Bizimle iletişime geçin

RÖPORTAJ

Viessmann Olarak Her Ürünümüzle Paydaşlarımıza Üstün Konfor Sunmak Konusunda Tutkuluyuz

Yayınlandı

-

Yenilenebilir enerji sistemlerine odaklanan çalışmalarımızla geliştirdiğimiz geniş ısı pompası ve VRF ürün programımız ile optimum çözümleri, yüksek hizmet kalitesi ile tüketicilere sunmaktayız.

  1. Markanız/Firmanız tarafında son bir yılda ne tür gelişmeler oldu, kısaca bahsedebilir misiniz? 

Viessmann, global ölçekte çevreye duyarlı iklimlendirme cihazlarının geliştirilmesi ve bu teknolojilerin tüketicilere sunulması noktasında önemli faaliyetler sürdüren lider şirketlerden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Şirketimiz yeni enerji yönetmeliklerine uygun çevre dostu ürünlerini, bu konudaki uzmanlığı ve nitelikli iş gücü ile birleştirerek tasarım ve teknolojik donanımları fark yaratan ürün ve hizmetlerle tüketicilerin beğenisine sunmaktadır. Son bir yılda, bu misyona paralel olarak enerji verimli ve çevre dostu ürünler arasında yer alan ısıtma amaçlı ısı pompaları, havuz ısı pompası ve VRF ürünlerini tüketicilerimizin beğenisine sunduk. Bu ürünler tüketicilerimizin kullanım konforunu arttırırken, enerji tüketimlerine de katkı sağladı. Bu anlamda yeni ürünler üzerinde çalışmalarımıza devam ederek, çözüm portföyümüzü daha da genişleteceğiz.

Ürün gamımızda Vitoclima 335-S serisine eklenen sürekli ısıtma sağlayan VRF dış ünite grubumuz ile daha geniş ihtiyaçlara çözüm bulabilme fırsatı yakaladık. Sürekli ısıtma sağlayan dış ünite modellerimiz ile özellikle dış hava sıcaklıkları çok düşük olan kentlerde ısıtma özelliğini koruyarak Viessmann kullanıcılarının konforunu arttırmayı amaçlıyoruz. Ek olarak, Vitoclima 335-S serimizdeki yeni çıkan hidro modüllerimiz ile VRF sisteminden ısıtma ve soğutmanın yanında sıcak su elde edilmesini de mümkün kılıyoruz. Ayrıca ürün gamımıza yeni eklediğimiz Energypool havuz ısı pompası ile havuz sezonunu genişletirken, aynı zamanda uzaktan kontrol imkanı ile kullanım konforunu arttıran özel çözümler sunuyoruz. 

  1. Enerji kaynakları kısıtlı olan bir ülke olarak Türkiye’de Enerji Verimliliği kapsamında VRF Sistemleri kullanımı için neler söylemek istersiniz? 

Ülkemizde tüketilen enerjinin yaklaşık 3‘te 1’i konutlarda aydınlatma, elektrikli cihaz kullanımı ve ısıtma – soğutma amaçlı kullanılmaktadır. Giderek artan enerji maliyetleri sebebiyle, enerjinin verimli kullanılması hem ülke ekonomisi hem de hanehalkı bütçesi için büyük önem taşır. Yaşam alanlarındaki iklimlendirme cihazlarının yeni jenerasyon enerji verimli cihazlarla  değiştirilmesi ya da tasarlanması, işletmedeki toplam enerji sarfiyatını düşürerek, orta – uzun vadede tüketici ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. Isı pompası ve VRF sistemleri diğer konvansiyonel ısıtma – soğutma sistemlerine göre daha yüksek verime sahiptir. Bu sistemler ortamı şartlandırmak için 1 birim enerji harcarken yaklaşık 5 kat fazla ısıtma – soğutma enerjisi üretirler. Bu da iklimlendirilen mekanın enerji maliyetlerini düşürür. Yüksek verimli cihazlardaki işletme sarfiyatının düşürülmesi, yapının bulunduğu çevredeki doğal yapının korunmasına katkı sağlamaktadır.  

3. VRF Sistemleri ve Isı Pompaları hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Çevre Dostu teknolojiler olarak ürünlerinizin çalışma sistemleri ve sistemin prensipleri hakkında neler söylemek istersiniz? 

Isı pompası ve VRF sistemleri temelde aynı çalışma mantığına sahip olup; doğal bir kaynaktan (hava, su, toprak) ısı alarak, bu ısıyı bir soğutucu akışkan çevrimi ile mahal iklimlendirme veya sıcak kullanım suyu eldesi gibi amaçlar için yararlı hale dönüştüren yüksek verimli cihazlardır. Çevrimde bulunan kompresör, genleşme valfi, kondenser ve evaparötör ile sistemde dolaşan soğutucu akışkan sayesinde yazın soğutma amaçlı, kışın ise ısıtma amaçlı kullanılabilirler. 

Her zaman enerji verimliliğini ön planda tutan Viessmann ısı pompası ve VRF ürün gamındaki ürünler bu işlevi yerine getirirken yüksek verim ile çalışırlar. Isıtma verimliliği SCOP değeri ile, soğutma verimi ise SEER değeri ile ölçülür. Viessmann ürünlerinde hem SCOP  hem de SEER değerlerinin çok yüksek olması, onu rakiplerinden ayrıştıran bir özelliğidir.

Ülkemizde kullanım ihtiyacına göre ısı pompası ve VRF’nin seçimi ve projelendirmesi ile bireysel, ticari ve endüstriyel amaçlarla kullanabilmektedir. Bu ürünler yüksek verimlilikleri ile işletme maliyetlerinin azaltılmasına önemli katkılar sağlamaktadır.

  1. VRF Sistemlerinde ve Isı Pompalarında hangi ürünlere/markalara sahipsiniz? Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin ilgili müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz? 

Viessmann olarak enerji verimliliğinin yanı sıra her ürünümüzle paydaşlarımıza üstün konfor sunmak konusunda tutkuluyuz. Yenilenebilir enerji sistemlerine odaklanan çalışmalarımızla geliştirdiğimiz geniş ısı pompası ve VRF ürün programımız ile optimum çözümleri, yüksek hizmet kalitesi ile tüketicilere sunmaktayız. 

