UL/FM sertifikalı pompalarla yangın riski azalıyor, sigorta primleri düşüyor - Yapı İnşaat Dergisi
Bizimle iletişime geçin

GENEL

UL/FM sertifikalı pompalarla yangın riski azalıyor, sigorta primleri düşüyor

Yayınlandı

-

Sanayi tesisleri için yangın, yalnızca fiziksel bir tehdit değil; can kaybı, yüksek maddi zarar, üretimin durması ve sigorta maliyetlerinin artması gibi birçok riski beraberinde getiren büyük bir felaket demek. Bu nedenle yangına müdahalede kullanılacak ekipmanların sadece standartlara uygun olması değil, aynı zamanda uluslararası sertifikasyonlarla güvence altına alınması büyük önem taşıyor.

2024 yılında İstanbul İtfaiyesi tarafından açıklanan verilere göre, depo, işyeri, fabrika gibi yalnızca ticari yapılarda 3 bine yakın yangın meydana geldi. Bu yangınların büyük kısmı, ısı kaynaklarının yanlış kullanımı ve mekanik arıza gibi önlenebilir nedenlerden kaynaklandı. Benzer şekilde, ABD Ulusal Yangından Korunma Derneği verilerine göre, yalnızca sanayi tesislerini etkileyen yapısal yangınlar yıllık 1,3 milyar doları aşan doğrudan ekonomik kayba yol açtı. Gerçekleşen bu yangınlar, ciddi can kayıpları ve iş gücü kesintileriyle birlikte uzun süreli operasyonel duraksamalara neden olurken, yangın güvenliğinin ihmale gelmeyecek bir konu olduğunu da net biçimde ortaya koyuyor.

Üstelik yangınlar fiziksel kayıplarla birlikte, finansal zararlara ve sigorta maliyetlerinde artışlara da neden oluyor. Sigorta şirketleri, sanayi tesislerinin risk profiline göre primlendirme yaparken, kullanılan yangın güvenliği altyapısını dikkate alıyor. Bu noktada UL/FM sertifikalı yangın pompaları, yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda maliyet avantajı da sağlıyor. Bu sistemlerin tesislerde kullanılması, risk primlerinin yüzde 10 ila 30 arasında düşmesine katkı sağlayabiliyor.

Sanayi tesislerinin yangın güvenliğine yönelik artan ihtiyacı, yangın sigortası pazarındaki hızlı büyüme trendiyle de paralellik gösteriyor. 2024 yılı itibarıyla 96,16 milyar dolar büyüklüğe ulaşan pazarın, 2034 yılına kadar 262,17 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Bu büyümenin en dikkat çekici boyutu ise endüstriyel yapı sigortası segmentinde gerçekleşiyor. Artan otomasyon, yüksek enerji kullanımı ve iklim krizinin etkisiyle, sanayi tesislerinin sigorta ve güvenlik ihtiyacı çok daha kritik hale geliyor.

UL/FM sertifikalı pompalar güvenliği artırıyor, sigorta risk primlerini düşürüyor
Yangın pompalarında en yüksek güvenlik standardını temsil eden UL/FM sertifikaları, bu sistemlerin dünya genelinde kabul gören zorlu testlerden geçtiğini ve yangın güvenliği standartlarına uygunluğunu belgeliyor. Bu sertifikalara sahip sistemler, yangın anında pompaların zamanında devreye gireceğini, gerekli su debisini ve basıncını sağlayacağını, yoğun kullanım koşullarında bile güvenli şekilde çalışacağını garanti ediyor.

Bu sertifika yalnızca teknik güvenilirliğin değil, aynı zamanda finansal avantajın da göstergesi konumunda. UL/FM sertifikasyonuna sahip sistemler, sigorta şirketleri nezdinde risk primini minimize ederken, tesislerin daha yüksek teminat bedelleri ve genişletilmiş kapsamlarla sigortalanmasına zemin hazırlıyor. Bu sayede işletmeler, sigorta poliçelerinde önemli oranlarda prim indirimi elde edebiliyor.

“Yangın güvenliği, kurumsal sürdürülebilirliğin ayrılmaz bir parçası”
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Masdaf CEO’su Erhan Özdemir, “Yangın güvenliği, yalnızca bir regülasyon zorunluluğu değil, kurumsal sürdürülebilirliğin ayrılmaz bir parçası. Ancak sanayi tesislerinde yangın riskine ne yazık ki hâlâ yeterince önem verilmiyor. Oysa bu risk yalnızca üretimi değil, çalışanların hayatını, çevreyi ve markaların itibarını da tehdit ediyor. Bugün global yangın sigortası pazarının hızla büyüyor olması, yangın riskinin dünya çapında nasıl kritik bir tehdit haline geldiğini net biçimde ortaya koyuyor. Sigorta çözümleri artık yalnızca zararı telafi etmek için değil; risk öncesinde alınan önlemleri ödüllendirmek için de şekilleniyor. UL/FM sertifikalı sistemler, sigorta şirketleri tarafından düşük risk kategorisinde değerlendirilerek prim avantajı sağlıyor; ayrıca tesislerin daha yüksek sigorta bedelleriyle ve genişletilmiş teminat kapsamlarıyla güvence altına alınmasına imkân tanıyor” diyor.

Tüm bunlara ek olarak yalnızca sistem kurulumunun değil, o sistemin güvenilirliğini sürdürebilmenin de kritik önemde olduğunu vurgulayan Erhan Özdemir, “Periyodik kontroller, testler ve düzenli bakım süreçleri, yangın anında sistemin doğru şekilde devreye girmesini sağlayan temel unsurlardır. Masdaf olarak yalnızca yangın pompaları üretmekle kalmıyor; aynı zamanda bu sistemlerin her koşulda güvenle çalışmasını sağlayacak teknik destek ve bakım hizmetleriyle de işletmelerin yanında yer alıyoruz. Türkiye’de UL/FM sertifikalı yangın pompalarını sunan ilk ve tek yerli üretici olarak, yıllardır bu alanda kalite standartlarını yukarı taşıyoruz. Bu sistemler hem sahada maksimum güvenlik sağlıyor hem de sigorta maliyetlerini azaltıp yüksek bedelle sigortalanmasıyla işletmelere finansal avantaj kazandırıyor” şeklinde konuşuyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Creavit, “Bu Toprağın Renkleriyiz” Bayi Toplantısını Kıbrıs’ta Gerçekleştirdi

Yayınlandı

-

Creavit, 26–30 Ekim tarihleri arasında düzenlenen bayi toplantısında katılımcılarına markanın gelecek vizyonunu ve yeni ürünlerini tanıtırken, bu toprakların köklü tarihinden ilham alan “Mezopotamya Renkleri” koleksiyonunu da özel bir lansmanla tanıttı. 

Yurt içinde ve yurt dışında 65’i aşkın ülkenin tüketicilerini seramik sağlık gereçleri, banyo mobilyaları, armatürler başta olmak üzere ıslak mekan ihtiyaçlarına yönelik geniş ürün gamı ve banyo çözümleriyle buluşturan Creavit, yeni premium segment banyo mobilyalarını, armatür ve duş sistemleri serilerini ve “Mezopotamya Renkleri” koleksiyonunu Kıbrıs’da düzenlenen bayi toplantısı ile sundu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen bayiler ve uluslararası iş ortakları, Creavit’in yeni koleksiyonunu ilk kez bu etkinlikte deneyimleme fırsatı buldu. “Mezopotamya Renkleri” koleksiyonu; Mezopotamya’nın tarihini, kültürel mirasını ve doğasını modern tasarım anlayışıyla harmanlıyor. Her ton bir medeniyetin izini, her yüzey geçmişin dokusunu yansıtıyor.

Bu koleksiyonun ilham kaynağını, Gılgamış Destanı’ndan Mezopotamya’nın kadim uygarlıklarına uzanan geniş bir kültürel perspektif oluşturdu. Uşak Üniversitesi Uşak Üniversitesi, İnsan Ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Arkeoloji Bölümü danışmanlığında, Creavit Ar-Ge ekibinin katkılarıyla yürütülen çalışma kapsamında; Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Tavşan Tepe Kazı Alanı’nda saha araştırmaları, literatür taramaları ve destan analizleri gerçekleştirildi. Bu disiplinler arası süreç, koleksiyonun estetik sınırlarının ötesinde derin bir hikayesel ve arkeolojik anlam katmanı kazanmasını sağladı.

Terrakotta, keten, serpantin, turkuaz ve lapis lazuli tonlarından oluşan “Mezopotamya Renkleri” koleksiyonu, her bir rengin ardındaki kültürel simgeyi çağdaş bir tasarım diliyle yeniden yorumluyor. Terrakotta, insanlığın ilk yapı malzemelerinden pişmiş toprağın sıcaklığını ve uygarlığın doğuşunu temsil ederken; keten, doğallığın, zarafetin ve insan emeğiyle doğa arasındaki uyumun simgesi olarak öne çıkıyor. Serpantin, doğanın saf ve dengeli ruhunu; turkuaz, Fırat ve Dicle’nin yaşamı besleyen sürekliliğini; lapis lazuli ise bilgelik, gökyüzü ve tanrısal bağın simgesel ifadesini taşıyor.

Lansman kapsamında Creavit ekibi, koleksiyonun tasarım süreci, malzeme kalitesi ve üretim detaylarını paylaşarak katılımcılara ürünleri yakından inceleme ve yeni iş birlikleri geliştirme fırsatı sundu. Etkinlik, Creavit’in modern tasarımı kültürel köklerle buluşturma vizyonunu vurgularken, Türkiye’de tasarlanan ve üretilen ürünlerin uluslararası pazarda fark yaratma iddiasını bir kez daha ortaya koydu.

Okumaya Devam Et

GENEL

Kale Tasarım Sohbetleri Başlıyor

Yayınlandı

-

Türkiye’nin öncü markalarından Kale, tasarım vizyonunu ve sektördeki entelektüel birikimini paylaşmak amacıyla “Kale Tasarım Sohbetleri” adıyla yeni bir etkinlik serisi başlatıyor. Serinin “Tasarımın DNA’sı: Bir Markanın Kimliği” temalı ilk buluşması, 26 Kasım Çarşamba günü Kale’nin Fulya’daki showroom’unda gerçekleşecek.

Kale’nin “iyi tasarım” anlayışını merkeze alan Kale Tasarım Sohbetleri’nin, ‘Tasarımın DNA’sı: Bir markanın kimliği’ temalı ilk buluşması, tasarımı yalnızca estetik bir unsur olarak değil, bir markanın karakterini tanımlayan stratejik bir dil olarak ele almayı hedefliyor. Bu vizyoner buluşmanın açılış konuşmacıları ise insancıl tasarım yaklaşımı ve inovatif ürünleri ile ABD’de en yaratıcı 1.000 insan arasında yer alan dünyaca ünlü tasarımcı Ayşe Birsel ve endüstri ürünleri tasarımı disiplininden gelen Kale’nin Banyo Kategorisi Pazarlama Direktörü, Fatih Mintaş olacak. Konuşmacılar, bir markanın kimliğini şekillendiren temel değerleri, kültürel referansları ve estetik karar süreçlerini kendi deneyimleri üzerinden aktaracak.

Marka Kimliğine ‘Tasarım Odaklı’ ve ‘Vizyoner’ Bir Boyut

Kale, “Güveni odağına alarak, yenilikçi ürünleri ve iyi tasarım yaklaşımıyla insanların keyif alacağı konforlu mekanlar yaratır” misyonu doğrultusunda hayata geçirdiği bu seriyle, ‘güvenilir’ ve ‘köklü’ marka algısına ‘tasarım odaklı’ ve ‘vizyoner’ bir kimlik boyutu eklemeyi amaçlıyor. Sektörün önde gelen profesyonelleri ile genç yetenekleri bir araya getirecek olan Kale Tasarım Sohbetleri, geleceğin tasarım dünyasında kalıcı ilişkiler kurmanın temelini oluşturacak.

Bu etkinlik serisiyle Kale, markayı yalnızca ürün kalitesiyle değil, düşünsel üretimiyle de farklılaştırarak ilham veren ve yön belirleyen bir marka kimliğini daha da güçlendirmeye hazırlanıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Yaşam Alanlarına 15 Yıl Garantiyle Sıcaklık Sunan ‘Silüet Serisi’

Yayınlandı

-

Kışın evlerde sıcak yaşam alanları oluşturmak her anı konforlu ve keyifli hâle getiriyor. Termo Teknik, Silüet serisi panel radyatörleri ile konforu, 15 yıl garantili olarak evlere taşıyor. Silüet’in modern tasarımı ise yaşam alanlarına zarif bir dokunuş katıyor.

Isıtma sistemlerinde kalite, dayanıklılık ve estetiği ön planda tutan Termo Teknik, bu vizyonunu Silüet serisi panel radyatörlerle de ortaya koyuyor. Şirketin, Çorlu’daki modern tesislerinde robot teknolojisiyle üretilen Silüet serisi radyatörler, yalnızca bir ısıtma çözümü değil; uzun ömürlü konfor, güven ve tasarımın birleşimi olarak dikkat çekiyor. 15 yıllık garanti desteğiyle satışa sunulan seri, Termo Teknik’in mühendislik gücünü ve kaliteye verdiği önemi yansıtıyor.

Fonksiyonellik ve estetik bir arada

Yüksek ısıl verimlilik ve dayanıklılıkla öne çıkan Silüet serisi radyatörlerin üstün dayanım özelliği, 13 bar basınç testiyle de kanıtlanıyor. Avrupa’da tercih edilen özel üst ızgara tasarımı, Silüet serisinde standart olarak sunuluyor. Böylece hem estetik hem de fonksiyonellik bir arada sağlanıyor.

Termo Teknik Türkiye Satış Müdürü Cem Bayramoğlu, Silüet serisi hakkında şunları söyledi:

“Silüet Serisi, Termo Teknik’in üretim kalitesini ve müşteri memnuniyetine verdiği önemi simgeliyor. 15 yıl garanti süresi ise markamıza ve ürünlerimize duyduğumuz güvenin bir göstergesi. Estetik, performans ve dayanıklılığı bir arada sunan bu seri, hem bireysel kullanıcıların hem de prestijli projelerin ilk tercihi olmaya devam ediyor.”

İhtiyaca uygun renk ve model seçenekleri

Beyaz ve antrasit renk seçenekleri bulunan Silüet serisi, dört farklı model seçeneğiyle satışa sunuluyor. Minima modeli, çizgisiz ve sade yüzeyiyle minimal tasarımı sevenler için ideal bir tercih olurken; Style ve Latida, yatay çizgileri ve pürüzsüz yüzeyleriyle iç mekânlara zarif bir görünüm katıyor. Vertica modeli ise dikey formu ve dinamik çizgileriyle dar veya yüksek tavanlı alanlarda estetik bir çözüm sunuyor.

Silüet serisi, tesisata kolay bağlanan yapısı, farklı boyut seçenekleri ve zamana meydan okuyan tasarımıyla ısıtma çözümlerinde kalite, estetik ve güveni tek bir üründe buluşturuyor.

Okumaya Devam Et

Trendler