Bizimle iletişime geçin

GENEL

Sağlığınızı tehdit eden betonarme su deponuzdan bir haftada kurtulabilirsiniz!

Yayınlandı

-

Binalarda ve endüstriyel tesislerde yaygın olarak kullanılan betonarme su depoları, insan sağlığını ve yapı güvenliğini tehdit ediyor.

Yaşam alanlarının suyunu güvenli bir şekilde depolayan GRP su depolarının, yenileme projeleri için en doğru seçim olduğunu belirten Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, vatandaşların,bu sistem sayesindebetonarme su depolarından bir hafta gibi kısa bir sürede kurtulabileceklerini açıkladı.

Evlerimizde veya işyerlerimizde su kesilince adeta hayat duruyor. Su kesintilerinin günlük yaşamımızı ve işlerimizi kesintiye uğratmaması için binalarda ve endüstriyel tesislerde su depolama sistemleri bulundurmak kritik önem taşıyor. Ancak her su deposu; güvenlik ve hijyen kriterlerini karşılamıyor.

Suyun kimyasal yapısını bozuyor

Çünkü aşırı sıcak ve soğuklarda dış ortam şartlarından etkilenen betonarme su depolarında zamanla; pas, yosun ve bakteri oluşuyor. Bu durum ise suyun kimyasal yapısını bozup, insan sağlığını tehdit ediyor. 

Yapı güvenliğini tehdit ediyor

Ayrıca betonarme depolar, depremler nedeniyle zamanla statik taşıyıcılığını kaybederek, sızdırma problemlerinin oluşmasına yani su israfına da neden oluyor. Sızdıran depo aynı zamanda yapı güvenliğini de tehdit ediyor. Bu olumsuz durumları önlemek için su yönetim sistemlerinin en önemli bileşeni olan su depolarının, yenileme kapsamına alınması gerekiyor.

Yenileme projelerinde büyük kolaylık sağlıyor

Yaşam alanlarının suyunu güvenli bir şekilde depolayan GRP su depolarının, yenileme projeleri için en doğru seçim olduğunu belirten Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, sistemin sunduğu avantajlar konusunda önemli bilgiler paylaştı:

“Modüler sistemler olan GRP su depoları, yenileme projelerinde büyük kolaylık sağlıyor. Depo, kurulumu yapılacak alana modüler bir şekilde taşınıyor ve parçalar, adeta lego gibi kolay bir şekilde birleştirilerek kurulum gerçekleştiriliyor. Örneğin 3 tonluk bir su deposu, keşif çalışması dahil bir hafta gibi kısa bir sürede kurulabiliyor. Ancak doğru keşif, doğru ürün ve doğru kurulum için doğru firmayla çalışmak gerekiyor. Bu nedenle vatandaşlarımızın, uzman bir firma ile çalışmaları ve firmanın referanslarını incelemeleri oldukça önemli. Çünkü her GRP su deposu, aynı kalitede üretilmiyor.

WRAS belgesi, önemli bir satın alma kriteri

Yüksek mühendislik malzemesi olarak tanımlanan ve SMC olarak adlandırılan “cam elyaf takviyeli kompozit malzeme” ile üretilen GRP su depolarının tercihinde dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS (Water Regulations Advisory Scheme)belgesinin önemli bir satın alma kriteri olduğunu unutmamak gerekiyor. Ancak ürünün hangi derecelendirme sınıfı ile belgelendirildiği de oldukça önemli. Türkiye’deki GRP depoların çoğunda su, 23 0C’ye kadar sağlıklı kalabiliyor. Ekomaxi olarak biz, suyu 50 0C’ye kadar güvenle muhafaza eden tek firmayız.

Paneller, TSE 13280-2001 standartlarına uygun olmalı

Ayrıca GRP panellerin, TSE 13280-2001 standartlarına uygun olmasına da dikkat etmek gerekiyor.

Tüm bu hususlar dikkate alındığı takdirde, sağlığı ve yapı güvenliğini tehdit eden betonarme su depolarından bir hafta gibi kısa bir sürede kurtulmak mümkün hale geliyor” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Kayalar Kimya’dan Elazığ’a Güneş Enerjisi Yatırımı

Yayınlandı

-

Türkiye’nin önde gelen kimya şirketlerinden Kayalar Kimya, sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde Elazığ’da 6 MWp güç üretim kapasitesine sahip güneş enerjisi santrali (GES) yatırımını hayata geçiriyor.

Kayalar Kimya sürdürülebilirlik hedefleri çerçevesinde Elazığ’da GES projesine başlıyor. Yıllık 9 milyon 753 bin 740 kWh elektrik üretimi kapasitesine sahip olacak tesis, şirketin enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılamasını sağlayacak. Tesis, Elazığ bölgesine çevresel ve ekonomik anlamda da katkı sunacak. 

Yeşil dönüşümün güçlü adımı

Rhofa Enerji tarafından Kayalar Kimya için hayata geçirilecek olan tesis faaliyete geçtiğinde 6.106 ton sera gazı salımını önleyerek 5030 aracın trafikten çekilmesine eşdeğer çevresel fayda yaratacak. Proje tamamlandığında 6096 hanenin elektriğinin karşılanmasına denk elektrik üretimi sağlanacak ve 271.414 ağacın doğaya kazandırılmasıyla eşdeğer bir çevresel etki yaratacak.  22 Ekim’de Kayalar Kimya’nın Tuzla yerleşkesinde gerçekleştirilen imza töreninde proje ile ilgili konuşan Kayalar Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Kenan Kayalar “Elazığ’daki güneş enerjisi santralimiz, Kayalar Kimya’nın sürdürülebilir üretim hedefleri doğrultusunda attığı stratejik bir adımdır. Sanayide yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşması hem çevresel sorumluluğumuzun hem de uzun vadeli rekabetçiliğimizin teminatıdır” dedi. Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Kayalar ise “Kayalar Kimya olarak enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik alanındaki yatırımlarımız, sadece bugünü değil geleceği de şekillendirmeye yöneliktir. Elazığ’daki güneş enerjisi santralimiz, bu vizyonun somut bir yansımasıdır” mesajını verdi.

Okumaya Devam Et

GENEL

Limak Çimento, Anka Fabrikası ile Türkiye’de CSC Platinum sertifikasına sahip ilk ve tek şirket oldu

Yayınlandı

-

Limak Çimento’nun Anka Fabrikası CSC Platinum Sertifikası Aldı

Limak Çimento’nun Anka Fabrikası, çimento endüstrisinin saygın sürdürülebilirlik platformu Concrete Sustainability Council (CSC) tarafından Platinum Sertifikası ile ödüllendirildi.

Anka Fabrikası, kapsamlı değerlendirme süreci sonunda, Türkiye’de beton ve tedarik zinciri için kaynakların sorumlu kullanımı ile CSC Platinum sertifikasını alan ilk ve tek entegre çimento tesisi oldu.

Türkiye çimento sektörünün öncü şirketi Limak Çimento’nun Anka Fabrikası, sürdürülebilirlik alanında sektörün önde gelen değerlendirme platformu Concrete Sustainability Council (CSC) tarafından Platinum Sertifikası ile ödüllendirildi. Anka Fabrikası, Türkiye’de bu sertifikayı almaya hak kazanan ilk ve tek entegre çimento tesisi oldu.

Çimento sektörünün en sürdürülebilir ve ileri teknolojiye sahip tesisleri arasında yer alan Limak Çimento Anka Fabrikası, CSC tarafından yapılan değerlendirmede 100 üzerinden 95,2 başarı oranı elde ederek Platinum sertifikasını almaya hak kazandı. Yönetim, çevre, sosyal ve ekonomik olmak üzere dört ana başlıkta gerçekleştirilen kapsamlı ve titiz değerlendirmeler sonucunda 1 Ekim 2025 itibarıyla Platinum sertifikasına layık görülen Anka Fabrikası, böylelikle sürdürülebilirlik alanındaki yüksek performansını uluslararası standartlarda belgeledi.

Dünya genelinde CSC Platinum sertifikasına sahip çimento üretim tesislerinin sayısı sadece 10 iken şirket düzeyinde ise bu unvana sahip kurum sayısı yalnızca üçle sınırlı.

Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, CSC Platinum sertifikasına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Limak Çimento olarak tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ve inovasyon odağında yürütüyor, yeşil dönüşüm odaklı ürün ve çözümlerimizle sektörümüze öncülük ediyoruz. Ankara fabrikamızın, sürdürülebilirlik alanında sektörümüzün en saygın platformlarından biri olan CSC tarafından Platinum sertifikasına layık görülmesi, uluslararası ölçekte de önemli bir başarı niteliğini taşıyor. Sürdürülebilir üretim vizyonumuzun somut bir göstergesi olan bu prestijli sertifika, ‘daha sürdürülebilir bir gelecek’ için attığımız adımların uluslararası düzeyde tescillendiğinin güçlü bir kanıtı. Limak Çimento olarak sürdürülebilirlik ve inovasyonda sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz.”

CSC, çimento endüstrisinde sürdürülebilirliği teşvik ediyor

Beton, agrega ve çimento üreticilerinin sürdürülebilirlik performansını bağımsız ve şeffaf biçimde değerlendiren uluslararası bir sertifikasyon sistemi olan CSC, çimento üreticilerinin uygulamalarını titizlikle ölçerek belgelendiriyor. Bu sistem, çimento sektöründe sürdürülebilir üretimi teşvik ederken, aynı zamanda sektörün şeffaflık ve güvenilirlik düzeyini yükseltmeyi ve tedarik zincirinde sürdürülebilirlik kriterlerini standartlaştırmayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Marshall Boya’nın Genel Müdürü Özgür Orçunus Oldu

Yayınlandı

-

Marshall Boya’nın yeni genel müdürü Özgür Orçunus oldu. 2015’ten bu yana Marshall Boya Ülke Satış ve Pazarlama Müdürü ve Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini icra eden Orçunus, Marshall Boya’nın Türkiye’deki operasyonlarına liderlik edecek.  

Boya sektörünün öncü markalarından Marshall Boya, yeni bir atama gerçekleştirdi. Marshall Boya Ülke Satış ve Pazarlama Direktörü ve aynı zamanda Marshall Boya ve Vernik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Özgür Orçunus, şirketin yeni Genel Müdürü oldu. 

Yeni görevine 1 Kasım 2025 tarihinde başlayacak olan Özgür Orçunus, Marshall Boya’nın Türkiye’deki operasyonlarına liderlik ederken, sürdürülebilir büyüme stratejileri, dijital dönüşüm, müşteri deneyimi ve yenilikçi ürün geliştirme vizyonunu daha da ileriye taşımakla sorumlu olacak.

Marmara Üniversitesi Almanca İşletme Bölümü mezunu olan Orçunus, aynı üniversitede Finansman ve Muhasebe alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ardından University of Houston’da İşletme (MBA) yüksek lisansını yapmıştır. İngilizce ve Almanca bilmektedir.

Marshall Boya’ya katılmadan önce Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde ve uluslararası markalarda pazarlama ve satış alanlarında üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunan Özgür Orçunus,  2020 yılından bu yana Marshall Boya ve Vernik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev alıyor. 

Okumaya Devam Et

Trendler