Isı pompası sistemleri için bireyselde 16 kW’a kadar farklı kapasitelerde Vitocal 100-A (monoblok), Vitocal 100-S (split) serilerimiz ön plana çıkmaktadır. Aynı kategoride daha çevreci soğutucu akışkan (R290)  ile çalışan Vitocal 150-A serilerimiz yer almaktadır. Ticari grupta ise Vitocal 300-350 serilerimiz ile yüksek güçteki projeler için güçlü alternatif sunmaya devam etmekteyiz.

VRF ürün gamımızda, Vitoclima 444-S ve 335-S ürün serilerimizle mekana, coğrafyaya ve paydaşlarımızın beklentilerine özel çözümler sunuyoruz. İki farklı seri kullanarak çözümlerimizi hassasiyetle uygulamak amacındayız. Üstelik serilerimizin kendi içerisinde duvar, kanal, kaset, yer ve hatta taze hava sistemlerine kadar bir çok farklı iç ünite ile projenin tam olarak ihtiyacını belirleyip en uygun alternatifi geliştiriyoruz. 

  1. Markanızın/Firmanızın Türkiye İklimlendirme Pazarındaki konumu ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Bu kapsamda öngördüğünüz hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 

Firmamız yenilenebilir enerji kullanan ısı pompası ve VRF cihazlarındaki üstün ürün ve çözümleri sayesinde içinde bulunduğumuz iklimlendirme sektörüne liderlik eden önemli firmalardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Isı pompası ve VRF alanlarında fark yaratan ürün programımız ve sunduğumuz hizmetler ile önemli projelerde en çok tercih edilen markalardan olmaya devam ediyoruz. Müşterilerimizden gelen olumlu geri dönüşler ve referanslar sayesinde pazar payımız da gün geçtikçe artıyor. Önümüzdeki süreçte de markamızdaki yüksek kalite algısını ve çözüm programımızı daha da geliştirerek, sektöre yön veren lider konumumuzu korumayı sürdürmeyi hedeflemekteyiz.

  1. İklimlendirme sektörünün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı da takip ediyoruz, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz? 

Firmamızın çevre ve insan odaklı bakış açısı ve yenilenebilir enerjiler alanındaki uzman kadromuz ile, AR-GE çalışmalarımıza güçlü yatırımlar yapmaya devam etmekteyiz. Dünya geneline yayılan geniş coğrafyadaki faaliyet alanımız ve bu alanlardaki alternatif talepleri değerlendirmemize, inovatif ve teknolojik ısı pompası çözümlerinin geliştirilmesinde bize ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Yeni dönemde, 2024 yılı içerisinde, çalışmalarında son aşamaya geldiğimiz, çevre dostu soğutucu akışkan içeren 2 yeni alternatif ısı pompası cihazımızı tüketicilerimizin beğenisine sunmayı planlamaktayız.

VRF serilerimizde ise  DNA’mızda bulunan merak ve inovasyon değerleri  ile hızlı, konforlu ve verimli çözümleri ilk kullanan, ilk uygulayan ve üreten olmak bizi motive ediyor. Bu kapsamda VRF ürün grubumuzdaki ürünlerimizin çeşitliliği önümüzdeki dönemde de giderek artacaktır. 

7. Ürünlerinizin tercihinde satış sonrası servis ve müşteri hizmetleri niçin önemlidir? Markanız için satış sonrası hizmetler tarafında ne gibi destekler sunuyorsunuz? 

Firmamız, uzun yıllardır aktif olduğu ısı pompası ve VRF alanlarında hizmetlerine devam etmektedir. Bu süreçte sahadaki uygulamalarda en çok tercih edilen markalardan biri olarak ön plana çıkmaktadır. Sahadaki bu yaygın ve kaliteli hizmet anlayışımız, servis portföyümüzün gelişmesine önemli katkılar sağlamış; sağlamaya da devam etmektedir. Müşteri hizmetleri tarafındaki proaktif yaklaşımı, sahadaki hizmet kalitesi ile birleştirmiş bulunmaktayız. Bu açıdan da değerlendirildiğinde ısı pompası ve VRF alanlarında fark yaratan marka olarak, ürün uygulama ve işletmeye kadar olan tüm süreçlerde Viessmann deneyimini kullanıcılarımıza yaşatmak istiyoruz. Bunun için servis ekibimizin sürekli ve eksiksiz eğitim almaları için kapsamlı eğitim programları düzenliyoruz.

8. Ürünlerinizin üretim süreçleri ve müşterilerinizin ürünlerinizi kullanımları dolayısıyla çevresel etkileri düşünüldüğünde, Sürdürülebilir/Yenilenebilir Odaklı olması ve Kurumsal Karbon Ayak İzi konularında da görüşlerinizi alabilir miyiz? 

Doğal çevremizin korunması bilincinin artması ile birlikte iklimlendirme sektöründe de geleneksel karbon ayak izini arttıran fosil yakıt türlerinin kullanımı yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarının yüksek verimle kullanımı, çevrenin korunmasında önemli katkılar sağlamaktadır.

Viessmann ürünleri, AB yeşil mutabakatı ve 2050 karbon nötr stratejisi ile uyumlu teknolojileri şimdiden barındırmaktadır. VRF sistemlerimiz 2022‘de devreye giren LOT 21 enerji verimliliği kriterleri ile uyumlu, yüksek sezonsal verimliliğe sahiptir. Isı pompası sistemlerimiz ise mevcut yönetmeliklere uygun olarak geliştirilmektedir. 

Sürdürülebilir teknolojileri ürünlerimizde uyguladığımız gibi, üretim merkezlerimizde de uyguluyoruz. Fabrikalarımızda gri su, yeşil bina gibi sürdürülebilir bina teknolojilerini uygulamaya özen gösteriyoruz. Bu sayede hem ürünlerimiz hem de tesislerimiz ile döngüsel sürdürülebilir ekonomiye katkı sağlamaya devam ediyoruz.  

9. Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır?

Viessmann ürünlerinin ana tercih edilme sebebi kalitesidir. Çoğu müşterimizin evinde 20 – 25 yıllık cihazlarımız ilk günkü performansı ile çalışmaya devam ediyor. Bizim de geleceğe dair en önemli stratejimiz kullanıcılarımızın, bu kaliteyi deneyimlemesini ve yıllar boyu süren üstün performansın tadını çıkarmasını sağlamaktır. 

Viessmann olarak sektörümüzün gelişmesine katkı sağlayarak, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan ısı pompası ve VRF ürünlerinin yaygın kullanımını destekliyoruz. Bu alanlardaki uzmanlığımızı daha da geliştirerek, gelecek nesiller için sürdürülebilir yaşam alanları tasarlamaya devam ediyoruz. 

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RÖPORTAJ

Alarko Carrier’dan Küresel Kaliteye Güçlü Adım: Eurovent Sertifikalı Rooftop Test Laboratuvarı

Yayınlandı

-

Alarko Carrier Sistem Ürünleri Marka Müdürü Merve Nama Ünsaç

Alarko Carrier, “ölçülebilir performans, belgelenmiş kalite” vizyonuyla rooftop cihaz test altyapısını Eurovent sertifikasıyla taçlandırdı. Geliştirme, test ve sertifikasyon süreçlerini aynı çatı altında birleştiren bu ileri teknoloji laboratuvar; -15 °C ile 55 °C arasında simülasyon yapabilen iklim odaları ve 300 kW kapasiteye kadar test imkânı ile sadece şirketin değil, Türkiye iklimlendirme sektörünün de standartlarını yukarı taşıyor.

1. Alarko Carrier Rooftop Test Laboratuvarı Eurovent Sertifikası aldı. Bu başarı Alarko Carrier’ın genel vizyonu içinde nasıl bir yer tutuyor?

Alarko Carrier olarak “ölçülebilir performans, belgelenmiş kalite” anlayışını her zaman odağımıza alıyoruz. Ürünlerimizin sadece tasarım aşamasında değil, performans açısından da en yüksek standartlarda olduğunu göstermek bizim için büyük önem taşıyor. Bu nedenle Rooftop Test Laboratuvarımızın Eurovent Sertifikasyon Kuralları ve Teknik Kılavuzları doğrultusunda sertifikalandırılmış olması çok kıymetli bir gelişme. Tasarım, test ve iyileştirme süreçlerini aynı çatı altında yürütebiliyoruz. Bu da ürün geliştirme döngülerimizi ciddi ölçüde kısaltarak pazara çok daha hızlı yanıt verebilmemizi sağlıyor. 

Eurovent onayı ile desteklenen bu test kapasitesi, sunduğumuz performans verilerinin uluslararası düzeyde şeffaflıkla kabul edilmesini sağlıyor. Bu da özellikle küresel pazarlarda güvenilir bir iş ortağı olarak konumlanmamıza büyük katkı sağlıyor. Global pazarda rekabet ettiğimiz birçok üreticinin ötesinde bir test altyapısına sahip olmamız, bizi ihracat pazarlarında hem daha güçlü hem de daha ayrıcalıklı bir konuma taşıyor. Böylelikle, Alarko Carrier’ı global arenada bir adım daha öne taşıyoruz. Hem Türkiye’deki hem de yurt dışındaki tüm paydaşlarımıza değer yaratmaya devam edeceğiz.

2. Bu laboratuvar hangi ürün gruplarını test edebiliyor?

16 yıl önce kurduğumuz test laboratuvarımız için ilk önemli dönüm noktamız 2018 yılında 100 kW üzeri kapasitedeki 50UH160 model cihazımızın burada test edilmesiydi. O günden bu yana hem teknik altyapımızı hem de insan kaynağımızı sürekli geliştirerek laboratuvarımızı bugünkü seviyeye taşıdık. Bugün, -15 °C ile 55 °C arasındaki dış ortam koşullarını simüle edebilen iklim odalarımız ve 35.000 m³/h’ye varan iç hava debisi kapasitemizle, EN14511 ve EN14825 standartlarına uygun ısıl performans testlerini gerçekleştirebildiğimiz, Eurovent onaylı bir test merkezimiz bulunuyor. Merkezimiz 300 kW kapasiteye kadar olan hava-hava (air-to-air) rooftop cihazlarını test edebilecek altyapıya sahip. Bu gelişme sadece bizim için değil, Türkiye’de rooftop üretimi yapan sektör oyuncuları için de önemli bir referans niteliğinde.

3. Bu laboratuvar sadece test merkezi olarak mı kullanılıyor, başka ne tür işlevleri var?

Laboratuvarımız yalnızca sertifikasyon testleri için değil, aynı zamanda ürün geliştirme süreçlerinin de merkezinde yer alıyor. Geliştirdiğimiz her yeni modelin prototip testlerini bu merkezde gerçekleştiriyoruz. Böylece Ar-Ge süreçlerinde güven, esneklik ve hız sağlıyoruz. 

4. Rooftop Test Laboratuvarı’nın Ar-Ge ve müşteri deneyimi açısından katkıları neler?

Ar-Ge açısından bakıldığında, tasarım, test ve iyileştirme süreçlerinin aynı çatı altında toplanması büyük bir avantaj sağlıyor. Bu da ürün geliştirme döngülerimizi kısaltıyor, pazara daha hızlı yanıt verebilmemizi mümkün kılıyor. Müşteri tarafında ise fabrika kabul testi (Factory Acceptance Test – FAT) hizmetimizle kullanıcılar, ürünleri gerçek koşullarda test edebiliyor ve güvenle karar vermelerine olanak tanıyor. Bu deneyim, özellikle yurtdışı projelerde tercih edilme nedenlerimizden biri haline geldi. 

5. Bu gelişme Türkiye’deki sektör oyuncuları için nasıl bir anlam taşıyor?

Eurovent tarafından Test Laboratuvarımıza verilen bu sertifika yalnızca bizim için değil, Türkiye’de rooftop üretimi yapan tüm sektör oyuncuları için önemli bir referans niteliği taşıyor. Ülkemizde bu düzeyde bir test altyapısına sahip olmak, sektörel rekabet gücünü artırırken aynı zamanda yerli üretimin uluslararası standartlarla uyumlu olduğunu da gösteriyor. Bu da hem ihracat potansiyelini güçlendiriyor hem de Türkiye’yi global iklimlendirme sektöründe daha görünür kılıyor.

Okumaya Devam Et

RÖPORTAJ

PERI, Yapı Sektöründe Dijitalleşmeyi Şantiyeye Taşıyor

Yayınlandı

-

PERİ Kalıp ve İskeleleri Türkiye Genel Müdürü A. Ayhan Akpınar


Sensör teknolojilerinden BIM entegrasyonuna kadar uzanan dijital çözümleriyle PERI, inşaat süreçlerinde zaman, kalite ve güvenlik avantajı sağlıyor.

  1. Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, Dijital Dönüşüm Yolculuğunuz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Elbette, memnuniyetle! PERI olarak, 1969 yılında Almanya’da kurulduk ve bugün 60’tan fazla ülkede faaliyet gösteren global bir kalıp ve iskele firmasıyız. Türkiye’de de büyük küçük ayırt etmeksizin her ölçekteki projelere çözüm sunuyoruz. 

Dijitalleşme; PERI’nin stratejik vizyonlarından biridir ve bu noktada hem globalde hem de iştiraklerinde ilgili çalışmaları yürüten birimleri bulunmaktadır. 

Biz kalıp ve iskele sistemlerimizi yalnızca bir yapı malzemesi olarak görmüyoruz. Satışını yaptığımız ürünleri aynı zamanda yazılım ve hizmetlerimizle destekleyerek, inşaat süreçlerinin daha verimli olması için gereken gayreti gösteriyoruz. Bu kapsamda da Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), 3D inşaat, sensör destekli çözümler, veri analitiği ve benzeri dijital araçları, sistemimize entegre ediyoruz. 

  1. Son zamanlarda, tedarikten üretime ve üretimden satışa ilgili tüm operasyonel süreçlerinizdeki Teknolojik Değişimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Tedarikten başlayarak satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçlerimizde dijitalleşmeyi temel strateji olarak benimsedik. Örneğin, InSite Construction adını verdiğimiz sensör tabanlı sistemimizle, betonun basınç, sıcaklık ve olgunluk değerlerini anlık olarak izleyebiliyoruz. Bu sayede şantiyelerde zaman yönetimi, kalite kontrol ve iş güvenliği alanlarında çok ciddi kazanımlar elde ediyoruz. Ayrıca satış süreçlerimizde de dijital planlama araçlarımız ve online platformlarımız sayesinde müşterilerimize özel çözümler sunabiliyoruz. MyPERI, Showpad, Power BI bunlardan bazıları. 

  1. Dijital dönüşüm yolculuğunuzda Yapay Zeka’yı (AI) kullanıyor musunuz?

Yapay zekâyı doğrudan bir ürün başlığı altında kullanmasak da, süreçlerimizde AI destekli sistemlere hazır altyapılar kuruyoruz. Örneğin, sensörlerden gelen büyük verinin analizi, BIM üzerinden yapılan çakışma tespitleri ya da proje simülasyonları gibi alanlarda yapay zekâ ve makine öğrenmesinin olanaklarından faydalanıyoruz. Ayrıca, global inovasyon birimimiz bu teknolojilerin daha aktif kullanımına yönelik çalışmalar yürütüyor. 

  1. Tüm operasyonel süreçleriniz kapsamında Yapay Zeka’nın sağladığı avantajlar ya da karşılaştığınız zorluklar hakkında neler söylemek istersiniz?

Yapay zekâ, bize özellikle veri analizi ve öngörü oluşturma konularında ciddi katkılar sunuyor. Şantiyedeki verileri anlamlandırarak betonun döküm zamanlamasını optimize edebiliyor ya da çakışmaları önceden tespit edebiliyoruz. Tabi yapay zeka enstrümanını sadece inşaat süreçlerinde kullanmıyoruz, daha önce belirttiğim gibi; satış, pazarlama, tedarik, operasyon… Kısaca süreçlerimizin her noktasında dünyanın yeni yeni tanımaya başladığı bu aracı adabte etmeye gayret ediyoruz. Ancak elbette zorlukları da var; bu teknolojileri sistemlerimize entegre ederken altyapı yatırımları ve insan kaynağının dijital yetkinliklerinin geliştirilmesi gibi aşamalardan geçiyoruz. Eğitim, adaptasyon ve süreç yönetimi bu noktada oldukça kritik.

  1. Yapay Zeka’nın Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) entegrasyonu ile ilgili operasyonel süreçlerin verimliliğinde nasıl sonuçlar elde edildiğini öğrenebilir miyiz?

PERI’nin BIM entegrasyonu sayesinde artık şantiyelerde birçok aşama önceden simüle edilirken hata oranları minimize edilebiliyor. Yapay zekâ destekli BIM araçları; çakışma tespiti, zaman planlaması ve malzeme optimizasyonu gibi alanlarda oldukça hızlı ve doğru kararlar alınmasını sağlıyor. Örneğin, Almanya’daki Ulm Münster restorasyon projesinde drone taramalarıyla oluşturulan modeller, BIM’e entegre edilerek tüm kalıp ve iskele planlaması sanal ortamda hazırlandı. Bu da işin hem süresini hem maliyetini düşürdü.

  1. AR-GE süreçlerinizde Yapay Zeka destekli veri analizi ve tahminleme teknolojileri ürün geliştirmeye nasıl katkı sağlamaktadır? Ürün inovasyon süreçlerinizde bu teknolojilerin yeri nedir?

AR-GE süreçlerimizde robotik ve otomasyon sistemleri büyük bir yer tutuyor. Örneğin, MESH teknolojimiz sayesinde kalıpsız donatı üretimi yapabiliyoruz. Bu sistemde, verilerden yola çıkarak en uygun donatı geometrisi ve yoğunluğunu belirleyebiliyoruz. Aynı şekilde, 3D beton sistemimiz olan BOD2, yapay zekâ destekli modellemelerle çalışıyor. Bu teknolojiler, inovasyon süreçlerimizi hem hızlandırıyor hem daha sürdürülebilir hale getiriyor.

  1. Müşteri Destek Hizmetlerinizde Yapay Zeka’dan faydalanıyor musunuz? Akıllı arıza tespit sistemleri ya da uzaktan izleme çözümleri gibi uygulamalarınız var mıdır? Bu doğrultuda müşterilerinizden aldığınız geri bildirimler için neler söylemek istersiniz?

Evet, müşteri destek hizmetlerimizde dijitalleşmenin sunduğu tüm olanaklardan aktif şekilde faydalanıyoruz. myPERI adını verdiğimiz dijital proje yönetim platformumuz müşterilerimizle olan etkileşimimizi tamamen yeni bir boyuta taşıdı. myPERI üzerinden; sahadaki tüm PERI ekipmanları anlık olarak takip edilebilirken, kullanım kılavuzları, kurulum şemaları, lojistik planlar ve teknik belgeler kolayca erişilebilir hale geldi. Platform, şantiye ekiplerinin gerçek zamanlı bilgiye ulaşmasını sağlarken, aynı zamanda veri bazlı raporlama ile süreçlerin daha şeffaf ve kontrollü ilerlemesine imkân tanıyor.

  1. Dijital dönüşümünüz kapsamında, son dönemde pazara sunduğunuz yüksek teknolojiye sahip ve enerji verimliliği ile öne çıkan ürünlerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz?

Kesinlikle! En dikkat çekici teknolojilerimizden biri olan 3D beton baskı sistemimiz, klasik kalıp sistemlerine gerek duymadan yapı üretimi yapılmasına olanak sağlıyor. Aynı şekilde, MESH sistemi ile donatılar robotlar tarafından üretiliyor ve geleneksel kalıplama işlemleri ortadan kalkıyor. Bu sistemler, hem çevre dostu hem de oldukça hızlı çözümler sunuyor. Ayrıca ürünlerimiz tekrar kullanılabilir ve hafif bileşenlerden oluştuğu için taşımada ve kurulumda da büyük kolaylık sağlıyor. 

  1. Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonuna sahipsiniz?

Konut projelerinde daha çok hafif ve kompakt sistemler tercih edilirken, ticari projelerde hızlı montajlı modüler sistemler ön plana çıkıyor. Endüstriyel projelerde ise yüksek taşıma kapasiteli, ağır yük sistemleri ve mühendislik destekli çözümler sunuyoruz. Her segmente özel ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş sistemlerimiz mevcut.

  1. Ürünlerinizle ilgili biraz da teknik bilgi alabilir miyiz? Bu sistemlerin çalışma prensipleri, kullanıcıya sunduğu avantajlar ve çevre dostu yönleri nelerdir?

Elbette. TRIO kalıp sistemimiz, az bileşenli yapısı ve mantıklı kurulum dizilimi sayesinde montaj süresini ciddi oranda azaltmaktadır. Bu da saha uygulamalarında zaman ve işçilik tasarrufu sağlıyor. PERI UP Flex Modüler İskele sistemimiz ise hem endüstriyel hem de inşaatlardaki genel kullanım özelliği ile tercih edilmektedir. Tüm ürünlerimiz, malzeme tasarrufu ve daha az atık anlamına gelir. PERI’nin ürün gamındaki tüm sistemler tekrar kullanılabilir ve düşük karbon salınımına sahiptir.

  1. Sürdürülebilirlik odağında en çok karşılaştığınız zorluklar nelerdir?

En büyük zorluklardan biri, yapı sektörünün doğası gereği yüksek karbon ayak izine sahip olması. Bu noktada hem üretim süreçlerimizi hem de sahadaki uygulamaları daha verimli hale getirmek için sürekli AR-GE yatırımları yapıyoruz. Bir diğer zorluk ise teknolojik geçiş sürecinde kullanıcı alışkanlıklarının dönüşümü. Ancak bu dönüşümü eğitim ve saha destekleriyle aşabiliyoruz.

  1. Küresel enerji krizleri ve karbon emisyonu hedefleriniz doğrultusunda, üretim hatlarınızda gerçekleştirdiğiniz enerji verimliliği uygulamalarınız nelerdir?

Üretim tesislerimizde enerji verimli ekipmanlar kullanıyor, geri kazanım sistemleri kuruyor ve mümkün olan her noktada otomasyona geçiyoruz. Ayrıca dijital planlama araçlarımız sayesinde gereksiz üretimi ve malzeme israfını minimize ediyoruz. Tüm bu adımlar karbon salınımımızı azaltmaya doğrudan katkı sağlıyor. 

  1. Bu kapsamda geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz?

Kalıp ve iskele sistemlerimizin büyük kısmı tekrar kullanılabilir malzemelerden oluşuyor. Üretim sürecinde ortaya çıkan atıkları sistematik biçimde ayrıştırıyor ve geri dönüşüme kazandırıyoruz. Fabrikamıza kurduğumuz güneş panel sistemlerimiz ile kendi elektriğimizi kendimiz üretiyoruz. Araç filomuzu da geleneksel yakıt sisteminden, elektrikliye döndürüyoruz.

  1. Son olarak, geleceğe dair öngörülerinizi ve röportajımızın sonuna eklemek istediklerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Geleceğin inşaat sektörünün merkezinde yapay zekâ, otomasyon, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme olacak. PERI olarak bu dönüşümde öncü rol üstlenmeye kararlıyız. Teknolojiyi yalnızca üretim değil, hizmet ve insan kaynağı geliştirme süreçlerine de entegre ederek daha güçlü, daha çevre dostu ve daha güvenli projeler üretmeye devam edeceğiz.

Okumaya Devam Et

GENEL

Koramic Yapı Kimyasalları: Dijitalleşmede Kararlılık, Yapay Zekâda Stratejik Vizyon

Yayınlandı

-

KORAMIC YAPI KİMYASALLARI A.Ş. GENEL MÜDÜRÜ BAHADIR ARIKAN


1998’den bu yana sektörde güçlü adımlarla ilerleyen Koramic Yapı Kimyasalları, dijital dönüşüm sürecini üretimden satışa tüm iş kollarına entegre ederek verimliliğini artırıyor. Yapay zekâ entegrasyonuna yönelik stratejik adımlar atan firma, yakın gelecekte veri odaklı sistemlerle daha akıllı bir yapıya geçmeyi hedefliyor.

  • ÖNCELİKLE; FİRMANIZI KISACA TANIYARAK, DİJİTAL DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUNUZ HAKKINDA BİLGİ ALABİLİR MİYİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları 1998 yılında Belçika merkezli Koramic Building Products S.A. ile Türkiye’nin önde gelen gruplarından Eczacıbaşı Grubu’nun %50-%50 ortaklık anlaşmasıyla kuruldu. 2011 yılında %100 hissesi Koramic Grubu’na devredilen şirketimiz, 2019 yılında Tekkon Mühendislik A.Ş. ile stratejik bir ortaklık anlaşması imzalayarak, yurt dışı pazarlarda yapı kimyasalları alanındaki bilgi birikimini artırmıştır. Bozüyük ve Tarsus Organize Sanayi bölgelerinde bulunan üretim tesislerimiz, yaklaşık 30.000 m² alanda yılda 200.000 ton üretim kapasitesine sahiptir. Geniş ürün yelpazemiz arasında seramik yapıştırma harçları, derz dolgu malzemeleri, su yalıtım malzemeleri, performans artırıcı astarlar ve katkılar, tamir harçları, zemin grubu, ısı yalıtım sistemleri, silikon & mastikler, epoksi & poliüretan & bitümlü ürünler bulunmaktadır.

Koramic olarak, dijitalleşme ve teknolojik gelişmeleri süreçlerimize entegre ederek verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Üretim süreçlerimizde kaliteyi artırmak ve süreçlerimizi daha verimli hale getirmek amacıyla dijitalleşme ve yeni nesil yönetim yaklaşımlarını benimsemekteyiz. Ayrıca, müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için dijital ortamda bildirim girişini bir platform üzerinden yaptırıyoruz. Bu ve benzeri yenilikçi çözümlerle iş ortaklarımızla birlikte sektörel standartları yükseltmek istiyoruz. Sürdürülebilir ve çevre dostu üretim süreçlerimizi desteklemek amacıyla hayata geçirdiğimiz güneş enerjisi santralimiz (GES) ile enerji verimliliğini destekliyoruz. 

SON ZAMANLARDA, TEDARİKTEN ÜRETİME VE ÜRETİMDEN SATIŞA İLGİLİ TÜM OPERASYONEL SÜREÇLERİNİZDEKİ TEKNOLOJİK DEĞİŞİMLERİNİZİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları A.Ş. olarak, yapı sektöründe geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet veriyoruz; seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, su yalıtım ürünleri, tamir harçları ve zemin sistemleri gibi birçok alanda çözüm sunuyoruz. Koramic Group’un global deneyimiyle desteklenen firmamız, yerel pazarda kalite, güven ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak faaliyet göstermektedir. Dijital dönüşüm yolculuğumuzda ise, teknolojiyi işimizin tüm alanlarına entegre etmeyi hedefledik. Üretim süreçlerimizde otomasyon sistemlerini kullanarak daha hızlı, hatasız ve izlenebilir üretim yapıyoruz; bu sayede verimliliğimizi artırdık ve maliyetlerimizi optimize ettik. Bütün bunları bir ERP programı ve ek modüllerle gerçekleştiriyoruz. Yine ERP sistemi ile satın alma, üretim, stok yönetimi, satış ve finans gibi tüm iş süreçlerimizi tek bir platformda toplayarak departmanlar arası iletişimi güçlendirdik ve karar alma süreçlerimizi hızlandırdık. Müşteri ilişkilerini yönetmek için geliştirdiğimiz ve sürekli güncellediğimiz CRM altyapısı sayesinde, saha ekiplerimiz müşterilerle anlık ve etkin iletişim kurabiliyor, taleplere daha hızlı dönüş yapıyor. İş süreçlerimizden toplanan verileri analiz ederek, hem günlük operasyonlarımızda hem de uzun vadeli stratejilerimizde daha bilinçli ve doğru kararlar alıyoruz. Dijital pazarlama faaliyetlerimizi güçlendirerek sosyal medya ve online kanallar üzerinden marka bilinirliğimizi artırıyor, müşteri deneyimini iyileştiriyoruz. Bizim için dijital dönüşüm, sadece teknolojik bir yatırım değil; kurum kültürümüzün, iş yapış şeklimizin ve müşteri odaklılığımızın sürekli gelişimi anlamına geliyor. Bu alandaki yatırımlarımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdürmeyi planlıyoruz.

  • DİJİTAL DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUNUZDA YAPAY ZEKÂ’YI (YZ) KULLANIYOR MUSUNUZ?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak dijitalleşme stratejilerimizi kurumsal verimlilik, proses optimizasyonu ve sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda yapılandırmaktayız. Hâlihazırda şirketimize özgü bir YZ yazılımı bulunmamakla birlikte, SAP ve CRM sistemleri gibi karar destek altyapılarını aktif olarak kullanıyoruz.

Üretimden kalite kontrole, tedarik zincirinden satış sonrası hizmetlere kadar birçok alanda yapay zekânın fayda sağlayabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, ileri veri analizi, makine öğrenmesi ve arıza oluşmadan önce müdahale etmeyi amaçlayan sistemler gibi konularda nasıl uygulamalar yapabileceğimizi değerlendiriyoruz.

Bu sistemler için pilot çalışmalar planlanmakta olup yakın gelecekte devreye alınması hedeflenmektedir. Dolayısıyla, bu alandaki sorulara vereceğimiz yanıtlar, bugünkü kullanım durumundan ziyade, stratejik vizyonumuz ve yakın gelecekteki teknoloji adaptasyon hedeflerimiz doğrultusunda şekillenecektir.

TÜM OPERASYONEL SÜREÇLERİNİZ KAPSAMINDA YAPAY ZEKÂ’NIN SAĞLADIĞI AVANTAJLAR YA DA KARŞILAŞTIĞINIZ ZORLUKLAR HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak, üretim verimliliği, kalite kontrol, talep tahmini ve bakım yönetimi gibi alanlarda yapay zekânın sağlayabileceği katkının farkındayız. Henüz aktif bir YZ entegrasyonumuz olmasa da bu yönde analiz ve hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Veri kalitesi, sistem altyapısı ve çalışan uyumu gibi zorluklara rağmen, yapay zekâyı süreçlerimize kademeli olarak entegre etmeyi hedefliyoruz.

YAPAY ZEKÂ’NIN YAPI BİLGİ MODELLEMESİ (BIM) ENTEGRASYONU İLE İLGİLİ OPERASYONEL SÜREÇLERİN VERİMLİLİĞİNDE NASIL SONUÇLAR ELDE EDİLDİĞİNİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak, Yapay Zekâ (YZ) ve Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) teknolojilerinin proje yönetimi, malzeme seçimi ve enerji verimliliği gibi alanlarda önemli katkılar sunduğunun farkındayız. YZ destekli BIM sistemleriyle tasarım hatalarının önceden tespiti, malzeme uyumu analizi ve sensör verileriyle modelin güncellenmesi gibi işlevler mümkün hâle gelmektedir. Ürün reçetelerimizin BIM kütüphanelerine entegre edilmesi ve performans verilerinin YZ ile optimize edilmesi yönünde planlamalarımız devam etmektedir. Bu entegrasyon, dijital dönüşüm stratejimizin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

AR-GE SÜREÇLERİNİZDE YAPAY ZEKÂ DESTEKLİ VERİ ANALİZİ VE TAHMİNLEME TEKNOLOJİLERİ ÜRÜN GELİŞTİRMEYE NASIL KATKI SAĞLAMAKTADIR? ÜRÜN İNOVASYON SÜREÇLERİNİZDE BU TEKNOLOJİLERİN YERİ NEDİR?

Koramic AR-GE departmanı olarak, yapay zekâ teknolojilerinin ürün geliştirme süreçlerine sağlayabileceği katkıların farkındayız. Özellikle bilimsel yayınların taranması, veri analizi ve içgörü üretimi gibi alanlarda çeşitli platformlar ve yapay zekâ destekli araçların potansiyelini değerlendiriyoruz. Deney tasarımı, değişken analizi ve simülasyon gibi uygulamaların Ar-Ge süreçlerini hızlandırabileceğini ve kaynak kullanımını optimize edebileceğini öngörüyoruz. Bu doğrultuda, YZ tabanlı çözümleri ilerleyen dönemlerde süreçlerimize entegre etmeye yönelik çalışmalarımız sürmektedir.

MÜŞTERİ DESTEK HİZMETLERİNİZDE YAPAY ZEKÂ’DAN FAYDALANIYOR MUSUNUZ? AKILLI ARIZA TESPİT SİSTEMLERİ YA DA UZAKTAN İZLEME ÇÖZÜMLERİ GİBİ UYGULAMALARINIZ VAR MIDIR? BU DOĞRULTUDA MÜŞTERİLERİNİZDEN ALDIĞINIZ GERİ BİLDİRİMLER İÇİN NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Hâlihazırda bir CRM platformu üzerinden sürecimizi yönetiyoruz. Kusursuz müşteri deneyimi açısından yapay zekâ destekli akıllı arıza tespiti veya uzaktan izleme gibi teknolojilerin ürün takibi ve teknik destek süreçlerimizi iyileştireceğine inanıyoruz. Şu anda bu konudaki teknoloji de gelişmeye devam ettiği için bu gelişmeleri yakından takip diyoruz. Gelecekte bu tür çözümleri entegre etmeye yönelik düşüncelerimiz var. Aldığımız tüm müşteri geri bildirimlerini, bu alandaki ihtiyaçlarımızı belirlememize yardımcı olacak şekilde kullanıyoruz, ama bunun YZ ile entegre hali için değerlendirmelerimiz devam ediyor.

  • DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜNÜZ KAPSAMINDA, SON DÖNEMDE PAZARA SUNDUĞUNUZ YÜKSEK TEKNOLOJİYE SAHİP VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ İLE ÖNE ÇIKAN ÜRÜNLERİNİZLE İLGİLİ BİLGİ ALABİLİR MİYİZ?

Dijital dönüşüm stratejimiz doğrultusunda, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik odağında geliştirdiğimiz yüksek teknolojiye sahip ürünlerimizi pazara sunmaktayız. Özellikle düşük karbon salınımlı katkı maddeleri, uzun ömürlü ve dayanıklı yapıştırıcılar ile ısı yalıtım performansını artıran inovatif harç ürünleri portföyümüzde öne çıkmaktadır. Bu ürünler, hem enerji tasarrufuna katkı sağlamakta hem de yapıların çevresel etkilerini minimize etmektedir. Dijitalleşme ile üretim süreçlerimizde kalite kontrol ve süreç optimizasyonu sağlanırken, ürün geliştirmede ileri veri analitiği kullanılarak performans iyileştirmeleri hedeflenmektedir.

KONUT, TİCARİ VE ENDÜSTRİYEL ÇÖZÜMLER ARASINDA NASIL BİR ÜRÜN SEGMENTASYONU SAHİPSİNİZ?

Koramic Yapı Kimyasalları olarak, ürün portföyümüzü konut, ticari ve endüstriyel çözümler olmak üzere üç ana segmentte yapılandırmaktayız. Konut segmentinde, dayanıklı ve estetik açıdan yüksek performanslı harçlar, sıvalar ve yalıtım ürünleri sunarken; ticari projelerde ise yüksek mukavemetli, hızlı kürlenen ve sürdürülebilirlik kriterlerine uygun yapıştırıcı ve kaplama sistemlerine odaklanıyoruz. Endüstriyel alanda ise kimyasal dayanımı yüksek, özel formülasyonlu koruyucu kaplamalar ve beton katkı maddeleri gibi teknik gereksinimleri karşılayan ürünlerle hizmet veriyoruz. Bu segmentasyon, her proje tipinin ihtiyaçlarına uygun, performans odaklı çözümler geliştirmemizi sağlamaktadır.

ÜRÜNLERİNİZLE İLGİLİ BİRAZ DA TEKNİK BİLGİ ALABİLİR MİYİZ? BU SİSTEMLERİN ÇALIŞMA PRENSİPLERİ, KULLANICIYA SUNDUĞU AVANTAJLAR VE ÇEVRE DOSTU YÖNLERİ NELERDİR?

Firmamızın hazır harç ürünleri, yüksek dayanımlı çimento ve özel mineral katkılarla formüle edilmiştir. Polimer modifikasyonlu yapıları sayesinde elastikiyet artırılarak çatlama ve yüzey deformasyonlarının önüne geçilir. Bu sayede yapısal dayanıklılık ve uzun ömür sağlanırken, ürünlerin suya ve donmaya karşı direnci de optimize edilir. Uygulama sırasında homojen karışım ve kolay işlenebilirlik özellikleriyle işçilik süresi kısaltılır, hızlı kuruma özellikleri ise projelerin zamanında tamamlanmasına olanak verir.

Yapıştırıcılar, özellikle seramik, doğal taş ve kompozit malzemelerde yüksek ilk yapışma kuvveti sunar. Termal hareketlere karşı esnek yapısı sayesinde yapıştırılan yüzeylerde çatlak ve ayrışma riski minimuma indirilir. Su ve kimyasal maddelere karşı dayanıklılığı artıran özel polimer katkılar, zorlu saha koşullarında bile uzun süreli performans sağlar. Ayrıca, yüksek yapışma gücü sayesinde ince katmanlarda bile güvenilir tutunma sağlanır.

Isı yalıtım ürünlerimiz ise düşük ısı iletkenlik katsayısı ile binalarda ısı kaybını önemli ölçüde azaltır. Mantolama sistemlerinde kullanılan bu ürünler, çevresel etkilere karşı dayanıklı olup, UV ışınları ve nemden kaynaklanan bozulmalara karşı direnç gösterir. Enerji tasarrufuna katkı sağlamanın yanı sıra, bu ürünlerin kullanım ömrü boyunca karbon ayak izini azaltarak sürdürülebilirlik hedeflerine destek olur.

Tüm ürünlerimizde düşük toz ve uçucu organik bileşik (VOC) içeriği hedeflenmiş olup, bu sayede uygulama sırasında çalışanların sağlığı korunmakta ve çevre dostu üretim anlayışı benimsenmektedir. Ürünlerimiz ayrıca, yerel ve uluslararası kalite standartlarına uygunluk belgeleri ile desteklenmektedir. Bu teknik özellikler ve sürdürülebilir yaklaşımlar, müşterilerimize hem performans hem de çevresel sorumluluk açısından yüksek katma değer sunmaktadır.

  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ODAĞINDA EN ÇOK KARŞILAŞTIĞINIZ ZORLUKLAR NELERDİR?

Sürdürülebilirlik alanında en sık karşılaştığımız zorluklar arasında, yüksek performans ve çevre dostu özellikleri bir arada sunan ürün geliştirme sürecinin karmaşıklığı yer almaktadır. Ayrıca, ham madde temininde sürdürülebilir kaynaklara erişim sınırlılıkları ve maliyet optimizasyonu yapma zorunluluğu önemli engellerdendir. Sektör genelinde çevre standartlarının sürekli değişmesi ve uygulama süreçlerinde kullanıcı bilincinin yeterince yaygın olmaması da karşılaştığımız diğer zorluklar arasındadır. Bu nedenle, sürdürülebilir çözümler geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarına ve eğitim faaliyetlerine sürekli yatırım yapmaktayız.

KÜRESEL ENERJİ KRİZLERİ VE KARBON EMİSYONU HEDEFLERİNİZ DOĞRULTUSUNDA, ÜRETİM HATLARINIZDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİZ ENERJİ VERİMLİLİĞİ UYGULAMALARINIZ NELERDİR?

Küresel enerji krizleri ve karbon emisyonu hedeflerimiz doğrultusunda, üretim hatlarımızda enerji verimliliğini artırmak için otomasyon sistemleri ve yüksek verimli ekipmanlar kullanıyoruz. Karbon yakıtlı forkliftlerin yerine elektrikli forkliftlere geçiş yapılmış ve hizmet araçları hibrit araçlarla değiştirilerek çevresel etki azaltılmıştır. Ayrıca, çevre olgusu estetik olgulara tercih edilmiş, ürün ambalajlarında daha az enerji,  kimyasal ve su kullanılarak üretilen beyazlatılmamış kraft torbalara geçilmiştir.

Güneş enerjisi santrali (GES) projemizle yenilenebilir enerji kullanımını artırarak karbon ayak izimizi azaltıyoruz. GES sayesinde yıllık yaklaşık 1.000.000 kWh enerji üretimi ile karbon salınımının azaltılmasına olanak sağlıyoruz.

BU KAPSAMDA GERİ DÖNÜŞÜM, ATIK YÖNETİMİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANIMI KONULARINDA NELER YAPTIKLARINIZI ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?

Geri dönüşüm ve atık yönetimi süreçlerimizde, üretim atıklarının kaynağında ayrıştırılması ve sınıflandırılması için kapsamlı sistemler kurduk. Bu sayede geri dönüştürülebilir malzemelerin tekrar hammadde olarak kullanılmasını sağlarken, atık miktarını da minimize ediyoruz. Proses optimizasyonu ve hammadde kullanım verimliliği çalışmaları ile üretim sırasında ortaya çıkan atıkların azaltılmasına büyük önem veriyoruz. Tehlikeli atığımız bulunmamakla birlikte, tehlikeli olabilecek atıkların yönetiminde ise, yasal mevzuatlara tam uyumlu, çevreye zarar vermeyen bertaraf yöntemleri uygulayarak hem çevre sağlığını koruyor hem de sürdürülebilirliği destekliyoruz.

Yenilenebilir enerji kullanımı kapsamında, tesislerimize entegre ettiğimiz güneş enerjisi santrali (GES) projesi ile elektrik tüketimimizin önemli bir kısmını kendi üretimimizle karşılıyoruz. Bu sayede fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltıyor, karbon salınımını önemli ölçüde düşürüyoruz. GES sistemimizin verimliliği düzenli olarak izlenerek enerji üretimi ve tüketim dengesi optimize edilmektedir.

Koramic Ormanımız ise sürdürülebilirlik vizyonumuzun somut bir yansımasıdır. Bu proje ile belirlenen alanlarda ağaçlandırma faaliyetleri yürütülerek karbon emisyonlarının dengelenmesi hedeflenmektedir. Aynı zamanda biyoçeşitliliğin artırılması ve doğal yaşam alanlarının korunmasına katkı sağlanmaktadır. Koramic Ormanımız, şirketimizin çevresel sorumluluğunu ve toplum ile doğa arasındaki dengeyi güçlendirme kararlılığını göstermektedir.

  • SON OLARAK, GELECEĞE DAİR ÖNGÖRÜLERİNİZİ VE RÖPORTAJIMIZIN SONUNA EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?

Yapı kimyasalları sektöründe dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, önümüzdeki dönemde daha da belirleyici hale gelecek. Koramic olarak, teknolojiyi sadece üretim süreçlerinde değil, aynı zamanda karar alma, müşteri ilişkileri ve ürün geliştirme alanlarında da etkin şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Yapay zekâ, ileri veri analitiği ve otomasyon sistemlerinin entegrasyonu ile hem verimliliği hem de kaliteyi artırırken; sürdürülebilirlik perspektifinden karbon ayak izimizi azaltmaya, enerji verimliliğini artırmaya ve döngüsel ekonomiye katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Kurumsal vizyonumuzun temel taşlarından biri olan çevresel sorumluluk bilinciyle, Koramic Ormanı gibi doğaya katkı sağlayan projeleri hayata geçiriyor, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Dijitalleşmeyi ise yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda kurum kültürümüzü geliştiren bir dönüşüm süreci olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, çalışanlarımızın yetkinliklerini artırmaya yönelik eğitim ve gelişim faaliyetlerine önümüzdeki dönemde de öncelik vereceğiz.

Tüm bu süreçlerde sektörümüzün gelişimine katkı sağlamak ve müşterilerimize daha fazla değer sunmak amacıyla çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Röportaj vesilesiyle bize bu alanları ifade etme fırsatı sunduğunuz için teşekkür eder, tüm sektör paydaşlarımıza verimli ve sürdürülebilir bir gelecek dileriz.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler