RÖPORTAJ
İzocam, Türkiye’nin Yalıtım Lideri Olarak Büyümesini Sürdürüyor

Yayınlandı
3 ay önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
60. Yılında Türkiye yalıtım sektörünün öncüsü olan İzocam, 5 farklı tesiste geniş ürün yelpazesiyle üretime devam ediyor. ISO ilk 500’de yükselişini sürdüren marka, sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı projeleriyle sektörde fark yaratıyor.
- Global ölçekte ve bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz? Sektördeki konumunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Türkiye yalıtım sektörünün öncüsü İzocam, 1965 yılında kurulmuştur. Ülkemizde yalıtım malzemelerinin üretimi İzocam’ın kuruluşu ile başlamıştır. Yaklaşık 60 sene önce Gebze’de ilk camyünü tesisimizle başlayan yolculuğumuz, bugün 5 farklı tesisimizle gerçekleştirdiğimiz üretimlerle devam etmektedir. 61 bin m²’lik alana sahip olan Dilovası tesisimizde Taşyünü, 86 bin m²’lik alanda bulunan GEBKİM tesisimizde ekstrüde polistiren (Foamboard), ekspande polistiren (İzopor) ve İzocam Tekiz markası altında yalıtımlı sandviç panel üretmekteyiz. Eskişehir tesisimizde ise, 20.000 m²’lik alanda yaptığımız üretimle elastomerik kauçuk (Optiflex ve İzocamflex) ve polietilen yalıtım ürünlerimizle ısı, ses yalıtımı ve yoğuşma kontrolü sağlamaktayız. 131 bin m²’lik alanda bulunan Tarsus tesisimizde yıllık 55 bin ton kapasite ile yüksek ısı ve ses yalıtımı ile yangın güvenliği sağlayan camyünü imal etmekteyiz. 220 bin m²’lik alanda bulunan Kayseri tesisimizde de taşyünü üretimi yapmaktayız.
Kurulduğumuz günden bu yana ürün kalitemiz, çevreye saygılı üretimimiz, yalıtım bilincini geliştirmek için yaptığımız çalışmalar ve uzun yılların deneyim ve tecrübesi ile pek çok alanda elde ettiğimiz başarılarla birlikte ISO ilk 500’de daima yerimizi almaktayız. Diğer taraftan insan odaklı çalışma anlayışını benimseyen bir markayız. Yaklaşık 800 kişi istihdam ediyoruz. 2018 yılından beri Top Employer (En İyi İşveren Markası) sertifikasına sahip olan bir firma olarak, çağın gerekliliklerine uygun ve yeni neslin ihtiyaçlarını karşılayan çözümler tasarlayıp geliştirmeye de devam etmekteyiz.
Günümüzde, ülkemizde yalıtım sektöründe 7 farklı ürünü aynı çatı altında üretebilen tek şirket konumunda yer almaktayız. Geniş ürün yelpazesine sahip ve her ihtiyaca uygun yalıtım çözümleri sunabilen öncü bir markayız. Zeminden, cephe ve çatıya, duvar ve döşemeden tesisata kadar her uygulama alanına uygun nitelikli yalıtım malzemeleri üretmekteyiz. Bunların yanı sıra; sanayi tesislerinden gemi sektörüne, termik santrallerden akustik panellere, vagonlardan evlerimizde kullanılan fırınlara, yangın kapılarından güneş kolektörlerine kadar geniş bir alanda ısı ve ses yalıtımını, yangın güvenliğini sağlayan ürünlerimiz ile diğer üreticilere de malzeme temin etmekteyiz.
- 2024 yılı için, sektörümüzdeki en belirgin trendler ve firmanız özelinde en belirgin değişimler neler oldu? 2024 yılı nasıl geçti, kısa bir bilgilendirme alabilir miyiz?
Güvenli ve enerji verimli binaların inşasında önemli bir sorumluluk üstlendiğinin bilinciyle çalışmalarına yön veren Türkiye yalıtım sektörü, aynı zamanda ülkemizin ekonomisine ve istihdamına önemli katkılar sağlamaktadır.
2024 yılına üretimden satışlarda 2 milyar dolara, toplam yalıtım sektörünün tüm hizmetleri dahil olmak üzere 7 milyar dolara yakın bir büyüklüğe ulaşarak adım atan sektörümüz, söz konusu büyüklüğümüzün yanı sıra direkt ve dolaylı olarak yaklaşık 150 bin kişilik bir istihdam oluşturarak ülkemizin kalkınmasında etkin rol almaktadır.
Sektörümüzdeki eğilim ve trendleri incelediğimizde sürdürülebilirliğe katkı sağlayan, enerji kullanımını azaltan, yüksek ısıl konforun yanı sıra ses ve su yalıtımı da sağlayan, yenilenebilir enerji sistemleri ile uyumlu, yangın güvenliğini artıran ve aynı zamanda binaların depreme karşı mukavemetini koruyan son teknoloji yalıtım malzemelerine olan taleplerin gerek yurtiçinde gerekse dış pazarlarda arttığını görmekteyiz.
Ülkemizde ve faaliyet göstermiş olduğu ihracat pazarlarında yalıtım sektörünün öncüsü olan İzocam olarak, 2024 yılı boyunca “Bugünlere Yalıtım, Yarınlara Yatırım” sloganıyla hareket ederek hedeflerimizi yakaladığımız bir yılı geride bıraktık. Uzun yılların deneyim ve tecrübesi ile elde ettiğimiz başarılar sayesinde 2024 yılında da bir önceki yıla oranla 37 basamak daha yükselerek ISO ilk 500’de yer almış durumdayız. Yıl boyunca sektördeki liderliğimizi güçlendirmek için farklı çalışmaları bir arada yürüttük. Hem yaptığımız yatırımlarla hem de sektörü yalıtım ve enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirmeye devam ederek satış hacmimizi ve aynı zamanda karlılığımızı artırdık. Yıl boyunca Çevre İş Sağlığı ve Güvenliği ile sürdürülebilirliğe hizmet eden projelere, belgelendirme çalışmalarına ve operasyonel mükemmelliğe hizmet eden dijital yatırımlara odaklandık.
Türkiye’nin en büyük ve en köklü yalıtım üreticisi olarak, yaptığımız çalışmalarla iddialı projelerde çözüm ortağı olurken, her ihtiyaca uygun şekilde sunduğumuz ürünler ve çözümlerle, büyük projelerin yalıtım danışmanlığı rolünü üstlenmeyi sürdürdük. Bu kapsamda 6 Şubat Depremi sonrasında yapımına başlanan toplu konutlara yönelik üretim ve sevkiyat çalışmalarımızı daha da hızlandırdık. Uzman ekibimizle deprem bölgesinde saha taraması ve projelendirme çalışmaları gerçekleştiren firmamız, Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Kilis ve Malatya’da yapımı devam eden toplu konut projelerinin çözüm ortağı olarak başarılı çalışmalara imza attı. Deprem sonrası inşaatına başlanan konutlarda temel, cephe, komşu duvarlar, çatı ve tesisat detaylarında kullanılan yalıtım ürünlerimizle, enerji tasarrufuyla birlikte konfor sağlarken bina sağlamlılığına da katkıda bulunduk.
- 2025 yılı sektörel ön görünüz doğrultusunda, başlıklarınız ve belirlediğiniz hedefleriniz neler olacaktır? 2025 yılında sektörümüzdeki gelişmeler ve markanızdaki/ürünlerinizdeki yenilikler neler olacak? Kısaca, 2025 nasıl geçecek, beklentinizi öğrenebilir miyiz?
Geride bıraktığımız sene hacimsel büyümesini koruyan yalıtım sektörümüzün küresel bir üretim merkezi olma yolunda ilerlediğini büyük bir gururla görmekteyiz. Mevcut ülke koşullarını, komşu ülkelerdeki gelişmeleri ve ekonomik süreçleri dikkate aldığımızda yaklaşık 13 milyon m3 hacme sahip yalıtım pazarımızın 2025’te de büyüklüğünü koruyacağını düşünmekteyiz.
“Bugünlere Yalıtım, Yarınlara Yatırım” stratejisine faaliyetlerine devam eden İzocam olarak ise ilk kurulduğumuz günden bu yana olduğu gibi, 60’ıncı kuruluş yıldönümümüzü kutlayacağımız 2025 yılında da ülkemizin enerji verimliliği, sürdürülebilir üretim ve ekonomik kalkınma hedeflerine doğrudan katkı sağlayan çalışmalara öncülük etmeyi hedeflemekteyiz. 2025 yılı için belirlediğimiz “Biz Geleceğiz” mottomuzla İzocam’ın liderlik, güvenilirlik, çevre dostu, yenilikçi ve enerji verimliliğine odaklanan stratejik yaklaşımını geleceğe taşıyacağız.
Türkiye’nin ilk yalıtım malzemeleri üreticisi İzocam olarak, geleceğe yönelik stratejilerimizle uyumlu olarak aldığımız karar neticesinde önemli projelere ve yatırımlara imza atmaktayız. Bu kapsamda 2024 Kasım ayında Kayseri’de faaliyet gösteren His Yalıtım’ı bünyemize katmış bulunmaktayız. Stratejik bir hamle ile gerçekleştirdiğimiz Kayseri Tesisi yatırımımız yalıtım sektöründe son yıllarda gerçekleştirilmiş en büyük satın alma olmuştur. Kayseri’de 220 bin m² alan üzerinde kurulu bulunan yeni tesisimiz, halihazırda yıllık 80 bin ton üretim kapasitesine sahiptir. Üretim kapasitemizi önemli ölçüde artıran bu yatırım hamlemiz, sektördeki öncü konumumuzu pekiştirmemize de destek olmuştur. Üretim kapasitemizi güçlendirerek, çevre dostu üretim süreçleriyle ülkemizin enerji tasarrufu hedeflerine daha fazla katkıda bulunmaktan mutluluk duymaktayız.
Attığımız bu adımlar, İzocam’ın istikrarlı yükselişine ivme katmakla kalmayıp, yalıtım sektörü ve Türkiye ekonomisi için de oldukça değerli bir katkı sunacaktır. Yeni üretim tesisimizle birlikte enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik alanlarında Türkiye’nin hedeflerine çok daha fazla destek olmayı amaçlamaktayız. Özellikle ülkemizin doğu, kuzey ve güneydoğusundaki komşu ülkelere ihracat potansiyelini artırarak Türkiye’ye rekabet avantajı sunmayı; aynı zamanda bölgesel kalkınmaya ve istihdama daha fazla katkıda bulunmayı hedeflemekteyiz. Bu yatırımımızın son kullanıcılara en önemli katkısı ise daha geniş bir kitlenin kaliteli ürün ve hizmet almasının yolunu açacak olmasıdır.
Tüm bu katkıları sebebiyle İzocam’ın gelecek yıllardaki, orta ve uzun vadeli planlarının bir parçası olan Kayseri Tesisi yatırımımız, amaçlarımıza çok güzel bir şekilde hizmet etmektedir. Ancak elbette gelecek hedeflerimiz bu yatırımla sınırlı değildir. Gelecek yıllar için başka yatırım planlarımız da bulunmaktadır. Gerçekleştirdiğimiz bu yatırım adım adım planlarımızı uygulayacağımız anlamına gelmektedir.
Kayseri tesisimize yönelik diğer yatırımları devreye almak önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Kayseri Tesisi’mizdeki geçiş sürecinde ilk etapta Terrawool markasıyla üretime devam edeceğiz. CE belgesi ve EUCEB sertifikası başta olmak üzere gerekli akreditasyon ve belgelendirme prosedürlerinin tamamlanması ile İzocam markalı ürünlerimizi de burada üretmeye başlayacağız. Yeni tesisimizin SAP’ye entegre edilmesi amacıyla da tüm düzenleme aksiyonlarını belirleyerek, en kısa sürede bu kültürü oturtmak üzere altyapı çalışmalarını başlatmış bulunmaktayız. Aynı şekilde yıllardır tüm tesislerimizde kurumsal işleyişimizin ayrılmaz bir parçası haline gelen ve ‘Güvenlik Seninle Başlar!’ sloganıyla gerçekleştirdiğimiz Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği politikalarımızı bu tesisimizde de devreye alıyoruz. Önümüzdeki 3 yıl içinde yapacağımız ek yatırımlarla hem dijitalleşme, otomasyon, hem de makina ekipman modernizasyonu yaparak Türkiye’nin en modern tesislerinden biri haline getirmeyi planlamaktayız. Kısa ve orta vadede özellikle çevre, iş güvenliği, kalite ve verimlilik bakış açısı ile dünya çapında geniş benchmark proje deneyimimizi mevcut tesise uygulamak üzere hazırlıklarımız bulunmaktadır. Üretimde modernizasyon, otomasyonun artırılması ve kalitenin artırılması öncelikli yatırımlarımız arasında yer almaktadır. Mevcut üretim hatlarında verimlilik çalışmaları ile kaynak kullanımının optimize edilmesini de hedeflemekteyiz. Böylece İzocam’ın sürdürülebilirlik yaklaşımı çerçevesinde; çevreye, doğal kaynaklara ve ekonomiye dost üretim stratejimizi Kayseri Tesisimize de yansıtmış olacağız.
Bu yatırımımızla birlikte marka bilinirliğimizin ilk sırada olduğu Türkiye pazarında değişen üretim teknolojimiz ve iç pazarda tüm bölgelere stratejik yakınlıkta olmamız pazar payımızı büyük oranda arttıracaktır. İstanbul’da, Mersin’de ve Eskişehir’deki diğer üretim tesislerimizin de katkısıyla tüm iç pazarı kapsayan tedarik zincirimizi daha da güçlendirmeyi hedeflemekteyiz. Kayseri fabrikamız lokasyon olarak Türkiye’nin doğu bölgelerinde bulunan illerimize verdiğimiz hizmet kalitesini de üst seviyeye taşıyacaktır.
Özetleyecek olursam; Türkiye’nin en büyük yalıtım ürünleri üreticisi olarak, son yatırım hamlemizden de aldığımız ivme ile 2025 yılına üretim kapasitemizi güçlendirerek, ürün çeşitliliğimizi zenginleştirerek, tüm ürün gruplarında pazar payımızı artırma hedefiyle adım atmış bulunmaktayız. Sektöre kazandırdığımız kaliteli ve güvenli ürünlerin yanında, sahip olduğumuz uzmanlık ile bu yıl da alt yapı çalışmalarından havalimanlarına, enerji santrali projelerinden renovasyon projelerine, AVM’lerden fabrikalara, hastanelerden toplu konutlara kadar Türkiye’nin ve ihracat pazarlarımızın önde gelen projelerinde yer almak en temel hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
- 2024 yılı ihracatınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Belirlenmiş olan yeni bölgelerdeki ilgili pazarlarda gerçekleştirdiğiniz yıllık ihracatınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Sürdürülebilirliğe katkı sağlayan inovatif vizyonumuzun neticesi olan sağlıklı, güvenli ve tasarruflu yalıtım ürünlerimizle gerek ülkemizde gerekse yurtdışındaki büyük projelerde tercih edilen bir firmayız. Her ihtiyaca uygun şekilde sunduğumuz ürün ve çözümlerimiz ile iddialı projelerin çözüm ortağı olarak yer almaktayız. Son 15 yılda 15 milyon metreküpten fazla ihracat gerçekleştirdik. Ülke ekonomimize sağladığımız katkılarla birlikte çevre dostu ve sağlıklı yalıtım çözümlerimizle sürdürülebilirliği de desteklemekteyiz. İhracat satışlarımız tüm ciromuz içinde yaklaşık %20’lik bir paya sahiptir. Bu sene 59 ülkeye 70’in üzerinde bayi ve müşterimizle hizmet vermekteyiz.
2024 yılını, ihracat faaliyetlerimiz açısından oldukça başarılı bir şekilde geride bıraktık. Özellikle ihracatımızın yoğunluk kazandığı çevre ülkelerdeki çeşitli olumsuzluklara rağmen, tonajlarımızı 2023 yılına kıyasla önemli ölçüde artırmayı başardık. Bu başarı, pazar koşullarındaki zorluklara rağmen güçlü stratejilerimiz ve esnek yaklaşımımız sayesinde elde edilmiştir. Özellikle Avrupa’daki mevcut ihracat pazarlarımızda sağladığımız performansla birlikte, yeni girdiğimiz pazarlarda da önemli bir ivme kazandık. Hem mevcut pazarlar hem de yeni fırsatlar, 2025 yılı için de umut verici bir gelişim göstermektedir.
- 2025 yılı için ihracat hedeflediğiniz yeni bölgelerdeki yeni ihracat stratejilerinizi öğrenebilir miyiz? Bu kapsamda ihracat odaklı yeni üretim / yeni ürün yatırımlarınız ile ilgili bilgi almak, kısaca 2025 yılı için ihracat beklentinizi de öğrenebilir miyiz?
2025 yılı için ihracatın ciromuz içindeki oranını artırma hedefi ile yeni pazar arayışlarımız aralıksız devam etmektedir. Kayseri’deki yeni taşyünü tesisimizde gerçekleştireceğimiz üretim de ilerleyen süreçte iç pazarda olduğu kadar dış pazar faaliyetlerimize yönelik önemli katkılar sunacaktır. Kayseri Tesisimiz, ülkemizin doğu, kuzey ve güneydoğusuna açılan bir bölgede yer almaktadır. Mersin Limanı’na yaklaşık iki yüz seksen kilometre uzaklıkta yer alması sebebiyle oldukça iyi bir konuma sahip olan bu tesisimiz, komşu coğrafyalara nakliye maliyetlerini azaltacağından, İzocam olarak aktif olduğumuz bölgelerde bize rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu yatırımımızın özellikle de Ortadoğu pazarı ve BDT ülkeleri başta olmak üzere, Irak gibi komşu ülkelere ve Kuzey Afrika ülkelerine yönelik ihracat hedeflerimizde çok faydalı olmasını beklemekteyiz. Dolayısıyla, 2025 yılı içerisinde bu bölgelerde hızlı bir şekilde büyümeyi hedeflemekteyiz. Diğer ürün gruplarımızda da daha önce fazla aktif olmadığımız Kuzey Afrika pazarında büyümek öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
Öte yandan ihracat pazarlarımızda yaşanan enerji maliyetlerindeki artış eğilimi, yalıtım malzemelerine olan talebin giderek arttığı bir dönemi de beraberinde getirmektedir. Bu gelişme, yalıtım malzemesi arzında bir devamlılık ve sürdürülebilirlik sağlama potansiyeli taşımaktadır. Artan talep ve bu talebe yönelik stratejik planlamalar, ihracatımızda uzun vadeli büyüme sağlayacak bir zeminin oluşmasına olanak tanımaktadır. Bu bağlamda, gelecekteki arz dengelerini göz önünde bulundurarak, ihracata yönelik hedeflerimizi ve projelerimizi güçlendirmeye devam etmekteyiz.
- Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, 2024 yılında gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? 2025 yılı Sürdürülebilirlik Vizyonunuz hakkında ve planladığınız Sosyal Sorumluluk Projeleriniz ile ilgili de bilgi almak isteriz.
İzocam olarak sürdürülebilirlik politikamız çerçevesinde; çevre ve insan sağlığını gözeterek geliştirdiğimiz ürünlerin yanında, tesislerimizde enerji yönetim sistemlerini uygulayarak ve çevresel ürün beyanlarıyla tesislerimizin çevresel koşullar ile uyumlu olmasını önemsemekteyiz. Tesislerimizin minimum çevresel etki ile çalışmalarını sağlayacak şekilde yatırımlarımıza yön vererek hem topluma hem de sektörümüze karşı üzerimize düşen görevi yerine getirmekteyiz.
Türkiye’nin ilk yalıtım üreticisi olarak, üretim süreçlerimizde sektörümüze örnek olan güncel projelerimizin başında 2022 yılından bu yana, tüm üretim süreçlerimizi dünya standartlarına taşımak amacıyla başlattığımız WCM (World Class Manufacturing – Dünya Sınıfında Üretim) vizyonumuz gelmektedir. İlk olarak 2023 yılının ilk yarısında XPS, EPS ve Sandviç Panel üretimi gerçekleştirdiğimiz Gebkim Tesisimizde, Kasım ayı itibariyle ise Tarsus Camyünü Tesisimiz ve Dilovası Taşyünü Tesisleri’mizde yapılan denetimleri başarıyla geçtik. Böylece üç tesisimiz de temel seviye rozeti almaya hak kazandı. 2024 yılı Haziran ayında ise Eskişehir Tesisimizde belgelendirme süreçlerini tamamlayarak tesislerimizi bu modele dahil etmeyi başardık. WCM metodolojisi ile yürüttüğümüz üretim sistemi projelendirmeleri süresince yalıtım sektörüne örnek olan pek çok önemli başarıya da imza attık. Bu kapsamda; iş ve çevre kazalarını sıfır noktasına getirdik, enerji tüketimini düşürdük, sürdürülebilirlik projeleri kapsamındaki CO2 salımı, su tüketimi ve atıkları azalttık. Bunlarla birlikte ürün kalitesi ve üretimde verimliliği artırırken, müşteri memnuniyetini yükselttik ve çalışan memnuniyetini ise düzenli olarak takip ederek, sürekli iyileşmesini sağladık. WCM modeli sayesinde, yüksek ve yoğun rekabet ortamının getirdiği maliyet baskısına rağmen, iş güvenliği, çevre güvenliği, yüksek ürün kalitesi, sürdürülebilirlik, yönetmelik ve standartlara tam uyumlu biçimde üretimler gerçekleştiren firmamız, yalıtım pazarındaki öncü pozisyonunu büyük bir kararlılıkla sürdürmeye devam etmektedir.
Ayrıca sürdürülebilirlik stratejilerimiz kapsamında tüm tesislerimiz “Sıfır Atık Belgesi” ile faaliyet göstermektedir. İlk olarak 2021’in Temmuz ayında İzocam Tarsus Tesisi’mizin aldığı bu belgeyi, 2022 yılı itibariyle tüm tesislerimiz almaya hak kazanmıştır. T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen bu belge; tesiste, israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesini veya asgariye indirilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanmasını ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan bir dizi sürecin tamamlanmış olduğunu ifade etmektedir.
İzocam olarak, geçen yıl önemli bir sosyal sorumluluğu gerçekleştirmek amacıyla sosyal ve çevresel açıdan önemli bir hedef daha belirledik ve “Zero Waste to Landfill” (Düzenli Depolamaya Sıfır Atık) projesine imza attık. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında 2023 yılı sonu itibariyle gerçekleştirdiğimiz bu proje ile çevreye karşı olan duyarlılığımızı bir adım daha ileriye taşıdık. Böylece, yıllardır atık yönetimi uygulanan tesislerimizde, proses hurdalarının da enerji üretimi için kullanıma geçirilmesi hedeflerimize ulaştık. “Düzenli Depolamaya Sıfır Atık”; atık oluşumunun azaltılması, atıkların yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesi gibi sürdürülebilir uygulamalar yoluyla mümkün olduğunca fazla atığı atık depolama alanlarından uzaklaştırmayı ifade etmektedir. Bu proje ile proseslerimizden oluşan atıkları asgariye indirmekte, tekrar kullanmakta, tekrar kullanamadığımız geri dönüştürülebilir atıklarımızın kaynağında ayrı toplayıp geri dönüştürülmesini desteklemekteyiz. Kullanılan ambalajlarda %70 oranında geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen ambalajlar tercih etmekteyiz. Geri dönüştürülemeyen atıklarımızın ise enerji kaynağı olarak farklı sektörlerde kullanılması yoluyla geri kazanılmasını sağlamaktayız. Böylece tüm atıklarımızı sürdürülebilir bir yaşam döngüsüne sokmaktayız. Tesislerimizde çıkan atık türleri ve “Düzenli Depolamaya Sıfır Atık” kapsamında değerlendirildiğimiz atıklar; plastik, kağıt, karton, tahta, metal, elektronik atık, varil, atık yağ, kimyasallar ile kontamine olmuş atıklar ve proses hurdalarıdır. Tüm atıklar dokümante edilmiş atık yönetimi süreç ve prosedürlerini etkin bir şekilde yerine getirerek lisanslı firmalara gönderilmektedir. Bunlar arasında yer alan plastik, kağıt, karton, tahta, metal, elektronik atık, varil ve atık yağlar tekrar kullanım amacıyla geri dönüşüme gönderilirken, proses hurdaları, kimyasallar ile kontamine olmuş atıklar da enerji üretimi için kullanılmaktadır. İzocam olarak, Türkiye için yasal bir zorunluluk olmayan “Düzenli Depolamaya Sıfır Atık” projesi ile hedeflerimizden birini gerçekleştirmenin yanı sıra şirket olarak sahip olduğumuz yüksek çevre bilinci hedefimize ulaşmanın gururunu da yaşamaktayız.
Sürdürülebilirlik yaklaşımımız, tedarik zinciri operasyonlarımızda da etkili olmaktadır. İzocam olarak iç ve dış tedarikçiler ile çalışmaktayız. Tüm tedarikçilerimiz için rekabetçi maliyetler ve sürdürülebilir kalite kriterleri öncelikli tercih sebebi olmakla birlikte tedarikçilerimizin, çevre ve enerji başlıklarına bakışları da bizler için seçim kriterleridir. Kalitenin sürekliliği ve geliştirilmesi hususunda tedarikçilerimiz ile beraber çalışmalar yapılması ve karşılıklı tecrübelerden faydalanılması ticari ilişkimizin vazgeçilmez parçasıdır. 6 ayda bir yaptığımız tedarikçi değerlendirmelerimizde tedarikçilerimizden, kalite, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, enerji verimliliği konularını içeren bir taahhütü imzalamalarını beklemekte, bu taahhüdü imzalayan firmalar ile öncelikli ve etkin olarak çalışmaktayız.
İzocam olarak kaynakların verimli kullanılması, iklim değişikliği ve sürdürülebilir yapıların inşası gibi, enerji tasarrufu, çevreyi koruma, yaşam kalitesini iyileştirme ve sosyal sorumluluk motivasyonu ile çalışmakta ve bunu kurum kültürümüzün merkezinde konumlandırmaktayız. Sürdürülebilirlik şirket içinde kapsamlı olarak ele alınmaktadır. 2030 hedeflerimize ulaşma yolunda yaptığımız çalışmaların 5 temel bacağı bulunmaktadır. Bunlardan ilki de kendi iç kültürümüzü sürdürülebilirliğe uyumlamak olarak belirlenmiştir. Bu nedenle 2021 yılında hazırladığımız yol haritamızda belirlediğimiz üzere 2022’den bu yana her sene grup şirketlerimizle birlikte “Sürdürülebilirlik Günü” düzenlemekteyiz. Bu günlerde çalışanlarımıza sürdürülebilirlik hakkında bilgilendirmeler yaparken, sürdürülebilirlik eylemleri ile ilgili yarışmalar organize etmekteyiz. Ayrıca iklim değişikliğinin etkilerini basit ama çarpıcı bir şekilde aktaran “İklim Bilmecesi” (Climate Fresk) adlı oyunu da iç eğitim kapsamında gerçekleştirmekteyiz. Şirket içinden belirlediğimiz 4 çalışanımız eğitimci statüsünde bu oyunu nasıl yürüteceklerini öğrendikten sonra, tüm çalışma arkadaşlarımızı bu öğretici aktiviteye dahil etti. İzocam olarak, iş yaptığımız paydaşlarımızla bir araya geldiğimiz platformlarda da sürdürülebilirlik konusunda bilgilendirme faaliyetlerine özen göstermekteyiz. Bu konuda dış eğitimler vermenin yanı sıra grup şirketlerimizle iş birliği içerisinde bilgilendirme broşürleri hazırlayarak kullanıma sunmaktayız.
Kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerimizle de tüm çalışma arkadaşlarımızın sürdürülebilirlik yaklaşımımıza üst düzeyde katkı sağlamasına olanak tanımaktayız. Son dönemlerde çalışma arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk projelerine birkaç örnek vermek isterim. Bunların başında, “Bugünlere Yalıtım, Sürdürülebilir Yarınlara Yatırım” mottosuyla kurduğumuz yelken takımı gelmektedir. Yelken takımımız, profesyonel yarışçıların yanında Sailmaster ekibinden temel yelken eğitimi almış çalışma arkadaşlarımızdan oluşmaktadır. 2024 yılında yarıştığı tüm trofelerde başarılı performans göstererek aldığı ödüllerle bizleri gururlandıran takımımız, sürdürülebilirliğe, küresel iklim değişikliği ile mücadeleye ve iyi yaşam hakkına dikkat çekmek amacıyla yelken açmayı sürdürmektedir.
İzocam’ın hikayesinin başladığı yaklaşık 60 yıl önce varoluş amacımızı, doğal kaynaklara zarar vermeden, can ve mal güvenliğini dikkate alarak, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan çevreci ve sürdürülebilir yalıtım çözümleri geliştirmek olarak tanımlamıştık. Çıktığımız bu yolda, kaynakların verimli kullanılması, iklim değişikliği, sürdürülebilir yapıların inşası, enerji tasarrufu, çevreyi koruma ve yaşam kalitesini iyileştirme motivasyonu ile çalışan bir şirket olma özelliğimizi halen korumakta ve geleceğe taşımaktayız.
2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz doğrultusunda sürdürülebilirliğe katkı sağlayan uzun vadeli hedeflerimizi hayata geçirebilmek için aksiyonlarımız devam etmektedir. Seragazı emisyonlarımızın azaltılması, su tüketimlerinin ve atıksu oluşumlarının sınırlandırılması, alternatif hammadde kaynaklarının üretim süreçlerine adapte edilmesi ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak birçok proje çalışması 2030 yılı ve 2050 yılı sürdürülebilirlik hedeflerimize uyum sağlamak için detaylı programlar halinde ele alınmaktadır.
- Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır?
Teşekkür ederiz.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
ODE Yalıtım ile Güvenli Yapılar, Dayanıklı Şehirler

Yayınlandı
1 ay önce-
Nisan 10, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
ODE Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan
ODE Yalıtım, Epikon serisi bitümlü su yalıtım membranları ve yangına karşı güvenlik sağlayan Evomineral ürünüyle, yapıların dayanıklılığını artırarak güvenli ve sürdürülebilir kentler inşa edilmesine katkı sağlıyor. Deprem ve su yalıtımına yönelik geliştirdiği yüksek performanslı ürünlerle sektörde fark yaratan marka, yapıların uzun ömürlü olmasını sağlayarak geleceğin güvenli şehirlerine yön veriyor.
Depreme Dayanıklı Yapıların inşası kapsamında “Güvenilir ve Sağlam Yapılarla Yaşanabilir Kentlere” ulaşılabilmesi hedefiyle, son dönemde geliştirmiş olduğunuz yenilikçi teknolojileriniz ile Deprem Güvenliği konusunda nasıl bir fark oluşturmaktasınız?
Deprem kuşağında yer alan ülkemizin en büyük ihtiyacı sürdürülebilir kentler ve yapılar. Binanın ömrünü uzatan teknolojilerden en önemlisi de yapıyı her türlü su ve nem tehdidinden koruyan ve korozyonu önleyen su yalıtım malzemeleri. Temel üretim gamımızda olan bitümlü su yalıtım membranları, suyun binalara yönelik olumsuz etkilerine karşı üst düzeyde koruma sağlayarak temel, bahçe, çatı, bodrum ve teraslarda su sızıntısı yaşanması riskini ortadan kaldırıyor. Bitümlü membran örtüleri alanındaki Epikon serimiz, eksi 30 derece soğukta bükülme dayanımlarıyla Türkiye’de ilk ve tek olmasıyla fark yaratıyor.
Kentsel Dönüşüm için yüksek performanslı ürünlerinizle projelere sağladığınız katma değerler kapsamında ve müşteri memnuniyeti odağında en çok rağbet görenler / en çok tercih edilen ürünleriniz ve hizmetleriniz hangileridir?
ODE Yalıtım olarak doğru ürün, hizmet ve işçilik konusunda üzerimize düşenleri yerine getirmek için çalışıyor, bu doğrultuda yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklanıyoruz. Güvenli binanın en önemli unsurlarından biri su yalıtımı ve deprem karşısında binanın dayanıklılığını artıracak en uygun ve güvenilir su yalıtım malzemesi de bitümlü membran örtüleri. Biz de 2019 yılında piyasaya sunduğumuz Epikon serimiz ile Türkiye’de bir ilke imza atarak, eksi 30 derece soğukta bükülme dayanımına sahip bitümlü su yalıtımı örtüleri üretiyoruz. Bu ürünler yapıların uzun yıllar boyunca sudan korunmasına olanak sağlayan yapıya ve performansa sahip. Epikon serisinde ürettiğimiz proof membranlarımız da temel ve perdelerde sonradan olabilecek su kaçaklarının beton yüzeyi boyunca ilerleyip tüm taşıyıcı sistemi sarmasını ve zayıflatmasını engelleyerek, yapının taşıyıcı gücünü koruyor. Yine yoğun su çıkışının olduğu zeminler veya deprem etkisi beklediğimiz hareketli zeminlerde sağlam kalabilecek esneklik ve yapışma kalitesine sahip Epikon Aflame ve Epikon Stick-it ürünlerimizle ve çatılar için her türlü zorlu iklim koşulunda önerdiğimiz Epikon Eternal gibi performans ürünlerimizle her türlü ihtiyaca çözüm sunuyoruz. Yeni nesil ürünlerimize bir başka örnek de deprem esnasında ilk etapta göz ardı edilen ancak felaketin içinde başka bir felaket yaşanmasına neden olabilen yangınlara yönelik ürünümüz Evomineral.
Bilindiği üzere deprem anında bina ayakta kalsa dahi patlayan borular, sızıntı ve kaçaklar ile devrilmeler sonucu yangın çıkabiliyor. ODE Yalıtım olarak özel bir üretim teknolojisi kullanarak geliştirdiğimiz ara bölme levhası Evomineral de A1 sınıfı yanmaz özelliği ile alevlerin ilerlemesini engelleyerek duman salımını da azaltıyor. Ürünümüz aynı zamanda ses ve ısı yalıtımı da sağlıyor.
Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Yeni Yatırım planlarınız ile emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Isı, ses ve yangın yalıtımı konusunda daha yüksek performans sergileyen ürünler geliştirmek en önemli önceliğimiz. Bu doğrultuda, tasarımcıların ve uygulayıcıların işlerini kolaylaştıracak, uygulama hızını artıracak ve hata risklerini ortadan kaldıracak yalıtım sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Farklı müşteri talepleri ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Greentech Ar-Ge adını verdiğimiz bir inovasyon merkezimiz mevcut. Bu merkezde, faaliyet gösterdiğimiz farklı ülkelerdeki özel ihtiyaçları dikkate alarak ürünlerimizi geliştiriyoruz. Ciromuzun yüzde 3’ünü Ar-Ge ve dijitalleşmeye ayırıyoruz. Altı kıtada 75 ülkeye ihracat yapıyoruz ve her pazarın kendine özgü talepleri bulunuyor. Bu durumda, her pazara özel yeni ürünler geliştirme ihtiyacı doğuyor. Ayrıca, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve karbon salınımını azaltmak için yeni üretim teknolojilerine odaklanıyoruz.
ODE bünyesinde dört farklı ana ürün grubunda altı işletmemiz var. Farklı üretim tesisleri için Amerika ve Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden temin edilen makinelerimiz ve üretim hatlarımız mevcut. En son 2022’de Eskişehir Rflex (Kauçuk Köpüğü) Tesisimizi sıfırdan yatırımla devreye aldık. Bu yeni yatırımın ek sağladığı kapasite bizi Türkiye’nin en büyük kapasitesine sahip markası yaptı. Bunun yanında 2024’te bir tesisimizin komple otomasyon sistemini değiştirdik. Tamamen yeni endüstri 4.0 uyumlu ekipmanlar kullanıldı. Tabii ki bu yatırımlarla amacımız, önce kalite ve üretim hızını artırmak. Bunun yanında operatör dostu makine haline getirmeyi planladık. Daha kolay operasyon yapılabilen, diyagnostiğin kolaylaştığı ve historik eğilimlerin kaydedildiği bir yapı kurduk.
Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?
Uzun vadeli hedeflerimiz olan 2030 yılına yönelik stratejik planlarımızı 2024 yılında netleştirdik. Gelecekteki büyümemizin temel odak noktaları ‘sürdürülebilirlik’, ‘insan kaynağı’ ve ‘dijitalleşme’ olacak. Bu üç alanda yapacağımız yatırımlar hem sektörün geleceğine yön verecek hem de ODE Yalıtım’ın gelecekteki büyüme stratejisinin temellerini atacak. Bu sayede, şirketimizi daha sürdürülebilir, dijitalleşmiş ve verimli bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz.
Ayrıca 2025 yılında emek yoğun işlerde, mesela paketleme hatları en öncelikli, robotlar ve / veya robotize ekipmanlara yatırımlar yapmayı planlıyoruz.
Ürettiğiniz ürünlerinizin lojistik operasyonlarından başlayarak üretim ve depolama süreçleri de düşünüldüğünde, çevresel etkileri minimize etmek dolayısıyla sürdürülebilirliği sağlamak için neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz?
Yalıtım sektörü, özellikle dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri olan enerji verimliliğiyle ilgili bu dönemde büyük bir öneme sahip. Enerji verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılması konularında kritik bir rol oynuyor. Bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklanarak “Enerji Verimliliği”, “Sorumlu Üretim ve Tüketim”, “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” ve “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” gibi alanlarda çalışmalar yapıyoruz. “Yeşil Dünya Hedefimiz” ve “Sıfır Karbon Misyonumuz” çerçevesinde belirlediğimiz hedefler doğrultusunda, ekolojik çeşitliliği koruma, enerji tüketimini azaltma, geri dönüşümlü malzeme kullanma gibi adımlar atıyoruz. Bu kapsamda, ekolojik çeşitliliği korumaktan enerji tüketimini azaltmaya, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımından paydaşlarımıza çevresel yönetim ve enerji verimliliği konularında bilgilendirmeye kadar birçok farklı alanda çalışmalar yürütüyoruz.
Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır?
Bu yıl, ODE Yalıtım için son derece özel bir yıl; çünkü 40’ıncı yılımızı kutluyoruz. Bu nedenle, yılın başından itibaren oldukça yoğun ve heyecan verici bir döneme adım attık. 40 yıl boyunca kazandığımız tecrübelerle, faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz. Özellikle İngiltere pazarındaki faaliyetlerimizi önemli ölçüde büyütmeyi planlıyoruz. İngiltere, bizim için stratejik açıdan büyük bir öneme sahip ve burada daha fazla projeye imza atmayı amaçlıyoruz. Bununla birlikte, Avrupa’daki varlığımızı daha da güçlendirebilmek için, yeni iş birlikleri kurma çalışmalarına hız verdik. Avrupa’nın farklı bölgelerinde, özellikle Orta Avrupa’da kurmayı planladığımız ikinci ülke müdürlüğüyle bu pazarda derinleşmeyi ve etkili bir varlık oluşturarak daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı hedefliyoruz.
GENEL
Flokser Kimya ile Depreme Dayanıklı ve Yaşanabilir Kentler: Yenilikçi Çözümlerle Güvenli Yapılar

Yayınlandı
1 ay önce-
Nisan 10, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Flokser Kimya, depreme dayanıklı yapıların inşasında sunduğu yenilikçi poliüretan ve yalıtım teknolojileriyle yapıların güvenliğini ve ömrünü artırıyor. Kentsel dönüşüm projelerinde yüksek performanslı çözümleriyle enerji tasarrufu ve su yalıtımı sağlayarak müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarıyor.
- Depreme Dayanıklı Yapıların inşası kapsamında “Güvenilir ve Sağlam Yapılarla Yaşanabilir Kentlere” ulaşılabilmesi hedefiyle, son dönemde geliştirmiş olduğunuz yenilikçi teknolojileriniz ile Deprem Güvenliği konusunda nasıl bir fark oluşturmaktasınız?
Flokser Kimya olarak depreme dayanıklı yapıların inşasında “Güvenilir ve Sağlam Yapılarla Yaşanabilir Kentler” hedefine ulaşmak için geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve teknolojilerle deprem güvenliği konusunda önemli katkılar sağlıyoruz. Yapıların dayanıklılığını artırmak ve enerji verimliliğini sağlamak amacıyla poliüretan yapı ve izolasyon ürünleri ile çözümler sunuyoruz. Çatı, cephe, soğuk oda panellerin, sprey poliüretan köpüklerin yüksek ısı yalıtım özellikleri sayesinde yapılarda enerji verimliliği sağlarken; aynı zamanda poliüretan likit membranlar ve poliürea sprey kaplamalar, su yalıtımı sağlayarak yapıların ömrünü uzatıyor. Ayrıca, zemin enjeksiyon ürün çeşitliliğimiz sayesinde bina, metro ve tünel gibi yapılarda su sızıntılarını önleyerek, çatlakları doldurarak güçlendirme ve su yalıtımı çözümleri sunuyoruz.
- Kentsel Dönüşüm için yüksek performanslı ürünlerinizle projelere sağladığınız katma değerler kapsamında ve müşteri memnuniyeti odağında en çok rağbet görenler / en çok tercih edilen ürünleriniz ve hizmetleriniz hangileridir?
Flokser Kimya olarak kentsel dönüşüm projelerinde yüksek performanslı ürünlerimizle hem yapıların dayanıklılığını artırıyor hem de müşteri memnuniyeti odaklı çözümler sunuyoruz. Bu kapsamda projelere yüksek katma değer sağlayan pek çok ürünümüz bulunuyor.
Poliüretan Isı ve Su Yalıtım Ürünleri
Sprey Poliüretan Köpükler: Yüksek ısı yalıtım performansı ile enerji tasarrufu sağlayarak yapıların sürdürülebilirliğini artırıyor.
Poliüretan Likit Membranlar: Çatılarda ve temellerde su geçirmezlik sağlayarak yapı ömrünü uzatıyor.
Poliürea Sprey Kaplamalar: Yüksek elastikiyet ve kimyasal dayanım sunarak binaların su ve darbe direncini artırıyor.
Zemin Güçlendirme ve Enjeksiyon Sistemleri
Tünel, metro ve bina temellerinde zemin stabilizasyonu ve su yalıtımı sağlayan, su sızıntılarını hızla durduran ve çatlakları doldurarak yapı güvenliğini artıran bu ürünler, kentsel dönüşüm projelerinde binaların enerji verimliliğini artırarak, uzun ömürlü ve sürdürülebilir yapılar oluşturulmasına katkı sağlıyor.
- Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırdığınızı takip ediyoruz. Yeni yatırım planlarınız ile emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?
Flokser Kimya olarak sektörde yenilikçi çözümler sunma vizyonumuz doğrultusunda, büyük bütçeler ayırarak Ar-Ge ve yatırım faaliyetlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Yüksek performanslı, çevre dostu ve sürdürülebilir ürünler geliştirmek amacıyla ileri malzeme teknolojileri ve inovatif üretim teknikleri üzerine yoğunlaşıyoruz.
Yeşil binalara yönelik düşük karbon ayak izine sahip poliüretan sistemler, geri dönüştürülebilir izolasyon çözümleri ve VOC (uçucu organik bileşen) emisyonu düşük sürdürülebilir ve çevre dostu ürünler geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde, yangına dayanıklı poliüretan sistemler ve uzun ömürlü su izolasyon malzemeleri ile yapı güvenliğini ve dayanıklılığını artıran yenilikçi çözümler sunacağız.
Gelecekte daha sürdürülebilir, daha dayanıklı ve daha akıllı yapılar için geliştirdiğimiz ürünlerimizle sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz.
- Ürettiğiniz ürünlerinizin lojistik operasyonlarından başlayarak üretim ve depolama süreçleri de düşünüldüğünde, çevresel etkileri minimize etmek dolayısıyla sürdürülebilirliği sağlamak için neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz?
Flokser Kimya olarak lojistikten üretime ve depolamaya kadar tüm süreçlerimizde çevresel etkileri en aza indirerek sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.
Yeşil Lojistik Uygulamalarımız: Karbon ayak izini azaltmak için optimum rota planlaması, düşük emisyonlu taşıma araçları ve geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanıyoruz.
Çevre Dostu Üretim Teknolojilerimiz: Düşük VOC (uçucu organik bileşen) emisyonuna sahip üretim süreçleri, enerji verimli makineler ve su tüketimini minimize eden sistemler ile çevre dostu üretimi destekliyoruz.
Sürdürülebilir Hammaddelerimiz: Biyo-bazlı ve geri dönüştürülebilir hammaddeler ile doğaya duyarlı ürünler geliştiriyoruz.
Tüm bu çalışmalarımızla hem çevre dostu üretimi teşvik ediyor hem de sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz.
- Eklemek istedikleriniz…
Flokser Kimya olarak, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerimizle yapı sektörüne değer katmaya devam ediyoruz. Deprem güvenliği, enerji verimliliği ve çevre dostu üretim konularında geliştirdiğimiz yüksek performanslı ürünlerimizle daha güvenli, dayanıklı ve yaşanabilir kentler oluşturmayı hedefliyoruz.
Önümüzdeki dönemde yeni nesil izolasyon, zemin güçlendirme ve yangın dayanımlı kaplama çözümlerimizle sektöre katkı sağlamaya devam edeceğiz.
RÖPORTAJ
Aluform Pekintaş: 30 Yıllık Deneyimle Sürdürülebilir Geleceğe Yatırım

Yayınlandı
1 ay önce-
Nisan 9, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Derya Kaya – Genel Müdür Yardımcısı
Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından Pekintaş Grup’un bir üyesi olan ALUFORM PEKİNTAŞ, yüksek kaliteli sandwich panel üretimiyle sektörde 30 yılı geride bıraktı. Sürdürülebilir üretim anlayışı ve toplumsal sorumluluk projeleriyle geleceğe değer katmaya devam eden firma, yenilenebilir enerji yatırımları ve eğitim projeleriyle sektörde fark yaratıyor.
- Soru: Aluform Pekintaş olarak sektördeki 30 yıllık tecrübenizi nasıl tanımlarsınız? Bugüne kadar elde ettiğiniz başarılar hakkında neler söylemek istersiniz?
Cevap: ALUFORM PEKİNTAŞ, 1996 yılında Alman sanayi devi VIAG ile birlikte kurulan ve 1998 yılından itibaren %100 Türk sermayesiyle faaliyet gösteren bir firmadır. Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarından Pekintaş Grup’un bir üyesi olarak, yüksek kaliteli poliüretan ve taş yünü dolgulu sandwich panellerin üretimini gerçekleştirmektedir. Ürünlerimiz, başta inşaat sektörü olmak üzere, hem yerel hem uluslararası pazarda sanayi yapıları, soğuk hava depoları, alışveriş merkezleri ve spor salonları gibi geniş çaplı binalarda kullanılmaktadır. ISO 9000:2000 kalite yönetim sistemi ile üretilen ürünlerimiz, yangın, hijyen ve izolasyon sertifikalarına sahiptir. Ulusal ve uluslararası pazarlarda sağlam ve uzun vadeli ilişkiler kurarak, 30 yıllık tecrübemizle birlikte sektördeki konumumuzu güçlendirmeye devam etmekteyiz.
- Soru: Sürdürülebilir bir geleceğin sağlanmasında, üretim süreçlerinin ve ilgili hammadde/tedarik zinciri operasyonlarının tüm dünya ile koordineli bir şekilde yönetilmesi günümüzde çok daha önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, Sürdürülebilirlik konusunda firmanızın Evrensel Yaklaşımını ve Kurumsal Stratejilerini bizimle paylaşabilir misiniz? Sürdürülebilir Dünya kapsamında özellikle odaklandığınız/hayata geçirdiğiniz Sosyal Sorumluluk Projeniz var mıdır, detaylarını öğrenebilir miyiz?
Cevap: ALUFORM PEKİNTAŞ, sürdürülebilir bir gelecek hedefiyle, üretim süreçlerini çevre dostu teknolojilerle şekillendirmeye ve enerji verimliliğini artırmaya öncelik vermektedir. Üretim hatlarımızda enerji verimliliği, atık yönetimi ve kaynakların etkin kullanımı gibi çevresel faktörlere büyük önem gösteriyoruz. Bu doğrultuda, grup şirketlerimizden SCHMID PEKİNTAŞ’ın fotovoltaik güneş paneli üretimi ve yenilenebilir enerji yatırımlarımız, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik alanındaki stratejilerimizin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu entegre yaklaşım, yalnızca üretim süreçlerimizi geliştirmekle kalmayıp, çevresel etkilerimizi de minimize ederek sektördeki sorumlu duruşumuzu güçlendirmektedir.
Sürdürülebilirlik vizyonumuz doğrultusunda, çevresel etkilerimizi azaltırken toplumsal sorumluluk projelerine de değer veriyoruz. Bu kapsamda sosyal sorumluluk projelerimizden biri olan; Düzce’de inşaatına başladığımız 24 derslikli Esin Olcay Anadolu Lisesi ve Spor Salonu projesiyle modern bir eğitim tesisi ve spor alanını ilimize kazandırmayı amaçlıyoruz. Gençlerimize daha donanımlı bir eğitim ortamı sunarken, “Dünya İnsanı Yetiştirme” ilkesiyle yola çıktık. Bu projeyle, ALUFORM PEKİNTAŞ olarak sadece bugünün değil, geleceğin de sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyoruz.
- Soru: Aluform Pekintaş Test Laboratuvarı’nın TÜRKAK tarafından TS EN ISO/IEC 17025:2017 standardına akredite edilmesi ne anlama geliyor? Bu akreditasyonun önemi nedir?
Cevap: TÜRKAK tarafından verilen TS EN ISO/IEC 17025:2017 akreditasyonu, Aluform Pekintaş Test Laboratuvarı’nın uluslararası geçerliliğe sahip, yüksek kalite standartlarına uygun şekilde test ve kalibrasyon faaliyetleri yürüttüğünü gösterir. Bu akreditasyon, laboratuvarın doğru ve güvenilir test sonuçları verdiğini ve uluslararası test standartlarına uygun çalıştığını belgeleyen önemli bir sertifikadır. Bu akreditasyonun önemi, Aluform’un üretim süreçlerinde yüksek kalite kontrolünü sağlayarak müşteri memnuniyetini artırması ve ihracat pazarlarındaki güvenilirliğini pekiştirmesidir. Ayrıca, bu sertifika sayesinde şirket, uluslararası pazarlarda daha rekabetçi olma ve farklı sertifika gereksinimlerini karşılama konusunda avantaj sağlar.
- Soru: Bu akreditasyon süreci nasıl gerçekleşti? Zorluklar ve süreçte elde edilen kazanımlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Cevap: Akreditasyon süreci, genellikle laboratuvarın mevcut altyapısının ve süreçlerinin detaylı bir şekilde incelenmesini içerir. Aluform’un bu süreci başarıyla tamamlaması için laboratuvarın çalışma prosedürlerinin, test ekipmanlarının ve personelinin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi gerekmiştir. Süreç, titiz bir hazırlık, eğitim ve her sene denetim aşamalarını kapsar.
Zorluklar arasında, özellikle yeni standartlara uygun ekipmanların temin edilmesi ve çalışanların belirli test prosedürleri konusunda eğitilmesi yer alabilir. Ancak, bu süreçte elde edilen en büyük kazanım, laboratuvarın test süreçlerinin doğruluğunu ve güvenilirliğini uluslararası düzeyde onaylatmış olmasıdır. Ayrıca, bu akreditasyon sayesinde Aluform, dünya çapındaki pazarlarda kalite güvencesi sunarak rekabet avantajı elde etmiştir.
- Soru: Türkiye’nin en donanımlı sandviç panel test laboratuvarı olarak hangi teknolojilere sahipsiniz? Laboratuvarınızda hangi tür testler yapılıyor?
Cevap: Aluform Pekintaş Test Laboratuvarı, Türkiye’deki en donanımlı sandviç panel test laboratuvarlarından biridir ve en ileri teknolojiye sahip test ekipmanlarına sahiptir. Bu ekipmanlar, sandviç panellerin dayanıklılığını, izolasyon özelliklerini, yangın güvenliğini ve diğer performans kriterlerini detaylı bir şekilde test etmeye olanak tanır.
Laboratuvarda yapılan başlıca testler şunlardır:
- Yangın testleri: Sandviç panellerin yangına karşı dayanım sınıfları ölçülür.
- Mekanik dayanım testleri: Panelin yapısal performansını değerlendirmek amacıyla basınç, çekme, eğilme ve kayma dayanımı testleri uygulanır; bu testlerle panelin taşıyıcı özellikleri ve deformasyona karşı direnci belirlenir.
- Yoğunluk testi: Panel çekirdek malzemesinin birim hacim başına düşen kütlesi ölçülerek, homojenlik ve üretim tutarlılığı kontrol edilir.
- Su emme testi: Panelin kapalı hücre yapısına sahip çekirdek malzemesinin su absorpsiyon oranı belirlenerek, nem ve suya karşı dayanımı ölçülür.
- Renk tonu testi: Panellerin tek tipte ve tutarlı renk tonuna sahip olup olmadığı kontrol edilir.
- Boyutsal testler: Panelin kalınlığı, genişliği ve uzunluğu gibi ölçüsel doğruluklar kontrol edilir.
- Metal testleri: Yüzey saclarının kalite kontrolü kapsamında; Çekme testi ile mekanik dayanım, Parlaklık ölçümü ile yüzeyin yansıtma özellikleri, Boya kalınlığı ölçümü ile kaplama tutarlılığı, T-bend testi ile esneklik ve çatlama direnci, Darbe testi ile darbe dayanımı, Çökertme testi ile lokal deformasyon direnci belirlenir. Çözücülere direnç testi ile boya kaplamasının çözücülere karşı kimyasal direnci değerlendirilir.
- Soru: Bu testlerin ve laboratuvarın, üretim süreçlerinize nasıl bir katkı sağladığını anlatabilir misiniz?
Cevap: Laboratuvarın yaptığı testler, Aluform’un üretim süreçlerini optimize etmeye ve ürün kalitesini sürekli iyileştirmeye katkı sağlar. Testler sayesinde, üretim esnasında kullanılan malzemelerin ve panellerin performansları önceden belirlenebilir. Bu da ürünlerin kalite kontrolünü sağlar ve olası hataların üretim aşamasında tespit edilmesini sağlar.
Ayrıca, laboratuvarın yüksek kaliteli test süreçleri, Ar-Ge faaliyetlerinin temelini oluşturur. Aluform, bu testlerle ürünlerini sürekli geliştirme imkânı bulur. Yeni ürün geliştirme aşamasında, test sonuçları, müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmayı mümkün kılarak, pazar taleplerine hızlı bir şekilde cevap verme yeteneği kazandırır.
Bu testler aynı zamanda, şirketin uluslararası sertifikasyon gereksinimlerini yerine getirmesine, global pazarlarda kaliteyi garanti etmesine ve sektördeki liderliğini sürdürmesine katkı sağlamaktadır.
- Soru: Bu testlerin ve laboratuvarın, üretim süreçlerinize nasıl bir katkı sağladığını anlatabilir misiniz?
Cevap: Aluform Pekintaş Test Laboratuvarı, üretim süreçlerine büyük katkı sağlamaktadır. Laboratuvarın gerçekleştirdiği testler, ürünlerin kalite kontrolünü ve performansını en üst düzeye çıkarmak için kritik öneme sahiptir. İşte bu testlerin ve laboratuvarın üretim süreçlerine sağladığı katkılar:
- Kalite Kontrol ve Güvence: Laboratuvarda yapılan yangın, izolasyon, mekanik dayanıklılık gibi testler, üretilen sandviç panellerin her türlü dış etkene karşı dayanıklı ve kaliteli olduğunu garanti eder. Bu, üretim sırasında hataların tespit edilmesine ve düzeltici önlemlerin alınmasına olanak sağlar. Kaliteyi her aşamada izlemek, nihai ürüne güven duyulmasını sağlar.
- Sürekli İyileştirme: Test sonuçları, üretim süreçlerinde iyileştirilmesi gereken alanları ortaya koyar. Örneğin, izolasyon özelliklerinde bir zayıflık tespit edilirse, üretim aşamasında kullanılan malzemeler ya da yöntemler gözden geçirilir ve iyileştirilir. Bu sayede ürünler sürekli olarak geliştirilir ve müşteri taleplerine daha iyi uyum sağlanır.
- Hızlı Prototip Geliştirme ve Uygulama: Yeni ürünlerin tasarım aşamasında, laboratuvarın test sonuçları, üretim ekiplerine ürünün nasıl davranacağına dair kritik bilgiler sunar. Bu sayede, daha hızlı bir prototip geliştirilmesi sağlanır ve pazara daha hızlı bir şekilde yeni ürün sunulabilir.
- Rekabet Avantajı: Uluslararası standartlarda yapılan testler, Aluform’a global pazarlarda rekabet avantajı sağlar. Bu testler sayesinde, ürünler uluslararası sertifikasyonları ve standartları karşılar, bu da şirketin yurtdışındaki müşteri kitlesine güven verir. Ayrıca, testler sayesinde şirket, ürünlerinin kalitesini sürekli olarak denetleyip iyileştirebilir, bu da daha güçlü bir marka imajı yaratır.
- Ar-Ge ve Yenilikçilik: Laboratuvarın test süreçleri, Ar-Ge çalışmalarına büyük katkı sağlar. Yeni malzeme ve teknolojilerin test edilmesi, Aluform’un yenilikçi çözümler geliştirmesine olanak tanır. Ürünlerin performansını iyileştirecek yenilikçi tasarımlar, bu testlerle doğrulanır ve uygulanabilir hale gelir.
- Soru: • Türkiye’deki yerli üretim ve sanayiye katkılarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Cevap: Aluform Pekintaş, Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından biri olarak, yerli üretim ve sanayiye önemli katkılarda bulunmaktadır. Şirketin Türkiye’deki sanayiye sağladığı katkılar şu şekilde sıralanabilir:
- Yerli Üretimi Destekleme: Aluform, 1996 yılında kurulmuş olup, 1998’den itibaren tamamen Türk sermayesi ile büyümesini sürdürmektedir. Bu durum, yerli üretimi destekleyen bir yaklaşımı simgeler. Şirket, sandviç panel gibi yüksek kaliteli inşaat malzemelerini yerli olarak üretmekte ve Türkiye’nin iç pazarındaki ihtiyaçları karşılamaktadır. Yabancı üreticilere olan bağımlılığı azaltarak, Türkiye’nin sanayi altyapısının güçlenmesine katkı sağlar.
- İstihdam Yaratma: Aluform, Düzce’deki modern üretim tesislerinde yüksek teknolojiye sahip makinelerle üretim yapmaktadır. Bu tesis, sadece yerli malzeme üretimine değil, aynı zamanda yerel ekonomiye de katkı sağlayarak, çok sayıda kişiye istihdam sağlamaktadır. Fabrikada çalışan mühendisler, teknikerler ve üretim personeli, yerli sanayinin büyümesine katkıda bulunan önemli aktörlerdir.
- Yüksek Teknoloji ve İnovasyon: Aluform, Türkiye’nin en modern ve hızlı üretim hattına sahip fabrikalarından birine sahip olup, üretim süreçlerinde ileri teknoloji kullanmaktadır. Bu teknoloji yatırımları, sadece Aluform’u değil, aynı zamanda Türk sanayisinin rekabet gücünü artıran bir etkiye sahiptir. Ayrıca, yenilikçi ürünler ve Ar-Ge faaliyetleri ile Türkiye’nin inşaat sektöründe daha ileri seviyelere ulaşmasına yardımcı olmaktadır.
- İhracat ve Döviz Kazancı: Aluform, yalnızca Türkiye pazarına değil, dünya çapındaki pazarlara da ürünlerini ihraç etmektedir. Avrupa başta olmak üzere, birçok ülkeye yapılan ihracatlar, Türkiye’nin döviz gelirlerini artırır. Bu durum, Türk sanayisinin küresel pazarda daha güçlü bir konumda olmasına katkı sağlamakta ve Türkiye’nin dış ticaret dengesine olumlu yansımaktadır.
- Yerli Malzeme İhtiyacını Karşılama: Aluform, Türkiye’deki inşaat sektörüne kaliteli yerli malzeme temin etmektedir. Sandviç panel üretimi, ülke genelinde birçok projede kullanılan bir malzeme haline gelmiş olup, yerli üretim sayesinde maliyetler düşürülmüş ve Türk inşaat sektörünün daha rekabetçi hale gelmesi sağlanmıştır. Bu da yerli üreticilerin daha düşük maliyetlerle kaliteli ürünler sunabilmesine olanak tanır.
- Sürdürülebilirlik ve Çevre Dostu Üretim: Aluform, çevre dostu üretim süreçlerine ve enerji verimliliği sağlanmasına büyük önem vermektedir. Bu yaklaşım, yalnızca şirketin kendi operasyonlarına değil, aynı zamanda Türkiye’nin sürdürülebilir sanayi hedeflerine de katkıda bulunmaktadır. Aluform’un yenilikçi ve çevreye duyarlı üretim anlayışı, sanayinin daha sürdürülebilir bir şekilde büyümesine yardımcı olmaktadır.
Sonuç olarak, Aluform Pekintaş, Türkiye’nin yerli üretimini destekleyen, inovasyona ve kaliteye odaklanan, yüksek teknolojiye sahip bir şirket olarak Türk sanayisine büyük katkılar sağlamaktadır. Yerli üretim, istihdam yaratma, ihracat ve çevre dostu uygulamaları ile Türkiye’nin sanayi sektörüne değerli bir katkı sunmaktadır.
Son Yazılar
- Sylvana İstanbul’da İnşaat Hız Kesmiyor; Projenin Yüzde 52’si Tamamlandı Mayıs 12, 2025
- Global Liderlik Hedefiyle Büyümeye Devam Eden Hareket, 132 Milyon Dolarlık Yatırımla Kapasitesini Artırıyor Mayıs 12, 2025
- Legrand Türkiye Grubu’nun Elektrik Güvenliğinde Geleceği Şekillendiren Yenilikçi Çözümleri Mayıs 12, 2025
- NG Kütahya Seramik, ‘Delmar’ tasarımı ile İtalya’da ‘A’ Design Awards’da ödül kazandı! Mayıs 12, 2025
- Mutfakta estetik ve fonksiyonun yeni adı: Themore Concept’ten Kayra Mayıs 12, 2025
- BORUSAN BORU, SAFECLAMP PROJESİYLE İŞ GÜVENLİĞİ ALANINDA BİR ÖDÜL DAHA KAZANDI Mayıs 12, 2025
- QUA, Yaygın Bayi Ağı ile Büyümeye Devam Ediyor! Mayıs 12, 2025
- Kalebodur “Yenilik Budur” vizyonu ile marka yolculuğunda yeni bir döneme başladı Mayıs 12, 2025
- Anadolu Grubu, 2025 yılına ciro ve FAVÖK büyümesiyle başladı Mayıs 12, 2025
- Bosch K40 Kablosuz Bağlantı Modülü ile Isıtma Sistemlerinde Yeni Nesil Uzaktan Kontrol Mayıs 9, 2025
- Bosch Home Comfort Group Türkiye, “Mükemmel Müşteri Yolculuğu” için Yetkili Servisleri ile Didim’de Buluştu Mayıs 9, 2025
- Spoint İnşaat taahhüt ve gayrimenkul geliştirme alanlarında sektöre yön veriyor Mayıs 9, 2025
- Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki: Adalar ve Çınarcık bölgesinde deprem olabilir Mayıs 9, 2025
- ‘BİR SEN BİR GELECEK’ YENİ MEZUNLAR VERECEK Mayıs 9, 2025
- DAIKIN’DEN MAYIS AYINA ÖZEL KLİMA BAKIM KAMPANYASI BAŞLADI! Mayıs 9, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ11 ay önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL12 ay önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL1 yıl önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL1 yıl önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL1 yıl önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL10 ay önce
Irak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel
- GENEL9 ay önce
İsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi
- GENEL10 ay önce
İzocam’dan evinizin ısısını yaz-kış dengede tutan yalıtım çözümleri!