GENEL
TS 825:2024 BİNALARDA ISI YALITIMI KURALLARI STANDARDI İLE İLGİLİ YENİLİKLER

Yayınlandı
6 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Tarihçe
Cumhuriyetin kuruluş yıllarından 1960’lara kadar inşaat sektörü başta ulaşım ve altyapı alanlarında olmak üzere büyük bir atılım gerçekleştirmişti. İnşaat sektöründeki bu atılım cumhuriyetin 50. yılı kutlamaları kapsamında 30 Ekim 1973 yılında hizmete açılarak Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan Boğaz Köprüsünün inşa edilmesi ile taçlandırılmıştı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de binalarda enerji verimliliği ile ilgili çalışmalar yaşanan petrol krizleri ile hız kazanmıştır. O tarihlerde 38 milyon nüfusu ile henüz 50 yaşında genç bir cumhuriyet olan Türkiye, sanayileşme yolunda adımlar atıyordu. Türkiye’nin sanayileşme atağında petrolün rolü oldukça önemliydi. Türkiye 1973 yılında 12,6 Milyon ton petrol tüketirken 3,7 Milyon ton petrol üretebiliyordu. Talebin %70,8’i yurtdışından sağlanıyordu. Kriz sonrası petrol fiyatlarının yükselmesi petrolü ithal eden ülkemizde sanayileşme sürecini ve günlük yaşamı sekteye uğratmıştı. Dünya ekonomisinde 1973-74’de yaşanan krizlerin sonucunda petrol fiyatlarının artması, petrol ithalatçısı Türkiye’yi olumsuz yönde etkilemiş, artan petrol fiyatları sonucu ödemeler dengesi açığının büyümesine neden olarak döviz rezervlerinin hızla erimesine yol açmıştır. Türkiye ekonomisi 1973’de 484 milyon dolar cari fazla ve 769 milyon dolar dış ticaret açığı gösterirken, 1974 yılında 718 milyon dolar cari açık, 2 milyar 245 milyon dolar da dış ticaret açığıyla karşılaşmıştı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı oluşan krizin etkilerinin hafifletilmesi amacıyla; 03 Kasım 1977 tarihinde “Isıtma ve Buhar Tesislerinin Yakıt Tüketiminde Ekonomi Sağlanması ve Hava Kirliliğinin Azaltılması Yönetmeliği”ni yayımladı. Bu yönetmeliğin amacı ülke ekonomisi üzerinde önemli etkiye sahip olan yakıt tüketiminde tasarruf edilmesi ve halkın sağlığını tehdit eden hava kirliliğini azaltılması olarak açıklanmaktaydı. Yönetmelik hem binalar hem de sanayi tesisleri için geçerliydi ve mevcut binalarında bu yönetmelik şartlarını sağlaması isteniyordu. Türkiye’nin 4 sıcaklık bölgesine bölündüğü bu mevzuatta, tasarımcıların yeni yapılacak binaları yönetmelikte tanımlanan 4 temel şarta uygun olarak projelendirmeleri isteniyordu.
- Birinci kriter olarak; yönetmelikte tanımlanan hesaplama metoduna uygun olarak tayin edilen bina zarfının ortalama ısı geçirgenlik katsayısının tüm iller için en düşük dış ortam sıcaklığına bağlı olarak verilen sınır değerlerden düşük olması isteniyordu.
- İkinci kriter ise dış cephenin ortalama ısı geçirgenlik katsayısı ile ilgiliydi. Dış cephenin ortalama ısı geçirgenlik katsayısının yönetmelikte verilen sınır değerlerin altında olması gerekiyordu.
- Üçüncü kriter; ölçülen en düşük sıcaklık ortalamasının -6°C’nin altında olduğu illerde çift pencere veya çift camlı pencere kullanılması zorunlu hale getirmekteydi.
- Dördüncü kriter ise pencerelerin sızdırmazlığının sağlanması için gerekli olan tedbirlerin alınması ile ilgiliydi.
Projelendirmede dikkat edilecek bu 4 kriterin dışında yönetmelik; ayrıca apartman giriş kapılarının çift veya otomatik kapanacak şekilde olmasını zorunlu kılıyordu. Sıcak iklim bölgelerinde bu şarta uyulması zorunlu değildi. O dönemlerde Türkiye’de sadece camyünü üretiliyordu. Bu sebeple; ısıtma tesisatındaki boruların yalıtılması ve radyatörlerin arkasına 3cm kalınlığında camyünü levha konulması yönetmelikle zorunlu hale gelmişti. Yönetmelik mevcut binaların ise; ölçülen en düşük sıcaklık ortalamasının -6°C’nin altında olduğu illerde çatıların 5cm cam yünü ile yalıtılmasını zorunlu kılmıştı. Ayrıca bu illerdeki binalardaki pencerelerin, çift pencere veya çift camlı pencere üniteleri ile değiştirilmesi isteniyordu. Sıvı yakıtlı kazanların kullanıldığı yapılarda kazan çıkış suyu sıcaklığını dış hava sıcaklığına göre ayarlayan otomatik kontrol sistemi ile donatılmaları yönetmelikçe zorunlu hale getirilen bir diğer husustu. İlave olarak ısıtma tesisatı borularının; boru çapına bağlı olarak yönetmelikte verilen kalınlıklarda camyünü ile yalıtılması zorunluydu. Yönetmelik ısıtma sistemini kullanan kişilerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca eğitilmiş olmasını ve 10 yıllık kazanların değiştirilmesini şart koşmaktaydı.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı belediyelerin imar yönetmeliklerine ısı yalıtımı ile ilgili hususların eklenmesi ile ilgili 31 Ekim 1981 tarihinde bir yönetmelik yayımladı. 4 sıcaklık bölgesine göre yapı elemanlarının izin verilen en büyük ısıl geçirgenlik katsayılarının tanımlandığı bu yönetmelikte ayrıca pencere ve dış duvar ortalama ısıl geçirgenlik katsayılarına yönelik sınırlamalar bulunuyordu. Yönetmeliğe göre hesaplamalar TS 825 “Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları” standardına göre yapılacak ve yönetmeliğin şartlarına uyulduğu ısı yalıtım projesi ile belgelendirilecekti. Yönetmelikte; toplam pencere alanlarının döşeme alanının %15’ini geçmemesi, 2. 3. ve 4. sıcaklık bölgelerindeki binalarda çift pencere veya çift camlı pencere kullanılması isteniyordu. Pencereler ile ilgili gerekliliklere uyulması ve Bakanlık tarafından yayımlanan uygulama detaylarının gerçekleştirilmesi durumunda ise şartlara uyulduğunu gösteren bir ısı yalıtım raporunun hazırlanması yeterli idi. Bu yönetmelik 1 Ocak 1982 tarihinden sonra yapılacak olan kamu binalarını ve 1 Ocak 1983 yılından sonra yapılacak diğer binaları kapsıyordu.
İmar Yönetmeliği – 1981 | Duvar | Çatı | Döşeme |
U Değerleri (W/m2K) – TS 825 | 1,05-2,5 | 0,4-1,0 | 0,65-1,8 |
Tablo 1. U değerleri tablosu – 1981
TS 825 “Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları” Standardı: 1998 yılında Avrupa standartları esas alınarak revize edilmiştir. Bu standart 08 Ağustos 2000 tarihinde yayımlanan Binalarda Isı Yalıtım Yönetmeliği ile 14 Haziran 2000 tarihinden sonra yapılan binalar ve toplam oturma alanının %15’inden büyük esaslı tadilatları kapsayacak şekilde zorunlu kılınmıştır. Yapılan bu revizyonla 1981 yılında net ısıtma enerjisi ihtiyacına yönelik olarak tanımlanan enerji limitleri 150-310 kWh/m2/yıl değerlerinden 69-117 kWh/m2/yıl değerine çekilerek önemli bir adım atılmıştır.
Temel olarak TS 825 “Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları” standardı;
- Ülkemizdeki enerji tüketiminde önemli bir paya sahip olan binaların ısıtılmasında kullanılan enerji miktarlarını sınırlayarak enerji tasarrufu sağlamayı,
- Enerji ihtiyacının hesaplanması sırasında kullanılacak standart hesap metodunu ve izin verilen limit enerji ihtiyacı değerlerini belirlemeyi,
- Enerji verimli konfor şartları yüksek binalar üretilmesini sağlamayı hedeflemektedir.
TS 825 standardı, binaları bir bütün olarak ele alarak net ısıtma enerjisi ihtiyaçlarının, bu standartta verilen sınır değerlerin altında kalmasını sağlayacak şekilde; çatı, duvar, döşeme ve pencere sistemlerine yönelik malzeme seçimi, eleman boyutlandırılması, yalıtım detaylarına ait çözümlerinin projelendirilmesi ve raporlanmasını sağlar. Ayrıca dış ortam ile temas halinde bulunan tüm yapı bileşenlerinde meydana gelen buhar difüzyonunun analiz edilmesi ve her bir yapı elemanının standartta verilen koşulları sağlayacak şekilde tasarlanması gerekir. TS 825’e göre yoğuşan suyun miktarı, yoğuşmanın meydana geldiği ara kesitteki malzemelere zarar vermeyeceği kabul edilen belirli bir limit değerini aşmamalı ve kuruma periyodunda tamamen buharlaşmalıdır. Enerji limitleri içerisinde kalacak şekilde tasarlanan bir binada bulunan tüm yapı bileşenleri yoğuşma kriterlerini de sağlıyorsa yapılan tasarımın uygun olduğu raporlanır. Yoğuşma veya enerji limitlerinden birini sağlayamayan tasarımlar standarda uygun olmayacağından, yapı ruhsatı alamamaktadır.
TS 825 standardı revize edilerek 22 Mayıs 2008 tarihinde tekrar yayımlanmıştır. Yapılan revizyon çalışmalarının ardından gerek ısıl konfor gerekse de iç yüzeyde küflenme oluşumunun önlenmesine yönelik olarak; dış ortam ile temas halinde olan tüm yapı elemanlarının iç yüzey sıcaklıklarının, iç ortam sıcaklığından en fazla 3°C düşük olacak şekilde tasarlanması zorunlu hale getirilmiştir. Giydirme cepheler gibi çok büyük oranda cam içeren yapılar için özel enerji sınırlamaları getirilmiştir. Diğer yapılarda ise kaplamalı çift cam kullanımı; tüm derece gün bölgelerinde zorunludur. Merkezi ısıtma sistemi bulunmayan ve kat kaloriferi veya kombi ile ısıtmanın yapıldığı binalarda ara kat döşemelerinin ve bitişik duvarların ısıl direnci 0,80 m2.K/W olacak şekilde tasarlanarak, yalıtılması şart koşulmuştur. TS 825:2008 standardı 01 Nisan 2025 tarihine kadar uyulması zorunlu standart olarak hizmet vermiştir.
TS 825:2008 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları standardında ülkemiz 4 mevsimi yaşayan bir coğrafyada olmasına rağmen sadece ısıtma için tüketilen net enerji miktarına yönelik sınırlamalar getirilmektedir. Örneğin Antalya’daki bir konut ısıtma ihtiyacı dikkate alınarak ısı yalıtım projesi hazırlanmaktadır. 2019 yılının sonlarında başlatılan revizyon çalışmalarında TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardına soğutma ihtiyacının tayinine yönelik metodolojinin ilave edilmesi ve enerji limitlerinin iyileştirilmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla TSE tarafından; T.C. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın başkanlığında Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı (EVÇED), Makine Mühendisleri Odası ve İZODER’in de içerisinde yer aldığı STK’ların temsilcilerinden oluşan revizyon komitesi kurulmuştur. Revizyon komitesi tarafından yürütülen çalışmaların neticesinde standarda soğutma ihtiyacının hesaplanmasına yönelik ilaveler yapılmış, ülkemizin soğuk bölgelerimizde ısıtma ihtiyacına, sıcak bölgelerinde ise soğutma ihtiyacına göre tasarım yapılmasına imkân sağlanmıştır. Standartta yapılan değişikliklerin neticesinde hem ısıtma hem de soğutmayı ele alacak yeni metodolojiye göre yeni enerji limitleri Bakanlık tarafından yeniden tayin edilmiştir. Hazırlanan standart tasarısı, TSE’ye mütalaaya sunulmak üzere teslim edilmiş, mütalaa süreci 21 Mart 2024 tarihinde tamamlanarak 21 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirilen Teknik Kurulda onaylanarak yayımlanmıştır. TS 825:2024 standardında yapılan belli başlı değişiklikler aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır;
Kaynak Standart: TS 825:2008 standardında net ısıtma enerjisi ihtiyacı TS EN 832 standardında konutlar için tarif edilen metoda uygun olarak hesaplanıyordu. Zamanla sadece ısıtma ile ilgili net enerji ihtiyacını ortaya koyan EN 832 standardının yerini ısıtma ve soğutma amaçlı enerji ihtiyacının hesaplandığı TS EN ISO 13790 standardı almıştır. Daha sonra TS EN ISO 13790 standardı da iptal edilerek yerini TS EN ISO 52016-1 standardı almıştır. EN ISO 52016-1 standardında Binaların ısıtılması ve soğutulması için gerekli enerji ihtiyaçlarının hesaplanmasında kullanılan TS EN ISO 52016-1 standardında; basit (saatlik), aylık (mevsimsel) ve dinamik simülasyon olarak tanımlanan 3 alternatif hesaplama metodu yer almaktadır. TS 825:2024 standardı, TS EN ISO 52016-1 standardında tanımlanan aylık hesaplama metodu esas alınarak oluşturulmuş hesaplamalara TS EN ISO 52016-1 standardına göre net soğutma ihtiyacı hesabı ilave edilmiştir. TS 825:2024 standardına göre net enerji ihtiyacının tayinine dair hesaplamalar ısıtma ve soğutma için 2 kez tekrarlanmakta hesaplanan net enerji ihtiyaçları değerler toplanarak yıllık net ısıtma ve soğutma enerjisi ihtiyacı bulunmaktadır. Toplam net enerji ihtiyacı, kullanım alanına (şartlandırılan alan) bölünerek birim kullanım alanı başına yıllık net ısıtma ve soğutma enerjisi ihtiyacı hesaplanmaktadır. Birim kullanım alanı başına hesaplanan yıllık net ısıtma ve soğutma enerjisi ihtiyacı; TS 825:2024’de bina türlerine göre verilen sınır değerleri aşıp aşmadığı kontrol edilmektedir.
İç ortam sıcaklıkları: TS 825:2024 standardında net ısıtma ve soğutma enerjisi ihtiyacı hesapları için iç ortam sıcaklıkları; kış tasarım sıcaklıkları ve yaz tasarım sıcaklıkları dikkate alınarak güncellenmiştir. Örneğin sadece net ısıtma enerjisi ihtiyacına yönelik olan TS 825:2008 standardında Konutlar için iç ortam sıcaklığı 19°C alınırken, TS 825:2024 standardında iç ortam sıcaklığı; net ısıtma enerjisi ihtiyacı hesaplamaları için 20°C, net soğutma enerjisi ihtiyacı hesaplamalarında 26°C alınmaktadır.
Tablo 2. TS 825:2008 ve TS825:2024 Standartlarındaki iç ortam sıcaklıkları karşılaştırması tablosu.
İklim verileri: TS 825:2008’de dış ortam sıcaklıkları tüm yıl boyunca sadece net ısıtma enerjisi ihtiyacını hesaplamaya uygun meteoroloji verilerden oluşturulmuştu. Ayrıca güneş enerjisi kazançlarının hesaplanmasında kullanılan güneş ışınımı tablosu tüm Türkiye ortalaması esas alınarak sadece 4 ana yön için verilmişti. TS 825:2008’de Türkiye’nin tüm illerinde aylık güneş ışınımı şiddeti değerleri yönlere göre aynıydı. TS 825:2024’de net ısıtma enerjisi ihtiyacının yanı sıra net soğutma enerjisi ihtiyacı da hesaplandığından tüm meteorolojik veriler (sıcaklık ve güneş ışınımı şiddeti) güncellenmiştir. Aylık ortalama sıcaklıklar; tipik meteorolojik yıl (TMY) yöntemi ile belirlenmiş saatlik sıcaklık değerleri üzerinden yaz ayları için en yüksek %5’lik (k=%95) dilimine giren, kış ayları için ise en düşük %25’lik dilime giren sıcaklıkların ortalaması esas alınarak belirlenmiştir. Geçiş aylarında ise %50’lik dilime giren sıcaklıklar yani ortalama sıcaklıklar esas alınmıştır. Yönlere göre aylık güneş ışınımı şiddeti değerleri de iklim bölgelerine göre çeşitlendirilmiş ve tüm yönler için detaylandırılarak standardın yeni versiyonuna ilave edilmiştir. İklim bölgesi sayısı 4’ten 6’ya çıkarılmış, yapılan değişikliğe bağlı olarak İklim bölgelerine giren il ve ilçe listeleri ile iklim bölgelerini gösteren harita güncellenmiştir.
Dağıtma/düzeltme faktörü: TS 825:2008 standardında tüm yapı elemanları dış ortama temaslıymış gibi hesaplanıyor ve örneğin ısıtılmayan iç ortama temas eden yapı elemanlarındaki ısı kaybı dış ortama olan ısı kayıplarının %50’si kadar olduğu kabul ediliyordu. Dağıtma/düzeltme faktörü adlandırılan bu katsayılar TS 825:2008 standardında duruma göre 0,5 (toprak temaslı yapı elemanları, ısıtılmayan iç ortama bitişik yapı elemanları) veya 0,8 (çatı arası kullanılmayan çatılar) olarak alınıyordu. Toprak temaslı yapı elemanlarından olan ısı kayıpları hesaplanırken toprak sıcaklığı dış ortam sıcaklığı ile eşit alınır, bulunan ısı kaybının %50’si hesaplamalara dahil edilirdi. TS 825:2024 standardında ise dağıtma/düzeltme faktörleri için sabit değerler kullanılmayıp, TS EN ISO 13789 standardına göre hesaplanmaktadır. TS 825:2024’de toprak sıcaklığı aylık ortalama dış ortam sıcaklıklarının aritmetik ortalamasından hesaplandığından ısı kaybı hesabında herhangi bir düzeltme faktörü kullanılmamaktadır.
Havalandırma ile olan Isı Kayıpları: TS 825:2008 standardında havalandırmanın doğal veya mekanik olmasına bağlı olarak farklı hesaplama prosedürleri bulunmaktadır. Doğal havalandırmada “havalandırılan hacim” ve “hava değişim sayısı” (0,8h-1) kabulü üzerinden bir hesaplama yapılırken mekanik havalandırmada sisteme giriş yapan taze hava miktarı üzerinden ısı kaybı hesaplanıyordu. Buna karşılık TS 825:2024 standardında bina henüz tasarım aşamasında olduğundan ve havalandırma sistemleri henüz tasarlanmadığından sadece doğal havalandırma şartları esas alınarak hesaplama yapılmaktadır. Ayrıca “havalandırılan hacim” yerine “kullanılan alan” dikkate alınmaktadır. Yeni standartta hava değişim katsayısı TS 825:2008’deki gibi 0,8 olarak sabit bir değer kabul edilmemekte olup bina türlerine göre farklılık arz etmektedir.
Yoğuşma hesabı: TS 825 standardında su buharı difüzyonu ve yoğuşma tahkiki ile ilgili unsurlar TS EN ISO 13788 standardı esas alınarak Glasser metoduna göre hesaplanmaktadır. TS 825:2024’de de bu durum değişmemiş olup sadece yeni meteorolojik veriler dikkate alınarak yoğuşma kriterleri yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca doğal havalandırma ile havalandırılan ofis binaları ve konutlar için iç ortamın bağıl neminin değişken olmasına olanak sağlayan bir seçenek ilave edilmiştir.
Malzeme Listesi (EK E): Malzemelerin termo-fiziksel özelliklerinin listelendiği Ek E’nin içeriği genel düzenlemelerin dışında değiştirilmemiş olup sadece mevcut listeye TS 825:2024 standardında net soğutma enerjisi ihtiyacı hesaplanırken gerekli olan malzemelerin özgül ısı kapasiteleri ilave edilmiştir.
Enerji Limitleri ve U değerleri: Gelişmiş ülkelerde binalarda enerji verimliliğine yönelik birçok adım atılarak enerji limitleri düşürülürken ve Türkiye olarak Paris Antlaşmasına taraf olmamız dolayısıyla taahhütlerimizin artmasına rağmen ülkemizde 2008 yılında tanımlanmış enerji limitleri kullanılmaktaydı. Birçok gelişmiş ülkede binalar ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kW olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor ve inşa ediliyor. Türkiye’de ise birim metrekarede yıllık 120-150 kW seviyesinde binalar inşa edilmekte, soğuk bölgelerde bu değerler çok daha yükselebilmektedir. Dolayısıyla “ENERJİ VERİMLİLİĞİ STRATEJİ BELGESİ: 2012- 2023” kapsamında tanımladığı üzere TS 825 standardının revizyonu ile enerji verimliliği anlamında bir iyileştirmeye gidilmiştir. Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığının azalmasına ve çevreye salınan sera gazlarının azalmasına katkısı olacak şekilde iyileştirilmiş U değerleri ve enerji limitleri ile yürürlüğe sokulmuştur.
TS 825:2024 standardında tavsiye edilen ısıl geçirgenlik katsayıları duvar ve döşemelerde kabaca %30-37,5, çatılarda %15-25 ve pencerelerde ise % 25 iyileştirmeye gidilmiştir.
DG Bölgeleri | Duvar | Tavan/Çatı | Döşeme | Pencere | |||||||||||||||||||
UD(W/m²K) | UT(W/m²K) | Ut(W/m²K) | UP*(W/m²K) | g(-) | |||||||||||||||||||
TS 825: 2008 | TS 825: 2024 | TS 825: 2008 | TS 825: 2024 | TS 825: 2008 | TS 825: 2024 | TS 825: 2008 | TS 825: 2024 | TS 825: 2008 | TS 825: 2024 | ||||||||||||||
1. Bölge | 1. Bölge | 0,70 | 0,45 | 0,45 | 0,35 | 0,70 | 0,40 | 2,4 | 1,8 | ≤ 0,45 | |||||||||||||
2. Bölge | 2. Bölge | 0,60 | 0,4 | 0,40 | 0,3 | 0,60 | 0,35 | 2,4 | 1,8 | ≤ 0,45 | |||||||||||||
3. Bölge | 0,4 | 0,3 | 0,35 | 1,8 | ≤ 0,45 | ||||||||||||||||||
3. Bölge | 4. Bölge | 0,50 | 0,35 | 0,30 | 0,25 | 0,45 | 0,30 | 2,4 | 1,8 | ≥ 0,55 | |||||||||||||
4. Bölge | 5. Bölge | 0,40 | 0,25 | 0,25 | 0,2 | 0,40 | 0,25 | 2,4 | 1,8 | ≥ 0,55 | |||||||||||||
6. Bölge | 0,25 | 0,2 | 0,25 | 1,8 | ≥ 0,55 | ||||||||||||||||||
Tablo 3. Derece Gün bölgelerine göre TS 825:2024 ve TS825:2008 Standartlarındaki tavsiye edilen U değerlerinin karşılaştırması tablosu.
Tavsiye edilen U değerlerine karşılık gelen asgari ısı yalıtım kalınlıkları aşağıda tablo halinde verilmiştir. Asgari yalıtım kalınlıkları, piyasada farklı ısı yalıtım malzemelerinin bulunduğu gerçeğinden hareketle detaylarda yaygın olarak kullanılan birbirinin alternatifi olan ürünlerin ısıl iletkenlik değerleri dikkate alınarak genişletilmiştir. Aşağıdaki tabloda yer alan yalıtım kalınları hesaplamaları gerek tünel kalıp yapılaşmanın yaygınlaşması gerekse de yoğuşma ve enerji kaybı açısından en riskli durumu temsil etmesi göz önünde bulundurularak binanın taşıyıcı elemanları üzerinden yapılmıştır.
Şehir | Derece Gün Bölgesi | Yapı Elemanı | Yalıtım Malzemesinin Isıl iletkenlik Değeri (W/m.K) | U değeri – W/m2K | Asgari Yalıtım Malzemesi Kalınlığı | ||||
TS825: 2008 | TS825: 2024 | ||||||||
TS 825:2008 | TS 825:2024 | TS 825:2008 | TS 825:2024 | ||||||
Antalya | 1. Bölge | 1. Bölge | Dış Cephe | 0,035 | 0,70 | 0,45 | ≥ 4 cm | ≥ 7 cm | |
Dış Cephe | 0,040 | 0,70 | 0,45 | ≥ 5 cm | ≥ 8 cm | ||||
Teras Çatı | 0,035 | 0,45 | 0,35 | ≥ 7 cm | ≥ 9 cm | ||||
Eğik Çatı | 0,040 | 0,45 | 0,35 | ≥ 8 cm | ≥10 cm | ||||
Eğik Çatı | 0,045 | 0,45 | 0,35 | ≥ 9 cm | ≥12 cm | ||||
Toprağa basan döşeme | 0,035 | 0,70 | 0,40 | ≥4 cm | ≥8 cm | ||||
İstanbul | 2. Bölge | 3. Bölge | Dış Cephe | 0,035 | 0,45 | 0,40 | ≥ 5 cm | ≥ 8 cm | |
Dış Cephe | 0,040 | 0,45 | 0,40 | ≥ 6 cm | ≥ 9 cm | ||||
Teras Çatı | 0,035 | 0,40 | 0,30 | ≥ 8 cm | ≥ 11cm | ||||
Eğik Çatı | 0,040 | 0,40 | 0,30 | ≥ 9 cm | ≥12 cm | ||||
Eğik Çatı | 0,045 | 0,40 | 0,30 | ≥ 10 cm | ≥14 cm | ||||
Toprağa basan döşeme | 0,035 | 0,60 | 0,30 | ≥5 cm | ≥9 cm | ||||
Ankara | 3. Bölge | 4. Bölge | Dış Cephe | 0,035 | 0,50 | 0,35 | ≥ 6 cm | ≥ 9 cm | |
Dış Cephe | 0,040 | 0,50 | 0,35 | ≥ 7 cm | ≥10 cm | ||||
Teras Çatı | 0,035 | 0,30 | 0,25 | ≥ 11 cm | ≥13 cm | ||||
Eğik Çatı | 0,040 | 0,30 | 0,25 | ≥ 12 cm | ≥15 cm | ||||
Eğik Çatı | 0,045 | 0,30 | 0,25 | ≥ 14 cm | ≥17 cm | ||||
Toprağa basan döşeme | 0,035 | 0,45 | 0,30 | ≥ 7 cm | ≥ 10 cm | ||||
Erzurum | 4. Bölge | 6. Bölge | Dış Cephe | 0,035 | 0,40 | 0,25 | ≥ 8 cm | ≥13 cm | |
Dış Cephe | 0,040 | 0,40 | 0,25 | ≥ 9 cm | ≥15 cm | ||||
Teras Çatı | 0,035 | 0,25 | 0,20 | ≥ 13 cm | ≥17 cm | ||||
Eğik Çatı | 0,040 | 0,25 | 0,20 | ≥ 15 cm | ≥19 cm | ||||
Eğik Çatı | 0,045 | 0,25 | 0,20 | ≥ 17 cm | ≥21 cm | ||||
Toprağa basan döşeme | 0,035 | 0,40 | 0,25 | ≥8 cm | ≥13 cm |
Tablo 4. Tavsiye edilen U değerlerine karşılık gelen farklı yalıtım malzemeleri için asgari kalınlıkları – Betonarme elemanlar için.
TS 825:2008 standardında ısı kaybeden alanların toplamı ile brüt hacme oranıyla (A/V oranı) elde edilen bir geometrik faktör ve iklim bölgelerine bağlı olarak göre net ısıtma enerjisi ihtiyacına yönelik sınır değer tanımlanmıştır. TS 825:2024 standardında ise net ısıtma ve net soğutma enerjisi ihtiyacının toplamına yönelik iklim bölgesi ve bina türlerine göre değişebilen enerji limiti tanımlanmıştır. TS 825:2008 standardında tanımlanan enerji limitleri tüm bina türleri için aynı iken TS 825:2024 standardında ise A/V oranından bağımsız olarak bina türlerine göre farklılık arz eden enerji limitleri tanımlanmıştır.
Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ne göre yeni binalara ruhsat alınabilmesi için mimari projenin TS 825 standardına uygunluğu yetkili bir makine mühendisi tarafından tahkik edilmeli ve standartta detayları verilen esaslara uygun bir ısı yalıtım projesi hazırlanarak yetkili idare sunulmalıdır. Projenin mevzuat şartlarına uygun olabilmesi için net enerji ihtiyacının standartta tanımlanan limit değerlerin altında olması gereklidir. Öte yandan bina kullanım izninin alınabilmesi için BEP-TR vasıtasıyla temin edilen enerji kimlik belgesinin en az C sınıfı şartları sağlaması gereklidir. BEP-TR’de; projenin mevzuatta tanımlanan asgari şartlara göre inşa edilmiş referans bina ile gerçek projenin enerji performansı karşılaştırılarak enerji performans sınıfı belirlenmektedir. Bir başka deyişle BEP-TR’de tanımlanan referans bina TS 825 standardında yer alan tavsiye edilen U değerlerine göre teşkil edilmiş yapı elemanlarından oluşmaktadır.
TS 825:2024 standardında geometrik faktörden arındırılmış enerji limitleri kullanıldığından TS 825’e uygun olan ancak tavsiye edilen U değerlerini sağlamayan projelerde ruhsat alınırken kullanım izin belgesinin alınamadığı çelişkili durumların oluşması riskini ortaya çıkarmaktadır. Bu durumdan kaçınmak için mutlaka yapı elemanlarının standartta tanımlanan tavsiye edilen U değerlerini sağlamasına dikkat edilmelidir. Bu amaçla yeni standartta, Geometrik faktörün etkilerini ortadan kaldırmak ve enerji kimlik belgesi ile ilgili BEP-TR ile çelişebilecek durumların önüne geçilmesi için enerji limitlerinin yanı sıra tavsiye edilen U değerlerine uyulması da zorunlu kılınmıştır.
YENİ STANDART ve YENİ BAKIŞ AÇILARI
Ülkemizde sadece ısıtma enerjisi ihtiyacını sınırlandıran TS 825 standardına net soğutma enerjisi ihtiyacının da ilave edilmesi enerji verimliliği açısından çok önemli bir adımdır. 20.02.2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ ile TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı 01 Nisan 2025 tarihi itibarıyla zorunlu standart olarak yürürlüğe girecek. Eski standart, ülkemizde binaların sadece ısıtma amaçlı enerji tüketimlerine yönelik sınırlamalar getiriyordu. Bu durum dolayısıyla sıcak iklim bölgelerinde enerji verimliliği için esaslı bir iyileştirme talebi oluşmuyordu. Yeni standart ile binaların sadece ısıtma ihtiyacına göre tasarlanması dönemi sona eriyor. Artık binalar ısıtma ve soğutma ihtiyacına göre tasarlanacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre: Yeni standarda uygun inşa edilecek yapılar TS 825:2008’e göre %25 daha enerji verimli olacak. Böylece her yıl yeni inşa edilecek binalarda yıllık 2,5 TWh enerji ile Atatürk Barajı’nın 3 ayda ürettiği enerji kadar tasarruf sağlanmış olacak. Ayrıca bu binalar sayesinde doğaya yılda 600 milyon ton eşdeğerinde karbondioksit salınımının da önüne geçilecek.
Yeni standart 1 Nisan 2025’den sonra ruhsat alan binalar için geçerli olacağı için yeni TS 825 standardının enerji tüketimini azaltıcı etkisinin farkedilebilmesi için yeni standarda göre inşa edilmiş binaların ve yeni standarda göre tadil edilmiş binaların sayısının artması gereklidir. Uzun dönem ruhsat alma istatistikleri dikkate alındığında Türkiye’de ruhsat alan yeni binaların kabaca yılda 475 bin ton eşdeğeri petrol (TEP) ilave enerji talebi yarattığını ifade edebilir. Yeni TS 825 standardının yılda yaklaşık 120 bin TEP enerji tasarrufu ve ülke ekonomisine yılda yaklaşık 100 milyon dolarlık katkı sağlamasını bekliyoruz. Yapılaşmanın ortalama hızda sürmesi ve ülkemizde hiç yenileme yapılmaması durumunda bile sadece 5 yılda (2030 sonu) sağlanacak verimlilikle ülke ekonomisine yaklaşık 1,5 Milyar dolarlık mertebelerinde bir tasarruf sağlanacak.
TS 825:2024 standardı; ısıl direnci yüksek daha kalın ve daha nitelikli ısı yalıtım malzemeleri ile yalıtılmış ve en az bir yüzeyi kaplamalı çift camlı veya üçlü camlı yalıtım camı ünitelerinin kullanıldığı daha enerji verimli binaların tasarlanmasını ve uygulanmasını talep ediyor. Isı yalıtım malzemelerinin, enerji verimliliğine etkisi çok fazla olsa da ısıl direnci daha yüksek olan daha kalın ve/veya daha iyi ısıl iletkenlik değerine sahip ısı yalıtım malzemesinin tercih edilmesinin uygulama maliyetine olan etkisi oldukça azdır. Genel olarak uygulamalarda yalıtım malzemesinin maliyetinin dışında, yalıtım kalınlığından bağımsız olarak; iskele kurulumu, elektrik, su gibi alt yapı maliyetleri, yapıştırıcı, sıva, dübel, file, profil vb yardımcı malzeme maliyetleri, boya, dış cephe kaplaması, alçı levha gibi iç yüzey kaplamaları, şap gibi tamamlayıcı malzeme maliyetleri ve işçilik maliyetlerinden oluşur. Tüm bu maliyetlerin içerisinde yalıtım malzemesinin performansının iyileştirilmesinden oluşacak ilave maliyeti uygulamadan uygulamaya değişmekle birlikte oldukça düşüktür. Bu durum maliyet etkinlik veya yaşam döngüsü analizlerinde ısı yalıtımının öne çıkmasını sağlamaktadır.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızca, 19 Şubat 2022 tarihinde Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (nSEB) kavramı hayatımıza girmiştir. Yönetmeliğe göre 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren bir parseldeki toplam inşaat alanı 2000m2’den büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfının en az ‘B’ olacak şekilde inşa edilmesi ve kullanılacak enerjinin en az yüzde 10’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması zorunludur.
Isıl direnci daha yüksek olan daha kalın ve/veya daha iyi ısıl iletkenlik değerine sahip ısı yalıtım malzemelerinin kullanımı ilk yatırım maliyetlerini belirli bir seviyede arttırırken, enerji ihtiyacının azalmasına bağlı daha düşük/küçük kapasiteli yenilenebilir enerji sistemlerinin, kazan, klima vb. ısıtma ve soğutma tertibatlarının ve bu sistemlerin işletilmesi için gerekli olan radyatör, sirkülasyon pompası, kapalı genleşme tankı, sirkülasyon pompası gibi tesisat elemanlarının yeterli olması mekanik tesisatın ilk yatırım maliyetlerinde tasarruf sağlamaktadır. İlk yatırım maliyetlerinden elde edilen tasarruf ile yalıtım malzemelerinden kaynaklanan ilave maliyet artışı büyük oranda veya tamamen karşılanmaktadır
Türkiye, geçtiğimiz yılın sonlarında gerçekleşen COP29 Zirvesi kapsamında 2053 net sıfır hedefine yönelik Uzun Vadeli İklim Stratejisi Belgesini açıkladı ve Birleşmiş Milletler’e iletti. Türkiye’nin 2053 yılında net sıfır hedefleri doğrultusunda açıklanan yol haritasında ‘Binalar’ önemli başlıklardan birini oluşturuyor. Ülkemizin 2053 net sıfır hedeflerine ulaşmasında yalıtım sektörü çok önemli bir rol üstlenecektir. Sektörümüz, dünya standartlarındaki üretim altyapısı ve yüksek kapasitesi, kalite standartları, dinamik girişimcileri ve yenilikçi ürünleri ile ülkemizi 2053 net sıfır hedeflerine ulaştırmak için hazır. Bu noktada TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardının revizyonu da itici bir güçlerden birisi olacaktır.
Timur DİZ
İZODER Genel Sekreteri
Beyza Tanyol
İZODER Teknik İşler ve Eğitim Sorumlusu
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
GAYRİMENKULDE İLKLERİN MARKASI BİZİM EVLER, YAPAY ZEKAYLA HAZIRLANAN İKİNCİ REKLAM FİLMİYLE YENİDEN SAHNEDE

Yayınlandı
4 dakika önce-
Eylül 19, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
“Sektörde ilk yapay zekâ reklam filmi de Bizim Evler için hazırlanmıştı”
İhlas Holding İnşaat Grubu, binlerce aileyi ev sahibi yaptığı Ispartakule bölgesindeki Bizim Evler markalı projeleri için yeni bir reklam filmi hazırlattı. Şubat ayında yayınlanan ve gayrimenkul sektöründe ilk olma özelliği taşıyan yapay zekâ destekli reklam filmiyle büyük ses getiren marka, şimdi ikinci filmle bu yenilikçi yaklaşımı sürdürüyor. Bizim Evler için yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan her iki reklam filminde de yarım asra yakın tecrübesiyle Fikirevim Reklam Ajansı’nın imzası bulunuyor.
İstanbul’da planlı şehir hayatının en başarılı örnekleri arasında yer alan Ispartakule bölgesinin, en güçlü inşaat firması İhlas Holding İnşaat Grubu, Bizim Evler markası için yapay zekâ teknolojisiyle yeni bir reklam filmi hazırlattı. Daha önce Şubat ayında hazırlanan ve büyük ses getiren reklam filmi, “Yapay zekâ teknolojisiyle gayrimenkul sektöründe hazırlanan ilk reklam filmi” olmuştu.
HER DETAYDA YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ
Senaryodan müziğe, görsellerden metinlere kadar tüm aşamalarda yapay zekâ teknolojisiyle üretilen yeni reklam filminde, teslime hazır Bizim Evler 10 ve yapımı süren Bizim Evler 11 projesindeki 48 aylık vade kampanyası anlatılıyor. Bu öncü çalışmada, yapay zeka teknolojisiyle hazırlanan ilk reklam filminde olduğu gibi yarım asra yaklaşan tecrübesi ve yenilikçi bakış açısına sahip Fikirevim Reklam Ajansı’nın imzası bulunuyor.
GEÇMİŞTEN İLHAM, GELECEĞE VİZYON
Hazırlanan yeni reklam filminde, Bizim Evler projeleriyle özlenen mahalle kültürü ve komşuluk değerlerinin yeniden hayat bulduğu mesajı veriliyor. Ayrıca yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan yeni reklam filmiyle İhlas Holding İnşaat Grubu, tıpkı ilk filmde olduğu gibi teknoloji ile gayrimenkul sektörü arasında önemli bir bağ kurarak benzersiz bir müşteri deneyimi yaşatmayı hedefliyor.
GENEL
Bodrum’un iklimlendirme alanında güvenilir proje merkezi, gelecek için harekete geçti

Yayınlandı
2 gün önce-
Eylül 17, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Bodrum’un iklimlendirme alanında güvenilir proje merkezi, yeni işbirliğini duyurdu
Bodrum’un iklimlendirme için proje merkezi, yeni işbirliği ile geleceğe yatırım yapıyor
KRD, Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin çözümlerini Bodrum’a taşıyor
Turizm potansiyeli ve hızla gelişen yapısıyla dikkat çeken Bodrum’un geleceği yeni işbirlikleriyle şekilleniyor. Bodrum’un iklimlendirme alanında güvenilir proje merkezi KRD, Mitsubishi Electric’in yenilikçi klima çözümlerini bölgeye taşıyarak konforu, enerji verimliliğini ve ileri mühendisliği bir arada sunuyor.
Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Muğla’nın Bodrum ilçesinde çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için iklimlendirme projeleri hız kesmeden devam ederken, iş dünyası el ele veriyor. Bodrum’un iklimlendirme alanında güvenilir proje merkezi KRD, Mitsubishi Electric’in yenilikçi klima çözümlerini bölgeye taşıyarak konforu, enerji verimliliğini ve ileri mühendisliği bir arada sunuyor.
“Bodrum’un iklimlendirme standartlarını arttırmak için çalışıyoruz.”
Geliştirdikleri projeler, deneyimli ekibi ve müşteri memnuniyetine dayalı hizmet anlayışıyla Bodrum’un konut, ticari ve endüstriyel yapılarında iklimlendirme standartlarını yükseltmek için çalıştıklarını aktaran KRD Kurucu Ortağı Uygar Karadayı, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
“Mitsubishi Electric Klima Sistemleri ile işbirliğimiz, yalnızca bir marka ortaklığı değil; aynı zamanda Bodrum’un iklimlendirme kültürünü ileriye taşıma hedefidir. Bodrum’un mimari yapısını, yaşam tarzını ve iklim koşullarını çok iyi biliyoruz. Bu deneyimimizi Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin global teknolojileriyle birleştirerek hem bireysel hem de kurumsal müşterilerimize güvenilir, estetik ve uzun ömürlü çözümler sunarken, çevresel sürdürülebilirliği de destekliyoruz.”
“İleri teknoloji ve konforu buluşturuyoruz”
Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin VRF, split ve multi split sistemlerinden havalandırma ve ısı pompalarına kadar uzanan geniş ürün gamını Bodrum’daki kullanıcılarla buluşturduklarını belirten KRD Kurucu Ortağı Uygar Karadayı, “Bu sistemler yalnızca konutlarda değil, otellerden restoranlara, üretim tesislerinden ofis projelerine kadar pek çok alanda yüksek performans ve tasarruf sağlıyor. Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin dünya genelinde tercih edilen iklimlendirme teknolojileri, Bodrum’un sıcak yazları ve nemli kış koşulları göz önünde bulundurularak projelendiriliyor. Her yapının ihtiyacına özel mühendislik çözümleri geliştirerek uzun ömürlü, çevre dostu ve enerji verimliliği yüksek sistemler kuruyoruz” ifadelerini kullanarak sözlerine şunları ekledi:
“Uzman mühendislerimiz, projeleri detaylı şekilde analiz ederek kullanıcıların ihtiyaçlarına en uygun sistemleri öneriyor. Kurulum sonrasında ise teknik destek ve bakım hizmetleri ile güvence sağlıyoruz. Bu süreç yalnızca cihaz satışı değil; projeyi uçtan uca sahiplenme anlayışımızın bir yansıması. Müşterilerimizle iletişimimizi kurulum sonrasında da sürdürüyor, her an yanlarında olmayı ilke ediniyoruz. Böylece hem bireysel hem kurumsal müşterilerimiz için fark yaratan, bölgesel ölçekte güvenilir bir çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz.”
“Sürdürülebilir geleceğe katkıda bulunurken Bodrum’da yaşam kalitesini artırıyoruz”
Bodrum’un merkezinin yanı sıra, her lokasyona özel projeler geliştiren Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin Yetkili Bayi KRD’nin Kurucu Ortağı Uygar Karadayı, “Tatil beldelerinin ve yerel yaşamın ihtiyaçlarına yönelik çözümlerimizle Bodrum’un her köşesine dokunuyoruz. Yalıkavak, Gümüşlük ve Turgutreis’teki yazlık konut projeleri için enerji tasarruflu klima sistemleri sunarken; Bitez, Ortakent ve Bodrum merkezdeki konut, işyerlerine estetik ve teknolojik çözümlerimizle değer katıyoruz. Torba ve Gündoğan’da bulunan otel ve tatil köylerine özel olarak tasarlanmış entegre VRF sistemleriyle büyük ölçekli projelere çözüm sunuyoruz. Mumcular, Meşelik, Yalıçiftlik, Kızılağaç ve Boğaziçi gibi yeni gelişen bölgelerdeki konut ve turizm yatırımlarına yüksek verimli iklimlendirme sistemleri kuruyoruz” diyerek değerlendirmelerini projelerinin çevresel faydalarını aktararak sonlandırdı:
“Mitsubishi Electric Klima Sistemleri ile işbirliğimiz sayesinde konforun yanı sıra çevresel duyarlılık sunuyoruz. Enerji verimliliğini merkeze alan çözümlerimizle, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Bodrum bırakmayı hedefliyoruz. Yüksek enerji tasarrufu sağlayan teknolojilerimiz, karbon ayak izini düşüren çevreci soğutucu gazlarımız ve uzaktan erişim imkanı sunan akıllı kontrol sistemlerimiz, bu vizyonumuzun en önemli parçalarıdır. Bu yenilikçi yaklaşımlarımızla hem sürdürülebilir geleceğe katkıda bulunuyor hem de Bodrum’da yaşam kalitesini artırıyoruz. Geçtiğimiz yıldan bu yana bölgedeki iş dünyasını bir araya getiren önemli bir platform olarak, gerçekleştirdiğimiz toplantılar ve etkinliklerle de iklimlendirme alanındaki yeniliklerin paylaşılmasına öncülük ediyoruz.”
GENEL
Bosch Home Comfort’tan Kompakt ve Verimli Çözüm: Yeni Mini VRF Dış Ünite Air Flux AF4300A

Yayınlandı
2 gün önce-
Eylül 17, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
- Kompakt tasarım, yüksek enerji verimliliği ve esnek montaj imkânlarını bir arada sunan Air Flux AF4300A, sınırlı alanlara kolayca kurulabilen bir çözüm olarak öne çıkıyor.
- Küçük ve orta ölçekli konut ve ticari projelerde hem soğutma hem ısıtma ihtiyaçlarını yüksek performansla karşılamak üzere geliştirilen cihaz, iklimlendirme projelerinde verimliliği ve konforu artırmayı hedefliyor.
Bosch Home Comfort, mühendislik gücü ve yenilikçi teknolojileriyle geliştirdiği yeni Mini VRF Dış Ünitesi Air Flux AF4300A’yı pazara sundu. R410A soğutucu akışkan kullanan bu model, modern tasarımı ve kompakt boyutları sayesinde balkon, teras veya çatı gibi kısıtlı alanlara rahatlıkla monte edilebiliyor. Tek fanlı yapısı sessiz çalışma sağlarken, montaj sırasında alan kısıtlamalarını ortadan kaldırıyor.
Yüksek verimlilik ve geniş çalışma aralığı
Air Flux AF4300A, 8 kW’tan 16 kW’a kadar uzanan 5 farklı kapasite seçeneğiyle farklı ölçeklerdeki projelere uyum sağlıyor. 16 kW kapasite seçeneğinde 11 iç üniteye kadar bağlantı yapılabiliyor. Toplamda 300 metreye kadar boru uzunluğu ve maksimum 100 metre tek hat uzunluğu, projelerin tasarımında önemli esneklik sunuyor. Soğutmada -15°C ile +52°C DB, ısıtmada ise -20°C ile +30°C DB arasındaki geniş çalışma aralığı, cihazın yıl boyunca farklı iklim koşullarında yüksek verimle çalışmasını mümkün kılıyor.
Enerji verimliliğinde üst seviye performans
Tam DC inverter rotary kompresör teknolojisine sahip Air Flux AF4300A, enerji tüketimini optimize ederek işletme maliyetlerini düşürüyor. 7,2’ye kadar ulaşan SEER (sezonsal soğutma verimliliği) ve 4,8’e kadar SCOP (sezonsal ısıtma verimliliği) değerleri, cihazın enerji tasarrufundaki başarısını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu yüksek verimlilik, hem çevresel etkiyi azaltıyor hem de uzun vadede kullanıcılarına ekonomik avantaj sağlıyor.
Kompakt boyutlar, kolay kurulum ve taşıma
Yüksekliği 1 metreden az olan tek fanlı tasarımı, cihazın dar alanlara kolayca yerleştirilmesini sağlıyor. Hafif yapısı sayesinde taşıma süreci zahmetsiz ilerliyor ve montaj süresi kısalıyor. Böylece, sınırlı dış mekân alanına sahip binalar için ideal bir çözüm haline geliyor.
Bosch Home Comfort’un kalite standartlarını ve mühendislik uzmanlığını yansıtan Air Flux AF4300A, modern şehir yaşamında verimli, konforlu ve esnek iklimlendirme çözümleri arayan tüm projelerde güçlü bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Son Yazılar
- GAYRİMENKULDE İLKLERİN MARKASI BİZİM EVLER, YAPAY ZEKAYLA HAZIRLANAN İKİNCİ REKLAM FİLMİYLE YENİDEN SAHNEDE Eylül 19, 2025
- Bodrum’un iklimlendirme alanında güvenilir proje merkezi, gelecek için harekete geçti Eylül 17, 2025
- Bosch Home Comfort’tan Kompakt ve Verimli Çözüm: Yeni Mini VRF Dış Ünite Air Flux AF4300A Eylül 17, 2025
- İspanya’nın mimarî mirası Tura’nın zarif çizgilerinde hayat buluyor Eylül 17, 2025
- TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanlığına Adil Sani Konukoğlu Seçildi Eylül 17, 2025
- Ravago Bina Çözümleri, Ravatherm taş yünü mekanik tesisat grubu ürün ailesiyle endüstriyel projelere değer katıyor Eylül 17, 2025
- Wilo Türkiye, Üretim Gücü ve Yatırımlarıyla Geleceğin Teknolojilerini Şekillendiriyor Eylül 17, 2025
- ASAŞ, IAA Mobility 2025’te Entegre Üretim Gücü ve Sürdürülebilir Çözümleriyle Öne Çıktı Eylül 16, 2025
- KOMBİ BAKIMI İLE HEM TASARRUF EDİN HEM DE KONFORUNUZU KORUYUN Eylül 16, 2025
- Robotlar kalıp montajında devrim yaratıyor Eylül 16, 2025
- İnform’un Yeni Monofaze Modeli Sinus PRO RT, Yüksek Performans ve Verimlilik Sunuyor Eylül 16, 2025
- Vanucci Mutfak’tan Fonksiyonelliği Estetikle Buluşturan Yaşam Alanları Eylül 15, 2025
- Hayat Holding’den üst düzey atama Eylül 15, 2025
- BAŞKENT MERKEZİNİN EN BÜYÜK TEMALI KONUT PROJESİ MİAARAS’IN TEMELİ ATILDI Eylül 15, 2025
- Seranit, CERSAIE 2025’te 2026 Koleksiyonuyla Küresel Sahneye Çıkacak Eylül 15, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ1 yıl önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL1 yıl önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL1 yıl önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL1 yıl önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL1 yıl önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL1 yıl önce
Irak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel
- GENEL1 yıl önce
İsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
- GENEL1 yıl önce
İzocam’dan evinizin ısısını yaz-kış dengede tutan yalıtım çözümleri!