Bizimle iletişime geçin

GENEL

TÜRKİYE’DE YAPILARIN YÜZDE 75’İNDE ISI YALITIMI YOK!

Yayınlandı

-

Her yıl 12-15 milyar doları boşa yakıyoruz

Küresel enerjide önemli bir değişim sürecinden geçilirken enerji verimliliği bu süreçte üzerinde en çok konuşulan başlıklar arasında yer alıyor. Enerjide yüksek oranda dışa bağımlı bir görünüme sahip olan ülkemizde, enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’inini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. Oysa tüm binalara ısı yalıtımı yaparak ısınma ve soğutma amaçlı enerji tüketimini yarı yarıya azaltmak mümkün. İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla yayınladığı mesajda, “Ülke genelini kapsayacak bilim temelli kentsel dönüşüm seferberliği ile yüzde 75’i yalıtımsız olan bina stokumuzu yalıtımlı binalara dönüştürerek her yıl yaklaşık 12-15 milyar dolar tasarruf edebiliriz” dedi.

Dünya standartlarındaki üretim altyapısı ve yüksek kapasitesi, kalite standartları, dinamik girişimcileri ve yenilikçi ürünleri ile yalıtım sektörünün 2053 net sıfır hedeflerine ülkemizi ulaştırmak için hazır olduğunu belirten İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu,şunları söyledi; “Türkiye, geçtiğimiz aylarda Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleşen COP29 Zirvesi kapsamında 2053 net sıfır hedefine yönelik Uzun Vadeli İklim Stratejisi Belgesini açıkladı ve Birleşmiş Milletler’e iletti. Türkiye’nin 2053 yılında net sıfır hedefleri doğrultusunda açıklanan yol haritasında ‘Binalar’ önemli başlıklardan birini oluşturuyor. Ülkemizin 2053 net sıfır hedeflerine ulaşmasında yalıtım sektörü çok önemli bir rol üstlenecektir. Enerjide yüksek oranda ithalata bağımlı olan Türkiye’nin enerji maliyeti yüksek binalardan uzaklaşarak enerjiyi en verimli şekilde kullanan binalara geçişi zaman kaybetmeden başarması gerekiyor. Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketilirken bunun da yüzde 80’inini kışın ısınma, yazın ise soğutma için kullanıyoruz. 2024 yılı enerji ithalatı faturamızın yaklaşık 70 milyar dolar olarak açıklanacağını tahmin ediyoruz. Oysa tüm binalarımız yalıtımlı olsaydı enerji faturalarımız yarı yarıya düşerdi.”

Mevcut bina stoku ivedilikle yalıtımla iyileştirilmeli

Türkiye’de enerji verimliliği ile ilgili olarak mevcut bina stokunun iyileştirilmesinin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Kentsel dönüşüm bu noktada bir fırsat olarak önümüzde duruyor. Unutmamak gerekir ki; tüm binaların çatı, duvar, döşemelerinde yapılacak ısı yalıtımı ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak ülkemizin toplam enerji faturası yaklaşık yüzde 15 azaltılabilir. Türkiye’de tüm binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (En az C sınıfı binalar) enerji fiyatlarına bağlı olarak her yıl 12-15 milyar dolar tasarruf elde edilebilir. Enerji verimliliği ve yalıtımlı bina sayısının artması noktasında kamunun öncü rol oynaması büyük önem taşıyor. 2023 yılının sonlarında Cumhurbaşkanlığı kararıyla bazı kamu binaları için belirlenen enerji tasarruf hedefinin 2030 yılına kadar yüzde 15’ten yüzde 30’a çıkarılması buna iyi bir örnek. Kamunun öncü rolünü üstlendiği bu tarz uygulamaların yaygınlaşması, yalıtımlı bina sayısının artmasına da ön ayak olacaktır” dedi.

Enerji karnemizin iyileşmesi için enerji limitlerimizin düşürülmesi şart!

Yalıtımsızlık nedeniyle binalarda ısıtma ve soğutma için gereğinden fazla enerji harcanmasının büyük bir israfa sebep olduğuna dikkat çeken Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:“Gelişmiş ülkelerde binalarda enerji verimliliğine yönelik birçok adım atılarak enerji limitleri düşürülürken, ülkemizde halen 2008 yılında tanımlanmış enerji limitleri kullanılıyor. AB’de 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü neredeyse sıfır enerjili olarak üretiliyor. 2020 yılının başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor. Birçok gelişmiş ülkede binalar ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kW olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor ve inşa ediliyor. Ülkemizde ise halen bina enerji tüketimi 120-150 kW (birim metrekare/yıl) seviyesinde. Enerji israfımız halen gelişmiş ülkeler ile mukayese edildiğinde 3 ila 5 kat daha fazla. Yakında yürürlüğe girmesini beklediğimiz Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825 revizyonu 2025 yılında ülkemiz için en önemli gelişmelerden biri olacak. . TS 825 standardının revizyonu ile binalarda enerji tüketiminin 70-90 kW (birim metrekare/yıl) seviyesine inmesini umuyoruz.  Binalarda enerji verimliliği sağlanmasına yönelik gerekli adımların atılmasını sağlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile  Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına teşekkür ediyoruz.”

Neredeyse Sıfır Enerji Binalara geçiş enerji tasarrufunda önemli rol oynayacak

İZODER’in hayata geçirdiği, ısı yalıtımının enerji verimliliği ve çevrenin korunmasındaki rolüne dikkat çeken “Tek Yol U Dönüşü” Kampanyasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 19 Şubat 2022 tarihinde Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle Neredeyse Sıfır Enerji Bina (nSEB) konsepti ile ilgili tanımlamaların mevzuatlara eklendiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu,“Ülkemizde 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren nSEB binalara geçiş başladı. Asgari enerji performansı ‘B’ olan nSEB binalar, diğer binalara göre cephelerde en az 1-2 cm daha kalın yalıtıma ve en az bir yüzeyinde kaplamalı çift cam veya üçlü yalıtım camı üniteleri ile ısı yalıtım değerleri iyileştirilmiş pencerelere sahip olduklarından yakıt faturalarında kullanıcılarına yüksek oranda tasarruf sağlıyor. Sürdürülebilir ve güvenli yapılaşmada nSEB binalar kilit bir rol üstleniyor. 1 Ocak 2025 itibariyle 2 bin metrekareden büyük binalar için zorunlu olsa da biz Türkiye’nin “2053 net sıfır emisyon” hedefi doğrultusunda tüm yeni yapılan binaların nSEB konseptinde yapılmasını tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.

Yalıtım, çevre dostu binalar için de gerekli…

Yapılan her ısı yalıtımı ile enerji tüketimini azaltmanın çevreye de büyük katkıları olacağını söyleyen Emrullah Eruslu, “Yapılacak 5 yıllık bir planla yılda 300 bin hanenin yalıtımlı hale getirilmesi durumunda; sera gazı azaltımı 13,5 milyon ton karbondioksit (CO2) civarlarında hesaplanıyor. Bu tasarruf; 124 bin adet ağaçtan oluşan 50 bin dönüm orman alanının 5 yıl boyunca yuttuğu CO2 miktarına eş değer. Türkiye genelinde başlayacak bir ısı yalıtımı hareketinin bir diğer faydası da yerli sanayiye katacağı hareketlilik olacak. Zira bu işlemler için kullanılacak tüm yalıtım malzemeleri, yalıtım camı üniteleri, yapıştırıcı, sıva, alçı levha gibi yardımcı malzemelerin tamamı Türkiye’de üretiliyor. Enerji Verimliği Haftası dolayısıyla ömürlük bir yatırım olan ısı yalıtımının öneminin altını bir kez daha çizmek gerekiyor. Aile bütçesi, ülke ekonomisi, çevrenin korunması ve dünyamızın geleceği adına yapılacak en güzel yatırım yalıtımdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Filli Boya, Dow Türkiye ve Ahbap’tan, Deprem Bölgesinde İstihdama Katkı İçin Seferberlik

Yayınlandı

-

Yeniden yapılanma sürecinin devam ettiği deprem bölgesinde çalışmaların daha hızlı ilerlemesi için gerekli nitelikli iş gücü bulunamazken, çok sayıda depremzede hala iş arayışında. Filli Boya, Ahbap ve Dow Türkiye iş birliğinde “Birlikte Ustayız” denilerek gerçekleştirilecek olan Boya Ustası Eğitim Programı ile bu iki sorunun çözümüne destek olunması hedefleniyor. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep illerinde 18-45 yaş arasında meslek edinmek isteyen, ustalık mesleğine yatkın ve boya ustası olmaya istekli depremzedelerin www.ahbap.org üzerinden başvuruda bulunabildiği program kapsamında verilecek eğitimlerle toplam 200 boya ustası yetiştirilecek. Mesleğe ilk adımlarına destek olmak üzere boya ustalarının ilk ücretli işi ise bölgede yeniden inşa edilen iki okulun boya işlerini gerçekleştirmek olacak.

Türkiye’yi sarsan 6 Şubat depremlerinin ardından iki yılı aşkın süre geçti. Acısı hiçbir zaman unutulmayacak olan bu depremlerden en çok etkilenen şehirlerde toplam 600 bin konutun inşa edilmesi için yeniden yapılandırma çalışmaları devam ediyor. Konut ve bina yapımı için en çok ihtiyaç duyulan kaynaklardan biri ise nitelikli insan gücü. Deprem sonrası ciddi bir göç veren bölgede bu kaynağa ulaşmak zorlaşırken, memleketlerini bırakmayarak yaşamaya çalışan ve işe ihtiyacı olan çok sayıda depremzede var. 

Nitelikli usta yetiştirmek konusunda öncü rol üstlenen Filli Boya, Dow Türkiye ve Ahbap da bu alandaki sorunlara ortak çözüm bulmak için güç birliği yaparak deprem bölgesinde boya ustası eğitim seferberliği başlatıyor. Yeniden yapılandırma sürecindeki boya ustası açığına ve istihdam sorununa katkıda bulunmak amacıyla kolları sıvayan üç şirket, “Birlikte Ustayız” diyerek hayata geçirdikleri Boya Ustası Eğitim Programı ile meslek sahibi olacak 200 kişiye eğitim sağlayarak nitelikli iş gücü ihtiyacının karşılanmasına yönelik aktif destek vermeye hazırlanıyor.

Toplam 200 boya ustası yetiştirilecek

Filli Boya’nın eğitimler verip, bilgi ve becerisini aktaracağı programın diğer destekçisi Dow Türkiye olurken, Ahbap da ilgili bölgelerde gerekli koordinasyonların yürütülmesinden sorumlu olacak. Başvurular www.ahbap.org web sitesi üzerinden alınıyor olup eğitim duyuruları Ahbap web sitesi ve sosyal medya hesaplarından duyuruluyor. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep illerindeki depremzedeler arasından 18-45 yaş arasındaki kişilerin başvurabildiği programda her eğitim, 20’şerli gruplar halinde iki hafta sürecek. Gerçekleştirilmesi planlanan 10 eğitim ile toplam 200 boya ustası yetiştirilecek.

Katılımcılar hem teorik hem de pratik eğitimlerde boyanın inceliklerini, hangi zeminde, nasıl uygulanacağını öğrenirken, boya öncesi hazırlık ve sonraki uygulamalar aşama aşama ve bol uygulama ile anlatılacak. Adaylar, boyanın kimyasından sektörde kullanılan terimlere kadar pek çok farklı modülde eğitimin yanı sıra sosyal medya, iletişim, girişimcilik, pazarlama gibi konularda da eğitim alacak. İş güvenliği hakkında da bilinçlendirilecek olan usta adayları, eğitimlerin tamamlanmasının ardından tüm masrafları yine program tarafından karşılanacak olan Mesleki Yeterlilik Sınavı’na girerek başarılı olan ustalar sertifikalarını alacak. 

İlk işleri, iki okulun boyanması olacak

Başvuru süreci devam eden program ile Filli Boya, Dow Türkiye ve Ahbap’ın hedeflerinden biri de depremzedeleri meslek sahibi yapmanın yanı sıra profesyonel hayata ilk adımlarında da destek sağlamak. Bu kapsamda program mezunu boya ustalarının ilk işi, işçilik bedelleri ödenerek depremden sonra yıkılan ve yeniden inşa edilen iki okulun boya işlerinin yapılması olacak.

Okumaya Devam Et

GENEL

Çeşme’nin Gözdesi Reges Hotel, Konfor ve Enerjide Form Endüstri Ürünleri’ni Seçti

Yayınlandı

-

Çeşme’nin en prestijli otellerinden Reges, a Luxury Collection Resort & SPA,  cihaz yenileme ve ek alanların iklimlendirilmesinde Form Endüstri Ürünleri’nin deniz suyu kaynaklı sistemlerini tercih etti. Projede kullanılan yüksek verimli ısı pompaları, eş zamanlı ısıtma-soğutma kabiliyeti, 78°C’ye kadar sıcak su üretimi ve 7.5 üzeri mevsimsel verimlilik değerleriyle maksimum konfor ve enerji tasarrufu sağlıyor.

Yüksek verimlilik ve maksimum konforu bir araya getiren Form Endüstri Ürünleri’nin deniz kaynaklı HVAC çözümleri, Çeşme’nin en seçkin otellerinden biri olan Reges, a Luxury Collection Resort & SPA’nın tercihi oldu. Daha önce de Form’un benzer sistemlerini tercih eden ve İzmir’in gözde lokasyonlarından Çeşme Boyalık’ta yer alan Reges, a Luxury Collection Resort & SPA, cihaz yenilemeleri ve ilave bölümlerin iklimlendirilmesi amacıyla yine Form kalitesine güvenerek, ısıtma ve soğutmada eşzamanlı verimlilik sağlayan çözümlere yöneldi.

Projede 2 adet WSHN-XEE2 MF 80.2, 2 adet WSHH-LEE1 45.2 ve 1 adet WSHN-XEE2 60.2 olmak üzere toplam 5 adet, aynı anda birbirinden bağımsız soğuk ve sıcak su üretebilen ve kendi içinde yüzde 100 ısı geri kazanım yapabilen ısı pompası kullanıldı. Bu cihazlar ile 255 kW, 2×328 kW ve 2×184 kW kapasite sağlandı. Bu sayede sistem hem yaz hem kış mevsiminde farklı alanlardaki iklimlendirme ihtiyaçlarını eşzamanlı karşılayabilecek şekilde tasarlanmış oldu.

Deniz suyu kaynaklı sistemlerle yüksek verim ve tam konfor

Reges, a Luxury Collection Resort & SPA, Çeşme projesine Form Endüstri Ürünleri tarafından sağlanan tüm cihazlarda deniz suyu kaynak olarak kullanılıyor. Bu sayede otelin mutfak alanları, odalardaki duşlar ve SPA bölümlerinde 78°C’ye kadar sıcak su ihtiyacı güvenle karşılanabiliyor. MF tipteki multifonksiyonel cihazlar, atık ısıdan faydalanarak yılın her günü eş zamanlı ısıtma ve soğutma sağlayabiliyor. Böylece hem enerji tasarrufu elde ediliyor hem de konfordan ödün verilmiyor.

Sistemin öne çıkan avantajları arasında; kompresörlerin yedekli çalışabilmesi, ihtiyaca göre ısıtma veya soğutma moduna geçebilmesi ve MF cihazlar ile eş zamanlı ısıtma-soğutma imkânı yer alıyor. Proje kapsamında kullanılan sistemlerin ısıtma ve soğutma süreçlerinde 7.5 üzerinde mevsimsel verimlilik değerine ulaşması ise enerji performansı açısından önemli bir gösterge oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Azalan güvene rağmen inşaat hareketli

Yayınlandı

-

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2025 Mayıs Ayı Raporu’nu açıkladı. Mayıs ayında Faaliyet ile Güven Endeksleri arasındaki makas son 4 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Faaliyetin yükselmesine rağmen güvenin dip yapması, sektörün bu performansı koruyamayacağının en net göstergesidir.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.

Hazır Beton Endeksi 2025 Mayıs Ayı Raporu’na göre, mart ve nisan aylarında eşik değer civarında hareket eden Faaliyet Endeksi mayısta önemli bir yükseliş kaydetmiştir. Faaliyetteki bu yükselişe rağmen Beklenti Endeksi mayıs ayında düşüş göstermiştir. Güven Endeksi ise oldukça düşük bir seviyeye gerilemiş görünmektedir. Faaliyet ile Güven Endeksleri arasındaki makas son 4 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Faaliyetin yükselmesine rağmen güvenin dip yapması, sektörün bu performansı koruyamayacağının en net göstergesidir. Son olarak birleşik Beton Endeksi, faaliyetteki yükselişe rağmen nisan ayı seviyesinde ve negatif tarafta bir hareket göstermiştir.

Geride bıraktığımız mayıs ayında Faaliyet dışındaki endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalmış durumdadır. En fazla düşüş Güven Endeksi’nde görünmektedir. Faaliyetteki yükseliş, endeksin değerinin eşik değerin üzerinde olmasına rağmen Beklenti ve Güven Endekslerindeki gerileme ile birlikte dikkate alınmalıdır. Bu durumda Faaliyetteki yükselişin geçici olduğu değerlendirilebilecektir. Beklenti Endeksi ve Hazır Beton Endeksi de benzer oranlarda, geçen yılın aynı ayına göre gerilemiştir.

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Mayıs ayında Faaliyet ile Güven Endeksleri arasındaki makas son 4 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Faaliyetin yükselmesine rağmen güvenin dip yapması, sektörün bu performansı koruyamayacağının en net göstergesidir. Geçen yılın aynı ayına göre Faaliyetteki yükseliş, endeksin değerinin eşik değerin üzerinde olmasına rağmen Beklenti ve Güven Endekslerindeki gerileme ile birlikte dikkate alınmalıdır. Bu durumda Faaliyetteki yükselişin geçici olduğu değerlendirilebilecektir.” dedi.

Ekonomik gelişmeleri değerlendiren THBB Başkanı Yavuz Işık, “Jeopolitik gelişmeler başta olmak üzere uygulanan para politikası inşaat sektörünü de etkilemektedir. Son açıklanan Ciro Endeksi sonuçlarına göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında Ciro Endeksi, 2025 yılı nisan ayında yıllık %32,7 artış kaydetmiştir. Aynı dönemde İnşaat Ciro Endeksi yıllık %41,0 artış oranı ile ortalamanın üzerine çıkmıştır ancak nisan ayında inşaat sektörünün cirosu %0,4 artış gösterirken İnşaat Maliyet Endeksi nisan ayında bir önceki aya göre %1,67 artış kaydetmiştir. Buna göre inşaat maliyetlerindeki artışa kıyasla sektörün satışlarındaki artış oldukça sınırlı kalmıştır. Para politikasında Türkiye’nin bir sonraki faz olan “faiz indirimi” koridoruna girmediği sürece inşaat başta olmak üzere ona girdi sağlayan imalat sanayinde yavaşlama ve devamında daralma kaçınılmaz olacaktır.” dedi.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler