İKLİM ENDEKSİ YAYINLANDI: Dünya ilerleme kaydediyor, Türkiye yerinde sayıyor, ABD ve diğer petrol devletleri değişime direniyor  - Yapı İnşaat Dergisi
Bizimle iletişime geçin

GENEL

İKLİM ENDEKSİ YAYINLANDI: Dünya ilerleme kaydediyor, Türkiye yerinde sayıyor, ABD ve diğer petrol devletleri değişime direniyor 

Yayınlandı

-

Germanwatch, NewClimate Institute ve Uluslararası İklim Eylem Ağı (CAN International), İklim Değişikliği Performans Endeksi’nin (Climate Change Performance Index – CCPI 2026) 21. sayısı yayınladı. Raporda öne çıkanlar: 

  • Danimarka zirvede kalırken, onu Birleşik Krallık ve Fas izliyor.
  • Türkiye, 10 yıldır düşük performans gösteriyor.
  • Petrol devletleri son sıralarda: Suudi Arabistan, İran ve ABD 
  • Birçok G20 ülkesinde dinamikler hala güçlü değil. 

Paris İklim Anlaşması’nın üzerinden on yıl geçti; ilerleme artık açıkça görülüyor. Küresel kişi başına emisyonlar düşüyor, yenilenebilir enerji hızla artıyor ve 100’den fazla ülkenin net sıfır emisyon hedefi var ancak dönüşüm Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmak için hala çok yavaş.

Uluslararası İklim Eylem Ağı (CAN International), Germanwatch ve NewClimate Enstitüsü tarafından bugün yayınlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi (Climate Change Performance Index – CCPI), bu çelişkili tabloyu ortaya koyuyor. Önceki yıllarda olduğu gibi, endeksin ilk üç sırası boş kaldı. Ülkelerin, Paris İklim Anlaşması’nın insanlık için kritik eşik olarak kabul ettiği 1,5 derece sıcaklık sınırını aşmamak için iklim eylemlerini hızlandırması gerekiyor. Danimarka, 4. sıradaki yeriyle, listede en üst sıradaki ülke olmaya devam ediyor. İklim politikasında birinci sırada yer alan Danimarka, yenilenebilir enerji alanında çok yüksek puan alan üç ülkeden biri ve açık deniz (offshore) enerji yatırımlarında lider konumda. 

Danimarka’yı, geçen yıla göre bir sıra yükselerek 5. sıraya yerleşen Birleşik Krallık izliyor. Kömür kullanımını geçen yıl tamamen sonlandıran Birleşik Krallık’ta, ülkenin yıllardır sürdürdüğü iklim politikası çabalarının meyvesini verdiği görülüyor. Ancak, özellikle yenilenebilir enerjideki “düşük” performansı göz önünde bulundurulduğunda hala bazı eksikliklerin olduğu ortada. Fas (6. sırada), yenilenebilir enerji hariç tüm kategorilerde “iyi” performans gösteriyor. Ülkede kişi başına düşen emisyonlar hala çok düşük. Bununla birlikte toplu taşımaya yaptığı büyük yatırımların yanı sıra 2035 için açıkladığı yeni iklim hedefi kayda değer. 

CCPI çalışmasının yazarlarından Niklas Höhne (NewClimate Institute) şunları söyledi: “Henüz genel olarak iklim değişikliği ile mücadele konusunda çok iyi performans gösteren bir ülke olduğunu söyleyemesek de bazı kategorilerde iddialı performans gösteren öncüler var. Örneğin Pakistan, kişi başına düşen çok düşük rakamları sayesinde emisyon ve enerji tüketimi açısından sürpriz bir oyuncu. Önceki yıllarda olduğu gibi, Norveç, Danimarka ve İsveç yenilenebilir enerji alanında standartları belirliyor.”

Buna karşılık, sıralamada kötü performans gösteren ülkeler de var. Endekste son üç sırada yer alan ülkeler Suudi Arabistan (67.sırada), İran (66.sırada) ve ABD (65.sırada). CCPI çalışmasının yazarlarından Thea Uhlich (Germanwatch): “ABD özellikle dikkat çekici bir düşüş yaşadı ve genel sıralamada Rusya’nın hemen arkasında, sondan üçüncü sıraya geriledi. En büyük petrol ve gaz üreticisi bu ülkeler neredeyse birbirleriyle rekabet halindeler ve fosil yakıtları bir iş modeli olarak sürdürmeye niyetliler. Bu da geleceğin ekonomisine dair fırsatları kaçırdıkları anlamına geliyor“ diye konuştu. 

AB Yeterince İyi Değil 

AB açısından endeksi değerlendiren Avrupa İklim Eylem Ağı İklim Politikaları Bölüm Müdürü Sven Hareling ise: “Avrupa Birliği’nin bu yılki İklim Değişikliği Performans Endeksi’nde 3 sıra birden gerilemesi açık bir uyarı. Avrupa’daki bazı siyasi çevrelerin, AB’nin 2030 emisyon azaltım hedeflerine nasıl ulaşılacağına dair net bir strateji ortaya koymadan, mevcut iklim ve çevre düzenlemelerini zayıflatmaya yönelik ideolojik ve yanlış yönlendirilmiş çabaları, insanların iklim krizine karşı dayanıklılığını tehdit ediyor. Bu yaklaşım aynı zamanda, toplumsal açıdan adil bir iklim eyleminin geciktiği bir dönemde, belirsizlikle, yatırım ortamına da zarar veriyor. AB’nin kararının geç onaylanması nedeniyle, CCPI analizi 2040 için belirlenen yüzde 90 net emisyon azaltım hedefine ilişkin anlaşmaları hesaba katmıyor; ancak bu hedefteki önemli açıklar sebebiyle, bunun gelecekteki sıralamalarda ne anlama geleceği bugün için belirsizliğini koruyor” açıklamasını yaptı.

Türkiye Yerinde Sayıyor

Türkiye’nin performansını değerlendiren Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz: “Türkiye, CCPI’da yerinde sayan bir ülke. On yıldır endeksteki yeri “düşük” veya “çok düşük” performans gösteren ülke grupları içinde. Bu sene 52. sıradaki Türkiye, sera gazı salımları ve enerji kullanımı kategorilerinde “düşük”, iklim politikası kategorisinde “çok düşük”, yüksek potansiyeline rağmen yenilenebilir enerji kategorisinde bile “orta” düzeyde performans gösteriyor. Bu sıralama şaşırtıcı değil çünkü 2035’e kadar emisyonlarını artırmayı öngördüğü bir iklim hedefi sundu ve kömürlü termik santrallere devlet teşviki sağlamayı planlıyor” dedi. 

G20 ülkeleri: Sadece 1 Ülke ‘İyi’, 10 Ülke ‘Çok Zayıf’ 

”Dünya çapında yenilenebilir enerji ve elektrifikasyon açısından olumlu bir ivme var. Ancak, büyük emisyon kaynağı olan G20 ülkeleri arasında endişe verici bir tablo görüyoruz: sadece 1 ülke “yüksek” performans gösteren grupta, 10 ülke ise “çok düşük” kategorisinde yer alıyor” diyor Germanwatch’tan Thea Uhlich. 

G20 ülkeleri, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 75’inden sorumlu ve özel bir sorumlulukları olmasına rağmen, sıralamada sadece bir G20 ülkesi, Birleşik Krallık, “yüksek” puan alıyor. Özellikle endişe verici olan ise, on G20 ülkesinin hala “çok düşük” (Türkiye, Çin, Avustralya, Japonya, Arjantin, Kanada, Kore, Rusya, ABD, Suudi Arabistan) ardından Güney Afrika, Endonezya ve İtalya’nın düşük kategoride olarak sınıflandırılması.  

En büyük emisyon kaynağı olan Çin (54. sırada), bir basamak yükseldi. İlk “elektro-devlet” olma yolundaki gelişmelere rağmen, hala çok düşük puan alıyor. Çin, sadece iklim politikası alanında “yüksek” performans gösteriyor. 2025’in ilk çeyreğinde Çin’in emisyonlarının düşüş göstermesi, emisyonlarının zirveye ulaştığına dair bir işaret olabilir. Elektrikli araç, batarya ve yenilenebilir enerjide ciddi bir büyüme yaşanmasına ve ülkenin nispeten iddialı bir iklim hedefi açıklamasına rağmen aynı zamanda fosil yakıt üretimini de artırıyor. Çin için belirleyici olan, yenilenebilir enerji ve e-mobilitenin fosil yakıtlardan çıkışla birlikte ilerlemesi.

En büyük emisyon kaynağı ülkelerden biri olan Hindistan (23. sırada), bu yılki sıralamada en fazla gerileyen ülkelerden biri olarak “orta” düzeyde performans kategorisine girdi. 

CCPI çalışmasının yazarlarından Jan Burck (Germanwatch): “Sıralamadaki düşüş, bir dizi faktörün birleşiminden kaynaklanıyor. Hindistan, son yıllarda emisyonların istikrarlı bir şekilde artması nedeniyle emisyon eğilimleri açısından son sırada yer alıyor. Aynı zamanda, enerji tüketimi de artıyor. Hindistan, kömür kullanımını aşamalı olarak sonlandırma planı veya somut bir sonlandırma tarihi olmaması nedeniyle iklim politikası kategorisinde de düştü. Yeni kömür santrallerinin inşasını durdurur ve yenilenebilir enerji yatırımlarında umut verici eğilimi sürdürürse, Hindistan gelecek yıl yine çok daha iyi bir sıralama elde edebilir” diye konuştu.  

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Günsan Elektrik’ten mekanlara değer katan tasarımlar

Yayınlandı

-

Domino Anahtar-Priz Serisi ile modern, şık ve fonksiyonel yaşam alanları

Alçak gerilim tesisatı ekipmanları sektörünün öncü markalarından Günsan Elektrik, 40 yılı aşkın tecrübesiyle nitelikli inşaat ve yaşam konseptlerinin güvenilir çözüm ortağı olmaya devam ediyor. Nurhak Vadi Villa Projesi’nde Domino flat siyah renk anahtar-priz kullanılarak modern ve sofistike bir dokunuş sağlanırken, Sultan Konakları Projesi’nde Domino kese kağıdı bej renk anahtar-priz ile sıcak ve şık bir mekan estetiği yaratıldı.

Anahtar, priz ve elektrik aksesuarları alanında 17 bin parçalık geniş ürün portföyüyle kaliteli, güvenilir ve ekonomik çözümler sunan Günsan Elektrik, prestijli projelerde tercih edilmeye devam ediyor. Farklı renk seçenekleri, modern tasarımları ve geniş ürün yelpazesi ile hem konut hem de ticari alanlarda tercih edilen Domino anahtar serisi, sade ve şık tasarımıyla modern yaşam alanlarının vazgeçilmez bir tamamlayıcısı olarak öne çıkıyor.

Prestijli projelerde Günsan dokunuşu

Nurhak Vadi Villa Projesi’nde tercih edilen Domino flat siyah renk anahtar-priz, projeye modernlik ve sofistike bir görünüm kazandırırken, Sultan Konakları’nda kullanılan Domino kese kağıdı bej renk anahtar-priz ise sıcak, ferah ve estetik bir ortam yarattı. 

Günsan Elektrik, Türkiye genelinde gerçekleştirdiği projelerle sektördeki etkisini güçlendirmeye devam ederken, stratejik iş birliklerini derinleştirerek geleceğe yönelik vizyonunu pekiştirmeyi sürdürecek.

Okumaya Devam Et

GENEL

Türkiye, Dünyanın En Dinamik Kentsel Dönüşüm Laboratuvarlarından Biri

Yayınlandı

-

Türkiye, bir yandan dünyadaki en hızlı kentleşen ülkelerden biri, diğer yandan yüksek deprem riski nedeniyle yapı stoğunu en hızlı yenilemek zorunda olan ülkelerin başında geliyor. Bu iki dinamik, kentsel dönüşümü bizim için bir tercih değil, stratejik bir zorunluluk hâline getiriyor. Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’de nüfusun yaklaşık %78’i şehirlerde yaşıyor; bu oran yaklaşık %58 olan dünya ortalamasının belirgin şekilde üzerinde. Birleşmiş Milletler 2030’a kadar dünya genelinde 5 milyara yakın insanın şehirlerde yaşayacağını belirtiyor. Bu tablo, Türkiye’yi küresel kentleşme dalgasının tam merkezine yerleştiriyor.

Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Kapasitesi: Bölgesel Bir Referans Noktası

Türkiye, ölçek ve hız açısından bakıldığında, kentsel dönüşüm tecrübesiyle adeta bir laboratuvar görevi görüyor. Sadece büyükşehir ölçeğinde dahi önemli adımlar atıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre İstanbul’da bugüne kadar yaklaşık 800.000 bağımsız bölüm kentsel dönüşüm kapsamında yenilenerek hak sahiplerine teslim edildi. 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında, 2025 sonuna kadar bölge genelinde 453.000 konutun tamamlanması hedefleniyor. Bu süreç için ayrılan yeniden inşa bütçesi 2 trilyon TL’yi aşıyor.  Bir başka ifadeyle, Türkiye bugün hem afet odaklı yeniden inşa hem de planlı kentsel dönüşüm alanlarında, pek çok ülkenin onlarca yılda yakalayamadığı bir ölçeği sadece birkaç yıl içinde yönetmek zorunda.

NOVO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aytuğ Dikbaşer, bu tabloyu şöyle değerlendiriyor: “Kentsel dönüşüm Türkiye’de artık sadece bina yenileme faaliyeti değil; finansmandan mühendisliğe, hukuktan sosyolojiye uzanan, çok aktörlü bir dönüşüm ekosistemi. Doğru planlama ve şeffaflıkla yönetildiği takdirde, Türkiye bu ekosistemiyle bölgesine ve dünyaya model olabilecek güçtedir.” Dedi. 

Birleşmiş Milletler ve UN-Habitat raporları, şehirlerin bugün küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %70’inden sorumlu olduğunu ve dünya nüfusunun çoğunluğunu barındırdığını ortaya koyuyor. Buna rağmen, pek çok ülkede kentsel dönüşüm; parça parça ilerleyen, daha çok “yenileme” odaklı, afet riskinden ziyade estetik odaklı projeler şeklinde karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin farkı ise afet odağında güvenli yaşam eksenine oturma, kamu kurumlarının kurumsal ölçek ekonomisi ve proje yönetim kapasitesi değeri ile öne çıkıyor. 


Dünya Bankası verilerine göre, 1 milyonun üzerinde nüfusa sahip kentsel alanlarda yaşayan kişi sayısı Türkiye’de 2024 itibarıyla 33 milyonu aşmış durumda. Bu da Türkiye’yi, mega kent ve büyük metropol deneyimi açısından Avrupa ve OECD liginde ön sıralara taşıyor. Dikbaşer’e göre, bu tablo Türkiye’ye önemli bir rekabet avantajı sunuyor: “Bugün dünyada hem bu ölçekte kentleşen hem de bu kadar kısa sürede yapı stoğunu yenileme mecburiyeti olan ülke sayısı çok az. Türkiye, doğru stratejilerle hareket ettiği takdirde, kentsel dönüşüm know-how’ını sadece kendi içinde değil, bölge ülkeleriyle de paylaşabilecek, mühendislik ve danışmanlık ihracatı yapabilecek seviyede.” Dedi. 

Kentsel Dönüşüm: Sadece Bina Değil, Yaşam Kalitesi Dönüşümü

Küresel ölçekte bakıldığında, konut krizinin 2,8 milyardan fazla insanı etkilediği, plansız büyüyen şehirlerin iklim risklerini artırdığı vurgulanırken, Türkiye’deki kentsel dönüşüm politikaları; enerji verimli binalar, ulaşım hatlarına entegrasyon, sosyal ve kültürel donatı alanları gibi parametrelerle ele alındığında, sadece betonun değil, yaşam kalitesinin dönüşmesi anlamına geliyor. Aytuğ Dikbaşer, bu noktaya özellikle dikkat çekiyor: “Biz NOVO Şirketler Grubu olarak kentsel dönüşüme sadece ‘’eskiyi yık, yeniyi yap’’ mantığıyla bakmıyoruz. Mahalle dokusunun korunması, sosyal bağların güçlenmesi, çocukların ve yaşlıların güvenle yaşayabileceği sokaklar tasarlamak, en az statik proje kadar önemli.  Gerçek dönüşüm, betonarme kadar insanı da merkeze alan dönüşümdür” dedi. 

Okumaya Devam Et

GENEL

E.C.A., Batman ve Elazığ’da Seminer Düzenledi

Yayınlandı

-

Geniş ürün gamı ve güçlü bayi yapısıyla E.C.A., Batman ve Elazığ’da ısıtma ve soğutma alanındaki bayilerine seminer düzenledi.

Türkiye’de iklimlendirme sektörüne sunduğu yenilikler ve öncülüğünün yanı sıra eğitime verdiği önemi uzun yıllardır sürdüren E.C.A., Batman ve Elazığ’da faaliyet gösteren ısıtma ve soğutma bayilerine eğitim semineri düzenledi. 6-7 Ekim tarihlerinde 200 kişiyi aşkın katılımla Batman Ramada Otel ve Elazığ Akgün Otel’de gerçekleştirilen seminerlerde E.C.A. bayileri ve sektör paydaşları bir araya geldi.

Sürekli gelişen teknolojileriyle Multi Klimalar, Niobe Blue, Ecotech, Spylos klimalar, Isı Pompası ve Felis Kazan ile ilgili bilgilendirme yaparak deneyimleri değerlendirdi. Bayileri ile ilişkilerini güçlendiren E.C.A., yenilikçi sistemlerini, hedeflerini ve yeni dönem planlarını bayilere aktardı. 

Okumaya Devam Et

Trendler