında fark yaratarak sadece sektörde değil, toplumsal değerlerde de liderlik ediyor.
1.Öncelikle, markanızın/firmanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Hem global ölçekte hem de bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Markanızın sektörünüzdeki konumu hakkında neler söylemek istersiniz?
Endüstriyel cam işleme ve düz cam ticareti alanlarındaki 50 yıllık köklü birikimimiz, uzmanlığımız, farklı iş kollarındaki tecrübemiz, nitelikli iş gücümüz, teknolojik alt yapımız ve yaptığımız büyük yatırımlarla sektörümüzün öncüsü konumundayız. Cam dünyasının güvenilir ve global tedarikçisi olarak ürünlerimizi; Yorglass Ticaret, Yorglass Satina, Yorglass Ticari Soğutucu ve Yorglass Beyaz Eşya iş üniteleri altında Türkiye’nin beş farklı şehrinde yer alan yedi fabrikamızda üretiyor, geniş ürün yelpazemizle ulusal ve uluslararası müşterilerimize ulaşıyoruz.
Özellikle son 10 yıldaki hızlı ilerlememizle İSO ikinci 500 listesinde 405 basamak yükselerek İSO ilk 500’e 364. sırada yer aldık. Türkiye’nin en büyüklerinin yer aldığı Fortune 500 listesinde de yüzde yüz yerli bir şirket olarak 396. sırada yer aldık. Dünyaya karşı yüksek sorumluluk vizyonumuz ışığında yaptığımız çalışmalar sonucu global ölçekli değerlendirmelerde aldığımız skorlarla öne çıkıyor, insanı ve doğayı odağımıza alan yaklaşımımızla dikkat çekiyoruz.
2.Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?
UN Global Compact’ın sektördeki ilk imzacısı olarak sürdürülebilirliği nihai bir amaçtan çok, şirket kültürümüzü domine eden temel güç olarak görüyoruz. Bu çerçevede geçtiğimiz yıl UN Global Compact Leaders Summit’e katıldık. Toplantı çıktılarını kendimize yol haritası edinip; cinsiyet eşitliği, iklim eylemi, geçim ücreti, su direnci, finans ve yatırım konularında var olan çalışmalarımızı daha da genişletmeyi hedefliyoruz.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde 2022 yılında TURMEPA ile ‘Cam gibi Denizler’ projesine imza attık. Projemizin ilk yılında Marmaris’te 334 tekneden 112 bin litreden fazla, 2023 yılında ise Göcek’te bin 300 tekneden 500 bin litre atık toplanmasına destek olduk. 2022 yaz sezonunda topladığımız atık su, 2 bin 600 kişinin günlük ürettiği atık suya eşdeğer ve bu sayede 4 milyon litre deniz suyunun temiz kalmasını sağlamış olduk. Aynı şekilde 2023 yılında topladığımız atık su ise 595 kişinin günlük ürettiği atık suya eşdeğer ve böylelikle 901 bin litre deniz suyunun temiz kalmasına katkı sunduk. Bu yıl ise Selimiye’nin cennet koylarına DenizTemiz 4 teknesi ile inerek sezon başından 1 Ağustos’a kadar 74 bin litre atık toplayarak 600 bin litre deniz suyunun temiz kalmasını sağladık.
2024 yılını işte eşit yılı olarak ele aldık ve bu çerçevede birçok projeyi hayata geçirdik. “50 Yıl, 50 Kadın” mottosuyla başlattığımız kadın mentorluk programımız bu projelerimiz arasında önemli bir yere sahip. Cinsiyet eşitliği kapsamında 50 yıllık deneyimimizle yükseldiğimiz her basamakta değerlerimizin ışığını genç nesillere aktarmak ve cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek amacıyla başlattığımız projemiz kapsamında; Yıldız Teknik Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Celal Bayar Üniversitesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi ile iş birlikleri yapıyoruz. Sektöre ilgisi ve yeteneği olan arkadaşlarımıza Yorfuture kapsamında kariyer fırsatları da sunacağız. Eşitlik yılı çerçevesinde hayata geçirdiğimiz bir diğer projemi ise hamile çalışanlarımıza yönelik. Hamile çalışanlarımız için özel ara öğün desteğinin yanı sıra doktor sağlık eğitimleri ve SEÇ kapsamında farkındalık eğitimleri düzenledik. Babalık izni, süt izni gibi özel izin sürelerini uzatmamız da diğer önemli projelerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca okulun ilk günü ve karne günü ebeveynlerin çocuklarının yanında olması için çalışanlarımızı izinli sayıyoruz. Eğitim içeriklerimizde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konularını önceliklendirerek tüm kademelerde cinsiyet eşitliğine vurgu yapıyoruz.
3.Üretimde Sürdürülebilir Stratejiye sahip bir firma olarak, markanıza sağladığı katma değerler neler oldu? Sürdürülebilir marka olarak ürünleriniz müşteri tercihlerinde farkındalık oluşturdu mu? Müşteri tercihlerindeki değişimleri bizlerle paylaşır mısınız?
Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, çevre dostu malzemeler ve yeşil üretim gün geçtikçe her şirketin önemli gündem maddeleri arasında yerini alıyor. Bu sevindirici gelişme ışığında cam dünyasının global ve güvenilir tedarikçisi olarak müşteri beklentilerini analiz ederek sektörün ihtiyaçlarına çözüm olacak ürünler geliştiriyoruz. Örneğin, farklı dolaplara uygulanabilen enerji tasarruflu low-e camlarımız ile yatay dondurucu dolaplarda hacme ve kullanım şartlarına göre yüzde 20 enerji tasarrufu sağlıyoruz. Bu camlar sayesinde standart bir yatay dondurma dolabından yıllık 33 Euro enerji tasarrufu elde ediliyor, bu da 150 bin dolapta yaklaşık 5 milyon Euro tasarruf anlamına geliyor. Sürdürülebilirlik esasına dayanan ve pek çok farklı kullanım alanı bulunan yazılabilir ve silinebilir akıllı panomuz Yorboard ise çizilmeye karşı dayanıklılığı, yansıtma yapmaması, manyetik olması nedeniyle kullanım kolaylığı sunuyor. Bunlara ek olarak ekolojik dengeyi koruyan Safesky kuş dostu camlarımız da üzerindeki özel desenler sayesinde binalar arasında uçan kuşlar tarafından fark ediliyor. Bu durum ise yaşanabilecek kazaları en az yüzde 50 oranında azaltmaya yardımcı oluyor. Camın ileri dönüşümünden yola çıkarak hayata geçirdiğimiz ödüllü YUDA Cam Kaykay ise endüstriyel üretimde fire olan malzemenin değerli ürünler için nasıl ham madde olabileceğini gösteriyor. Tüm bu uygulamalarımıza ek olarak tedarikçilerimizi geliştirmek üzere kapsamlı çalışmayalar yaparak süreçlerimizi düzenledik. Hazırladığımız planlarımız üzerinden ilk uygulamalarımızı bu yıl başlattık. Planlarımızın üzerine koyarak bu konuda tedarikçilerimize destek olmaya önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz.
4.Sektörünüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Emek yoğun AR-GE çalışmalarınızda sürdürebilirlik odaklı neler yaptığınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu doğrultuda, yeni yatırımlarınız ve sürdürülebilir yeni ürünleriniz/yeni markalarınız olacak mıdır?
Teknoloji ile sürdürülebilirliğin geleceği şekillendirmede önemli bir rol oynadığına her zaman inandık ve Ar-Ge’yi çalışmalarımızın merkezine aldık. Bu noktada 5 patent tescili ve 35 marka tescilimizin bulunduğunu belirtmek isterim. Ar-Ge merkezimiz sayesinde sadece üretmekle kalmıyor, aynı zamanda ekolojik, enerji verimli ve katma değeri yüksek sürdürülebilir çözümler geliştirmek için çalışıyoruz. Ar-Ge merkezimiz ile sektöre lider ürünler sunmayı, küresel rekabette yenilikçi adımlar atarak ihracat ve verimliliğimizi artırmayı amaçlıyoruz.
5.Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri adına uygulanan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve Avrupa Birliği İklim Hedefleri birtakım değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda, 2030 yılına kadar Sera Gazı Emisyon Oranlarının çok ciddi oranda azaltılması ve 2050 yılında da net sıfırlanması hedeflemektedir. Geliştirdiğiniz ürünlerinizin üretim ve dağıtım süreçleri doğrultusunda çevresel etkileri de düşünüldüğünde, “Kurumsal Karbon Ayak İzi” konularında neler söylemek istersiniz?
Birleşmiş Milletler Bilim Temelli Hedefler çerçevesinde 2032 yılında karbon emisyonunu yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılında ise net sıfır hedefine ulaşmayı amaçlıyoruz. Bunun içinse hem üretim tesislerimizi hem ürünlerimizi hem de lojistik süreçlerimizi ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Fabrikalarımızın çatılarına toplamda 28 bin 885 adet güneş paneli monte ederek yılda 17,1 milyon kWh elektrik üreteceğiz. Üreteceğimiz enerjinin büyüklüğü 3 bin 425 hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılamaya denk geliyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte fabrikalarımızın elektrik ihtiyacının yüzde 30’unu güneş enerjisinden karşılayacak ve yıllık bazda 7 bin 507 ton karbondioksit salımının önüne geçeceğiz.
Öte yandan kullandığımız yazılımlar, üretim süreçlerinin istediğimiz standartlarda sürdürülmesi için kritik bir rol oynuyor. Raf ve yönetim sistemlerimiz sayesinde eksiksiz, tam zamanında yapılan sevkiyatlar ve anlık stok doğruluğu öncelikle müşteri memnuniyeti sağlarken, üretimin gereksiz miktarlarda yapılmasının önüne geçiyor. Böylece atıl stok yönetimini daha kolay yönetebiliyoruz.
6.Sürdürülebilir Gelecek odaklı bir firma olarak geleceğe yönelik sürdürülebilirlik hedefleriniz, hedefleriniz doğrultusunda oluşturduğunuz yol haritanız hakkında da bilgi alabilir miyiz?
2024 yılında çevresel, sosyal ve yönetişim faktörlerini değerlendirerek şirketlerin sürdürülebilirlik performansını analiz eden CRIF ESG değerlendirmesinde ‘A’ mükemmel düzeyde sürdürülebilirlik skorunun sahibi olduk. Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer), Türkiye Sürdürülebilir Gelecek Ödülleri kapsamında Yönetişim Alanında İyi Uygulama Ödülü’nü kazandık. Dünyada en çok geçerliliği olan Ecovadis Sürdürülebilirlik Endeksi’nde Bronz kategoriye yükseldik. Aynı zamanda küresel ve yerel düzeyde sürdürülebilirlik konularında üstün performans sergileyen şirketlerin belirlendiği ‘Fortune Türkiye ve CRIF Türkiye Sürdürülebilirlik Araştırması’ listesinde de yer aldık. Ödüllerimizin yanı sıra CDP’de raporlama yapan ve tüm işletmeleri Sıfır Atık Belgesi alan bir şirket olarak, müşterilerimizin enerji tüketimlerini ürün kodu bazında raporluyor, onları daha yüksek enerji tasarrufu hedeflerine yönlendiriyoruz.
Hayata geçirdiğimiz projeler ve elde ettiğimiz bu özel dereceler ışığında her daim kendi başarılarımızla yarışarak gelecek nesillere daha yaşanılası bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz
Bunları da Beğenebilirsin

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2025 Eylül Ayı Raporu’nu açıkladı. Temmuz ayındaki zirveden sonra ağustosta eşik değerin altına gerileyen Faaliyet Endeksi, eylül ayında eşik değerin altındaki yatay hareketine devam etmiştir. Endekslerin geçen yıla göre yükselse de eşik değerin altında kalması, sektörün daha iyi bir noktada olduğunu ancak hâlâ istenen seviyede olmadığını göstermektedir.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.
Hazır Beton Endeksi 2025 Eylül Ayı Raporu’na göre, temmuz ayındaki zirveden sonra ağustosta eşik değerin altına gerileyen Faaliyet Endeksi, eylül ayında eşik değerin altındaki yatay hareketine devam etmiştir. Beklenti ve Güven Endekslerinin her ikisi de yine negatif tarafta hareket etmiştir. Beklentide görülen sınırlı artış, endeks değerini eşiğin üzerine taşımaya yeterli olmamıştır. Güven Endeksi ise eylül ayında gerilemiş görünmektedir. Son olarak birleşik Beton Endeksi de Güven Endeksi’ndeki azalışa paralel olarak düşüş kaydetmiştir.
Geride bıraktığımız eylül ayında tüm endeksler, geçen yılın aynı ayına kıyasla yükselmiş görünmektedir. Artış oranı açısından bakıldığında ön plana çıkan endeksler Faaliyet ve Beklenti endeksleridir ancak bu durum, her iki endeksin de eylül ayında mutlak değer olarak eşik değerin altında konumlandığı bilgisi ile birlikte değerlendirilmelidir. Güven Endeksi’ndeki artış ise geçen yıla kıyasla oldukça sınırlı kalmıştır. Eylül ayındaki tüm endekslerin eşik değerin altında kalmalarına rağmen geçen yıla kıyasla daha yüksek bir değerde olmaları, inşaat sektörünün eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre daha iyi bir noktada olduğunu teyit etmekte, ancak mevcut durumun henüz istenen seviyede olmadığını göstermektedir.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Temmuz ayındaki zirvenin ardından ağustosta eşik değerin altına gerileyen Faaliyet Endeksi, eylül ayında eşik değerin altındaki yatay hareketine devam etmiştir. Eylül ayında tüm endeksler, geçen yılın aynı ayına kıyasla yükselmiştir. Tüm endekslerin eşik değerin altında kalmalarına rağmen geçen yıla göre daha yüksek bir değerde olmaları, inşaat sektörünün geçen yıla kıyasla daha iyi bir noktada olduğunu, ancak henüz istenen seviyede olmadığını göstermektedir.” dedi.
Ekonomik gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Türkiye ekonomisinde yılın son çeyreğindeki, daha da önemlisi 2026 yılına dönük gelişmelerin belirleyicisi faiz ve ona bağlı olarak finansman maliyeti olacaktır. Dünyada ise küresel büyümede yavaşlama riskleri ve resesyon endişeleriyle birlikte, bazı piyasalarda normalleşen para politikalarının gevşemesi konusu öne çıkmaktadır. Sektörümüz için en olumlu senaryo; enflasyonun istikrarlı şekilde gerilemesi, TCMB’nin öngörülebilir bir duruşa kavuşması ve kamu altyapı harcamalarının planlandığı şekilde devam etmesi olacaktır. Bu senaryoda konut talebi ve yatırım iştahı güçlenebilir, inşaat sektörü de büyümeyi ve istihdamı sırtlayabilir ancak düşmeyen enflasyon, belirsiz faiz politikası veya dış kaynaklı şoklar olursa maliyetler ve finansman tablosu olumsuz etkilenebilir. Ekonomi yönetimi öngörülebilirliği artırıp maliyet ve finansman risklerini minimize ederek yatırımları sürdürülebilir kıldığı sürece inşaat sektörü ekonomiyi daha fazla destekleyecektir.” dedi.
GENEL
Erdal Albayrak / Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı: “Yatırımcı, güvenli liman olan gayrimenkule yöneliyor”

Yayınlandı
8 saat önce-
Ekim 20, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Rakamlara baktığımızda konut piyasasında işlem hacminin belirgin bir şekilde toparlandığına şahit oluyoruz. Yatırımcı güvenli liman arıyor, bu liman da her dönem olduğu gibi yine gayrimenkul sektörü oluyor. Ancak burada düşük ve orta gelir grubunun konut ihtiyacını karşılamak konusu ön plana çıkıyor. Kamu da buradan yola çıkarak yüzde 56’ya kadar düşen ev sahipliği oranını 2035 yılına kadar yüzde 66’ya çıkarmayı hedefledi ve bir yandan sosyal konuta ağırlık vererek bir yandan orta gelir grubu için şartları iyileştirmek üzere formüller geliştirmek için çalışmalar yürütmeye başladı. Bundan sonra Türkiye’nin hızla erişilebilir veya uygun fiyatlı konut politikası geliştirmesi şart ancak işin mali yükünü kamu-özel iş birliği modellerinin uygulamaya konulmasıyla daha uygulanabilir ve hızlı bir süreç sağlanabilir.
Cihat Algün / Algün Yönetim Kurulu Başkanı: “Yıl sonu için rekor beklentisi güçlendi”

TÜİK rakamlarına göre; konut satışları ocak-eylül döneminde bir önceki yıla göre yüzde 19,2 artarak 1 milyon 128 bin 727 olarak gerçekleşti. Özellikle ipotekli satışlardaki yüzde 34,4’lük artış dikkat çekici. Bugün açıklanan resmi tabloya göre, 2025 yılı sonunda konut satışlarının eşik değer olan 1.5 milyonun üzerine çıkarak rekor kıracağı beklentisi güçleniyor. Artık parasını önceden kur korumalıda, faizde, döviz ve altında değerlendirenler konuta da yatırım yapmaya başladı. İleride konut fiyatlarının daha fazla artacağını öngören kesim, konut yatırımına yöneldi. Bir süredir devam eden konut satış rakamlarının yukarı yönlü seyrinin sebebi olarak bu etkenleri düşünebiliriz. Faizlerde aşağı yönlü hareketin devam etmesi ile konut kredisi kullananların sayısında ve dolayısıyla ipotekli satışlarda da artış olmasını bekliyoruz.
GENEL
İZODER TESİSAT YALITIMININ ÖNEMİNİ VURGULADI

Yayınlandı
10 saat önce-
Ekim 20, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
İŞ’te dönüşümün anahtarı tesisat yalıtımında
Enerji verimliliği konusundaki farkındalık son yıllarda yükselişe geçse de bu süreçte çok önemli bir nokta gözlerden kaçıyor: Tesisat Yalıtımı… İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, tesisat yalıtımının öneminin henüz net olarak anlaşılmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Tesisat yalıtımı yapılmamış her bina, enerji tasarrufunda bir adım geride kalıyor. Bu binalarda yaşayanlar daha yüksek fatura öderken enerjiyi de israf ediyor. Binalardaki tesisatlara yalıtım yapılması ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden tasarruf edilmesini sağlıyor. Yalıtım uygulamaları her alanda enerji tasarruflu, güvenli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanları oluşturan bütüncül uygulamalardır. Sanayi tesislerinde verimliliğin artırılması ve enerji dönüşümü için de işe yalıtımla başlamak gerekiyor.”
Tesisat yalıtımı; içinden akışkan geçen borular, vanalar, havalandırma amaçlı kullanılan kanallar, tanklar, kazanlar gibi tesisat elemanları vb. ile kazan daireleri gibi tesisat elemanlarının bulunduğu mekanik odalarda ısı, ses ve yangın yalıtımı yapılması anlamına geliyor. Endüstriyel üretim süreçlerinde ve binalarda ısıtma veya soğutma için harcanan enerjiden tasarruf edilmesinde büyük rol oynayan tesisat yalıtımı sayesinde hem tüketilen enerji hem de atmosfere yayılan sera gazı miktarı azalıyor. Bu noktada küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede de tesisat yalıtımı önemli bir rol oynuyor.
Tesisat yalıtımı, enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlikte kilit öneme sahip
Tesisat yalıtımının ekonomik avantajlarının yanı sıra sürdürülebilirliğe yaptığı katkılarla da önemli bir noktada olduğunu dile getiren İZODER-Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizde nihai enerji tüketiminin sektörel dağılımı incelendiğinde yaklaşık yüzde 30,3 ile sanayi sektörünün binalar ile başı çektiği görülüyor. Sanayide enerji tüketiminin ağırlıklı kısmı proses ve alan ısıtması veya soğutmasında kullanılıyor. Sanayide verimlilik artışının ve buna yönelik uygulamaların her zamankinden daha fazla önem kazandığı gümümüzde enerji kayıplarının yaşandığı noktaların saptanması ve tesisat yalıtımı ile bu kayıpların önüne geçilmesi mümkün. Endüstriyel üretim süreçlerinde yapılacak olan ısı yalıtımı uygulamaları, sağlamış oldukları enerji verimliliği ile kendini çok kısa sürede geri ödüyor. Öte yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), uluslararası ticaret arenasında rekabetçi olmak isteyen tüm sanayi tesislerini enerji verimliliği projelerini hayata geçirmeye ve karbon ayak izlerini azaltmaya teşvik ediyor. Dolayısıyla endüstriyel tesislerde yapılacak tesisat yalıtımı uygulamaları, enerji verimliliğinin sağlanması ve sera gazı emisyonlarının azaltılması noktasında kilit rol oynuyor. Gerçekleştirilecek tesisat yalıtımı uygulamaları; üretim maliyetlerindeki enerji yükünü azaltırken uluslararası pazarlarda daha rekabetçi çözümler sunulması ile mali sürdürülebilirliğe de önemli kazanımlar getirebiliyor. Sanayimizin yeşil dönüşümü ve sürdürülebilirlik hedeflerini konuşurken önemli bir tasarruf alanı oluşturan tesisat yalıtımı uygulamalarını gözden kaçırmamamız lazım” dedi.
Tesisat Yalıtımı, iş kazaları için alınacak önlemler listesinde yer alıyor
Tesisat yalıtımının bazı iş kazalarının önlenmesinde de etkin rol oynadığını belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Endüstriyel proseslerde tesisat elemanlarında farklı sıcaklıklarda sıcak veya soğuk su, kızgın buhar, kızgın yağ, süt vb. birçok akışkan taşınabiliyor. Sıcak su, kızgın buhar veya kızgın yağ taşınan hatlarda yüzey sıcaklıkları çok yüksek oluyor. Çalışanların istemsiz veya kazara söz konusu tesisat elemanlarına temas etmeleri durumunda meydana gelecek iş kazalarına karşı tesisat yalıtımı yapılıp, yüzeyin makul sıcaklıklara getirilmesi işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından şart. Ayrıca düşük sıcaklıklarda akışkanların taşındığı hatlarda da yalıtım yaparak yoğuşmadan kaynaklı oluşan korozyonun önüne geçilmesi ve tesisatın ömrünün uzatılması mümkün. Tesisteki tüm tesisat elemanlarının doğru yöntem ve malzemelerle yalıtılması büyük önem taşıyor.”
Isı, su, ses, tesisat ve yangın yalıtımının tek tek ya da birlikte ele alındığında, binanın ve tesisatın kullanım süresinin uzadığına dikkat çeken Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: “Tesisatlarımız vücudumuzdaki damarlar gibi binalarda tüm alanlara dağılıyor. Bu yolla yaşamımız ve konforumuz için gerekli temiz ve şartlandırılmış hava, ısı gibi tüm unsurların taşınması sağlanıyor. Bu çerçevede gürültü ve yangının zararlı etkilerinin tesisatlar vasıtasıyla yayılmaması için yalıtım tedbirlerinin alınması hayati önemde. Bir binada tesisata ısı yalıtımı ile birlikte ses yalıtımı da yaptırılırsa binalarda gürültü azalır ve böylece konfor artmış olur. Tesisat boruları, havalandırma kanalları, elektrik kablolarının şaftları gibi olası bir yangın durumunda en riskli noktaları oluşturan yerlerde yangın yalıtımı yapılması ise can ve mal kaybını ciddi oranda azaltarak daha güvenli binalara kavuşmamızı sağlar. Yeni yapılacak binalarda tesisat yalıtımına da diğer yalıtım uygulamaları kadar öncelik verilmesini ve yapı inşasının vazgeçilmez bir ögesi olarak kabul edilmesini önemli buluyoruz. Enerji verimli, güvenli ve konforlu yapılar için tüm yalıtım uygulamalarını kaliteli malzemeler ile doğru olarak uygulanması gerekiyor.”
Son Yazılar
- İnşaat Son Çeyreğe Yavaş Girdi Ekim 20, 2025
- Erdal Albayrak / Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı: “Yatırımcı, güvenli liman olan gayrimenkule yöneliyor” Ekim 20, 2025
- İZODER TESİSAT YALITIMININ ÖNEMİNİ VURGULADI Ekim 20, 2025
- Mitsubishi Heavy Diamond; ileri teknolojiyle konforu yeniden tanımlıyor Ekim 20, 2025
- 3 Adet Komatsu PC950LC-11E0 ile SSS Yıldızlar Holding Daha da Güçlendi! Ekim 20, 2025
- OYAK Çimento’nun Mühendis Geliştirme Programı CEMSTART’ın 2025 mezunları belli oldu Ekim 20, 2025
- TÜRKÇİMENTO AKADEMİ, YEŞİL DÖNÜŞÜM YOLUNDA SEKTÖRÜ ANKARA’DA BULUŞTURDU Ekim 20, 2025
- Kozanlar Jeotermal’in Kazakistan’daki Sera Projesinin Isıtma Altyapısı Mimsan’a Emanet Ekim 20, 2025
- Kışa hazırlıkta ısıtma verimliliğinin anahtarı enerji dostu pompalar ve düzenli bakım Ekim 20, 2025
- Reportage Türkiye Ceo’su Nazım Aybar: “Konut Satışlarında Yükseliş Devam Ediyor. Yatırımcı Güveninin Yeniden Tetiklendiği Bir Dönemdeyiz” Ekim 20, 2025
- Türkiye’de Yangın Güvenliği Yeni Standartlarla Güçleniyor: Uluslararası Uyum ve Yeni Nesil Çözümler Ekim 17, 2025
- OYAK Çimento ile Türkiye’de Yangın Güvenliğinde Yenilikçi ve Sürdürülebilir Çözümler Ekim 17, 2025
- Sika: Pasif Yangın Güvenliğinde Uluslararası Standartlarla Uyumlu Çözümler Ekim 17, 2025
- GEZE Türkiye: Yangın Güvenliğinde Yenilikçi ve Akıllı Sistemler Ekim 17, 2025
- İzocam: 60 Yıldır Güvenli ve Sürdürülebilir Yapılar İçin Çalışıyor Ekim 17, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ1 yıl önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL1 yıl önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL1 yıl önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL1 yıl önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL1 yıl önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL12 ay önce
Sektörel Liderlikte Bir Adım Daha: Hareket, Heavy Lift Awards’da İnovasyon Ödülü Aldı!
- GENEL1 yıl önce
Irak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel
- GENEL1 yıl önce
İsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi